Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 965

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.391.124 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9641
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kaç alın yazdıysan bana, kendimin saydım biliyorsun.
Kaç adım kaldıysa adına, zincirleme kazadır hepsi…
Sponsorlu Bağlantılar
Sussam,
gözlerin neyi hak edecek ki…
Yarı çıplak bir iklimin serüvenine takılmıştı gözlerim.
Kabuğu soyulmuş, hamsı cinnetlerin tadını çıkarıyordum.
Sene bilmem kaç.
Gürül gürül yanan gözlerinin sahte teferruatında kızartırken aldanmışlığımı,
üzerine yeminler ettiğin adımdan tiksiniyorum.
Helalinden saydığım ne varsa, ağzımda paramparça.
Kaldırıp atmaya tenezzül etmediğin serseriliğime paha biçiyorum.
Benim senin kadar acemi terklerim olmadı…
Söylediğim her ‘hayır! ‘dan kaçmak isterken, karşıma ustalığın çıktı.
Ardıma bakarak irktiğim oldu, aklımı başıma seferber edemeden yittiğim…
Hepsinden habersizsin!
Kendisi toplamlarından çıkarıldığında,
toplamlarının toparlanamadığı bir hesapsızlıkken sen,
hesapta olmayan üveyliklerin zamansız yordu.
Şimdi kalkıp gitmek vardı içinden…
Neden durup bakmadın parmaklarıma basarken?
Neden ’sür! ‘ dedin kelimelerini, cahillik diz boyuyken saltanatında?
Su toplamış göz bebeklerime batırdığın çuvaldızlar, kendine iğnesiz şimdilerde.
Başkasına başkalaşmayacak değilsin!
Yeter ki, rahat bırak elif- ba’larımı…
Düş-tün,
Düştüm…
Düş tümceli italiklere uğurlarken mağrurluğumu, gözümden düştüm.
Koridorlara sığdırdığım kentler soğudu, kalbim ürpermiyor artık ölülerden.
Senin de bir ölü olmadığını kim ispatlayabilir?
Kim kaldırır yol üstü cinayetlerinden aşklarını?
Limanını terk ettiğin gemilere dönmeye gücün yok!
Tükeniyorsun, görmüyor musun?
Bu sıkı yönetim,
bu karatma geceleri,
bu suç, sokağa “çıkma” yasağını yasaklamak için avutulmuştu günlerce ellerimizde.
Yazık! Aforoz ettin aklımı hiç yere.
Kurallı- bileşik suçlarına suç ekledin.
Susuyorsam, cezanın da bir suç olduğunu bildiğimdendir.
Susuyorsam, kahrolsun hümanizm!
Susuyorsam, cinayetsin bakışlarıma…
Yalnızca başını hatırladığım ilkel bir yalnızlığın belirginliğiydin.
Arada başı bozuk ispiyonlar vardı, bacaklarımdan düştüğün yollar…
Dizlerime sahip çıksaydın, anlardın alnında ağrıyan kış uykularını.
Bilseydin, bu kadar ürkmezdin kendinden.
Ki yoktun sen.
Yoldun ya da.
Ve ben seni, “yolculuk” oynarken kaybettim.
Yollarımda, mızıka çalan şehla şehirler yoktu.
İntihar süsü verilmemişti henüz aşklara.
Şehirlerarası bakışmalar olanaksızdı.
Kelime oyunları, boynu bükük zafer işaretleri kadar coplanmamıştı “nezakethanelerde…”
İşte bu yüzdendi bütün kazalara “sen” deyişim,
işte bu yüzden düşüyordun alfabenin en kaygan yerinden.
Yıldızlarca değil, yıllarca uzaktın benden.
Gökten üç elma düşse, ağlardım gizliden…
Kendime gitmenin vaktini geçiyor yelkovan kuşları.
Ne çıkar tutmuşsam saçlarını rüzgarın, koşmuşsam peşinden ciğerlerim patlayana kadar,
caymışsam sevdamın ev sevdi yerinden.
Bir ayvaz ağıdı seğirtip yakaladı işte şahdamarımdan.
Ne fark eder beni sevmişsin, sevmeye yeltenmissin, sevmemeliymişsin…
Ben kendi aşkımdan sorumluyum!
Kentsizliğine acıyorum kahkahalarımla.
Cesedindeki şiirleri yolduğun tırnaklarımdan soyunuyorum.
Seni bağışlamıyorum!
Ne kendime,
Ne yollara,
Ne de vaadi yitik istirhamlara.
Bugün, saçlarımı kestim zülfükarla. Belki artık beğenmezsin beni.
Sola dönüşü olmayan tabelalardan, bir gün sökeceğim sokağını
ve öylece kaybedeceksin beni ciltsiz kusurlarımda.
Beni hep arayacaksın…
Kilometreleri ben koymadım ki oraya!
Neden “bitsin! ” denilen yerden sökülmüyor bu sevda, mani oluyorsa sana?
Neden masallarla uyuttun kulağıma söylediğin türküleri?
Hiç hakkım yok mu uçaklarla selam söylemeye gözlerine?
Hırpalanmış sesinin içinde bile, suçunu gizleyecek kadar suçlusun!
Gökten üç elma düştü,
Gözümden üç kent,
Ağlamadım açıktan…
Anladım.
Ankara’da aşık olmamalı insan…

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9642
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
gurbette bir sabah hüznü

Sponsorlu Bağlantılar

Doğduğu değil, doyduğu yerde insan,
Gaddarlaşıyor kocadıkca, zaman.

Alıp, gidiyor seni bilmediğin yerlere,
Alıştırıyor felek bilmediğin dillere.

Öyle hızlı dönerki dünya denen kasnak,
Bir bakmışın aynaya saçlar olmuş akpak.

Hayalinden mazin birer, birer geçerken;
Buğulanır gözlerin anıları yaşarken.

Sitem etmek gelir içinden geçen senelere,
Yavaş yavaş kalırsın yalnızlıklarla elele.

Bir derviş edasıyla çekersin şöyle bir ah,
Hızla akıp gitmiş zaman çok yazık eyvah.

Sevdiklerin birer birer terkederken seni;
Hicranlı, biçare gönüller ilan eder matemi.

Bir el değmesiyle şahlanan o duygular;
Sanki şimdi, uzun bir kış uykusundalar.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9643
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çakmak değildir yakan aşkı...
Çakmak değildir yakan aşkı
ne de yanan sigara onun tanımı,,
Teker teker tükenirken etrafındakiler
aşk yakanın elindedir,,
Alınmaya hazır.
Yalnız kaldığında bir tek sigara,
tükenmeye mahkum,,
beklemeye mahkum,,
Kapatıp kendisini
yolunda çekildiğinde
yanmaya erimeye hazır bir mum gibi tekrar çöreklenir üzerine acı
Ve yanar başka bir çakmakla aynı aşkın acısı,,
Bu sefer yalnız çıkar acı yolunda beklerken sönmeyi
Bir bardak suda huzur arar
Tükendiğinde
Önemli olan tükenmiş olmak değildir,
ya da hangi çakmakla yandığın,,
Aynı Kabuğun altından beraber çıkmaktır,,
AŞK beraber kül olmaktır,
yakan çakmak değil,
onu tutan ELIN ayni oLmasidir,,
evo - avatarı
evo
VIP kirlenmek güseldir : )
13 Eylül 2006       Mesaj #9644
evo - avatarı
VIP kirlenmek güseldir : )
Aşk

Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık

Aşk dediğin nedir ki
Histen nefesten varlık
Umutsuzluk içinde
Karanlığa son ıslık

KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9645
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
ozluyorum


Özlüyorum seni. Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum elini tutmayi sesini duymayi
Boynuna sarilip omuzunda aglamayi
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmistim
Girmez sanmistim hayalin beynime
Geceleri düslerimde
Gündüz baktigim heryerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kirmizi kirmiziligini unuttu
Mavi maviliginin farkinda degil
Beyaz yanliz sen giydiginde güzelligini haykiriyormus
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak
Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim
Sensiz seninle olmayi basaracagim
Sonun yaklastigini hissettigim gün
Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek
Seninle sonsuzluga kavusacagim.

mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9646
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
İnsanlar Kendileri Çizer Kaderlerini

Artık gidebilirsin gideceğin yere
Sana kal diyemem
Son ümit senden olsun
Senden olsun son pişmanlık
Hayır diyemem
Bil ki
Seni artık sevemem

O bitimsiz anılar gelse de aklıma
Göz göze, diz dize oluşumuz
Birlikte yaşadığımız günler
Geceler de gelse aklıma
Sana dönemem

Her masal gibi bitti bugün
O kısacık mutluluğumuz
Belki yalandı
Belki yalan gibi bir şeydi
Seninle mesut oluşumuz

Şimdi ellerini görüyorum boşlukta çaresiz
Gözlerini görüyorum en acı hüzünlerle dolu
Oysa
Ne kadar yalvarsan da
Ne kadar ağlasan da
Artık evet diyemem
İnsanlar kendi çizer kaderlerini
Seni affedemem...
KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9647
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
merangelsmall
. . : : Sen Gel : : . .

belki anlatılır,belki anlatılmaz,
bu karamsarlığın nedeni.
unutmaya yüz tutmuşken,
neden tekrar aklımdasın
gecelerimde,gündüzümdesin,

özlemek değil bu
güzel olan bir kaç anı anımsamak
ama gözleri yaşlı ama kalbi buz kesmiş,
şimdi sensizliğe yelken açmışken,
neden haber getiriyor kuşlar?
neden ağaçlar tatlı tatlı fısıldıyor adını,

dün ilk kez uyuyamadım
sensizliğin ardından,
gözlerim karanlığın içinde,aydınlığını aradı,
birde akşam rüzgarı eşlik etti yalnızlığıma.
belki o an sesini duysam
kendimi uykunun derinliğine bırakabilirdim..

herşey,herkes,tüm dünya girdi aramıza,
boş kollarda aradın paha biçilmez mutluluğunu.
bendeki aşkı hiçe saydın,
senin gibi bir dünya servetine kanmadım,
gidipte beş para etmez insanlarla,aramızdaki aşkı öldürmedim..

sen şimdi rahatmısın??
eğlenebiliyormusun sahte gülüşler etrafında,
ya da eğlandirebiliyormusun yalanlarınla.
hala eskisi gibimisin?
hiç mi değişmedin?
biliyorum seni değiştirmeye hiç hakkım olmadı,
günlerce yazabilirim seni,
ya da bir anda silip atabilirim.
ya gelir tekrar koynuna girerim,
ya da sensizliği dost bilir
sarılırım boş bir hayaline
savrula savrula uzaklara göçerim.

sensiz değeri yok geçen zamanın,
içimde senden kalan bir hüzün,
dilimde sessiz adın
kimseler duymuyor artık sen ve beni,
onlarda benimle birlikte alıştılar bu terkedişe.
ne güzel bir resminin olamaması,
kendimi bu şekilde alıştırabilmek herşeye.

aynı şehirde kocaman bir yalan olarak yaşamak,
ve dönüp dönüp karlı kaldırımlara bakmak,
ulaşabileceğim bir numaran varken,arayamamak
ne bileyim
unutmadım mı acaba seni
neden yazıyorum sanıyorsun
sevmesem niye karalayım kağıdı kalemi..

özlediğim bişeyler var,
senden de benden de öte
bir sıcaklık bölsün rüyalarımı
bir nefes ver
birde kokunu bırak ellerime,
sen gitsende kokun kalıyor yastığımda,
itiraf etmeliyim ki özlüyorum seni,
bende bilmek isterdim senin tarafından özlendiğimi,
vede beklerdim kapımı çalışını,
sensizlik vurmadan zamana,
sen gel,
sen gel.....

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9648
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BEN SENİ SEVMİŞTİM…

Gecenin karanlığında,
Parlayan yıldızdın…
Günümün aydınlığında
Güneşimdin…
Gözlerimden akan
Bir damla yaşımdın..
Yüreğimde hiç sönmeden
Yanan ateşimdin…
İçtiğim bir yudum suydun
Yediğim bir lokma ekmektin..
Suyun damlasında,
Selin coşkusunda
Kimi yanımdaydın
Kimi rüyamdaydın
Ama hep aklımdaydın..
Ben seni sevmiştim..
Sakın unutma......
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9649
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Garip Gezmezdim

Sevgi bahçesinde güller ekmezdim
Gönül bağında garip gezmezdim
Güzeller koynunda sabah etmezdim
Gönül bağında garip ötmezdim

Arı olup diyar diyar uçmazdım
Gönül bağında garip gezmezdim
Çiçeklere konup öz almazdım
Gönül bağında garip ötmezdim

Girilmez gizemli yere Yusuf’um
Gönül bağında garip gezmezdim
Bir güzele kapılmasaydı gönlüm
Gönül bağında garip ötmezdim
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #9650
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben ayrılıkların şairi
Yalnızların ozanıyım
Sen masallar okurken daha
Ben acıların yazanıyım...


Haklısın aramızda dağlar denizler var
Haklısın aramızda uçurumlar
Senin sevdaların üç günlük masal
Benim sevdalarım Allahıma kadar...

"Elma şekeri mi sandın aşkı
Ne şiirin şiir ne şarkın şarkı
Hele bir kırılsın feleğin çarkı
İşte ben o zaman görürüm seni"

Hala "Tahta masalara" yazıyorsam adını
"Aşk kitaplarında" arıyorsam tarifi aşkın
"Kahır mektuplarında" yeniden buluyorsam seni
Ve "ıslak mendillere" siliyorsam gözyaşlarımı
"Eyvahlar" çekiyorsam her biten aşkın ardından
" Bana sor ayrılığı- yalnızlığı bana sor" diye haykırıyorsam
Ve "sabahçı kahvelerinde" bir çay gibi demliyorsam hasretini
Ve "inadına " özlüyorsam o "çaykarası" gözlerini

Bu benim ilk aldanışım değil
Bu benim son yıkılışım değil
Bırak bu sahte gözyaşlarını
Üzülme "benim için üzülme"
Üzülme bu son için üzülme
Ben yeterim kendime...

Varsında bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde
Varsında her gece bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim
Varsında bir daha değmesin ellerime ellerin
Asla pişman değilim...

Hatırla bir adam diyordun hatırla
Ömür boyu sevsin beni ömür boyu
İşte o deli
İşte o çılgın
İşte "o adam benim"
Çünkü ben
"Aşkı ölümsüz bilenlerdenim

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya