
Ziyaretçi
Deniz canavarları hakında bir çok mit bulabilirsiniz. Deniz canavarları nedense hep dev boyutlarda olmuşlardır. Çünkü insanlar her zaman büyük şeylerden korkmuştur.
Aşağıda bu canavarların en ünlülerini bulacaksınız. Hatta zaman içinde bilimin bile onay verdiği bazıları var. Hepsi de efsanevi varlıkları kanıtlamışlardır.İlk olarak bunların en ünlüsü Loch Ness canavarı ile bu hikayeye başlamak en iyi yolu.
1. Loch Ness Canavarı
Canavardan ilk söz eden kişi İrlandalı Aziz Columbadır. Aziz Columba sandalla karşı sahile geçerken canavar suların içinden yükseldiğini, ağzı açık ve kükrediğini söyledi. Böylece 1400 yıllık bir efsane başlamış oldu, yüzyıllar boyunca öğretmenler, denizciler, rahipler, bir Nobelli bilim adamı, muhasebeciler ve daha sayısız inandırıcı tanık...Tümü Loch Ness Gölü´nün canavarını gördüler ve anlattılar. Yüzyılımızda zoologlar ve doğa bilimciler onu görmek için çok çaba gösterdiler ama Loch Ness Canavarı´nı daha onu aramayanlar gördü. Örneğin, bir ormancı olan Lachlan Stuart 1951 yılında bir sabah erken saatlerde ineğinden süt sağarken, gözü göle ilişti. Suyun üzerinde üç büyük kambur vardı, hareket ediyordu ve sahile doğru geliyordu. Stuart eve koşarak, fotoğraf makinesini ve bir yakınını yanına alarak geri döndü ve canavar yok olmadan önce tek bir kare resim çekebildi. Bu fotoğraf daha sonra diğer fotoğrafların yanında yerini alacaktı. 1960´da fotoğrafçı Tim Dinsdale ilk hareketli filmi çekti, kendisi bir havacılık mühendisiydi, göl kıyısındaki küçük bir teknede yaşıyordu.
Sponsorlu Bağlantılar
1. Loch Ness Canavarı
Canavardan ilk söz eden kişi İrlandalı Aziz Columbadır. Aziz Columba sandalla karşı sahile geçerken canavar suların içinden yükseldiğini, ağzı açık ve kükrediğini söyledi. Böylece 1400 yıllık bir efsane başlamış oldu, yüzyıllar boyunca öğretmenler, denizciler, rahipler, bir Nobelli bilim adamı, muhasebeciler ve daha sayısız inandırıcı tanık...Tümü Loch Ness Gölü´nün canavarını gördüler ve anlattılar. Yüzyılımızda zoologlar ve doğa bilimciler onu görmek için çok çaba gösterdiler ama Loch Ness Canavarı´nı daha onu aramayanlar gördü. Örneğin, bir ormancı olan Lachlan Stuart 1951 yılında bir sabah erken saatlerde ineğinden süt sağarken, gözü göle ilişti. Suyun üzerinde üç büyük kambur vardı, hareket ediyordu ve sahile doğru geliyordu. Stuart eve koşarak, fotoğraf makinesini ve bir yakınını yanına alarak geri döndü ve canavar yok olmadan önce tek bir kare resim çekebildi. Bu fotoğraf daha sonra diğer fotoğrafların yanında yerini alacaktı. 1960´da fotoğrafçı Tim Dinsdale ilk hareketli filmi çekti, kendisi bir havacılık mühendisiydi, göl kıyısındaki küçük bir teknede yaşıyordu.

Bir garip fotoğrafçı
1961 yılında BBC Radyosu Loch Ness Gölü’nde, dev bir deniz yılanının görüldüğü haberini verince büyük olay başladı.1970 yılına kadar birçok kez Nessie´yi görenler oldu ve hala tartışılan fotoğraflar, filmler çekildi. Ama henüz uzmanlar ortaya çıkmamıştı. Derken 1971´de bir bomba patladı; Lenny adlı bir fotoğrafçının Loch Ness’de çektiği birkaç makara film Daily News Gazetesi’ne verilmişti. Filmler banyo edildikten sonra bir tarafta unutuldu; ta ki bir zaman sonra Doc Shiels adlı bir editörün eline geçinceye kadar. Shiels, filme baktığında Nessie´nin çok belirgin fotoğraflarının çekilmiş olduğunu gördü. Bir tanesini banyo etti ve ortaya dünyaca ünlü fotoğraf çıktı. İşte gizem ve modern mit bu noktada başladı; Önce çektiği fotoğrafları bir köşeye atan fotoğrafçı Lenny arandı ama bulunamadı. Üstelik adamı kimse tanımıyordu. Tek bilinen şey kırk yılda bir gazeteye çektiği fotoğrafları getirip bıraktığı ve bir zaman sonra yine gelip parasını istediğiydi. Hiçkimse nerede oturduğunu bilmiyordu; Lenny bir daha hiç gelmedi ve asla bulunamadı, neyi gördüğü ise kendisine sorulamadı. Ardından fotoğraflar gazete arşivinden yokoldu, ortalık birbirine girdi ama sonuç yoktu, negatifler ve basılı resimlerin bulunduğu zarf sanki uçmuştu. Aynen çok belirgin olduğu söylenen bazı UFO veya uzaylı filmlerinin kaybolmaları olaylarında olduğu gibi...Geriye sadece resimleri ilk bulan Shiels´in elindeki fotoğraf kalmıştı. Ne olmuştu? Gizem hala çözülmüş değil, ama Nessie artık iyice efsane olmuştu. 1961 yılında Loch Ness Fenomenini Araştırma Bürosu kuruldu. İki doğabilimci, bir parlamento üyesi biraraya gelerek büroyu organize ettiler. O güne kadar elde edilen herşeyi tüm dokümantasyonu toplayıp, biraraya getirdiler. Bu olay ciddi bir araştırma döneminin başlangıcıydı.

Bilim Nessie´yi kabul ediyor.
Bu arada İngiltere Hükümeti, Vahşi Hayvanları Koruma Yasası´nı uygulayarak Nessie´yi koruma aldığını ilan etti. Yine 1975 yılında, Amerika´da Boston´da bulunan Bilimler Akademisi’nden gelen uzmanlar foto-sonar tekniği ile çektikleri su altı fotoğraflarını bilgisayar aracılığı ile resimlediler ve bir bomba daha patladı; teknoloji bir yaratığı yakalamıştı. Nessie vardı ve yaşıyordu... Aynı yıl ünlü "National Geographic Society" bir araştırma düzenledi. Sonarla tüm göl tarandı ama birşey bulunamadı fakat gölde balık sayısının çok az olduğu görüldü. Uzmanlara göre gizemli Nessie dinozorlar çağından kalma bir Plesiosaur´du ama nasıl ve nerede yaşıyordu? Fakat, daha öteye gidilemedi. Sir Peter Scott´a göre Nessie balıkla besleniyordu ve 70 milyon yıllık bir canlıydı.

Nessie yakalanıyordu ama para yetmedi...

2. Leviathan
Ejderhalar dünyadaki en büyüleyici yaratıklardan biridir. Ejderhalar kanatlarıyla ve ateş-nefesleriyle ürkütücü ve heybetlidirler. Mugglelar onları sadece mitolojik canavar olarak hatırlarlar, ki bu da Sihir Bakanlığının birçok ülkedeki bu kocaman canavarları saklamak için harcadığı çabanın göstergesidir. Onlarla çalışan büyücülere Ejderha Bakıcıları denir.

En karakteristik tanımlama Albert Koth (1841) tarafından yapılmıştır ve Koth tanımlamasında Hichory, Missury (ABD) de bulduğu Mammonteus'un iskeletini Leviathan olarak belirtmiştir. Musevilerde Leviathan "deniz-canavarı" anlamına gelmektedir, Ejderhalar dünyanın birçok yerinde (özellikle de Avrupa ve Çin'de) ortaya çıkmıştır, Avrupa'da bu yaratıklar özellikle 16, ve 17, yüzyıl Almanya, Avusturya, Macaristan ve İsviçre'de çok popülerdiler, Onların'uçabildiklerine ve Alplerin tepelerine çıkabildiklerine inanırlardı. Bu tür ejderhaların memelilerin fosilleri şeklinde olduklarına dair yeterince kanıt vardı; özellikle IJrsus spetaeus'un fosilleri bu bölgede çok yaygındı.

Rodos'ta halen devam eden ve nesilden nesile geçirilen "Rodos ejderhası" hakkında bir efsane vardır. Bu ejderha insanları ve hayvanları yemektedir ve o bölgenin korkulan bir canavarıdır. Canavarın vücudu timsaha benzemektedir, kanatları, uzun bir boynu, çengel gibi tırnaklan, alev saçan bir ağzı ve dikenli bir yerleri vardır.

Hikayenin ortaya çıkışında Rodos'ta önemli bir yer tutan şövalyeler yer almaktadır. Eski bir kronolojiye göre 1354 yılında Elio von Viiianovo Büyük Yargıç olduğunda bu büyük canavar şövalye Deodetus on Gozon tarafından öldürülmüştür.
3. Deniz Kızları
Deniz kızları, belinden yukarısı dişi bir insan görünümünde olan, ama aynı zamanda bir balık kuyruğuna sahip olan efsaneleşmiş düşsel inanışlardır.

