Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 913

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.429.562 Cevap: 12.492
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9121
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yalan Mı?

Sponsorlu Bağlantılar
Sen bir günde dört mevsimi yaşatan şu gönlüme
Yağmurların ardından yeşeren umutsun sen
Mazide yarım kalmış, doymamış bir sevdanın
Yeniden dünyaya gelen savrulmuş halisin sen.

Bu dünya gerçeklerden uzak mı gülüm;
Neden ben her gece seni hayal ederim
Sen diye sarıldığım sen kokan yastıklarım
Ellerimde ellerin terlerken avuçlarım
Gözlerinin içine bakarken uçurum kenarlarından
Gözlerinin içine düşüşlerim yalan mı?
Ölmelerim yalan mı senin yoluna
Vurulmalarım, parçalanışlarım sınırlarında
Ve senin ellerinde dirilişim yeniden;
Yalan mı?
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9122
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Öyle Bakma Çünkü...

Sponsorlu Bağlantılar

Güzel bahçeli bir ilkokulun penceresinden
Dünyaya,
Hayret, hasret ve biraz da
Bayat bayram şekeri kederiyle bakan,
Aklı canbaz, yanağı al,
Sesi çilek aroması
Bir çocuk oturuyor
Gözlerinde...

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9123
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kaçmalı...

Aslında şimdi ,
Kaçmalı buralardan, kaçmalı
Sonsuz özgürlüklere; dağlara çıkmalı.
Deli gönlü kırlara sermeli.
Lale , gül ve nergis dermeli.
Çam ormanlarından geçmeli,
Yürümeli, yürümeli, yürümeli...
Ve sonra yorulup bir yol kenarında
Mola vermeli; ayran tasş yanında
Irgat yemeği götüren köylüler
Yemekler vermeli...
Sonra soluklanıp kalkmalı insan
Her zamanki gibi dönecek devran
Devrana yetişmeli..
Devrana yetişmeli...
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9124
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Özgürsen Ağlayamazsın. . .

Sonsuz çöllerde yaşayabilir misin?
Kuraklık nedir bilir misin?
Bulutlar cimri süzülür yüzüne baka baka
Aldırış etmezler kuru yapraklara
Kuru aşkına,kuruyan yollara,umutlara
Dondurur kinleri seni,onlar üşümezler
Isınırlar gözyaşlarınla,taş kalplerinde
Kıramazsın sözcükleri,çözemezsin kelimeleri
Vuramazsın utançlarını yüzlerine
Düşünürsün geleceği,ölümü
Ama duyuramazsın sesini kalbine
Tutsaktır bulutların içinde
Sisle kaplıdır gözlerinin ruhu
Çıldırır mantığın rüzgarları
Çözüm arasın bir o kadar tutsak
Sonunda hançer olur ellerin
Uyurken gözlerin,sökersin soğuk kalbini
Isınır güneşi görünce,o soğuk bulutların ardında

Sen. . .
Artık özgürsün!
Soğuğu,acıyı hissetmezsin
Ağlayamazsın,artık sevemezsin hayatı
Ne olduğunu ararsın,kendini göremezsin
Kalbin küt küt atar ama senin değildir
Yalnız kalırsın hayallerinle,başka diyarlarda
Soğuk nedir bilmezsin
Solan yaprak göremezsin
Silemezsin sevginin pişmanlığını gözlerinden
Ama olsun,sen artık özgürsün!

Umut Güzel
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9125
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kaçışına Uğrayan Çiçek

Şurayı götürün dedim onlara
Buraya da, burayı da
Alın götürün dedim
Çimenlerin tirse buğusunun üstünden
Tirse bugünün düşlere değen üstünden
Düşlerin ayçiçeği giysilerinin üstünden
O zaman anlatırım dedim onlara
Pencere önümün niye uçtuğunu.

Evet
Dönüp geliyor az sonra
Kolumun altına yerleşiyor
Kendisiyle yer değiştirir gibi
İtiyorum onu, itiyorum, itiyorum
Bütün zamanlar bitti diyorum-anlasa'ya-
İki tek kiraz ağacı kaldı yalnız
İki tek kiraz ağacı
İlkyazlar ve bütün başlangıçlar bitti
Kiraz ağaçları? onlar da
Gözlerimin deli kırmızısını yıkamak için
Ağladıkları zaman

Ne vardı sundurmanın üstünde-ne vardı-
Anımsayamıyorum şimdi
-Pek şimdi değil, çoktandır-
Yağmurlar yağdığı zaman büyüyen
Geçmişi olmayan bir saksı mı
Yoksa
Bir sap çiçek mi-saksısız-
Kaçışına uğrayan bir çiçek
Neden olmasın
Yağmurlar
Yağmurlar yağdığı zaman.

Sular insanlar gibi geçiyor aklımdan
Mavi aklımdan
Sordular-anımsıyorum-
Bir gün
Neyle örtülürmüş ki su
Suyla demiştim -elbette suyla-
Ya yaşam
Bir başka yaşamla, bir başka, bir başka, bir başka
Oysa bütün yaşamlar bitti
İlkyazlar ve bütün başlangıçlar
Sular
İnsanlar gibi duruyor aklımda.

Dişlerimin arasından gösteriyorum ellerimi
Korkuyla kaçışıyor güvercinle karanfil
Dönüp arkama bakmıyorum
Odalar bitti çünkü, merdivenler de
Dışarsı var:şurası, burası, orası
Ve yağmur-yağmurlar-
Ah şu yağmurlar durmasa ya
Ne güzel ıslanıyor ilkyaz
Ne güzel ne güzel ne güzel
Denize zorla sokulmuş
Ağlamaklı bir çocuk gibi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9126
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sessiz Hüzün



kalabalıkta yanlız kaldın mı hiç
etrafında insanlar doluyken
sen yapayanlız
taksimde dolaşırken
yanlızlık çektin mi
istiklal caddesinde
çiçek pasajında
köpüklü bira içinde aradın mı
bir tanıdık yüz
kemanın telinde
bir tanıdık ses
baktın mı tranvay arkasından
yitirdiklerini arar gibi
uzattın mı boşluklara ellerini
sanki tutacak biri varmış gibi
boşlukta düşünce eller
tutunamadan
boşandı mı gözlerinden seller
yıkandı mı
istanbul tozuna bulanmış
yanakların yol yol oldu mu
içindeki sevda çiçeği soldu mu
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9127
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Karagün Dostu

biliyorum
matarada su
torbada ekme
ve kemerde kurşun değil şiir
ama yine de
matarasında su
torbasında ekmek
ve kemerinde kurşun kalmamışları
ayakta tutabilir

biliyorum
şiirle şarkıyla olacak iş değil bu
dalda narı
tarlada ekini kızartmaz güvercin gurultusu
ama yine de
diler arasında bıçak gibi parlar kavgada
şiirin doğrultusu

göz güzü görmez olmuş
tek bir ışık bile yok
yürek bir yaralı şahindir
döner boşlukta
belki bir şiir
belki bir şiir kırıntısı
çalar kapımızı umutsuz karanlıkta
yoklar yüreğimizi
iğilir yaramıza
dağıtır korkumuzu
ve karşı tepelerden
gürül gürül bir kalk borusu
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9128
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Öyle Bir Geç Ki Ömrümden



Hiçbir nefesim sensiz
geçmesin
öyle bir tut ki ellerimi
asla bırakma
öyle bir bak ki gözlerime
unutamayayım o esmer
elerini...
Güz yapraklarında ki
gülüşünü ve arkana
bakmadan gidişini
simdi öyle bir vurki
beni gülüşünle
öldürmeden sakın
bırakma...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9129
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sen Rüyasın



Seni gördüm dün gece rüyamda gülüm
Sevecen bakıyordun bana mutluydum
Sen yanımda
Sen karşımda
Sen benimle
Sevgiyle uzattın elini bana
Sevgiyle tuttum elini
Sevgiyle koklayarak öptüm
Solgun renkli yanağını
Solgundu yüzün hüzünlü nedendir bilemedim
Sessizce yasladım
Seni göğsüme kokladım kokunu
Soludum soluğunu
Sıcacıktı nefesin
Sevecen kokuyordu
Saçların ellerimle taradım
Saçların ipek gibi
Siyahtı bahtım kadar
Sonra gözlerine bakabildim
Sonsuzluk vardı gözlerinde
Sevgi gördüm bana diye umutlandım
Sevdalandım bir daha bir daha
Sevginle yandım ellerim terledi
Senin ellerin elimde ter içinde kaldı
Sonra çıktık beraberce
Sokaklara girdin koluma
Sokuldun bana iyice
Soğuktu dışarısı gerçek soğuk
Soğuğa aldırmadım yanıyordum
Sıkıca sarıldım kolumdaki eline
Sararmış yapraklar arasında
Sarmaş dolaş yürüdük
Sevgi ısıtıyordu bizi
Sabırsızdık ikimizde bir parka gidip
Sarılmak için birbirimize daha da
Sıkıca ve sevgiyle dudaklarımız birleşti
Seyredenlere bakanlara aldırmadan
Sağanak bir yağmur başladı birden
Sığındık bir saçak altına
Soluklarımız karıştı birbirine yeniden
Saadet ten ölebileceğimi düşündüm
Saat çaldı birden uyandım
Soluğunun sıcaklığı dudağının ıslak tadı
Dudağımdaydı hala
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Eylül 2006       Mesaj #9130
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak

Benim adım insanların hizasına yazılmıştır.
Hergün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu.
Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olsaydım
ölüm ve acılar çatsaydı beni
düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak
sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı.
Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım
diri-gergin kasları konuşsaydım
"Kardeşler! " deseydim "Kardeşlerim! "
"Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
"Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
Bakın yaklaşıyor..."
yazık, şairler kadar cesur değilim
çoçukların üşüdükleri anlaşılıyor bütün yaşadıklarımdan
gövdem kuduz yarasalarla birazcık yatışıyor.

Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
inanmazdım dosyalara sığacağına
gittikçe ışıldardım dükkanlar kararırken
hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı.

Benim adım bilinen bütün cevapların üstüne mühürlenmiş
ellerim tütsülenmiş
evlerin yeni yıkanmış serin taşlıklarında
dirgenler, bakraçlar, tornavidalar
bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar
ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa
gövdem açık bir hedef kılındı belâlara.
Ve bu yüzden yakışıksız oluyor
insanları hummalı baharlar olarak tanımlamak
ve bu yüzden göğsümde dakikalar
ince parmaklar halinde geziniyor
konvoylar geçiyor meşelikler arasından
bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına
ölümden anlayani ciddi bir yaprak
unutulacak diyorum, iyice unutulsun
neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya