Arama

Hadisi Şerifler - Sayfa 36

Güncelleme: 11 Kasım 2017 Gösterim: 262.435 Cevap: 447
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
19 Eylül 2006       Mesaj #351
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
1zh9

Sponsorlu Bağlantılar
2la2

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Eylül 2006       Mesaj #352
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Büyüklerinizden, akrabalarınızı ve akraba ziyaretini öğrenin! Çünkü akraba ziyareti, ailede sevgiyi artırır, malı çoğaltır ve ömrü uzatır."
Sponsorlu Bağlantılar
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.

736. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kendisiyle ilgiyi devam ettiren akraba ile ilgilenmek gerçek ilgilenme değildir, asıl ilgilenme, akraba kendisinden alakayı kestiği zaman, onu ziyaret edip, ona ilgi göstermektir."
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
21 Eylül 2006       Mesaj #353
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
02ucgensariEbu Musa'dan (şöyle demiştir): Peygamber Msn Moon: "Mü'min ile mü'min (birbirine karşı) duvar gibidir, birbirini sımsıkı tutarlar" buyurdu da bunu söylerken parmaklarını birbirine geçirip sımsıkı kilitledi.
(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 2 syf.569)

02ucgensariEbu Musa (el-Eş'ari-R)'dan rivayet edilmiştir: Peygamber Msn Moon " Mü'minin mü'mine dayanışması, parçaları birbirine bağlayıp kuvvetlendiren bina gibidir" buyurdu.
(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987)

02ucgensari"Allah'a ve son güne iman etmekte olan kimse komşusuna eza etmesin".
(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 13 syf.6009)

02ucgensariEbu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah Msn Moon şöyle buyurdu: "Allah'a ve son güne iman etmekte olan kimse konuklarına ikram etsin. Yine Allah'a ve son güne iman etmekte olan her kişi hayır söylesin yahud sussun".
(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 13 syf.6009)

02ucgensariEbu hureyre'den haber verdi ki, Peygamber Msn Moon şöyle buyurmuştur: "Sizleri zandan sakındırırm. Çünkü zanla söylenen sözler yalanı daha çok olandır. Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız, hususi ve mahrem hayatınızı da araştırmayınız. Birbirinize hased etmeyiniz, birbirinize arkanızı çevirip küsmeyiniz, birbirinize buğz ve düşmanlık da etmeyiniz. Ey Allah'ın kulları, birbirinizle kardeşler (mesabesinde) olunuz!".
(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 13, syf.6046)

02ucgensari"Kim bir işe girişmek ister de o hususta Müslüman biri ile musavere ederse Allah onu işlerin en doğrusunda muvaffak kılar.'
(Alauddin Aliyyu'l-Muttaki, a.g.e. 3, 409, Kütüb-i Sitte, 16. Cilt)

02ucgensari"Hasedden kaçının. Çünkü o, ateşin odunu yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir."
(Ebu Davud, Edeb 52, kütüb-i sitte, 6.cilt s. 325)

02ucgensari"Kim dünyada bir müminin ayıbını örterse, kıyamet günü Allah'da onun ayıbını örter."
(Ukbe r.a. Kütüb-i Sitte, 1.cilt, sf. 368)

02ucgensari"Kardeşini güler yüzle karşılaman, kendi kovandan kardeşinin kabına su vermen de birer maruftur."
(Tirmizi, Hz. Cabir'den rivayet etti, Kütüb-i Sitte2. Cilt)

02ucgensari...Ebu Hüreyre (Radiyallahü anh)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir müslümandan dünya kederlerinden bir keder giderirse Allah ondan ahiret günü kederlerinden bir keder giderecektir. Kim de müslümanı örterse Allah onu dünya ve ahirette örtecektir. Ve kim bir fakir borçluya kolaylık gösterirse, Allah ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterecektir. Kul, (din) kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah da onun yardımcısıdır. Kim bir yola giderek onda ilim ararsa, bu çalışması sebebi ile Allah ona Cennet’e giden bir yolu kolaylaştıracaktır. Allah’ın evlerinden birisinde toplanıp Kur’an okuyarak onu birbirlerine öğreten her cemaatı melekler ziyaret eder, onların etrafından dönerler, o toplumun üzerine iç huzuru ve rahatı iner, ilahi rahmet onları kaplar, katında bulunan melekler yanında Allah onları (övgü ile) anar. Ameli yüzünden geri kalan bir kimse nesebi (nin şerefi) ile sür’at alamaz.”
(İbni Mace/ 1. cilt/ syf.389)

Peygamberimiz (sav)'in tevekkülle ilgili sözleri 02ucgensariEbû Hureyre (r.a.) Resûlullah'ın şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kuvvetli mü'min, Allah Katında zayıf mü'minden daha hayırlı, (daha üstün) ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah'dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına birşey gelirse, ''Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!'' diye hayıflanıp durma. ''Allah'ın takdiri bu. O, ne dilerse yapar.'' de. Çünkü "eğer (keşke)" kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar."
(Müslim, Kader 34. Tercüme: İsmail L. Çakan, Hadislerle Gerçekler, Erkam Yayınları, İstanbul 1990, s.231)

02ucgensari"Birşey istediğin zaman yalnız Allah'tan iste. Yardım dilediğin zaman Allah'tan dile. Şunu iyi bil ki bütün yaratılmışlar elbirliği ile sana bir menfaat bahşetmek isteseler, Allah'ın sana yazdığından daha fazlasını bağışlayamazlar. Yine yaratılmışların tümü elbirliği ile sana bir zarar vermek isteseler, Allah'ın sana takdir ettiğinden fazlasını yapamazlar."
(Tirmizi, Sünen, fi sıfati'l-Kıyame, 60)

02ucgensari"Ey Ebû Hureyre! Allah'tan başka hiçbir şeye ümit bağlama. Allah'a tevekkül eyle. Bir arzun varsa Allah Teâlâ Hazretleri'nden iste. Allah-ü Teâlâ'nın âdet-i ilâhiyyesi (işi, kânunu) şöyledir ki; herşeyi bir sebep altında yaratır. Bir iş için sebebine yapışmak ve sonra Allah Teâlâ'nın yaratmasını beklemek lâzımdır. Tevekkül de bundan ibârettir."
(Hadis-i şerif-Ey Oğul İlmihali, http://www.kuranikerim.com/dini_sozluk/ds_t3.htm)

02ucgensari"Üzülme, Allah bizimledir."
(Bera Ibnu'l Azib r.a. Kütüb-i Sitte, 16. cilt, Sf. 200)

02ucgensari"Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır ! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum sadece mümine hastır, başkasına değil : Ona memnun olacağı birsey gelse şükreder, bu ise hayırdır: bir zarar gelse sabreder bu da hayırdır."
(Suheyb Ibnu Sinan r.a. kutub-ı sıtte, 2. Cilt , Sf. 208)

Peygamber Efendimiz (sav)'in Tevazu ile İlgili Sözleri 02ucgensari"Allah Teala hazretleri, bana: Mütevazi olun, öyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin."
(Iyaz Ibnu Himar r.a.: Ebu Davud, Edeb 48, Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , sf. 360)

02ucgensari…Malik'e İbn Umer'den şöyle haber veriyorlardı: Rasulullah Msn Moon: "Elbisesini kibirle yerlerde sürüyen kimseye Allah (merhamet bakışı ile) bakmaz" buyurmuştur.
(Sahih-i Buhari, Cilt 13, syf.5846)

02ucgensari...Harise ibnu Vehb el-Huzai şöyle demiştir: Ben PeygamberMsn Moon'den işittim: "Size cennet ehline delalet edip bildireyim: Her zaif olan insanlar tarafından zaif görülen (mütevazı') mümindir. O şayet Allah bir şey üzerine yemin etse, Allah muhakkak onu yemininde gerçek çıkarırdı. Size cehennem ehlini de bildireyim: Onlar da her katı yürekli, kibirli ve hileci, ululuk taslayan kimselerdir." buyuruyordu.
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6537)

02ucgensari... Ebu Said(-i Hudri) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir: "Kim Allah Sübhanehu (rızası) için bir derece tevazu (alçak gönüllülük) ederse Allah o kimseyi buna karşılık olarak bir derece yükseltir. Kim de Allah (rızası) hilafına bir derece kibirlenirse Allah bu kimseyi kibirlenmesine karşılık olarak bir derece alçaltır ki, nihayet onu aşağıların en aşağısında kılsın."
(Mace Cilt10, Syf.448)

02ucgensari... Iyaz bin Himar (r.a.)’den rivayet edildiğine göre: Peygamber (s.a.v.) onlara bir konuşma yaparak şöyle buyurmuştur:
"Allah (Azze ve Celle): Birbirinize karşı alçak gönüllülük ediniz ki hiç kimseye üstünlük taslamasın, diye bana vahiy etti.”
(Mace Cilt10, Syf.453)

Peygamber Efendimiz (sav)'in İman ile İlgili Sözleri 02ucgensari"İman, kalben bilip tasdik etme, dil ile söyleyip ikrar etme, beden uzuvlarıyla da amel etmektir."
(Hz. Ali r.a. Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , Sf. 492)

Peygamber Efendimiz (sav)'in Kader ile İlgili Sözleri 02ucgensari"Bir nefse takdir edilmiş şey mutlaka olur !"
(Hz. Cabir r.a. Kütüb-i Sitte, 16. Cilt, Sf. 499)

02ucgensari"Kul, hayır ve şerriyle, tatlı ve acısıyla kadere inanmadıkça imanın halavetini bulamaz."
(Hz. Enes r.a. Kütüb-i Sitte, 2. Cilt sf. 133)

Peygamber Efendimiz (sav)'in Ölüm ile İlgili Sözleri 02ucgensari"Ölümü en çok zikreden ve kendilerine gelmezden önce onun için en iyi hazırlığı yapanlardır. İşte akıllılar bunlardır."
(Hz. Enes r.a.: Ibnu Mace, Zuhd 31, Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , Sf. 330)

Peygamber Efendimiz (sav)’in Güzel Ahlakla İlgili Sözleri 02ucgensari“ Allah’a takva ve güzel ahlak.” (En ziyade neyin insanları cennete sokacağını soruyorlar.)
(Tirmizi, Birr 62, kutub-ı sıtte, 16. Cilt , sf. 329)

02ucgensariRuhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.792

02ucgensariMüminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder"
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9

02ucgensariİmanın kemali, güzel ahlakladır.
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 344/4

02ucgensariGüzel ahlak hataları eritir. Suyun buzu erittiği gibi. Fena ahlak ta ameli bozar. Sirkenin balı bozduğu gibi.
(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz el-Hadis s.215

02ucgensari"Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz."
Bezzar, Ebu Yala, Taberani; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 111


02ucgensari"Allah Teala kolaylık gösteren ve güler yüzlü kişiyi sever."
Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998,, s.444

02ucgensari"Her nerede olursan ol Allah'tan ittika et ve kötülüğün arkasından iyilik yap, bu onu yok eder. İnsanlara iyi ahlakla muamele et."
(Hz. Ebu Zerr r.a. : Tirmizi, Birr 55 Kütüb-i sitte, 16. Cilt , sf. 328)

02ucgensari"Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız".
(Ibnu Amr Ibni'l-As r.a. : Nesai, Zekat 66 : Buhari, Libas 1, Kütüb-i sitte, 16. Cilt Sf. 361)

02ucgensari"(Şaka sırasında da olsa) haktan başka birşey söylemem."
(Musned-i Ahmed, 2,340 : Tirmizi, Birr 57 Kütüb-i Sitte, 16. Cilt)

02ucgensari...Abdullah ibn Umer şöyle demiştir: Bir kimse Peygamber Msn Moon’e: Ben alışveriş işlerinde aldatılıyorum, dedi. Peygamber de ona: “Sen bir şey satın almak istediğin zaman: (İslam’da) aldatma yoktur, de” buyurdu. Bundan sonra artık o zat bu sözü söyler oldu.
(Sahih-i Buhari, Cilt 5, syf.2225)

02ucgensari...Enes bin Malik (Radiyallahü anh)’den:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“Sizin hiç biriniz kendi nefsi için arzuladığını (din) kardeşi için de – yahut buyurdu ki komşusu için de - istemedikçe (tam) iman etmiş olamaz."
(İbni Mace/ 1. cilt/ syf.113)

02ucgensari... Cerir bin Abdillah el-Beceli (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir: "Kim yumuşaklıkla muamele etmekten mahrum olursa hayırdan mahrum olur.
(Mace Cilt 9, Syf.475)

02ucgensari“... Abdullah bin Amr bin el-As (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre; resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.
İslam dinine erdirilen, yetecek derecede rızkı verilen ve buna kanaatkar olan kimse muhakkak felah bulmuştur.”
(Mace Cilt10, Syf.415)

02ucgensari... Amr bin Şüayb’in dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (r.a.)’den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir:
"Yeyiniz, içiniz, sadaka veriniz ve giyininiz, buna israf ve kibir karışmadıkça.”
(Mace Cilt 9, Syf.385)

Peygamber Efendimiz (sav)’in Sevgi, Merhamet ve Adalet ile İlgili Sözleri 02ucgensari“ Kardeşini güler yüzle karşılaman, kendi kovandan kardeşinin kabına su vermen de birer maruftur.”
Tirmizi, Hz. Cabir’den rivayet etti kutub-ı sıtte, 2. Cilt


02ucgensari“ Mümin kişi, diğer mümine karşı duvar gibidir, birbirlerini takviye ederler.”
(Nesai kutub-ı sıtte, 2. Cilt , Sf. 374)


02ucgensariSize vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah'ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için seviniz.
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 4. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.594
02ucgensariAllah uğrunda birbirine muhabbet eden kimseler, O’nun gölgesinden başka gölge olmayan günde, O’unu Arş-ı Alâsının gölgesindedirler. Kendilerine nurdan kürsüler kurulur. Onların Rableri ile olan meclislerine, Peygamberler, sıddıklar ve şehidler bie imrenirler.
(Hz. Muaz İbni Cebel r.a.) Ramuz El-Hadis s.233

02ucgensari"Mümin kendisi için sevdiğini kardeşi için de arzular."
Buhari ve Müslim; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 152

02ucgensari"Hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder."
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239
02ucgensari"Ziyaretleşin, hediyeleşin. Çünkü ziyaret sevgiyi perçinler, hediye de kalpteki kötü duyguları söker atar."
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.239
02ucgensari"Birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize kin tutmayınız, birbirinize çirkin sözler söylemeyiniz, birbirinize sırtlarınızı dönmeyiniz, kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Allah'ın kulları kardeşler olunuz."
Buhari ve Müslim; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 315
02ucgensari"Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin. Kin beslemek kökten kazıyan şeydir. Allah'a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın."
Tirmizi; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 3. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 425

02ucgensariMü’minler birbirlerine muhabbetli ve hayırlıdır, evleri ve bedenleri ayrı olsa da. Facirler ise birbirlerini aldatıcıdırlar. Evleri ve bedenleri toplu olsa da. Ve birbirleriyle mücadele ederler.
(Hz. Enes r.a.) Ramuz El-Hadis s.233

02ucgensariMerhamet edin, merhamet olunasınız. Af edin, af olunasınız. Yazık, laf ebesi olanlara. Yazık günahlarına bilerek devam edip, istiğfar etmeyenlere.
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 70/10

02ucgensariKolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Birbirinizle iyi geçinin, ihtilafa düşmeyin.
Hz. Said İbni Ebu Berde; G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 510/5

02ucgensariAllah yoluna birbirlerini sevenler, arşın gölgesinden başka gölge olmayan o günde, arşın gölgesindedirler. Nurdan münberler üzerinde. Onların mekanlarına Nebiler ve Sıddıklar gıbta ederler.
(Hz. Muaz r.a.) Ramuz El-Hadis s.233

02ucgensariAllah yolunda muhabbet edenler, Arşı Alâ etrafında yakuttan kürsüler üzerinde olurlar.
(Hz. Ebu Eyyub r.a) Ramuz El-Hadis s.233
02ucgensari"Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap. Aleyhine de olsa hakkı söyle."
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 317
02ucgensari"Fakirleri seviniz ve onlara yakın olunuz. Siz onları severseniz, Allah da sizi sever. Siz onlara yakın olursanız, Allah da size yakın olur. Siz onları giydirirseniz, Allah da sizi giydirir. Siz onları yedirirseniz, Allah da sizi yedirir. Siz cömert olunuz ki, Allah Teala da size karşı cömert olsun."
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 17/15

02ucgensari"Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de kaçının, zira cimrilik, sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal addetmeye sevk etmiştir."
Muslim, Birr 56; Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 357

02ucgensariMü’min alicenaptır ve kerimdir (Hüsnü zannı sebebile aldanır). Facir ise hilekardır.
(Hz. Ebu Hüreyre r.a.) Ramuz El-Hadis s.230

02ucgensariMü’min her halinde hayır üzerindedir. Ruhu, Allah Azze ve Celleye hamd eder olduğu halde, iki yanı arasında kabzolunur.
(Hz.İbni Abbas r.a.) Ramuz El-Hadis s.230

02ucgensariMü’min omuzları yumuşak kimsedir (iyi geçimlidir). O din kardeşine rahatlık verir. Münafık ise uzak durur. Ve kardeşine sıkıntı verir. Mü’min selâm vermekte atılgandır. Münafık ise bakar ki 0nce kendisine versinler.
(Hz. Enes r.a.) Ramuz El-Hadis s.230
02ucgensariMaruf (iyilik) cennet kapılarındandır. Ve fena ölümü defeder. İyilik ismi gibi iyidir. Ve dünyada iyilik adamı olan ahirette de iyilik ehli olur.
(Hz.İbni Şihab r.a.) Ramuz El-Hadis s.236


02ucgensari"Ey insanlar dikkat ediniz! Rabbiniz tektir. Arabın, Arab olmayana, Arab olmayanın Arab'a, siyahın kırmızıya, kırmızının siyaha, takvadan öte, hiçbir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz Allah Teala katında en üstününüz, Allah Teala'dan en çok korkanınızdır."
Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 5/411

Peygamber Efendimiz (sav)’in Sabırla İlgili Sözleri 02ucgensari“...Yanımda bulunan hayırdan (yani maldan) hiçbir şeyi sizlerden alıkoymuyorum. Şu muhakkak ki, kim (istemeyip) iffetli kalmak isterse, Allah onu iffetli kılar. Kim de sabretmeye çalışırsa, Allah ona da sabır ihsan eder. Kim insanlardan müstağni olmak isterse, Allah onu müstağni kılar. Sizlere sabırdan daha hayırlı ve sabırdan daha geniş hiçbir atıyye asla verilmemiştir!” buyurdu.
(Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6401)
02ucgensari... Sen, yakini bir imanla, tam bir rıza ile Allah için çalışmaya muktedir olabilirsen çalış; şayet buna muktedir olamazsan, hoşuna gitmeyen şeyde sabırda çok hayır var. Şunu da bil ki nusret sabırla birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır.
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 315
Sabır imanın yarısı, yakin de imanın tamıdır. (Hz.İbni Mes’ud r.a) Ramuz El-hadis s.217


02ucgensariHaya zinettir. Takva’da keremdir. En hayırlı binek de sabırdır. İbtila halinde insanın musibetinin berteraf olmasını Allah’tan beklemek ibadettir.
(Hz.Cabir r.a). Ramuz El-Hadis s.204
02ucgensariMümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır.
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, 1992, s. 208

Peygamber Efendimiz (sav)’in Kuran ve Sünnet ile İlgili Sözleri 02ucgensariHz. Peygamber (sav), "size emrettiklerimi yerine getirin, yasaklarımı da gücünüz yettiğince terk edin" buyurmuştur.
(Müslim, sf. 412; İbn Mace, Mukaddime, 1)

02ucgensariEfendimiz (sav) sünnetine uyulmasını emrettiği gibi, kendi ashabına da uyulmasını emir buyurmuştur: "İçinizde benden sonra yaşayanlar birçok ayrılıklara şahit olacaktır. Size sünnetimi, hidayete erdirilmiş, doğru yolu bulmuş halifelerinin sünnetini (yolunu) tavsiye ederim. Ona sımsıkı sarılın, adeta dişlerinizle tutun, sonradan çıkacak şeylerden sakının. Çünkü her uydurma bidat, her bidat sapıklıktır."
(Ebu Davud, Sünne, 5)

02ucgensari"Ümmetimin fesad zamanında, unutulmuş sünnetlerimden birini ihya edene yüz şehid sevabı verilir"
(İbn-i Mace)

02ucgensariSize iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitabı ve Resulü'nün sünneti.
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 328

02ucgensari"Kim ki Kuran'ı öne alırsa, Kuran onu cennete götürür. Kim de arkasına bırakırsa onu da cehenneme sürer."
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 227/9

Peygamber Efendimiz (sav)’in Duayla İlgili Sözleri 02ucgensari... Bir şey isteyince Allah'tan iste. Yardım talep edeceksen Allah'tan yardım dile. Zira kullar, Allah'ın yazmadığı bir hususta sana faydalı olmak için biraraya gelseler, bu faydayı yapmaya muktedir olamazlar. Allah'ın yazmadığı bir zararı sana vermek için biraraya gelseler, buna da muktedir olamazlar.
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, 1992, s. 314

02ucgensariİcabetten emin olarak Allah'a dua edin.
Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 327
02ucgensariDua ibadetten ibarettir. Allah buyurur ki: “Bana dua edin, Ben size icabet edeyim”
(Hz.Numan İbni Beşir r.a.) Ramuz El-Hadis s.207

