Arama

Çocuk Mahkemeleri

Güncelleme: 27 Kasım 2012 Gösterim: 8.399 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Eylül 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çocuk Mahkemeleri

Sponsorlu Bağlantılar
Suç işleyen çocukların sorunlarıyla ilgilenmek amacıyla özel mahkemeler kurulmuştur. Bu mahkemelerin oluşturulmasındaki temel dü­şünce, çocukların kendilerine özgü ruhsal ya­pıları olduğu ve onlara özel bir ilgiyle yaklaş­mak gerektiğidir. Çocuk mahkemelerinde yargılama sırasında, ilke olarak, yargıcın ço­cuğun sorunlarına inmesi, onun güvenini ka­zanması, sevecen bir ortam oluşturması gere­kir. Kuşkusuz suçlu çocuğun eylemiyle ilgili kovuşturma yapan polis de bu konuda uzman olmalı ve sorunu genel suçluluk biçimleri dı­şında ele almalıdır.
İlk çocuk mahkemeleri 1889'da Chicago'da kurulmuştur. Ülkemizde ise bu konuda 1979'da hazırlanan yasa 1982'de yürürlüğe girmiştir. Yasanın öngördüğü örgütlenme ise beş yılda tamamlanarak ilk çocuk mahkeme­leri Ekim 1987'de kurulmuştur. Bu mahke­melerde duruşmalar gizli yapılır; ilk soruştur­ma polisçe yapılmaz, küçükler hakkında kişi­sel dava açılamaz. Yargılamalarda çocuğun kişiliğinin araştırılması gerekir.
Türkiye'de çocuk suçlulara ilişkin genel ku­rallar Türk Ceza Kanunu'nca düzenlenmiştir. Bu yasaya göre çocuk 11 yaşına kadar işlediği suçtan sorumlu tutulmamıştır. Ağır suç işle­yen 11-15 yaş arasındaki çocuklardan, işlediği suçun bilincinde olmayanlara ceza verilme­mesi öngörülmüştür. Eylemlerinin bilincinde olanların ise cezaları belli oranda indirilmiş­tir. Türk Ceza Kanunu 15-18 yaş dilimindekilerin suç oluşturan eylemlerine ceza verilme­sini öngörmekle birlikte, yarı sorumlu bir dönemde olmalarından ötürü, belirli ceza indiri­mine gitmiştir.


MsXLabs.org & Temel Britannica

GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
3 Ekim 2011       Mesaj #2
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam, Temel İlkeler, Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Tanımlar ve Temel İlkeler
Amaç
Madde 1- (1) Bu Kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir.
Sponsorlu Bağlantılar
Kapsam
Madde 2- (1) Bu Kanun, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl ve esaslarına, çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri kapsar.
Tanımlar
Madde 3- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi; bu kapsamda,
1. Korunma ihtiyacı olan çocuk: Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuğu,
2. Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu,
b) Mahkeme: Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini,
c) Çocuk hâkimi: Hakkında kovuşturma başlatılmış olanlar hariç, suça sürüklenen çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında uygulanacak tedbir kararlarını veren çocuk mahkemesi hâkimini,
d) Kurum: Bu Kanun kapsamındaki çocuğun bakılıp gözetildiği, hakkında verilen tedbir kararlarının yerine getirildiği resmî veya özel kurumları,
e) Sosyal çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını,
İfade eder.
Temel ilkeler
Madde 4- (1) Bu Kanunun uygulanmasında, çocuğun haklarının korunması amacıyla;
a) Çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması,
b) Çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi,
c) Çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tâbi tutulmaması,
d) Çocuk ve ailesi bilgilendirilmek suretiyle karar sürecine katılımlarının sağlanması,
e) Çocuğun, ailesinin, ilgililerin, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde çalışmaları,
f) İnsan haklarına dayalı, adil, etkili ve süratli bir usûl izlenmesi,
g) Soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam gösterilmesi,
h) Kararların alınmasında ve uygulanmasında, çocuğun yaşına ve gelişimine uygun eğitimini ve öğrenimini, kişiliğini ve toplumsal sorumluluğunu geliştirmesinin desteklenmesi,
i) Çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak başvurulması,
j) Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare olarak görülmesi, kararların verilmesinde ve uygulanmasında toplumsal sorumluluğun paylaşılmasının sağlanması,
k) Çocukların bakılıp gözetildiği, tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda yetişkinlerden ayrı tutulmaları,
l) Çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde, yargılama ve kararların yerine getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemler alınması,
İlkeleri gözetilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler
Koruyucu ve destekleyici tedbirler
Madde 5- (1) Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan;
a) Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye,
b) Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine,
c) Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine,
d) Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına,
e) Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya,
Yönelik tedbirdir.
(2) Hakkında, birinci fıkranın (e) bendinde tanımlanan barınma tedbiri uygulanan kimselerin, talepleri hâlinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur.
(3) Tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla birlikte veli veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin desteklenmesi suretiyle tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması hâlinde; çocuk, bu kişilere teslim edilir. Bu fıkranın uygulanmasında, çocuk hakkında birinci fıkrada belirtilen tedbirlerden birisine de karar verilebilir.
Kuruma başvuru
Madde 6- (1) Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Çocuk ile çocuğun bakımından sorumlu kimseler çocuğun korunma altına alınması amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna başvurabilir.
(2) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhâl yapar.
Koruyucu ve destekleyici tedbir kararı alınması
Madde 7- (1) Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen çocuk hâkimi tarafından alınabilir.
(2) Tedbir kararı verilmeden önce çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılabilir.
(3) Tedbirin türü kararda gösterilir. Bir veya birden fazla tedbire karar verilebilir.
(4) Hâkim, hakkında koruyucu ve destekleyici tedbire karar verdiği çocuğun denetim altına alınmasına da karar verebilir.
(5) Hâkim, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak koruyucu ve destekleyici tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verebilir. Bu karar acele hâllerde, çocuğun bulunduğu yer hâkimi tarafından da verilebilir. Ancak bu durumda karar, önceki kararı alan hâkim veya mahkemeye bildirilir.
Msn Demon Tedbirin uygulanması, onsekiz yaşın doldurulmasıyla kendiliğinden sona erer. Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak suretiyle tedbirin uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar verebilir.
(7) Mahkeme, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararının yanında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar vermeye yetkilidir.
Tedbirlerde yetki
Madde 8- (1) Korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hâkimince alınır.
(2) Tedbir kararlarının uygulanması, kararı veren hâkim veya mahkemece en geç üçer aylık sürelerle incelettirilir.
(3) Hâkim veya mahkeme; denetim memurları, çocuğun velisi, vasisi, bakım ve gözetimini üstlenen kimselerin, tedbir kararını yerine getiren kişi ve kuruluşun temsilcisi ile Cumhuriyet savcısının talebi üzerine veya re'sen çocuğa uygulanan tedbirin sonuçlarını inceleyerek kaldırabilir, süresini uzatabilir veya değiştirebilir.
Acil korunma kararı alınması
Madde 9- (1) Derhâl korunma altına alınmasını gerektiren bir durumun varlığı hâlinde çocuk, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından bakım ve gözetim altına alındıktan sonra acil korunma kararının alınması için Kurum tarafından çocuğun Kuruma geldiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde çocuk hâkimine müracaat edilir. Hâkim tarafından, üç gün içinde talep hakkında karar verilir. Hâkim, çocuğun bulunduğu yerin gizli tutulmasına ve gerektiğinde kişisel ilişkinin tesisine karar verebilir.
(2) Acil korunma kararı en fazla otuz günlük süre ile sınırlı olmak üzere verilebilir. Bu süre içinde Kurumca çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır. Kurum, yaptığı inceleme sonucunda, tedbir kararı alınmasının gerekmediği sonucuna varırsa bu yöndeki görüşünü ve sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir. Çocuğun, ailesine teslim edilip edilmeyeceğine veya uygun görülen başkaca bir tedbire hâkim tarafından karar verilir.
(3) Kurum, çocuk hakkında tedbir kararı alınması gerektiği sonucuna varırsa hâkimden koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilmesini talep eder.
Bakım ve barınma kararlarının yerine getirilmesi
Madde 10- (1) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından, kendisine intikal eden olaylarda gerekli önlemler derhâl alınarak çocuk, resmî veya özel kuruluşlara yerleştirilir.
Çocuklara özgü güvenlik tedbiri
Madde 11- (1) Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.
Akıl hastalığı
Madde 12- (1) Suça sürüklenen çocuğun aynı zamanda akıl hastası olması hâlinde, 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları kapsamına giren çocuklar hakkında, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
Tedbir kararlarında usûl
Madde 13- (1) Bu Kanunun 7 nci maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen durumlar hariç olmak üzere, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında duruşma yapılmaksızın tedbir kararı verilir. Ancak, hâkim zaruret gördüğü hâllerde duruşma yapabilir.
(2) Tedbir kararının verilmesinden önce yeterli idrak gücüne sahip olan çocuğun görüşü alınır, ilgililer dinlenebilir, çocuk hakkında sosyal inceleme raporu düzenlenmesi istenebilir.
Kanun yolu
Madde 14- (1) Bu Kanun hükümlerine göre, çocuk hâkimi tarafından alınan tedbir kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun itiraza ilişkin hükümlerine göre en yakın çocuk mahkemesine yapılır.

İKİNCİ KISIM
Soruşturma ve Kovuşturma
BİRİNCİ BÖLÜM
Soruşturma
Soruşturma
Madde 15- (1) Suça sürüklenen çocuk hakkındaki soruşturma çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır.
(2) Çocuğun ifadesinin alınması veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında, çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurulabilir.
(3) Cumhuriyet savcısı soruşturma sırasında gerekli görüldüğünde çocuk hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasını çocuk hâkiminden isteyebilir.
Çocuğun gözaltında tutulması
Madde 16- (1) Gözaltına alınan çocuklar, kolluğun çocuk biriminde tutulur.
(2) Kolluğun çocuk biriminin bulunmadığı yerlerde çocuklar, gözaltına alınan yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulur.
İştirak hâlinde işlenen suçlar
Madde 17- (1) Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma ayrı yürütülür.
(2) Bu hâlde de çocuklar hakkında gerekli tedbirler uygulanmakla beraber, mahkeme lüzum gördüğü takdirde çocuk hakkındaki yargılamayı genel mahkemedeki davanın sonucuna kadar bekletebilir.
(3) Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.
Çocuğun nakli
Madde 18- (1) Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak; zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlem alınabilir.
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi
Madde 19- (Değişik: 6/12/2006-5560/39 md.)
(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından erteleme süresi üç yıldır.
Adlî kontrol
Madde 20- (1) Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma veya kovuşturma evrelerinde adlî kontrol tedbiri olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinde sayılanlar ile aşağıdaki tedbirlerden bir ya da birkaçına karar verilebilir:
a) Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak.
b) Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gidebilmek.
c) Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak.
(2) Ancak bu tedbirlerden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama kararı verilebilir.
Tutuklama yasağı
Madde 21- (1) Onbeş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez.

İKİNCİ BÖLÜM
Kovuşturma
Duruşma
Madde 22- (1) Çocuk, velisi, vasisi, mahkemece görevlendirilmiş sosyal çalışma görevlisi, çocuğun bakımını üstlenen aile ve kurumda bakılıyorsa kurumun temsilcisi duruşmada hazır bulunabilir.
(2) Mahkeme veya hâkim, çocuğun sorgusu veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurabilir.
(3) Duruşmalarda hazır bulunan çocuk, yararı gerektirdiği takdirde duruşma salonundan çıkarılabileceği gibi sorgusu yapılmış çocuğun duruşmada hazır bulundurulmasına da gerek görülmeyebilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Madde 23- (Değişik: 6/12/2006-5560/40 md.)
(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından denetim süresi üç yıldır.
Uzlaşma
Madde 24- (Değişik: 6/12/2006-5560/41 md.)
(1) Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen çocuklar bakımından da uygulanır.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Mahkemeler ve Cumhuriyet Savcılığı
BİRİNCİ BÖLÜM
Mahkemelerin Kuruluş, Görev ve Yetkisi
Mahkemelerin kuruluşu
Madde 25- (1) Çocuk mahkemesi, tek hâkimden oluşur. Bu mahkemeler her il merkezinde kurulur. Ayrıca, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulabilir. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Mahkemelerin bulunduğu yerlerdeki Cumhuriyet savcıları, çocuk mahkemeleri kararlarına karşı kanun yoluna başvurabilirler.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur ve mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Bu mahkemeler bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulur. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk ağır ceza mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır.
Mahkemelerin görevi
Madde 26- (1) Çocuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakar.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar.
(3) Mahkemeler ve çocuk hâkimi, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan tedbirleri almakla görevlidir.
(4) Çocuklar hakkında açılan kamu davaları, Kanunun 17 nci maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu Kanunla kurulan mahkemelerde görülür.
Mahkemelerin yargı çevresi
Madde 27- (1) Çocuk mahkemelerinin yargı çevresi, kurulduğu il ve ilçenin mülkî sınırlarıyla belirlenir.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır.
(3) Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine veya değiştirilmesine Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
Hâkimlerin atanmaları
Madde 28- (1) Mahkemelere, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, adlî yargıda görevli, tercihan çocuk hukuku alanında uzmanlaşmış, çocuk psikolojisi ve sosyal hizmet alanlarında eğitim almış olan hâkimler ve Cumhuriyet savcıları arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır.
(2) Atamalarda istekli olanlarla daha önce bu görevlerde bulunmuş olanlara öncelik tanınır.
(3) Herhangi bir nedenle görevine gelemeyen hâkimin yerine bu hâkim görevine başlayıncaya veya Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yetkilendirme yapılıncaya kadar o yerdeki hâkimlerden hangisinin bakacağı, birinci fıkrada aranan nitelikler de gözetilerek adlî yargı adalet komisyonu başkanınca belirlenir.

İKİNCİ BÖLÜM
Cumhuriyet Savcılığı ve Kolluk
Cumhuriyet savcılığı çocuk bürosu
Madde 29- (1) Cumhuriyet başsavcılıklarında bir çocuk bürosu kurulur. Cumhuriyet başsavcısınca 28 inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen nitelikleri haiz olanlar arasından yeterli sayıda Cumhuriyet savcısı, bu büroda görevlendirilir.
Çocuk bürosunun görevleri
Madde 30- (1) Çocuk bürosunun görevleri;
a) Suça sürüklenen çocuklar hakkındaki soruşturma işlemlerini yürütmek,
b) Çocuklar hakkında tedbir alınması gereken durumlarda, gecikmeksizin tedbir alınmasını sağlamak,
c) Korunma ihtiyacı olan, suç mağduru veya suça sürüklenen çocuklardan yardıma, eğitime, işe, barınmaya ihtiyacı olan veya uyum güçlüğü çekenlere ihtiyaç duydukları destek hizmetlerini sağlamak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışmak, bu gibi durumları çocukları korumakla görevli kurum ve kuruluşlara bildirmek,
d) Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmektir.
(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu görevler çocuk bürosunda görevli olmayan Cumhuriyet savcıları tarafından da yerine getirilebilir.
Kolluğun çocuk birimi
Madde 31- (1) Çocuklarla ilgili kolluk görevi, öncelikle kolluğun çocuk birimleri tarafından yerine getirilir.
(2) Kolluğun çocuk birimi, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuklar hakkında işleme başlandığında durumu, çocuğun veli veya vasisine veya çocuğun bakımını üstlenen kimseye, baroya ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna, çocuk resmî bir kurumda kalıyorsa ayrıca kurum temsilcisine bildirir. Ancak, çocuğu suça azmettirdiğinden veya istismar ettiğinden şüphelenilen yakınlarına bilgi verilmez.
(3) Çocuk, kollukta bulunduğu sırada yanında yakınlarından birinin bulunmasına imkân sağlanır.
(4) Kolluğun çocuk birimlerindeki personeline, kendi kurumları tarafından çocuk hukuku, çocuk suçluluğunun önlenmesi, çocuk gelişimi ve psikolojisi, sosyal hizmet gibi konularda eğitim verilir.
(5) Çocuğun korunma ihtiyacı içinde bulunduğunun bildirimi ya da tespiti veya hakkında acil korunma kararı almak için beklemenin, çocuğun yararına aykırı olacağını gösteren nedenlerin varlığı hâlinde kolluğun çocuk birimi, durumun gerektirdiği önlemleri almak suretiyle çocuğun güvenliğini sağlar ve mümkün olan en kısa sürede Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim eder.
Görevlilerin eğitimleri
Madde 32- (1) Mahkemelerde görevlendirilecek hâkimler ve Cumhuriyet savcıları ile sosyal çalışma görevlilerine ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğünde görevli denetim görevlilerine, adaylık dönemlerinde Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslara uygun çocuk hukuku, sosyal hizmet, çocuk gelişimi ve psikolojisi gibi konularda eğitim verilir.
(2) Mahkemelere atananların, görevleri süresince, alanlarında uzmanlaşmalarını sağlama ve kendilerini geliştirmelerine yönelik hizmet içi eğitim almaları sağlanır.
(3) Hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimin usûl ve esasları yönetmelikle belirlenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal İnceleme
Sosyal çalışma görevlileri
Madde 33- (1) Adalet Bakanlığınca mahkemelere, en az lisans öğrenimi görmüş olanlar arasından yeterli sayıda sosyal çalışma görevlisi atanır. Atamada; çocuk ve aile sorunları ile çocuk hukuku ve çocuk suçluluğunun önlenmesi alanlarında lisansüstü eğitim yapmış olanlar tercih edilir.
(2) Mahkemelere atanan ve bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda görevli sosyal çalışma görevlilerine almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında ödenek verilir.
(3) Bu görevlilerin bulunmaması, görevin bunlar tarafından yapılmasında fiilî veya hukukî bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması gibi durumlarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile serbest meslek icra eden birinci fıkrada öngörülen nitelikleri haiz kimseler de sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirilebilirler.
(4) Hakkında sosyal inceleme yapılacak çocuğun, incelemeye tâbi tutulacak çevresi mahkemenin yetki alanı dışında ise, davayı gören mahkemenin talimatına bağlı olarak çocuğun bulunduğu yerdeki mahkemece inceleme yaptırılır. Büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerlerde bu inceleme, davayı gören mahkemeye bağlı olarak çalışan sosyal çalışma görevlilerince yapılabilir.
Sosyal çalışma görevlilerinin görevleri
Madde 34- (1) Sosyal çalışma görevlilerinin görevi;
a) Görevlendirildikleri çocuk hakkında derhâl sosyal inceleme yapmak, hazırladıkları raporları kendilerini görevlendiren mercie sunmak,
b) Suça sürüklenen çocuğun ifadesinin alınması veya sorgusu sırasında yanında bulunmak,
c) Bu Kanun kapsamında mahkemeler ve çocuk hâkimleri tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmektir.
(2) İlgililer, sosyal çalışma görevlilerinin çalışmaları sırasında kendilerine yardımcı olmak ve çocuk hakkında istenen bilgileri vermek zorundadır.
(3) Sosyal çalışma görevlilerinin, görevleri sırasında yaptıkları ve hâkim tarafından takdir edilen masrafları Cumhuriyet başsavcılığının suçüstü ödeneğinden ödenir.
Sosyal inceleme
Madde 35- (1) Bu Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hâkimleri veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur.
(2) Derhâl tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha sonra da yaptırılabilir.
(3) Mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması hâlinde, gerekçesi kararda gösterilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Denetim
Denetim altına alma kararı
Madde 36- (1) Hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı onanan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen çocuğun denetim altına alınmasına karar verilebilir.
Denetim görevlisinin görevlendirilmesi
Madde 37- (1) Denetim altına alınan çocukla ilgili olarak denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğü tarafından bir denetim görevlisi görevlendirilir. Ancak, korunma ihtiyacı olan çocuklar veya suç tarihinde oniki yaşını bitirmemiş suça sürüklenen çocuklar ile çocuğun aileye teslimi yönünde karar verilmesi hâlinde, bu çocuklar hakkında denetim görevi gözetim esaslarına göre Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilir.
(2) Görevlendirme sırasında çocuğun kişisel özellik ve ihtiyaçları dikkate alınır ve çocuğa kolay ulaşabilecek olanlar tercih edilir.
Denetim görevlisinin görevleri
Madde 38- (1) Denetim görevlisinin görevleri şunlardır:
a) Kararla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesi için çocuğun eğitim, aile, kurum, iş ve sosyal çevreye uyumunu sağlamak üzere onu desteklemek, yardımcı olmak, gerektiğinde önerilerde bulunmak.
b) Çocuğa eğitim, iş, destek alabileceği kurumlar, hakları ve haklarını kullanma konularında rehberlik etmek.
c) İhtiyaç duyacağı hizmetlerden yararlanmasında çocuğa yardımcı olmak.
