Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 969

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.392.729 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9681
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sana Geldim

Sponsorlu Bağlantılar




Sana geldim
Sende sen olmaya geldim
Senden geçmedim beklerken yolunu,
Umutlarıma ektim seni
Bir yağmur tanesi kadar temiz, saf
Toprak kadar vefalı
Su kadar azizdin ruhuma,
Narin bir bekleyişin kalbindeyim

Sana geldim
Sende sen olmaya geldim,
Bileklerime takılan kelepçeydin
Senin zindanına hükümlüyüm
Müebbet bir hapsi ben istedim,
Şimdi senin kapında
Yüzü ak bir dilenci
Sadakaya değil
Eşiğinde sadık yar olmaya
Sende var olmaya geldim..

Sana geldim
Aydınlık bir gecenin sabahında
Güneşle el ele verdim,
Ben güneşin batmayan oğluyum,
Yedi gencin kaybolan izinde buldum seni..
Okumaya elifle başladım bu şehirde
Elifle başladım yollarda yürümeye yeniden,
Duvarda sen, aynada sen,
Nereye baksam peşimde gözlerin,
Ve dua isteyişin benden, son sözlerin..

Sana geldim,
Bir fincan kahve hatrına değil
Yedi mevsim görmüş ruhumda
Senin limanına demir atmaya
Geceden daha karanlık çaresizliğe bir nur olmaya geldim
Çünkü ben güneşim oğluyum,
Ruhumda en aydınlık günlerden
Daha nurani huzur var,
Dert varsa çaresi de elbette var,

Sana geldim
Senin ikliminde yetişmiş bir gül olamaya
Göz yaşlarınla deselenmiş yeşil seccadede
Nefsimi eritip namaza geldim
Sana geldim, şimdi senin kapındayım
Sensizliğin hükmünü bozmaya
Sende sen olmaya geldim.

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9682
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
BAKTIĞIM SAATTE
YÜRÜDÜĞÜM GECEDE
Sponsorlu Bağlantılar
YATTIĞIM KAMPETTE
SENİ GÖRÜYORUM

SİGARAMIN DUMANINDA
ATTIĞIM ADIMLARDA
BAKTIĞIM UFUKLARDA
SENİ DÜŞÜNÜYORUM


SÖYLENEN ŞARKILARDA
YAZILAN SATIRLARDA
GÖRÜNEN DAĞLARDA
SENİ DUYUYORUM

KALBİMİN TA İÇİNDE
BEYNİMİN GÖBEĞİNDE
GÖZÜMÜN BEBEĞİNDE
SENİ BULUYORUM
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9683
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Demedim Mi?

Oraya gitme demedim mi sana?
Seni yalnız ben tanırım demedim mi?
Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim?
Bir gün kızsan bana, alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen
Dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?
Demedim mi şu görünene razı olma
Demedim mi sana yaraşır otağ kuran benim asıl.
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?
Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir balıksın demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
Senin duru denizin benim demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
Senin kolun kanadın benim, demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?
Ben bir denizim demedim mi sana.
Sen bir balıksın demedim mi,
Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
Senin duru denizin benim demedim mi?
Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
Denin kolun kanadın benim, demedim mi?
Demedim mi yolunu vururlar senin,
Demedim mi tövbeni bozarlar senin.
Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9684
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sana Geldim



Ben yaşamaya geldim dünyaya ,
Zalim bir kula tutulup yanmaya değil,
Sevdiğim için ölmeye geldim,
Sevgimi hak edeni bulmaya geldim,

Güneşin batışını birlikte izleyeceğim,
Dalgaların hışırtısını birlikte dinleyeceğim,
Birini bulmaya geldim,
Aşk acısı çekmeye değil....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9685
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ey siyah ! Katran sür cılk yarama , yak çıranı
Suya değdir dolunayın yüzünden çekip kanatlarını
Denize , o sonsuz gaybubete , büyük yetime
Dağların şekline ah ! Tepelere,doruklara,eteğe
Öp ayın kenarını,sür geceyi laciverte

Cebimde taşıdım yıllar yılı fermanımı
Bu benim ölümüm dedim,ben ki seyyahım
Zail oldu cürümüm;aşk geldi ,gurbet bitti
Rengarenk flamalar,sancaklar,ordularla
Girer yarin hanesine omuzunda şahini

Külrengi bulutlar küfleniyor,aşk mı yalan?
Kelimeler yorulup çekiliyor meydanlardan
Bir dönen ok sesin,kurşun bakışın can alan
Ömrümü verirdim tek nefesine,ay bölünse ortasından
Kar yağıyor topuğundan,tenin kan kokuyor

Kutsal İncil,Kutsal Tevrat,Kutsal Kur’an ve Zebur
Bütün iyi insanların hayatı kollayan sözleri
Söylenmemiş saklı şiirlerin utangaç kelimeleri
Sen geliyorsun aklıma,elini kalbimde unutuşlarınla
Ay dökülüyor dünyaya,ay ! Bütün çocukluğuyla

Gizlendiği yerden çıkıyor gece,yani bir denizden
Bir karanlık ormandan,o ipek kozasından,vadiden
Benim yetim kızlarım korku ve üzüntüden :
Ey siyah ! Devir ağaçları,sallansın sokaklarım
Kendini yorumlasın kalbinden mecruh bir aşk
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9686
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sana Geldim



Gün nazlı nazlı doğarken yaralı şafaklardan
Ayak bastığım her sokağa veda ettim
Ve güneş ışıkları sızarken yüreğime usulca
Bir martının kanadına takılıp sana geldim

Çizik attım eskimiş bir günün üstüne
Zamanı yutkunurken , yalnızlığı öğrendim
Denizlere anlattım her gece hasretimi
İnci ve mercan tanesiyle sana geldim

Issız çöllere döndü gözlerim sensiz
Her geçen gün bir bir tükendim
Ağlarken ayışığı gizlice halime
Sarı saçlı yıldızlarla sana geldim

Merhaba demeyi unuttum doğan güneşe
Bütün hayallerimi mavi gökyüzüne verdim
Ardımda bırakırken sahte baharları
Sırılsıklam bir yağmurla sana geldim!.....
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9687
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sensiz İki Gün

Nere gizlendimse aşikâr oldum.
Hedefte gördüler sensiz iki gün.
Dertler avcı oldu ben şikâr oldum.
İnsafsız vurdular sensiz iki gün.

Ayağıma prangalar taktılar.
Gözlerimi dağladılar yaktılar.
İki koldan bir alnımdan çaktılar.
Çarmıha gerdiler sensiz iki gün.

Kâle almadılar dileklerimi.
Yarasalar emdi iliklerimi.
Bükülmez sandığım bileklerimi.
Kırk yerden kırdılar sensiz iki gün.

Nere gizlendimse aşikâr oldum.
Hedefte gördüler sensiz iki gün.
Dertler avcı oldu ben şikâr oldum.
İnsafsız vurdular sensiz iki gün.


Cemal Safi
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9688
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sana Geldim



Yağmurlar içinden ıslandım geldim
Bir kuru değneye yaslandım geldim
Sıcacık çorbana muhtacım inan
Ölümlerden geçtim uslandım geldim

Üşüdü ellerim üşüdü kalbim
Yaban ellerinde taşlandım geldim
Sanki cehennemdi sensizlik bana

Irmaklar içinden sislendim geldim
Tren yollarında islendim geldim
Kalmadı hevesim kalmadı inan
Yıkandım arındım süslendim geldim

Sana geldim sana kucaklarmısın
Bilmemki yeniden bağışlarmısın


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9689
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
göğün başka adıyla çıksanız da
bu reklâmları değişmez dünyaya
kan reçeteleri sızıyor topuklarınızdan
yürüyüşümü çiziyor iğrenç tırnaklarınız
ne zaman geç kalsa uyuşmuş etinizde
sıhhatli bir gaz ocağı: tünele çok uzak diyor
kısa donlu amcaların kısa çocukları
en hariçten emekliyor bahçemizde
sizi diyorum aptal aptal aptalsınız
aslını isterseniz allah huzuru noter huzuru değil ya
değil mi duyuluyor mu sesim alo alo aaalooo
bay(an) ayağınızı soksanıza cebinize
gezmesin ayağımın altında böyle boş bir cenâze
göğün başka adıyla çıksanız da
tanrılarınıza tapmıyorum: not al: arabayı kaçırırsın
sahili boylasa da küçük boyunuz
ben diyorum ki: bana secde yok defolunuz
aşağıda bekliyor ayakkaplarım: sağ olun berhüdâr olun
teşekkürlerimi bırakın olduğu yere üstü kalsın
tanrılarınıza tapmıyorum: not al: arabayı kaçırırsın
isimlerini yazsan da bütün durakların
parmağımın ucundakini göremezsin mümkünü yok
boş bir mezarlığı çiğneyedur asfalta at yatağı
rakamları yan yana yaz açılmazsa kır kapıyı
üstüme üstüme gelme üst’üm yok benim
üstüm kalmadı cızırtılı sesinize
buradan kaç kilogram tartayım
buradan kaç kilogram
buradan kaç
buradan

gözünüz doymaz çünkü gözünüz yok ki
gözünüz doymaz
bu reklâmları değişmez dünyaya
ne diyeyim titriyor dizleriniz dizeleriniz
boş bir şapkaya doldurduğunuz gizleriniz
aaa sizlersiniz siz leke sürüngenleri
merâmınız falan filan değil yarıtanrılı âlim ahvâl
yani siz cübbenin altında geğiren soysuzlar
küçük sosyete masasında toplandınız
nutuk attınız nutuk yani mecburi kemâl
öksürdüğünde külotunuza indiniz
sene bilmem kaç civarı bir
karakaralar

_lar lar lar lar lar_
vira bismillah aşk evet yo hayır illallah
gelip dayanıyor benim yumruğum sizin tomruğunuza
gelip dayanıyor kapkara korkularınıza
gelip dayanıyor rızâ
tozlu otlara kapkara kumaşlara
ilk ben biliyorum erdiğim andızlardan
kızlardan kalan kuru sızılardan
ilk ben biliyorum çevirgenleri
tenimin ipliğini sizi sevdiğimi sizi sevmediğimi
her cumartesi sizi sevmediğimi
hayır evladım kabileler azıtıncaya kadar ulusa kadar
gelip beni görene kadar soğana sarımsağa sigaraya kadar

ısırıyorum
ısırıyorum bu sandığı
içimde uzanıp giden kayalığı
ısırıyorum bütün dişlerim ağzımda

göğün başka adıyla çıksanız da
hepiniz benden bereket dilersiniz
hepiniz bir toteme doluşup tophanelerde
benim öfkemden eriyen demirlerde
kimse kalmayacak kimsenin sırrı yok bende
herşey belli oluyor takma kafanızda
bileklerimden hep bileklerimden: bilenirsiniz

geldiniz ve hiç görmeden gideceksiniz…
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #9690
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
KARANLIK DENİZ
Şimdi seni düşünüyorum
Aklıma ellerin geliyor önce
Yağmurlu bir gün hatırlıyorum
Islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum
Durup durup ölümü hatırlıyorum
Alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta
Sonra alabildiğine bir sessizlik başlıyor
Alabildiğine bir deniz
Alabildiğine kum
İçim ürpertilerle dolu
Karanlık denizlerin ortasında
Seni düşünüyorum

Hani denizin insanı deli eden maviliği
Nerde o güneş parıltıları nerde
Göremiyorum ama duyuyorum
Yaklaşan fırtına sen olmalısın
Senin ümitlerin
Senin arzuların olmalı
Bütün karanlıklara razıyım
Yalnız uzaklarda, çok uzaklarda
Bir gemici feneri yanmalı
Bu korkunç ağırlıkları kim koydu başıma
Bu marşantiz trenleri nereye gidiyor
Ben bir katran deniziyim artık
Dalgalarım iri kayaları döver durur
Bütün yaratıklar derinlerimde kapkara
Ne bir seven var beni
Ne bir anlayan bulunur
İçimde çalkalanan bir dünya
Kulaklarımda karanlığın uğultusu
Ve gözbebeklerimde korkuların en büyüğü
Bir büyük dünyada yalnız kalmak korkusu
Ölürsem korkumdan öleceğim
Düşen yıldızlar gibi
Batan gemiler gibi yalnızlığım
Sisli şafaklar doğar ufkumdan
Kör bıçaklar bilenir düşlerimde her gece
Kirli bir güneş kahreder dalgalarımı
Bir çamur yığını sıvanır yüzüme
Gitgide artar yalnızlığım
Sonra duyarım ilik elerimde sabahın olduğunu
Bir parçası kımıldanır, gerinir
Bittiği yerde başlar yalnızlığım

Puslalar işlemiyor artık
Yıldızlar yol göstermiyor
Rüzğar bile ihanet etti bize
Bir saçların vardı deli divane olduğumuz
Bir saçların vardı
Bir saçların vardı
Alnına düşerdi akşamları
Hiç değilse yaşadığımızı bilirdik hayal meyal
Nefes aldığımızı
İnsan olduğumuzu bilirdik
Saçların bizi kurtarırdı düştüğümüz girdaplardan
Bizi bir derinlerden yeryüzüne çıkarırdı
Her telinde mevsimleri seyrettiğimiz
Varlığını en büyük mutluluk bildiğimiz
Bir saçların vardı
Bir saçların vardı deli divane olduğumuz

Şimdi bütün gün üstüme yağmur yağıyor
Bütün gece kar

Ümit Yaşar Oğuzcan

if (objAdMgr.isSlotAvailable("leaderboard2")) { objAdMgr.renderSlot("leaderboard2") }

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya