Arama

Kral Arthur

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 21 Temmuz 2016 Gösterim: 42.609 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ocak 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kral Arthur

Sponsorlu Bağlantılar
Zaman: 400-600 yılları
Mekân: Britanya
Eğer tam olarak ne olduğunu görebilsek kendimizi, Odisseia ya da Eski Ahit kadar iyi bir temele dayanan, esin kaynağından ve insanlığın mirasından kopması imkânsız bir konuyla karşı karşıya bulurduk. Bunların hepsi gerçektir, gerçek olmalıdır ve ayrıca gerçek olması daha çok ve daha iyidir.
WINSTON CHURCHILL, 1956
Kral Arthur efsaneleri "gerçek" midir?
Ve bunlar tarihi gerçekleri yansıtmakta mıdır?
Çağdaş Arthur meraklılarının çoğu, Churchill'in bu saptırıcı özdeyişi karşısında pek rahat değillerdir. Bu insanlar elimizdeki tarihi ve arkeolojik kanıtlarla Arthur'un varlığını kanıtlamamız "gerektiğine" inanmaktadırlar. Ancak bu, sorunu daraltmak olur. Arthur esrarının "gerçeği" yalnızca tarih ve arkeolojide değil, aynı zamanda mitolojide, folklorda, edebi eleştiride ve diğer disiplinlerdedir. Camelot'yu araştırırken bir değil pek çok Arthur ile karşılaşmaya hazır olmalıdır.
Tarihi bir Arthur bir olasılık ise de, sağlam kanıt eksikliği vardır. Arthur'un eylemlerinin ilk yazılı kayıtları -Annales Cambriae (Galler Tarihi Olayları) ve ünlü Historia Brittonum (Britanyalılar'ın Tarihi)- 8. ve 9. yüzyıllarda Arthur'un ölümü için verilen tarihten (Annales Cambriae'de 537) 300 yıl sonra yazılmıştır.
Arthur'dan söz edilen Gal şiiri Y Gododdin daha eski olabilir (şiir sözlü olarak 600 yıllarında söylenmeye başlamıştır) ancak yazılı olarak 13. yüzyılda görülür. Arthur'un varlığı konusunda bir ilk kaynak yoktur. Altıncı yüzyıl başlarında yazan Britanyalı Gildas, Arthur'dan söz etmez, iki yüzyıl sonra Gildas ve diğer birincil kaynaklara dayanarak ünlü tarihini yazan Bede de, Arthur'dan söz etmemektedir. Çağından kalma belge olmayınca tarihçiler de Arthur'un varlığını güçlü bir biçimde savunamamışlardır.

  • Glastonbury Tor bir zamanlar bataklıkla çevriliydi ve Ortaçağ'da Avalon Adası olarak bilinirdi.
800px Glastonbury tor 28the final climb29 arp
  • Cornwall'da "Tintagel Adası" olarak bilinen kayalık burnun görünüşü.
Arthur ve Arkeoloji
Glaston manastırında keşişler 1191'de eski mezarlıklarını kazınca ilginç bir mezarla karşılaştılar, îçi oyuk bir kütük tabutta iriyarı bir erkekle sarı saçları hâlâ duran bir kadının kemikleri vardı. Mezarın yanındaki devrilmiş bir kurşun haçın üzerinde Latince bir yazı okunuyordu: Hic iacet sepultus incli-tus ıex Arturius in insula Avalonia (Burada Avalon Adası'nda ünlü Kral Arthur yatıyor).
Bu kazı konusu tartışmalı olmasaydı, Arthur ve Avalon konularının fazla bir esrarı olmayacaktı. Ancak Glastonbury keşişleri ne aradıklarını biliyorlardı -bir ozan, hamileri Kral II. Henry'yi sözde "uyarmıştı"- ve Arthur'un kemiklerinin bulunması, manastırı yeniden inşa edecek geliri sağlayacak hacıların akmasını sağlayacaktı.
Arthur'u Avrupa'da meşhur eden kitap -Monmouth'lu Geoffrey'in History of the Kings of Britain'i (1136'da yazılmıştı)- o sırada çağdaş bilimadamları tarafından eleştirilmekteydi. Ayrıca günümüz bilimadamları da haçtaki (ki kemiklerle birlikte o da kayıptır) harflerin Arthur'un sözde yaşadığı çağdan çok sonrasına ait olduğunu ve keşişlerin sahtekârlık yaptığına kanaat getirmişlerdir.
Sahtekâr olsun ya da olmasınlar, Glastonbury keşişleri Arthur'un var olup olmadığı konusunda maddi delil arayan ilk kişilerdi. Camelot araştırması ilk eski çağ araştırmacılarını büyülemiş, bunlar Güney Cadbury gibi yerlerle Arthur'u ilişkilendirmişlerdi. Ancak 20. yüzyılda modern arkeolojinin gelişmesiyle "Arthur Çağı" hakkında (5 ve 7. yüzyıllar) yeni ve ikna edici kanıtlar ortaya çıkmaya başladı.
İlk keşif Cornwall'da Tintagel'de, Geoffrey'in History'sinde Arthur'un doğum yeri olarak gösterilen bölgede yapıldı. Ralegh Radford'un kazıları daha sonraki Norman şatosunun altında taştan yapılma birkaç küçük bina ile binlerce çömlek parçasını ortaya çıkardı. Yapılarda dikkati çekecek bir şey yoksa da, çanak çömlek parçaları 5. yüzyıldan 7. yüzyıla kadar Doğu Akdeniz'den ve Kuzey Afrika'dan getirtilen zarif sofra takımlarıyla amforalara (şarap ve yağ kapları olmalıydı) aitti.
Radford, Tintagel'i, Britanya'nın Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olması sona erdikten yüzyıl sonra, keşişleri Akdeniz dünyasıyla ticaret yapan bir Kelt manastırı olarak yorumladı. Daha yakın zamanlarda bilimadamları Tintagel'i vergi alan ve çevresindekilere armağanlar dağıtan güçlü bir reisin üssü olarak görmektedirler. Bu reis Arthur muydu?
Tintagel'de yapılan son kazılarda daha pek çok küçük bina çıkmış ve bir kanalizasyon hendeğini örten arduvaz levha üzerindeki Latince ARTOGNOV kelimesine rastlanılmıştır. Bunun Galli karşılığı Arthnou demektir. Bu, Arthur'un varlığına işaret etmezse de, altıncı yüzyılda Tintagel'de Latince okuryazarlığının ve düzenli bir mühendisliğin varolduğunun kanıtıdır.
Dikkatleri çeken diğer bir kazı da Leslie Alcock'un 1960lı yılların sonunda Güney Cadbury'deki çalışmasıdır. Yüzyıllardır "Camelot" olarak bilinen bir yerde Alcock, bir tepeye inşa edilmiş Demir Devri'nden kalma bir kale kazısında burasının Neolitik Dönem'den Geç Sakson dönemine kadar iskân edilmiş olduğunu saptamıştır.
"Arthur" döneminde (5. ve 6. yüzyıllar) kale tahkim edilmiş, çevredeki düzlükte yeni binalar ve bu arada büyük bir "şölen" salonu yapılmıştır. Burada Tintagel'de bulunanların eşi çanak çömlek parçalarının bulunması Güney Cadbury'nin de 5. ve 6. yüzyıllarda lüks mallar ticaretinde faal olduğunu göstermiştir. Ayrıca, yeni surları inşa etmek ve korumak için gerekecek insangücü önemli bir yerel kralın varlığına da işaret etmektedir.

  • Winchester Yuvarlak Masası: 13. ya da 14. yüzyılda yapılmış olan bu büyük meşe ağacından masa, VIII. Henry'nin hükümdarlığı zamanında yapılmıştır (Arthur burada, bir Tudor Kralı'na benzemektedir).
548px Winchester   Table ronde du roi Arthur

Kutsal Kâse
Myrddin (Merlin) ve Tristan ile Isolde efsaneleri gibi Kutsal Kâse de Arthur efsanelerine daha sonraları eklenen bağımsız bir efsane olabilir. Kâse, 1190 yıllarında Chretien de Troyes tarafından yazılan Fransız şiiri Perceval'de. ilk ortaya çıktığında sakat Balıkçı Kral'ın şatosunda, içinde ayin ekmekleri sunulan süslü bir tabaktır (Eski Fransızca'da graal). Şiir yarım kaldığı için daha sonraki yazarlara kâseyi çok çeşitli biçimlerde sunma özgürlüğü tanınmıştır. Bunlardan bazıları Hıristiyanlık öncesi, Kelt'lerin tılsımlı kazanlar masallarını yansıtır.
Ancak bu masalların en popüleri, kâseyi Son Yemek'in kupasıyla, san graal ya da "kutsal kâse"yle ilişkilendirendir. Ortaçağ söylencelerine göre bu kutsal emanet, Arimethalı Yusuf'un eline geçmiş, onun ailesi de bunu Glastonbury'de adanın ilk Hıristiyan cemaatinin kurulması sırasında Britanya'ya getirmiştir.
Hiç kuşkusuz Glastonbury keşişleri bu efsanenin oluşmasında üzerlerine düşen rolü oynamışlardır. Yine de arkeologlar Glastonbury'de bu ilk Hıristiyan cemaati söylencesinin doğru olup olmadığını merak etmişlerdir. Ralegh Radford 1950'li yılların sonunda manastırın bazı bölümlerinde kazılar yapmıştır. Sakson binalarının altında çok eski zamanlardan kalma bazı yapılar bulmuş ve bunları kurucuların kilisesi olarak tanımlamıştır.
Ayrıca, eski mezarlıklarda Glastonbury keşişlerinin gerçekten dedikleri yerlerde kazılar yapıp eski zamanlardan kalma mezarlar bulduklarını saptamıştır. On yıl sonra Philip Rahtz, yakınlardaki Glastonbury Tor'da yaptığı kazılarda ahşap bina kalıntıları, maden işçiliği molozları ve bu iskânı Arthur dönemine kadar geri götürmesini sağlayan çömlek parçaları bulmuştur.

  • (Solda) Tintagel'de 1998'de yapılan kazılarda Artognov adının yazılı olduğu taş levha.
  • (Sağda) 8. yüzyıl yapımı olan süslü Ardagh Kupası pek çok çağdaş yazarın Kutsal Kâse imajıdır.
Bir Zamanların ve Geleceğin Kralı
Bu arkeolojik faaliyetlere rağmen tarihi bir Arthur'la özdeşleştirilecek herhangi bir şey bulunmuş değildir. Bu arada, İngiltere ve Amerika'da bir Arthur kitapları sanayii başını alıp yürümüştür. Bu detektif hikâyelerini andıran eserlerde çeşitli Arthur adayları vardır: 2. yüzyıl Romalı generali Lucius Artorius Castus, Bröton savaşbeyi Riothamus, Gwynedd adında pek bilinmeyen bir Galler kralı ve İskoç kralı Âedân mac Gabrâin'in oğlu Artuir.
Bu arada yerel turizm şirketleri, Arthur'un Cornwallı mı, Galli mi, yoksa İskoç mu ilan edileceğini merakla beklemektedirler!
Arthur'un bir parçasını elde etme çabası yeni bir şey değildir. Ünlü İngiliz kralı Aslan Yürekli Richard, bizzat katıldığı Haçlı Seferi sırasında bir yoldaşına, Excalibur olduğu söylenen bir kılıç vermiştir, VIII. Henry, imparator V. Şarl'a Winchester Sarayı'nda asılı olan "gerçek" Yuvarlak Masa" tablosunu (ancak tabloda Henry'nin kendisinin tıpatıp benzeri vardır) göstermiştir.
Hem İngiliz hem de Galli prensler, kendi siyasal hedeflerini desteklemek için Merlin'in Arthur hakkındaki kehanetlerini kullanmışlardır ve Spenser ve Alfred Tennyson gibi çok sonraki şairler hüküm sürmekte olan kralların zaferlerini büyütmek için Arthur hakkında yeni hikâyeler yazmışlardır. Ortaçağ efsanelerinin çoğunda Arthur'un sonu bir gizlilik perdesiyle örtülü olduğu için, kendisi, her kuşakta yeniden ortaya atılıp tartışılacak, kusursuz bir "geçmişin ve geleceğin" kralıdır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Jumong; 21 Temmuz 2016 23:33
king nothing - avatarı
king nothing
Ziyaretçi
27 Ağustos 2008       Mesaj #2
king nothing - avatarı
Ziyaretçi
King Arthur Butler L
KingArthur 3King20Arthur

Sponsorlu Bağlantılar
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
16 Mayıs 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Kral Arthur

Efsanevî İngiliz kralı. Orta Çağ'ın başlarında ortaya çıkan ve Orta Çağ romansının temel konularından biri hâline gelen Kral Arthur öyküsü, doğumunda Merlin adlı bir büyücünün parmağı olan ve 6. yüzyılda yaşadığına inanılan Galyalı bir kabile başkanını konu alır.

