Arama

Bana Mutluluğu Anlatabilir misin? - Sayfa 7

Güncelleme: 27 Ağustos 2018 Gösterim: 114.050 Cevap: 424
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Eylül 2006       Mesaj #61
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
"MUTLULUK NEDİR"

Sponsorlu Bağlantılar

cocuk01
Mutluluk nedir?
Deniz ortasında bir kayık ta balık tutmak mı? sevdiğin bir insana seni seviyorum demek mi? Yada küçük bir çocuğun gülümsemesi mi?
Bence mutluluk her yerde , Bir çocuğun masum gülüşünde , denizin ortasında bir kayıkta balık tutmakta , sevdiğin insana defalarca seni seviyorum demekte dir....Yeterki mutlu olmasını bilelim .... Daha fazla mutlu olmak için; Evlenmeyi , çocuk sahibi olmayı , işe başlamayı , Cuma akşamını , cumartesi sabahını , yazı , kışı , baharı , ayın birini , on beşini , şarkınızın radyoda çıkmasını beklemeyelim ....Mutluluk bir hedef değil yoldur...Mutluluğu kendimiz yaratalım.... Hiçbir zaman gülen gözlerinizden mutluluk eksik olmasın Msn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Kasım 2006       Mesaj #62
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mutluluk üzerine üç tez ileri süreceğim . İlk olarak sükunet ", uzun süreli bir mutluluk duygusuyla ve böylece ruhun münasip bir düzene sahip olması nosyonuyla bağlantılıdır. Mutluluk en iyi şekilde sükûnet terimleriyle anlaşılır. Mutluluğun genel bir özelliğinin, onun mutluluk ile huzurun arasındaki bağlantıyı yakalamak olduğu düşünülür. Bu huzur herhangi önemli bir çatışmanın olmaması anlamındadır; derin bir sükûnettir. Dahası, bir amaca doğru hareket etmekten ziyade, bir durağa gelmek gibi bir şeydir. Bir boşluktan, bir boşluğun üstesinden gelmekten ziyade, bir son durum, bir tamamlama, bir gerçekleştirmedir. Yunanca "ataraksiya" terimi İngilizce'ye genellikle "Tranquillity" (Sükûn) olarak çevrilir, bu terim Aristoteles ile Ptaton 'un kullandığı "euidaimonia" kelimesinin doğal rakibidir. Bu ikincisi genellikle "mutluluk" ve nadiren de "huzur" diye çevrilir; ataraksiya çevrilmesi zor bir kelimedir, sükun yaklaşık bir anlama sahiptir. Mutluluğu sükûnet olarak anlamak, mutluluğun düşmanını kaygı olduğunu görmemize yardımcı olur, Kaygı kelimesiyle şu ya da bu konudan duyulan -örneğin Ajanlar sizi yakalamadan Nebuchadnezzara geri dönüp dönemeyeceğiniz türünden- kaygıyı değil, hayatın uyumdan uzaklığı, istikrarsızlığı, doğru gitmemesi, dağılacağı türünden geceleri uyumanızı engelleyen "zihne takılmış kıymık" gibi bir kaygıyı kastediyoruın. Bu, beni mutluluğa dair ikinci tezime getiriyor. Temel görüşlerden biri mutluluğu ataraksiya (sükûnet) ile ilişkilendirirken, diğerleri Aristoteles 'i takip ederek mutluluğu faaliyet (energeia) ile ilişkilendirir. Stoacılar ile Aristotelesçiler arasındaki tartışma, temel seçenekler sunuyor. Aristoteles mutluluğa- ruhun mükemmellikle (arete) uyumlu faaliyeti olarak tanımlıyor. Mutluluk summum bonum 'dur ve bir insan için en yüksek iyi, onun uygun işlevine (ergon), yani ruhuna uygun iş veya faaliyetteki mükemmelliğine dayanıyor. Burada "harici iyilere" de (mesela düzgün yiyecek, güvenli ortam gibi) yer var; mutluluk sadece erdemin uygulanması değildir. Buna mutluluğun nesnel tanımı diyebiliriz ve bu tanım birçok aşikâr avantajlara sahiptir. Bu tanım bize mutluluk iddialarını değerlendirmek ve insanların (örneğin Matrix'te olduğu gibi) insan-akülerden daha fazla bir şey olmadığı durumlarda mutlu olduklarını sanmalarında hatalı olduklarını açıklamak için araçlar sunuyor. Daha önce de söylediğimiz gibi, bu tanım "mutlu köle" ve "mutlu tiran" sorunlarına da uygulanabilir. Mutluluğun ahlakla ve bir insanın hayatını bir bütün olarak nasıl sürdürdüğüyle ilişkilendiriyor. Mutluluk ile halinden memnun olmaya birbirinden ayırmak için bir yapı sunuyor.

