Arama

Amino Asitler - Serin

Güncelleme: 11 Şubat 2010 Gösterim: 5.008 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Serin

Sponsorlu Bağlantılar
Vikipedi, özgür ansiklopedi


Serin (Ser, S), organik bir molekül ve aynı zamanda hayvansal proteinlerde sıkça bulunan aminoasitlerden biridir. Hayvansal proteinlerde serinin sadece L-stereoizomeri bulunur. Serin insan vücudu tarafından glisin gibi diğer metabolitlerden sentezlenebildiği için dışarıdan beslenme yoluyla alınması şart değildir. Serin, ilk olarak ipek proteinlerinden 1865 yılında izole edilmiştir. İpek bol miktarda serin içerir. Serin ismini, ipek'in latincesi sericum 'dan almaktadır. Serin'in moleküler yapısı ilk defa 1902 yılında çözülmüştür.

Sentezi

Serin ve glisinin sentezi 3-fosfogliserat'ın oksidasyonuyla başlar. Bu oksidasyon reaksiyonundan elde edilen 3-fosfohidroksipirüvat, glutamik asitle bir transaminasyoni) grubunun ayrılması sonucunda serin sentezi tamamlanmış olur.

Fonksiyonları

Serinin metabolizmada önemli fonksiyonları vardır. Pürinler, pirimidinler, sistein, triptofanmetabolitin biyosentezinde serin önemli bir role sahiptir.
Enzimlerin moleküler yapısına dahil edildiğinde, serinin, katalitik fonksiyonların yerine getirilmesinde çok önemli rolleri bulunur. Kemotripsin ve tripsin gibi bir çok enzimin katalitik olarak aktif olan kısımlarında serin bulunduğu gözlenmiştir. Sinir gazları ve haşere ilaçlarında kullanılan bazı kimyasal maddeler, asetilkolin esteraz enziminin katalitik aktif bölgesindeki serin molekülünü kimyasal olarak değiştirerek bu enzimin fizyolojik fonksiyonunu tamamiyle engellerler. Esteraz enziminin enzimatik aktivitesinin yokluğunda, asetilkolin isimli nörotransmitter kısa süre içerisinde organizma için hayati tehlike oluşturacak bir ölçüde birikir, kasılmalar ve ölüm vuku bulur.
Serin racemerase enzimi tarafından substrat olarak L-serin kullanılarak sentezlenen D-serin, sinir hücrelerinin iletişiminde kullanılan bir moleküldür.


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Serin

Sponsorlu Bağlantılar

Serin (Ser, S), organik bir molekül ve aynı zamanda hayvansal proteinlerde sıkça bulunan aminoasitlerden biridir. Serin, ilk olarak ipek proteinlerinden 1865 yılında izole edilmiştir. İpek bol miktarda serin içerir. Serin ismini, ipek'in latincesi sericum 'dan almaktadır. Serin'in moleküler yapısı ilk defa 1902 yılında çözülmüştür.

Serin insan vücudu tarafından, glisin gibi diğer metabolitlerden sentezlenebildiği için dışarıdan beslenme yoluyla alınması şart değildir.

Serinin İşlevleri

Serinin ruhsal ve fiziksel sağlık açısından insan vücudunda önemli işlevleri vardır. Özellikle beyin fonksiyonları ve merkezi sinir sistemi fonksiyonları açısından önem taşıyan bir aminoasittir.

Serinin metabolizmada önemli fonksiyonları vardır. Pürinler, pirimidinler, sistein, triptofan (bakterilerde) ve daha birçok metabolitin biyosentezinde serin önemli bir role sahiptir.

Serin aminoasidi fosfolipitlerin yapısına katılır ve bu nedenle doğal nemlendirici özelliği bulunmaktadır. Bu özelliği sayesinde serin, birçok kozmetik ve cilt bakım ürünlerinin bileşiminde kullanılmaktadır.

Vücuttaki bütün hücrelerin yapımından sorumlu fosfolipidlerin oluşumunda serin aminoasidi rol alır. Ayrıca serin, DNA ve RNA fonksiyonları, yağ metabolizması, kas oluşumu ve bağışıklık sistemi bakımı konusunda önemli bir aminoasittir.

Beyin hücrelerini oluşturan proteinler ve aynı zamanda sinir hücrelerini çevreleyen koruyucu miyelin tabakası serin içerir. Serin yokluğunda miyelin tabakası beyin ile sinir hücreleri arasındaki mesaj iletimi nedeniyle yıpranır ve işlevini yerine getiremez hale gelir. Bu durum da zihinsel faaliyetlerde bir çeşit kısa devre etkisi gösterir.

Serin ayrıca, ruh halini belirleyen bir beyin kimyasalı olan serotonin yapımı için gerekli olan triptofan üretiminde rol alır. Serotonin ve triptofan eksikliklerinde depresyon, uykusuzluk, anksiyete gibi rahatsızlıklarla karşılaşılır.

Yapılan araştırmaların sonucuna göre, serin eksikliği kronik yorgunluk sendromu ve lif dokusu iltihabı gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir.

Serin, bağışıklık sistemine takviye olarak immunoglobulin ve antikor üretimine yardımcı olur. Ayrıca vücutta kalp kasları dahil tüm kasların yapısına ve oluşumuna katkı sağlayan bir madde olan kreatinin emiliminde de önemli rol oynamaktadır.

Enzimlerin moleküler yapısına dahil edildiğinde, serinin, katalitik fonksiyonların yerine getirilmesinde çok önemli rolleri bulunur. Kemotripsin ve tripsin gibi birçok enzimin katalitik olarak aktif olan kısımlarında serin bulunduğu gözlenmiştir. Sinir gazları ve haşere ilaçlarında kullanılan bazı kimyasal maddeler, asetilkolin esteraz enziminin katalitik aktif bölgesindeki serin molekülünü kimyasal olarak değiştirerek bu enzimin fizyolojik fonksiyonunu tamamıyla engellerler. Esteraz enziminin enzimatik aktivitesinin yokluğunda, asetilkolin isimli nörotransmitter, kısa süre içerisinde organizma için hayati tehlike oluşturacak bir ölçüde birikir, kasılmalar ve ölüm vuku bulur.

Vücutta serinin üretilebilmesi için yeterli miktarda B3 vitamini, B6 vitamini ve folik asidin bulunması gerekmektedir. Et ve soya ürünleri, süt ve süt ürünleri, buğday gluteni ve yer fıstığı önemli serin kaynaklarındandır. Ancak günümüzün beslenme şekillerine bakıldığında, daha çok işlenmiş gıdaların tüketildiği görülmektedir ve bu nedenle kimi zaman serin aminoasidi eksikliği ile karşılaşmamak için birtakım takviyeler alınması gerekebilmektedir.

Serin takviyesi kapsül, tablet ve toz formlarda bulunabilmektedir. Tek başına bir aminoasit takviyesi olarak da bulunabilir, ya da çoklu aminoasit kombinasyonları ve sporcu içecekleri yardımıyla da alınabilir.





Benzer Konular

30 Ocak 2012 / Misafir Kimya
11 Şubat 2010 / Misafir Kimya
11 Şubat 2010 / Misafir Kimya
11 Şubat 2010 / Misafir Kimya
11 Şubat 2010 / Misafir Kimya