d) Kaldığı yerleri ve ilişki kurduğu kişileri ziyaret ederek çocuğun içinde yaşadığı şartları, ailesi ve çevresiyle ilişkilerini, eğitim ve iş durumunu, boş zamanlarını değerlendirme faaliyetlerini yerinde incelemek.
e) Alınan kararın uygulanmasını, bu uygulamanın sonuçlarını ve çocuk üzerindeki etkilerini izlemek, tâbi tutulduğu yükümlülüklerin yerine getirilmesini denetlemek.
f) Çocuğun gelişimi hakkında, üçer aylık sürelerle Cumhuriyet savcısı veya mahkemeye rapor vermek.
(2) Denetim görevlisi, görevini yerine getirirken gerektiğinde çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse ve öğretmenleriyle işbirliği yapar.
(3) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse çocuğun devam ettiği okul, işyeri veya çocukla ilgili bilgiye sahip kurumların yetkilileri, denetim görevlisine yardımcı olmak, görevi gereğince istediği bilgileri vermek zorundadırlar.
(4) Çocuğun yakınları denetim görevlisinin yetkilerine müdahale edemezler.
Denetim plânı ve raporu
Madde 39- (1) Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetim görevlisince, sosyal incelemeyi yapan uzman veya mahkeme nezdindeki sosyal çalışma görevlisi ile birlikte, görevlendirmeyi takip eden on gün içinde hazırlanacak bir plânla belirlenir.
(2) Denetim plânı hazırlanırken;
a) Çocuk hakkında alınan tedbirin amacı, niteliği ve süresi,
b) Çocuğun ihtiyaçları,
c) Çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti,
d) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse tarafından çocuğa verilen desteğin derecesi,
e) Suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin mahiyeti,
f) Çocuğun görüşü,
Dikkate alınır.
(3) Denetim plânı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhâl uygulanır. Denetim görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerindeki etkileri ile çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin veya kurumların çocuğa karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir durum olup olmadığı ve istenen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya çocuk hâkimine rapor verir.
Denetimin sona ermesi
Madde 40- (1) Denetim, kararda öngörülen sürenin dolmasıyla sona erer. Tedbirden beklenen yararın elde edilmesi hâlinde denetim, sürenin dolmasından önce de kaldırılabilir.
(2) Denetim, çocuğun başka bir suçtan dolayı tutuklanması veya cezasının yerine getirilmesine başlanmakla sona erer.
Sosyal inceleme ve denetim raporları hakkında bilgi edinme
Madde 41- (1) Sosyal inceleme raporu ile denetim plânı ve raporunun birer örneğini çocuğun avukatı veya yasal temsilcisi Cumhuriyet savcısından, mahkemeden veya çocuk hâkiminden alabilir. Çocuğa raporun içeriği hakkında bilgi verilir.
(2) Ancak, çocuk ve avukatı hariç olmak üzere birinci fıkrada gösterilen kişilerin sosyal inceleme raporu ile denetim plânı ve raporu hakkında bilgi sahibi olmasının çocuğun yararına aykırı olduğuna kanaat getirilirse, bunların incelenmesi kısmen veya tamamen yasaklanabilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli Hükümler
Uygulanacak hükümler
Madde 42- (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Medenî Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümleri uygulanır.
(2) Denetim konusunda bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu hükümleri uygulanır.
Çocuğun giderleri
Madde 43- (1) Çocuk hakkında verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının giderleri Devletçe ödenir. Ödenecek miktar mahkemece verilecek bir karar ile tespit edilir.
(2) Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre çocuğa bakmakla yükümlü olan kimsenin malî durumunun müsait olması hâlinde, Devletçe ödenen meblağın tahsili için ilgililere rücu edilir.
Kamu görevlisi
Madde 44- (1) Bu Kanun kapsamına giren görevlerle bağlantılı olarak kamu görevlileri hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
Kurumlar
Madde 45- (1) Bu Kanunun 5 inci maddesinde yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlerden;
a) (a) ve (e) bentlerinde yazılı danışmanlık ve barınma tedbirleri Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve yerel yönetimler,
b) (b) bendinde yazılı eğitim tedbiri Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
c) (c) bendinde yazılı bakım tedbiri Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu,
d) (d) bendinde yazılı sağlık tedbiri Sağlık Bakanlığı,
Tarafından yerine getirilir.
(2) Bakım ve barınma tedbirlerinin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan kolluk hizmetlerinin yerine getirilmesi, çocukların rehabilitasyonu, eğitimi ve diğer bakanlıkların görev alanına giren diğer hususlarla ilgili olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılan her türlü yardım ve destek talepleri Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından geciktirilmeksizin yerine getirilir.
(3) Bu tedbirlerin yerine getirilmesinde kurumların koordinasyonu Adalet Bakanlığınca sağlanır.
Kadrolar
Madde 46- (1) Bu Kanun gereğince kurulacak mahkemelerin kuruluş ve çalışmaları için gerekli sınıflardan yeteri kadar kadro temin edilir.
Yönetmelik
Madde 47- (1) Bu Kanunun 5 ve 10 uncu maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Adalet Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından müştereken, diğer maddelerin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ise Adalet Bakanlığı tarafından altı ay içinde çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
Madde 48- (1) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna yapılan yollamalar, bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.
Geçici Madde 1- (1) 2253 sayılı Kanun gereğince kurulan çocuk mahkemelerinde derdest bulunan ve bu Kanun ile kurulan çocuk mahkemesinin görevine giren dava ve işler, bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde çocuk mahkemesine devredilir.
(2) Genel ceza mahkemelerinde görülmekte olan ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte onsekiz yaşını doldurmuş olan sanıklar hakkındaki dava ve işler çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerine devredilmez.
(3) Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır.
(4) Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır.
(5) Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu Kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren altı ay içinde koruyucu ve destekleyici tedbirleri yerine getirmek üzere gerekli tedbirleri alır. Ayrıca, ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu amaçla sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine gidebilirler.
Yürürlük
Madde 49- (1) Bu Kanunun;
a) Suça sürüklenen ve hakkında bakım tedbiri uygulanan çocuklar hakkında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilecek hizmetlere ilişkin hükümler ile 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
b) 37 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra,
c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,



Yürürlüğe girer.



Yürütme


Madde 50- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.





kaynak:
taklım - avatarı
taklım
Ziyaretçi
27 Kasım 2012       Mesaj #3
taklım - avatarı
Ziyaretçi
ÇOCUK MAHKEMELERİNİN KURULUŞU, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİ HAKKINDA KANUN (MÜLGA)
Kanun Numarası: 2253
Kabul Tarihi: 07/11/1979
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 21/11/1979
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 16816
**15/07/2005 tarih ve 25876 S.R.G. de yayımlanan 03/07/2005 tarih ve 5395 sayılı kanunun 48. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.**
BİRİNCİ BÖLÜM: KURULUŞ
MAHKEMELERİN KURULUŞU:
Madde 1 - Her ilde ve ...*1* merkez nüfusu yüzbinin üzerindeki her ilçede bir çocuk mahkemesi kurulur. Çocuk mahkemeleri bir başkan ve iki üyeden teşekkül eder.
İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde birden fazla çocuk mahkemesi kurulabilir.
Çocuk mahkemelerinde görev yapacak başkan ve üyeler, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından doğrudan doğruya bu mahkemelere atanabilecekleri gibi, iş ve kadro imkanları nazara alınarak, görevli oldukları mahaldeki çocuk mahkemeleri nezdinde yetki ile de görevlendirilebilirler.
BAŞKAN VE ÜYELERİN NİTELİKLERİ:
Madde 2 -Çocuk mahkemelerinin adli yargı hakimleri arasından seçilen başkan ve üyelerin tercihan; 30 yaşını bitirmiş bulunmaları, çocuk sahibi ve kadro imkanlarının elverdiği oranda ayrı cinsiyette olmaları gereklidir.
BAŞKAN VE ÜYELERİN GÖREV YAPMAMALARI HALİ:
Madde 3 - Çocuk mahkemesi başkan ve üyelerinin hukuki veya fiili sebeplerle görev yapmamaları halinde, bu mahkemede görev yapacak başkan ve üyeler, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca önceden belli edilir.
SAVCILIK TEŞKİLATI:
Madde 4 - Bu kanuna göre savcılık görevi, çocuk mahkemelerinin bulunduğu yerdeki Cumhuriyet Savcısı veya görevlendireceği yardımcıları tarafından yerine getirilir.
TEMYİZ MERCİİ:
Madde 5 - İKİNCİ BÖLÜM: ÇOCUK MAHKEMELERİNİN GÖREV VE YETKİLERİ
ÇOCUK MAHKEMELERİNİN GÖREVİ:
Madde 6 - Onsekiz yaşını bitirmeyen küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davalara çocuk mahkemelerinde bakılır.
Çocuk mahkemeleri, bu Kanunda yazılı tedbirleri alır ve Kanunla verilen diğer görevleri yapar.

