Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 920

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.429.587 Cevap: 12.492
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9191
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Nasıl Sevmem İstanbul'u

Sponsorlu Bağlantılar
Sen yaşarken bu şehirde
Nasıl sevmem İstanbul'u
Hatıran var binbir yerde
Nasıl sevmem İstanbul'u

Denizlere vurmuş gözün
Sahillerde durur izin
Ufuklarda güler yüzün
Nasıl sevmem İstanbul'u

Emirgan'da dizdizeyiz
Çamlıca'da gözgözeyiz
Tarabya'da bizbizeyiz
Nasıl sevmem İstanbul'u

Seni arar bu sokaklar
Seni sorar bu duraklar
Her köşede izlerin var
Nasıl sevmem İstanbul'u

Sende gülüp ağlamışım
Sana gönül bağlamışım
Seni burda tanımışım
Nasıl sevmem İstanbul'u

Unutturdu derdi bana
Mutluluklar serdi bana
Bir de seni verdi bana
Nasıl sevmem İstanbul'u?
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9192
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Özgürlüğe Kanat Açmak

Sponsorlu Bağlantılar




Kuşlar kadar özgür olmak var ya
Kanat çırpmak sonsuzluğa doğru
Uçmak hiç durmamacasına yeni diyârlara
Ayak basmak hiç ayak basılmadık yerlere
Kuşlar kadar hür olmak var ya
Yükseldikçe yükselmek göklere ve bulutlara
Yerçekimine meydan okumak bir çift kanatla
Ağır ağır süzülmek kan
kırmızısı ufuklara
Kuşlar kadar özgür olmak var ya
Gökyüzünü fethetmek santim santim
Kuş bakışı bakabilmek bütün
dünyâya
Esen rüzgârlarla yarışmak hoyratça
Özgürlüğe kanat açmak her yeni doğan günde
Bir daha hiç kapatmamacasına
Kuşlar kadar özgür olmak var ya


kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9193
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Aşk ve Düş

içinde parantezlere sıkıştırılmış
hayatlar olmayan ölümsüz
bir beklentiydi aşk
ağır aksak giden, huysuz ve t a t l ı..

lâhdini bulan ikiz bedendi
aynı çizgide rastlantıları biriktiren
ey aşk kaç bildik tekrardın sen
kaç kez vurdun, en y a k ı n ı m ı..

kaç kez hüznü kilitledin odalara
kayıtsız cümleleri evlat edindin
ya da ahdına savrulan solgun
bir şarkı mıydın hiç s ö y l e n m e y e n..

yosun renkli yeşil gözler senin miydi! A ş k! ..

içinde koşulsuz sevmeyi
tetikleyen kaygıdan uzak
bir kanat çırpışıydın aşk
seni bulduğumda yaralı ve y a l n ı z d ı n..

defalarca yuvasını terk eden
ve dönemediğinden
hep tek kişilikti biletin
tüm dönüşlerini
yüreklere k e s m i ş k e n..

yüreğin şemsiyemdi ve ıslanmak
bir nefes hüznünde
acı biriktirmekti
en güzel sancılarını d ö n m e y i ş l e r i n i n..

yosun renkli yeşil gözlerin, hiç olmadı senin A ş k! ..


Ali Hakan Düz
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9194
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Özgürlüğümü İstiyorum



Çıplak bir ağaca astım kendimi
İsteklice ölümü bekliyorum

Kalp atışlarım hızlanmaya başladı
Ve tarafsızca sallanıyorum

Umutsuzluğa sabitledim gözlerimi
Ağlıyorum ama yutkunamıyorum

Bedenim titremeye başladı anne
Ölüyorum ve hissedeceğini umuyorum.


Özgürlük insanın kendi başına ölebilmesiymiş
Bunu üstüne basarak söylüyorum

Oysa ne kanlar dökülüyor bu uğurda
Şimdi hepsine acımaya başlıyorum

Haydi ölüm gözlerimde kapandı
Savunmasızca seni bekliyorum.

Demokrasi yok mu bu ağaçta
Ben özgürlüğümü istiyorum


Güneş umut ışıkları saçar diyordum
Oysa şimdi göremiyorum

Kör insanlara haksızlık etmişim
Hepsinden özür diliyorum

Umut güneşin ışıklarında değil
Aldığın nefestedir diye düzeltiyorum

Haydi ölüm illa kan mı istiyorsun
İşte sana onu da veriyorum





Bıçağı da sapladım kalbime
Karşılıksız aşkımı akıtıyorum

Oysa umutlarımı asmıştım kızın kalbine
Şimdi hepsini ona bırakıyorum

Yalnız bir gerçek var inkar edemiyorum
Ben o kızı hala seviyorum

Ölüm ellerimden tutmanı istiyorum
Çünkü kuşları artık duyamıyorum


Elveda hiçbir zaman kanunlarına
Boyun eğmediğim dünya

Elveda hiçbir zaman kendisini sevdiğimi
Bilemeyecek olan sevgili

Elveda yalnızca bedenimi emanet ettiğim
Ön yargılı ama, sevdiğim ailem

Ve elveda ruhumu halen titreten
Benim duygusal dostlarım


İpi çıkarmayın benim boynumdan
Ölüm var onda acıtır sizi

Bıçağı da çıkarmayın kalbimden
Ucunda gizli bir aşk gizli

Gözlerimi açın desem de açmazsınız
Bilirsiniz ki kahreder sizi

Yeter artık ölümü bekletmeyelim
Bir an önce gömün beni.


Özlediğim Nerdesin



yine daldım
gözlerim odaklandı
baktığım her yerde sen vardın
bakıyordum ..
görenler düşüncelisin bu sabah dediler
oysa ben oysa ben
gözlerim kapalı
sadece seni seyrediyordum ..

yüreğim de uçtu gitti içimden
bilmem ki nereye?

bir afeti canın sevgisine
öyle hasretim,özlemlerdeyim ki..

yüreğim;
senden başka yardımcım yok
konduğun yerlerde onu görürsen
benim yerime söyle aynen şunu;
söylersin değil mi?
“Sevgiyi taşımak değil,hasreti çekmek zor
Yaşamak değil, ölüm değil
Sevdiğini özleyip de görememek zor” diye..
Son düzenleyen arwen; 7 Eylül 2006 02:55 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9195
kambis - avatarı
Ziyaretçi

Hüzün benim işimdir
ey gözlerinde ay ışığını namus eylediğim!
sen bilmezsin halden bilmezim.
bir sızı kavurur durmadan içimi
okul koridorlarında, sokaksı adımlarımda
yetim bir çocuğun ıslak bakışlarıyla bakıyorsam hayata
bu içimin sızısını sana anlatamamamdan,
yüreğimin yangınını sevdanla söndüremememdendir.
Sen bilmezsin, bilemezsin!
....Semih HAN....
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9196
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
gün gelecek anılar canlanacak
ürperecek yüreklerimiz
göz damlalarımız süzülecek yanaklarımızdan
zaman ilaçtır demişlerdi yalanmış diyeceğiz
zaman bile yetmeyecek anıları silmeye
ne güzel başlamıştık paylaşmıştık her şeyi diyeceğiz
önce çocuksu gülüşler ve inandıklarımız bitmiş olacak
ama anılar hiç silinmeyecek hep kalacak
hani sen hep benimdin bende senin diyen anılar
ardında sadece yaralı kalplerimiz olacak
nice yürekler girecek belki
ama anılarda hep bir iz kalacak
ilk olan izler
saf izler
temiz izler.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9197
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Senden Öncesi Boşluk...
Senden Öncesi Hiçlik...

barrinha5dt
Gidemezdi bir daha başka yerlere
Senin ırmaklarında uçan turaçlar
Oysa uçurum uçurumdu sana gelişim
Yüreğime yıldırımdı inişin
Sevişin sağnaklarcaydı güllere

Dağ yıkıldı
Yer yarıldı
Yandı bahar dalları
Umudum zifiri gecelere düştü.....

Senin dallarına değen rüzgarlar
Gayri esemezdi başka güllerde
Bilemedim aşkların katlolduğu devrandır
Güle kan bulaşmış bir kere
Yürek yangınlar sofrası
Umut hangi yalan ufkun ardında
Yolumuz nere düştü...

Bilemedim
Düş unutmuş düşleyeni
Ayrılıklar devranında
Yerle bir olmuş hüzünler
Ben kime desem anlar şimdi
Senden öncesi boşluk
Senden sonrası hiçlik
Gülüşüm kedere düştü..

barrinha5dt
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9198
kambis - avatarı
Ziyaretçi
Yalancı

gülerken yüzüme
dost kalalım demişti
inandım sözlerine
bekledim sevinçle yeniden
dost saatlerini
tanyeri ağarmasından
gecelerin koyusuna kadar
ne gelen vardı
ne de giden
o hep böyleydi zaten
sesinden tanıdım
bir akşamüstü
yeni yüzüyle
sarmaş dolaş
yeni kurbanıyla
o bildik yerde
paylaştığımız yalan günleri

Enfal Törün.İzmir.01.09.2006
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9199
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Elif olmak zordur
Çünkü elif olmak;
Yuvarlak bir dünyada dik durmanın
Dik ve önde
Belki acıyla
Ama vazgeçmeden durmanın
Dünya ne kadar dönerse dönsün
Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak
Kaç silah varsa elife çevrilir
Elif hep olduğu yerdedir
Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir
Zordur elif olmak
Elif olmak hep vurulmaktır
Elif olmak yalnızca elif olmaktır
Ne B, ne T, ne S
Elif
Yalnızca elif
Elif demeden hiçbir şey denilemez
Ben elif dedim
Artık her şeyi söyleyebilirim
MEVLANA İDRİS
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9200
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
ÖLÜMSÜZ KIRMIZI GÜLLER....
Kan rengi, kıpkırmızı güllere bayılırdı. Zaten onlarla
adaştı da. Rose... Gül... Kocasının sevgili Rose'u... Her yıl
Sevgililer Günü'nü kapının önünde bulduğu enfes fiyonklarla
süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı. Hiç aksamadan.
Hatta, eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış, gülleri kucağına
bırakılmıştı..Tıpkı geçmişte olduğu gibi, küçük bir kartla birlikte..
Her yıl güllere iliştirdiği karta aynı cümleleri yazardı:
"Seni, geçen sene bugünkünden, daha çok seviyorum..."
Birden, bunların son gülleri olduğunu düşündü.. Önceden
ısmarlanmış olmalıydı.. Öleceğini nasıl bilebilirdi?..
Zaten her seyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi,
yumurta kapıya gelmeden...

Gülleri özenle içeri taşıdı..saplarını kesti, vazoya yerleştirdi..
Vazoyu da konsolun üzerine, eşinin kendisine gülümseyen
fotoğrafının yanına koydu. Orada kocasının koltuğunda
oturup saatlerce güller ve fotoğrafı seyretti sessizce.. Bitmek
bilmeyen bir yıl geçti.. Yapayalnız ve hüzün dolu bir yıl..
Sonra bir sabah kapı çalındı.. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi..
Kırmızı gülleri, üzerinde küçük kartıyla birlikte eşikteydi..
Sevgililer Günü'nü kutluyordu. Gülleri içeri aldı. Şaşkınlık
içinde doğru telefona gitti. Çiçekçi dükkanını aradı...
Onu bu kadar üzmeye kimin hakkı vardı ?

"Biliyorum" dedi, çiçekçi.. " Eşinizi geçen yıl kaybettiniz..
Telefon edeceğinizi de biliyordum.. Bugün size yolladığım gülleri
çok önceden ısmarlamış, parasını da ödemisti.. Hep öyle
yapardı zaten, hiç şansa bırakmazdı. Dosyamda talimat var.
Bu çiçekleri size her yıl yollayacağım. Bir de özel kart vardı,
kendi el yazısıyla. Bilmeniz gerek diye düşünüyorum..
Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart..."
Rose hıçkırıklar arasında teşekkür ederek telefonu kapattı.
Parmakları titreyerek zarfı açtı..

" Merhaba gülüm" diye başlıyordu, kart.. " Bir yıldır ayrıyız.
Umarım senin için çok zor olmamıştır. Yalnızlığınıı ve acılarını
hissedebiliyorum. Giden sen, kalan ben olsaydım neler çekerdim
kimbilir? Sevgi paylaşıldığında yaşamın tadına doyum olmuyor.
Seni kelimelerle anlatılmayacak kadar çok sevdim. Harika
bir eştin dostum, sevgilim benim... Sadece bir yıldır ayrıyız.
Kendini bırakma. Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum.
Onun için bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak.
Onları kucağına aldığında paylaştığımız mutluluğu ve
kutsandığımızı düşün. Seni hep sevdim.. Her zaman da
seveceğim. Ama yaşamalısın. Devam etmelisin... Lütfen..
Mutluluğu yeniden yakalamaya çalış. Kolay değil,
biliyorum ama bir yolunu bulacağına eminim....

Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam
edecek. O gün çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak,
eve dönüp dönmediğini kontrol edecek. Beşinciden sonra
emin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip
seninle yeniden ve ebediyyen kavuştuğumuz yere bırakacak..
SENİ SEVİYORUM GÜLÜM..."

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya