Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 979

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.429.533 Cevap: 12.492
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9781
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Aşk

Sponsorlu Bağlantılar
Hayatın hızıyla yaşadık o aşkı
Her şey bir anda başladı
Yaşandı
Ve bitti...

Yan yana gidip de bir süre
Ayrı yönlerde uzaklaşan
İki tren gibi...

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9782
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
**...Yüzün

Sponsorlu Bağlantılar
Söndürülmek sırasını bekleyen bir ışıkla
Göz göze geldiğimiz anın hatırı için
Yüzünü tüm ayrıntısıyla nakşettim
O gece hafızama bilir misin?

Gölgeler bir sahip bulmak telaşıyla
Koşup duruyorlardı mahşeri kalabalıklarda
Aydınlıklar tutsağıydı yedi kat göğün
Envai türlü sessizlik çınlıyordu kulaklarda

O anda evrene müjdeler salan yüzün
Bölüştürüldü sofralara ganimet olarak
Yüzün ki bin bir bereketi ömrümüzün
Yüzün ki yeter aleme nimet olarak

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9783
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Susuyorum

Gecenin karanlığına inat
Parlayan yıldızlar toplardım
Umutsuzluklara inat
Ellerimi açtığımda
Sonsuzluğun hiçliği avuçlarımda
Adının her tanesi düşüyor yalnızlığıma

Bir ışık süzülüyor pencereden
koşmalı
Koşup yakalamalı güneşi
Tutmalı yaşam ağacının dalından
Oysa ki;
Ellerde yaşanmışlıkların kelepçeleri,
Ayaklarda tükenmişliğin prangaları..
Gözlerimde yağmur bulutları

Avuçlarımda geçmişin izleri
Savurdukça tenime çarpıyor
Acıtıyor canımı
Kan kırmızı gözlerim
Susuyorum suskunluğumla
Kendimi öldürüyor
Sadece sen oluyorum..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9784
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
’’gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim...’’ diyecektim sana.
Konuşamadım...

Gittin...
gidişini görmemek için gözlerimi kapattım.
Öğlesine acıdı ki içim, tutup koparsalardı kolumu,
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözümden.
Ağlayamadım...

Gittin...
gidişini önlemek için tutmalıydım ellerinden.
Ellerim değilmiydi her dokunuşunda seni ürperten?!
ürperirdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kes tutsam ellerini,
gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım...

Gittin...
bir yıkım gibiydi gidişin.
Sen adım, adım uzaklaşırken benden çöküp kaldı bedenim olduğu yerde.
Nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kes yenilmişti.
Bu kadar zayıf değildim ben, kalkmalıydım.
Kalkamadım...

Gittin...
oysa ben geldiğin gün gideceğini biliyordum.
Hazırdım gidişine.
Kaçak zamanları yaşıyorduk.
Zaman bitecek ve sen gidecektin.
Bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden devam edecektim.
Edemedim...
Başlayamadım...

Gittin...
bir şey söyledin mi giderken?
‘KAL’ dememi istedin mi?
Son bir kez ‘ SENİ SEVİYORUM ’ dedin mi?
‘BEKLE BENİ DÖNECEĞİM’ dedin mi?
Beynim öylesine uğulduyordu ki...
Duyamadım...

Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi.
Binlerce kilometre uzaklarda dahi olsan,
iki metre ötemde de fark etmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluğun duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...

Gittin...
unutulanların arasına katılmalıydın.
Anıları bir sandığa koyup hayatı
bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı,
bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...

Gittin...
bir okyanusun ortasında,
tek küreği kaybolmuş
sandalda dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim artık.
Bil ki; Sevmekten vazgeçmedim seni,
bil ki seninle birlikte sevdanıda taşıyacağım yüreğimde.
Bil ki seni...
unutamadım...
KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9785
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
Çıksam,

Çıkıp gitsem uzaklara,
Burdan çok uzaklara,
Yine yanımdasın ya, burkulur içim..
Hani sen gider gidersin de
Evler,köyler durur ya orda,
Akşamsa kuşlar göçer,
Işıkları yanar evlerin,
Bir hüzün çöker ya hani
Karanlık iner dağlara..
Buğulanır gözlerim,burkulur içim..

Kaçsam,
Kaçıp bağırsam dağlara,
Feryadım yine sen olursun ya,
Burkulur içim...
Hani bağırsan da çıkmaz sesin
Uyansam bitse bu karabasan dersin,
Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin..
Uyanır bakarım yoksun,
Boğulur sesim...

Girsem,
Girip yıkansam sulara,
Buz gibi denizlerde yanar,
Etim cayır cayır seni bağırır ya
Burkulur işte o zaman içim...
Aksini görüp sularda
Sarılır kucaklarım hayalini...

Koşsam,
Koşup karışsam kalabalığa,
Gürültülü, cıvıl cıvıl,
Işıl ışıl vitrinler
Gidenler gelenler.
Telaşlı koşarak yürüsem,
Sanki bir yere yetişecekmişim,
Aceleymiş işim,
Bekleyenim varmış gibi hani...
İçim burkulur yine
Sen gelirsin aklıma.
Ayaklarım ağırlaşır gitmez...
Buluşurmuşuz seninle
Dediğimiz yer ve saatte.
Özlermişiz,
Elele yürür gülüşürmüşüz.
Çok şeyimiz olurmuş konuşacak,
Kimseyi görmezmiş gözlerimiz.
Dünya durur, seyreder
Yollarımız gül olurmuş ya hani,
Dertler tasalar biter,
Simit alır yermişiz
Dilenciye para verirmişiz hani,
İçim burkulur, burkulur içim...

Kalksam,
Kalkıp sofralar kursam,
Mumları yaksam, donatsam,
Herkesi çağırıp toplasam
Sen gelirsin yine aklıma
Burkulur içim...
Hani çok açmışız da
Güle oynaya iştahla
Bağıra çağıra, döke saça yer,
'' Bugün neler oldu neler '' diye
Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya...
Bir sessizlik boynunu büker,
Yemekler tatsız tuzsuz olur,
Kurur ekmek, lokmalar büyür.
Çınlar tabak çatal
Sessizlik ölüm olur
Dağıtmak için pusu
Sözler diken olur,
Sofra küser,
Gönüller alıngan olur...
İçim burkulur burkulur...

Düşsem,
Düşüp yatsam yataklara,
Sen gelirsin yine aklıma...
Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz
Gözlerimiz baygın, buğulu
Yanaklarımız al al, ateşli,
Dışarda oyunlar oynanır neşeli
Kalkamaz yataktan
Kesiliriz ya iştahtan hani...
Öyle işte, boynum bükülür
Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız
Bakarım camdan, yoksun
Burkulur içim....

Ölsem,
Ölüp gitsem mesela,
Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden.
Sen gelirsin aklıma yine...
Hani ölmüşüm de
Sevdiklerim, sevmediklerim,
Üzgün, ağlamaklı herkes.
İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım,
Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar..
Ürpertiler rüzgarla karışık,
Sessiz dualarla örtülür ya toprak...
İçim burkulur, üzülürüm..
Ölüp gittiğime değil de
Seni burda yapayalnız, bensiz
Koyup gittiğime yanar, yanar içim...
Sen aklıma gelince
Sessizce akar süzülür gözyaşım.
Sevdiğim, yoldaşım, aşkım...
Burkulur yanar içim
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9786
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Kuşa Görünme

her sabah nafakamı getirir bir kuş
nereye kaçayım
o kuşun elinden

kuyulara saklansam
kuyulara girer
tavan aralarına kaçsam
tavan aralarını bilir
tabutlukta yatsam
gelir beni bulur sabahları

gel kız
tabutluğa gir benimle
memelerin kan içinde
bacakların yaralı
nafakamı beraber yiyelim
ve paçavraların işitmiyor diye bana sokul

gel kız
tabutluğun içinde yat benimle
yalnız kuşa görünme sabahları

Kaynak: Om Mani Padme Hum (1953) Asaf Halet Çelebi
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9787
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Kırıntıları

yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana.
al içine tekrar derinine sakla,kat kasırgana.
yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz.
yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz.

yürürüm ipte,ağım yokken hem de,
kopkoyu içim inan çok çalıştım
bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için .
neyim var ki sanki senden başka
hadi son bir kez
ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz.

aşk kırıntılarıyla doymaktansa
aç kalırım tek başıma bu hayatta.
paylaşacak bir şey artık yoksa bir erkekle bir kadın arasında
KaRaYeL61 - avatarı
KaRaYeL61
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9788
KaRaYeL61 - avatarı
Ziyaretçi
eysevgili
eysevgilibas
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

radyoda bir yanık bir sevda
türküsü...yüreğime yüreğime vuruyor...
seni getiriyor uykularından...
kahve içiyorum sevgili...
hücreyi andıran odamda şiirler
büyütüyorum..
bir ağrı gibi saplanıyorsun sol yanıma
aynalarda bakışını arıyorum sevgili
simeranyayı düşünüyorum...
karkent düşleri görüyorum kimsesiz
odamda...
üşüyorum sevgili..sen yoksun...

aşkı düşünüyorum sevgili...
aşkı yazıyorum
"Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz
sevgili. Aşk bir yolculuktur sevgili...Bu
yolculukta artık para, tarifeler,
beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi
gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka
ışığa teslim olur... "

ahh yüreğim...
aşka aşık yüreğim...
yüreğimde med cezirler
senin dalgaların
kıyına vuruyorum
köpük köpük
topla beni...
sevgili...
aynalara değil
geceye tut beni

justbullet3
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #9789
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Acılara Tutsak

Neden bu yaşam böyle
Soguk kuru buruk?
Neden gecem, gündüzüm bir,
Işıklar.. kopuk kopuk?

Içimdeki bu hiçlik
Uzar da gider, uzar da gider.
Yaşamak istiyorum bir sevmelik
Bu kadari bana yeter.

Mutsuzlugun karanlik yollarinda kör,
Zaman gerçegine tutsak olmuşum.
Yenik düştüm acilarima durdu asansör
- Dört duvar arasinda -
Kendime yasak olmuşum.

Umutlarimi yiyorum
Işiksiz, neş'esiz, tedirgin.
Ve ben yalnizligimda tek.
Acilar sonsuz, acilar geniş, acilar zengin.

Zaman gerçegine tutsak olmuşum,
Kendime kendim yasak olmuşum.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
17 Eylül 2006       Mesaj #9790
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sarsılmış Duygular




Sarsıntılarını atlatamadım
Senin depremlerinden
Göçük altında bıraktın kalbimi
Karanlıkta kalmış dugularım
Enkazından kurtulmayı bekliyor.



Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya