Marmara Bölgesi,
Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biri. Yaklaşık 67.000 km2’lik yüzölçümüyle ülke yüzeyinin yüzde 8,5’ini kaplar. Adını bütünüyle toprakları içinde kalan ve boğazlar aracılığıyla Karadeniz ve Ege Denizine açılan aynı adlı içdenizden alır. Kuzeydoğu ve güneybatı uçlarını oluşturan boğazların her iki dış ağızlan arasındaki uzaklık 290 km, kuzeybatı ve güneydoğu uçlannı oluşturan Kapıkule sınır kapısı ile Bozüyük’ün güneyi arasındaki uzaklık ise yaklaşık 385 km’dir. Mudanya’nın güneyinde Marmara Denizi kıyısına 40 km kadar yaklaşan bölge sının, Sındırgı’nın güneyinde kıyıdan 135 km kadar uzaklaşır. Marmara Denizi dışında Sakarya ağzının doğusundan Bulgaristan sımandaki Rezve Deresi ağzına kadar Karadeniz’e, Yunanistan smınndaki Meriç Irmağı ağzından Baba Burnu yakınlarına kadar da Ege Denizine bakar. Ege kıyılan açığında yer alan Bozcaada ve Gökçeada (eskiden İmroz), Marmara Bölgesi'nın parçası sayılır.Marmara Bölgesi doğuda Karadeniz ve İç Anadolu bölgeleri, güneyde Ege Bölgesi, kuzeybatıda da Yunanistan ve Bulgaristan’ la komşudur. Karadeniz kıyısındaki Rezve Deresi ağzında başlayan Bulgaristan sınırı, bir süre dere yatağını izledikten sonra Istranca (Yıldız) Dağlarının pek yüksek olmayan kesimlerinden geçer. Ardından kısa bir süre izlediği Tunca Irmağı boyunca güneybatıya dönerek, Kapıkule sınır kapısı yakınında Meriç Irmağı yatağına ulaşır. Buradan başlayan Yunanistan sınırı, Lozan Antlaşması hükümlerine göre Türkiye’ye bırakılan Karaağaç kesimi dışında Meriç yatağının orta çizgisini izler.
Sponsorlu Bağlantılar
Uludağ, I. Türk Coğrafya Kongresi’nin kararıyla Bursa kenti ve Bursa Ovasından ayrılmayarak Marmara Bölgesi’nde bırakılmıştır. Uludağ’ın güneyinden geçtikten sonra düzgünlüğünü yitirerek girinti ve çıkıntılar oluşturmaya başlayan sınır çizgisi, İçbatı Anadolu Eşiğinin kenanndan geçerek Susurluk (Susurlu) Çayı vadisi çevresindeki alçak alanı Marmara Bölgesi’nde bırakır ve güneye yönelir. Sındırgı’nın güneydoğusunda batıya dönerek genellikle Marmara ve Ege denizlerine su gönderen alanları birbirinden ayıran su bölümü çizgisini izler ve Kaz Dağı üzerinden Baba Burnu yakınlarında Ege Denizi kıyısına ulaşır.
Türkiye’nin öteki coğrafi bölgelerinde olduğu gibi, Marmara Bölgesi’nin sınırlarıda her yerde il sınırlarıyla çakışmaz. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli illeri bütünüyle bölge sınırları içindedir. Büyük bölümü Marmara Bölgesi sınırlan içinde kalan Çanakkale ilinin Edremit Körfezi kıyısındaki küçük bir bölümü Ege Bölgesi’nde, aynı durumdaki Sakarya ilinin de doğu ve güneydoğudaki bazı toprakları Karadeniz Bölgesi’ndedir. Balıkesir ilinin güneydoğusundaki Dursunbey ilçesinin tümü ile Kepsut, Bigadiç ve Sındırgı ilçelerinin bazı kesimleri Ege Bölgesi’nin İçbatı Anadolu Bölümü’ne, güneybatısındaki Ayvalık ve Burhaniye ilçelerinin tümü ile Edremit ve Havran ilçelerinin büyük kesimleri Ege Bölgesi’nin Asıl Ege Bölümü’ne taşar. Bursa ilmin güneyindeki Büyükorhan, Harmancık, Keleş ve Orhaneli ilçeleri de Ege Bölgesi’nin İçbatı Anadolu Bölümü’ndedir. Bilecik ilinin doğusundaki Gölpazarı, Söğüt, İnhisar ve Yenipazar ilçelerinin tümü ile Merkez ilçe ve Bozüyük ilçesinin küçük bazı kesimleri Karadeniz Bölgesi'nin Batı Karadeniz Bölümü'ne, Bozüyük ilçesinin güney kesimindeki bir bölüm topraklar da Ege Bölgesi'nin İçbatı Anadolu Bölümü'ne taşar. Bunlardan başka İzmir, Manisa ve Kütahya illerinin çok küçük bazı kesimleri de Marmara Bölgesi sınırları içinde kalır.
I. Türk Coğrafya Kongresi, Marmara Bölgesi'ni Istranca, Ergene, Çatalca-Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerine ayırmıştır.
Yüzey şekilleri
. Bölgenin fazla yüksek olmayan ve kolayca aşılan dağ sıraları süreklilik göstermez. Belli bir doğrultu izleyen dağlar yer yer kesintiye uğrar; buna karşılık çanak biçimli çukur alanlar ile alçak düzlükler daha geniş .yer tutar. Marmara Bölgesi’nin özellikle doğu ve güneydoğu kesimlerinde doğu-batı doğrultulu çukur alanlara rastlanır. Tektonik kökenli bu çukurlardan bazılarında deniz ve göller, bazılarında ise ovalar yer alır. Kocaeli Yanmadası ile daha güneydeki Samanlı Dağlarının arasına İzmit Körfezi-Sapanca Gölü-Adapazarı Ovası çukur alanları girer. Bu çukur dizisi, İzmit Körfezinden batıya doğru Marmara Denizinin ortasında aynı doğrultuda uzanan göbek biçimli üç derin çukurla izlenir. Samanlı Dağlarının güneyinde de Gemlik Körfezi-İznik Gölü-Pamukova çukur dizisi uzanır. Bölgenin en güneyinde ise içinde Manyas ve Ulubat gölleri ile Bursa ve İnegöl ovaları bulunan çukur dizisi yer alır. Bursa Ovasının güneyinde yükselen Uludağ’ın Karatepe’de.543 m’ye ulaşan doruğu, Marmara Bölgesi’nin en yüksek noktasıdır. Marmara Bölgesi’nde Uludağ dışında 2.000 m’ye ulaşan ve bu yüksekliği aşan başka bir dağ yoktur. Kenarları oldukça yüksek olan Trakya kesiminin ortasındaki çukur alan Ergene Havzası adıyla anılır. Bu havzayı kuzeydoğuda Istranca, güneyde ise Ganos (Işıklar) ve Koru dağları kuşatır.Marmara Bölgesi topraklarının yaklaşık yarısından kaynaklanan sular Marmara Denizine ulaşır. Yukarı çığırında Simav Çayı adıyla anılan Susurluk Çayı bu denize su taşıyan başlıca akarsudur. Biga yöresinden su taşıyan Gönen ve Kocabaş çayları ile Bursa Ovasının sularını toplayan Nilüfer Çayı, Marmara’ya ulaşan öteki önemli akarsulardır. Bölgenin doğu kesimindeki oldukça geniş bir alan, sularını Sakarya aracılığıyla Karadeniz’e gönderir. Karadeniz’e su gönderen alanlar bölge yüzeyinin dörtte birine, Ege Denizine su gönderen alanlar ise üçte birine yakındır. Trakya’nın sularını Ergene Irmağı toplar ve Meriç aracılığıyla Ege Denizine gönderir. Biga yöresindeki Kara Menderes Çayı da Güney Marmara Bölümü’nden Ege Denizine su taşıyan başlıca akarsudur.
