Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 976

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.391.953 Cevap: 12.492
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9751
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sana Yetmedi

Sponsorlu Bağlantılar


Şiirlerim şarkılarım senin olsun
Sen benim olmadıktan sonra
Neye yarar tüm bunlar
Yetmedi mi sana aldığım güller
Çok beğendiğin ayakkabıların
Ortaköy’den aldığımız biblolar
Bitanecik köpeğin
Tüm bunlar senin içinde
Geceler geçmez oldu
Fotoğraflarımızı yaktım
Senle bir peri masalıydı yaşadıklarımız
Sen pamuk prensesimdin
Yaktığım her sigarada
İçilen her kadehte sen vardın
Şişeler boşalmaz oldu
Balkondan tüm sokağa sesleniyorum
Seni çok seviyorum

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9752
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Karanlık Sevda

Sponsorlu Bağlantılar
Heyhat! Hüzünlüyüm yine bu akşam
Görünmez gözümde ışık huzmesi
Dertlerim azalmıyor ya çoğalıyor zamanın uçurumunda
Kapatıyorum sevdam
Gözlerimi yine bu akşam
Meleklerde görünmez oldu rüyalarımda
Türküler okuyamaz olduğumda
Hüzün tüneli geçilmez uçurumların ortasında
Hüzünlüyüm sevdam yine bu akşam
İmsak vakti, şafak vakti
Karıştı gözlerimde
Rahmet okumaya başladı gökyüzü
Bir ben ağladım, birde sevdam
Yine bu akşam

CaNaRY - avatarı
CaNaRY
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9753
CaNaRY - avatarı
Ziyaretçi
Geldi hazân, Yine hüzün, Yine gam

Cümbüş kırık, neyzen suskun, ney suskun
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
şarkı suskun, meyhan suskun, mey suskun
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
gönüllere elem konuk her akşam

hicran dilsiz, yaş gözsüz, mevsimler güz
şair suskun, şiir suskun, tar sözsüz
yine boyun büktü akşamlar öksüz
geldi hazân yine yine efkar, yine ah-u zar
yine hasret, yine gurbet, yine gam var
bir ince sızıdır nereye baksam

rüzgar hicran inler gönül secdede
nağmeler aşkı kanar her hecede
ay küser bir efkâr basar gecede
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
bir ince sızıdır nereye baksam

felek ki demirden örmüş ağını
ceylanlar aşk için yakmış dağını
gazeller savurmuş gönül bağını
geldi hazân, yine hüzün, yine gam
bir kara dumandır iner her akşam

yine efkar vakti, her yer karardı
bahçe gazel döktü yaprak sarardı
her sokak başını bir elem sardı
geldi hazân, yine giryan, yine hüsran
yine hicran, yine hüzün, yine gam

bülbülü bir güle zar eylemişler
dünyayı başına dar eylemişler
sevdayı göğsüme nar eylemişler
geldi hazân, yine giryan, yine hüsran
yine hicran, yine hüzün, yine gam
bir kara dumandır iner her akşam

tipi bize, boran bize, kar bize
feryat bize, figan bize, zar bize
hicran bize, fizan bize, har bize
yine hazân, yine hüzün, ey Ozan
gönüllere elem konuk her akşam...
( Nuri Can )


Hicran Bakışlım

Yağmurdu göz yaşlarımı saklayan giderken
Hava soğuk hava sisli hava ağlamaklıydı veda ederken
Bize dair bütün yaşanmışlıkları doldurup valize
Son bir kez bakıp gözlerine
Ben senden gidiyorum hicran bakışlım.

Sana giderken kocaman bir yürek
Birde enginlere sığmayan sevdamı bırakıyorum
Ağlama ne olur sil göz yaşlarını
Ve sarılma boynuma giderken dayanamam
Ben senden gidiyorum hicran bakışlım.


Yarım kalan bir hikaye öksüz bir yürek
Birde SENİ SEVİYORUM’u bırakıyorum
Bakışlarını susuşlarını birde gülüşünü alıyorum yanıma
Yoldaş olsun sırdaş olsun avuntum olsun diye
Ben senden gidiyorum hicran bakışlım.

Seni sana bırakıyorum giderken
Yaşadığımız yılları birde mavi sabahları bırakıyorum
Yüreğini alıyorum yanıma giderken
Birlikte seyrettiğimiz yıldızları birde
ben senden gidiyorum hicran bakışlım.


Gecenin sessizliğini bırakıyorum giderken
Yüreğimin sıcaklığını gözlerimdeki ışığı birde
Birlikte söylediğimiz şarkıları alıyorum yanıma
Şiirleri birde her mısrasında sevdamı haykırdığım
Ben senden gidiyorum hicran bakışlım.


Ruhumu bırakıyorum sana giderken
Yaşanmamış çocukluğumu gülmeyi unutmuş yüzümü birde
Yüreğinin sıcaklığını alıyorum yanıma
Kulağıma fısıldadığın aşk dolu sözleri birde
Ayaz gecenin sabahlarında yüreğimi ısıtsın diye
Ben senden gidiyorum hicran bakışlım.


Bendeki beni bırakıyorum sana giderken
Aşka sevdaya dair bütün yaşadıklarımızı birde
Bütün yıldızları,sahilleri,yakamozları,çiçekleri, gülleri birde
Sevgimi bırakıyorum sana giderken
ben SENİ SEVİYORUM hicran bakışlım.
Ben senden GİDİYORUM hicran bakışlım...

( Sebahattin Abi )
Son düzenleyen CaNaRY; 15 Eylül 2006 19:46 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9754
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Kendine İyi Bak

"Kendine iyi bak" bir "veda" degil "elveda" cumlesidir cogu zaman. O uc
kelimeden cok daha fazlasini gizler icinde...
"Kendine iyi bak. cunku bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim.
Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden
sonra da mutlu olmani istiyorum. Olurda bir gun donersem seni iyi bulmak
istiyorum."
"Kendine iyi bak. cunku bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda
sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni dusunme. cunku ben de
seni dusunmeyecegim artik. Arama sakin beni, yazma, cunku ben yazmayacagim.
Sil beni yureginden, cunku ben silecegim. Fakat, yasanilan, paylasilan guzel
seyler hatirina sana yurekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha
donmemek uzere gidiyorum."
"Kendine iyi bak. Aramizda gecen herseye ragmen benden sonra iyi oldugunu
bilmeyi tercih ederim. Aslinda bilmem cok onemli degil, iyi oldugunu
varsayacagim ben. Seni bir daha asla gormemek uzere gidiyorum ben, seni
kendinle basbasa, yapayalniz birakiyorum ben. Biliyorum kendini birakacaksin
benden sonra, o yuzden iyi bak diyorum. Aslina bakarsan, cok da fazla
umursamiyorum."
Kendine iyi bak, derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla
soylerler bunu. cunku onlari ayirmak, eti tirnaktan ayirmak gibidir. Kolay
kolay kopamaz onlar, surec cok aci vericidir, yurek parcaliyicidir. Her
seferinde azalan umutlarla geri doner ve yine "Kendine Iyi Bak" gozleriyle
ayrilirlar. Ta ki umut da, sevgi de tukeninceye kadar..
*Taki son elveda mezar sessizligine burunuceye kadar*

Tutkunun otesinde sevenler, bir kez "Kendine Iyi Bak" derler ve giderler.
Onlar eti tirnaktan ayirmak yerine olumu yeglerler. Onlar bu aciyi bir
kezden fazla kaldiramayacaklarini bilirler.
Kendine iyi bak, derler ve giderler. Bu sozlerin icinde ihanet yok, hic bir
zaman olamaz derler ve giderler. En buyuk ihanet degil midir aslinda seni
seveni, ihtiyaci olani yuzustu birakip gitmek.

Kendine iyi bak, derler ve giderler. Seni suskunluga mahkum edip giderler.
Seni parcalara ayirip, en buyuk parcayi yanlarina alip giderler. Seni senden
alip giderler. Daha kotusu suclayamazsin onlari tum bunlar icin. Kendine
iyi bak deyip gidenin gecerli bir nedeni vardir elbet. Suclatmaz kendini.
Savasmadiklari icin kizarsin ama suclayamazsin. Savasmislarsa, yenildikleri
icin kizarsin ama suclayamazsin.
*Yenildigin icin kizarsin ama suclayamazsin*
Ayriligin kacinilmazligina inandirir seni, kendine iyi bak, derler ve
giderler. Elinden umutlarini, duslerini, sevgilerini alip giderler. Bir tek
anilari birakirlar geride, bir de hatirladikca gozyaslarina bogulasin diye
unutulmayan nagmeler. Arkalarina bakmadan cekip giderler eger yalniz
kalmissan, cunku insafsizliklarini gormek istemezler. Hersey o saniye orada
bitsin, kapansin bu sayfa isterler.
"Bitti" diyemedikleri icin , kendine iyi bak derler.
"Kirildim ve affedemiyorum" diyemedikleri icin kendine iyi bak derler.
"Seni istemiyorum artik, hayatimdan cikaracagim ama bil ki hic
unutmayacagim" diyemedikleri icin kendine iyi bak derler.
"Biliyorum cok kanayacaksin ama daha iyisini yapamiyorum" diyemedikleri icin
kendine iyi bak derler.
Vicdanlarini rahatlatmak icin kendine iyi bak derler, cunku o kan uzun sure
akacaktir ve o yara asla kapanmayacaktir,
bilirler.
Kendine iyi bak bir noktadir cogu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece
kotulukler noktalansin isterim ben. Oysa sen iyisin....
*Sen gozumdeki isik, dudagimdaki tebessum, sen icimdeki sevincssin. Sen
hayatima renk katan, sen yuregimdeki carpinti, sen hayatimdaki nesesin. Sen
yolumu aydinlatan, sen dert ortagim, sen gonul yoldasim, sen bir tanesin.
Kendine iyi bak deme bana. Nokta koyma. Keske boyle yasanmasaydi bazi
seyler, keske affedebilsen beni, keske ben de affedebilsem.. Keske
dondurebilsek zamani geriye. Keske bugunku aklimizla yasasak herseyi bastan.
Nafile...Ama yine de, gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Sen eksikken,
ben nasil tam olurum? Senden kalan boslugu kimlerle doldururum? Savassak
aramiza giren seytanla olmaz mi? Hani buyuk asklar her turlu engeli asardi,
hani gercek dostluklar her sinavi gecerdi, hani sevgi eninde sonunda
kazanirdi? Hani hayatta hic kirlenmeyecek degerler vardi? Hani en buyuk
zaferler, en kanli savaslarin ardindan kazanilirdi? Bunlarin hepsi yalan
mi?... Sahiden..., gitmesen olmaz mi? Bitmesek olmaz mi? Peki o zaman...
Senin istedigin gibi olsun... oyleyse...Sen de "Kendine Iyi Bak
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9755
Misafir - avatarı
Ziyaretçi


Türkiye'yi Güldüren Adam" ünlükomedyen Cem Yılmaz'ın İstiklal Marşı'ndan esinlenerek yazdığı bir şiir, şu sıralarda elden ele dolaşıyor. Cem Yılmaz, bu şiirinde Türkiye'nin sorunlarını da ele alarak ülkemiz gerçekleri hakkında inanılmaz tespitler yapmış! İşte Cem Yılmaz'ın Türkiye'nin durumuna mizahi, ve bir o kadar da entelektüel bakış açısıyla yazmış olduğu şiir:

İSTİKBAL MARŞI

Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o alçak!
Dönmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yaşayacak!.
O benim milletimin hırsızıdır, yurdu soyacak,
Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak!

Çalma, kurban olayım hepsini ey hırslı çakal!
Gariban halkıma da bir pul bırakacak kadar al!
Olmaz sana götürdüğün paralar sonra helal,
Hakkını vermezsen burdaki ortaklarının behemehal!

Ben ezelden beri aç yaşadım,aç yaşarım!
Hangi hükümet beni kurtaracakmış,şaşarım!
Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım!
Yırtsam da bir tarafımı, hiç görülmez başarım!

Mali krizler, yoluna örmüşse çelikten bir duvar,
Benim .ceğiz, .cağız diyen bir hükümetim var!
Bağırsın korkma, nasıl işimize burnunu sokar?
"Avrupa Birliği" denen tekdişi kalmış canavar!

Arkadaş, Meclis'e namusuyla çalışanları uğratma sakın!
İşe aldıracakların, olsun hep sana yakın!
Gelecektir, cezanı vereceği günler hakkın,
Kim bilir belki yarın, belki yarından dayakın!

Yaktığın yerleri "orman" diyerek geçme, tanı!
Çalışanı işten at, doldur kadroya yatanı!
Gözleri açık yatır seni kurtaran atanı,
Satılmadik o kaldı, durma satıver şu vatanı!

Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre feda!
Semizlettin Apo'yu, mezarında dönsün Şüheda!
Uydurma kanunlarla Meclis'ten getirin seda!
On bin Yıllık tarihe, yurdum ederken veda!

Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli?
Yediginiz herzelere başka ne demeli!
Oyuverin altını iyice sallansın temeli,
Yurdumun ki, sonunda vatandaş kükremeli!

O zaman durur belki gözümden akan yaşım,
O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar başım,
O zaman boşa gitmez yıllarsüren uğraşım!
HESABINI VERİP TE GİTTİĞİNİZ GÜN KARDAŞIM,


Dalgalanın dolar gibi sizde şimdi ey suçlular!
Olsun artık soyguncuya vurulacak bir yular,
Ebediyen, öyle yok hesapsız bir iktidar!
Hakkıdır "garip yaşamış vatandaş"ın da gülmek,
Hakkıdır ezilmiş milletimin, aydınlık bir İstikbal!

Cem YILMAZ
KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9756
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Birşey Var

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9757
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sanırım



Seni anlatmaya ne benim gücüm yeter
Ne de kelimeler
Sana olan bu aşk nerden gelir,kimse bilmez
Penceremi açtığımda yüzüme vuran güneş ışığı gibisin
Daha önce var mıydın hayatımda
Yoksa ben mi seni kaybettim
Öyle bir aşinalık var ki bakışlarında
Sanırım ömrümün bir zamanında ben seni sevdim.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9758
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ateşe Dönük

Gecede ayaklarım ağır kurşun mafsallarım
Yürüyorum bir dağ yolunda ateşe dönük
Biraz yaklaşır mısın kır çiçeğim öksüz papatyam
Silahsızım çevrilmişim yalnız sana anlatacağım
İşte ateşledim cigaramı bir soluk aldım
Tütün bastım yarama tuz koydum çaresiz
Oysa damarlarım vuruyor dağ başlarına
Eritiyor karanlığı ilkin gözlerin sonra dudakların
Yanan cigaramın dumanında görüyorum seni
Hep onsekiz Ağustos hep kızgın bir bakır
Sonra bir Akdeniz sabahı aydınlık yüzün

Rüzgarlı bir denizle kolkola kıyıda sen
Kırık bir aynanın parçalarında sen
İlkin saçlarını görüyorum tanıyamıyorum
Sonra yüzünü dönüyorsun biraz Temmuz güneşi
Öyle bir siluetin olmalı rüzgarda biraz sarı
Tek tek ufak ufak çizgiler kağıtta

Eğilirim suya yaprakların arasından bakarım
Yüzünün bir yanı başlar konuşmaya
Omuzumu sarsıyor anılar yürüyelim biraz
Kolay mı çılgınlıklara yürek tutmak
Biraz zehir sert içki sonra bir yudum soda
Bir soluk bir soluk daha tut beni düşeceğim
Yaklaştırıyor uzaklardan gelen bir türkü
Önce seni sonra bir kenar mahalleyi
İki saattir karamsarım ayakta duramıyorum
Dolduracağım sabaha yaklaşırken dağ başında
Mavi bir demir kadar sert olacağım
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9759
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sanki Acırcasına



Bulutlar ne kadar yüksektir bilmem ama,
benim sana olan aşkım kadar değildir
su an benim dertlerimi anlaya bilen
şu beyaz sayfalar bile
bana şaşkınlıkla bakıyor,
sanki acırcasına
derdimi anlayabiliyor fakat
dermanımı söyleyemiyor ,
iste bu bana çok koyuyor
daha doğrusu sensizlik koyuyor.
kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #9760
kambis - avatarı
Ziyaretçi
BIR GÜL OLSAYDIM
Bir gül olsaydim
Yapragim olurmuydun
Kirmizi yapraklarima kan veren
Topragim olurmuydun.
Bir gül olsaydim
Sende bulut olurmuydun
Benden uzak oldugun için
Aglar dururmuydun
Bir gül olsaydim
Beni dalimdan koparirmiydin
Odandaki vazoya kor
Herzaman yanimda olurmuydun
Eger bir güle bu kadar deger verirsen
Onu candan çok seversen
Birak bu gülün bir yapragi olayim
Ve gözlerinin önünde yavas yavas solayim.
Sende benim gibi gül olamayasin
Hasret acisi ile sararip solamayasin
Güller tek degildir bir birine benzer
Ama sen benim birtanemsin
gülistan

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya