Arama

Aşk ve Romantizm'e Dair - Sayfa 11

Güncelleme: 4 Mart 2017 Gösterim: 111.542 Cevap: 216
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mart 2006       Mesaj #101
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
AŞKA DAİR NE VARSA

Sponsorlu Bağlantılar
Hep hayallerle yaşamayı arzu ediyorum.
Çünkü hayallerime kimse karışmıyor,
Hep hayallerimde seviyor, seviliyorum
Aşka dair ne varsa hepsini orada tadıyorum ..

Dostluklar bile artık sahte, ikiyüzlü oldu,
Şimdiki güller eskisi gibi kokmaz oldu,
Sevgi diye açtığım mektuplar kahır doldu,
Aşka dair ne varsa hepsini orada sanıyorum ..

Sevdim hep, sevmediğim olmadı şu cihanda,
Verdim hep, vermediğim olmadı bu alemde,
Yazdım hep, yazmadığım olmadı bu hayatta,
Aşka dair ne varsa hepsini orada biliyorum ..

Biliyorum yine bana küseceksin bir bahaneyle,
Seviyorum diyeceksin belki önünde bir sananeyle,
Kor ateş düşen yüreğime gel bir derman eyle,
Aşka dair ne varsa hepsini orada yazıyorum ..

Hayal deyip sakın sevgini esirgeme yüreğinden,
Gün gelir elbet gerçek olur inanarak sevdiğinden,
Sen de içersin Tanrıdan dilerim benim içtiğimden,
Aşka dair ne varsa hepsini orada yaşıyorum

KA_JiN - avatarı
KA_JiN
Ziyaretçi
15 Mart 2006       Mesaj #102
KA_JiN - avatarı
Ziyaretçi
bir avuç duru sudur gülüşün
gülüşün bir pınar başında
Sponsorlu Bağlantılar
yüzüme serpe serpe serinlediğim
seher yelidir
okşar kanatlarını yüreğimin
maviye değer başım

zaman kavramının dışında
yelkovanın akrebi yirmidört kez çiğneyip geçtiği
doğanın bütün kanunlarını ihlal edip
kavrulup savrulan bir kumsalda
susuz yeşeren narin bir çiçektir gülüşün

ve biz ondan öncesini unutmuş olarak
aşka dairlerin ütopyasını çizdik yürek haritamıza
sen orada, ben burada

alıp avuçlarımın arasına iki yanağını
süzüp ışıltısını kirpiklerimden gözlerinin
nariçi dudaklarında
otuziki diş öpüşümdür gülüşün

nakışlayıp adını yüreğimin kabzasına
sesinin her telini sarıp belleğime
yorgan misali gecelerce örtündüğüm
gökyüzüdür gülüşün

duruşun halkım
mabedimdir gülüşün
ötesi uçurum olsun varsın
düşüp ölmek sende güzelleşir

sende ben
aşkın evrensel gizemini sevdim
kırlangıçların göç göç gidip gelişini
güvercinlerin bahar coşkusunu
yasakları
ve yasakların yasak tutkusunu
sende ben
unutmamayı
bir de unutulmamanın onurunu sevdim

ülkem bakışlım
hadi tut ellerimden sıkıca
bir türkünün bilinmeyen ırasını fısılda
olanca sıcaklığını bırak içime
iki dudak arası bir öpüş yansın
sende ben
türkü türkü ülkemi sevdim

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mart 2006       Mesaj #103
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın KanunuMsn Grin Umumi Hükümler
Madde 1- Herkes aşık olabilir.
Madde 2- Hiç kimsenin aşkına mani olunamaz.
Madde 3- İyiyi kötüyü ayıramayan kimse aşık olamaz.
Madde 4- Aşık sevgilisini kendini sevmeye zorlayamaz.
Madde 5- Aşık olduğunu iddia eden kimse bunu ispata mecburdur.
Madde 6- Aşkın karşılıklı olması şart değildir.


II- İlan-ı Aşk
Madde 7- İlan-ı aşk, tek taraflı yönetilmesi gerekli bir irade beyanıdır. Bu ilan bir şekli mahsusa tabi değildir.
Madde 8- İlan-ı aşk, yazılı şekilde olursa buna 'Aşk Mektubu' denir.
Madde 9- İmzasız aşk mektupları hiçbir hüküm ifade etmez. Meğer ki muhtevası yazarının hüviyetini sevgiliye haber vere.
Madde 10- Aşk ilan-ı sarih (belirgin) olabileceği gibi zimni de olabilir.
Madde 11- Aşk mektubunun yırtılarak mursile(gönderene) iadesi sarih bir red veye yeni bir icaba davet mahiyetindedir.
Madde 12- Sarih veya zimmen reddedilmemiş bir icaba mahiyetindedir.


III- Aşk Birliği
Madde 13- Tarafların karşılıklı olarak ilan-ı aşk etmeleriyle 'aşk akdi' doğar.
Madde 14- Birliğin devamı ve sariyeti için sevgililer hüsnüniyetle her çareye başvurabilir.
Madde 15- Bu maddelerin uygulanmasında A.K'nın 2.madesi kıyasen tatbik edilir.


IV- Birliğin Sona Ermesi
Madde 16- Taraflardan biri, diğerinin aşkını istismar ederse kusursuz taraf, birliği her zaman ve tek taraflı bir irade beyanı ile feshedebilir.
Madde 17- Aşıklardan birinin ölümü, ihaneti, yeni bir aşk birliği kurması gibi hallerin her birinin vukuunda birlik kendiliğinden fesih olur.
Madde 18- Taraflar karşılıklı olarak anlaşaraktan birliği feshedebilirler.
Madde 19- Bir maşuk aynı zamanda bir kaç aşığı idare ediyorsa 'hüsnüniyet' iddiasında bulunamaz.


V- Sona Ermenin Neticeleri
Madde 20- Birlik taraflardan birinin ölümü ile sona erirse, diğer taraf sevmekte devam edebilir.
Madde 21- Bir tarafın ihaneti halinde, kusursuz taraf, örf ve adete göre dilediği müeyyideyi tatbik etmekte serbesttir.
Madde 22- Bu kanunda, hakkında hüküm bulunmayan meselelerde örf ve adet, o dahi yoksa, Aşkın Kanunu'nun umumi hükümleri tatbik olunur.

__________________
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #104
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Adım AdımAşk

bir gizemdi bakışların
soru işaretleri yüklenmiş
kırılmış köprünün ayağı
yol kapanmış belki
iyot kokusu takıldı
soru işareti çengeline
düştü suya
bir rüzgar öpüşü
bir dalga teninde

kanatlandı sözcüklerim
deniz feneri ışığı ayaklandı
kıpırdadı süt limanlığı
dinginliğimin,ağırdan
elin eridi elimde
uyuştum soluk alışlarında
gözlerinde şiirsellik
mutlu gemiler yanaştı limana
anlamlı imgeler aktı
dudaklarının kıvrımından bana

kahve gözlerin kısıldı
bir köz düştü bahtiyarlığıma
pembelere büründü ağaçlar
köpük köpüktü
bir hırka,bir çatal çaldı beni
art arda vuruldum
çoğaldın tümcelerimde

sarmalandım an be an
hırsızlar çaldı uykularımı
ben yıldızları sayarken
en parlağı sendin
kayboldum sende
yok oldum
tükendim
şafakla
yavaş
ya
va
ş
.

hikaye1001729st
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #105
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
SENİ ANLATIR


Yanarken yüreğim, olurum densiz
Kurduğum hayaller, seni anlatır
Karanlık geceler,geçerde sensiz
Sürdüğüm kokular, seni anlatır

Leylayı Mecnunu, bilirsin diye
Turnalardan selam, verirsin diye
Bir günün sonunda, gelirsin diye
Yürüdüğüm yollar, seni anlatır

Ay karanlığında, yanarken damda
Yıldızlar sayarım, yüregim gamda
Hayalin düşüyor, bak ilk akşamda
Sorduğum yıldızlar, seni anlatır

Yapraklar kurudu, filiz dallarda
Arap saçı umut, gergin kollarda
Bak şafak atıyor, güneş yollarda
Gördüğüm rüyalar, seni anlatır

Yanıyor yüreğim, külün farkında
Bu isyanım döner, kader çarkında
Anılar dururken, beynin rafında
Kördüğüm kollarım, seni anlatır
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #106
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Aşağılık Aşk

Köşebaşında rasgeldi yine bu sabah
Eski masum bakışlarından eser yoktu
Bir yabancı gibi geçti gitti yanımdan
Dilinde bir 'Merhaba' ya bile yer yoktu

Hiç mi hiç değişmemiş görmeyeli
Karmaşık bakışlarında hala bin sır,
Saçlarında bir mağrur bahar yeli
Yürüyüşü yine öyle kibirli ve ağır

***** ne de güzel, ne de alımlı
Geçiyor yanımdan yine çalımlı
İstiyor ki olunsun peşinde pervane
Ben de aşk tükenmiş ne çare

Bilmez ki yitmiş gözümde değeri
İster takınsın böyle işveler nazlar
Beklemesin sakın benden niyazlar
Nazarımda beş para etmez ciğeri

Yeter karşısında hep aşağılanmak
Yeter un ufak parçalanmak
Çekil git gönül kapımdan artık
Ömrümü tüketen beş paralık aşk


hikaye1001724cb
pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #107
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
Gerçek aşk, paylaşır; diğerini sömürmek değildir, diğerine sahip çıkmak değildir. Sorun, sen diğerine sahip çıkmak istediğin zaman doğar: Diğeri de sana sahip çıkabilir. Ve eğer diğeri daha güçlüyse, daha çekiciyse; doğal olarak, köle durumuna sen düşersin. Eğer diğerinin sahibi olmak istiyorsan, “köle durumuna düşebilirim” diye korkarsın. Eğer diğerine sahip çıkmak istemiyorsan, diğerinin sana sahip çıkabileceğinden de korkmazsın. Aşk, asla sahip çıkmaz.

Aşk asla sahip çıkmaz va aşka asla sahip çıkılamaz. Gerçek aşk seni özgürlüğe götürür. Özgürlük en yüksek zirvedir, en yüksek değer. Ve aşk da özgürlüğe en yakın olandır; aşktan sonraki adım, özgürlüktür. Aşk, özgürlüğe karşı değildir; aşk özgürlüğe giden bir basamaktır. İşte farkındalık sana bunu gösterir; aşkın özgürlüğe götüren bir basamak olarak kullanılacağını. Eğer aşıksan, diğerini özgür bırakırsın. Ve diğerini özgür bıraktığın zaman, diğerinden özgürleşirsin de.

Aşk bir paylaşımdır, sömürü değil. Aslında aşk, hiçbir zaman çirkinlik ve güzellik kavramlarıyla düşünmez. Şaşırırsın: Aşk hiçbir zaman çirkinlik ve güzellik kavramlarıyla düşünmez. Aşk sadece davranır, yansıtır, meditasyon yapar; hiçbir zaman düşünmez. Evet, bazen biriyle uygun düştüğün olur; birden her şey uyuma kavuşur. Bu güzellik, çirkinlik meselesi değildir. Bir uyum, ritim meselesidir.

Aslında güzel insan da yok, çirkin insan da yok. Çirkin insan biriyle uyumlu olabilir; o zaman çirkin insan o insan için güzeldir. Güzellik, uyumun bir gölgesidir. Aslında bir insana güzel olduğu için aşık olmazsın; oluşum bunun tam tersidir. Birine aşık olduğun zaman, o insan güzel görünür. Güzellik fikrini getiren, aşktır; tersi olmaz.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Mart 2006       Mesaj #108
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kalbimin Sahibi
Genc kiz feci bir hastaligin pencesinde kivraniyordu. Yarali kalbi artik bu dunyaya
daha fazla dayanamamaya baslamisti. cok zengin olan ailesi tum gazetelere,
kalp nakli icin ilân vermislerdi... Canini feda edecek birini ariyorlardi...
Genc kiz ise her gun hastane odasinda biraz daha solmaktaydi.

Yine yalnizdi odasinda, gozu yasli, boynu bukuk olumu bekliyordu...
Gozlerini kapadi, bu kucuk odada gozyasi dokmekten bikmisti... Yine de
engel olamadi pinar gibi caglayan gozyaslarina. Sevdigi geldi aklina,
fakir ama onu seven sevgilisi... Her gun ayni seyleri dusunuyor,
anilari bir film seridi gibi gozunun onunden geciyordu...

"Param yok ama sana verebilecegim sevgi dolu bir kalbim var" demisti
delikanli... Genc kizda zaten baska birsey istemiyordu...Sevgiye muhtac biri,
sevdiginin sevgisinden baska ne isteyebilirdi ki... Ama olmamisti iste,
dunyalar kadar olan sevgilerinin arasina, o lanet olasica para girmeyi bilmis,
onlari ayirmisti... İste paranin gecmedigi zamanlara gelmislerdi...
Ne onemi vardi artik? su son gunlerinde, sevdigi yaninda olsa yeterdi...

Ayriliklarindan bu yana bes bitmeyen, cile dolu yil gecmisti...Her gunu zehir,
her gunu husran... Ama genc kiz hep sevgisini yureginde tasimis, kalbini
kimseyle paylasmamisti. Sevdigini dusundu iste o an.. Acaba o neler yapmisti
bu kadar sene boyunca.. Kimbilir kiminle evlenmis, coluk cocuga karismisti...
Gozlerinden bir damla yas daha damladi kurumus, bitmis ellerine. Ellerine bakti,
bir zamanlar ellerinin, elerini tuttugunu hayal edip, her gun saatlerce ellerini
seyrederdi... En cok da saclarinin dokulmesine uzuluyordu. cunku sevdigi opmus,
koklamisti onlari. Her bir tanesi koptugunda, kalbine bir ok daha saplaniyordu.
Kalbi yine sizlamaya baslamisti. Belki sevdigi yaninda olsa,
kalbi bu kadar yorulup, veda etmezdi yasama... Zaten artik olum umrunda
degildi genc kizin. Sevdiginden ayri yasamanin olumden ne farki vardi ki...

Tekrar o geldi aklina... Keske keske yanimda olsa dedi. Son bir kez elini tutsa
yeterdi. Gozlerini son bir kez opse, rahatca ebediyen gozlerini kapatabilirdi artik...
Gozleri pinar gibi caglamaya basladi. Sevdigini son bir kez goremeden olmek
istemiyordu.. Ufak da olsa ondan bi hatirasini almadan bu dunyadan gocmek
istemiyordu... Sevdigi, kimbilir kiminle beraberdi? Kendi, sevgi dolu kalbini kimseyle
paylasmayi dusunmemisti bile ama acaba o paylasmis miydi? Onun sevgisini
silmis atmis miydi acaba kalbinden? İci birden nefretle doldu. ustune buyuk bir
agirlik coktu. Onu dusundukce her dakikasinin zehir olmasi artik cok daha
agir geliyordu genc kiza... olmek istedi, artik yasamak istemiyordu bu dunyada...
Ama sevdiginden bir hatira almadan olmeyecegine and icmisti.

Tekrar gozlerini acti. Kimbilir belki de sevdigi onu unutmustu.. Bu dusunceler
icinde daldi... Birden babasi girdi odaya, kizina kalp nakli icin bir gonullu
bulduklarini mujdeleyecekti. Fakat genc kiz coktan uykuya dalmisti...
Bir melegi andiran masum yuzu, sevdiginin ozleminden sirilsiklamdi...

O gece biri gozlerini dunyaya kapadi, genc kiz ameliyata alindi. Tekleyen ve
gorevini yerine getirmeyen kalbi degistirilmisti. Bir hafta sonra tekrar gozlerini
acti dunyaya genc kiz. Ama dunya daha farkli geldi ona. Sanki bir seyler ek*****...

Aradan aylar gecmis genc kiz artik iyice iyilesmisti. Ama icindeki buruklugu bir
turlu atamiyordu. Sevdigi aklina gelince kalbi eskisinden daha cok sizliyordu...
Bir kere, bir kere gorebilsem diye mirildandi... Kalbi yine sizlamaya baslamisti.
Yeni kalbi onu iyilestirmisti ama nedense her gece aniden hizlaniyor, onu
uykusundan uyandiriyor ve sanki yerinden cikacakmis gibi atmaya basliyordu...
Genc kiz bir anlam veremedigi bu durumu doktora anlatmisti ama
ameliyati kolay degildi, bir aya kalmadan gecer demisti doktor.

Aylar gecmisti ama hâlâ ayniydi durum. ciceklerinin yanina gitti. Her gun
onlarla saatlerce dertlesiyor, zaman zaman agliyordu onlara.. En cok kan
kirmizisi gulunu seviyordu. cunku kirmizi gulun onun icin yeri apayri idi.
O da genc kizla beraber guluyor, onunla beraber agliyordu. Onu sevdigi gibi
goruyordu genc kiz. Ve gulunu sevdigini ilk gordugunde ona hediye edecegine
dair yemin etmisti. Baska turlu paylasamazdi gulunu kimseyle...

Kapi caldi aniden. Kapiyi acti ama kimse yoktu. Gozu yerdeki beyaz zarfa ilisti.
Yavasca egilip zarfi yerden aldi. Birden kalbi deli gibi atmaya basladi. Ne
oldugunu anlayamiyordu. Zarfin uzerinde ne bir isim, ne bir adres vardi.
Zarfi acti, icinden beyaz bir kagida yazilmis bir mektup cikti. Kalbi daha hizli
atmaya basladi. Onun kokusu vardi kagitta. Evet, onun kokusu vardi.
Yillar yili ozlemini cektigi, yaninda olabilmek icin canini bile verebilecegi
sevdiginin kokusu vardi mektupta... Basi donmeye basladi. Koltuguna gecip
oturdu yavasca... Kagidi acti ve elleri titreyerek okumaya basladi.

"Sevgilim, senden ayrildiktan sonra, bir kalbe iki sevginin sigmayacagini
bildigimden dolayi, ne bir kimseyi sevebildim, nede kimseye bakabildim... Her
gunum digerinden daha zor gecti, cunku her gun ozlemin daha da artiyordu...

Sana kitaplari dolduracak kadar siirler yazdim. Her biri digerinden daha da
huzunluydu. Yazdim, okudum, agladim... Her gun yazdim, her gun okudum, senelerce
agladim... Her gece seni dusundum sabahlara kadar, her gece senin yaninda
olmayi istedim. Ve her gece sensizlige lanet ettim, uykulari haram ettim kendime,
sensiz olmanin acisini gozlerimden cikardim... Ve bir gun her seyi degistirecek
bir firsat cikti onume. Bunu firsati degerlendirmeyip, kendime haksizlik edemezdim.
Ve degerlendirdim... Senden cok uzaklara gittim, belki seni unuturum diye...
Ama tam tersi oldu. Seni daha cok ozluyorum artik...

Senden cok uzaklardayim belki ama yine de seni gormek icin uzaklardan
gelebiliyorum. Hem de her gece...Seni seviyor, seyrediyor ve egilip sen uyurken
yanagina bir opucuk konduruyorum.. Bazen gozlerini acip bakiyorsun, geldigimi
bildigini saniyorum ama yine o tatli uykuna geri donuyorsun. Yarin birbirimizi
sevmemizin altinci senesi... Hep ben geldim simdiye kadar senin yanina, yarin da
sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan, sana hep sozunu ettigim, kalbime iyi bak
olur mu? cunku goz yaslarimla, adini yazdim ona... Seni senden bile cok seven bir
sevgi var kalbinin icinde unutma. Kirmizi gulu de unutma olur mu?
Seni Seviyorum, Yanima Gelinceye Kadar da Sevecegim...


SEVGİLİN

GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
22 Mart 2006       Mesaj #109
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
AŞK'IM

Gözlerine baktığım zaman susmanın bir sebebi olmalı. Bana kendini anlat... Korkularını, dileklerini söyle bana. Aşktan ne bekliyorsun? Dostluk mu? Al, istediğin kadar... Yüreğimi apaçık önüne seriyorum işte! Orada sevdiğin, istediğin ne varsa al, senin olsun... Sana arzularımın ötesinden sesleniyorum!..

Aydınlık! Sen en güzel aydınlık! Bizi bırakma... Kalplerimizde girmediğin köşe kalmasın. Çek, kurtar bizi insan yaradılışımızın korkunç karanlığından. İçimizde, ta derinlerde kükreyen o vahşi hayvanı sustur... Düşüncemizi tırmalayan o kanlı pençelerden kurtar bizi... Unutulmuşların dünyasında biz unutmak istemiyoruz.

Hadi sevdiğim sen de aç yüreğini... Dostluğun o ölümsüz ışığı dolsun içine. Saçlarımı okşadığın zaman, annemin eli sanmalıyım ellerini. Dudaklarından yalnız aşkın hazzını değil, dostluğun doyulmaz içkisini de içmeliyim. Bana önce insanlığımı öğret, bana unutmamayı öğret... Seni hiç unutmak istemiyorum... Bilinmeyen içkilerin en zevk dolu sarhoşluğunda yaşayalım seninle. Kurtulalım bu korkulardan, bu çaresizliklerden...

Beni hiç unutmayacaksan sev, usanmayacaksan sev... Birlikte yaşayacağımız her dakika ömrümüzün bir yılına bedel olmalı. O dakikaları hatıraların sonsuz mezarlığına gömeceksek hiç yaşamayalım.

Önce zamandan kurtulmalıyız öyleyse, önce zamandan kurtulmalıyız... Birbirini yenilemeli saatlerimiz. Yarın bugünü aratmamalı. Yerçekiminden kurtulurcasına aşmalıyız zamanı seninle. O dost zamanı, o dostça zamanları...

Bana "Gel" dediğin an; mesafeler de anlamını kaybetmeli. Yolları dakikalarla, günleri kilometrelerle ölçmemeliyiz. Beraberliğimiz, bütünlüğümüz hiç bitmemeli. O hiç sönmeyen dostluk ateşinin çevresinde hep böyle elele, diz dize olalım. Ne yağmur söndürmeli o ateşi ne rüzgar. Yüreklerimiz hep böyle ışıl ışıl olmalı alevlerinde.

Hadi sevdiğim, sen de aç yüreğini... Bana kendinden bahset. Hep ben ol, durmadan ben ol istiyorum... Dudaklarım kurudu bak! Bir yudum su ver güzelliğinin pınarından... Acıktım dersem iyiliğinle doyur beni. Üşüyorsam; yalnız dostluğunun ateşinde ısınsın ellerim.

Benim olma demiyorum. Ama önce ben ol... İnan, ben hep senin olacağım, baştan başa sen olduğum için...

Aşkta kaybettiklerimizi dostlukla tamamlayalım. Gel, aydınlık, bizi bekliyor...

hikaye1001720qu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Mart 2006       Mesaj #110
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perde,
Allah'tan nasıl korkmaz, insan Onu sever de...
NECİP FAZIL KISAKÜREK

Benzer Konular

2 Ekim 2013 / Misafir Genel Mesajlar
30 Aralık 2016 / _Yağmur_ Sanat
18 Şubat 2012 / GusinapsE Sağlıklı Yaşam
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat
16 Haziran 2010 / LaSalle X-Sözlük