Marmara Bölgesi, Türkiye’de göllerin oldukça toplu olarak bulunduğu bir kesimde yer alır. Dar alanlı bazı kıyı gölleri ile Uludağ’daki küçük buzyalağı (sirk) gölleri dışında en önemli göller, Susurluk Vadisinin aşağı kesiminde yer alan Manyas (Kuş) ve Ulubat (Apolyont) gölleri ile Gemlik Körfezinin doğusundaki İznik Gölü ve İzmit Körfezinin doğusundaki Sapanca Gölüdür. Karadeniz kıyısındaki Terkos (Durusu) Gölü ile İstanbul’un batısında Marmara kıyısındaki Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece gölleri bazı kov önlerinin tıkanmasıyla oluşmuş kıyı gölleridir.
İklim ve bitki örtüsü.
Bir geçiş kuşağında yer alan Marmara Bölgesi’nde Akdeniz ikliminin etkisi güneyden kuzeye doğru giderek azalır. İç kesimlerdeki Bilecik yöresiyle Ergene Havzasına doğru ise step ikliminin özellikleri görülür. Kesintisiz dağ engelleri olmadığından bölgenin birçok kesimi Balkan Yarımadasının, bazı kesimleri de İç Anadolu Bölgesi’nin etkilerine açıktır. Bu nedenle bazı kışlar bölgenin kıyılarını bile etkileyen soğuk baskınları, bazı yazlar ise ağır sıcak dalgalan görülür.Kıyı boyunda 5°C-6°C olan en soğuk ay ortalama sıcaklığı iç kesimlere doğru gidildikçe azalır. Karasal etkilere açık Tekirdağ 4,3°C ile öteki kıyı yerleşmelerine göre daha düşük bir ortalamaya sahiptir. Güney Marmara Bölümü’nde de en soğuk ay ortalamaları yaklaşık 5°C’dir. En sıcak ay ortalamaları hiçbir yerde 21°C’nin altına inmediği gibi hiçbir yerde de 25°C’yi bulmaz. Marmara Bölgesi’nde günümüze değin en düşük sıcaklık Bursa’da -25,7°C (9 Şubat 1929), en yüksek sıcaklık ise Balıkesir’de 43,7°C (23 Ağustos 1958) olarak saptanmıştır. Yağış rejimi bakımından Akdeniz yağış rejiminin hafiflemiş biçimi görülür. En kurak mevsim yaz, en yağışlı mevsim ise kıştır. Yıllık ortalama yağış miktarı genelde 500-1.000 mm arasında değişir.
Bölgede ortalama kar yağışlı gün sayısı genellikle 10. günden azdır. Iç kesimlerde bulunan ve İç Anadolu’ya yakınlığı iklim olaylarına yansıyan Bilecik’te ise kar yağışlı gün sayısı 19,5 gündür. Yerin karla örtülü olduğu gün sayısı, kıyı ve kıyı yakınlarında kar yağışlı günler sayısından ya az ya da az farklı olmasına karşın, iç kesimlerde karla örtülü gün sayısı kar yağışlı günlerden daha çoktur. Uludağ meteoroloji istasyonunun verilerine göre Uludağ’da ortalama 63 gün kar yağmakta ve yağan kar ortalama 178 gün yerde kalabilmektedir.
Bitki örtüsü:
İklimdeki çeşitlilik ve geçiş özelliği, doğal bitki örtüsüne de yansır. Istranca Dağları ve Kocaeli Yanmadasının kuzey kesimlerinde Karadeniz Bölgesi’nin yayvan yapraklı ağaçlarından (çoğunlukla meşe ve kayın) oluşan gür ormanlara, güneye bakan yamaçlarda ise maki topluluklanna rastlanır. Kızılçam ormanlan daha çok Biga ve Gelibolu yanmadaları ile Koru Dağı ve İstanbul yakınındaki Adalar’da yaygındır. Güney Marmara Bölümü ve Ergene Havzasının bazı kesimlerinde step görünümü kazanmış olan bitki örtüsü, ormanların insanlar tarafından tahrip edilmesiyle oluşmuştur.Nüfus
. 1990 sayımına göre Marmara Bölgesi'nin nüfusu 13 milyona yakındır. Bölge çapında km2 başına 192 kişiyi bulan nüfus yoğunluğu, Kocaeli ve Çatalca yarımadalarının iç kesimleriyle Karadeniz’in fırtınalara açık kıyılarında en düşük, Istrancalar’m Bulgaristan’a komşu olan kesimleri ile Biga Yanmadasmm iç kesimlerinde de oldukça düşük bir düzeydedir. Kuzeydoğuda Adapazarı Ovasından başlayarak, İzmit Körfezinin iki kıyısı ile İstanbul Boğazı kıyılarındaki kentsel alanlarda ise ortalamanın çok üzerindedir. Güney Marmara Bölümü’nde- ki ovalar da nüfusun yoğun olduğu alanlar arasındadır.Bölge halkının yüzde 2'si bucak merkezi ve köylerde, yüzde 78'i ise il ve ilçe merkezlerinde yaşar. İstanbul 6 milyonu aşan nüfusuyla bölge nüfusunun yaklaşık varışını barındırır. Bölgedeki önemli kentlerden Bursa'nin nüfusu 800 binden, İzmit, Adapazarı, Balıkesir, Gebze ve Edirne'nin nüfusu da 100 binden çoktur.
Ekonomi. Bölge halkı geçimini sanayi, tarım ve ticaretten sağlar. Türkiye’nin ilk sanayi tesislerinden bazılarını barındıran ve toplam sanayi üretimi içindeki payı yanyı geçen Marmara Bölgesi, Türkiye’nin sanayi bakımından en gelişmiş kesimidir. Bölgedeki en yoğun sanayi alanı İstanbul-Izmit- Bursa eksenidir. Bölgenin öteki yörelerinde de yaygın sanayi etkinliklerine rastlanır, ilkçağdan beri önemli bir ticaret merkezi olan ve kıtalararası ulaşım yollarını denetimi altında tutan İstanbul, bölgeye ülke çapında üstünlük sağlar. Bölgede üretilen başlıca sanayi mallan arasında işlenmiş gıda, dokuma, hazır giyim, çimento, cam, kâğıt, lastik, petrokimya ürünleri, metal eşya, otomobil ve yedek parça, elektrikli eşya, vagon ve gemi sayılabilir.
Tarım
:Marmara Bölgesi’nde tarım çok çeşitlenmiştir. Ekili alanların yaklaşık yarısı buğday tarlalanndan oluşur. Tarla bitkilerinde miktar olarak üretim sıralamasının başında yer alan buğdayı şeker pancarı, mısır ve ayçiçeği izler. Bölge 1989'da Türkiye ayçiçeği üretiminin yaklaşık yüzde 75'ini, çilek üretiminin yüzde 52'sini, pirinç üretiminin yüzde 49'unu, domates üretiminin yüzde 42'sini, yulaf üretiminin yüzde 40'mı, şeftali üretiminin yüzde 34'ünü, soğan üretiminin yüzde 30'unu, mısır ve muşmula üretiminin yüzde 29'unu, zeytin üretiminin yüzde 27'sini, kiraz üretiminin yüzde 26'sini ve buğday üretiminin yüzde 22'sini gerçekleştirmiştir. Eskiden yaygın olan tütün üretimi giderek önemini yitirmektedir. Sebze ve meyve üretimi önemli bir miktarı bulur; mısır üretiminde Karadeniz Bölgesi'nden sonra ikinci sırada yer alan bölge, zeytin üretiminde de Ege Bölgesi'ni izler. Sofralık Gemlik zeytinleri ülke çapında aranır. Bağcılık bölgede önemli yer tutar; sofralık çavuş ve şaraplık yapıncak üzümleri ünlüdür. Eskiden Bursa Ovası ile İzmit Körfezi çevresinde geniş alanlar kaplayan bağ ve bahçeler, sanayi tesisleriyle kentlerin gelişmesi sonucunda ya gerilemiş ya da tümüyle ortadan kalkmıştır.Hayvancılık
: Bölgede tarımsal üretim gelirlerinin yaklaşık yüzde 25’i hayvancılıktan elde edilir. Bölgenin sığır varlığı koyun varlığının ancak yarısı kadardır. Trakya’da daha çok kıvırcık koyunu yetiştirilirken, nitelikli yünüyle ünlü merinos koyunu yetiştiriciliği Güney Marmara Bölümü’nde yaygındır. Bu hayvanlardan elde edilen sütler çeşitli mandıralarla süt ürünleri fabrikalannda, deriler tabakhane, deri ve hazır deri giyim fabrikalarında, yünler yünlü dokuma fabrikalarında, etler de çeşitli et ürünü tesislerinde değerlendirilir. Eskiden dünya çapında önem taşıyan ipekböcekçiiiği günümüzde oldukça gerilemiştir. 1989'da Türkiye yaş koza üretiminin yaklaşık yüzde 59'u Marmara Bölgesi'nde gerçekleştirilmişti. Tavukçuluk ve arıcılık bakımından da önem taşıyan bölgede aynı yıl Türkiye yumurta üretiminin yüzde 19'u, bal üretiminin de yüzde 12'si elde edilmişti.Sualtı varlığı bakımından zengin, balıkçılık açısından canlı bir alan olan bölgeye komşu denizler, kirlilik ve aşırı avlanma nedeniyle oldukça çoraklaşmıştır
.
Marmara Bölgesi yeraltı kaynakları
bakımından da oldukça zengindir. Bölge topraklannda bulunan ve çoğu işletilen başlıca yeraltı zenginlikleri antimon (Balıkesir), kurşun-çinko (Balıkesir), cıva (Balıkesir), demir (Balıkesir), bakır-kurşun (Çanakkale), krom (Bursa), volframit (Bursa), bor mineralleri (Balıkesir ve Bursa), mermer (Balıkesir ve Bursa) ve linyit (Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Edime, İstanbul ve Tekirdağ) yataklandır. Bölge madensuyu kaynaklan açısından da zengindir. Bunlardan Akyazı’daki Kuzuluk, Bursa’daki Uludağ, İnegöl’deki Çitli madensulan şişelenir ve sofra suyu olarak değerlendirilir. Bölgenin ülke ve hatta dünya çapında önem taşıyan başhca sıcak şifalı su kaynaklan ise Çekirge, Yalova, Gönen ve Oylat kaplıcalarıdır.Ulaşım :
Marmara Bölgesi, ulaşım bakımından da Türkiye’nin en gelişmiş kesimidir. Ülkenin çeşitli kesimleri ile Türkiye’yi öteki ülkelere bağlayan başlıca kara, deniz ve hava yolları hem bu bölgeden geçer, hem de bu bölgede birleşir. Türkiye’nin Avrupa ile bağlantısını sağlayan D-1Ö0 (eskiden E-5) Karayolu, İpsala sınır kapısı ve Eceabat'tan gelen karayollarıyla kavşak yapar. Gene Avrupa ile bağlantı sağlayan ve çeşitli şube hatları olan Edirne-Istanbul demiryolu Kapıkule'de Türkiye topraklanna girer. 19. yüzyılda Bağdat Demiryolu adıyla yapılan ve İstanbul'u Anadolu'nun çeşitli kesimlerine bağlayan demiryolu, Eskişehir'den ayrılan bir hatla Balıkesir'de Bandırma- İzmir demiryoluna bağlanır. Türkiye'nin en önemli ithalat limanının bulunduğu İstanbul'daki Atatürk Havalimanı, ulusal ve uluslararası düzeyde ülkenin başhca hava ulaşım merkezidir.Türkiye’nin en eski yükseköğretim kurumları bu bölgededir. Bölgenin yükseköğretim kurumlan İstanbul’daki Boğaziçi, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, Mimar Sinan, Yıldız, Bursa’daki Uludağ ve Edirne’deki Trakya üniversiteleridir. Eşsiz doğal ve tarihsel değerlere sahip olan bölgeye her yıl çok sayıda turist gelir. İç turizm açısından da oldukça hareketli olan bölgenin bu potansiyeli, son yıllarda özellikle Marmara Denizinin kuzey kıyısında görülen tatil sitesi ve konutları biçimindeki düzensiz yapılaşma nedeniyle ciddi bir tehditle karşı karşıyadır. Bölgenin korumaya alman başlıca doğal değerleri Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Kuş Cenneti Milli Parkı ve Uludağ Milli Parkı’dır.
Kaynak : Ana Britannica
Bakınız
Bakınız
> İstanbul
> Marmara Denizi
Son düzenleyen Baturalp; 3 Nisan 2017 12:36