Arama

Tarihi Yapılar - Stonehenge (İngiltere)

Güncelleme: 9 Temmuz 2013 Gösterim: 11.459 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Stonehenge
İlk olarak İÖ 3000’den önce inşa edilen ve sonraki 1500 yıl boyunca gelişen Stonehenge, bir taş devri tapınağı, bir zamanların zenginliğinin ve bilge kabile halkının kalıntıları, taştan dairelerden oluşan etkileyici geniş bir kültürün odak noktasıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Gizemlerinin ortaya çıkmaya başlaması yakın zamanlarda olmuştur. Etkileyici bir düzende dizilmiş devasa taşlardan ibaret olmanın ötesinde, Stonehenge antik bilgeliğin ve kayıp zamanların farklı kültür değerlerinin simgesidir.
Ad:  800px-Stonehenge_Closeup.jpg
Gösterim: 3886
Boyut:  66.4 KB

İngiltere'deki Salisbury Düzlüğü'nde eskiden dinsel törenler için kullanılan ve Kelt rahiplerinden oluşan bir sınıf olan Druidlere atfedilen büyük taşlardan oluşan bir çember vardır. Druiler'in bu taş çemberini kullanmış olması mümkünse de, başlangıcı İngiliz Adaları'ndaki Neolitik insanlara kadar uzanmaktadır. Keskiyle yontulmuş, düzgünleştirilmiş ve dışarıdan yerel bölgeye taşınmış, dik konumundaki 30 taştan (bunlardan halen 17'si ayaktadır) oluşan ve kavisli hale getirilerek dik duran taşlarin üzerine yerleştirilen lento(kiriş) taşlarını içeren ve böylelikle çember şeklinde kapı boşlukları oluşturan tek taş çemberdir. Stonehenge'in çemberi bölen ve yapının girişinden geçen ekseninin yaz dönencesindeki (21 Haziran) gündoğumuna doğru konumlandırılmış olması, buna karşılık, yakındaki İrlanda'da yaklaşık olarak aynı zamanlarda inşa edilen Newgrange anıtının kış dönencesindeki (21 Aralık) gündoğumuna yöneltilmiş olması ilginçtir.

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Taşların sırrı, Stonehenge
Dünyaca tanınan bir arkeolojik kalıntı olan Stonehenge, Güney İngiltere'deki rüzgarlı Salisburg düzlüklerinde yer alır. Üç metreden daha yüksek, dikine duran taşlardan oluşan ve uzaktan bakıldığında gri taşlardan yapılmış dev bir yüzüğe benzeyen Stonehenge göz alabildiğince uzanan arazideki tek kesintidir. Bu heybetli taşlar 4000 bin yıl önce yine taştan yapılmış araçlar kullanılarak inşa edilmiş ve gelmiş oldukları madenden oldukça uzak bir mekana kurulmuşlardır.
Stonehenge, yaklaşık olarak 30 büyük taştan meydana gelir. Bu 30 taş Searsen ve lintel olarak adlandırılan 2 grup taştan oluşmaktadır. Saersen’ların her biri 26 ton ağırlığında ve hepsi 3 metrenin üzerinde bir yüksekliğe sahiptir. Bir çember oluşturacak şekilde dizilmişlerdir. Lintel’ler ise her biri 6 ton ağırlığında ve horizontal bir şekilde Searsen'lerin üzerine yerleştirilmişler. Ayrıca benzer taşlardan oluşturulmuş olan başka bir iç çember daha vardır.
Stonehenge Prehistorik taşlar içinde tek örnektir , taşlar yapay olarak şekillendirilmiş ve bir mimari plan çerçevesinde birleştirilmişlerdir. Örneğin dikine duran taşları birleştiren parçalar düz değil, herbiri bir çember oluşturabilmek için belli bir eğiklikte biçimlendirilmiştir. Dikine duran taşların merkezlerinde bir perspektif etkiye imkan tanıyan şişkinlikler vardır.
Bu mühendislik harikasının mimarının Büyücü Merlin olduğuna dair birçok efsane anlatılmış tarih boyunca. Bu efsanelerin biri Briton kralı Aurelius Ambrosius'un taşları getirmek için Merlin'i kullanmış olduğu. Bir diğer efsane ise taşları Afrika'dan devlerin getirmiş olduğu yönünde.

Ad:  800px-Stonehenge_Total.jpg
Gösterim: 2466
Boyut:  47.5 KB

Ne varki bugünkü arkeolojik bulgular Stonehenge'in efsanevi Kral Arthur döneminde yapılmadığını ve Arthur ile aynı dönemde yaşadığı söylenen Büyücü Merlin'den de yaşlı olduğunu ispatlıyor. Arkeolojik veriler anıtın yapım tarihinin milattan önce 5000 ile 3000 yılları arasında olduğunu gösteriyor. Stonehenge’nin etkileyici bir düzende dizilmiş devasa taşlardan ibaret olmanın ötesindeki gizemlerinin ortaya çıkmaya başlaması yakın zamanlara dayanıyor. Taşlar ekinokslara ve tutulmalara göre yerleştirilmiş ve ufukta yükselen güneş, taşlar arasındaki boşluklara mükemmel derecede sığıyor. Bu tabii ki bir rastlantı değil ve anıtın gizemli kökenlerine dikkat çekiyor.
Astronomi profesörü olan Gerald Hawkins Stonehenge'in tutulmaları tahmin etmek için yapılmış astronomik bir gözlem evi olduğu düşünüyor. Eğer taşların yerleştirilme biçimi ve birbirleriyle olan ilişkisi çözülürse anıtın niçin yapıldığını anlayabileceğiz. Yazarlar ve astronomlar Stonehenge'in şifresini çözerek 56 yıllık tutulma döngüsünü keşfettiler. Güneşin ve ayın hareketlerinin Stonehenge'in yapısı içine yansıtıldığını buldular. Stonehenge çevresinde bulunan taşların ya da deliklerin hepsinin döngünün içinde farklı günleri ya da yılları temsil ettiği artık biliniyor.
Stonehenge'in bir tür ibadet merkezi olduğu fikride birçok insanın aklına geliyor. Taş çağında yaşamış insanların gizli bir yerde gizli zamanlarda buluşmak ve kendi dini inançlarını törenlerle kutlamak için Stonehenge’i yarattıklarını düşünmek pekte yanlış olmasa gerek.
1940'lar ve 50'lerde Richard John Copland Atkinson yapının inşaasının üç aşamadan meydana geldiğini söyledi. Kendisi bunlara Stonehenge I, II, IIIa, IIIb ve IIIc isimlerini verdi
Taş çemberlerin bir gözlem evi olarak kullanımı ilk olarak Stonehenge I'de olmuş (Stonehenge I yapılış dönemleri 3'e ayrılan Stonehenge'nin birinci dönemini ifade eder, M.Ö. 2750'den sonrası.). Yapımın daha sonraki aşamalarında astronomi biliminde ilerleme kayıt edilememişr. Stonehenge II'nin yapımcıları çift halkanın girişinde dört taşla güneş ışınlarının yıllık hareketini düzenlemişlerdir.Astronomi ile uğrasma üçüncü asamada da devam etmiştir.Zira ana halkadaki 30 ve merkezdeki 19 tas güneş ve ay taşlarıdır. Son yapılan tapınakta güneş ışınlarının izlenmesi için yapılanlar ilk iki aşama için fazla değildir. Bu nedenle yörenin 1000 yıllık tarihinde astronomik araştırmalar hakkında bir düşme görülmektedir. Bu düşme Stonehenge I'deki sistamatik ve uygulamalı yerleşim tarzından Stonehenge II' deki anıtsal ve sembolik mimariye değin uzanmaktadır.
Ancak bu durum son cevaba gelene değin pek çok sorunun ortaya çıkmasına engel olamamaktadır. Pek çok araştırmacı Stonehenge nin yapımcılarının beklenmeyen ölçüde yüksek bir mimari yetenek sahibi olduğunu kabul etmektedir.Bunların birkısmı astronom rahiplerin tapınağı kontrol ettiklerini ve böylece ayı gözlemlediklerini öne sürmektedirler. Stonehenge’nın ölçüleri üzerinde çalışan bir başka grup ise burayı yapanların standart bir ölçü birimi kullandıklarını belirtmektedirler.
Yapılan tüm açıklamalar aslında açıklanması kolay olmayan kavramları içermektedir ve anıt binyıllardır koruduğu gizemli havayı bugünde devam ettirmektedir.
Stonehenge, bir çok yönden gizemini hala koruyor. Günümüzün arkeologları, astronomları, mühendisleri bu sır dolu anıt hakkında araştırma yapıyor, sorulara cevap arıyorlar ve hala pek çok cevapsız soru mevcut. Belki insanlık tarihimizin sırlarını çözdüğümüzde, Stonehenge'in gerçeklerini de öğrenebileceğiz. Belki de tam tersi olacak ve Stonehenge'in sırrının çözülmesi, insanlık tarihinin sırlarını aydınlatacak.


- Alıntıdır /
Arzu Saylı -

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Temmuz 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Devlerin Dansı Stonehenge
Bugün artık dünyaca tanınan bir arkeolojik kalıntı olan Stonehenge, Güney İngiltere'de bulunan büyük bir anıt. Bu anıt yaklaşık olarak 30 büyük taşla yapılmış. Bunlara saersen deniyor ve her biri 26 ton ağırlığında olan taşların hepsi 3 metrenin üzerinde bir yüksekliğe sahip. Bunlar bir çember oluşturacak şekilde dizilmişler. Her biri 6 ton ağırlığındaki lintel adlı taşlar ise horizontal bir şekilde sarsen'lerin üzerine yerleştirilmiş bulunuyor. Ayrıca benzer taşlardan oluşturulmuş olan başka bir iç çember daha var.
Sponsorlu Bağlantılar

Muazzam Bir Mühendislik
Hiçbir büyük yada küçükbaş hayvan kullanılmadan inşa edilen ve taştan yapılmış araçlar kullanılarak inşaa edilmiş olan Stonehenge taşların gelmiş olduğu madenden oldukça uzak bir mekana kurulmuş. Bir mühendislik harikasının mimarının Büyücü Merlin olduğu üzerine birçok efsane var. Bu efsanelerin çoğu 12. yüzyılda yaşamış olan Gallerli Gerald (Giraldus Cambrensis) adlı bir tarihçi tarafından kitap haline getirilmiş.
Gerald, Stonehenge'e "Devlerin Dansı" ismini vermiş. Bunun sebebi Stonehenge'e taşları Afrika'dan devlerin getirmiş olduğu yönünde hikayeler duymuş olması. Gerald, ayrıca Britonların kralı olan Aurelius Ambrosius'un taşları getirmek için Merlin'i kullanmış olduğunu anlatır.

Efsaneler ve Bilimsel Bulgular
Ne varki arkeolojik bulgular Stonehenge'in efsanevi Kral Arthur döneminde yapılmadığını ortaya koyuyor. Bu yapı, Arthur ile aynı dönemde yaşadığı söylenen Büyücü Merlin'den de yaşlı. Arkeolojik bulgular anıtın yapılma tarihinin milattan önce 5000 ile 3000 yılları arasında olduğunu gösteriyor. Stoneheng,e ekinokslar ve tutulmalara göre yerleştirilmiş bulunuyor. Ufuktan yükselen güneş, megalitler arasındaki boşluklara mükemmel derecede sığıyor. Bu tabii ki bir rastlantı değil ve anıtın gizemli kökenlerine dikkat çekiyor.
1940'lar ve 50'lerde Richard John Copland Atkinson yapının inşaasının üç aşamadan meydana geldiğini söyledi. Kendisi bunlara Stonehenge I, II, IIIa, IIIb ve IIIc isimlerini vermişti.
Astronomi profesörü olan Gerald Hawkins ise Stonehenge'in tutulmaları tahmin etmek için yapılmış olan astronomik bir gözlem evi olduğu sonucuna vardı. Taşların yerleştirilme biçimi anıtın yapıldığı yer hakkında bize bilgi veriyor. Eğer taşların birbirleriyle olan ilişkisi çözülürse anıtın niçin yapıldığını anlayabiliriz. Yazarlar ve astronomlar Stonehenge'in şifresini çözerek 56 yıllık tutulma döngüsünü keşfettiler.
Daha ilk metal aletler kullanılmadan önce bu döngüyü inceleyen insanlar kimlerdi? Bazıları Stonehenge'in Druidler tarafından yapılmış olduğunu tahmin ettiler. Ama bu inşaayı yapanlar hakkında kesin bir bilgimiz yok. Bildiğimiz güneşin ve ayın hareketlerinin Stonehenge'in yapısı içine yansıtıldığı. Stonehenge çevresinde bulunan taşların ya da deliklerin hepsinin döngünün içinde farklı günleri ya da yılları temsil ettiği biliniyor. Döngüyle beraber bir yüzüğün etrafındaki taşları çevirerek güneşin ve ayın pozisyonlarını ortaya çıkarabiliyorsunuz.

Bir Buluşma Merkezi

Stonehenge'in bir tür ibadet merkezi olduğu fikri birçok insanın aklına geliyor. Taş çağında yaşamış insanların gizli bir yerde gizli zamanlarda buluşmalarını, (tutulmalar, ekinokslar döneminde) kendi dini inançlarını törenlerle kutlamak için buluştuklarını düşünmek zor olmasa gerek. İngiliz antikacı Dr. William Stukeley 1740 yılında Stonehenge'deki ilk yaz tutulmasını kaydeden insandı. Daha sonra druidlerin yılana tapmak için bu anıtı yapmış olduğunu ortaya attı. Kendisi Stonehenge'in ve buna benzer taş döngülerin yılan tapınakları olduğunu söyledi. Acaba bu yılan sembolizmi tutulmalara bağlı olabilir miydi?
Stonehenge, bir çok yönden gizemini hala koruyor. Günümüzün tarihçileri, arkeologları, mühendisleri ve astronomları bu ilginç yapıt hakkında pek çok araştırma yapıyorlar. Taşlar o bölgeye nasıl getirildi? İlkel oldukları sanılan insanlar, hiç bir inşaat gereci olmaksızın o taşları nasıl o şekilde, muntazam bir biçimde yerleştirebildi? Güneşin hareketlerini nasıl gözlemleyebildiler? Nasıl bir bilimsel yaklaşımla bugün bile bilimcileri hayrete düşürebilecek bir düzenek kurabildiler? İnsanlık tarihi hala sırlarla kaplı. Onları çözdüğümüzde, Stonehenge'in gerçeklerini de öğrenebileceğiz. Belki de tam tersi. Stonehenge'in çözülmesi, insanlı tarihinin sırlarını da aydınlatacak...


eXcaLLaNT - avatarı
eXcaLLaNT
Ziyaretçi
13 Mayıs 2008       Mesaj #3
eXcaLLaNT - avatarı
Ziyaretçi
Stonehenge Nasıl Yapıldı?

Zaman: İÖ yaklaşık 2950-1600
Mekân: Güney İngiltere

Kayıp bir çağın sessiz görüntülen, Bir tapınağın bu ağırbaşlı taşları Soru sormayan ovada Her çağdaş bilgenin muamması. EDWARD G. ALDRIDGE, 19. YÜZYIL ORTALARI
Stonehenge'i nasıl yapmışlardı? Buna en kolay verilecek cevap, "çok güç" olacaksa da, gerçek cevap, "düşündüğümüzden çok daha kolay"dır. Stonehenge, ünlü olduğu kadar benzersizdir ve bize ipucu veren de işte bu benzersizliğidir.
İngiltere'deki diğer taş daireler -ki bunlar yüzlercedir ve bazılarının çapları da daha büyüktür- doğal durumlarında bırakılmıştır. Yalnızca Stonehenge'dekiler kenarları düzeltilip dört köşe haline sokulmuşlardır. Dik taşların üzerinde yer alan yatay taşlar ise bir kapı üzerindeki lento gibi sanki kalaslarmışçasına zıvanalarla tutturulmuştur.
Birbirine bitişik taşlar da yine bir ağaç ustası tekniğiyle kanallar ve yuvalarla birleştirilmiştir. Bu gerçekleri ta ilk baştan beri biliyoruz: 11. yüzyıldan kalma en eski Stonehenge kayıtlarında burasının "kapılar gibi" yapıldığından söz edilir.
İngiltere'nin Wittshire iline bağlı Salisbury kentinin 13 km kuzeyinde yer alan Stonehenge hakkındaki bütün yorumlar, özellikle 1950 sonrası yürütülen yöresel kazılara dayanır.

WOODHENGE VE SEAHENGE
Sonuçta, taştan yapılmasına rağmen Stonehenge ahşaptan yapılmış gibidir. 20. yüzyıl başlarında, Stonehenge'in birkaç kilometre ilerisinde öncü hava fotoğrafçıları otlar arasında Stonehenge'e benzeyen ve aynı biçimde eşmerkezli bir biçimde düzenlenmiş bazı izler görmüşlerdi. Burası de herhalde Stonehenge gibi bir yerdi ama keresteden yapıldığından [stone= taş yerine wood= odun] "Woodhenge" denilmişti. Burasının da Stonehenge gibi yaz gündönümünde güneşin doğuş yönüne dönük bir ekseni vardır.
1998-99'da bu ahşap anıtlar, ahşabın çürüdüğü yerlerde kalan izler olarak değil de, ilk kez sağlam olarak ortaya çıkarıldılar. İngiltere'nin doğusunda Norfolk kıyısının hemen açığındaki çamur tabakası içindeki kütükler dendrokronoloji (ağaç halkalarıyla tarihleme) yöntemiyle incelendiğinde İÖ 2050 yılından kaldıkları anlaşıldı ve bunlara hemen "Seahenge" adı verildi. Ahşap direklerden dairenin ortasında yere dikey olarak yerleştirilmiş bir tek büyük meşe ağacı vardı, îlk başta dal sanılan şeylerin kök oldukları anlaşıldı. Ağaç yere tersine sokulmuştu.
Bu nedenle Stonehenge yapımcıları yalnızca büyük taşlan nakletmenin ve dikine oturtmanın geleneksel zanaatının yanı sıra, büyük ağaç gövdelerini de taşıyabilmeyi ve -başka yerlerde gördüğümüz gibi- dev meşe gövdelerini kereste gibi kesmeyi de biliyorlardı. Stonehenge'i mümkün kılanlar işte bu beceriler olmuştur. Bu ahşap yapıların toprak üzerinde nasıl olduklarım bilmiyoruz.
Çatıları olan binalar da, yalnızca dikilmiş kütükler de ya da Amerikan Kızılderilileri'nin yontulmuş totemleri gibi de olabilir. Yerin üzerinde kalan kısmı ilk gördüğümüz Seahenge, Stonehenge'e benzemek yerine yine farklı olarak bizi şaşırtmıştır. Stonehenge en benzeteceğimiz şey olduğu için, ahşap yapıların da ona benzediğini düşünmek mantıklıdır. Stonehenge'deki sayıları sekizi bulan diğer taşların, daha eskiden kalmış olup ahşap işleme modeline göre düzeltilmiş olmaması da ilginçtir.
Stonehenge çağından kalma ahşap anıtların çoğu tümüyle çürümüş ve yalnızca toprakta kara izler olarak kalmıştır. Resimde gördüğünüz, pek nadir örneklerden biridir: Norfolk kıyısındaki bu garip anıta "Seahenge" adı verilmiştir.

TAŞLARI NAKLETMEK
Stonehenge'in yapımının ilk gereği, doğru olan taşları bulmaktı. Kullanılan pek çok türden en çok sayıda olanı, 240 kilometre ilerideki Batı Galler'den getirilen "mavitaşlar"dır. Yaklaşık bir tabut boyutlarında olan taşlar, dört tonu bulmaktadır.
Bu yüzden bunları karadan çekmek ya da şişirilen tulumlar üzerinde denizden geçirip Stonehenge'e yakın nehirlerden birinden içeri sokmak pek güç olmayacaktı. Ama bu o kadar da kolay değildi: 2000 yılında tam boyutlarında bir mavitaşı Stonehenge'e taşımak için bir ekip, gönüllü bulmakta çok zorlanmıştır. Ve taş bir kere tekneye yüklendikten sonra da kayıp suya düşmüştür. Denemenin devam edebilmesi için, taşın denizin dibinden çıkarılması (!) gerekmiştir.
Stonehenge'deki daha büyük "sarsen" taşları daha ağırdır ama bunlar daha yakından, 30 kilometre ileriden getirilmiştir. İnşaatçıların en büyük sıkıntısı, yeterli boyda büyük taş bulmak olmuş olmalıdır. Stonehenge'de bunların 79'una ihtiyaç duyulmuştur. Daha eski megalit dairelerde ve Avebury'deki caddelerde bunlardan yüzlercesini çok önce kullanmışlardı. Stonehenge'deki "sarsen"lerin boylarının çok küçük bir kısmı destek almak için yere gömülüdür ve Stonehenge'in planlandığı nihai şekli almadığına inanılmaktadır. Acaba, bu taşları oraya getirenlerin taşları mı tükenmiştir?
Tanesi 40 tondan fazla olan "sarsen"leri nakletmek birinci işti. 1994'te arkeolog Julian Richards ve mühendis Mark Whitby'nin benzer bir taşla yaptıkları deneyler bunun nasıl yapılmış olacağını göstermiştir. Taş, kütüklerden bir beşik üzerine yatırılıp iplerle çekilecekti. Beşiğin kütükler üzerinde yuvarlanmış olacağı düşünülmüştü ama mühendis 1994'te daha iyi bir yöntem buldu: Beşiği iyice yağlanmış kalaslar üzerinde kaydırmak. 130 gönüllünün çektiği taş bir kere hareket ettikten sonra gayet iyi ilerlemeye başladı.
Güvenlik için deneyde çağdaş ipler kullanılmışsa da, tarihöncesi zamanlarda ağaçların iç kabuklarından yeterli derecede sağlam ipler yapıldığı bilinmekteydi. Taşın hafif bir yokuşta günde bir kilometre ve düz ya da yokuş aşağı yerlerde günde on kilometre çekilebileceği ortaya çıktı.
Neolitik insanların kızaklar yapmak için meşe ağaçlarını yarabildiklerini de biliyoruz. "Sarsen"lerin bulunduğu Marlborough Downs ile Stonehenge arasında Pewsey Vadisi vardır: Taşlar vadinin kuzey duvarının dik yamacından indirilecek, ıslak vadiden geçirilecek ve Stonehenge'in inşa edildiği öteki tepeye çıkarılacaktı.
Çağdaş bir denemede bir Galler mavitaşı, kızak üstünde Stonehenge'e sürükleniyor.

TAŞLARIN YONTULMASI VE KALDIRILMASI
"Sarsen"ler aynı taşı çekiç gibi kullanarak biçimlen-dirilebilirler. "Sarsen" çok sert olduğu ve kolaylıkla iri parçalar halinde kopmadığı için bu, güç bir iştir. Stonehenge'de pek çok taş, çekiçler ve keskiler bulunmuş, bunların daha sonra taşları yerlerinde sabitleştirmek için kullanıldıkları anlaşılmıştır.
Taşlan dik bir duruma getirme de 1994'te bir deneyle sınanmıştır. Taşın ucu, hazırlanmış bir çukura yerleştirilmiş, sonra üzerinde daha küçük bir taş kaydırarak dengesini bozup çukura girmesi sağlanmıştır. Neolitik teknoloji bunu yapabilirdi ama Neolitik zihinler ve zekâlar acaba bunu düşünebilirler miydi?
Sonra taş 130 kişilik bir ekip tarafından kütüklerden yapılma bir "A-çerçevesi" üzerinden iplerle çekilebilirdi. Taşlar çukurlara yerleştirildikten sonra kenarları küçük "sarsen" parçalarıyla beslenir ve lento taşları tepeye çekilirdi. Bu ya taşı bir rampadan yukarı çekerek ya da üstüste yığılı kütüklerin üstünde yükselterek yapılabilirdi. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, lentolar istenilen yüksekliğe çıkarılınca biçimlendirilir ve son yerine yerleştirilirdi. Rampa izi bulunmadığına göre üstüste konulmuş kütük yönteminin kullanılmış olması mümkündür.
Bir Stonehenge lentosunun kaldırılmasında çağdaş mühendisler insangücü yanında bir iskele ve güvenlik miğferleri de kullanmışlardır.
Böylece, 130 ya da daha fazla insan gücüyle Stonehenge'in yapılması belki de bugün göründüğü kadar güç olmamış olabilir. En azından biz Batılılar makinelere o kadar çok alışmışız ki, yalnızca insan gücü ve becerisiyle neler yapılabildiğini unutabiliyoruz. Bu nedenle bu muammanın bir kısmı da "Stonehenge'i nasıl yaptılar?" değil, bizleriz.
Deneyde yapılan Stonehenge parçasının ilginç bir sonucu da vardır. Taşların dikildiği kuzey Wiltshire'daki alanda, bunun çağdaş bir tuhaflık olarak kalması fikri benimsenmişti. Ama sonra orada gayriresmi bir festival yapılacağı söylentileri üzerine sökülmüştür. Günümüzdeki söylentilere göre de, kullanılan taşlar depolanmıştır ve kendi Stonehenge'lerini çağdaş ya da eski yöntemlerle dikmek isteyenlerin emrine hazır tutulmaktadır.
Stonehenge deyince aklımıza gelen aslında Stonehenge III'tür. İÖ 3100'lere tarihlenen Stonehenge I, yöre insanlarının geyik boynuzlarıyla yarı çapı 98 m olan bir çember kazmalarıyla başlar. Setin iç tarafına daha sonra (keşfeden antikacının adıyla anılan} 56 Aubrey çukuru kazıldı. 500 yıl sonra terk edilen Stonehenge I'den sonra ÎÖ 2100'lerde Stonehenge II düzenlendi.
Alanın ortasına 4 tonluk 80 sütun bu dönemde dikilmiştir. İÖ 2000'lerde birinci devresi başlayan Stonehenge lir de ise, kalıntıları görülebilen halka ve at nalı biçimli iki taş sırası inşa edilmişti. Amacı tam olarak bilinemeyen ama bir tapınma yeri olduğu kuşku götürmeyen Stonehenge'lerin inşası İÖ 1100'lere kadar sürmüştür.
Bu sistemde büyük bir Stonehenge'i ayağa dikerken kaldıraç gücünden yararlanmak için bir A-çerçevesi kullanılıyor. Neolitik ustalar bu kadar becerikli miydiler?
Son düzenleyen ThinkerBeLL; 25 Temmuz 2009 19:06
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
9 Temmuz 2013       Mesaj #4
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Stonehenge
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Güney İngiltere'de, Salisbury Ovası'nda taş devri ve erken tunç devrinden kalma megalit kalıntısı. En içte bir atnalı oluşturan iki ayaklı masa görünümündeki üçlü taşlarla (her biri 45-50 ton ağırlığında) bunları çevreleyen eşmerkezli dikey taşlardan oluşur. Ayrıca, yaklaşık 100 m. kuzeydoğusunda tek bir büyük taş daha vardır. Stonehenge İ.Ö. 1900-1400 arasında üç evrede yapılmıştır. Hangi amaçla yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte hem tapınak, hem de ilkel bir gözlemevi olduğu sanılmaktadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

2 Ocak 2010 / ThinkerBeLL Mimarlık
1 Temmuz 2011 / Jumong Mimarlık
2 Haziran 2011 / Jumong Mimarlık
29 Ağustos 2013 / _EKSELANS_ Mimarlık