ÇOCUK MAHKEMELERİNİN YARGI ÇEVRESİ:
Madde 7-
Çocuk mahkemelerinin yargı çevresi kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirlenir. Ancak yargı çevresi ihtiyaca göre, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca değiştirilebilir.
TEDBİRLERDE YETKİ:
Madde 8 -
10 uncu maddede yazılı tedbirler suçun işlendiği yerde, yetkili çocuk mahkemesince alınabileceği gibi, küçüğün menfaatleri bakımından ailesinin veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerde, yetkili çocuk mahkemelerince de alınabilir.
SUÇLARIN BİRLİKTE İŞLENMESİ HALİ:
Madde 9 -Bu Kanunun kapsamına giren küçüklerin büyüklerle birlikte suç işlemeleri halinde hazırlık soruşturması sonunda evrak tefrik olunur.
Bu halde de çocuk mahkemeleri küçükler hakkında gerekli tedbirleri uygulamakla beraber, lüzum gördüğü takdirde küçükler hakkındaki yargılamayı genel mahkemedeki davanın sonucuna kadar bekletebilir.
Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi halinde; genel mahkemeler, yargılamanın her safhasında çocuk mahkemelerinin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: TEDBİRLER, CEZALAR VE BUNLARIN UYGULANMASI
KÜÇÜKLERE UYGULANACAK TEDBİRLER:
Madde 10 - Küçükler hakkında aşağıda yazılı tedbirler uygulanır.
1. Veliye, vasiye veya bakıp gözetmeyi üzerine alan akrabadan birine teslim,
2. Bakıp gözetmeyi üzerine alan güvenilir bir aile yanına yerleştirme,
3. Bu maksatla kurulmuş çocuk bakım ve yetiştirme yurtlarına veya benzeri resmi yahut özel kurumlara yerleştirme,
4. Genel ve katma bütçeli daireler, mahalli idareler, bankalar, İktisadi Devlet Teşekkülleri ve bunların ortaklıkları tarafından kurulmuş fabrika, müessese veya ziraat işletmeleri veya benzeri teşekküllerle işyerlerine yahut meslek sahibi bir usta yanına yerleştirme,
5. Resmi veya özel bir hastaneye veya tedavi evine yahut eğitimi güç çocuklara mahsus kurumlara yerleştirme,
11 YAŞINI BİTİRMEMİŞ KÜÇÜKLER HAKKINDA TEDBİR UYGULAMASI:
Madde 11 - Fiili işlediği zaman 12 yaş ını bitirmemiş olanlar hakkında kovuşturma yapılamaz ve ceza verilemez.
Ancak, fiil kanunen bir seneden ziyade hapis cezasını veya daha ağır bir cezayı müstelzim ise haklarında 10 uncu maddede yazılı tedbirlerden biri uygulanır.
12 yaş ını bitirmemiş küçükler hakkında, veli veya vasi yahut bakmakla yükümlü kimseler tarafından yeterli tedbir alınması halinde, mahkemece diğer tedbirler uygulanmayabilir.
15 YAŞINI DOLDURMAYAN KÜÇÜKLER HAKKINDAKİ TEDBİR VE CEZALAR:
Madde 12 - Fiili işlediği zaman 12 yaş ını bitirmiş olup da, 15 yaşını doldurmamış olan küçükler hakkında 20 nci maddeye göre yapılan inceleme, ceza tertibini gerektirmiyorsa mahkemece 10 uncu maddede yazılı tedbirlerden biri uygulanabilir.
Aksi halde haklarında aşağıda yazılı ceza tayin olunur.
1. Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası yerine 15 sene ve müebbet ağır hapis cezası yerine 10 seneden aşağı olmamak üzere hapis cezası verilir.
2. Diğer cezalar yarıya indirilir. Ağır hapis cezaları hapse çevrilir. Ancak, bu fıkranın tatbiki suretiyle hükmolunacak cezalar her fiil için 7 seneden fazla olamaz.
3. Kamu hizmetlerinden yasaklılık ve genel güvenlik gözetimi altına alınmak cezaları uygulanmaz.
Bu hükümlülükler tekerrüre esas olamaz. İçtima halinde Türk Ceza Kanununun genel hükümleri uygulanır.
Fiili işlediği zaman 15 yaşını bitirmeyen sağır - dilsizler hakkında kovuşturma yapılamaz, bunlar hakkında 10 uncu maddede yazılı tedbirlerden biri uygulanır.
TEDAVİ KURUMLARINA YERLEŞTİRME:
Madde 13 - 20 nci maddeye göre yapılan araştırma sonunda fiili işlediği zaman şuurunun veya harekatının serbestisini tamamen kaldıracak surette akıl hastalığına müptela olduğu anlaşılan küçüğün, mahkemece resmi veya özel bir hastaneye yerleştirilmesine karar verilir.
Resmi veya özel bir hastaneye yerleştirilen küçük yerleştirildiği müessesenin sağlık kurulunca iyileştiğine dair verilecek rapor üzerine çocuk mahkemesince serbest bırakılır.
Bu husustaki rapor ve kararda hastalığın ve suçun mahiyeti gözönünde tutularak kamu güvenliği bakımından, küçüğün tıbbi kontrol ve muayeneye tabi tutulup tutulmayacağı, tutulacaksa müddet ve fasılası da gösterilir.
Tıbbi kontrol ve muayene çocuk mahkemesinin bulunduğu yer Cumhuriyet Savcılığınca karar ve raporda gösterilen müddet ve fasılalarla küçüklerin bulunduğu mahalde, yoksa en yakın selahiyetli mütehassısı olan bir hastane sağlık kuruluna sevkedilmeleri suretiyle temin olunur.
Bu tıbbi muayene sonuçları gerektiriyorsa; Küçük, Çocuk Mahkemesi kararıyla yine resmi veya özel bir hastaneye yerleştirilir.
KORUNMAYA MUHTAÇ KÜÇÜKLER HAKKINDA TEDBİR UYGULAMASI :
Madde 14 - Veli, vasi, bakmakla mükellef olan kimse veya Cumhuriyet savcılığının talebi üzerine, beden, ruh ve ahlak gelişmeleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olan yahut ebeveynine karşı vahim bir itaatsizlikte bulunan küçükler hakkında, küçüğün bulunduğu yerde, yetkili çocuk mahkemesince 10 uncu maddede yazılı tedbirlerin biri uygulanır.
Diğer kanunlara göre de, küçükler hakkında koruma tedbiri alınması çocuk mahkemelerine aittir.
TEDBİRLERİN MÜDDETİ:
Madde 15 - Küçükler hakkında uygulanacak tedbirler, en geç 18 yaşını bitirmeleri ile sona erer.
TEDBİR UYGULANMAMASI:
Madde 16 - Hüküm zamanı 18 yaşını bitirmiş bulunanlar hakkında tedbir uygulanmaz.
TEDBİRLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ VEYA KALDIRILMASI:
Madde 17 - Gözetici, veli, vasi, bakıp gözetmeyi üzerine alan kimse veya Cumhuriyet Savcılığı ile 10 uncu maddede yazılı teşekkül veya kurumların yetkilileri tarafından yapılan müracaat üzerine veya re'sen çocuk mahkemesi küçük hakkında uygulanan tedbir yerine bir diğerini uygulamaya veya büsbütün kaldırmaya yetkilidir.
Uygulanan bir tedbirin değiştirilmesine, bu tedbire hükmeden mahkeme yetkilidir. Acele hallerde küçüğün bulunduğu yerde, yetkili çocuk mahkemesince de geçici tedbir alınabilir. Bu takdirde durum ilk tedbiri alan mahkemeye bildirilir. İcabeden tedbire veya tedbirin değiştirilmesine bu mahkemece hükmolunur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULLERİ
SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ:
Madde 18 - Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uygulanır.
SORUŞTURMA:
Madde 19 - Küçüklerin işledikleri suçlarda hazırlık soruşturması C. Savcısı veya görevlendireceği yardımcıları tarafından bizzat yapılır.
Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi küçük hakkında tebir uygulanmasına mani değildir.
10 uncu maddede sayılan tedbirler saklı kalmak kaydı ile, aşağı haddi 3 yılı aşmayan hürriyeti bağlayıcı cezayı müstelzim fiillerden dolayı, kovuşturma ve yargılama safhasında küçükler hakkında tutuklama kararı verilemez.
CEZA VEYA TEDBİR UYGULANMASINDAN ÖNCE YAPILACAK İNCELEME:
Madde 20 - Bu Kanunda gösterilen ceza ve tedbirlerin uygulanmasından önce küçüğün işlediği suçun anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yönünden bedeni, akli ve ruhi durumu mütehassıs kimselere tespit ettirilir.
Ceza ve tedbirin uygulanmasından önce gerekirse küçüğün aile, terbiye, okul durumu, gidişatı, içinde yetiştiği ve bulunduğu şartlar veya bunlar gibi gerekli görülen sair hususlar çocuk mahkemeleri nezdinde görevlendirilmiş olan sosyal hizmet uzmanları veya yardımcıları veya pedagog veya psikolog veya psikiyatr gibi uzmanlar marifetiyle araştırılır. Çocuk mahkemelerinde görevlendirilmiş olan bu personelin iş durumlarının müsait olmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında bir engel bulunması ya da atama yapılmamış olması hallerinde çocuk mahkemeleri bu araştırmanın yapılması için resmi veya özel kurum ve kuruluşlarda çalışan bu tür uzmanları, bunların da bulunmaması halinde bu araştırmayı yapabilecek nitelikte olan kimseleri görevlendirir.
Yukarıdaki fıkralar gereğince yapılan araştırma ve inceleme sonucu gerekirse küçüğün bir müşahade merkezinde müşahade altına alınmasına da karar verilebilir.
GEÇİCİ TEDBİRLER:
Madde 21 - Cumhuriyet savcısı veya görevlendireceği yardımcı soruşturmayı yaparken gerekli gördüğü takdirde küçük hakkında 10 uncu maddede gösterilen tedbirlerden birinin geçici olarak uygulanmasını çocuk mahkemesinden talep edebilir.
ADLİ GÖREV:
Madde 22 - 20 nci maddeye göre yapılan araştırma ve inceleme sebebiyle kanun tarafından kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenilen çocuk mahkemelerine müteallik vazife ve işlerde suistimal veyahut ihmal ve terahi gösteren Devlet Memurları ile çocuk mahkemesinin yazılı istek ve emirlerini yapmakta suistimal veya ihmalleri görülen zabıta amir ve memurları hakkında Cumhuriyet Savcılığınca doğrudan doğruya kovuşturma yapılır.
Vali ve kaymakamlar hakkında Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun hükümleri saklıdır.
ŞAHSİ DAVADA USUL:
Madde 23 - Küçüklerin işledikleri suçlardan dolayı aleyhlerine şahsi dava açılamaz.
ŞİKAYETİN GERİ ALINMASI:
Madde 24 - Kovuşturma yapılabilmesi dava veya şikayete bağlı suçlarda, suçtan zarar gören kimselerin vazgeçmesi kamu davasını düşürmez. Ancak, yargılama sonunda suçun sabit olması halinde ceza uygulanmaz. Bu hal 10 uncu maddede yazılı tedbirlerden birinin uygulanmasına mani değildir.
DURUŞMANIN GİZLİLİĞİ VE YERİ:
Madde 25 - Küçüklerin duruşması mutlaka gizli olur. Hüküm dahi gizli tefhim olunur.
Mahkemenin izniyle yargılamanın her safhasında küçüğün müdafii, velisi, vasisi, sosyal hizmet alanlarında faaliyet gösteren resmi ve gönüllü kuruluşların temsilcileri, çocuk mahkemeleri nezdinde görevlendirilmiş bulunan sosyal hizmet uzmanları veya yardımcıları ile pedagog, psikolog, psikiyatr veya araştırma ya da gözetimle görevli sair kimseler hazır bulunabilirler.
Duruşmada hazır bulunan küçük, menfaati gerektirdiği takdirde duruşma salonundan çıkarılabileceği gibi, sorgusu yapılmış olan küçüğün duruşmada hazır bulundurulmasına da lüzum görülmeyebilir. Bu takdirde küçüğün müdafii duruşmada hazır bulunabilir.
Küçüklerin işledikleri suçlara ilişkin davaların duruşması genel mahkemelerin bulunduğu bina içinde veya dışında bu amaçla tahsis edilen yerlerde yapılır.
UYGULANMAYACAK USUL:
Madde 26 - Küçükler tarafından işlenen suçların soruşturma ve kovuşturmasında 3005 sayılı meşhut suçlar muhakeme usulü hakkındaki Kanun hükümleri uygulanmaz.
İTİRAZ MERCİİ:
Madde 27 -
Çocuk mahkemelerinin kararlarına karşı itirazı inceleyecek merci, kararı veren çocuk mahkemesine en yakın çocuk mahkemesidir.
TEMYİZ:
Madde 28 - Çocuk mahkemelerince verilen kararlar aleyhine ancak esas hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM: GÖZETİM VE GÖZETİM DELEGELERİ
GÖZETİM:
Madde 29 - İşlediği suçtan dolayı hakkında 10 uncu maddede yazılı tedbir uygulanmış veya hükmedilmiş cezası ertelenmiş olan küçüğün 3 yıla kadar gözetim altında bulundurulmasına karar verilebilir. Bu takdirde küçüğe, veliye, vasiye veya bakıp gözetmeyi üzerine alan kimseye gözetim tedbirinin gayesi ve gerektirdiği yükümlülükler haber verilir.
Gözetim süresi kararda gösterilir.
Şartlı erteleme halinde gözetim en az deneme devresi sonuna kadar devam eder.
GÖREVLİLER:
Madde 30 - Bu Kanunun 20 nci maddesinin ikinci bendinde yazılı sosyal araştırma ve 29 uncu maddesinde yazılı gözetimi yapmak üzere Adalet Bakanlığınca her çocuk mahkemesine yeteri kadar öncelik sırasına göre sosyal hizmet uzmanı veya yardımcısı, pedagog, psikolog, psikiyatr atanır.
Çocuk mahkemelerine atanan sosyal hizmet uzmanları veya yardımcıları ile pedagog, psikolog ve psikiyatrlara almakta oldukları aylıkların brüt tutarının yüzde ellisi oranında ödenek verilir.
Bu görevlilerin bulunmaması veya iş durumlarının müsait olmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında bir engel bulunması halinde bu gözetimi yapabilecek nitelikte olan kimseler görevlendirilir.
Sosyal hizmet konularında faaliyet gösteren resmi veya gönüllü kurumlar gözeticilik yapabilecek kimselerin bir listesini her yılbaşında mahkemeye verirler. Hayırsever diğer kimseler de mahkemeye başvurabilir. Mahkeme bunların ahlaki ve içtimai durumlarını inceledikten sonra seçtiği kimselerin isimlerini listeye kaydeder.
Çocuk mahkemesi her zaman yukarda yazılı kurum ve derneklerden aday göstermelerini isteyebilir.
GÖZETİM DELEGELERİNİN GÖREVLERİ:
Madde 31 - Gözetim delegeleri, gözetimlerine verilen küçüklerin temayüllerini ve gidişatını devamlı olarak gözetirler; gerekli gördükleri takdirde veli, vasi veya sair kimse veya kurumlardan her türlü bilgileri toplar ve keyfiyeti bir raporla çocuk mahkemesine bildirirler.
Gözetime tabi küçüğün, temayülleri ve gidişatı hakkında gerektiğinde ve herhalde, iki ayda bir rapor verilir.
Gözetim delegeleri, gözetime engel teşkil eden durumlar ortaya çıktığı takdirde derhal çocuk mahkemesine bildirmek suretiyle önlenmesini isterler.
Gözetimin ne şekilde yapılacağı ve bu işlerde çalıştırılan kimselerin yetiştirilmeleri ve görevleri ile ilgili sair ayrıntılar Adalet Bakanlığınca düzenlenecek bir yönetmelikle belirlenir.
ÜCRET:
Madde 32 -
Çocuk mahkemelerinde, 20 nci maddenin ikinci bendi ve 30 uncu maddenin üçüncü fıkrası uyarınca geçici olarak görevlendirileceklere 31 inci maddeye göre düzenlenecek yönetmelikteki esaslar çerçevesinde çalışmalarına uygun ücret takdir olunur.
ALTINCI BÖLÜM: ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
KÜÇÜĞÜN GİDERLERİ:
Madde 33 - Bir aile yanına veya paralı özel bir kurum veya benzeri teşekküllere yerleştirilen küçüğün giderleri Devletçe ödenir. Ödenecek bu meblağ çocuk mahkemelerince ittihaz olunacak bir kararla tespit edilir.
Medeni Kanun hükümleri gereğince bakmakla yükümlü olan kimsenin, küçüğün giderlerini karşılamaya mali durumu müsait olması halinde, Devletçe ödenen meblağın tahsili için ilgililere rücu edilir.
ADLİ SİCİL:
Madde 34 -
HÜKÜMLERİN YERİNE GETİRİLMESİ:
Madde 35 - Çocuk mahkemesi vermiş olduğu karar ve hükümlerin yerine getirilip getirilmediğini her zaman denetler.
CEZALARIN İNFAZ EDİLECEĞİ YER:
Madde 36 -
Suçu işlediği zaman 12 yaş ını bitirmiş olup da 15 yaşını bitirmeyen ve cezanın çektirilmesine başlandığı anda 18 yaşını doldurmayan küçüklerin cezaları çocuk ıslahevi veya çocuk cezaevlerinde çektirilir. Bunlar hakkında, çocuklara ait cezaların infazına ilişkin diğer kanunlar ve tüzüklerin bu kanuna aykırı olmayan hükümleri de uygulanır.
KÜÇÜKLERE MAHSUS TEVKİFEVLERİ:
Madde 37 - Küçük tutuklular küçüklere mahsus tevkifevlerine konulurlar. Küçüklere mahsus tevkifevi bulunmayan yerlerde büyüklere ait tevkifevlerinin ayrı kesimlerinde bulundurulurlar.
ŞARTLI ERTELEME:
Madde 38 - Para cezasından başka bir ceza ile hükümlü olmayan ve 15 yaşını doldurmayan küçük, işlediği bir suçtan dolayı ağır veya hafif para veya 3 yıla kadar hürriyeti bağlayıcı cezalardan biriyle mahkum olur ve geçmişteki haliyle ahlaki temayüllerine göre cezasının ertelenmesi ileride cürüm işlemekten çekinmesine sebep olacağı hakkında mahkemece kanaat getirilirse bu cezanın şartlı olarak ertelenmesine hükmolunabilir.
Cezası bu suretle ertelenen küçük bir yıldan üç yıla kadar bir deneme devresine tabi tutulur.
Mahkeme deneme devresi zarfında küçüğü, muayyen bir meslek veya sanat öğrenmek, belli bir yerde ikamet etmek alkollü içki kullanmamak veya bunlar gibi bazı şartlara uymaya mecbur edebilir.
Küçük deneme devresi içerisinde, yapılan ikaz ve ihtarlara rağmen tabi tutulduğu eğitim ve ıslah şartlarını yerine getirmez veya başka kasti bir cürüm işlerse, mahkeme hükmolunan cezanın aynen çektirilmesine veya vahim görülmeyen hallerde deneme devresinin yarı nispetinde uzatılmasına karar verir.
ŞARTLA SALIVERMEDE GÖZETİM:
Madde 39 - Şartla salıverilmiş küçükler hakkında Türk Ceza Kanununun 28 inci maddesinin 3 ve 4 üncü fıkraları uygulanmaz.
Şartla salıverme devresi zarfında gözetimin esasları, küçüğün şartla salıvermiş olan mahkemece tespit olunur.
Küçüklerin şartla salıvermelerine, cezanın halen infaz edildiği yerdeki çocuk mahkemesince karar verilir.
YAYIN YASAĞI:
Madde 40 - Suç işlemiş küçüklerin suçları veya bunların yargılanmaları ile ilgili olarak her türlü yayın yapılması yasaktır. Bu yasağa aykırı hareket edenler 5 000 liradan 30 000 liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.
Fiilin tekerrürü halinde ayrıca, üç aydan altı aya kadar hapis cezası hükmolunur.
KÜÇÜK DEYİMİ:
Madde 41 - Bu kanundaki küçük deyimi suçu işlediği tarihte henüz 15 yaşını bitirmemiş kimseleri kapsar.
UYGULANAMAYACAK USUL VE DİĞER KANUNLAR:
Madde 42 - Diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri küçük suçlular hakkında uygulanmaz.
KÜÇÜKLERİN YERLEŞTİRİLECEĞİ DEVLETE AİT KURUMLAR:
Madde 43 - Bu kanunda öngörülen kurumlar Adalet Bakanlığınca kurulur. Bunların çalışma usul ve şekilleri yönetmelikle tespit olunur.
GÖREV VE YETKİLER:
Madde 44 -
a) Küçüklerin cezalarının infaz edileceği ıslah ve eğitim evlerinin, bu Kanunun 10 uncu maddesine göre haklarında tedbir uygulanmış olan küçüklerin yerleştirileceği Devlete ait müesseselerin, müşahade merkezlerinin, küçüklerin kısa sürelerle kabul edilecekleri veya icabında müşahadelerinin yapılmasına elverişli kabul merkezlerinin, çocuk mahkemelerine ait bina ve küçüklere mahsus tevkifevlerinin tesisi,
b) Bu müesseselerin sevk ve idare tarzlarının tanzimi, buralara alınmış olan küçüklerin muhafaza, bakım ve eğitim işlerinin kontrolü,
c) Yukarda yazılı müesseselerde ve çocuk mahkemelerinde sosyal araştırma ve gözetimle görevli personelin özlük işlerinin yapılması, bu personelin hizmete yararlı olacak şekilde davamlı eğitim ve yetiştirilmelerinin sağlanması,
d) Küçüklerle ilgili mevzuat ve müesseseler üzerinde devamlı inceleme ve araştırmanın yapılması, bu konudaki kanun tasarı ve teklifleri hakkında mütalaa beyanı ve icabında, bunların bizzat hazırlanması,
e) Çocuk suçluluğunun sebep ve faktörleri üzerinde incelemeler yaparak önlenmesi çarelerinin araştırılması, bu hususta yerli, yabancı ve milletlerarası kurum ve teşekküllerle temas temini,
f) Çocuk suçluluğu konusunda gereken istatistiklerin hazırlanması, velayet ve vesayetin nezi ve küçüklere vasi tayinine dair işlemlerin takip edilmesi,
g) Eğitimi güç küçüklerin yerleştirildiği kurumlar ve küçüklerin zararlı yayınlardan korunması hususunda Milli Eğitim; çeşitli işlerde çalışan küçükler bakımından Çalışma; filmlerin küçükler yönünden kontrolü için İçişleri ve küçüklerin yerleştirileceği tedavi kurumları ve sosyal servisinden çocuk mahkemeleri ile olan münasebetlerini tanzim bakımından Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının ilgili servisleriyle işbirliği yapılması,
h) Cezaları infaz edilen küçüklerin işe yerleştirilmeleri mevzularında infaz sonrası yardım müesseseleri ve sair kurumlarla ilişki kurulması,
ı) Küçüklerin yerleştirildiği özel kurumların denetlenmesi,
j) Bu Kanunun uygulanmasıyla alakalı diğer görevlerin yapılması, Adalet Bakanlığı Merkez Kuruluşundaki ilgili birimlerce yerine getirilir.
KADROLAR:
Madde 45 - Bu Kanun gereğince kurulacak daire ve kurumlarla çocuk mahkemelerinin kuruluş ve çalışmaları için gerekli sınıflardan yeteri kadar kadro temin edilir.
MAHKEMELERİN KURULMASI:
Geçici Madde 1 -
Çocuk mahkemelerinin bütün yurtta kuruluşu ve bu Kanunda yazılı müesseseler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 10 yıl içinde tamamlanır.
ÇOCUK MAHKEMESİ KURULMAMIŞ OLAN YERLERDE BU İŞLERLE GÖREVLİ MAHKEME:
Geçici Madde 2 - Çocuk mahkemeleri kurulmamış olan yerlerde kuruluncaya kadar, küçükler tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturma bu kanunda yazılı usullere göre görevli mahkeme ve Cumhuriyet Savcılığınca yapılır. Şu kadar ki, küçükler hakkında bu kanunda gösterilen tedbir ve cezalar uygulanır.
İLK ATAMALAR:
Geçici Madde 3 -
Çocuk mahkemelerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yapılacak ilk atamalarda bu Kanunun 2nci maddesindeki yazılı şartlar aranmaz.
KÜÇÜKLERE AİT DAVALARIN ÇOCUK MAHKEMELERİNE DEVREDİLMESİ:
Geçici Madde 4 - Çocuk mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçinceye kadar bu mahkemelerin yargı çevresi içerisinde işlenen suçlara ilişkin olarak küçükler hakkında evvelce açılmış ve sonuçlanmamış bulunan davalar yetkili ve görevli çocuk mahkemesine tevdi edilmek üzere çocuk mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet Savcılığına devredilir.
YÜRÜRLÜK:
Madde 46 -
Bu Kanun 1 Haziran 1982 tarihinde yürürlüğe girer.
YÜRÜTME:
Madde 47 - Bu Kanun hükümlerine Bakanlar Kurulu yürütür.

Benzer Konular

21 Eylül 2012 / Misafir Cevaplanmış
1 Ağustos 2012 / Gabriella Türkiye Cumhuriyeti
5 Kasım 2010 / _Yağmur_ Sosyoloji
17 Haziran 2011 / Daisy-BT Taslak Konular
5 Ağustos 2011 / Misafir Soru-Cevap