Arama

Gelinliğin Tarihi ve Gelinlik

Güncelleme: 26 Mart 2016 Gösterim: 6.000 Cevap: 3
Sinem12 - avatarı
Sinem12
Ziyaretçi
31 Ekim 2012       Mesaj #1
Sinem12 - avatarı
Ziyaretçi
Tarihte Beyaz Gelinlik
MsXLabs.Org
Sponsorlu Bağlantılar




Gelinlik için beyaz renk ilk olarak ne zaman kullanılmış, ne zaman beyaz, gelinlik ile özdeşleşmiş?

Eski Mısırda gelinler üzerlerine kat kat pileli beyaz keten kumaş alırlarmış. Yunanistan da beyaz kutlamayı temsil ettiği için gelinler mutluluklarını belirtmek amacıyla düğünlerinde beyaz kumaştan yapılmış kıyafetler giyerlermiş. Roma'da evlilik ve doğum tanrısına ithafen gelinler beyaz kaftana bürünürlermiş.


Düğünde beyaz giydiği kayıtlara geçmiş ilk gelin, 1499 yılında XII Lois ile evlenen İngiltereli Anne.


16. ve 17. yüzyıllarda gelinler daha çok en iyi kıyafetlerini kullanmışlar evlilik törenlerinde.


Yeşil haricinde hemen her renk olan bu kıyafetleri günlük yaşamlarında da kullanmaya devam ediyorlarmış. Sadece soyluların düğünleri için özel kıyafet yaptırma lüksü varmış.


19. yüzyıla kadar soylu ailelerden gelen gelinler gümüş ve kırmızı renklerin hakim olduğu lüks kumaşlar- dan yapılmış gelinlikler giyerken diğerleri yine göz alıcı ama sade ve çeşitli renklerde ve dokularda kumaş kullanmışlar kıyafetlerinde.


Günümüz gelinlik modelleri ise temelini 1854 yılında Kraliçe Victoria'nın Prens Albert ile evlenirken giydiği, tamamen beyaz satenden oluşmuş, 5.5 metre kuyruğu olan gelinliğinden alıyorlar.


Türkiye’ye ilk gelinlik II. Abdulhamid zamanında Avrupa’da bir düğünde ilk kez bir gelinin üzerinde bembeyaz giysiyi gören prensesin de bu kıyafetin aynısını kendi düğününde giymek istemesi ile oldu. Beyaz kumaştan gelinliği ilk kez 1898'de Kemalettin Paşa ile evlenen II. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan giydi. (Türk toplumunda düğün kıyafetinde geleneksel olarak kırmızı kullanılırdı. Medeniyetin beşiği Anadolu’da çok renkli ve nakışlarla işlemeli geleneklere bağlı gelinlikler hâlâ var.) Daha sonra bu evlenme türü İstanbul'da yaşayan yabancı uyruklu vatandaşların uygulamasıyla birlikte kentlerde yaşayan Türklere kadar ulaştı.. Böylelikle gelinlik yaşantımıza kadar girdi.


O
smanlı'da Gelinlik Geleneği
Türk giyim ve kuşamın uzun geçmişi, yayıldığı geniş coğrafi alan, kültür etkileşimi ve inanç sistemlerinin etkisi ile oluştu. Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyıl başlarından itibaren üçetek ve dörtetek denilen elbiseler giyinilmeye başlanmıştır. Bu entarilerin yanında torba şalvar ile sim işli cepkenler ve bellere bağlanan, iki ucu işlemeli kuşaklar zarif ve rahat bir kıyafet oluşturmuştur. İçlerine kol ağızları ve yaka kenarları oyalı bürümcük veya ipekli kumaşlardan gömlekler giyinilmekteydi. Kadife veya atlas üzerine dival işi tekniğinde sırma ve sim işlemeli bindallı elbiseler kına gecesi gibi özel günlerin vazgeçilmez giysileridir. Avrupa ile gittikçe artan ilişkilere bağlı olarak 18. yüzyılda İstanbullu kadınların Avrupa'dan ithal edilen kumaşları yer yer geleneksel giysilerin yapımında kullandıkları ve 19. yüzyılda üçetek ve şalvar gibi geleneksel kesimi bırakarak, özellikle Paris modasının etkili olduğu kıyafetler giyindikleri görülmektedir. Vücuda oturan korsajlı kesimler, kabarık uzun kollu bluzlar, uzun fırfırlı etekler geleneksel entarilerin yerini almıştır. Eldiven, ipekli çorap, yelpaze, şemsiye gibi aksesuarlar bu giysileri tamamlamaktadır. Bu değişim içerisinde tüm dönemlerde kadının en önemli tören giysisi hiç kuşkusuz gelinlik oldu.


