Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 931

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.392.753 Cevap: 12.492
Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9301
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi
ben senden vazgeçemedim.

Sponsorlu Bağlantılar
zannetmeki ben senden öylesine vazgeçtim
dün ışıkları kapatıp odamda el açıp dua ettim allaha
sırf senin için...
ve nezaman geçsem evinin önünden ağlamadımmı zannediyorsun.
seni görmemek, yıkılmamak için,
yolumu değiştirmedimmi zannediyorsun.
ben senden öylesine vazgeçmedim,ve öylesine ağlamadım
beni sen ağlattın sen gülüm.


shaggy - avatarı
shaggy
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9302
shaggy - avatarı
Ziyaretçi
Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Sponsorlu Bağlantılar
Musiki ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum

Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip Musikiler alıyorum
Bir de rakı şişesinde balık olsam

Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9303
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi
siir JAZZ- BLUES

Şimdi nereye gidiyoruz ona bakalım
Bilmeliyiz nereye gittiğimizi
Kapıları çarparak dışarı çıkıyoruz değil mi
Islak taşlarında kayarak bu eski sokağın
Hala değişmeyen kaldırımlarında birbirimize tutunarak
Ellerimizi arıyorsak
Artık bilmeliyiz

İçimde yalnız bir göçmen yerini arıyor
Yağmur yağıyor, gökyüzü kapalı
Nehrin bulanık suları köpürmüş, duyuyorum
Beni kendine ayırmışsın, farkındayım
Yollara çıkarmışsın, yaşlı atların toynak sesleri
Duman içinde ve alacakaranlığın

Yüzüne bakıyorum bir pencere açılıyor
Bembeyaz bir zambak uzanıyor geceye
Yaşadığı toprağa benzemiyor
Eğimine bakılırsa dağların yalnızlığı
Bu kente hiç yakışmıyor

Adresi unutmuşuz kimbilir nerde
Bulanık yüreklerimiz
Karıştırdıkça eski aşklar ufalanıyor
Yalansız, özürsüz hatta özlemsiz
Bir kadın bir erkeğe tutunuyor
Anılarına tutunuyor, acısız
Resimleri tarıyor ıslanmış tümü
Hepsi siyah beyaz
Kimseyi tanıyamıyor

Bu caddeler, bu evler, bu nehrin kıyısı
Siniyor her yere dağıtıp durduğun sesin
Sütunlara, vitrinlere, ayak seslerine
Kafesler darmaduman
Tüm kuşlar salıverilmiş
Suyun üstünde tüten sis
Dokunsan masmavi hüzün


NE SEN SEV

Sen şiir ol ben şair
Sen sevgi ol ben sevdalı
Sen derman ol ben dert
Ne sen sev ne ben ağlayayım

İçimde alevlenen aşkım
Volkan oldu patlayacak
Çile oldu kaldı
Ne sen sev ne ben ağlayayım
Son düzenleyen Harabe-Gönlüm; 8 Eylül 2006 20:53 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9304
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
SEN-gel-SEN



Döneceğim dediğin yerler,
Çok mu uzak ki!
Bırakıp ta oraları
Artık sen,
Gelsen diyorum.

Bak!
Ardından boynu bükük kaldı,
Sana söyleyemediğim cümlelerimin.
Giderde dönmez diye,
İnadına çoğaldı ünlemlerim.
Henüz bitmeden,
Avuçlarımda kokun.
Ve hala gözlerimde,
Biraz sen varken.
Artık sen,
Gelsen diyorum.

Çok şey değişmese de sen gideli,
Bıraktığın takvimler biraz eskidi.
Kaç kere ayrıldı ve kaç kere,
Her buluşmada,
Delice sevişti,akreple yelkovan.
Bir sen gelmedin,
Gittiğin uzaklardan.

Özledim.
Sen gel!
Sen diyorum.
Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9305
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZ KATONG

gel otur yanıma canım
düşümde de olsan gel
sana sevdamı anlatacacağım
ki bitmeyen bir türküdür
dağlarda yankılanan
laos ormanlarında
bir lotus allı beyazlı
mergui de bir arsız yunus
hele ağlama dayanamam
üzüm karası gözlerinin
feryadı bağrımda hançer
tir tir titriyorum naçar
sanki dağda bir başıma
sanki gece koyu karanlık
korku değil saran içimi
namlu değil ta öteden
doğrultulmuş alnıma
namusumdur bilesin sevdam
hasretim sana songsudam
yağmur karla karışık
duyuyormusun
soluğumdur esen rüzgar
hemen yanıbaşında oracıktayım
uzat ellerini sevdam yağıyor
oy beni beni belalı beni
dağlarının ardı umman
patladı patlayacak boran
öylece salınır bir yalnız katong
bordasında hasret yazıyor
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9306
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Bana Ben Kaldı

Aynada bensiz beni gördüm
Bana inanmadım hiç ben
Hep bana kendimi sürdüm
Bana ben kaldı kendimden
Artık bir haber ne olur senden...
Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9307
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi
HASRETİ BUDADIM