02ucgensariDua, mü’minin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin ve yerin nurudur.
(Hz.Ali r.a.) Ramuz El-Hadis s.207
02ucgensariEbu Musa el-Eş'ari'den şöyle tahdis etti: Peygamber Msn Moon şu dua ile dua ederdi:……… "Ey Rabbim! Benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimde israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı mağfiret eyle! Ya Allah! Benim hatalarımı, kasdımla ve bilgisizliğimle işlediklerimi, şakalarımı mağfiret eyle! Bunların hepsi bende vardır. Ya Allah! Evvelden yaptığım, sonradan yapacağım; gizlediğim, açığa çıkardığım bütün günahlarımı Sen mağfiret eyle! Öne geçiren ancak Sensin, sonraya bırakan da ancak Sensin. Sen her şeye gücü yetensin!)".
(Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 14 syf.6336)

02ucgensari" Ey kalpleri tesbit eden Rabbimiz ! Kalplerimizi dinin üzerine tesbit et."
(Nevvas Ibnu Sem'an el-Kilabi Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , Sf. 536)
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Eylül 2006       Mesaj #354
arwen - avatarı
Ziyaretçi
737. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Cebrail, bana komşu hakkında o kadar ısrarlı tavsiyelerde bulundu ki, onu mirasçı yapacak sandım."
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.

738. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir kimseye zarar vermek doğru olmadığı gibi, zarar gördüğü birine, aynı şekilde zararla karşılık vermek de doğru değildir."
Ebû Şurayh radıyallahu anh. Mâlik
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #355
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir Hadis


Suheyb'den (r.a) Rasulullah'in (s.a) söyle buyurdugu rivayet edilmistir: Sizden önceki milletlerden birinde bir hükümdar ve onun bir sihirbazi vardi. Sihirbaz ihtiyarlayinca hükümdara: "Ben yaslandim, bana bir genç gönder de ona sihir ögreteyim" dedi. Hükümdar ona sihir ögretecegi delikanliyi gönderdi. Gencin yolu üzerinde bir rahib vardi. Yola çiktiginda onun yaninda oturup sözlerini dinlerdi. Rahibin sözleri hosuna giderdi.
Sihirbaza giderken rahibe ugrar, onunla bir süre otururdu. Sonra sihirbaza varinca da, adam delikanliyi döverdi. Bu durumdan rahibe sikayet edince rahip "Sihirbazdan korktugunda, beni ailem alikoydu; ailenden korktugun zaman da beni sihirbaz birakmadi dersin" dedi. O hal üzere gidip gelirken bir gün geçenlerin yolunu kesen büyük bir vahsi hayvanla karsilasti. Kendi kendine "Büyücü mü yoksa rahib mi daha faziletli bugün ögrenecegim " dedi. Bir tas aldi ve "Allahim! Eger rahibin isi sana sihirbazin isinden daha sevimli ise su hayvani öldürüver ki halk yoluna devam etsin" diyerek elindeki kaya parçasini atti ve canavari öldürdü. Halk da geçip gitti.
Bunun üzerine delikanli rahibe gelerek olup bitenleri haber verdi. Rahib de ona, "Oglum bugün sen benden daha üstünsün. Senin durumun kemale ulasti. Fakat yakinda imtihandan geçeceksin. Bir belaya ugrarsan benim adimi verme" dedi.
Bu çocuk anadan dogma körleri, Alaca (Bars) denilen cilt hastaliklarini iyilestiriyor ve daha birçok hastaliklara yakalananlari tedavi ediyordu. Bu durumu kralin yakin dostlarindan olan kör biri duydu. Çesitli hediyelerle delikanlinin yanina gelerek, "Eger beni iyilestirirsen bunlarin hepsi senin" dedi. Delikanli adama; "Ben hiçbir kimseyi iyilestiremem. Sifayi ancak Allah verir. Eger sen Allah'a iman edersen O'na dua ederim. O da sana sifa verir" dedi. Adam hemen Allah'a iman etti. Allah da ona sifa verdi.
Sonra bu adam hükümdarin yanina gitti. Önceden oldugu gibi onun yanibasina oturdu. Hükümdar ona, "Sana gözlerini kim iade etti?" dedi. Adam "Rabbim" dedi. Kral "Senin benden baska bir rabbin mi var?" dedi. Adam "Benim Rabbim de, senin Rabbin de Allah'dir" dedi. Bunun üzerine hükümdar o adami tutuklatti. Çocugun yerini söyleyinceye kadar kendisine iskence yaptirdi. Bunun üzerine delikanli hükümdarin huzuruna getirildi. Kral delikanliya, "Oglum! Senin sihrin, anadan dogma körleri, abraslari (bars hastaligina tutulanlari) iyi edecek dereceye ulasmis, söyle söyle yapiyormussun öyle mi?" dedi. Delikanli: "Ben hiçbir kimseye sifa vermiyorum. Sifayi ancak Allah veriyor" dedi. Bunun üzerine kral onu da tutuklatti ve devamli iskence ettirdi. Sonunda rahibin adini söyledi. Hemen rahib getirildi. Kendisine "Dininden dön" denildi. O reddetti. Bunun üzerine hükümdar testere istedi. Testereyi basinin ortasina gelecek sekilde rahibin tepesine koydular. Testere basini ikiye ayirdi. Arkasindan hükümdarin yakin dostunu getirdiler. Ona da "Dininden dön" dediler. Reddedince onun da tepesine testereyi yerlestirip, basini ortasindan ikiye ayirdilar. Sonra da delikanliyi getirdiler. Kendisine "Dininden dön" dediler. Reddedince, kral onu adamlarindan bir gruba teslim etti. Onlara "Bunu falan dagin tepesine çikarin, dagin tepesine varinca dininden dönmezse onu assagiya atin" diye emir verdi. Onlar da onu götürdüler,daga çikardilar. Çocuk, "Allah'im, diledigin sekilde beni onlara karsi koru" dedi. Bunun üzerine dag sarsildi. Onlar da dagdan assagi yuvarlandilar. Çocuk yürüyerek hükümdara geldi. Hükümdar ona "Yanindakilere ne oldu?" diye sordu. Delikanli hükümdara "Allah beni onlara karsi korudu" diye cevap verdi.
Hükümdar yine onu kendi adamlarindan bir gruba teslim etti. "Bunu büyük bir gemiye bindirin, denizin ortasina götürün. Dininden dönmezse onu denize atin" dedi. Onu götürdüler. Delikanli dua ederek "Allah'im nasil dilersen beni onlara karsi koru" dedi. Bunun üzerine gemi onlarla beraber alabora oldu, hepsi boguldular. O yürüyerek hükümdara geldi. Hükümdar "Yanindakilere ne oldu" diye sordu. Delikanli hükümdara "Allah onlara karsi beni korudu" dedi ve krala, "Sana emredecegimi yerine getirmedikçe beni öldüremeyeceksin" dedi. Kral, "Nedir o?" dedi. Delikanli su cevabi verdi, "Halki bir alana topla, beni de bir hurma dalina as, sonra ok torbamdan bir ok alarak, yayin tam ortasina yerlestir. Daha sonra, 'Delikanli'nin Rabbi olan Allah'in adiyla' de. Sonra da at. Böyle yaparsan beni öldürürsün."
Bunun üzerine hükümdar halki bir meydanda topladi. Onu hurma dalindan asti. Sonra ok torbasindan bir ok aldi. Oku yayin ortasina koydu. Sonra "çocugun Rabbi olan Allah'in adiyla" diyerek oku üzerine atti. Ok delikanlinin sakagina saplandi. Çocuk elini sakagina koyup öldü. (Bu durumu gören) halk "Delikanlinin Rabbi'ne iman ettik" dedi.
Kralin adamlari yanina vararak ona, "Gördün mü korktugun seyi? Vallahi korktugun sey basina geldi, halk iman etti" dediler. Bunun üzerine kral derhal sokak baslarinda hendekler kazilmasini emretti. Hendekler açildi. Içlerinde atesler yakildi. Hükümdar, "Her kim dininden dönmezse onu zorla hendege atin. Ya da kendilerine haydi hendeklere atlayin denilsin" diye emir verdi. Adamlari da dedigi gibi yaptilar. Nihayet kucaginda bebegi ile bir kadin atesin önüne geldi. Kadin duraklayip atese düsmekten çekindi. Kucagindaki "Ey annecigim sabret. Çünkü hak din üzeresin" dedi. [(30) Müslim; Kitab'uz-Zühd ve'r-Rekaik, 3005, Tirmizi.]
Açiklama

Imam Nevevi bu hadisin açiklama kisminda bir çok noktalara deginiyor ve hadisten önemli hükümler çikariyor. Biz bunlardan önemli gördügümüz birinin üzerinde duracagiz: Hak yolda yürürken bütün zorluklara sebat göstermek ve hakki ortaya koymaktan bir an bile geri durmamak. Gerçi mümin ölümle karsi karsiya geldigi anda kalbindeki imani muhafaza etmek sartiyla iki siktan birini seçmekte serbest birakilmistir. Ammar b. Yasir küfrü söylerken Bilal-i Habesi "Ahad, Ahad" diyerek hakki ilan etmeyi tercih etmistir. Allahu Teala onlarin her ikisinden de razi olsun. Fakat daha serefli olani, mübarek olani hak yolda yürürken zorluklara, acilara sabir göstermek ve hakki ortaya koymaktan bir an bile tereddüt etmemektir. Hadistekine benzer bir olay Kur'an-i Kerim'in Buruc suresinde anlatilmakta. Tek suçlari, bir olan Allah (c.c)'a kulluk etmek olan müminler topluca içinde alevli atesler bulunan hendeklere atiliyorlar. Onlar da kundaktaki çocugun gösterdigi sabri gösterip ölümü tercih ediyorlar. Allahu Teala gösterdikleri bu üstün teslimiyetten dolayi onlari yüce kitabinin temiz sayfalarinda aniyor. Bundan daha büyük seref olabilir mi acaba? Biz müslümanlar, bir kismimiz, bolluk ve rahatlikla imtihan ediliyoruz. Gerçi müslümanlari bir vücudun azalari gibi düsünürseniz, acilar içinde kivranmamiz gerekli ama maalesef daha bir vücudun azalari gibi degiliz. Allah (c.c) bizleri de yeryüzündeki diger müslümanlari imtihan ettigi gibi zorluklarla imtihan ederse, eger sabrimizin (imanimizin) derecesini ölçmek isterse ne yapariz? "Böyle bir sinava hazir miyim?" sorusunu her müslüman kendine sormali. Allah (c.c) hakimdir ve en dogrusunu bilendir.
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
24 Eylül 2006       Mesaj #356
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
1pr8
Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #357
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Size Ramazan ayi geldi. O bereket ayidir. O ayda tam hayir vardir ve Allah sizi gasyeder. Rahmetini inzal eder, hatalari siler, dualari kabul eder. Sizin ragbetinize bakar ve sizinle meleklerine iftihar eder. Onun icin Allah'a kendi tarafinizdan hayir odeyin (Cok hayir yaparak Ramazanin hakkini verin). Zira saki, o ayda Allah'in Rahmetinden mahrum kalan kimsedir.
Ravi: Hz. Ubâde (r.a.)