Gelinlik için seçilen model, renk, kumaş değişse de amaç hep aynı kaldı. Osmanlı geleneği gereği, simli, pullu, işli giyinmeleri ayıp sayıldığından genç kızlar genellikle sade elbiseler giyerdi. Kadınların süslü giyinebilmelerinin yolu evlilikle başladığından, ilk gösterişli elbise olan gelinlik her zaman önemli bir giysi oldu ve gelinin diğer kadınlardan farklılığını belirtmesi açısından da önemsendi. Gelini diğer kadınlardan farklı kılan, gelinliğin yanı sıra gelinliği tamamlayıcı gelin başı, duvağı ve aksesuarlarıydı.


Dönem modasını yansıtan çok pahalı kumaşlardan yapılan gelinlikler gösterişli ve süslüydü. Saray hanedanlık rengi olarak kırmızı rengi benimserken halk kırmızının yanı sıra mor mavi pembe gibi canlı renkleri tercih ediyordu. Gelinin yüzünü örten duvak kırmızı idi. 1870’lerden sonra Batı etkisiyle daha açık renkte gelinlikler giyilmeye başlandı. Beyaz kumaştan gelinliği ilk kez 1898'de Kemalettin Paşa ile evlenen II. Abdülhamit'in kızı Naime Sultan giydi. Sarayda başlayan ve zamanla yaygınlaşan beyaz gelinlik 20. yüzyılda vazgeçilmez oldu.


Osmanlı devrine ait kadın giyimi ve gelinliği yaşanılan hayat tarzına paralel saray şehir ve kırsal kesim gibi grupların kendilerine özgü kuralları gelenek ve göreneklerine göre kullanılan değişik boya dokuma işleme ve modellerle zenginleşti. Osmanlılarda düğünün kaç gün süreceği evlenenlerin sosyal statülerine göre değişim göstermekteydi. Düğünün her gününde farklı bir kıyafet giyilirdi. Kına gecesinde ve gerdek günü için farklı kıyafetler gerdek ertesinde ise 'paçalık' tabir edilen bir kıyafet giyilirdi.


Kadınların başlıca giyim eşyaları; şalvar hırka gömlek entari ve kaftanlardı. Şalvarla giyilen entariler Türk kadın giyiminin en eski örneklerini teşkil eder. Peşli entari belden aşağı doğru etek kısımları genişletilerek biçimlenir. 18. yüzyıl başlarından itibaren bu entarilerin yaka açıklığı kol kesimi etek boyu elbisenin bedene oturması gibi model değişiklikleri 19. yüzyıl ortalarına kadar etkili oldu.


19. yüzyılın başlarında üç etek ve dört etek denilen modeller gözde oldu. Üç etekler; yanları yırtmaçlı önü açık belden birkaç adet düğmeli boyu yere kadar olan entarilerdir. Üç etek 1875'lere kadar etkiliydi ve kırsal kesimlerde 20. yüzyıla kadar kullanıldı. 1867'de Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahati dönüşünden sonra üç etek ve şalvarlara gençlerin rağbeti azaldı iki etek entari modası görülmeye ve Batı modasının etkisi hissedilmeye başlandı.


Gelinlik için Öneriler

Düğününüzden en az 3 ay önce geliniğinize karar vermiş olmalısınız. Hatta düğününüz yaz aylarına denk geliyorsa, modaevlerinin ve gelinlik firmalarının bu aylarda yoğun olduklarını dikkate almak ve siparişinizi dört ay önceden vermek yerinde olur. Zevkine güvendiğiniz kişi veya kişilerle, en az 5-6 firmaya gidin ve görüşün. Yalnız ikiden fazla kişiyle bir gelinlik firması veya modaevine gitmeniz pek yerinde olmaz. Öncelikle ne kadar fazla kişi olursa ortaya o kadar da fazla fikir çıkacaktır. Bu da sizin aklınızın çok fazla karışması anlamına gelir. Fazla kişiyle bir firmaya gidildiğinde, size yardımcı olan firma yetkilileri de zaman zaman zor anlar yaşamaktadırlar. Hatta, müşteri kaybetmek pahasına olsa bile, size verecekleri kısa yanıtlarla adeta sizle çalışmak istemediklerini belirtebilmektedirler (özellikle işlerin yoğun olduğu yaz aylarında).


İster sipariş olsun, ister hazır olsun firmayla ilginizi düğün gününe kadar kesmemek akılcı olmaktadır. Düğün koşuşturmasından vücudunuzda birkaç kiloya varan değişiklikler söz konusu olabilir. Bu durumda gelinliğinizde bazı küçük düzeltmeler gerekebilir. Ayrıca, düğün gününüzde gelinliğinizi giydirmek için firmadan bir görevlinin size yardım için gelip gelemeyeceğini de öğrenin. Sizi bir arkadaşınız, anneniz veya akrabanız giydirecekse, bu kişinin gelinliğin ayrıntılarını öğrenmesini sağlayın. Böylece düğün günü gelinlik konusunda bir aksilik yaşanmasının önüne geçmiş olursunuz.


Gelinlik dikimi, profesyonel ve titiz bir çalışma gerektirir. En iyi gelinlik; ayrıntıların zenginliğe ve şıklığa hizmet ettiği, parçanın bütüne uygun olduğu gelinliktir. En iyi gelinlik; gelinin bedenine uyumlu olarak tasarlanmış olan gelinliktir. Modelinizi seçtiniz; aynı modeli 400 TL ye de bulursunuz 20,000 TL ye de! Farkı yaratan; kumaş, dikiş ve süslemelerde kullanılan malzemelerin kalitesidir. Dikiş kalitesi o kadar önemlidir ki; en pahalı ve kaliteli kumaşı değersiz bir hale getirebilir. Kişiye özel tasarımlarda hata payı hemen hemen hiç yoktur.


Gelinlik modeli seçimine genel olarak bakıldığında;

Toplu gelinlerin narin giyinmesi modelini, rengini ve aksesuarı ona göre seçmesi iyi olur. Toplu gelinlerin bembeyaz bir gelinlik giymesi yanlış olur. Bunun yerine kırık beyaz, krem rengi, vücudu ortadan ikiye bölen modellerde yakalar, dikkat çeken bir eşarp modeli olduğunda, dikkatler kilodan uzaklaşmaktadır.

Göbek sorunu olan gelinler, çan etek biçiminde bir gelinlik tercih ederlerse uygun olur.


Çok zayıf görünmek de hoş olmaz. Bu sebeple ince ve uzun hanımlar, kabarık etekli modelleri tercih edebilirler.

Kısa boylu hanımların V yakalı veya V kesimli gelinlik giymesi, boyun daha uzun algılanmasını sağlar.
Uzun boylu gelinler, ayakkabılarını gösterecek modeller seçebilirler.

Gelinlik için mekân da çok önem taşır. Bahçe düğünlerinde daha çok çiçek kullanılabilir. Çiçekler ortamdan dolayı gelinlikle bütünlük arz eder. Büyük salonlarda, özel ışıklandırılmış ortamlarda, havuz başı gibi yerlerde yapılacak düğünlerde dantelli, taşlı, ışıltılı bir gelinlik ortama daha çok uyar.


Gelinlik Seçimi

Düğün gününüzde, gelinliğinizle güzel gözükmek kadar rahat da olmak isteyeceksiniz. Terziniz ile provalarınızda, gelinliğinizin herhangi bir buruşukluk, çekme, sıkma yapmamasına özen göstererek gelinliğinizi seçmeniz veya diktirmeniz gerekiyor. Alışverişe çıkmadan önce iyi düşünün, sadece güzel gözükmeniz aklınızda olmasın. Almak istediğiniz kolye, bilezik ve gerdanlık için bile bedeninize uygun olanı seçin.


Siluetinizi Seçin.Tüm gelinlikler, 4 ana siluetten oluşur.
Kabarık: Tüm kategoriler arasından en geleneksel olanıdır. Bedeninizi tam olarak sarar, uzun etekten oluşur.
Kraliyet: Belirgin özelliği; göğüs çevresinden belirgin bel çizgisine iner ve dar etek modeli ile biter.
Prenses: Omuzlardan dikey olarak inen ve çok geniş bir eteği olan modeldir. ( Model Çeşitleri "V" veya "A" şeklindedir.)
Kılıf: İnce kılıf şeklindeki bu siluet, beden boyunca çok ince bir çizgi hâlinde uzanır.

Dikdörtgen Tipli Vücutlar, Armut Tipli Vücutlar, Üçgen Tipli Vücutlar, Kum Saati Tipli Vücutlar ve Diğer Tavsiyeler...
Dikdörtgen Tipli Vücutlar
Bu vücut türünde, bel kısmı çok fazla belli değildir, omuzlardan kalçalara doğru düze yakın bir hat inmektedir. Dikdörtgen vücutlu bayanların, bellerini ortaya çıkaran büzgülü bir gelinlik modeli seçmeleri uygun olacaktır.

Armut Tipli Vücutlar
Bu tipteki bir kadının kalçaları, omuzlarından daha geniştir. Aradaki bu farkı aza indirmek için hafif vatkalı gelinlik modelleri uygun olabilir. Bunun yanı sıra, kalın kumaşlı modeller tercih edilmelidir. Kalçalar geniş ve yuvarlaksa; düz kesimli modellerden kaçınılmalıdır; çünkü bu tür modeller, kalçaların genişliğini daha fazla ortaya çıkaracaktır. Kalın belli bir vücut için tavsiyemiz; V tipinde bir gelinlik modeli seçimidir. Ayrıca kemerli ve geniş gelinlik modelleri de pek uygun değildir.

Üçgen Tipli Vücutlar

Üçgen tipli vücuda sahip kadınların omuzları, kalçalarına göre daha geniştir. Genelde sporcu bayanlarda rastlanılan bu tip vücut için, omuzların genişliğini kapatmak amacıyla, üst kısmı düz kesimli ve uzun kollu modeller uygundur.
Kum Saati Tipli Vücutlar
Genelde ideal vücut tipi olarak görülen bu vücutlar için hemen her modelin yakıştığı söylenebilir. Yine de bellerini ortaya çıkaran modeller önerilebilir.

Diğer Tavsiyeler
Düz karınlı ve küçük göğüslüyseniz; düz kesimli bir gelinlik seçebilirsiniz.

Göbeğinizden şikayetçi olmanız durumunda A-tipinde gelinlikler uygundur.
Sırtınızın güzelliğine inanıyorsanız; sırtı bele kadar açık bir gelinlik seçebilirsiniz.
Kısa boyluysanız; önü V-kesimli bir gelinlik, boyunuzu uzun gösterir.
Uzun boyluysanız; etek boyları çok kısa olmadan her model yakışır.
Kısa boyunluysanız; önerimiz, saçlarınızı toplamanız olacaktır.
Uzun boyunluysanız; tam tersine saçlarınızı açık bırakmalısınız.
Kollarınız kalın veya çok ince ise uzun ya da kısa kollu bir gelinlik seçebilirsiniz.
Klasik bir fiziği olduğunu düşünen gelinimiz dantel ağırlıklı gelinlik seçebilir.
Modern en son trend gelinliği kendine yakın gören gelin adayları, aksesuar olarak gelinliklerinde ötriş, tüy, kelebek, değişik tasarımda tokalar ve asimetrik süslemeleri kendi tarzlarına uygun kullnabilirler.
Törenin yapılacağı mekanda gelinlik tarzının belirlenmesin de çok önemli.
Havuz başı, kır düğünü, bahçe düğünü gelinleri hafif soft gelinlikler, çiçekler uçuş uçuş etekler volanlar tercih edebilir.
Balo otel düğünlerinde ışıklar ve gece loşluğunu göz önüne alarak daha ışıltılı daha belirgin çizgileri olan işlemeli dantelli gelinlikler düşünülebilir.
Sade çizgileri olan gelinlikler de bu senenin masum çizgileri arasında. Burada dikkat edilecek en önemli husus gelin başı ve aksesuarlarının çok şık ve tamamlayıcı olması.
Çok düz tek parça hafif işlemeli bir gelinlik tercih ettiyseniz şık uzun bir duvak ve işlemesi ayni konseptte baş aksesuarı mutlaka beraber kullanılmalı anı zamanda canlı doğal cıvıl cıvıl gelin el buketi ile masumiyet tamamlanmalı.
Gelin adaylarına en önemli tavsiyemiz; Hangi gelinlik modelini seçerseniz seçin mutlaka ve mutlaka gelinliğinizi sevmelisiniz bu benim gelinliğim, bu benim tarzım demelisiniz.

Gelinlik Ölçüsü Alma

  • 1. Göğüs
  • 2. Bel
  • 3. Basen
  • 4. Etek boyu
  • 5. Göğüs yüksekliği
  • 6. Göğüs arası
  • 7. Ön uzunluk
  • 8. Arka uzunluk
  • 9. Omuz
  • 10. Kol boyu
  • 11. Pazu
  • 12. Boyun
  • 13. Bilek

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 26 Mart 2016 15:32 Sebep: Mesaj düzeni.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
21 Kasım 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Gelinlik Hakkında
MsXLabs.Org
Sponsorlu Bağlantılar

İngilizler ve Fransızlarda toplum ahlakıyla ilgili yazan yazılardan ötürü de çarçabuk kabul gören bu seçim, beyazın saflığı, temizliği ve masumiyeti simgelemesinden güç alıyordu. Ardından gelin adayları arasında beyaz renk giyilmesi hızla yayıldı. Doğuda ise yakın bir zamana kadar gelinlikler kırmızı olup bu rengin şans getirdiğine inanılırdı.



Osmanlı geleneğin de ise saray gelinlikleri kırmızı iken halkın tercih ettiği başka renklerde vardı; mor, mavi ve pembe gibi. Gelin olacak kişinin ve nereye gelin gittiğinin bir emaresi olarak gelinliğinin kumaşı, işlemeleri, gelin başı ve duvağı önemliydi. Düğünün kaç gün süreceği ise sosyal bir ayrıcalıktı. Dönemin pahalı kumaşları ve süslü işlemeli Osmanlı motiflerinin yer aldığı gelinlikler, genç kızların sade giysi giymelerinin gelenek olduğu o dönemlerde daha renkli ve süslü giyinebilmeleri için bir başlangıç sayılırdı.
19. yüzyılda hızlanan batılılaşma süreciyle açık renkteki gelinlikler giyilmeye başlandı. Beyaz gelinliği Türklerde ilk kez 1898 yılında Kemalettin Paşayla evlenen II. Abdülhamit’in kızı Naime Sultan giymiştir. Günümüzde ise beyaz gelinlik nikâhlarda ve düğün törenlerinde bayanların giydiği vazgeçilmezi haline gelmiştir.

Günümüzde Gelin ve Gelinlikler

Günümüzde artık gelinlerin tercihi nerdeyse tamamen beyazdan yana. Bu yüzden gelinlik denince akla gelen ilk renk beyaz olsa da kırık beyaz, fildişi, beyaz üstüne kırmızı ve altın simle çiçek, taş veya işleme motif tarzında olan gelinlikler de revaçta. Gelinlik, nişanda veya kınada giyilen bir abiye gibi olmadığı için, tekrar başka bir yerde daha kullanılması amaçlanmıyor. O özel günde sadece bir kez giyilebilecek ve o anı taçlandıracak olması bu kıyafetin seçilirken, kumaşından duvağına, modelinden dikimine ve üzerindeki süslemelerine kadar ayrıcalıklı olmasını sağlıyor. Öyle ki bu özel giysi daha eş seçimi yapılmadan bile tasarlanıp, hayalleri süsleyebiliyor.

Yeryüzünde bulunan farklı toplumların çok farklı adetleri vardır.



Bunlar o bölgenin toplumsal yapısına, eğitim durumuna ve geleneklerine ne kadar bağlı olup olmadıklarına göre değişim gösterir. Evlilik adetleri, gelin alma, gelinlik giyilmesi gibi ritüeller de tamamen bu durumla alakalıdır. Bu kadar fark arasında ortak nokta yaşamlarındaki en önemli günü karşılamak ve o güne özel hazırlanmaktır. Mesela; Finlandiya da gelinler el yapımı bir taç takarken, Çin'de gelinler hala düğünde kırmızı ayakkabı giyer ve kırmızı duvak örterler. Hindistan’da gelinler “sari” denilen özel bir kıyafet giyerken, Bulgaristan’ın bir bölgesinde (Pomak) gelin yöresel kıyafet giyer ancak makyajı çok özel olur.

Türkiye’de de söz konusu evlilik merasimleri yani düğünler olunca çok çeşitli, birbirinden güzel ve anlamlı adetler ve gelenekler olduğunu biliyoruz. Bu geleneklerde eşlerden ziyade iki ayrı ailenin kaynaşması ve güzel dileklerle bir başlangıç yapılması amaçlanmaktadır. Son yıllarda, senede 600-700 bin evliliğin yapıldığı yurdumuzda bu özel merasimlerde şüphesiz en önemli kişi gelindir. Bu yüzden de onun üzerinde taşıdığı gelinliğin ayrı bir önemi vardır. Gelinlik, ayrılmaz birer parçaları olan gelin duvağı, çiçeği ve daha fazla aksesuarları ile zenginleşip muhteşem bir görüntü arz eder.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 26 Mart 2016 15:33
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
21 Kasım 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Gelinliğin Tarihi ve Gelinlik
MsXLabs.Org

Gelinlerin eski zamanlardan beri hep beyaz giydikleri düşünülür. Sanki beyaz renk, gelinliklerle özdeşleşmiştir. İşin aslına bakarsak pek de öyle değil. Antik Yunan’da gelinler, sevinçlerini göstermek için açık renkleri giymeyi tercih ederlerdi. Beyaz renk Avrupa’da Kraliçe Viktorya tarafından giyilene kadar pek de moda değildi. Kilise beyaz rengi, bekaretin simgesi olarak ilan edene kadar, bu rengin masumiyet çağrışımları yoktu.

istock 000005055768xsmall 300x217

İlk evlilik yüzükleri kenevirden ya da örme otlardan yapılıyordu. Bu yüzükler yerini 15. yüzyılda dayanıklı metallere bıraktı. Özellikle elmasın tarih sahnesine çıkmasıyla evlilik yüzükleri çiftler arasında ebedi bağı simgeleyen, hayat boyu parmaklarında taşıyacakları bağlılık yeminine dönüştü.
Eski bir inanca göre, düğün gününde gelinin ve damadın dokunduğu herkese iyi şans getireceği düşünülürdü. Modern çiftler hala sıklıkla bu geleneği sürdürmektedirler. Düğün yemeği sırasında yeni evli çiftin davetliler çevresinde gezinmeleri bu inançtan günümüze gelmiş bir alışkanlıktır.
Antik Roma’da gelin ve damat öpüşmedikçe resmi olarak evlenmiş sayılmazlardı. Öpüşme iki kişi arasındaki özel ilişkiyi herkese ilan etmenin resmi bir yoluydu.
Balayı (honeymoon) kelimesinin aslında ne anlama gediğini biliyor muydunuz? Eski İrlanda’da bir çift evlendiğinde, aileleri çiftin balla mayalandırılmış bir likör olan özel bir içeceği içtiklerinden emin olmak isterlerdi. Bu içecek ayın kendi etrafında yaptığı bir tur sonunda bitmeliydi. Bu ritüelin, çifte bir erkek çocuk getireceğine inanılırdı.
Orta çağda gelinlerin duvağının uzunluğu onların bulunduğu cemaatteki statülerinin göstergesiydi. Gelinin duvağı ne kadar uzun olursa, gelinin ailesi kral ve kraliçeye o kadar yakın demekti.
18. ve 19. Yüzyıllarda davetlilere düğün armağanı olarak eldiven verme geleneği vardı.

İşte çeşitli kültürlerden alışılmadık gelenekler

Yunan gelini, ilişkinin daha tatlı hale gelmesi için eldiveninin içine bir küp şeker sıkıştırır. Hindu inancına göre, düğün günü yağmur iyi şans getirir. Bazı batı kültürlerinde yağmur “kötü şans” anlamına gelir.
Hollanda’da yenli evlilerin bahçesine bir ağaç dikmek bereketi simgeler. Fin gelinleri ellerinde bir yastık kılıfıyla hediye toplamak için kapı kapı dolaşırlar. Evliliğin uzun sürmesi için yaşlı bir adam da geline eşlik eder. Koreli gelinler kırmızı ya da sarı kıyafetlerle evlenirler. Dan gelin ve damat şeytanın kafasını karıştırmak için birbirlerinin kıyafetlerini giyerler. Mısırlı aileler, evlenecek çift rahatlasın diye düğün haftası boyunca çifte yemek yaparlar.
Hindu, Mısır, Kelt dahil birçok kültürde, gelinle ve damadın el ele tutuşması yeni kurulmuş evlilik bağının ve ilişkinin sembolüdür. Düğün süslemelerinde bol bol fiyonk kullanılması da bu geleneği simgeler.
Afrikalı ve Amerikalılar arasında yapılan evliliklerde “süpürge atlayışı” geleneği halen süregelmektedir. Amerika’da kölelerin evlenmesine izin yoktu, bundan dolayı köleler davullar eşliğinde bir süpürgenin üzerinden atlayarak sevgilerini ispat etmek zorundaydılar. Bu gelenek, şimdi çiftin yuva kurma arzusunu simgeliyor.
Japon gelin ve damatlar, Japonlara özgü pirinç rakısından birer yudum almadan karı koca sayılmazlar. İrlanda geleneğinde, damadın evlilik kararından emin olup olmadığını test etmek için, gelin ve damat kiliseye kilitlenir. Yeni evli çifti tebrik edenin, bir kadın değil de; yetişkin bir erkek olması ayrıca önemlidir.

Something old, something new, something blue

Gelinlerinin yılladır uyduğu eski bir İngiliz deyişi vardır. “Eski, yeni, ödünç alınmış ve mavi bir şeyleriniz olsun”. Akrabalar genellikle geline bir aile büyüğünün yüzüğü ya da anneannenin gelinliği gibi eski bir şeyi verirler. Bu eşyalar nesilden nesile verilerek süreklilik sağlanır.
“Yeni” olan eşya gelinlik, duvak, gelin buketi, inciler ya da ayakkabının içine koyulmuş madeni para olabilir ve gelecekte kurulacak yuvayı simgeler. Bu durumda seçenekler sonsuzdur.
Ödünç alınmış mutluluk her hangi bir ödünç alınmış eşya ile simgelenir. Ödünç alınan eşyanın asıl sahibine mutluluk getirmiş olması gerekir. Bu eşyalar kaynananın broşu, dedenin mendili gibi iyi hatırası olan eşyalar olabilir.
Mavi sadakati, aşkı ve iyi şansı simgeler. Genelde gelinin çorabına mavi bir kurdele bağlanır ya da gelin buketinde hezaren çiçeği, zambak gibi mavi çiçekler kullanılır. Gelin, safir gibi mavi taşlı küpeler, kolyeler takabilir.
Yüz yılardır uygulanan bu ilginç adetlerden siz de düğününüzde yararlanabilirsiniz ya da kendi kültürünüzden bir takım adetleri, değişik kültürlerin adetleriyle harmanlayabilirisiniz. Bambaşka bir kültürdeki bambaşka bir düğün geleneğini de kendinize yakın hissedip, kendi düğününüze uyarlayabilirsiniz.
Martin Smith
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
21 Kasım 2012       Mesaj #4
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Gelinliğin Tarihi ve Gelinlik
MsXLabs.Org

Gelin olmak hemen her genç kızın rüyasıdır. Ancak "gelin"nin nereden geldiği ve gerçekte ne olduğu hakkında bir fikriniz var mı? İşte A'dan Z'ye gelin ve tarihçesi...Bir kız nişanlandığı andan itibaren oğlan evi tarafının gelinidir. Düğün günü evlilik törenine hazırlanmış, süslenmiş kıza da gelin denir. Evlenip yeni evine giden bir kız, koca evinde bir süre evin gelini muamelesi görür. Evlenme çağına gelen kızlar, içinde bulundukları yörenin gelenek ve inançlarına göre gelin olurlar.

Gelinin tarihçesi

İlkel çağlarda, özellikle totem inançlarına bağlı klan düzeninde gelin olan kız totemini değiştirir, kocasının totemine bağlanırdı. Bu yüzden gelin törenleri totem inançlarına bağlanarak yapılan dinî tören niteliğindeydi. Eski türk topluluklarında da bir obadan başka obaya giden gelin için düzenlenen törenler böyle bir nitelik taşırdı. İslamiyetten sonra gelin törenlerine bu dinin kuralları hâkim oldu, fakat eski çağlardan süregelen bir çok husus da tutuldu.

Anadolu'da gelin törenleri
Anadolu'da gelin törenleri bölge bölge değişiklikler gösterir. Fakat bu tören ve inançların ortak yanları da vardır. Gelin muamalesi nişan töreniyle başlar. Nişanlı kız, saç tarama ve baş örtme şekli ve baş örtülerinin rengi ile gelinliğe hazırlandığını açıklar. Nişanlılık süresinde gelin çeyizi hazırlanır. Düğün töreninde gelin, gelinlik adı verilen tören elbiselerini giyer. Düğün törenleri bir kaç gün sürdüğü için gelinin bir kaç elbisesi vardır. Bunların en önemlisi gelinin baba evinden koca evine giderken asıl düğün töreninin olduğu gün giydiği, tel ve duvak taktığı gelinliktir.

Yeni bir eve gelin giden kız, bazı kurallara uymaya mecburdur. Baba evinden çıkarken geline babası tarafından bir kemer kuşatılır ve "baba ocağından diri çıktın, koca ocağından ölü çıkacaksın inşallah" diye dua eder. Koca evine giden gelin kapıda, iyi bir hediye alıncaya kadar dayatır, içeri girmek istemez. Gelin, indirmelik verildikten sonra binekten iner (at, araba, otomobil). Gelin, törenle gelin odasına alınır. Şehirlerde bu törene koltuk adı verilir. Saz takımı genellikle İzmir Marşı'nı veya başka kıvrak bir hava çalar. Gelin odasına alınan gelinin yüzündeki duvağı, damat yüzgörümlüğü hediyesini verdikten sonra açar. Sonra misafirler gelin görmeye davet edilir. Gelin, her misafir için ayağa kalkmaya mecburdur. Genellikle gelinler yeni evlerinde yüksek sesle konuşmazlar, lakırdıya katılmazlar. Bu hakkı elde etmek için ya çocuk doğurmaları veya kayınbabası tarafından konuşma izni anlamını taşıyan bir hediye almaları gerekir. Gelin, düğün törenlerinde görevli bütün yakınlarına ve koca evinin önemli kişilerine hediyeler götürür. Bunların çoğu kendi el emeği olur. Gelin, yeni evinde genel geleneklere uyarak bir süre özel muamele görür.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

24 Haziran 2020 / CrasHofCinneT Moda
13 Haziran 2016 / gotik kız Moda
8 Haziran 2009 / UnknowN Rüya Tabirleri
12 Ağustos 2011 / Misafir Soru-Cevap