Kur'an'ın Yazılması ve Ezberlenmesi
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi & Vikipedi
23 yıl boyunca Allah tarafından gönderilen her Kur'an bölümü, Peygamberimiz'in özel olarak oluşturduğu, görevleri, gelen Kur'an bölümlerini yazarak kayıt altına alınmasını sağlamak olan bir yazıcılar kurulu (vahiy kâtipleri) tarafından anında yazılmış ve arkasından birçok Müslüman tarafından ezberlenmiştir. Hz. MuhammedKur'an'ın bölümlerini okuyarak yazdırır, sonra da okutarak doğruluğunu kontrol ederdi.
İslam'a göre Kur'an, Hz. Muhammed'in devrinde bizzat vahiy meleği ve nebinin birbirlerine karşılıklı okumaları ve sahabilerin ezberlemesiyle korunmuştur. Bu okuma, yazma ve ezberleme işi Kur'an'ın son âyeti inene kadar aksamadan sürmüştür.
Kur'an'ın tamamlanmasından bir süre sonra Peygamberimiz (S.A.V) vefat etti. O'nun vefatında bütün Kur'an eksiksiz yazılmış ve ezberlenmiş bulunuyordu. Bu eksiksiz yazılma ve ezberlenme niteliği, ilâhî kitaplar arasında, yalnız Kur'an'a has bir durumdur. Çünkü yazma ve ezberlemenin, fikri bir eseri korumanın en iyi çaresi olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Kul eserleri bile ancak yazılmak suretiyle çağları aşabilme kabiliyeti kazanmışlardır. Allah kelâmı olan Kur'an ise yazılmanın yanında birçok kimse tarafından ezberlenip öyle nakledilmiştir. Ancak yazılmış ve ezberlenmiş olmakla beraber, Hz. Muhammed'in sağlığı müddetince devam eden vahyin bütün bir kitapta toplanmasına imkân yoktu. Çünkü o yaşadığı sürece yeni vahiy gelmesi mümkündü. Hz. Muhammed'in ölümünden iki gün öncesine kadar devam eden vahiy, onun ölümüyle son buldu. Böylece Kur'an inen son âyetle tamamlanmış oldu.
Kuran sureleri bazen bir bütün olarak bazen de bölümler halinde geldi. Bazı sûreleri Mekke'de gelmesi dolayısıyla "Mekkî", bazıları Medine'de indirildiklerinden "Medenî" diye nitelendirilmiştir.
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi & Vikipedi
Sponsorlu Bağlantılar
23 yıl boyunca Allah tarafından gönderilen her Kur'an bölümü, Peygamberimiz'in özel olarak oluşturduğu, görevleri, gelen Kur'an bölümlerini yazarak kayıt altına alınmasını sağlamak olan bir yazıcılar kurulu (vahiy kâtipleri) tarafından anında yazılmış ve arkasından birçok Müslüman tarafından ezberlenmiştir. Hz. MuhammedKur'an'ın bölümlerini okuyarak yazdırır, sonra da okutarak doğruluğunu kontrol ederdi.
İslam'a göre Kur'an, Hz. Muhammed'in devrinde bizzat vahiy meleği ve nebinin birbirlerine karşılıklı okumaları ve sahabilerin ezberlemesiyle korunmuştur. Bu okuma, yazma ve ezberleme işi Kur'an'ın son âyeti inene kadar aksamadan sürmüştür.
Kur'an'ın tamamlanmasından bir süre sonra Peygamberimiz (S.A.V) vefat etti. O'nun vefatında bütün Kur'an eksiksiz yazılmış ve ezberlenmiş bulunuyordu. Bu eksiksiz yazılma ve ezberlenme niteliği, ilâhî kitaplar arasında, yalnız Kur'an'a has bir durumdur. Çünkü yazma ve ezberlemenin, fikri bir eseri korumanın en iyi çaresi olduğunda kimsenin şüphesi yoktur. Kul eserleri bile ancak yazılmak suretiyle çağları aşabilme kabiliyeti kazanmışlardır. Allah kelâmı olan Kur'an ise yazılmanın yanında birçok kimse tarafından ezberlenip öyle nakledilmiştir. Ancak yazılmış ve ezberlenmiş olmakla beraber, Hz. Muhammed'in sağlığı müddetince devam eden vahyin bütün bir kitapta toplanmasına imkân yoktu. Çünkü o yaşadığı sürece yeni vahiy gelmesi mümkündü. Hz. Muhammed'in ölümünden iki gün öncesine kadar devam eden vahiy, onun ölümüyle son buldu. Böylece Kur'an inen son âyetle tamamlanmış oldu.
Kuran sureleri bazen bir bütün olarak bazen de bölümler halinde geldi. Bazı sûreleri Mekke'de gelmesi dolayısıyla "Mekkî", bazıları Medine'de indirildiklerinden "Medenî" diye nitelendirilmiştir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!