Size Ramazan ayi geldi. O mubarek bir aydir. Allah size Ramazan ayi orucunu farz kildi. O ayda gok (rahmet) kapilari acilir, Cehennem kapilari kapanir ve azili seytanlar baglanir. O ayda bir gece vardir ki bin aydan daha hayirlidir. Kim o gecenin hayrindan mahrum kalmissa, o kimse hakikaten (butun hayirlardan) mahrum kalmistir.
Ravi: Hz. Ebû Hureyre (r.a.)

Ramazan ayi girdiginde Allah teala arsi tasiyan meleklere, tesbihten ellerini cekip Muhammed (s.a.s.) ummetine ve mu'minlere istigfarda bulunmalarini emreder.
Ravi: Hz. Ali (r.a .)

Hac, kendi ile evvelkisi arasina, Ramazan da evvelki ile arasina, Cuma da evvelki ile kendi arasina kefarettir. (Gunahi da anadan dogma temiz olur)
Ravi: Hz. Ebû Umâme (r.a.)

Ramazan ayi geldiginde Cennet kapilari acilir, Cehennem kapilari kapatilir, seytanlar da baglanir. Bir munadi Ramazan bitinceye kadar soyle nida eder: "Ey hayra talib olan kos, Ey serri istiyen, azalt (terk et)."
Ravi: Hz. Utbe Ibni Abd (r.a.)

Ramazanda on gun itikâf etmek (son 10 gunu ibadetle mesgul olmak), nafile iki hac ve iki umre gibidir.
Ravi: Hz. Huseyin (r.a.)

Ramazanda Cennet kapilari acilir. Cehennem kapilari kapanir. Seytanlar baglanir ve her gece bir munadi soyle nida eder: "Ey hayir sahibi, hayrini yap. Ve ey ser sahibi, biraz geri dur."
Ravi: Hz. Ukbe Ibni Ferkad (r.a.)

Size mubarek Ramazan ayi geldi. Niyetinizi takdim edin ve nafakanizi da genis edin. (Ibadet ve oruc icin)
Ravi: Hz Ibni Mes'ud (r.anhuma)

Ramazanda Allah'i zikreden magfiret olunur. Ve o ayda Allah'dan dilekte bulunan kimse de mahrum edilmez.
Ravi: Hz. Câbir (r.a.)

Allah (z.c.hz.) Ramazanin her gecesi iftar zamaninda bir milyon kisiyi Cehennemden azad eder. Cuma'nin her saatinde de, hepsi cehennemlik olan yine bir milyon kisiyi Cehennemden azad eder.
Ravi: Hz. Ibni Abbas (r.anhuma)

Bir kimse hac ve umre etse de ayni sene icinde olse, Cennete girer. Kim Ramazan orucunu tutsa sonra olse Cennete girer.
Ravi: Hz. Ebû Said (r.a.)

Bir kimse Ramazan orucunu inanarak ve sevabini umarak tutarsa, gecmis gunahlari magfiret olur.
Ravi: Hz. Ebû Hureyre (r.a.)

Bir kimse Ramazan orucunu tutar ve ona ilaveten Sevval'den alti gun tutarsa, butun seneyi oruc tutmus gibi olur.
Ravi: Hz. Ebû Eyyub (r.a.)

Dort geceyi ihya edene Cennet vacib olur: Arefe'den bir evvelki (terviye) gecesi, arefe gecesi, kurban bayrami gecesi, Ramazan bayrami gecesi.
Ravi: Hz. Muaz (r.a.)

Bir kimse Ramazan da inanarak ve sevabini umarak Kiyamul-leyl (teravih namazi) kilsa gecmis gunahi magfiret olur.
Ravi: Hz. Ebû Hureyre (r.a.)

"Ramazan" demeyin. Zira Ramazan Aziz ve Celil olan Allah'in isimlerinden bir isimdir. Lakin "Ramazan ayi" deyin.
Ravi: Hz. Ebû Hureyre (r.a.)

Alıntı...
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #358
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
İMAN, MÜMİN, YAKİN...

23. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allahtan başka hiçbir ilah olmadığına, Muhammedin de Onun Resûlü olduğuna şehadet ederse, Allah ona ateşi haram eder."
Ubâde radıyallahu anh. Tirmizî.

24. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kalbinde zerre kadar îmanı olan kimse, cehennemden çıkar."
Ebû Saîd radıyallahu anh. Tirmizî.

25. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Şüphesiz Allah, yalnız kendi rızasını isteyerek, "Lâ ilâhe illallah" diyen kimseye, ateşi haram etmiştir."
İbn Şihâb radıyallahu anh. Buhârî.

26. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Muhammedin nefsi elinde olana yemin ederim ki, yahudi olsun, hıristiyan olsun, bu insanlardan beni duyup da, getirdiğim kitaba îman etmeden ölen kimse, kesinlikle cehennemlik olur."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.

27. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"iman, cennete, cehenneme, hesap gününe, yaptıklarını tartan mîzana ve iyisiyle kötüsüyle kadere, inanmandır."
İbn Abbas radıyallahu anh. Ahmed.

28. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah, şüphesiz kıyamet gününde ümmetimden bir adamı ortaya çıkartacak. Herkesin gözü önünde, herbiri gözün görebildiği kadar büyük olan tam doksandokuz dosya açılacak. Sonra ona şöyle diyecek:
"Bunlardan bir şeyi inkâr edebilir misin? Yazıcı meleklerim sana haksızlık ettiler mi?"
"Hayır, ya Rabbi!" diyecek.
Allah, "Evet, katımızda senin sevabın vardır. Bugün sana hiçbir haksızlık yapılmayacaktır," diyecek ve ona içinde "Eşhedü en Lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resûlüh," yazılı bir kâğıt çıkartacak ve "Haydi tartıya hazırlan!" diyecek.
"Ya Rabbi, bu kadar dosyanın yanında bu kâğıt neye yarar ki?" der demez, kendisine şu söylenecek:
"Sen bugün haksızlığa uğratılmayacaksın."
Terazinin bir kefesine dosyalar, diğer kefesine de şehadet kelimesi yazılı kâğıt konacak ve kâğıt, dosyalara ağır gelecektir. Zira, Allahın ismini hiçbir şey tartamaz."
İbn Amr radıyallahu anh. Tirmizî.

29. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"iman, Allaha, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanman ve kadere iyisiyle kötüsüyle îman etmendir."
İbn Yâmer radıyallahu anh. Müslim.

30. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Yaptığın iyilik sebebiyle seviniyor ve yaptığın kötülük sebebiyle üzülüyorsan, sen müminsin."
Ebû Ümâme radıyallahu anh. Taberânî.

31. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Şu üç şeyi kendinde bulunduran îmanın tadını alır: Allah ve Resûlünü herşeyden fazla seven. Bir kulu, başka bir maksatla değil de, sadece Allah için seven. Allah tarafından küfürden kurtarıldıktan sonra, tekrar küfre dönmeyi ateşe atılmak kadar çirkin ve korkunç gören."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.

32. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Üç şey îmandandır: Darlıkta sadaka vermek, herkese selâmı yaymak, insafı gözetmek."
Ammar radıyallahu anh. Bezzâr.

33. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kendisinde şu üç şey bulunan kişi, hem sevabı hak etmiş, hem de îmanını tamamlamıştır: Dünyada yaşadığı güzel bir ahlâk, kendisini Allahın yasaklarından uzaklaştıran verâ ve cahilin cehlinden alıkoyan olgunluk."
Enes radıyallahu anh. Bezzâr.

34. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Sizden biriniz, ben kendisine babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça, tam îman etmiş olmaz."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.

35. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz, kendisi için sevdiği bir şeyi, kardeşi için de sevmedikçe, tam îman etmiş sayılmaz."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.

36. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah için seven, Allah için nefret eden, Allah için veren, Allah için tutumlu olan, îmanını tamamlamıştır."
Ebû Ümâme radıyallahu anh. Ebû Dâvud.

37. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Sabır, îmanın yarısı, kesinkes bilerek inanmak ise, tümüdür."
Alkame radıyallahu anh. Taberânî.

38. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Müminin işine şaşarım, çünkü onun işleri tamamen hayırdır. Bu da ancak mümine özgüdür. Çünkü o, sevindirici bir şeyle karşılaşınca şükreder, hayır olur. Zararlı ve üzücü bir şeyle karşılaşınca sabreder, bu da hayır olur."
Suheyb radıyallahu anh. Müslim.

39. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Birinizin içinde îman, elbisenin eskimesi gibi eskir. Allahtan kalblerinizdeki îmanı yenilemesini dileyin!"
İbn Amr radıyallahu anh. Taberânî.

40. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kişi zina ettiği zaman îman ondan çıkar, üzerinde bir gölgelik gibi olur. Zinayı tamamen terkettiği zaman, îman tekrar ona döner.
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.

41. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim, Allaha hiçbir şeyi ortak koşmadan ve haram kana bulaşmadan ölürse, cennetin hangi kapısını dilerse oradan girdirilir."
Cerîr radıyallahu anh. Taberânî.
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
27 Eylül 2006       Mesaj #359
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
1tl8
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Eylül 2006       Mesaj #360
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Enes (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Ben Zeynep'in düğün yemeğinde hazır bulundum. Resulüllah (a.s.) halkı ekmek ve etle doyurmuştu. Beni insanları düğüne çağırmak için gönderiyordu. Düğün ziyafeti sona erince Resulüllah kalktı, ben de kendisini takip ettim. Davetlilerden iki kişi konuşmaya dalmış, dışarı çıkmamışlardı. Resulüllah diğer kadınlarının yanına gidip gelmeğe ve onlardan her birine ayrı ayrı: Selam size! Nasılsınız ey ehl-i beyt? diyerek hâl ve hatırlarını sormaya başladı. Onlar da: İyiyiz Ey Allah'ın Resulü! Aileni nasıl buldun? diye karşılık veriyorlardı. Hz. Peygamberde: "İyi buldum" diyordu. Bu işi bitirdikten sonra Resulüllah geri döndü ve bende onunla beraber döndüm. Kapıya varınca, o iki kişinin hâlâ konuşmayı sürdürdüklerini gördü. Onlar, Peygamber'in geri döndüğünü görünce kalkıp çıktılar. Bilmiyorum, bu adamların çıktığını ben mi haber verdim yoksa kendisine vahiy mi indirildi! Peygamber dönüp geldi, ben de onunla beraber döndüm. Ayağını kapının eşiğine koyunca benimle kendisi arasına perde çekti. Ve Yüce Allah şu ayeti indirdi: B2 Peygamber'in evine girmeyiniz. Ancak davet edilirseniz giriniz. B1

Benzer Konular

29 Kasım 2009 / Misafir Cevaplanmış
4 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
8 Aralık 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
6 Ocak 2009 / ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış