Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 995

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.429.562 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9941
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşayan Bir Ölü

Sponsorlu Bağlantılar


Eğer bir gece yarısı kaçarsa uykun
Bakarsan öylece bomboş duvarlara
Anlarsın beni ve uykusuzluğu
Ne yapıyor o diye sorarsın kendine

Bil ki ben hala seni yaşıyorum sensiz gecelerde
Hayal meyal hatırladığım o gül yüzün
Ve hiç unutamadığım kahverengi gözlerin
Ve hiç aklımdan çıkmadı o gece
Sen öldüren müzik ve alkış sesleri
Hepsi dün gibi aklımda unutmadım hiçbirini
Bir tek mutluluğu unuttum o geceden sonra
Acılarla oldum arkadaş
Yüreğimde yeşeren bütün sevgiler
Kurudu oldular birer taş
Aradan dört yıl geçti ama
Hiç kimseyi sevmedim seni sevdiğim kadar
Ve hiçbir aşk mutluluk vermedi senden sonra bana
İşte yine acılara boğulduğum bir gece
Şu dakikalarda yaşayan bir ölünün duygularını taşıyorum
Kimsenin bilmediği içimdeki dünyamda
Ben hala seni yaşıyorum
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9942
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen de Alışırsın

Sponsorlu Bağlantılar



hıçkırarak ağladığında;
kirpiklerindeki göz yaşı değil,
yüreğime saplanan mızrak sanki
sesindeki titremeyle ölüyor gibiyim.
geçer be güzelim dert etme,
bir sen misin sevdiğinden ayrılan...
bak; ben kavuşacağım günün hayalindeyim.
sen en azından, beraber olmuşsun,
aşkın büyüsüne kapılıp,
ada sahilinde, mehtapta, yakamoza karşı
gitar eşliğinde coşmuşsun, öpüşmüşsün
tek yürek, göz göze,
geçer be güzelim dert etme..!
bir sen misin sevdiğinden ayrılan.
bak;ben yıllardır yarım sevda yaşıyorum,
kimisinde gelip geçtiği
ben de delipte geçtiği bir sevda...
geçer be güzelim dert etme..!
sen de alışırsın.
bak bana kirli uzun sakalıyla derbeder
uzun tırnakları, pis ellerime,
yırtık sökük elbiseme, deli olmuş aklıma
nasıl da alışmışım yarım sevdaya
sen de benim gibi alışırsın

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9943
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gezerim İstanbul'u Senin Gözlerinde
İstanbul’u görürüm senin yeşil gözlerinde,
Aşk vardır,mutluluk vardır,sen varsın İstanbul’da.
Ama bir yerlerde bir İstanbul daha yok.
Ne buralarda,ne de başka bir yerde.
Hiç simit yedin mi oturup Sarıyer’de?
Boğaza karşı oturup kafayı dinledin mi hiç?
İstanbul’u görürüm senin yeşil gözlerinde,
Yemyeşil masmavi,hasret kokan İstanbul…
Gemi deniz fenerine bakar da bulur ya yolu;
Bende tarihi koklayarak buldum İstanbul’u.
Yeşil gözlerinde gördüğüm o İstanbul’u.

Tarihi görürüm İstanbul’da.
Hem de İstanbul vardır tarihte.
Hala koruyor gibi İstanbul’u Fatih’in askeri,
Silinmemiş duruyor tarihin ayak izleri.
Gemiler nasıl da çekilmişti Haliç’te….
Artık başka amaca patlıyor,susmaz top sesleri,
İstanbul da bir başka olur ramazan geceleri.
İnsanın içi burkuluyor İstanbul’dan her geçişte,
En güzel komutan ki İstanbul’u ele geçirmiş.
İstanbul koskoca bir devri değiştirmiş.
İstanbul’dan bir anı vardır belki geçmişte,
Belki İstanbul vardır tarihin derinliklerinde.

Camileri görürüm İstanbul’da.
Minarelerin gözetlediği koca şehir..
Okunan ezanlar sanki gök kubbeyi devirir.
İstanbul bu; dört dinin merkezi…
Nasıl da bağrına basmış her dinden herkezi.
Camiler bir başkadır İstanbul’da.
Bir yanda Sultanahmet,Ayasofya,Eyüp Sultan,
Nasıl da imrenerek yapmış,
Süleymaniye’yi, Mimar Sinan.
İstanbul canım memleketim,,,
Dini öğeleri hep bağrında saklayan,
Topkapıyı görürüm İstanbul’da….

Maviyi koklarım İstanbul’da.
Bir tarafta Karadeniz’i,bir yanda Marmara’yı.
Tadına doyulmaz İstanbul manzaraları.
Ah sabah erken kalkıpta izlesen güneşle ayı,
İzlesen bir tarafta ekmek bekleyen martıları,
Bir de ekmek derdine düşüp simit satanları.
Maviyi koklarım İstanbul’da.
Bir taraftan Haliç’i,bir yandan boğazı,
Boğaz nasılda ayırmış ikiye İstanbul’u,
Bir tarafı Avrupa’nın gülü,
Bir tarafı torosların nazlı kızı.
Hasreti görürüm İstanbul’da.

Şarkılar söylerim İstanbul’da.
En güzel aşk şarkılarını,
Senin için,İstanbul için söylerim.
Yürürken İstanbul’da….
Ben canım,sen canan,İstanbul canan
Daha sevdalanmaz bu kalbim,viran.
Sen,İstanbul’un en güzel yanısın.
Ben İstanbul’a mı aşığım sana mı?
Yok yok ben galiba İstanbul’a aşığım.
Çünkü İstanbul’da sen varsın.
Utangaç aşıkları görürüm İstanbul’da.
En güzel aşkların yaşandığı bu diyarda..

Geceleri yürürüm İstanbul’da.
O ışıltılı parlak geceler…
Yıldızların yerde parladığı geceler..
Bir sokaktan gitar çalar,bir yerde gramofon.
İstanbul işte böyle bir diyar..
Bir yanı eski bir anı,bir yanı pavyon.
Geceleri yürürüm İstanbul’da,
Meşhur Sulukule, Beyoğlu geceleri.
İstanbul; ışıltılı yıldızlı büyük bir salon.
İstanbul’da hiç bitmez gece eğlenceleri..
Gezerim İstanbul’u dün akşamdan kalan…

İnsanları görürüm İstanbul’da.
Bin bir türlü her çeşit insanları…
Kimilerinin cebinde akrep gezer.
Kimi ayakkabı bulamazda çıplak ayak gezer.
Düşmüş İstanbul’a milletimin zengini fakiri,
Ben daha nasıl sevmeyeyim bu şehri….


Son düzenleyen Blue Blood; 19 Eylül 2006 01:49 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9944
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen de Benim Gibi


Sanki yokmuşsun gibi özlemlerimde
Gözlerin bulutlar oluşturmamış gibi gözlerimde
Görmüyormuşum gibi rüyalarımda
Bana insafsız diyorsun.

Söyle ne yapmam gerek
Seni sevdiğime inandırabilmek için
Bilmem nasıl olmam gerek
Senin kalbini kazanabilmek için.

Birgün sen de beni anlayacaksın
Benim gibi geceler boyu ağlayacaksın
karaları bağlayacaksın
Bunu sen de biliyorsun.

İnat etme ne olur
Üzme beni böyle gurbet ellerde
Ağlamaktan güllerim soldu
düşürme beni dillere yad ellerde.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9945
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Laleler Ülkesi
- İstanbul -

Yolların ortasında, aşka açılan meydan,
Denizin atlıları, kıyında kızıl mercan,
Dünyalara mehirsin, sana müptela cihan;
Yusuf yüzlü şehirsin, rüyalarda İstanbul.

Ay şehri İstanbul! gül şehri İstanbul!
Lale, sümbül şehri dür İstanbul!

Güzeller güzelisin, vaslına erilemez,
Gemileri yakmadan, aslına varılamaz,
Senden toprak almadan, çamurum karılamaz;
Adem soylu mekansın, dünyalarda İstanbul.

Ay şehri İstanbul! gül şehri İstanbul!
Lale, sümbül şehri dür İstanbul!

Nebi'nin emaneti, sende gül oldu sancak,
Sulanırdı toprağın, şehit kanıyla ancak,
Sende yaşadı tarih, seninle kapanacak;
Fatihler fatihisin, gönüllerde İstanbul.

Ay şehri İstanbul! gül şehri İstanbul!
Lale, sümbül şehri dür İstanbul!

Kapında hükümdarlar, kayserler kul olmuştur,
Sevdanın ummanında, aşıklar boğulmuştur,
Adını anmayanlar, hayattan kovulmuştur;
Hızır'ın kadehisin, ak ellerde İstanbul.

Ay şehri İstanbul! gül şehri İstanbul!
Lale, sümbül şehri dür İstanbul!

Zaman ebed esirin, sana ayarlı saat,
Hangi taşına baksam, aşkı anlatır sanat,
Al demkeşi ülkemin, arz üstünde çift kanat;
Zülkarneyn boynuzusun, ufuklarda İstanbul.

Ay şehri İstanbul! gül şehri İstanbul!
Lale, sümbül şehri dür İstanbul!

Arş'a niyaz kalemi, lale saklı minare,
Semalardan nur toplar, kubbe altı nihale,
Pervaneyi kül eyler, kandillerdeki hale;
Yunus'un lisanısın, şen dillerde İstanbul.

Ay şehri İstanbul! gül şehri İstanbul!
Lale, sümbül şehri dür İstanbul!

Sendin şair Nedim'in, eremediği dilber,
Mecnun'a vahalarda, gülen seraba benzer,
Belkıs'ın hayalleri, Boğaziçi'nde gezer;
Süleyman'ın mührüsün, yeryüzünde İstanbul.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9946
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen de Olsan



sensiz geçen üçüncü bahardayım,
ellerim cebimde;portakal çiçeği kokusunda
gözümde ve kalbimde yaşlarla...
yapayalnız şehri dolaşıyorum.

ağlamaklı olurum hep,
nisan yağmurunun gizeminde.
ah ah sen de olsan derim...!
ıslak teninle beni sarsan..

hani Naci Abi’nin yerine gitsek,
sen;meyve suyu içsen;
bende demli çay.
ah ah send e olsan derim.

ne baharın tadı var,nede sensizliğin,
keşke diyorum;
o kızdığım gevezeliğin hep yanımda olsa!
ah ah sen de olsan derim.

senden başkasını sevmek
senden başkasını öpmek
senden başkasının mavi gözlerinde kaybolmak
mümkün mü sevebilmek...?

ah ah, sen de olsan derim
ömrümün son dem ini
göz göze diz dize yaşasak...
sende olsan derim,ille de sen olsan derim
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9947
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İstanbul'da Bahar
İstanbul'da bahar, tam üç ay Mayıs kokar 'Fatih Molla Fenarî Camiine'
İstanbul'da Mayıs, fetihe kucak açar
İstanbul'da fetih, medeniyeti saklar
İstanbul'da medeniyet, iç içe kucak kucağa
İstanbul'da içtenlik, asırlık çınarlarda
İstanbul'da çınarlar, Mimar Sinan kokarlar
İstanbul'da Sinan, hayatın taş mabedi
İstanbul'da hayat, yaşama neşe katar
İstanbul'da neşe, bir bardak çay fiyatı
İstanbul'da bir çay; mavi, yeşil ve tarih
İstanbul'da tarih, üç bin yıllık bâkire
İstanbul'da üç bin yıl, henüz çocuk yaşında
İstanbul'da çocuk, ille de şâir doğar
İstanbul'da şâir, taşlardan ilham kapar
İstanbul'da taşlar, kâinatın tanığı
İstanbul'da kâinat avucunun içinde
İstanbul'da ellerin kâinata gebe
İstanbul'da lugatler O'nu tasvirden âciz
Mürekkep olsa biter yetmeye yedi deniz!
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9948
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen de Sev




bir kez göreyim o güzel yüzünü
bir kez dokunsun ellerim ellerine
bir kez fısıldıyayım "SENİ SEVİYORUM"
sana doğru sessizce
kimse dokunmasın,görmesin
isterlerse sevmesinler beni
ben seni seviyorum
yeter ki az da olsa
sen de sev beni
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9949
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sen de Yanarsın



Aşka davet eder, derde salarsın
Beni mecnun eder, seyre dalarsın
Bu kadar da zulüm etme sevgili
Yaktığın ateşte sen de yanarsın

Sevda üzerine oyun oynanmaz
Seven gönüllerin ahı alınmaz
Senin de yüreğin sanma ki yanmaz
Yaktığın ateşte sen de yanarsın

Sanma güzelliğin yarına kalır
Alaycı gülüşün mazide kalır
Eziyet ettiğin bir Engin kalır
Yaktığın ateşte sen de yanarsın

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #9950
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Her Şeyi Sana Yazdım...Senide Her Şeye...


Her şeyi sana yazdım
seni de her şeye...

Kalemler tükettim, tükenmeyen hasretle,
ucundan dökülen aşkla,
umutla
çığlıklar,
belki de nefretle.

Her umuda avuc açtım
sen dilendim.
Aşktan harap bir dilenci şimdi yüreğim...

Her şeyi sana yazdım
seni de her şeye...

Hayallerimin paragraf başlarına,
umutlarımın parantez içlerine.
Kalemler tükettim tükenmeyen hasretle..

Her şeyi sana yazdımseni de herşeye

Binlerce kez okudum her gün
bir ilkokul defterinden.
Binlerce kez okudum
seçebilmek için seni
soru işaretlerinden
Seni ezberledim hergün
karmakarış yazılar içinden.

Sana da kendimi yazdım
bana ait harflerle,
farklı alfabelerle..

Herşeyi sana yazdım
Herşeye seni yazdım...

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya