Ehliyet
, kişinin haklara sahip olması, haklarını kullanması, görev, sorumluluk ve yükümlülükler üstlenebilmesi durumu. Hak ehliyeti, haklara ve borçlara sahip olabilme yani medeni haklardan yararlanabilme ehliyetidir. Türk hukukuna göre herkes din, dil, ırk, sosyal sınıf vb farkı gözetilmeden ve eşit olarak hak ehliyetine sahiptir. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 8. maddesi “kanun dairesinde” deyimiyle buna bir sınırlama getirmiştir. Yasanın öngördüğü kısıtlamalar yaş, cinsiyet, nesep, şeref ve haysiyete aykırılık, akıl hastalığı ve yabancılık gibi nedenleri içerir. Erkekler 17, kadınlar 15 yaşını doldurmadan evlenme ehliyetine sahip olamaz. Evlilik dışı çocuk, babası tarafından tanınmadıkça aralarında nesep ilişkisi kurulamaz. Kötü hal sahibi olanlar vasi tayin edilemez. Akıl hastalarının evlenmeleri yasaktır.Sponsorlu Bağlantılar
Sezginlik (temyiz kudreti) makul hareket edebilme yeteneğidir. Bu yetenekten yoksun kişiler tam ehliyetsizdir. Sezginlik yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk vb nedenlerle ortadan kalkar. Erginlik (rüşt) belli bir olgunluğa ulaşma anlamına gelir. Hukukumuzda 18 yaşın doldurulmasıyla kazanılır. On beş yaşını bitiren küçüklerin isteği üzerine, yargıç tarafından erginliğine karar verilir. Evliliğin yapılması sırasında henüz erginlik yaşına ulaşmamış kişiler de evlenme ile ergin sayılır. TMK’nın 355-358. maddelerindeki nedenlerden biri dolayısıyla mahkeme tarafından kısıtlılık (hacir) altına alınmış kişiler eylem ehliyetine sahip olamazlar. Kişiler, eylem ehliyeti bakımından ehliyetliler ve ehliyetsizler olarak ikiye ayrılır. Ehliyetliler de tam ve sınırlı olmak üzere iki grupta incelenir. Kısıtlı olmayan sezgin ve ergin kişiler tam ehliyetli sayılır. Ama bu koşulları taşıyan bir evli kadının eylem ehliyeti sınırlıdır; bir iş ya da sanatla uğraşabilmesi için kocasının iznine gerek duyulur. Ayrıca TMK’nın 379. maddesine göre kendilerine yasal müşavir atanan kişiler de sınırlı ehliyetli olarak tanımlanır. Sınırlı ehliyetlerde ehliyet asıl, ehliyetsizlik istisnadır.
Sezgin olmayan kişiler tam ehliyetsizdir. Buna karşılık sezgin olmasına karşın, ergin olmayan ya da kısıtlı olan kişiler sınırlı ehleyitsiz sayılır. Sınırlı ehliyetsizlerde, ehliyetsizlik asıl, ehliyet ise istisnadır. Tam ehliyetsizlerin eylem ehliyeti yoktur; bütün işlemlerde yasal temsilcileriyle temsil edilirler. Sınırlı ehliyetsizler (sezgin küçük, sezgin kısıtlı) yasal temsilcilerinin rızaları olmadıkça bizzat kendi işlemleriyle borç altına giremezler; ama karşılıksız kazandırmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rızaya gerek yoktur. Bu kişiler haksız eylemlerden doğan zararlardan sorumludurlar. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 38. maddesine göre davaya ehliyet TMK’ya göre saptanır. Davaya taraf olma ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetini; dava ehliyeti ise eylem ehliyetini karşılar. Tam ehliyetsizler, öteki kişiler gibi, davada taraf olma ehliyetine sahiptirler, ama dava ehliyetleri yoktur. Bu konuda yasal temsilcileri yoluyla temsil edilirler. Sınırlı ehliyetsizler ise, ehliyetlerinin genişletilmiş bulunduğu noktalarda ya da bağımsız oldukları alan içine giren konularda asıl olarak dava ehliyetine sahiptirler. Ama karşılıksız kazanmalarda bile, yasal temsilcilerinin yardımıyla dava ehliyetlerini kullanırlar. Sınırlı ehliyetsizlerin kendi başlarına açamayacakları davaları ya yasal temsilci ya da onun rızasıyla sınırlı ehliyetsiz açar.
Kaynak: MsXLabs.org & Ana Britannica
🌘 🚀