Dünya üzerinde birçok kültürde deniz kızları farklı, ama birbirine çok yakın şekillerde betimlenmiştir. Sirenler gibi bazı deniz kızları denizcilere şarkılar söyleyip onları büyülerler, işlerinden alıkoyarlar ve güverteden denize yuvarlanmalarına ya da daha kötüsü geminin batmasına neden olurlar.
Diğer hikâyelerde ise deniz kızları boğulma tehlikesi geçiren erkekleri kurtaran iyi kalpli deniz canlıları olarak betimlenmişlerdir. Aynı zamanda bu erkekleri su altındaki krallıklarında yaşamaya da davet ederler. Hans Christian Andersen'in Küçük Deniz Kızı'ında ise deniz kızlarından bazılarının erkekleri denizin altına doğru çekerken insanların su altında nefes alamadıklarını unuttukları ya da bilmedikleri söylenir.
Yunan Mitolojisi'ndeki Sirenler ise daha sonraları deniz kızlarıyla bir tutulmuş, hatta bazı dillerde iki yaratık için de aynı sözcük kullanılmıştır. Deniz kızlarına benzeyen diğer mitolojik ve efsanevî deniz yaratıkları ise su perileri (Nemfler gibi) ve başka formlara (Başka hayvanlara ya da diğer efsanevî hayvanlara) bürünebilen hayvanlardır.
4. Kraken
Kraken, İskandinav kökenli efsanevi deniz canavarıdır. Anlatılan efsanelere göre bir ada kadar büyük, bir gemiyi direk tepesine kadar uzanan kollarıyla devirebilen efsanevi deniz yaratığı. İlk gerçek örneği 1888'de Yeni Zelanda sahillerinde ölüsünün karaya vurmasıyla görülmüştür.Derinlerde yaşayan bu canlı çok nadir görülür.
Kraken, İskandinav kökenli efsanevi deniz canavarıdır. Anlatılan efsanelere göre bir ada kadar büyük, bir gemiyi direk tepesine kadar uzanan kollarıyla devirebilen efsanevi deniz yaratığı. İlk gerçek örneği 1888'de Yeni Zelanda sahillerinde ölüsünün karaya vurmasıyla görülmüştür.Derinlerde yaşayan bu canlı çok nadir görülür.

Krake Almanca ahtapot anlamına gelir. Bugün denizin derinliklerinde dev kalamarlar yaşıyor. Birçok küçük tekneye sadıranları rapor edilmiş durumda.

Bazı açıklamalar göre, Kraken bir deniz yaratığı "yüzen ada boyutunda olduğu" ve gemilere saldırmadığını,büyük girdaplar yaratarak onları içine çektiği söylenir.

Gerçekten bir zamanlar büyük bir gemiyi bile aşağıya çekebilecek dev bir kalamar varmıydı merak ediyorum.Herhalde böyle bir yaratıkla karşılaşmak korkutucu olurdu ama insan genede görmek istiyor.
5. Hydra
Tanrıça Hera, Zeus’un ölümlü Alcmene ile olan ilişkisinden olan oğlu Herkül’ü öldürmek ister. Pek çok girişimde bulunur fakat başarılı olamaz. Çünkü Herkül çok güçlüdür. Bunun üzerine Hera, Herkül’le savaşması için korkunç Hidra’yı yetiştirir.
Hidra vücudu köpek, başı ise 9 yılandan oluşan bir yaratıktır. Kesildiğinde tekrar uzayan başları ve ölümcül bir nefesi vardır. Sulak ve yarı bataklık bir bölgede yaşar. Levralılar’ı tehdit eder, korkutur. Ekinlere zarar verir, gemileri batırır.
Herkül ise kendisinden 12 kahramanlık yapmasını isteyen Tiryns kralı Eurysthesus için yola çıkar. Herkül’ün 2. görevi Hidra’yı öldürmektir.
Herkül ise kendisinden 12 kahramanlık yapmasını isteyen Tiryns kralı Eurysthesus için yola çıkar. Herkül’ün 2. görevi Hidra’yı öldürmektir.

Herkül Hidra’nın yaşadığı yarı bataklık alana gider. Kılıcıyla Hidra’nın her bir başını kestiğinde yerine iki tane birden çıkmaktadır. Dövüş sırasında Hera, Hidra’ya yardım etmek ve Herkül’ün ilgisini dağıtmak için bataklıktan kocaman bir yengeç yollar. Yengeç Herkül’ün ayağını kıskaçları arasına alır fakat Herkül diğer ayağıyla yengecin kabuğunu ezerek öldürür. Sonra da Hidra’nın başını büyük bir kayanın altında ezerek öldürür.

Hydra'nın Herkül tarafından öldürülmesi aslında birçok kültürde olan kahramanlar yada tanrılar tarafından canavarlarla yapılan savaşların tipik örneğidir.

(Alıntı)
Sizin en favori deniz canavarınız hangisi?
- Benimkisi deniz kızları... Son düzenleyen ThinkerBeLL; 17 Eylül 2011 04:33