Arama

Kıyamet Alametleri

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 4 Aralık 2012 Gösterim: 28.987 Cevap: 3
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
27 Kasım 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
İslama göre Kıyamet Alametleri
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar


Kıyamet Alametleri Nelerdir?
Kıyamet alametleri iki başlık altında incelenir:
  • Küçük alametler
  • Büyük alametler
Alametlerin büyük veya küçük diye nitelenmeleri önemlerinden dolayı değil, açıklanan sebepten dolayıdır.

1. Küçük Alametler
Dinî emirlerin ihmal edilmesi ve ahlakın bozulması gibi insan iradesine bağlı olarak büyük alametlerden çok önce meydana gelecek olan olaylardır. Peygamberimiz'in gönderilmesi ve onunla peygamberliğin sona ermesi, ilmin ortadan kalkıp bilgisizliğin artması, şarap içme ve zinanın açıkça yapılır olması, ehliyetsiz insanların söz sahibi olması, adam öldürme olaylarının artması, dünya malının bollaşması, zekat verecek faki­rin bulunmaması gibi olaylar kıyametin küçük alametlerinin bazılarıdır (Buharî, "Tefsir", 79, "Hudüd", 20, "Fiten", 25; Tirmizî, "Fiten", 34; İbn Mace, "Fiten", 25; Ebu Davud, "Sünnet", 15).

2. Büyük Alametler
Kıyametin kopmasının hemen öncesinde meydana gelecek ve birbirini izleyecek olan olaylardır. Büyük alametler, tabiat kanunlarını aşan ve insan iradesinin dışında gerçekleşen olaylardır. Hz. Peygamber bir hadislerinde,
"Kıyametten önce on alamet görmediğiniz sürece dünyanın sonu gelmez."
buyurmuş ve bu alametleri şu şekilde sıralamıştır (Müslim, "Fiten", 39; Ebu Davud, "Melahim", 11; İbn Mace, "Fiten", 28):
a) Duman: Müminleri nezleye tutulmuş gibi bir duruma getiren ve kafirleri sarhoş eden bir dumanın çıkışı ve bütün yeryüzünü kaplaması.
b) Deccal: Bu isimde bir şahıs çıkacak ve Tanrılık iddiasında bulunacak, istidrac denilen bazı olağan üstülükler gösterecek ve Hz. İsa tarafından öldürülecektir.
c) Dabbetü'l-arz: Bu isimde bir canlı çıkacak, yanında Hz. Musa'nın asası ve Hz. Süleyman'ın mührü bulunacak, asa ile müminin yüzünü aydınlatacak, mühür ile kafirin burnunu kıracak, böylelikle müminlerin ve kafirlerin tanınmaları sağlanacaktır.
d) Güneşin Batıdan Doğması: Evrenin tek hakimi Allah'ın emriyle güneş batıdan doğacak, bu olaydan sonra iman edenlerin imanı, kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir.
e) Ye'cüc ve Me'cüc'ün Çıkması: Bu isimde iki topluluğun yeryüzüne dağılarak bir süre bozgunculuk yapmaları da kıyametin bir başka büyük alametidir.
f) Hz. İsa'nın Gökten İnmesi: Hz. İsa kıyametin kopmasına yakın gökten inecek, insanlar arasında adaletle hükmedecek, Hz. Peygamber'in dini üzere amel edecek, deccalı öldürecek, sonra da ölecektir.
g) Yer Çöküntüsü: Biri doğuda, biri batıda, biri de Arap yarımadasında olmak üzere üç yer çöküntüsü meydana gelecektir.
h) Ateş Çıkması: Hicaz taraflarında büyük bir ateş çıkacak ve her tarafı aydınlatacaktır.
Kıyamet alametleriyle ilgili olarak hadis kitaplarımızda pek çok rivayet ve bilgi bulunmaktadır. Ahiretle ilgili diğer konularda olduğu gibi kıyamet alametlerinin mahiyeti konusunda da gerçek bilgi sahibi yüce Allah'tır. Onların gerçek yüzü bilinemez. Ancak bazı yorumlar yapılabilir, mahiyeti ise Allah'a havale edilir.

virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
27 Kasım 2006       Mesaj #2
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Kıyamet ne zaman kopacak? Kıyâmet alâmetleri nelerdir?

Sponsorlu Bağlantılar
Kıyâmet ne zaman kopacaktır, belli başlı alâmetleri var mıdır? Kıyâmetin ne zaman kopacağı bildirilmemiş, (Onu ancak Allah bilir) buyurulmuştur. (A'râf 187, Ahzâb 63)

Kıyâmetin kopmasına yakın çeşitli alâmetler çıkacaktır. Kurân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Rabbinin ba'zı âyetleri [alâmetleri] geldiği gün, önce îmân etmemiş veya îmânında bir hayır kazanmamış olana, o günkü îmânı fayda vermez.) [En'âm 158]
Ba'zı âyetlerden maksat, Güneş'in batıdan doğması gibi Kıyâmet alâmetidir. On büyük alâmet çıkmadıkça Kıyâmet kopmıyacağı hadîs-i şerîfle bildirmiştir.


Büyük alâmetler
1- Mehdî gelecektir. Babası Abdullah, annesi Âmine'dir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Mehdî'nin başı hizâsında bir bulut olacak, buluttan bir melek "Bu Mehdîdir, sözünü dinleyin" diyecektir.) [Ebû Nuaym]

2- Deccâl gelecektir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Deccâl çıkınca, tanrı olduğunu söyler. Onun tanrı olduğuna inananın îmânı gider.) [İbni Ebî Şeybe]

3- Hz. Îsâ gökten inecektir. Kurân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Allah'ın resûlü Meryem oğlu Îsâ'yı öldürdük dedikleri için yahûdîleri la'netledik. Onlar Îsâ'yı öldürmediler, asmadılar da. Öldürülen, kendilerine Îsâ gibi gösterildi.) [Nisâ 157]
(Hz. Îsâ göğe kaldırılmıştır.) [Nisâ 158]
(Elbette o [Hz. Îsâ'nın Kıyâmete yakın gökten inmesi], Kıyâmetin yaklaştığını gösteren bilgidir. Sakın bunda şüphe etmeyin.) [Zuhruf 61-Tibyân]

4- Dâbbet-ül-arz çıkacak. Bu hususta birçok hadîs-i şerîf vardır. Biri şöyle: (Dâbbet-ül-arz, mü'mine âsa ile dokunur, alnına "Bu Cennetlik" yazılır, yüzü nûrlanır. Kâfire vurunca, "Cehennemlik" diye yazılır, yüzü simsiyah olur.) [F. Fevâid]
Bu hayvandan Kur'ân-ı kerîmde de bahsedilmektedir. (Neml 82)

5- Ye'cüc ve me'cüc çıkacaktır. Ye'cüc-me'cüc seddi yıkıp çıkar. (Enbiyâ 96)

6- Duman çıkacaktır. Yeri göğü duman kaplar. (Duhan 10)

7- Güneş batıdan doğacaktır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Güneş batıdan doğmadıkça Kıyâmet kopmaz. O zaman herkes îmân ederse de fayda vermez.) [Müslim]

8- Ateş çıkacaktır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Hicâzdan çıkan ateş, Basra'daki develerin boyunlarını aydınlatır.) [Müslim]

9- Doğu, Batı ve Arabistan'da ay tutulacak ve yer batması olacak. (B.Arifin)

10- Kâ'be yıkılacaktır. (T.Kurtûbî)
Kıyâmet koparken, dünya, şimdiki yörüngesinden çıkıp, başka bir yörüngeye girer, daha sonra dağlar hallaç pamuğu gibi atılır, taş taş üstünde kalmaz, apartmanlar, gökdelenler, saraylar yıkılır. Madden böyle virân olduğu gibi ma'nen de, virân olur.



Küçük alâmetler
Kıyâmetin küçük alâmetleri ile ilgili hadîs-i şerîflerden ba'zıları şöyle:

(Ticaret çoğalır, izinsiz ticâret yapılmaz.) [Müslim]
(Erkekler azalır, kadınlar çoğalır, zinâ artar.) [Buhârî]
(Çalgı her yere yayılır, zaptiye, gammaz ve gıybetçi çoğalır.) [Beyhekî]
(Câmiye giren iki rek'at namaz [tehiyyet-ül mescid] kılmaz.) [Taberânî]
(Sadece tanıdıklara selâm verilir. Yazarlar çoğalır.) [Hâkim]
(İlim kalkar, cehâlet, anarşi ve ölüm çoğalır.) [İbni Mâce]
(Zengine malı için ta'zim edilir. Esnaf, ölçü ve tartıda hîle yapar. Köpek beslemek, evlâd yetiştirmekten câzip gelir. Veled-i zinâ çoğalır.) [Taberânî]
(Fırat'ta bir altın define çıkar. Görenler ondan bir şey almasın!) [Buhârî]
(Ehli olmayana iş verilir.) [Buhârî]
(Ulema, halkın istediği yönde fetvâ verip, helâla haram, harama helâl derler, Kur'ânı ticârete âlet ederler.) [Deylemî]
("Şu kabirdeki ben olsaydım" denmedikçe Kıyâmet kopmaz.) [Müslim]
(Kötü iyi, iyi kötü gösterilmedikçe, Kıyâmet kopmaz.) [Harâitî]
(Zelzele, fitne, katillik artmadıkça, Kıyâmet kopmaz.) [Buhârî]
(Lûtîlik mubah sayılıp, taş yağmadıkça Kıyâmet kopmaz.) [Deylemî]
(Kardeşler farklı dinden olmadıkça Kıyâmet kopmaz.) [Deylemî]
(Şerliler dünyaya hâkim olmadıkça Kıyâmet kopmaz.) [İbni Mâce]
(Müslümanlarla Yahudiler savaşmadıkça Kıyâmet kopmaz. Yahudilerin gizlendiği taş ve ağaç, "Yahudi arkamda gel öldür" diyecektir.) [Müslim]
(Yırtıcı hayvanlar, insanlarla konuşmadıkça Kıyâmet kopmaz.) [Tirmizî]
(Allah diyen müslüman kaldığı müddetçe Kıyâmet kopmaz.) [Müslim]
(Kıyâmet, yalnız kötüler üzerine kopar.) [Buhârî, Müslim]


Diğer alâmetler
Hadîs-i şerîfle bildirilen diğer alâmetlerden ba'zıları:
1- Emânete riâyet kalkar.
2- Kötüler söz sahibi olur.
3- İçki ve tefecilik âşikâr olur.
4- Zekât verilmez.
5- Hanıma uyulur, anneye isyân edilir.
6- Kur'ân-ı kerîm tegannî ile okunur.
7- Zararından korunmak için herkese müdâra edilir.
8- Gençler fâsık olur.
9- Sonra gelenler, önceki âlimleri câhillikle suçlar.
10- Bid'atler yayılır.
11- Bilgin denilenlerde, zerre kadar îmân olmaz.
12- İslâma uymak ayıp sayılır, hor görülür.
13- Herkese iyilik edenler ahmak sayılır.
14- İslâma uymak, ateşi elde tutmak gibi zor olur.
15- Mescidlerde fâsıkların sesi yükselir.
16- Emr-i ma'ruf ve nehy-i münker kalkar.
17- Günâha teşvik artar. İyiliğe mâni olunur.

İbni Ömer hazretleri buyuruyor ki: Kıyâmet alâmetleri zuhur edince dine daha çok sarılmalıdır! Bunlardan birkaçı şöyle:
1- Âlimler ilmi, para karşılığı öğretir.
2- Akrabalık münâsebetleri kopar.
3- Ana-babaya isyân edilir.
4- İyiler azalır.
5- Dünya menfaati için din âlet edilir.
6- Binalar yükselip heva-i nefse uyulur.
7- İltimas, rüşvet çoğalır.


fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
14 Eylül 2008       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Kutsal Kitaplara göre Kıyamet Alametleri
  • Kuran: Mevsimler anormalleşecek.
  • İncil: Ruhsal hastalıklar artacak.
  • Tevrat: Anadolu'da 3. Dünya Savaşı çıkacak.
Bugüne kadar birçok kez kıyamet alametleri hakkında senaryolar yazıldı, filmler çekildi. Birçok felaket kıyamete yoruldu. Ancak bu alametler üç kutsal kitapta geçiyor ve üç kitabın ortak yönü ise kıyamete iman... Küresel ısınmanın getireceği felaketlerin tartışıldığı şu günlerde işte Kur'an, Tevrat ve İncil'den kıyamet alametleri...


KURAN'DA KIYAMET
İlahiyatçılar; depremlerin insanlar için adete bir ders oladuğunu söylüyor ve koyamet habercilerini sıralıyor;
* Deprem
* Buzulların erimesi
* Kutuoların yer değiştirmesi
* Dev göktaşlarının dünyaya doğru hızla yaklaşması
* Mevsimlerin anormalleşmesi
* Dünya nüfüsunun önelemez artışı
* Uçan meçhul cisimler, yani Ufo'lar
Kıyamet, başta dünya olmak üzere bütün gezegenlerin parçalanarak evrenin bütünüyle yk olacağı ilahi bir son oluş eylemidir. Kıyametin kopuş tarihi asla bilinmez; bu bilgi peygamberlere dahi verilmemiştir.
Mezhepler kıyamet alametleri konusnda görüş birliğinde değildir. Kura'an göre kıyamet sahnesinde "İkinci Sur" üflendiği zaman bütün insanlar 33 yaşındaki halleriyle yüysüz ve bembeyaz şekilde tekrar dirilip hesap için mahşer alanında toplanacaklar ve amel defterleri ortaya sürülüp dünyada yaşadığı kulluğa göre cennet ve cehennem yurduna gönderilecekler.


İNCİL'DE ALAMETLER
İncil'de bahsedilen kıyamet kavramı ve Sur üflenmesi ile ilgili bilgiler Kuran-ı Kerim ile örtüşmektedir.Ancak kıyamet alametleri konusunda farklı anlatışlar vardır;
* Büyük insan soykırımının yaşanması
* Yedi mührün sırlarının tek tek ifşa edilmesi
* Dört canlı bir varlığın ortaya çıkması
* Demir çağının yaklaşması
* Ruhsal hastalıkların artması
* Özürlü doğumların ve düşüklerin çokça yaşanması

TEVRAT'TA KIYAMET
Tevrat'ın Leviler bölümü 25'inci babında kıyametin Cumartesi günü kopacağı ifade edilir. Yahudiler 200 yılında kıyamet kopacak diyorlardı ama yine de yanılgıya düştüler. Yine yahudi inancına göre kıyamet Kova burcunda kopacaktır. Yahudi kültüründe güneş ve ay tutulmaları kıyamet evrelerini tetikleyen alametlerdir. Dünya savaşları da kıyamet alametleridir. Anadolu'da Yahudiler ve Müslümanlar arasında 3. Dünya savaşı çıkacak, Yahudiler kazanacak, vaade edilen kutsal yurda yerleşilecek ve son özgürlüğün sesi Sur üflenip kıyamet kopacak.
* Dejenerasyonlar
* Doğal afetler
* İklim değişiklikleri
* Nil Nehri'nin tamamen kuruması
* Mısır ve Kudüs'ün her yanını çalılık ve dikenlerin sarması
* Zinanın artması
* Kadınların yönetime geçmesi

KIYAMETİN BÜYÜK ALAMETLERİ
* Deccal'in ortaya çıkması
* Yecüc ve Mecüc denilen acayip varlıkların topluluk olarak nüfus sahibi olup ortalığı kasıp kavurması
* Hz. İsa Prygamber'in dirilip dünyaya ikinci kez gelişi
* Yeryüzünde büyük yangın çıkması ve asla dumanın sönmemesi
* Büyük bir salgın hastalığın dünyayı kasıp kavurması
* Güneşin Batı'dan doğması
* Dabbetül Arz denilen bir varlığın ortaya çıkıp yerin altını üstüne getirmesi, gezegenlerin taş gibi fırlatması
* Kabe'nin yıkılıp enkaz haline gelmesi
* Yeraltından lavların püskürüp insanları önüne katıp sel gibi akması
halukgta - avatarı
halukgta
Kayıtlı Üye
4 Aralık 2012       Mesaj #4
halukgta - avatarı
Kayıtlı Üye
Kıyamet Alametleri ve Hz. İsa nın Geleceği Konusu

Bugün Kur’an’dan birlikte araştıracağımız konu, günümüzde çok konuşulan kıyamet alametleri konusu olacaktır. Kur’an bu konuda bizlere hangi bilgileri verir? Ayrıca bu konuda bizlere rivayetler yoluyla ulaşan diğer bilgiler nelerdir, onları da Kur’an ile karşılaştırıp, doğruluğunu araştıralım.
Bu yazıyı yazmama sebep olan Zühruf suresi 61. ayeti önce hatırlatmak istiyorum. Bizler Allahın açıkça söylemediği sözlere ilaveler yaptığımızda, kendi düşünce ve fikirlerimizi ilave ettiğimizde, bakın güzelim İslam dini ne hale geliyor, önce Diyanet İşleri Başkanlığının mealini alalım, daha sonrada diğer meallerden örnekler verelim ki, konu daha iyi anlaşılsın.

Diyanet İşleri başkanlığı:

Zühruf 61: Biliniz ki o kıyamete ait bir bilgidir. Sakın ondan şüphe etmeyiniz ve bana tabi olunuz. Bu dosdoğru yoldur.

Ali Bulaç:

Zühruf 61: Şüphesiz o, kıyamet-saati için birilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiç bir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur.

Yaşar Nuri Öztürk:

Zühruf 61: Hiç kuşkusuz o, kıyamet saati için bir bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana uyun. Dosdoğru yol budur.

Elmalı Hamdi:

Zühruf 61: Gerçekten o (İsa) saat için bir ilimdir (kıyametin yaklaştığım gösteren bir bilgidir). Onun için sakın kıyametin geleceğinden şüpheye düşmeyin de bana uyun, işte tek doğru yol ancak budur.

Yukarıdaki aynı ayetin, değişik meallerdeki verilişini sizlerle paylaştım. Elmalı Hamdi Yazır’ın verdiği mealde, dikkat ederseniz o zamirinden Hz. İsa’dan bahsediyor diyerek, parantez içine düşüncesini de belirtmiş.(Elmalının orijinal mealinde parantez içinde ki İsa kısmı kesinlikle yoktur daha sonraki Türkçeleştirme yapanların maharetidir bilginize) Bu şekilde birkaç meal var onu da belirtmeliyim.

İşte Kur’an’ın Türkçe mealini yazarken, parantez içine kendi düşüncelerimizi de yazmamız, bizleri nasıl yanlışlara götürebiliyor, onu da burada bir kez daha görme şansımız olacak. Allah yanıltmasın inşallah. Buayette anlatılmak istenen, kıyametin hak olduğu, Kur’an’da bilgilerin verildiğini anlatarak, müşriklere ve inananlara bir kez daha şüpheye düşmeden, buna inanmaları hatırlatılmaktadır.

Hıristiyanlar kendi inançlarına göre, kıyamet kopmadan Hz. İsa’nın geleceğini ve tüm insanlığı kurtaracağına inanırlar. İşte bu inanç ne yazık ki yukarıdaki ayeti açıklarken, Allah ın Kur’an da asla söz etmediği, hiçbahsetmediği, açıklamadığı halde bu şekilde yazılıp anlatılarak, bizlerin yani İslam’ın da içine girmiştir.

Günümüzdeki birçok tarikatlar ve cemaatler Hz. İsa’nın geleceğine inanırlar. Ayette geçen o zamirinden Hz. İsa yı kastediyor, düşüncesine kapılmalarının nedeni, bu ayetten birkaç ayet öncesinde Hz. İsa’dan bahsederek ondan örnekler vermesi olarak açıklanıyor, gerçekten yanılgıya sebep bu olsagerek. Bahsettiğimiz ayetten iki ayet sonra gelen 63. ayete bakalım şimdi de.

Zühruf 63: İsa, açık delillerle geldiği zaman demişti ki: Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyleyse Allah'tan korkun ve bana itaat edin.

Hz. İsa topluma hitap ederken, sizlere açık delillerle, yani ayetlerle geldim diyor. Sizlere hikmet i ilmi, getirdim diyor. Bu bilgilersizin ayrılığa düştüğünüz konularda açıklama yapacak ve sizleri bilgilendirecektir, açıklamasını yapıyor. Bundan dolayı da kendisine itaat edilmesini istiyor. Lütfen çok iyi düşünelim, bu ayet ve öncesindeki ayetleri okuduğunuzda sizler, kıyamet kopmadan Hz. İsa’nın geleceğini Allah söylüyor diyebilir misiniz? Bunumu anladınız Rabbin sözlerinden? Elbette hayır, bunu anlamak için kâhin olmak gerekir. Buda zaten İslam’ın kabul etmediği bir konudur, ayrıca Kur’an’ın ayetleri indirme şekline de, tamamen ters düşer. Allah ne diyordu hatırlayalım ayetler için? Biz her şeyden nice örneklerideğişik ifadelerle verdik ki anlayasınız. Biz ayetlerimiz açık, anlaşılır bir şekilde indirdik.

Bu konuyu Diyanet İşleri başkanlığına sorduğumda, çok şükür Hz. İsa’nın tekrar geleceğini kabul etmediği gibi, Kur’an’ın bu bilgiye onay vermediği konusunda bir cevap aldım. Diyanet İşleri Başkanlığı Hz. İsa’nın kıyamet alameti olarak geleceğini kesinlikle kabul etmiyor. Çok doğru, çünkü bunu kabul etmek, Kur’an’ın birçok ayetlerine ters düşer. Tabi Diyanetin sağı solu belli olmaz, birisi çıkıp tam tersini söyleyebilir. Başkanlar değişince, bu ülkede dininin bile değiştiği örneklerini çok gördük. İşte bizler İslam’ı böyle öğreniyor ve yaşıyoruz, Rabbim yardımcımız olsun. Gerçektende buna inanmakla, bakın nelere inanmamış ya da gözden kaçırmış oluyoruz, şimdide Kur’an’dan birlikte araştıralım.

Ahzap 40: Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; O, Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi gereğince biliyor.

Eğer kıyamet kopmadan Hz. İsa gelecektir sözlerine inanırsak, bunu kabul edersek, bu ayete iman etmiyoruz demektir. Önce bunu aklımızdan hiç çıkarmayalım. Çünkü Açıkça peygamberimizden sonra hiçbir peygamber, hangi konuda olursa olsun gelmeyecek diyerek, bizlere Allah ın ayetini tebliğ almadık mı?

Şimdide kıyamet bizlere nasıl gelecek, bu konuda Kur’an’dan bilgilere bakalım, acaba bizlere nasıl bir açıklama yapıyor? Şimdi yazacağım ayet üzerinde, biraz düşündüğümüzde aslında her şey anlaşılıyor sanırım.

Araf 187: Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O size ansızın gelecektir, başka değil." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar.

Şimdi bu ayet üzerinde biraz düşünelim. Peygamberimize kıyamet hakkında sorular sorulunca, Rabbim açıklama yapıyor ve onun vaktini yalnız ben bilirim, vakti geldiğinde onu belirginleştirecek benim diyor. Vakti geldiğinde onu gerçekleştirecek Allah tır dedikten sonra, aslında çok önemli bir açıklama yapıyor, bu açıklamaları daha sonra yazacağım ayetlerde de, üstüne basa basa söylüyor Rabbimiz.
(O size ansızın gelecektir.)
Evet, en önemli ve üzerinde durmamız gereken konu sanırım bu olsa gerek. Kıyametin ansızın, habersiz geleceği. Ayetin devamında da çok ilginç ve düşünmemiz gereken sözler var. Allah, sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar diyor ve peygamberimizin de bu konuda asla bir bilgisi olmadığını belirtiyor Rahman bizlere.

Tam burada şunları düşünmemiz gerektiği kanısındayım, Kur’an’da hiç bahsedilmeyen, açıklanmayan birçok kıyamet alametlerinin doğruluğu, sizce ne kadar geçerlidir? Bu sözler Kur’an’da hiç bahsedilmeyen, peygamberimizin kıyamet alametleri ile ilgili sözleridir diyenler, ne kadar haklı olabilir dersiniz? Yorum sizlerin. Eğer Hz. İsa kıyametten önce gelecek olsaydı, kıyametin ansızın kopacağı, ayetleriyle uyuşuyor olur muydu? Böyle bir bilgi olsaydı, Rabbim her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim dediği halde, bizlere bunu da açıkça söylemez miydi?

Kur’an kıyamet konusunda, bakalım daha neler söylüyor bizlere:
Lokman 34:O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O,rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir, Habîr'dir.

Dikkat ederseniz ayette o zamirini kullanıyor ve burada da anlatılmak istenen kıyamet zamanının vaktini hatırlatılmasıdır. Yukarıda yazdığımız Zühruf 61. ayette de
"Şüphesiz o, kıyamet-saati için birilimdir."
Sözlerinden Kur’an’ın bizlere açıkladığı, o anın geleceğini hem iman edenlere, hem de müşriklere açıklamaktadır. Allah Zühruf 61. ayette eğer söylenildiği gibi Hz. İsa’dan bahsetmiş olsaydı ve bunun kıyamet alametleri olduğunu bizlere anlatıyor olsaydı, açıkça söylerdi. Bakın Allah ben ayetlerimi nasıl açıklarım diyor, lütfen dikkat edelim ve hatırlayalım. Allah’ın Kur’an’da açıklamadığı, kıyametten önce Hz. İsa’nın geleceğine inandığımızda, şimdi yazacağım ayetlere iman etmemiş oluruz, bunu da unutmayalım.

Kehf Suresi 54. ayet; Yemin olsun, biz, bu Kuran'da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır.

İsra Suresi 89.ayet; Yemin olsun, biz bu Kuran'da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.

Nisa Suresi 174. ayet; Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çokparlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik.175. ayet; Allah’a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.

Şimdi lütfen düşünelim, Allah her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduğunu söylüyor. Her benzetmeden nice örnekleri sıraladık açıklamasını yapıyor, ama bizler Rabbin hiç bahsetmediği, sözünü bile kullanmadığı halde o işaret zamirinden, ayetten Allah Hz. İsa dan bahsediyor aslında diyerek, işin içinden çıkabiliyoruz. Birde kendimizce hüküm verip, Hz. İsa kıyametten önce gelip, bizleri uyaracak, diyebiliyoruz.

Hani her benzetmeden değişik örnekler vardı, neden Allah kıyamet alametlerin den bahsederken Hz. İsa gelecek demediği halde, bizler aslında Allah bundan bahsediyor diyerek, kendi düşüncelerimizi, inançlarımızı Kur’anailave yapıyoruz? Hiç korku duymadan, söylenmeyen, açıklanmayan bir sözün ardına nasıl düşüp, ona iman edebiliyoruz, doğrusu anlamakta güçlük çekiyorum.

Bunu söyleyen ve savunan Hıristiyanlardır, hala uyumaya devam mı edeceğiz? En son peygamberimiz dururken, neden ondan önceki peygamber gelsin diye demi düşünemiyoruz? Aklımız, beynimiz bu kadar mı uyuştu bizlerin?

Hani Allah ne diyordu bizlere;
Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik.

Bakın bu ayete eğer iman ediyorsak, Zühruf 61. ayette geçen o işaret zamirine asla, Allah ın söz etmediği bir anlam yükleyerek, burada aslında Hz. İsa dan bahsediyor diyemeyiz. Kur’an’a danışmaya devam edelim, acaba kıyametin kopuşu hakkında daha neler söylüyor Rahman.

Hac 55: İnkâr edenler ise kıyamet ansızın başlarına patlayıncaya kadar yahut kısır bir günün azabı kendilerine gelip çatıncaya kadar o Kuran'dan yana kuşku içinde olmaya devam edecekler.

Zühruf 66: Hiç farkında olmadıkları bir sırada o saatin birdenbire kendilerine gelmesinden başka neyi bekliyorlar.

Bu ayetler ve onlarca ayet, kıyametin ansızın geleceğini açıklıyor bizlere. Şimdide bu ayetlerle Hz. İsa nın geleceğini söyleyen ve inananlara şusoruyu soralım. Allah hiç farkında olmadığımız bir anda geleceğini söylediği kıyametin, nasıl olurda Hz. İsa’yı tekrar gönderip, insanlara büyük bir zaman verip hepsinin iman etmesini sağlar?

Hani ansızın başımıza patlayacaktı, hani hiç farkında bile olmayacaktık? Tekrar şu soruyu soralım buna inananlara; Acaba Hz. İsa geldiğinde onu nasıl tanıyacağız? Madem gelecek Allah onu nasıl tanıyacağımızın işaretini de vermeli değil mi bizlere Kur’an’da?

Nasıl emin olacağız onun olduğuna? Hatırlayın Papaya kurşun sıkan Ağca ne dedi? Ben İsa Mesih im demedi mi? Hatta birçok Hıristiyan bile inandı buna. Sormak isterim Hz. İsa’nın geleceğine inananlar, acaba buna inandı mı? Yaksa akıllarından acaba diye bir soru mu geçti?

Öyle hesaplar yapılıyor ki, peygamberimizin sözleri diye aktarılanların içinde, Onun gelişinin 1500. yıllarında, Hz. İsa ve deccalın geleceğini söyleyenler, bu tarihin bu yüzyılda gerçekleşeceğine inananlar var aramızda. Peygamberimizden bu yana yaklaşık 1400 yıl geçti, o zaman bu önümüzdeki yüzyılda hem deccal gelecek, hem de Hz. İsa gelecek ve kıyamet kopacak diyorlar ve inanıyorlar.

Araf 187. ayette ne diyordu hatırlayalım Rabbim.
"Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar."

Şimdi de bu sözler üzerinde tekrar düşünelim. Allah bu bilginin kimsede olmadığını söylemesine rağmen, günümüzde uydurulan ve Kur’an’ın hiç bahsetmediği, kıyamet alametlerini hatırlayalım. Öyle şeyler uyduruluyor ki, peygamberimizin Hz. İsa’nın geleceğini söylediğini söylemekte, hiçbir kusur görmüyorlar. Hâlbuki Peygamberimiz kendisinin en son peygamber olduğunu bizlere bildirmemiş miydi Kur’an da? Kur’an’ın hiç bahsetmediği deccal konusuna gelelim şimdi de. Bundan Kur’an asla bahsetmez, ama peygamberimizin hadisidir diye, bizlere çok detaylı anlatırlar bu konuyu. Bakın deccal konusunu, Diyanet İşleri başkanlığına sordum ve nasıl bir cevap aldım aynen aktarıyorum.

(DECCÂL: Kıyamete yakın bir dönemdeçıkıp İslâm dinini ve ümmetini ifsad edip kötülüklere sürükleyecek olan ve aynı zamanda kıyametin alametlerinden sayılan biri.

Deccâl'in çıkması haktır. Deccâl, belli bir şahıs olup, Cenâb-ı Allah onunla,kullarını imtihan edecektir. Deccâl olsun, diğer kıyamet alâmetleri olsun bizim için gaybdır. Bunlar hakkında bilgi edinmemiz ancak nakil (Kur'ân ve hadis)le mümkün olur. Akılla verilebilecek bilgilerin isabet etmeme ihtimali büyüktür. Öteden beri kıyâmet alâmetleriyle ilgili olarak çok te'vîller yapıla gelmiştir.Herhangi bir dayanağı olmayan bu te'villerin geçerliliği de yoktur. Ayrıca bunlar, akılla ulaşılamayacak bilgiler olduğundan, yapılacak te'viller, halkı yanlış bilgilendirme vebâline sevk edecektir. Aynı yanılgı ve vebâl bunun içinde söz konusudur.

Hz. Peygamber de ümmetini Deccâl'e karşı uyarmıştır. Zira Deccâl, bazı harikalar gösterecek ve tanrı olduğunu iddia edecektir. İmansızlarla, bazı zayıf imanlılar, ona kanacaktır. İmanı kuvvetli olanlar ise kanmayacaklardır.
Dünya, imtihan yeridir. İnsanlar bu dünyada imtihana tabi tutulmaktadırlar. Deccâl da bir imtihan vesilesidir. Allah'ın kendisine verdiği güçle bir takım harikalar gösterecektir. Deccâl'in göstereceği harikalara "istidrâc"denir. İstidrâc, "inançsız ve şerîr kimselerin arzularına uygun olarakgösterdikleri hârikalara" denir.)

Yukarıdaki yazı Diyanetin bana verdiğicevap, dikkat ederseniz bu konuyla ilgili Kur’an’dan tek bir bilgi yok. Bu konuda fazla bir şey yazmak istemiyorum, ama doğrusu Dini bizlere anlatmakta görevli bir makamın şu sözleri beni çok üzdü.
(Deccâl'in çıkması haktır.)
Bir insanın dinde HAK olduğunu söylemesi için, Kur’an’ın yani Rahman’ın emretmiş olması gerekir. Ama düşünebiliyor musunuz, Allah bahsetmediği halde, buna HAK tır iman etmemiz gerekir denebiliyor. Diyanet bu, sağı solu belli olmuyor demekten başka, elimden bir şey gelmiyor.

Peygamberimizin deccala karşı bizi uyardığını söyleyen Diyanete, şunu sormak isterim. Acaba Yüce Rabbimiz, bizi deccala karşı uyarmadı da, bu görevi peygamberimize mi bıraktı dersiniz? Hani Kur an bizim için rehberdi, hani her şeyden nice örnekler vardı orada.Bakın sözler Kur’an’ın süzgecinden nasılda geçmiyor. İşte İslam’ın günümüzdeki durumuna acı bir örnek. Buna benzer o kadar dine ilaveler var ki. Deccalın belirli bir şahıs olduğunu söylüyorlar ve bizleri Rabbin imtihan edeceğini belirtiyor. Allah bunu her zaman yaptığını ve yapacağını zaten Kur’an’da söylemiyor mu? Bu Dünyada hepimiz, her gün imtihanda değil miyiz?

Yine yazıda bu bilgilerin gaibi bilgiler olduğunu söylüyor ve bu bilgileri ancak Kur’an ve hadislerden öğrenileceği açıklamasını yapıyor. Şimdi sormak isterim bunu yazanlara, Kur’an bilgisi tamam, bu konuda hiçbir sorun yok, ama Kur’an’ın onay vermediği, hiç bahsetmediği hadis bilgileri kesin doğru diyebilir miyiz? Eğer cevap, evet hadis bilgilerinin hiç şüphe etmeden hepsine kesinlikle güvenebiliriz ise, neden birkaç yılda bir yüzlerce hadisin hurafe olduğunu ilan edip, İslam dininden çıkarıyor Diyanet İşleri Başkanlığı? Şu anda iman ettiğimiz hadisleri daha sonra hurafe diye çıkarmayacaklarına kimler garanti verebilir, var mı garanti verecek beşer aramızda? İşte Allah’ın kitabını rehber almadığımızda, sonuç nerelere gidiyor. Diyanet İşleri geçmiş yıllarda böyle çalışmaları vardı. Bu dönemde böyle çalışmalar duymuyoruz. Kim bilir belki de hurafe diye iptal edilenlerin bir kısmı, geri gelmiş bile olabilir.

Şimdi de sizlere, bazı ayet örnekleri vermek istiyorum. Bakın peygamberimize kıyametin ne zaman kopacağını soranlara, Allah’ın cevabı nasıl olmuş.

Ahzap 63: İnsanlar sana kıyametin saatinden soruyorlar. De ki: "Ona ilişkin bilgi Allah katındadır."Ne bilirsin, belki de o saat yakındır.

Şura 17: Gerçeğe ilişkin Kitap'ı ve adalet ölçüsünü indiren oAllah'tır. Nereden bileceksin, belki de kıyamet saati çok yakındır.

Bu iki ayeti düşünelim şimdi de. Yazımızın başında verdiğimiz veHz. İsa nın kıyamet kopmadan geleceğini işaret ettiğini söylediklerinin, doğru olmadığı bu iki ayetten bile anlaşılmıyor mu sizce?

Dikkat ediniz lütfen Allah, peygamberimiz yaşıyorken dahi, kıyametin belki de kopabileceğini söylüyor. Eğer Kıyamet kopmadan Hz. İsa gelecek ise peygamberimizin durumu ne olacaktır. Buradan da anlıyoruz ki, Hz. İsa’nın kıyametten önce geleceğini düşünmek, büyük hata olur. Bunu kabul etmek Kur’an’ın ayetlerine tamamen ters düşer.

Bakın kıyamet konusunda peygamberimizin ne demesini istiyor Rabbim.
Tur 31: De ki:"Bekleyin! Doğrusu sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim.

Demek ki bu konuda peygamberimizin de hiçbir bilgisi yok, hatta belki de kıyamet kopabilir, diye o dahi bekliyor. Şimdide Diyanetin deccal konusunda bizlere,hadisler yoluyla gelen bilgilere bakalım. Allah belki de kıyametin yakında kopacağını söyleyen ayetlerini okudunuz, bu durumda peygamberimiz yaşarken de kıyamet kopabileceği anlatılıyor. Bu durumda peygamberimiz acaba deccalın geleceğini söyler miydi? Elçisi yaşarken böyle birinin çıkıp insanları kandırmaya çalışmasını söyler mi sizce? Zaten o devirde iman etmeyen, binlerce insan ile mücadele ediyor, hatta savaşıyordu Peygamberimiz. Bunlardan iyi deccal mı olur. Bakın tüm bu sözlerde, Kur’an süzgecinden geçmiyor.

Şimdi de Kur’an'ın kıyamet alametleri olarak bahsettiği bazı konulara bakalım.

Duhan 10:Artıksen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.

Hac 1: Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet saatinin zelzelesi gerçekten çok büyük bir şeydir.

Abese 33: Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,

Tur 9: O gün gök bir çalkanışla çalkanır. 10: Ve dağlar bir yürüyüşle yürür. 11: Vay hallerine o gün, yalanlayanların.

Kamer 1: Saat yaklaştı, Ay yarıldı.

Enbiya 96: Ye'cûc ve Me'cûc'ün önü açıldığı zaman onlar, her tepeden akın ederler. 97: Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik!" derler.

Yukarıdaki ayetlere dikkat ederseniz, kıyametin kopmasına çok yakın anların belirtileri anlatılıyor. Gökyüzünde dumanın belirmesi, tozu dumana atacak bir olayın belirtisidir. O an büyük depremlerin olacağı, kulakları sağır eden sesin oluşacağı, göğün ve yerin çalkalanması, dağların bile hareketlendiği, ayın yarıldığı bir an tasvir edilmektedir.

Enbiya suresinde geçen yecüc, mecüc konusu ise Kur’an da bir başka ayetinde, düzen bozucu bir kavimden bahsedilerek örnek verilir. Bu toplum kıyametin kopacağı güne kadar, diğer insanlardan ayrıldığını, aralarına engel konduğu açıklanıyor Kur’an’da. Yani bu toplum, kıyametin kopması ile serbest kalacağı belirtiliyor. Dikkat ediniz bu toplum, kıyamet kopmadan çok önce serbest kalmayacak.

Bizler ne yazık ki inancımızı, Kur’an merkezli yaşamak yerine, rivayet ve sanıya endekslemiş yaşıyoruz. Daha doğrusu Allah’ın dinini, kendi hurafelerimize uydurmuş yaşayıp gidiyoruz.
Dilerim hesabını verebilenler arasında oluruz. Yine dilerim, Kur’an’ın ipine sarılan, onu anlamak için yine Kur’an’dan yardım alan, Rabbin halis kullarından oluruz.


Daha önceki Diyanet İşleri Başkanlığı dönemlerinde, Hz. İsa’nın geleceği konusunun Kur’an’da geçmediğini ve Kur’an’dan onay almadığını söylemişlerdi. Fakat yeni atanan başkanımız, sanırım bu düşünceye katılmıyor ki, Diyanet sitesinde Hz. İsa’nın geleceği konusu, kıyamet alametleri arasında geçiyor. İşte bizlere dini anlatmakla görevli makamların üzücü ve bir o kadar da düşündürücü hali. Bizler İslam'ı böyle öğreniyor ve yaşıyoruz, Rabbim yardımcımız olsun.


Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

Benzer Konular

14 Mart 2011 / Gabriella Kur'an-ı Kerim
27 Ocak 2015 / yeşil gözlü Soru-Cevap
31 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük
10 Şubat 2011 / darx39 Oyunlar
8 Kasım 2013 / lol Taslak Konular