Dünyanın en büyük kapalı bahçesi: Eden Projesi
MsxLabs.org

Dünyadaki en büyük sera alanı olan Eden projesi yeryüzünün her tarafından toplanmış 3.865 bitki türünün sergilendiği yapay biyomlardan oluşuyor. Yaşam hakkında yeni bir düşünce biçimini sunmak için tasarlanan bu yapı; ekoloji, bilim, sanat ve mimariyi çok başarılı bir şekilde birleştiriyor. Proje hem enformel hem de eğlenceli bir deneyim sunuyor. Aynı zamanda da sürdürülebilir geleceğin koşulu olarak insanların bitki örtüsü ve ağaçların varlığına bağımlı olduklarını hatırlatıyor.
Proje fikri, Tim Smith'le bahçecilik uzmanları Phillip McMillan ve Peter Thoday tarafından geliştirildi. Hedefleri, dünya florasını, bahçe bilimini, tarımı ve ormancılığı sergileyerek yaşayan bir tiyatro oluşturmaktı. Bunun için seçtikleri yer ise İngiltere'nin Güneybatı ucundaki Cronwall'da St. Austell yakınlarındaki bir kaolin ocağıydı. Projeyi gerçekleştirirken bu bölgenin ekolojik yapısının yanı sıra ekonomik ve sosyal yapısını da geliştirmeyi hedeflemişler.
Yapının mimari tasarımı için organik mimarideki iddialı uygulamalarından dolayı Nicholas Grimshaw ve Antony Hunt and Associates mühendislik firması ile birlikte çalışmışlar. Nicholas Grimshaw ve Partnerleri önceden Londra'nın uluslar arası tren istasyonu Waterloo'yu yaparken geniş ve dalga formunda bir cam çatı gerçekleştirmişti. Eden projesinde de, Buckminster Fuller'ın vizyonu olan azami kapalı hacmin asgari yüzey kullanımı ile elde edilmesi sağlanmış. Üstelik dünyanın en büyük iskelet yapısı seçilen birbirine geçmiş bu jeodezik kubbeler en hafif ve ekonomik şekilde gerçekleştirilmiş.

Projenin uygulama sürecinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri önceden kaolin ocağı olarak kullanılmış, yerin 15 metre altında ve toprak (humus) yüzeyi bile olmayan bir çukurda planlanması olmuş.
Biyomların yerleri Solar Modelleme programı kullanılarak kesinleştirilmiş. Böylece ortamın solar enerjiden pasif olarak en etkili şekilde yararlanması sağlanmış. Mimarlar ayrıca biyomları ETFE (Ethylene Tetra Fluoro Ethylene) folyosu ile kaplayarak enerji etkinliğini azami düzeye çıkarmış. ETFE'nin geniş spektrumdaki ışık geçirgenliği, bitki canlılığı için önemli olan gün ışığından azami düzeyde yararlanılmasını sağlamış. ETFE'nin diğer avantajları ise camın net ağırlığının %1'ine denk gelmesi, oldukça dayanıklı olmasının yanı sıra geri dönüştürülebilir ve anti statik olması.
Doğal pasif sisteme destek olarak, biyomların iç hava kalitesine ince ayar yapan aktif ısıtma sistemi yerleştirilmiş. Bununla birlikte yenilikçi sıvı dinamiği ölçümleme çalışmaları sayesinde doğal kaynak sarfiyatını azaltmak için havalandırma ve su stratejileri düşünülmüş. Örneğin yağmur suyu iç mekan nemlendirmesi için dönüştürülüyor. Hatta yer altı su sızıntıları bile değerlendirilerek sulamada kullanılıyor.

2,5 yıl süren uygulama sürecinden sonra 17 Mart 2001'de halka açılan Eden projesinin ilk sene ziyaretçi hedefi 750.000 iken proje birinci yaşını kutlarken ziyaretçi sayısı 1,91 milyon kişiye ulaşmış. Projenin daimi eleman kradosu 500 kişi. Bunun %95'i projenin gerçekleştirildiği Cronwall bölgesinden seçilmiş ve bu kişilerin %75'i önceden işsizmiş.
İki aşamadan oluşan projenin ilk fazı olan ziyaretçi merkezi, 15 hektar alana oturuyor ve Cennet bahçelerine giriş kapısı fonksiyonu çerçevesinde hol, dükkanlar, restoran ve eğitim galerilerini içeriyor.
İkinci aşamada ise biyomlar var, bunlar bir birini takip eden iki farklı iklim bölgesi. Biri tropik ikincisi Akdeniz iklimi. Yapı ikisini ilişkilendiriyor. İlk kubbe tropikal iklim koşullarını yaratıyor, ikincisi ılık/Akdeniz iklim koşullarını. Bitki örtüsü kuru tropik alanlara ait olacak üçüncü biyom ise planlama aşamasında.
Eden projesi birçok kültürel ve sanatsal etkinliğin yanı sıra büyük çaplı konsere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca mekan ile birlikte kurulan Eden Vakfı birçok eğitim ve yaratıcı gelişim projesine ön ayak oluyor.
Diğer taraftan, Eden Projesi, EGS Enerji Şirketi'nin ortaklığı ile 25 milyon dolar yatırım gerektiren jeotermal enerji santrali projesini 2012 yılında çalışır hale getirmeyi planlıyor. İngiltere'de bir ilk olacak bu santral, Cornwall bölgesindeki yüzeyin 3 mil altındaki ısıyı yukarı taşıyarak elektrik üreten türbinleri harekete geçirecek. Başarılı olursa, santral 3 megavatlık yani 5000 evi ısıtmaya yeterli olan güç elde edecek. Eden projesinin yönetimi Cornwall'da gömülü bekleyen geniş jeotermal enerji rezervlerinin İngiltere'nin elektriğinin %10'unu karşılayabileceğini düşünüyor. Tabii elektrik dağıtımında Eden projesinin ihtiyacı öncelikli olacak.
MsxLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar
Eden Project (anlam: "Eden Projesi"), St. Austell, Cornwall, Birleşik Krallık'ta bulunan büyük çaplı bir çevre kompleksidir.Tim Smit tarafından planlanmış olan projenin kompleksleri, 1996 yılında Nicholas Grimshaw tarafından tasarlanmış ve 17 Mart 2001 tarihinde halka açılmıştır. Kısa bir süre sonra Birleşik Krallık'a gezmeye gelen turistleri kendine çekmeye başlamıştır.
Çelik konstrüksiyonla oluşturulan, adeta dev bir böceği andıran biome'ların kabuğu, camın kullanımı yasaklandığı için EFTE (Etilen-tetrafluoroetilen) yarı transparan bir örtü ile kaplıdır. Eden Project'te 3 bin 385 türe ait 97 bin 400 bitki bulunuyor.

- Peyzaj Projesi: Land Use Consultants (LUC)
- Mimari Proje: Nicholas Grimshaw ve Partners
- Projenin Başlangıç Tarihi: 1998
- İlk Aşama Açılış Tarihi: 10 Mayıs 2000
- Açılış: Mart 2001
- Yer: Cornwall, İngiltere
- Alan: Toplam alan 50 hektar, kil çukuru 15 hektar
- Maliyet: 37.5 milyon sterlin
Dünyadaki en büyük sera alanı olan Eden projesi yeryüzünün her tarafından toplanmış 3.865 bitki türünün sergilendiği yapay biyomlardan oluşuyor. Yaşam hakkında yeni bir düşünce biçimini sunmak için tasarlanan bu yapı; ekoloji, bilim, sanat ve mimariyi çok başarılı bir şekilde birleştiriyor. Proje hem enformel hem de eğlenceli bir deneyim sunuyor. Aynı zamanda da sürdürülebilir geleceğin koşulu olarak insanların bitki örtüsü ve ağaçların varlığına bağımlı olduklarını hatırlatıyor.

Proje fikri, Tim Smith'le bahçecilik uzmanları Phillip McMillan ve Peter Thoday tarafından geliştirildi. Hedefleri, dünya florasını, bahçe bilimini, tarımı ve ormancılığı sergileyerek yaşayan bir tiyatro oluşturmaktı. Bunun için seçtikleri yer ise İngiltere'nin Güneybatı ucundaki Cronwall'da St. Austell yakınlarındaki bir kaolin ocağıydı. Projeyi gerçekleştirirken bu bölgenin ekolojik yapısının yanı sıra ekonomik ve sosyal yapısını da geliştirmeyi hedeflemişler.
Yapının mimari tasarımı için organik mimarideki iddialı uygulamalarından dolayı Nicholas Grimshaw ve Antony Hunt and Associates mühendislik firması ile birlikte çalışmışlar. Nicholas Grimshaw ve Partnerleri önceden Londra'nın uluslar arası tren istasyonu Waterloo'yu yaparken geniş ve dalga formunda bir cam çatı gerçekleştirmişti. Eden projesinde de, Buckminster Fuller'ın vizyonu olan azami kapalı hacmin asgari yüzey kullanımı ile elde edilmesi sağlanmış. Üstelik dünyanın en büyük iskelet yapısı seçilen birbirine geçmiş bu jeodezik kubbeler en hafif ve ekonomik şekilde gerçekleştirilmiş.

Projenin uygulama sürecinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri önceden kaolin ocağı olarak kullanılmış, yerin 15 metre altında ve toprak (humus) yüzeyi bile olmayan bir çukurda planlanması olmuş.
Biyomların yerleri Solar Modelleme programı kullanılarak kesinleştirilmiş. Böylece ortamın solar enerjiden pasif olarak en etkili şekilde yararlanması sağlanmış. Mimarlar ayrıca biyomları ETFE (Ethylene Tetra Fluoro Ethylene) folyosu ile kaplayarak enerji etkinliğini azami düzeye çıkarmış. ETFE'nin geniş spektrumdaki ışık geçirgenliği, bitki canlılığı için önemli olan gün ışığından azami düzeyde yararlanılmasını sağlamış. ETFE'nin diğer avantajları ise camın net ağırlığının %1'ine denk gelmesi, oldukça dayanıklı olmasının yanı sıra geri dönüştürülebilir ve anti statik olması.
Doğal pasif sisteme destek olarak, biyomların iç hava kalitesine ince ayar yapan aktif ısıtma sistemi yerleştirilmiş. Bununla birlikte yenilikçi sıvı dinamiği ölçümleme çalışmaları sayesinde doğal kaynak sarfiyatını azaltmak için havalandırma ve su stratejileri düşünülmüş. Örneğin yağmur suyu iç mekan nemlendirmesi için dönüştürülüyor. Hatta yer altı su sızıntıları bile değerlendirilerek sulamada kullanılıyor.

2,5 yıl süren uygulama sürecinden sonra 17 Mart 2001'de halka açılan Eden projesinin ilk sene ziyaretçi hedefi 750.000 iken proje birinci yaşını kutlarken ziyaretçi sayısı 1,91 milyon kişiye ulaşmış. Projenin daimi eleman kradosu 500 kişi. Bunun %95'i projenin gerçekleştirildiği Cronwall bölgesinden seçilmiş ve bu kişilerin %75'i önceden işsizmiş.
İki aşamadan oluşan projenin ilk fazı olan ziyaretçi merkezi, 15 hektar alana oturuyor ve Cennet bahçelerine giriş kapısı fonksiyonu çerçevesinde hol, dükkanlar, restoran ve eğitim galerilerini içeriyor.
İkinci aşamada ise biyomlar var, bunlar bir birini takip eden iki farklı iklim bölgesi. Biri tropik ikincisi Akdeniz iklimi. Yapı ikisini ilişkilendiriyor. İlk kubbe tropikal iklim koşullarını yaratıyor, ikincisi ılık/Akdeniz iklim koşullarını. Bitki örtüsü kuru tropik alanlara ait olacak üçüncü biyom ise planlama aşamasında.
Eden projesi birçok kültürel ve sanatsal etkinliğin yanı sıra büyük çaplı konsere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca mekan ile birlikte kurulan Eden Vakfı birçok eğitim ve yaratıcı gelişim projesine ön ayak oluyor.
Diğer taraftan, Eden Projesi, EGS Enerji Şirketi'nin ortaklığı ile 25 milyon dolar yatırım gerektiren jeotermal enerji santrali projesini 2012 yılında çalışır hale getirmeyi planlıyor. İngiltere'de bir ilk olacak bu santral, Cornwall bölgesindeki yüzeyin 3 mil altındaki ısıyı yukarı taşıyarak elektrik üreten türbinleri harekete geçirecek. Başarılı olursa, santral 3 megavatlık yani 5000 evi ısıtmaya yeterli olan güç elde edecek. Eden projesinin yönetimi Cornwall'da gömülü bekleyen geniş jeotermal enerji rezervlerinin İngiltere'nin elektriğinin %10'unu karşılayabileceğini düşünüyor. Tabii elektrik dağıtımında Eden projesinin ihtiyacı öncelikli olacak.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!