Alcazar Kraliyet Sarayı (El Kasr, Royal Alcazars of Seville)
12. yüzyılda ilk olarak Muvahhidler tarafından yapılmıştır. Daha sonra buraya Kraliyet Sarayı inşa edilmiştir. Alcázar Kraliyet Sarayı, şehrin ilk sarayıdır. Farklı binalardan oluştuğu için Alcázar Sarayları olarak da anılır, kraliyet ailelerinin konutu olarak kullanılmıştır.
İç mekan ve bahçelerde, müslüman, gotik, barok, rönesans stillerini bir arada görmek mümkündür. Su kemerleri, bahçe düzenlemeleri, hoş kokulu çiçekleri ile bin bir gece masallarındaymış hissi uyandırır.
Kraliçe Isabel'in, denizcileri kıtanın keşfi için uğurladığı salon da bu sarayda yer alır. (Casa de la Contratación). Bu salonu aslında Isabel, yeni kıtanın keşfi ile canlanacak olan ticaret ortamını düşünerek ticaret odası olarak tasarlamıştır (1503). Bu ticaret yönetim binası 1717 yılında kadar devam etmiş, daha sonra Cadiz kentine taşınmıştır.
Saraydan görüntüler
Sarayın en güzel bölümü, “Sefirler Salonu”dur. Buradaki at nalı kemerleri destekleyen zarif sütunlardan oluşturulan dekorasyon, Mağribî mimarinin mükemmel bir modelidir. “Sefirler Salonu”nun yandaki kapı ise “Oyuncak Bebekler Avlusu” diye anılan “Patio de las Munecas”dır. Bu adı almasının sebebi, duvarların dış yüzeyine kuklaya benzer iki oyuncak bebek başının çizilmiş olmasıdır. Diğer bir salon ise “Patio de las Doncellas” (Bakireler Salonu) kırk tanesi ikiz halde dizilmiş olmak üzere elli iki mermer sütunla çevrilmiştir. “Sala de Justicia”nın (Mahkeme Salonu) dış cephesi, göz alıcı renklerle parlatılmış, dış cephesine ışıl ışıl parlayan bir görünüm verilmiştir.








Yapımına 1181 yılında başlanan saray Endülüs Emevileri’nden kalmış, Arap mimarisinin eşsiz örneklerinden biridir. Güzel bahçeleri nedeni ile "Jardines de Alcazar" (Alcazar Bahçeleri) da denir. Kraliyet sarayıdır ve İspanya hanedan mensupları tarafından halen kullanılmaktadır. Elhamra Sarayı’nı yapan ustaların bu sarayın yapımına katkısı olmuştur. Bu nedenle saray, Arap Hıristiyan karışımı bir yapıdadır.

Sponsorlu Bağlantılar
12. yüzyılda ilk olarak Muvahhidler tarafından yapılmıştır. Daha sonra buraya Kraliyet Sarayı inşa edilmiştir. Alcázar Kraliyet Sarayı, şehrin ilk sarayıdır. Farklı binalardan oluştuğu için Alcázar Sarayları olarak da anılır, kraliyet ailelerinin konutu olarak kullanılmıştır.
İç mekan ve bahçelerde, müslüman, gotik, barok, rönesans stillerini bir arada görmek mümkündür. Su kemerleri, bahçe düzenlemeleri, hoş kokulu çiçekleri ile bin bir gece masallarındaymış hissi uyandırır.
Kraliçe Isabel'in, denizcileri kıtanın keşfi için uğurladığı salon da bu sarayda yer alır. (Casa de la Contratación). Bu salonu aslında Isabel, yeni kıtanın keşfi ile canlanacak olan ticaret ortamını düşünerek ticaret odası olarak tasarlamıştır (1503). Bu ticaret yönetim binası 1717 yılında kadar devam etmiş, daha sonra Cadiz kentine taşınmıştır.
Saraydan görüntüler
Sarayın en güzel bölümü, “Sefirler Salonu”dur. Buradaki at nalı kemerleri destekleyen zarif sütunlardan oluşturulan dekorasyon, Mağribî mimarinin mükemmel bir modelidir. “Sefirler Salonu”nun yandaki kapı ise “Oyuncak Bebekler Avlusu” diye anılan “Patio de las Munecas”dır. Bu adı almasının sebebi, duvarların dış yüzeyine kuklaya benzer iki oyuncak bebek başının çizilmiş olmasıdır. Diğer bir salon ise “Patio de las Doncellas” (Bakireler Salonu) kırk tanesi ikiz halde dizilmiş olmak üzere elli iki mermer sütunla çevrilmiştir. “Sala de Justicia”nın (Mahkeme Salonu) dış cephesi, göz alıcı renklerle parlatılmış, dış cephesine ışıl ışıl parlayan bir görünüm verilmiştir.








Derlemedir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!