Arthur, giderek Keltleri, İngiltere'yi istilâ eden Saksonlara karşı koruyan ve dünyayı fethedecek güce sahip olan bir kahraman hâline geldi. Daha sonraki edebî yapıtlarda ise, Arthur asil ve cömert bir kral biçiminde yansıtıldı. Buna karşın, ya kuzeni Mordred'in ihaneti ya da karısı Guinevere'nin şövalye Lancelot ile yaşadığı toplumdışı aşk yüzünden, Arthur'un krallığı ve sarayı lânetlendi. Efsaneye göre, ülkesi ona gerek duyduğu zaman Kral Arthur geri dönecektir. Bu efsanevî krala ilk kez Gildas ve Nennius'un tarih kayıtlarında rastlanmıştır. Geoffrey of Monmouth'un "History of the Kings of Britain" (İngiltere Krallarının Tarihi) adlı yapıtında Arthur, tarihsel bir kişilikmiş gibi değerlendirilmiş ve soyuna, yaptığı işlere dair yeni bilgiler verilmiştir. Böylelikle, İngiliz olduğu sanılan bu kralın çevresinde, Keltlerin folklorunu ve mitolojik kültürlerini yansıtan bir edebiyat gelişmiştir.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
21 Temmuz 2016       Mesaj #4
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye

ARTHUR ya da ARTUS

, yarı esfane- vi britanyalı önder (V. yy. sonlan - VI. yy. başları), Büyük Britanya Keltleri nın ang- losakson istilasına karşı direnişine önayak oldu ve bu direnişi zafere ulaştırdı.

—Ed. Büyük Britanya’nın kelt gelenekleriyle Fransa'nın saray geleneklerinin kavşak noktasında bulunan bu kahraman, breton halk şairlerinin (Nennius’un Histo- ria Britonum'u, 826) ve anglonorman propagandasının (Geoffroi de Monmouth’un Historia regum Britanniae'si, 1136) bir ürünü sayılabilir. Bununla birlikte, Fransa’ da edebiyat alanında oldukça önemli bir rol oynadı. Çünkü Arthur, duygu ve düşünce bakımından en yüklü anlatılarda ("kelt konuları", "breton destanları") bir dayanak noktasıydı. Serüvenlerin ve anlatıların kökeninde hep Arthur vardır: onun uğruna harekete geçilir, onun için anlatılır, onun için yazılır. Eylem, karşılığını onun ideal sarayında bulur. Olağanüstü serüvenler dönemi de onunla birlikte sona ermiş sayılır. Chrötien de Troyes’dan Beroul’den ve Marie de France’tan Mort Arthur'a değin koskoca bir ortak düş, onun tehdit altındaki krallığı, onun eşi ve zaafları, Yuvarlak masanın etrafında toplanan ve Graali arayan yakın dostlarının çevresinde kurulur.

Kral Arthur, XIX. yüzyıldan başlayarak, Creuzö de Lesser'in /es Chevatiers de la Table Ronde'u (1813) ve E. G. Bulvver -Lytton’un King Arthur (1848) adlı şiiriyle bir ölçüde yeniden güncellik kazandı. Ardından Tennyson ile (The Idylls of the King, 1859) kusursuz fcyr Victoria dönemi centilmeni, Cocteau ile (les Chevaliers de la Table Ronde, 1937) uyuşturuculardan kurtulmuş biri, Julien Gracque ile de (/e Roi pĞcheur, 1949) çelimsiz bir ihtiyar olup çıktı.

—Güz. sant. Ortaçağ ikonografyası, kral Arthur’u çoğunlukla Yahuda Makabi, Charlemagne ve Godefroi de Bouillon ile birlikte canlandırır. Bunlar İsa'nın dört askeridir (İsviçre'nin almanca konuşulan bölgesinde XV. yy.'dan kalma duvar halısı [Basel müzesi’nde]). Arthur efsanelerine ilişkin ortaçağ elyazmalarındaki minyatürlerin yanı sıra kral Arthur’a, Mode- na katedrali kabartmalarında (XII. yy.), MaYimilian'ın Innsbruck'taki lahtinde(Pe- ter Vischer’in yapıtı) ve özellikle Rapha- ello öncesi ressamlardan Burne-Jones’un yapıtlarında rastlanır.

Kaynak: MsXLabs.org & Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
🌘 🚀

Benzer Konular

14 Kasım 2016 / Misafir Tarih
27 Mayıs 2011 / careless_WhispeR Siyaset ww
23 Temmuz 2016 / Jumong Siyaset ww
29 Eylül 2015 / Safi Bilim ww