Hasreti budadım körpe umutlarda,
Sallanıyorum bağ bozumu akşamlarda.
Birleşirim hasretle rüyalarda,
Seni çekerim sensiz ayazlarda.
Bıçağım keskin ve acımasız,
Saldırır uzayan hasret dallarına.
Bir duman tüttürürüm tozlu yollara,
Seni isterim sensiz dağlarda.
Ne zor, ne acı, dayanamıyorum,
Kolaylık bu ya hep ağlıyorum.
Nafile dostum ne edersen et,
Seni inlerim sensiz canlarda...
KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9308
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
Sen

Sen : Çamlı dağlarda ağaran şafak...
Sen : Duru gönüllerin nilüferisin
Sen : Engin ovada sararan başak...
Sen : Umut kaynağı, alınterisin
Sen : Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Sen : Yeşil ekinsin sen beyaz gümüş..
Sen : Mavi denizsin sise bürünmüş...
Sen : Sevda sırrının düğümlerisin
Sen : Her güzelliğin canlı sergisi
Sen : Kalb yarasının emin sargısı...
Sen : Benim dileğim, Hakk'ın vergisi..
Sen : Gönlümde saplı aşk hançerisin
Sen : Koyu gölgesin yaz sıcağında
Sen : Olgun meyvesin dal kucağında
Sen : Korsun, alevsin aşk ocağında
Sen : Gadir Allah'ın şaheserisin
Sen : Bensin gel gör ki ben sen değilim
Sen : Benim düşünce ruhum ve dilim
Sen : Benim gözlerim, ayağım, elim...
Emin ol, sen bana benden berisin

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9309
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Sendin O Işığı Söndüren

Beyaz, isimsiz bir zarfın içine
Kar doldurup göndermiştim sana...
Çünkü yüreğin;
Bir kar tanesi gibi soğuk
Bir buz damlası kadar hissiz
Ve bir o kadar da temizdi.
Bomboş uzanan gençlik yıllarımın
Anlamsız, uzun koridorlarında yitirmiştim seni
On sekizli yaşlarımın yaşam doluluğunda...
Yüz yirmi beş adımlık yaşantımda
Tekdüze ve anlamsızdı geçen günler
Kareli bir deftere yazılan
Ezberlenmiş
Ve körü körüne uygulanan
Bir formül gibiydi...
Akşamları oturur şiirler yazardım sana
Ela gözlerimde mor halkalar oluşana dek
Sense paranın önemini anlatırdın bana gün boyu
Sevginin boş olduğunu......
Günün son ışıklarına dek uzardı bazen bu sohbet.
Gülmeye alışık ela gözlerim
Hüzünle kahverengiye dönerdi o an
Bir burukluk dağılırdı yüreğimden tüm benliğime...
Anlardım ki bu sevda yalan...
Şimdi sevdamı denizlere savurdum
Buğulu gözlerle son kez el sallıyorum sana
Batan güneşin son ışıklarıyla
Ağladığım Akdeniz akşamlarında....
Sevdamı yaktım,
İsinden dağlandı yüreğim
Şiirlerim kül oldu bir mumun cılız alevinde
Yağan yağmura aldırmadan yürüyorum; koşarcasına
Içimde kopan fırtınayı duymadan
Islak Istanbul sokaklarında....
Hüzünleri neşeye çevirdim
Gündüzleri geceye
Işık olup bakıyorum şimdi sana
Düşünmeden üflediğin her mumun son alevinde...
Harabe-Gönlüm - avatarı
Harabe-Gönlüm
Ziyaretçi
8 Eylül 2006       Mesaj #9310
Harabe-Gönlüm - avatarı
Ziyaretçi
siir YÜREĞİMİ KAPIDA BIRAKTIM SERABIM

Denizlerim vardı tükenmeyecek sandığım,
Özlenen umutlarım, sahile vuran hasretlerim
Bir de köşede bekleyen ölüm, üçünü ayıramadım.
Ceplerimde bir kaç resmin cüzdan arasında durur,
Birde avuçlarımda şiirlerin kaldı senden geriye,
Diyorum ki; Işığım olsan, güneşin yerine,
Bir kez çıksan karşıma, görünsen bana diyorum
Aşkın yüreğimde yaşayacak,
Sevmelerin yitik olduğunu bile bile
Belki de son kez, konuşuyorum
Gözyaşlarımı derelere bıraktım,bitiyorum..
Sahillerindeyim, kumlarınla savur cihana,
Çokça hüzün kaldı senden geriye.
Bırakılmış kuşlar gibi ağladım yüreğime,
Artık yaşayamam sensizlik zor,
Adını bağıramam Serap diye,
Bir ben kaldım zemheri ayazında yüreksiz.
Ben mutsuz sen umutsuz biliyorum..
Yüreğimi kapıda bıraktım, al senin olsun,
Ne senden öncesi aklımda, ne senden sonrası,
Duramam vakit geldi artık Serabım,
Ecelin koynuna girdim, ölüyorum.
Mevlana mı alır seni yanına, melekler mi,
Bensiz Ankara sokakları mı? Bilemem.
Bu aşk bedensel değil, buralarda kalamam,
Gelirsen bir gün ruhunla, yanıma,
Seni bekleyen bir filizlenmiş fidan bulacaksın.

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya