Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 912

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.429.562 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9111
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Öykü

Sponsorlu Bağlantılar



Bir öykü var sakladığın
Bir öykü var ardında duran
Bırak onu uyansın
Şimdi sen bir anı düğümü önümde
Duvar cana uzanıp duran
Taşlaşmış yükünle uyu yansın

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9112
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GERÇEKTEN SEVMEK

Sponsorlu Bağlantılar
O durmadan kaçıyor;
Sen ardından gitmiyorsan;

O günün her saatinde saklanıyor,
Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;

O sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;

Boşuna aldatma kendini,
Onu sevmiyorsun demektir.

Elindeki içki kadehinde,
Dudağındaki sigarada ,
Okuduğun kitapta,
Mırıldandığın şarkıda,
Söylediğin şiirde,
Gördüğün rüyada
Ve yaşaman icin
Ciğerlerine doldurduğun havada
O yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Renkler onunla değerlenmiyorsa,
Örneğin; onsuz kırmızı kırmızılığının,
Mavi maviliğinin farkında değilse,
Beyaz yalnız o giydiği zaman
Güzelliğini haykırmıyorsa,
Sabahları onu görünceye kadar
Güneş doğmuyorsa
Ve onsuz gökyüzü geceleri
Aya, yıldızlara hasret değilse
Onu sevmiyorsun demektir.

Sokakta gördüğün her yüzde
Ondan birşeyler aramıyorsan,
Güzel bir manzara,
Hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa,
Uykudan uyandığın zaman
Yaşamakta olduğundan önce
Onu hatırlamıyorsan,
Omuzlarına dökülmüş saçları,
Bir sis perdesinin ardında
Her zaman gülen,
Işık sacan gözleri
Aklına gelmiyorsa,
Durup durup avuçlarının
Sıcaklığını özlemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Dünyada yaşıyan öteki insanların
Senin için hâlâ bir değeri varsa ,
Ona karşı tutumunu
Toplumun köhne ve manasız
Kurallarına göre ayarlıyorsan
Ve açık açık
Sanki var olduğunu haykırırcasına
Sevgini söylemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Yok o senin icin
Herşeyden değerliyse,
Gözünü yumduğun anda
Onu görebiliyorsan,
O bütün şarkılarda,
Bütün şiirlerde,
Bütün resimlerde ise,
Ona muhtaç olduğunu
Söylemekten utanmıyorsan,
Senin içten ve büyük sevgine
Karşılık vermiyeceğinden
Korkmuyorsan,
Bütün bencil duygularından
Sıyrılabilmişsen
Onun için herşeyi,
Ama herşeyi yapacak gücü
Kendinde buluyorsan,
Her hali sana
Ayrı ayrı güzel geliyorsa,
Karşıisında kendini
Bir çocuk gibi hissediyorsan,
İstediği anda onun için
Ölebileceksen,
Onun için yaşıyorsan
Ve yine onun için
Bildiğin bilmediğin
Bütün düşmanlıklara
Karşı koyabileceksen,
O her geçen dakika
Sende biraz daha büyüyorsa
Ve kendi kendine bile
Çok sevdiğini bütün
Samimiyetinle,
İnanmışlığınla
İtiraf edebiliyorsan,
Bir gün o seni hiç,
Ama hic sevmediğini söylese bile ,
Senin sevginde azalma olmayacaksa
Ve ölünceye kadar onu aşkların
En olumsuzu ile sevebileceksen;
İşte o zaman
Onu seviyorsun demektir.

O sana sevmeyi,
Gercek aşkı öğretti.
Sen onu hep sevecek
Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

O , hiç sen olmasan bile,
Seni bir parça sevmese bile....


arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9113
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Öyle


Öyle



Sanma ki
Sana baktığımda
Aklımdan aşklar gelip geçiyor...
Sana bakınca
Kendimi soyut bir aynada
Seyrediyor gibiyim...
Nasıl ki karşılıklı iki ayna
Çoğalıp gider...
Öyle...
Sırtımda bir şüphe küfesi
Sürüyorum...
Tam ıssızlığımın kavşağına gelince
Sanma ki aklımdan
Aşklar geçiyor.
Kendimi kendimden sıyırıp
Sarılıp
Doyasıya öpmek istiyorum
Nasıl ki karşılıklı iki ayna
Çoğalıp gider
Öyle...
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9114
kambis - avatarı
Ziyaretçi
SENI SENINLE YASAMAK
Ne hayaller kurmuştum senin üzerine
çünkü hep uzaktın benim icin ulaşılmayacak
Oysa ne kadar farklıymış her şey sana yakin
Günlerce hayal etmiştim sana söyleyeceklerimi
Ama ne yazikki olmadı söyleyemedim
Sanki bir şeyler tuttu beni konuşamadım
Belki bir omur boyu hayallerimde yaşatacaktım
O hayaller beni aştı artik bir tek seninle yasıyorum
Yeter diyorum seni seninle yasamak istiyorum
Göze aldım bütün olacakları senin için
Sonuçları ne olursa olsun yeter ki bir kez
Evet bir kez seninle olmak isterdim
Elini tutmak sana sarılmak doyasıya yasamak
Kimseyle paylaşmamak seni seninle yasamak
Tek tutunduğum dalsın sen hiç kopmayacak
Sensiz seninle olduğum geceler yalnız
Kiminlesin neredesin bilemem ama
Bildiğim tek bir şey var ve onun ötesi yok
Her şeye rağmen seni seninle yasamak istiyorum
Zarife.N.Çalışkan-
- 2006-09-03 13:46:20
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9115
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Öyle


Sevmek değil,
öpmek de,
sen ancak seyretmek içinsin,
ağzı bir karış açık.
Benim yani…
Tıpkı,
dalındaki gül goncası gibi
taptazesin,
duru bir su gibi.
Kıyamam….
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9116
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Bir gün karşına deli gibi seveceğin biri çıkarsa
Sen onun için kahrolurken o aldırmassa
Seninle ayal eder gururunu kırarsa
İşte benim yaşadığımı o an anlarsın

O kişi sever gibi görünüp sonra terk ederse
Tüm ümitlerini yıkıp hayatını mahvederse
İşte o benim nasıl yaşadığımı o an anlarsın

Göz yaşını tutamıyıp her gün ağlarsan
Hasret ateşiyle günden güne yanarsan
Onu unutamayıp hala yollarına bakarsan
İşte benim çektiğimi o an anlarsın

Ona olan sevgin nefrete dönüşürse
Onu unut dedikçe gönlün hala severse
Dostların düşmanların bu haline gülerse
Sevmek terk edilmek o an anlarsın

Her gün çaresizliği yudum yudum içersen
Usanıp bu hayattan yaşama küsersen
Dertlerini unutmak için hep ölmek istersen
Bana neler çektirdiğini o an anlarsın...

Ramazan EK
- 2006-08-23 13:09:39
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9117
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yalandı Hepsi

Sözlerim yalandı biliyor musun
Kurgulanmış öykülerden alınmıştı.
Seni seviyorum “Aşk hikayesi”
Filminden bir alıntıydı
Seni özlüyorum da bir başka filmden
Evlenmemiz herhangi bir filmin
Son karesindeki görüntü
Ayrılığımız yapımcıdan parasını
Alamayan aktörün diziden ayrılması
Sonrasında bulunan çözümdü
Bütün yaşananlarla birlikte
Bütün söylediklerim yalandı yani.
Kimi nasıl seveceğimi hayal edip
Söze dönüştürmüştüm
Sevmemem gerektiğini belki de
Ben hiç sevmedim ki seni.
Hiç özlemedim ki.
Hiç evlenmedik ki biz
Hiç ayrılmadık da bu yüzden
Bir kızımız da olmadı
Bir şey daha var
Sen hiç aldatmadın ki beni
En çok da buna seviniyorum
Aksini kim söyleyebilir ki
Senden başka...
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9118
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Kırkıncı Oda

Ne kadarınız gerçek sizin,
kırk odalı şatonuzun kırkıncı odasındaki
kilitler altında sakladığınız gerçek
duygularınızla,
gerçek düşüncelerinizin ne kadarı yansıyor
hayatınıza,
söylenmeyen neler var kuytularda,
hani kendinizden bile sakladığınız,
bir sinir kriziyle ya da büyük bir acıyla
yahut da muhteşem bir sevinçle kabuğunu çatlatıp da
ortalara dökülecek neler biriktiriyorsunuz
içinizde...???
Ne kadarınız kendi sahtekarlığınızın esiri?
Sevip de söyleyemediğiniz,
özleyip de açıklayamadığınız
ya da sevmeyip de sevginizin eksikliğini içinize
gömdüğünüz oluyor mu,
korkaklıklar var mı,
kalleşlikler var mı,
yoksa diplerde saklanan cesaretiniz bir işaret mi
bekliyor...???

Göründüğünüz insan mısınız siz,
yoksa bir define arayıcısı hazineler mi bulur
içinizde
ya da yıkılmış bir kentin harabelerini mi
taşıyorsunuz?
Derununuzda neler saklıyorsunuz?
Ne kadarınız gerçek sizin?

Ülkenizle ilgili düşüncelerinizi söylüyor musunuz,
yoksa başınızı belaya sokmayacak kadar akıllı mısınız,
gerçek düşüncelerinizi başbaşa konuşmalara mı
saklıyorsunuz,
açıkça konuşanları biraz aptal buluyor musunuz?

Günahlardan yapılmış hayaller var mı içinizde,
günahtan korktuğunuzdan bunları saklayıp
Tanrı'yı mı kandırmaya uğraşıyorsunuz?
Günahları sevmiyor musunuz, seviyor musunuz
yoksa...???

Uzun bir yolculuğa çıkar gibi
duygularınızla düşüncelerinizi denklere
sarıp da içlerinizde bir yerlere mi
yerleştirdiniz,
bir gün yolculuk bitince açmayı mı düşünüyorsunuz
aslında yolculuğun hiç bitmeyeceğini ve
denklerinizi
hiç açmayacağınızı bilerek...
Bir gün çıldırsanız da
bütün duygularınızla düşüncelerinizi açıkça
söyleseniz,
neler duyacağız sizlerden,
gizli palyaçolar mı çıkacak ortaya,
yoksa korkaklığın altında,
bir istiridyenin içinde büyüyen inciler gibi
büyümüş yiğitlikler mi?

Kızgınlıklarınız yok mu sizin,
öfkeleriniz, isyanlarınız?
Aşklarınız yok mu?
Kendi sahtekarlığınıza ne kadar esirsiniz?
Esaretten kurtulsanız da gerçekler dökülse ortaya,
kendinize şaşar mısınız,
hiç düşündüğünüz oluyor mu kırkıncı odada neler
var diye, hangi unutulmaya çalışılmış sevgililer,
dile getirilmeyen özlemler,
söylenmeye söylenmeye birikmiş öfkeler,
hangi boşvermişlikler,
hangi inkar edilmiş arzular yatıyor diplerde?

Ne kadarınız gerçek sizin?

Kimselerden korkmadığınız kadar korkuyor musunuz
kendinizden?
Şehrin ışıklarının bulutlara yansıdığı
turuncu pırıltılı külrengi bir gecede,
şimşeklerle boşanan yağmur başladığında
şatonuzun odalarında bir gezintiye çıkıyor musunuz,
ağır ağır yaklaşıp o kırkıncı odaya açıyor musunuz
kapıyı usulca, gördükleriniz ağlatıyor mu sizi,
bu kadar gerçeği o odada saklayıp,
hayatı yalandan yaşadığınızı farketmek nasıl bir
sarsıntı yaratıyor?
yoksa, ne gökyüzüne vuran ışıklar, ne yağmur, ne de
ıssız gece,
sizin kırkıncı odaya yaklaşmanızı sağlayamıyor mu,
korkuyor musunuz kendi gerçeklerinizden,
kırkıncı odanız size de mi kapalı,
kendi kendinize bile mahrem misiniz?

Ne kadarınız gerçek sizin?
Ne kadarınız kendi sahtekarlığına esir?
Bıktığınız olmuyor mu kendi yalanlarınızdan,
hiç kendinizden sıkıldığınız olmuyor mu,
kendinizi bir yerlerde terkedip de gitmek
istemiyor musunuz,
bütün yalanlarınızdan uzak bir yere?

Şöyle rahatça bütün duygularınızı,
bütün düşüncelerinizi söyleyebileceğiniz bir diyara,
kendinizi bile yanınıza almadan.

Ah aslında ben onu seviyordum diye ağlayacağınız
kimleri saklıyorsunuz koynunuzda,
yüksek sesle eleştirip de
içinizden hak verdiğiniz hangi düşünceler var,
kendinizi akıllı bulurken aslında gizlice kendi
korkaklığınızdan utandığınızın itirafını nerelerde
gizliyorsunuz?

Ne kadarınız gerçek sizin?
Ne kadarınız kendi sahtekarlığına esir?

Bunu hiç düşündüğünüz oluyor mu
yoksa bunu düşünmek bile yasak mı size?
Neler var kırkıncı odada?
Otuzdokuz odadan yapılmış hayatınızı,
kırkıncı odanın kapısını açmamak için yalandan mı
yaşıyorsunuz?
Niye yapıyorsunuz bunu?
Açsanıza kırkıncı odayı yağmurlu bir gecede
belki...
Belki de hiç açmazsınız,
kapalı bir odayla yaşarsınız bütün ömrünüzü,
kendinizden sıkılarak...

Ahmet Altan
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9119
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Öyle Bakma Bana



öyle bakma bana
yenilirim tüm aşklara
tüm yağmurlara
çöker tüm yollara sessizlik
öyle bakma
gözlerin
yüreğimde mezar kazır sonra
bakma
bir ceset olur
düşerim hayattan
çığlığım utandırır tüm mutlulukları
bir yara gibi buldum zaten seni
üşüyen göğsüme
bir hıçkırık gibi gömüldün
öyle bakma
tüm sessizlikleri bozar yüreğim
kapıları açılır tüm kederlerin
öyle bakma
sevmek en saf yerim
ağlamak en cömert yerim
öyle bakma
her sabah yeni bir acıya uyanır yüreğim
dudaklarımda biten bir aşkın sesi titrer
gözlerimi kavuşmasız kaparım
kara duvarları yırtar sessizliğim
öyle bakma
yüzüne bir uçurum gibi bakarım
yıldızlarda kalır gözlerim
ancak bir türküyle örtersin üstümü
bensiz, dallara yakışmaz ilkbahar
öyle bakma
yalnızlığıma dar gelir sokaklar
öyle bakma
ayak izlerine kapaklanırım sonra
mezara gömülür tüm gülüşlerim
öyle bakma
çözülmezse bu yasak düğümler
sensiz bir gecede kendimi kurşuna dizerim
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9120
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
IZDÜSÜM
Bana aynadan bakin dumanli görürsünüz
Bir derin, bir mahseri sirra gömülürsünüz


Yürüyünce çatlayan duvarlar arasinda
Yumruklariniz kalir bir gençlik rüyasinda


Dalgalar peydahlanir esrarli bir denizden
Acilar sagnak sagnak iner gözlerinizden


Ç
ehre solgun bir vadi; beyin kirik bir çati
Mutluluk sarayinin size düser alt kati


Karanligin yillardir kemirdigi dehlizim
Bu ten sizin; ben yalniz aynada gölgenizim


* * * * *

Bana aynadan bakin, gökleri devirmisim
Yeryüzünün altini üstüne çevirmisim


Da
glari parçalayip bozmusum nehirleri
Yoksullarin sirtina kurmusum sehirleri


Gizli güzelliklerin ölü yikintisiyim
Sigaramdan emdigim askin sikintisiyim


Degirmen tasi gibi emdim kendi kendimi
Söyleyin, bugdayimiz, suyumuz tükendi mi


Karanligin yillardir kemirdigi dehlizim
Bu ten sizin; ben yalniz aynada gölgenizim


Nurullah Genç


Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya