Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 921

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.394.709 Cevap: 12.492
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9201
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Şiir Tanrısına Yakarış

Sponsorlu Bağlantılar

Bağışla unutmuşsam, unuttum
sanma yine de;
Yalnız ve kimsesiz
bir salkım söğüt bozkırda
ve solgun suları durgun bir deniz
gibiyim şimdi;
saçlarımı dağıtmakta
şafağın tatlı eli.

Haydi çöz şu kelepçeyi, bu dağı
bilirim ben: Pınarlar akar, sessizce;
tanırım bu ormanı,
bilirim keçiyollarını her otu, her ağacı,
her dereyi;
duyulan, kuş sesleridir;
bırak da dalıp gideyim sonsuz kıra
yaşlı ruhum, gövdemle.

Ya da çöz dilimin bağını
duysun çığlığımı dünya!


Ali Püsküllüoğlu

mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9202
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
VARIM !
Saatlerdir bilgisayarın başında oturuyordu, hala beklediği mail
Sponsorlu Bağlantılar
gelmemişti. Silkindi. Kaç saat olmuştu bilgisayar başına oturalı?
Oooo! İki saatten fazla olmuş, koskoca iki saat? Arkadaşları
yemeğe davet etmişti, Sinan sinemaya, oda arkadaşları ise fal
partisine.. Hiçbirini kabul etmemişti. Şimdi bu ücra internet
cafede gelecek o maili bekliyordu. Daha ne kadar sürecekti?
Kimbilir belki, bugün hesabına bile girmemişti, girmeyecekti?
Girse bile yazacağı daha önemli insanlar vardı belki... Belki de
onun ona önem verdiği gibi o, ona önem vermiyordu? Yok canım!
O da en az Sevgi kadar değer veriyordu Sevgi'ye, yazdığı her
mesajın karşılığı ertesi güne geliyor, hadi ertesi gün olmadı
birkaç gün içinde gecikmenin özürünü de içeren mail hesabında
bekliyordu Sevgi'yi. Aylar olmuştu yazışmaya başlayalı,
bir kez bile aksamamıştı mailler. Ta ki, bu haftaya kadar.
Hafta başından beri tek bir satır gelmemişti ondan. Tuhaf!
Oysa kendisi yazacak bir şey bulamasa - ki, bu da ayda yılda
bir olurdu- forward edilmis mesajlar gönderirdi, güzel sözler,
fıkralar ya da ufacık bir e-kart. Üçüncü gün dayanamamış,
onu merak ettiğini söylediği bir mail göndermişti: Heeeey,
öldün mü kaldın mı? Haber verseneeeee! diye şakalaşmıştı
üstelik. Ses seda yoktu yine karşı tarafta, beşinci gün
iyiden iyiye meraklanır olmuştu, hatta bir sapığın onun
hesabına girip gelen mesajları ondan önce okuyup sildiğini
bile düşünmüştü. İyisi mi oturup bütün gün bekleyecekti
bilgisayar başında, hem içinde de bir şüphe kalmayacaktı
böylece. Bugün sekizinci gün de bitmişti. Yine en ufak bir yazı
bile gelmemişti. Unuttu beni diye geçirdi içinden. "Tabii, ne
bekliyordun ki!" diye kızdı kendi kendine. Alay etti bir süre bu
çocukluğuyla. Hiç görmediği, sadece yazılarıyla, şiirleriyle
tanıdığı biriydi karşıdaki ve hep öyle uzakta öyle bilinmez
kalacaktı. Ne bekliyordu ki? Kendisi de bilmiyordu. Hayalinde
bu yazıları yazan kişiyi bir türlü canlandıramıyordu. Ne zaman
gözlerini kapasa sadece bir çift el görüyordu, klavyenin tuşlarına
dokunan güzel parmaklar... Bu elin kime ait olduğunu görmeye
çalışıyor, didiniyor ama hayali bir anda dağılan sis gibi yok
oluyordu. Ertesi gün soluğu yine bilgisayar başında aldı. Bekledi,
bekledi. Birkaç arkadaşından gelen mailleri yanıtladı hemencecik.
Aslında böyle beklemek fena da olmuyordu hani. Zaten tatildeydi
yapacak başka bir işi yoktu, arkadaşlarından çoğu eve dönmüştü
kalanlar ise onu çağırsa da o pek istemiyordu. Bu düşüncelere
dalmışken yeni bir mesaj geldi. Hayret adres pek yabancıydi ona.
Biraz tereddüt ettikten sonra yüreği korku içinde açtı. Mail,
"merhaba ben Akın'ın yakın arkadaşıyım. Kendisini trafik kazasında
kaybettik, telefon defterinin arasında sizin mail adresinizi bulduk ve
haber vermeyi uygun gördük. Başımız sağolsun" diyor ve devam
ediyordu ama mailin devamı onu ilgilendirmiyordu artık.Okuyacağını
okumuştu zaten. Kaçıncı ölüm haberiydi bu, bu kaçıncı değer verdiği
insandı yitip giden? Bazen bütün uğursuzluğun kendinde olduğunu
düşünüyordu. Sonra saçma geliyordu düşündükleri, ama ne
farkederdi ki, işte cok sevdiği, her gün yazdıklarıyla onun gününe
renk katan o kişi artık yoktu. Kötü bir şaka olamaz mıydı?
Ne yapacaktı şimdi? Beklediği mail gelmiş miydi? Ne yani
kalkıp gidecek ve bir daha gelmeyecek miydi? Bir daha o güzel
mesajlari hiç göremeyecek bir daha o elleri hayal edememenin
üzüntüsüyle doğruldu. "Cebinden size henüz yollamadığı,
yollamak için doğum gününüzü beklediği bir şiir bulduk.
Tıpkı sahibine ulaşmamış bir mektup gibi
duruyordu oracıkta. Aşağıda onun sizin
için yazdığı son şiiri bulacaksınız.

VAR MISIN ?
Biliyorum şaşıracaksın
Son sözler gibi gelecek kulağına
Yoo yanılmı
yorsun.
Son sözler bunlar.
Bu uzaklığı kaldırmak için ortadan
Sadece bir ufacık his'tik, sen bana ben sana
İki satır lâf, iki mısralık şiirdik
Bir gülücüktük
Bir soru isareti
Oysa daha fazlasını istemek bencillik mi?
Anla artık!
Sözler var ama satırlar yetersiz
Düşünceler var ama sayfalar yetersiz.
Duygular var ama mısralar yetersiz.
Anla artık biliyorum bir sen var, bir de ben
Uzak uzak yerlerde ayrı ayrı şehirlerde.
Ama desem ki, sana:
Biz demeye var mısın?
Desem ki, ne sen olsun, ne de ben.
Bir biz olalım.
Var mısın ?

Akın Yıldız

Şaşırmıştı, istemezdi etraftakilerin gözü önünde ağlasın.
Hiç adeti değildi ne de olsa. Oysa Akın hep nasıl hissediyorsan
öyle ol başkalarını boşver derdi. İşte her zamanki gibi yine
dinlemişti onun sözünü. Demek o da aynı şeyleri hissetmiş,
o da artık bu uzakığı kaldırmak istemişti. Doğumgünü geçmişti,
hem de yine bilgisayar başında. Yeni bir yaşa daha girmişti işte,
yepyeni bir yaş, yepyeni umutlar, acılar, mutluluklar. Her yaş
olgunlaştırırmış biraz daha insanı, belki de en çok bu yaşa
girdiğinde olgunlaştığını anlayacaktı yıllar sonra
arkasına dönüp baktığında kimbilir... Akın! Kahretsin, seni
şimdiden özledim diyerek hıçkırıklara gömüldü. Neden sonra
eli yanıta gitti. Akın'a geç kalmış bir yanıttı bu.
Sadece tek bir sözcük yazdı :
VARIM !

Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9203
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Az Yaşadıksa da

Ben kibriti çaktığım zaman
Her şey kırmızıydı yüzün oarak
Ben kibriti çaktığım zaman
Çünkü her hüz bir memlekettir

Ben sigaramı yaktığım zaman
Çünkü her sigara bir kelimedir
Ben sigaramı yaktığım zaman
Güz günleriydi bir şarkı olarak

Bir güvercin ben öldüğüm zaman
Nice hüzünlerden yaprak yaprak
Bir güvercin ben öldüğüm zaman

Cemal Süreya
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9204
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
BEBEK

Genç kadın, bebeğin güzelliği karşısında
büyülenmiş gibiydi. Kıvırcık sarı saçları, iri mavi gözleri,
kalkık bir burun ve küçük kırmızı dudaklarıyla
bir kartpostalı andıran bebek, kadının şimdiye kadar
gördüğü en cana yakın kız çocuğuydu.
Onun ipek yanaklarını doya doya öpmek ve
cennet kokusunu içine çekmek için eğildiğinde :
"Dokunma bana ..." diye bir ses duydu.
"Beni okşamaya hakkın yok senin..."
Kadın korkuyla irkilip etrafına bakındı.
Bebekle kendisinden başka içerde kimse yoktu.
Aynı sesi tekrar duyduğunda bebeğe döndü.
Aman Allahım!.. Yeni doğmuş gibi görünmesine rağmen
konuşan oydu. "Bana yaklaşmanı istemiyorum"
diye devam etti. "Hemen uzaklaş benden..."
Kadın, biraz olsun kendini toplayarak :
"Çocuklarımız hep erkek oluyor" dedi.
"Onlar da güzel ama kız çocukları başka.
Bu yüzden seni öpmek istedim."
"Beni öpemezsin" diye ağlamaya başladı bebek.
"Benim de seni öpemeyeceğim gibi..."
"Neden ?" diye sordu kadın."Neden öpemezsin ki ?"
Bebek, hıçkırıklara boğulurken :
"Bunun sebebini bilmen gerekir" dedi.
"Düşünürsen mutlaka bulacaksın..." Kadın, neler olup
bittiğini hatırlamak üzereyken kendine geldi.
Özel bir hastanenin en lüks odasında yatıyor
ve narkozun tesirinden midesi bulanıyordu.
Aile dostları olan tanınmış doktor,
odayı dolduran çiçeklerden bir tanesini
vazodan çıkartıp kadına uzatırken :
"Geçmiş olsun hanımefendi" dedi.
"Başarılı bir kürtajdı doğrusu.
Ha..! Sahi, "kız"mış aldırdığınız bebek."
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9205
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerin Kal Diyor

Buna nasıl ayrılık bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar gözlerin kilit
Ellerin aç diyor dudakların git

Ayrılık dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
Gözyaşın kal diyor dudakların git.

Gidersem bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor dudakların git

Duvardan insin mi resimlerimiz
Yabancı olsun mu isimlerimiz
Ya o deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor dudakların git

Bu roman da biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan
Ağlıyor besteler yine hicazdan
Şarkılar kal diyor dudaklar git
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9206
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
lovbas
Benim bunda kararım yok, bunda gitmeye geldim Bezirganım mataım çok, alana satmağa geldim. Ben gelmedim da'vi için benim işim sevi için Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim Yunus Emre
KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9207
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
sevmekdenbasHer gün yanında olamamaktan korkuyorum

Sesini duyamamaktan

Seni görünce, sana alışmaktan da korkuyorum

Nedense sensizlikten de korkuyorum

Bir gün hoşça kal demenden

İstemesem de;

Bir gün, bir gül gibi

İçimde solmandan korkuyorum

Hafızamda bırakacağın hatıralardan

Hatıralardan kaçamamaktan

Adını unutamamaktan korkuyorum

Ah be güzelim;

Ben seni sevmekten korkuyorum.

Benimkisi sadece bir sevda

Göz yaşlarımla söndüremediğim

Korkularımı yenemediğim

Söyleyemediğim

Fakat, kendimi tükettiğim

Ve beni;

Yedi kat yerin dibine sokan

Utandıran, korkutan

An be an içimi yakan

Cesaretsiz bir sevdan

Bu nasıl bir sevda ?

Anlayamıyorum

Ah be güzelim;

Ben seni sevmekten korkuyorum.

Biliyor musun;

Aklımdan hiç çıkmıyorsun.

Sen benim;

İmkansızlar bahçesinden koparttığım

Edâlı gülümsün.

Hiçbir zaman koklayamayacağım

Adını söylerken burkulacağım

Sevmekten hep korkacağım

Fakat, ömrüm boyunca unutmayacağım

Edâlı gülümsün.

Ah be güzelim;

Aslında sen benim,

Kendi ömrümsün.


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9208
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Askim benim...
Askim benim iyiki varsin
Bu dünyada tek siginagimsin
Karanlik gecelerimin en parlak isigisin
Rüyalarimda bas rol oynayan kahramanimsin

Askim benim...herseyim...hayatimsin...sen benim
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9209
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Haram
Habersiz gidişin bağrımı yaktı,
Yaşlarım gözümden gönlüme aktı,
Madem gözlerin başkasına baktı,
Artık bana o gözler haramdır.

Bu genç seni ölesiye sevdi,
Uğrunda her şeye boyun eğdi,
Madem ellerine başka el değdi,
Artık bana o eller haramdır.

Mazimiz peşimi hiç bırakmadı,
Hatıralar her an benimle yaşadı,
Madem saçlarını başkası okşadı,
Artık bana o saçlar haramdır.

Genç yaşta saçlarıma düştü kar,
Sebebi sen oldun ey zalim yar,
Madem kalbinde bir başkası var,
Artık bana kalbin haramdır.

Aşkla karın doymaz söyledin,
Para, pul deyip ömrümü yedin,
Madem başkasını seviyorum dedin,
Artık sana hakkım haramdır.
KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
7 Eylül 2006       Mesaj #9210
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE

KAR YAĞIYOR ERİK AĞACINA
KAR YAĞIYOR KUMRULARIN ÜSTÜNE
DAĞ ZORBASI GİBİ HAİN VE UMARSIZCA
ERİK AĞACI ÖKSÜZ KUMRULAR EVSİZ KALIYOR
BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN
BİRBEN ACIYORUM KUMRULARIN HALİNE
comfortroomtwinstars
İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
ANSIZIN BİR KEDİ GEÇİYOR PENCEREMİN ÖNÜNDEN
SÖYLENE SÖYLENE SİNİRLİ VE ISLAK BİR KEDİ
BELLİKİ ANSIZIN YAKALANDI BİR ÇATININ TEPESİNDE
VE MUHTEMELEN UYKUNUN EN TATLI YERİNDE
BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN
BİRBEN ACIYORUM HALİNE
comfortroomtwinstars
İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
SEN MUHTEMELEN ENDERİN UYKULARDA
BEN PENCEREMİN ÖNÜNDE
İSTANBULA KAR YAĞIYOR KAR YAĞIYOR PENCEREME
O SEBEPSİZ GİDİŞİN GELİYOR GÖZLERİMİN ÖNÜNE
KAR CAMDAN GEÇİYOR TEN'DEN GEÇİYOR
USULCA DOLUYOR YÜREĞİME
comfortroomtwinstars
VE BİR ÇİÇEK YEŞERİYOR KENDİLİĞİNDEN
DONMUŞ KALBİMİN ORTA YERİNDE
UZUN KIŞ GECELERİNDE YİTİRDİM SENİ
ÖLDÜNMÜ KALDINMI HABERİN GELMEZ
BİLMEMKİ BİR TANEM NERDESİN ŞİMDİ
HER YAĞAN KAR'DA KAYBEDENLER OLUR HEP
KİMİLERİ YUVALARINI KİMİLERİ RÜYALARINI
KİMİLERİDE SEVDALARINI
İSTANBULA KARYAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya