Arama

Navigasyon (Seyir) Nedir? Navigasyon Sistemleri Hakkında

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 30 Temmuz 2012 Gösterim: 9.092 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Mart 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Seyir (Navigasyon) Nedir?
MsXLabs.org & Temel Britannica & Vikipedi
Sponsorlu Bağlantılar

Seyir, bir gemi ya da uçağın bir yerden başka bir yere giderken izlemesi gereken yolu belirlemek için kullanılan yöntemleri konu alan bilim dalıdır. Genellikle ırmak, kanal ve liman gibi dar ya da zor sularda seyreden bir gemiye yol göstermek anlamına gelen kılavuzluk deyimi bazen bir geminin kara görüş alanı içindeki seyri için de kullanılır.
Seyir görevlisi, izlemeyi tasarladığı rotayı normal olarak harita üzerinde işaretler. Rota doğrultusu, haritadaki rota çizgisiyle gerçek kuzey ya da magnetik kuzey doğrultusu arasında kalan açıyla belirtilir. Rota üzerindeki uzaklıklar genellikle deniz miliyle ölçülür; bir deniz mili 1.852 metredir; 60 deniz mili bir enlem derecesi oluşturur.
Bir gemi ya da uçağın rota açısı, o gemi ya da uçağın eksen doğrultusu ile cayropusulanın gösterdiği gerçek kuzey ya da magnetik pusulanın gösterdiği magnetik kuzey doğrultusu arasında kalan açıdır. Genel olarak bu açı, gemilerin akıntı ve rüzgâr etkisiyle, uçakların da rüzgâr etkisiyle sürüklenmesi hesaba katılarak, rota doğrultusundan farklı olarak belirlenir.
Aracın tasarlanan rotaya en yakın olarak seyredebilmesi için seyir sürekli biçimde izlenir. Bunun için, düzenli aralıklarla aracın konumu "belirlenir". Aracın konumunu belirlemenin bir yolu, bilinen bir başlangıç noktasından sonra alınan yol ve aracın rota açısı kullanılarak yapılan hesaplamadır. Bu yönteme parakete hesabı denir. Parakete gemilerde belirli bir sürede alman yolu hesaplamak için kullanılan bir aygıttır. Bazı gemilerde, alınan yolun ölçümünde deniz yatağından yansıtılan ses dalgalanndaki Doppler etkisinden yararlanılır {bak. Doppler Etkİsî). Gidilen uzaklığı bulmak için, uçaklarda hava hız göstergeleri kullanılır; ama uçağın kara üzerinde aldığı yol, yerden yansıtılan radyo dalgalanndaki Doppler etkisinden yararlanılarak da bulunabilir.
Konum belirlemek için kullanılan bir başka yol, eylemsizlikle seyir sistemi'dir. Cayroskop ve ivmeölçer kullanılarak uygulanan bu yöntemde, belirli bir başlangıç noktasından hareket ettikten sonra aracı etkileyen bütün ivmeler kaydedilir. İvmeler bilindiği zaman aracın hızı ve oradan da aracın konumu hesaplanabilir. Birçok ticari uçakta, birinin arızalanma olasılığına karşı, birbirinden bağımsız iki ya da üç tane eylemsizlikle seyir sistemi bulunur.
Konum belirlemek için araç dışındaki seyir işaret noktalarından da yararlanılabilir. Örneğin, gemi seyir görevlisi pusula yardımıyla, deniz feneri ya da benzeri iki ya da daha çok işaret noktasına göre kerteriz alır. Gemi ile o nokta arasında alınan kerteriz harita üzerinde bir çizgi olarak işaretlenir. İki kerteriz çizgisinin kesiştiği nokta geminin bulunduğu konumu verir. Benzer bir biçimde, sürekli olarak radyo sinyalleri yayan vericiler olan radyobiykınlar kullanılarak da konum belirlenebilir. Bu yöntem gemilerde olduğu gibi uçaklarda da kullanılabilir.
Daha gelişmiş ve karmaşık konum belirleme sistemleri de vardır. Bu sistemlerde, belirli zamanlarda bir çift radyo istasyonundan gönderilen radyo sinyallerinin ne kadar zaman farkıyla alındığı saptanarak konum belirlenir. Uzaydaki seyir uydularının gönderdiği radyo sinyalleri de aynı biçimde kullanılabilir.
Eskiden denizciler yollarını yıldızlara bakarak bulurlardı. Günümüzde de yıldızlardan yararlanarak seyir yöntemi yaygın olarak kullanılır. Bu yöntem, bir gökcismiyle ufuk arasındaki açının bir sekstant kullanılarak ölçülmesine dayanır. "Yükseklik" olarak bilinen bu açıdan yararlanarak gözlemcinin bu gökcisminin yeryüzündeki izdüşümünden (tam altına düşen yeryüzü noktasından) ne kadar uzakta olduğu hesaplanabilir. Bu noktanın yeri gözlemin yapıldığı zamana bağlı olarak bir almanaktaki çizelgelerin yardımıyla bulunur. Konum belirlemek için yeryüzündeki iki seyir işaret noktası kullanılabildiği gibi, böyle iki gözlem de kullanılabilir.
Gemiciler, deniz trafiğinin yoğun olduğu sığ kıyı sularında çarpışmaları önlemek için olduğu gibi, seyir amacıyla da radar kullanırlar (bak. Radar). Radarla seyir, gemideki bir döner tarayıcıdan gönderilen radyo dalgalarının çevredeki engellerden yansıyıp geri dönmesi için geçen zamanın ölçülmesine dayanır. Döner tarayıcıdan gönderilen dalga demetleriyle gemi çevresinin bir görüntüsü elde edilir. Bu görüntü bir göstericide izlenebilir. Radar göstericisinde televizyonda olduğu gibi bir ekran (katot ışınlı lamba) vardır. Yansıyan dalgaların göstericinin ekranı üzerinde oluşturduğu ışıklı noktalar hemen kaybolmaz ve taranan çevrenin tam bir görüntüsü ekranda oluşur. Bu sisteme Plan Konum Göstergesi (PPI) denir.
Uçaklardaki radarlar askeri amaçların yanı sıra, pilotların hava burgaçlarından sakınabil-melerine de yardımcı olur. Ama işlek havalimanları çevresindeki hava trafiğini denetlemek için büyük ve güçlü yer radarları kullanılır. Yerleri titizlikle seçilmiş tarayıcılardan sağlanan bilgi, hava trafiği denetim görevlilerinin, sorumlu oldukları bölgede bulunan her uçakla radyo bağlantısını sürdürdükleri kontrol kulesine aktarılır. Böylece uçaklar belirlenmiş havayolu ağı içinde güvenli olarak yönlendirilir.


Navigasyon (Seyir) Sistemi (Yön Bildirme Bilgi Sistemi)

Navigasyon (veya seyir, seyrüsefer) bir noktadan başka bir noktaya gitmek için en elverişli yolu tayin etme ve seferi uygulamadır. Genellikle bir denizcilik terimi olarak kullanılsa da, iki nokta arasındaki yolun önceden belirlenmiş olmadığı kara ve hava yolculuklarında da seyir yapılır. Yön bulma terimi, seyir işinin önemli bir kısmını oluşturan, yakından bağlantılı bir terimdir.
Coğrafya, hidrografi ve seyir tablosu, 1728 basımlı Cyclopaedia'dan
Ad:  398px-Table_of_Geography_and_Hydrography%2C_Cyclopaedia%2C_Volume_1.jpg
Gösterim: 757
Boyut:  79.4 KB

Başlıca adımları

  1. Bulunulan yerin tespiti: Enlem ve boylam olarak koordinatların belirlenmesi veya harita üzerinde yapılabilir. Bulunulan vadinin, tepenin, köyün adının öğrenilmesi veya geçmişte gidildiğinin hatırlanması da bu kapsama girer.
  2. Gidilmek istenen yerin tespiti
  3. Gidilecek yolun (rota) tespiti: Bu adımda doğru yönde ilerlenmesinin yanı sıra en kolay, hızlı, tehlikesiz, manzaralı yolun seçilmesi gibi amaçlar da güdülebilir. Çoğu kez bu amaçlar arasında en uygun dengeyi kuran rota seçilir.
  4. Gidilecek yere varıldığının tespiti: Tekniğin bu son maddesi, seyirin yolculuk boyunca kontrol amacıyla sürekli yapılmasını gerektirir.
Kullanılan başlıca araçlar
  1. Teknik araçlar: harita, pusula, sekstant, kronometre, iskandil, altimetre ve Küresel Yer Belirleme Sistemi (GPS).
  2. İnsan yapısı işaretler: Yol işaretleri, fenerler.
  3. Yeryüzü şekilleri: Dağlar, ormanlar, akarsular, göller, sahil şeritleri, vs.
  4. Gök cisimleri: Güneş, Kutup Yıldızı.
  5. Yol sorma.
Teknikler
  • Kerteriz almak: Gidilecek yer bulunulan yerde gözüküyorsa kendi başına yeterli olabilir.
  • Harita üzerindeki yeri bilinen iki noktadan (zirveler, fenerler vs.) kerteriz alarak bulunulan yerin tespiti.
  • Harita üzerindeki hat şeklindeki unsurların (yol, ırmak, kıyı şeridi, vs.) gidilecek yerin geçilip geçilmediğinin kontrolü için kullanılması.
  • Kasıtlı sapma: Yol, dere gibi hat şeklindeki unsurların üzerinde bulunan bir noktaya giderken, meydana gelecek tesadüfi sapmalardan kaçınmak için kasıtlı olarak belli bir yönde hafif sapma yaratma. Böylece yolcu, hatta ulaştığında kasıtlı sapma yaptığı yönün tersi yöne döner, hattı takip eder ve aradığı noktayı bulur.
Modern dünyamızın en büyük mucizelerinden birinin yeryüzünün 150 bin mil üstünde bulunan toplam 24 uydu olduğu tartışma götürmez bir gerçek. Enlem, boylam, irtifa ve zaman olmak üzere dört tür bilgi taşıyan radyo dalgaları yayan bu uyduların her birinin kendine özgü bir protokolünün bulunması, uydu bağlantılı navigasyon sistemlerinin temeli olan ve yeryüzünde üslendirilen GPS (Global Positioning System= Küresel Konumlandırma Sistemi) tarafından tanınmasını sağlıyor. GPS, kokpite monte edilen küçük bir alıcı aracılığıyla toplanan bu verileri kullanarak kendi konumunu hesaplıyor. Teoride en az dört uydudan alınan veriler yüzde yüz doğruluk için yeterlidir; ancak pratikte her şey çok farklı. Uyduların sahibi olan ABD Ordusu, uyduların düşmanlar tarafından kullanılmasını engellemek için yayınlara değişken bir hata kodu giriyor; bu da normalde 100 metre olan yanlışlık payını 300 metreye çıkarıyor. Elbette sırları elinde bulunduran ABD Ordusu yüzde yüze yakın bir doğruluk payıyla çalışıyor; bunun en iyi örneği de Körfez Savaşı sırasında Bağdat'ı hiç ıskalamadan vuran füzeler. Ancak yerel bilgiler kullanması gereken otomobil GPS sistemleri bunun için araçtaki hız sensöründen ve GPS'teki pusula ya da ciroskoptan gelen bilgileri hesaba katarak uydu verilerini CD-ROM'lara kaydedilen dijital haritalarla karşılaştırıyor. Böylece eğer 100 km/s hızla gidiyorsanız, navigasyon sisteminiz arazide değil de anayolda gittiğiniz sonucuna varıyor. Çoğu sistem, Navigation Technologiesin (NavTec) oluşturduğu dijital harita verilerini kullanıyor. Her kavşağın öncelik, girilmez levhası ve trafik ışıkları, vb. açısından kontrol edilmesi gerektiği düşünülürse bu standardizasyonun önemi açıkça anlaşılır. Bu haritalarda ayrıca istediğiniz takdirde direkt olarak yönlendirileceğiniz otoparklar, oteller, benzin istasyonları, turistikler yerler gibi "ilgi noktaları" hakkında da veriler de bulunuyor. Uydu bağlantılı navigasyon sistemlerinde en belirgin gelişme CD-ROM haritalarının detaylandırılmasında kaydedildi. Bundan sonra özellikle de yeni otomobil tasarımlarının standart bir parçası olarak düşünülen ve ekranla kontrol birimlerinin kolayca görülüp ulaşılabilecek bir yere yerleştirilen sistemlerin "hardware"lerinde gelişmeler ve yenilikler olmasını beklemek hiç yanlış olmaz. Ancak hayli önemli ve kaçınılmaz bir gelişme gibi görünse de hiçbir firma varış noktasının girilmesi için kokpite entegre kompakt bir klavye kullanmayı aklına getirmiyor; galiba daha uzun bir süre imgeç kullanılmaya devam edilecek. Bosch, Philips ve Alpinein hakimiyetinde olan navigasyon sistemi piyasasına son zamanlarda yeni firmalar da giriyor. Örneğin Magneti Marelli "Route Planner" (Yol Planlayıcısı) adlı bir sistemi piyasaya sunmaya hazırlanırken Clarion henüz hazırlık aşamasında olan bir sistem üzerinde çalışıyor ve Pioneer da bilgilerin sesle girilmesini mümkün kılmak için uğraşıyor. Ancak tüm bunların yanında en yararlı ve belirgin gelişme, mevcut trafik sıkışıklığıyla ilgili bilgilerin yol bilgileriyle birlikte verilebilmesi olacak. İngiltere'de bu konuda iki farklı çalışma yürütülüyor. Daha gelişmiş olanı gelecekte radyo yayınlarının standart frekansı olacak Digital Audio Broadcasti (DAB) kullanıyor; ancak bu sistem sadece çok az araçta bulunan dijital radyolarla kullanılabilecek. Daha basit ve ucuz bir çözüm olan diğer sistem, RDS kullanan ulusal radyo ağıyla çalışan Traffic Message Channel (TMC) adıyla anılıyor. Üç yıl içinde kullanıma sunulacak TMC'de ülkedeki tüm kavşakları içeren akıllı bir kart satın alınıp uydu bağlantılı navigasyon sistemine bağlı araç radyosuna takılıyor. Bunun da ötesinde gelecekte araç ve harita/trafik bilgileri sağlayan bir merkez arasında Internet türü canlı bir bağlantı kurularak CD-ROM ihtiyacı ortadan kaldırılabilir. Bu sistem sayesinde her sınır geçişinde CD'lerin değiştirilmesine gerek kalmadan tüm Avrupa'da kolayca yön bulmak mümkün olabilir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Mart 2010       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Navigasyon Nedir?
Bulunduğunuz noktadan başka bir noktaya ulaşmak için en uygun yolun belirlenerek yönlendirilmesi işlemine navigasyon denir.
Sponsorlu Bağlantılar
Araç navigasyonları ise varış (hedef) noktası belirlendikten sonra,
  • Bulunulan konumun cihazdaki GPS (Global Positioning System) alıcısı sayesinde tespiti (konumlama)
  • Kullanıcı tercihlerine göre en optimum rotanın belirlenmesi (digital haritalama)
  • Hem görsel, hem de sesli yönlendirme (yönlendirme)
işlemlerini gerçekleştirerek, hedefinize doğru ulaşmanızı sağlayan farklı teknolojilerin birleşiminden oluşan bir sistemdir.

Nasıl çalışır?
  • Navigasyon cihazında bulunan GPS alıcısı,uydu sinyalleri aracılığıyla bulunduğunuz koordinatı belirler.
  • Bu koordinat, navigasyon yazılımı aracılığıyla cihazın ekranına digital harita
  • olarak yansıtılır. Konumunuzu cihazın ekranında detaylı olarak görürsünüz.
  • Ulaşmak istediğiniz adresi veya cihazınızda kayıtlı bilinen yeri (POI) dokunmatik ekran aracılığıyla kolayca belirlersiniz.
  • Hedeflediğiniz varış noktasına, tercihleriniz doğrultusunda en optimum güzergahtan ulaşmanız için rotanız saniyeler içinde hesaplanır.
  • Siz hareket halindeyken, uydudan gelen sinyaller sayesinde rotanız gerçek zamanlı olarak güncellenir ve rota dışına çıksanız bile saniyeler içinde yeni rotanız oluşturulur
  • Ekrandaki digital harita işaretler ve net bir sesli yönlendirme (Türkçe dahil 17 farklı dil) yardımıyla adım adım hedefinize yönlendirilirsiniz.
Kullanıldığı Alanlar
Otomobillerde artık standart donanımının içerisinde yer almaya başlayan navigasyon sistemlerinin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Uydu haberleşmesi aracılığı ile haritaları ve yolları gösteren “navigasyon” sistemleri, bir adım daha ileri götürülerek sürekli bilgi akışı sayesinde sürücülerin daha hızlı ve güvenli seyahat etmelerini sağlamaktadır. Sistemi oluşturan terminaller sürücülere birçok konuda gerçek zamanlı bilgi sağlamaktadır. Bu verilerin kapsamında trafik sıkışma noktaları, yol çalışmaları, yol üzerindeki objeler, yolun trafiğe kapatılması ve hava durumu raporları bulunmaktadır. Navigasyon sistemi, kullanıma geçilmiş ülkelerde birbirine bağlı bilgisayar ağından oluşmaktadır. Bu bilgisayarlar sürekli olarak incelenen yollardan elde edilen verileri değerlendiriyor ve birleştirilen veriler FM radyo frekanslarından yayınlanmaktadır. Sürücü, aracın içerisinde bulunan yol bilgisayarına gideceği rotayı belirterek bu noktadan sonra, sürücünün yolunun üzerinde meydana gelen her türlü olay radyo sinyalleriyle gerçekleştirilen yayın sayesinde sürücüye sağlanmaktadır. Gelen mesaj daha sonra sürücünün kullandığı dile çevrilmektedir. Sürücü, bunun dışında aracındaki bilgisayardan herhangi bir yeri veya belirli bir bölgeyi seçerek buradaki hava ve yol durumu hakkında istediği zaman bilgi alabilmektedir. Sisteme bağlı olan bilgisayarlar sürekli olarak yol hakkında bilgi toplamaktadır. Bu bilgilerin derlenmesi için yol üzerine yerleştirilen kameralar, yolun altına yerleştirilmiş sensörler, hatta otoyol üzerindeki acil durum telefonları ve acil durum ekiplerinden yararlanılmaktadır.
Navigasyon (seyrüsefer) sistemleri, uçağın bulunduğu noktadaki koordinatları, yerden yüksekliği ve iniş yapacağı pistin uçağa göre konumunu veren sistemlerdir. Uçaklardaki manyetik pusula ve harita ile görerek uçuş yapılacağı gibi yerden uçağa gönderilen radyo sinyalleriyle de navigasyon mümkündür. ILS de bu sistemlerden biridir ve iniş safhasında kullanılır. Sivil havacılıkta sık kullanılan VOR ve ADF (Automatic Direction Finder/Otomatik Yön Bulucu) sistemleriyle uçak havaalanına yaklaşır, bu aşamadan sonra, pistten yayın yapan radyo vericisinden alınan verilerle hassas olarak pistin yönü, yaklaşma ve iniş açıları ILS göstergelerinde görülebilir. Öyle ki elde ettiği bu verilerle uçak, sıfır görüşte dahi iniş yapabilir. ILS sistemlerinin önemi, özellikle sis, yağmur, kar gibi olumsuz hava şartlarında öne çıkar ve uçuş güvenliğini önemli bir ölçüde artırır.


- Derlemedir -


Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Temmuz 2012       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
QXV Primo Serisi Navigasyon Sistem Cihazları

Navitech'in QXV Primo serisi navigasyon cihazları "Voice Recognition" sistemine sahip. Türkçe bilen QXV serisi akıllı navigasyon cihazları ne denildiğini anlıyor, verilen adres bilgilerine göre yönlendirme yapabiliyor. Yani sesle yönlendirme özelliğine sahip navigasyon cihazınızla konuşarak anlaşıyorsunuz. Böylece daha kolay ve daha zahmetsiz şekilde adres buluyorsunuz. Dakikalar alan adresi yazma, aracınızı kenara çekip cihazla uğraşma zahmetine katlanmıyorsunuz. Daha kısa zamanda istediğiniz adreste oluyorsunuz ve aracınızda daha güvenli şekilde seyahat edebiliyorsunuz.

Navitech QXV Primo serisi navigasyon cihazları "konuştuğunuzu anlamakla" kalmıyor. Ayrıca Trafik Mesaj Servisi (444, 524, 714 modellerinde) ile trafik çilesine de son veriyor. RDS-TMC yayınlarını alabilen ve decode ederek rotanızdaki trafik sıkışıklığını size önceden bildiren Navitech, alternatif rotalar çizerek sizi trafikten kurtarıyor. Dokunmatik LCD ve parlamayan ekranıyla, her açıdan kolay ve net bir görünürlük sağlıyor.

3D bina/arazi haritaları, 800.000 önemli adres datası, detaylı menü ve kavşak ayrımı görüntü özelliğiyle ile daha hızlı rota hesaplayabiliyor.Bluetooth özelliğiyle yapacağınız telefon görüşmelelerinde eko ya da cızırtı olmadan konuşma olanağı sağlıyor. Ayrıca telefonunuzda kayıtlı numaralar anında cihazınıza yansıyor, bu sayede kolayca sizi arayan numarayı görebiliyorsunuz. İşlemcisiyle kullanım hızı artan ve ömür boyu bedelsiz güncelleme garantisiyle QXV Primo serisi, araçlar için oldukça uygun.


Kaynak : CHİP (Basın Bülteninden Derleme / 17 Temmuz 2012,12:15)
Son düzenleyen nötrino; 26 Mart 2015 12:33

Benzer Konular

12 Şubat 2015 / Danyall Soru-Cevap
19 Aralık 2017 / Misafir Cevaplanmış
14 Aralık 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
20 Ekim 2015 / Misafir X-Sözlük
19 Nisan 2010 / Ersel Kalkan Taslak Konular