Sponsorlu Bağlantılar
Ruh, doğal işlev, mükemmellik, meşhur kuramsal ve pratik erdemi uzlaştırma güçlüğünü bir yana koysak bile, bu tanım mutluluğun tecrübe edilişiyle temiz bir şekilde bağlanmıyor. Aristoteles mükemmelliğin (arete) bir pathos olmadığını söylüyor (Nikamakhos'un Ahlakı II v.3) ve hiçbir yerde mutluluğun bir duygu (bir pathos) olduğunu söylemiyor. Mutluluk bir energeia olduğuna göre, onun faal olma durumu "pathos" teriminin akla getirdiği pasiflikle uyumsuz görünüyor. Ve tanımı gereği duygu olmayan erdemlerle uyum içinde olan faaliyet olarak mutluluğu bir duygu veya heyecan olarak anlaması tuhaf olurdu. Mutluluk daha ziyade Neo'nun aktif karar vermesi, kendisi ile dünya hakkında gerçeği keşfetmesidir, yoksa kırmızı elbiseli kadınla sanal bir ilişki değil. Nihayet mutlulukla ilgili üçüncü tez: iki temel alternatif mutluluk görüşünden hiçbiri tek başına yeterli değildir. Aristotelesçi mutluluk için neden böyle olduğuna dair daha önce bazı sebepler göstermiştim. Mutluluğun sükûnet ile ilişkilendirilmesini onaylamış olmama rağmen, benim açımdan bu ilişkiyi bir düzeltme yapmadan kabul etmek mümkün değil. Mutluluğun sükûnet olarak gören bakış açısı, onu apatheia ile, tutkusuzlukla, bütün duygulara aynı mesafede olma, uzaklık, kayıtsızlıkla ilişkilendirme eğilimindedir. Bunun sebebi bizzat sükûnetin huzurla, barış içinde olmayla ve bahsettiğimiz diğer niteliklerle ilişkili olması, öte yandan, tutkuların, heyecanların, bağlılığın telaşla, uyumsuzlukla, hareketle ilişkili olmasıdır. Sakin bir hayat yaşamak böyle anlaşılınca, haklı olarak onun çorak, kuru, ilhamsız ve insan hayatındaki değerli birçok şeyden yoksun olduğunu düşünürüz. Sükûnet olarak mutluluk, bu uzun süreli, yapısal anlamıyla, gündelik hayattaki halinden memnun olmama ve kaygıyla uyumludur. Bu anlamda sakin bir hayattan çok, bir insanın temel duruşundaki denge, tutarlılık, oturmuşluk anlamına gelir. Yaşanan tecrübeler düzeyinde in- san, bu tanıma göre, gerçekten her türlü tutkuyu, bağlılığı, düşkünlüğü yaşayabilir. Hatta bunlar bazen fırtınalı bile olabilir: elbette bunlar insanın mutluluğunu, ruh hali anlamında riske eder ve yine aynı anlamda bir insanın mutluluğunu başkalarının ellerine teslim ederler.

tatlı cadı - avatarı
tatlı cadı
Ziyaretçi
27 Aralık 2006       Mesaj #63
tatlı cadı - avatarı
Ziyaretçi
Hayatta olup nefes almak bir mutluluktur
beklemek mutluluktur
sonunda gelecek olan biri varsa

Yalnızlık mutluluktur
paylaşarak sona erdireceğin biri varsa

Nefes almak mutluluktur
Sevdiklerinle biraz daha zaman geçirmeni sağlayacaksa

Derin bir nefes alıp
haykırmak istercesine sev dünyayı

Sevgini saklama

Anın değerini bilerek yaşa
yarını umut et

Dün'e hüzünlen ama
Sabah ışıklarını düşleyerek uyu her gece

Gözlerinin gördüğünden
daha büyük bir dünya var etrafında
kollarını daha büyük aç geleceğe



işte mutluluk budur.......Msn Happy
NoRaBeLL - avatarı
NoRaBeLL
Ziyaretçi
1 Ocak 2007       Mesaj #64
NoRaBeLL - avatarı
Ziyaretçi
BAŞKALARI İÇİNDE İSTEYEBİLMEKTİR.....Türkiyem Msn Heart Msn Happy Walking Don't Cry Hug Kiss :kiss2: Wave Turkiye
alehandro - avatarı
alehandro
Ziyaretçi
5 Ocak 2007       Mesaj #65
alehandro - avatarı
Ziyaretçi
BAŞKALARININ GÖZÜNDE GÖREBİLİRSENİZ MUTLULUĞU SİZDE MUTLUSUNUZ DEMEK TŞR
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ocak 2007       Mesaj #66
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mutluluk bir parça çikolatalı pastadır
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
24 Ocak 2007       Mesaj #67
vain - avatarı
Ziyaretçi
mutluluk bence (herkesçe farklı anlamları var galiba bilmemdeMsn Happy huzuru olmaktır vicdanın rahatsa herşeyde hilen,dolandırcılığın yoksa ve en önemlisi başın herşeye karşı dikse al işte sana mutlusun demektir benim için budur
gerçi en iyisini ALLAH BİLİR herşeyin...
Kreacher - avatarı
Kreacher
Ziyaretçi
24 Ocak 2007       Mesaj #68
Kreacher - avatarı
Ziyaretçi
Başını sokacağın bir evin varsa, karnın iyi kötü doyuyorsa, yanında insanlar varsa, yalnız değilsen ve seni seviyorlarsa, sağlığın yerindeyse mutluluk budur.
Eğer bunların hiçbiri yoksa bile her ne olursa olsun içinde bulunduğun ortamdan memnun olma halidir.
Şükredebilmek ve her zaman aklından 'beterin beteri vardır'ı çıkarmamak demektir mutluluk.
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #69
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
mutlulk kavusamaypta kavustgn prensesındr vırus grpte format attgn pc ndr mutllk bı tas corba aksam jakuzıde yıkanablmendr
Blue_Dark - avatarı
Blue_Dark
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #70
Blue_Dark - avatarı
Ziyaretçi
Aslında Bir Çok Yolla Anlatılabilir..

Benzer Konular

3 Nisan 2012 / Misafir Taslak Konular