Seyir (Navigasyon) Nedir?
MsXLabs.org & Temel Britannica & Vikipedi
Seyir, bir gemi ya da uçağın bir yerden başka bir yere giderken izlemesi gereken yolu belirlemek için kullanılan yöntemleri konu alan bilim dalıdır. Genellikle ırmak, kanal ve liman gibi dar ya da zor sularda seyreden bir gemiye yol göstermek anlamına gelen kılavuzluk deyimi bazen bir geminin kara görüş alanı içindeki seyri için de kullanılır.
Seyir görevlisi, izlemeyi tasarladığı rotayı normal olarak harita üzerinde işaretler. Rota doğrultusu, haritadaki rota çizgisiyle gerçek kuzey ya da magnetik kuzey doğrultusu arasında kalan açıyla belirtilir. Rota üzerindeki uzaklıklar genellikle deniz miliyle ölçülür; bir deniz mili 1.852 metredir; 60 deniz mili bir enlem derecesi oluşturur.
Bir gemi ya da uçağın rota açısı, o gemi ya da uçağın eksen doğrultusu ile cayropusulanın gösterdiği gerçek kuzey ya da magnetik pusulanın gösterdiği magnetik kuzey doğrultusu arasında kalan açıdır. Genel olarak bu açı, gemilerin akıntı ve rüzgâr etkisiyle, uçakların da rüzgâr etkisiyle sürüklenmesi hesaba katılarak, rota doğrultusundan farklı olarak belirlenir.
Aracın tasarlanan rotaya en yakın olarak seyredebilmesi için seyir sürekli biçimde izlenir. Bunun için, düzenli aralıklarla aracın konumu "belirlenir". Aracın konumunu belirlemenin bir yolu, bilinen bir başlangıç noktasından sonra alınan yol ve aracın rota açısı kullanılarak yapılan hesaplamadır. Bu yönteme parakete hesabı denir. Parakete gemilerde belirli bir sürede alman yolu hesaplamak için kullanılan bir aygıttır. Bazı gemilerde, alınan yolun ölçümünde deniz yatağından yansıtılan ses dalgalanndaki Doppler etkisinden yararlanılır {bak. Doppler Etkİsî). Gidilen uzaklığı bulmak için, uçaklarda hava hız göstergeleri kullanılır; ama uçağın kara üzerinde aldığı yol, yerden yansıtılan radyo dalgalanndaki Doppler etkisinden yararlanılarak da bulunabilir.
Konum belirlemek için kullanılan bir başka yol, eylemsizlikle seyir sistemi'dir. Cayroskop ve ivmeölçer kullanılarak uygulanan bu yöntemde, belirli bir başlangıç noktasından hareket ettikten sonra aracı etkileyen bütün ivmeler kaydedilir. İvmeler bilindiği zaman aracın hızı ve oradan da aracın konumu hesaplanabilir. Birçok ticari uçakta, birinin arızalanma olasılığına karşı, birbirinden bağımsız iki ya da üç tane eylemsizlikle seyir sistemi bulunur.
Konum belirlemek için araç dışındaki seyir işaret noktalarından da yararlanılabilir. Örneğin, gemi seyir görevlisi pusula yardımıyla, deniz feneri ya da benzeri iki ya da daha çok işaret noktasına göre kerteriz alır. Gemi ile o nokta arasında alınan kerteriz harita üzerinde bir çizgi olarak işaretlenir. İki kerteriz çizgisinin kesiştiği nokta geminin bulunduğu konumu verir. Benzer bir biçimde, sürekli olarak radyo sinyalleri yayan vericiler olan radyobiykınlar kullanılarak da konum belirlenebilir. Bu yöntem gemilerde olduğu gibi uçaklarda da kullanılabilir.
Daha gelişmiş ve karmaşık konum belirleme sistemleri de vardır. Bu sistemlerde, belirli zamanlarda bir çift radyo istasyonundan gönderilen radyo sinyallerinin ne kadar zaman farkıyla alındığı saptanarak konum belirlenir. Uzaydaki seyir uydularının gönderdiği radyo sinyalleri de aynı biçimde kullanılabilir.
Eskiden denizciler yollarını yıldızlara bakarak bulurlardı. Günümüzde de yıldızlardan yararlanarak seyir yöntemi yaygın olarak kullanılır. Bu yöntem, bir gökcismiyle ufuk arasındaki açının bir sekstant kullanılarak ölçülmesine dayanır. "Yükseklik" olarak bilinen bu açıdan yararlanarak gözlemcinin bu gökcisminin yeryüzündeki izdüşümünden (tam altına düşen yeryüzü noktasından) ne kadar uzakta olduğu hesaplanabilir. Bu noktanın yeri gözlemin yapıldığı zamana bağlı olarak bir almanaktaki çizelgelerin yardımıyla bulunur. Konum belirlemek için yeryüzündeki iki seyir işaret noktası kullanılabildiği gibi, böyle iki gözlem de kullanılabilir.
Gemiciler, deniz trafiğinin yoğun olduğu sığ kıyı sularında çarpışmaları önlemek için olduğu gibi, seyir amacıyla da radar kullanırlar (bak. Radar). Radarla seyir, gemideki bir döner tarayıcıdan gönderilen radyo dalgalarının çevredeki engellerden yansıyıp geri dönmesi için geçen zamanın ölçülmesine dayanır. Döner tarayıcıdan gönderilen dalga demetleriyle gemi çevresinin bir görüntüsü elde edilir. Bu görüntü bir göstericide izlenebilir. Radar göstericisinde televizyonda olduğu gibi bir ekran (katot ışınlı lamba) vardır. Yansıyan dalgaların göstericinin ekranı üzerinde oluşturduğu ışıklı noktalar hemen kaybolmaz ve taranan çevrenin tam bir görüntüsü ekranda oluşur. Bu sisteme Plan Konum Göstergesi (PPI) denir.
Uçaklardaki radarlar askeri amaçların yanı sıra, pilotların hava burgaçlarından sakınabil-melerine de yardımcı olur. Ama işlek havalimanları çevresindeki hava trafiğini denetlemek için büyük ve güçlü yer radarları kullanılır. Yerleri titizlikle seçilmiş tarayıcılardan sağlanan bilgi, hava trafiği denetim görevlilerinin, sorumlu oldukları bölgede bulunan her uçakla radyo bağlantısını sürdürdükleri kontrol kulesine aktarılır. Böylece uçaklar belirlenmiş havayolu ağı içinde güvenli olarak yönlendirilir.
Navigasyon (Seyir) Sistemi (Yön Bildirme Bilgi Sistemi)
Navigasyon (veya seyir, seyrüsefer) bir noktadan başka bir noktaya gitmek için en elverişli yolu tayin etme ve seferi uygulamadır. Genellikle bir denizcilik terimi olarak kullanılsa da, iki nokta arasındaki yolun önceden belirlenmiş olmadığı kara ve hava yolculuklarında da seyir yapılır. Yön bulma terimi, seyir işinin önemli bir kısmını oluşturan, yakından bağlantılı bir terimdir.
Başlıca adımları
MsXLabs.org & Temel Britannica & Vikipedi
Sponsorlu Bağlantılar
Seyir, bir gemi ya da uçağın bir yerden başka bir yere giderken izlemesi gereken yolu belirlemek için kullanılan yöntemleri konu alan bilim dalıdır. Genellikle ırmak, kanal ve liman gibi dar ya da zor sularda seyreden bir gemiye yol göstermek anlamına gelen kılavuzluk deyimi bazen bir geminin kara görüş alanı içindeki seyri için de kullanılır.
Seyir görevlisi, izlemeyi tasarladığı rotayı normal olarak harita üzerinde işaretler. Rota doğrultusu, haritadaki rota çizgisiyle gerçek kuzey ya da magnetik kuzey doğrultusu arasında kalan açıyla belirtilir. Rota üzerindeki uzaklıklar genellikle deniz miliyle ölçülür; bir deniz mili 1.852 metredir; 60 deniz mili bir enlem derecesi oluşturur.
Bir gemi ya da uçağın rota açısı, o gemi ya da uçağın eksen doğrultusu ile cayropusulanın gösterdiği gerçek kuzey ya da magnetik pusulanın gösterdiği magnetik kuzey doğrultusu arasında kalan açıdır. Genel olarak bu açı, gemilerin akıntı ve rüzgâr etkisiyle, uçakların da rüzgâr etkisiyle sürüklenmesi hesaba katılarak, rota doğrultusundan farklı olarak belirlenir.
Aracın tasarlanan rotaya en yakın olarak seyredebilmesi için seyir sürekli biçimde izlenir. Bunun için, düzenli aralıklarla aracın konumu "belirlenir". Aracın konumunu belirlemenin bir yolu, bilinen bir başlangıç noktasından sonra alınan yol ve aracın rota açısı kullanılarak yapılan hesaplamadır. Bu yönteme parakete hesabı denir. Parakete gemilerde belirli bir sürede alman yolu hesaplamak için kullanılan bir aygıttır. Bazı gemilerde, alınan yolun ölçümünde deniz yatağından yansıtılan ses dalgalanndaki Doppler etkisinden yararlanılır {bak. Doppler Etkİsî). Gidilen uzaklığı bulmak için, uçaklarda hava hız göstergeleri kullanılır; ama uçağın kara üzerinde aldığı yol, yerden yansıtılan radyo dalgalanndaki Doppler etkisinden yararlanılarak da bulunabilir.
Konum belirlemek için kullanılan bir başka yol, eylemsizlikle seyir sistemi'dir. Cayroskop ve ivmeölçer kullanılarak uygulanan bu yöntemde, belirli bir başlangıç noktasından hareket ettikten sonra aracı etkileyen bütün ivmeler kaydedilir. İvmeler bilindiği zaman aracın hızı ve oradan da aracın konumu hesaplanabilir. Birçok ticari uçakta, birinin arızalanma olasılığına karşı, birbirinden bağımsız iki ya da üç tane eylemsizlikle seyir sistemi bulunur.
Konum belirlemek için araç dışındaki seyir işaret noktalarından da yararlanılabilir. Örneğin, gemi seyir görevlisi pusula yardımıyla, deniz feneri ya da benzeri iki ya da daha çok işaret noktasına göre kerteriz alır. Gemi ile o nokta arasında alınan kerteriz harita üzerinde bir çizgi olarak işaretlenir. İki kerteriz çizgisinin kesiştiği nokta geminin bulunduğu konumu verir. Benzer bir biçimde, sürekli olarak radyo sinyalleri yayan vericiler olan radyobiykınlar kullanılarak da konum belirlenebilir. Bu yöntem gemilerde olduğu gibi uçaklarda da kullanılabilir.
Daha gelişmiş ve karmaşık konum belirleme sistemleri de vardır. Bu sistemlerde, belirli zamanlarda bir çift radyo istasyonundan gönderilen radyo sinyallerinin ne kadar zaman farkıyla alındığı saptanarak konum belirlenir. Uzaydaki seyir uydularının gönderdiği radyo sinyalleri de aynı biçimde kullanılabilir.
Eskiden denizciler yollarını yıldızlara bakarak bulurlardı. Günümüzde de yıldızlardan yararlanarak seyir yöntemi yaygın olarak kullanılır. Bu yöntem, bir gökcismiyle ufuk arasındaki açının bir sekstant kullanılarak ölçülmesine dayanır. "Yükseklik" olarak bilinen bu açıdan yararlanarak gözlemcinin bu gökcisminin yeryüzündeki izdüşümünden (tam altına düşen yeryüzü noktasından) ne kadar uzakta olduğu hesaplanabilir. Bu noktanın yeri gözlemin yapıldığı zamana bağlı olarak bir almanaktaki çizelgelerin yardımıyla bulunur. Konum belirlemek için yeryüzündeki iki seyir işaret noktası kullanılabildiği gibi, böyle iki gözlem de kullanılabilir.
Gemiciler, deniz trafiğinin yoğun olduğu sığ kıyı sularında çarpışmaları önlemek için olduğu gibi, seyir amacıyla da radar kullanırlar (bak. Radar). Radarla seyir, gemideki bir döner tarayıcıdan gönderilen radyo dalgalarının çevredeki engellerden yansıyıp geri dönmesi için geçen zamanın ölçülmesine dayanır. Döner tarayıcıdan gönderilen dalga demetleriyle gemi çevresinin bir görüntüsü elde edilir. Bu görüntü bir göstericide izlenebilir. Radar göstericisinde televizyonda olduğu gibi bir ekran (katot ışınlı lamba) vardır. Yansıyan dalgaların göstericinin ekranı üzerinde oluşturduğu ışıklı noktalar hemen kaybolmaz ve taranan çevrenin tam bir görüntüsü ekranda oluşur. Bu sisteme Plan Konum Göstergesi (PPI) denir.
Uçaklardaki radarlar askeri amaçların yanı sıra, pilotların hava burgaçlarından sakınabil-melerine de yardımcı olur. Ama işlek havalimanları çevresindeki hava trafiğini denetlemek için büyük ve güçlü yer radarları kullanılır. Yerleri titizlikle seçilmiş tarayıcılardan sağlanan bilgi, hava trafiği denetim görevlilerinin, sorumlu oldukları bölgede bulunan her uçakla radyo bağlantısını sürdürdükleri kontrol kulesine aktarılır. Böylece uçaklar belirlenmiş havayolu ağı içinde güvenli olarak yönlendirilir.
Navigasyon (Seyir) Sistemi (Yön Bildirme Bilgi Sistemi)
Navigasyon (veya seyir, seyrüsefer) bir noktadan başka bir noktaya gitmek için en elverişli yolu tayin etme ve seferi uygulamadır. Genellikle bir denizcilik terimi olarak kullanılsa da, iki nokta arasındaki yolun önceden belirlenmiş olmadığı kara ve hava yolculuklarında da seyir yapılır. Yön bulma terimi, seyir işinin önemli bir kısmını oluşturan, yakından bağlantılı bir terimdir.
Coğrafya, hidrografi ve seyir tablosu, 1728 basımlı Cyclopaedia'dan
Başlıca adımları
- Bulunulan yerin tespiti: Enlem ve boylam olarak koordinatların belirlenmesi veya harita üzerinde yapılabilir. Bulunulan vadinin, tepenin, köyün adının öğrenilmesi veya geçmişte gidildiğinin hatırlanması da bu kapsama girer.
- Gidilmek istenen yerin tespiti
- Gidilecek yolun (rota) tespiti: Bu adımda doğru yönde ilerlenmesinin yanı sıra en kolay, hızlı, tehlikesiz, manzaralı yolun seçilmesi gibi amaçlar da güdülebilir. Çoğu kez bu amaçlar arasında en uygun dengeyi kuran rota seçilir.
- Gidilecek yere varıldığının tespiti: Tekniğin bu son maddesi, seyirin yolculuk boyunca kontrol amacıyla sürekli yapılmasını gerektirir.
- Teknik araçlar: harita, pusula, sekstant, kronometre, iskandil, altimetre ve Küresel Yer Belirleme Sistemi (GPS).
- İnsan yapısı işaretler: Yol işaretleri, fenerler.
- Yeryüzü şekilleri: Dağlar, ormanlar, akarsular, göller, sahil şeritleri, vs.
- Gök cisimleri: Güneş, Kutup Yıldızı.
- Yol sorma.
- Kerteriz almak: Gidilecek yer bulunulan yerde gözüküyorsa kendi başına yeterli olabilir.
- Harita üzerindeki yeri bilinen iki noktadan (zirveler, fenerler vs.) kerteriz alarak bulunulan yerin tespiti.
- Harita üzerindeki hat şeklindeki unsurların (yol, ırmak, kıyı şeridi, vs.) gidilecek yerin geçilip geçilmediğinin kontrolü için kullanılması.
- Kasıtlı sapma: Yol, dere gibi hat şeklindeki unsurların üzerinde bulunan bir noktaya giderken, meydana gelecek tesadüfi sapmalardan kaçınmak için kasıtlı olarak belli bir yönde hafif sapma yaratma. Böylece yolcu, hatta ulaştığında kasıtlı sapma yaptığı yönün tersi yöne döner, hattı takip eder ve aradığı noktayı bulur.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!