
Ziyaretçi
Hicbir zaman senin umdugun gibi olmayacak! Tüm o yazarlar, sair ve düsünürlerin de umdugu gibi olmadi! Herkes düslerini yazdi... Ve her sey düs olarak kaldi...
Bosuna bunca gözyasi, elem ve aci... Yarin tüm dünya uykuya daldigi yerde uyanacak! Kimsenin rüyasinda kalmak gibi bir sansi yok. Bosuna üretilen tüm manevi hedefler... Daha zengin, daha güzel ve daha "bir sey" olabilirsin; ama, asla daha mutlu olmayacaksin. Çünkü "mutluluk" aslinda o ütopik hedef... Ne yaparsan, nereye gidersen veya kiminle olursan ol; sen busun! Bundan baska var olmayacaksin.
Hep anlasilamadigini düsüneceksin. Oysa anlayacaklar seni ama umursamayacaklar. Cünkü gerek yok bunca hassasiyete... Durduk yerde "keske anlasilmasaydim" diyeceksin. Bu daha cok aci verecek sana... Genel gecerin icinde bir cikinti olmak böyle bir sey! Sürtüneceksin durmadan, asinacaksin... Bir seyler boslukta kirinti gibi dagilip gidecek... Her giden parcanin yasini tutmak icin zaman harcayacaksin. Sonra nerende bosluk kaldi diye bakinacaksin... Ve icin tamamen bosalincaya kadar düslerine teslim olmakta inat edeceksin. Derken yeterince yaslanmis olmayi ümit edeceksin ki... yetsin artik. Öyle ya, sen ölmeye degil yasamaya programlandin en basinda... Yasayacaksin!
Her kirikliginda yeni bir isim bulacaksin. Incinmisliginin bir adi olacak daima... Hep hakli oldugunu düsüneceksin. "Dogrusu" budur ama "yanlis" anladi tüm evren... Kendini dogrulamak meramiyla "uzayli" olduguna hükmedeceksin. Ait olmadigin bir devranin cileleridir cekmekle yükümlü oldugun... tüm karmasasi budur hayatin... inanacaksin! Baska türlü yasamak zor, katlanmak zül gelecek sana.
Oysa sokakta senden bagimsiz bir hayat varlik gösterecek. Hatta o kadar uzak bile degil... kimi zaman burnunun dibinde, sana sen kadar yakin oluverecek sasirdiklarin. Bir tek sen aglayacaksin gizlice... utanarak... neden agladigini degil, asla aglamadigini savunarak!
Her kes seninle benzer seyler okuyup, ümit edecek... Ama onlarin düslerini nereye sakladiklarini merak edeceksin. Oysa sadece senin dokumana izin vermedikleri köselerine gizlediklerini fark ettiginde daha da cok aciyacak yüregin... bunca hesapsiz, cirilciplak durdugun icin hayiflanacaksin. Birilerine benzedigini düsünerek onardigin yalnizlik hissin, yalanci cokluklarda kimsesizligine karisacak... sen sadece aglayacaksin!
Simdi, gecenin bir yarisi uyku ne kadar uzaksa, düslerinde o kadar uzak olacak sana... Sen umarak yasayacak ve kendi hesapsizliginin saf akisinda kendine bogulacaksin. Kollarina sigamadiklarin nasilsa birer yafta bulup yapistiracaklardir; En azindan, kendine isim bulmaya yorulmayacaksin.
Neyi onarmaya calisiyorsun ki? Devran kendi kurgusunda tüm duyarliliklara ipotek koymus bile. Uzun uzun yalniz kalinca her sey teklikle anlamlaniyor iste. Birilerinin paylasmaya cabalamasi anlamli olmuyor artik. Neyse o! Görüntüde tamamladigin hicbir durum tamamlanmiyor seninle... Yetmiyorsun! Eksiksin! Ve asla onaramayacaksin kendinle.
Bu böyle anla artik! Aglama demiyorum sana... biliyorum, baska caren yok! Sadece aglayarak anlatabiliyorsun ne kadar dürüst oldugunu... Hem de kimselere degil, sadece kendine... Cünkü baska kimse, aglamandan bir anlam cikarmiyor. Onlar daima gülümser görmek istiyor seni... Birilerini yüreginde duyumsamak zor. Büyük emek! Üstelik neye yarar ki... Bak! senin boguldugun su, o hissettigin akis degil mi?
Alis artik. Yillardir icinden atmaya calistigin o aci senin bir parcan. Ne bir beyaz atli, ne de bir romeonun cözmeyi istemeyecegi kadar cileli bir dügüm bu. Ne kadar kolaysa da seni kazanmak, bunu kim, neden istesin? Seninle artmak kimi cogaltir ki... Artmak matematikten siyrilip, kimin yüregini kaplar ki...
Simdi git! Yeterince agladin.
Git ve dolu yataklarin köselerinde sigabilecegin köseler ara kendine... Unut kendine dair ne varsa... Hayat bundan ibaret, gerisi düs! Uyumaya calis, bir gün uyanmamayi dilemeye devam ederek. Hani, yasamaya kosullusun ya sen... yasa, yanlişsa bile.
Dogru ne ki?
Bosuna bunca gözyasi, elem ve aci... Yarin tüm dünya uykuya daldigi yerde uyanacak! Kimsenin rüyasinda kalmak gibi bir sansi yok. Bosuna üretilen tüm manevi hedefler... Daha zengin, daha güzel ve daha "bir sey" olabilirsin; ama, asla daha mutlu olmayacaksin. Çünkü "mutluluk" aslinda o ütopik hedef... Ne yaparsan, nereye gidersen veya kiminle olursan ol; sen busun! Bundan baska var olmayacaksin.
Sponsorlu Bağlantılar
Hep anlasilamadigini düsüneceksin. Oysa anlayacaklar seni ama umursamayacaklar. Cünkü gerek yok bunca hassasiyete... Durduk yerde "keske anlasilmasaydim" diyeceksin. Bu daha cok aci verecek sana... Genel gecerin icinde bir cikinti olmak böyle bir sey! Sürtüneceksin durmadan, asinacaksin... Bir seyler boslukta kirinti gibi dagilip gidecek... Her giden parcanin yasini tutmak icin zaman harcayacaksin. Sonra nerende bosluk kaldi diye bakinacaksin... Ve icin tamamen bosalincaya kadar düslerine teslim olmakta inat edeceksin. Derken yeterince yaslanmis olmayi ümit edeceksin ki... yetsin artik. Öyle ya, sen ölmeye degil yasamaya programlandin en basinda... Yasayacaksin!
Her kirikliginda yeni bir isim bulacaksin. Incinmisliginin bir adi olacak daima... Hep hakli oldugunu düsüneceksin. "Dogrusu" budur ama "yanlis" anladi tüm evren... Kendini dogrulamak meramiyla "uzayli" olduguna hükmedeceksin. Ait olmadigin bir devranin cileleridir cekmekle yükümlü oldugun... tüm karmasasi budur hayatin... inanacaksin! Baska türlü yasamak zor, katlanmak zül gelecek sana.
Oysa sokakta senden bagimsiz bir hayat varlik gösterecek. Hatta o kadar uzak bile degil... kimi zaman burnunun dibinde, sana sen kadar yakin oluverecek sasirdiklarin. Bir tek sen aglayacaksin gizlice... utanarak... neden agladigini degil, asla aglamadigini savunarak!
Her kes seninle benzer seyler okuyup, ümit edecek... Ama onlarin düslerini nereye sakladiklarini merak edeceksin. Oysa sadece senin dokumana izin vermedikleri köselerine gizlediklerini fark ettiginde daha da cok aciyacak yüregin... bunca hesapsiz, cirilciplak durdugun icin hayiflanacaksin. Birilerine benzedigini düsünerek onardigin yalnizlik hissin, yalanci cokluklarda kimsesizligine karisacak... sen sadece aglayacaksin!
Simdi, gecenin bir yarisi uyku ne kadar uzaksa, düslerinde o kadar uzak olacak sana... Sen umarak yasayacak ve kendi hesapsizliginin saf akisinda kendine bogulacaksin. Kollarina sigamadiklarin nasilsa birer yafta bulup yapistiracaklardir; En azindan, kendine isim bulmaya yorulmayacaksin.
Neyi onarmaya calisiyorsun ki? Devran kendi kurgusunda tüm duyarliliklara ipotek koymus bile. Uzun uzun yalniz kalinca her sey teklikle anlamlaniyor iste. Birilerinin paylasmaya cabalamasi anlamli olmuyor artik. Neyse o! Görüntüde tamamladigin hicbir durum tamamlanmiyor seninle... Yetmiyorsun! Eksiksin! Ve asla onaramayacaksin kendinle.
Bu böyle anla artik! Aglama demiyorum sana... biliyorum, baska caren yok! Sadece aglayarak anlatabiliyorsun ne kadar dürüst oldugunu... Hem de kimselere degil, sadece kendine... Cünkü baska kimse, aglamandan bir anlam cikarmiyor. Onlar daima gülümser görmek istiyor seni... Birilerini yüreginde duyumsamak zor. Büyük emek! Üstelik neye yarar ki... Bak! senin boguldugun su, o hissettigin akis degil mi?
Alis artik. Yillardir icinden atmaya calistigin o aci senin bir parcan. Ne bir beyaz atli, ne de bir romeonun cözmeyi istemeyecegi kadar cileli bir dügüm bu. Ne kadar kolaysa da seni kazanmak, bunu kim, neden istesin? Seninle artmak kimi cogaltir ki... Artmak matematikten siyrilip, kimin yüregini kaplar ki...
Simdi git! Yeterince agladin.
Git ve dolu yataklarin köselerinde sigabilecegin köseler ara kendine... Unut kendine dair ne varsa... Hayat bundan ibaret, gerisi düs! Uyumaya calis, bir gün uyanmamayi dilemeye devam ederek. Hani, yasamaya kosullusun ya sen... yasa, yanlişsa bile.
Dogru ne ki?

Son düzenleyen Blue Blood; 5 Ocak 2006 12:38