Teheccüt namazı
Ömer Naci Zeybek: “Teheccüt namazı tam olarak ne zaman kılınır ve nasıl niyet edilir? Ayrıca yatsı namazını kıldıktan sonra vitr-i vacibini teheccüd namazından önce mi yoksa sonra mı kılmak gerekli ve eğer vitr-i vacibi kılmadığım an (geceye bıraktığım an) tesbihatı yapmalı mıyım? Yoksa onu da mı teheccütün ardına bırakmalıyım?
Teheccüt namazı, yatsı namazından sonra geceleyin kılınır. Bir süre uyuduktan sonra kalkılarak kılındığı için teheccüd denmiştir. Yorgunluk sebebiyle gece kalkamayacağından korkan kimsenin uykudan önce kılması da mümkündür. İki, dört veya sekiz rekât olarak kılınabilir. Çok faziletlidir ve ümmete sünnettir. Cenâb-ı Hak Peygamber Efendimiz’e (asm) bu namazı şu âyetle emretmiştir: “Ey Resûlüm. Gece vakti de uyanıp, sadece sana mahsus fazladan bir ibadet olarak teheccüd namazını kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makam olan en büyük şefaat makamına çıkarır.”
Teheccüt namazına, “Niyet ettim Allah rızası için teheccüt namazını kılmaya” diye niyet edilir.
Eğer gece teheccüt namazına kalkacak isek vitir namazını geciktirip teheccüdün ardından gecenin son namazı olarak kılmamız daha faziletlidir. Vitir namazı gecenin son namazı olarak teşrî kılınmıştır. Gece kalkmak konusunda problem yaşayanlar için bu namaz gene yatmadan önceki son namaz olmalıdır. Yani teheccüdü bu namazdan önce kılmalıdır. Teheccüt ve vitir namazları geceye bırakıldığı zaman, namaz tesbihatını yatsı namazından sonra yapmak gerekir. Vitir namazından sonra ayrıca muhtelif duâlar ve virdler yapılabilir.
Teheccüt namazı, gece boyunca fecrin doğuşuna kadar kılınabilir. Peki, fecir doğduğunda hâlâ kılınmamışsa?
Hazret-i Âişe (ra) diyor ki: “Resûlullah Efendimiz (asm) ağrı, sızı veya başka bir sebeple gece namazını kılamadığında, gündüzün on iki rekât kılardı.”
Bir diğer rivayet de Hazret-i Ömer’den (ra): Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Kim devam ettiği gece ibadetini veya virdini yapmadan uyuya kalırsa, onu sabah namazı ile öğle namazı arasında ifa ettiğinde, geceleyin ifa etmişçesine sevap yazılır.”
Hazır söz geceden açılmışken, geceleyin dileklerin kabul edildiği bir saatle ilgili bir hadîsi de buraya almadan geçmeyelim. Cabir (ra) rivayet etmiştir ki: Allah Resulü (asm) şöyle buyurmuştur: “Gecede bir saat vardır ki, bir Müslüman o saate rastlar da Cenâb-ı Allah’tan dünya ve âhiret işinden bir hayır isterse, Allah o kimsenin dileğini muhakkak verir. Bu her gece böyledir.”
Hem kışı, hem kabri, hem berzah âlemini hatırlatan gece vaktinin, ruhumuzun Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine ne derece muhtaç olduğuna bir ihtar ve uyarı hükmünde bulunduğunu beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, geceleyin kılınan teheccüt namazının da, kabir gecesi ve berzah karanlığı gibi en muhtaç olduğumuz bir zamanda, en lüzumlu ve en vazgeçilmez bir ışık olduğunu kaydeder.
Hiç şüphesiz her sabah da, haşir sabahını hatırlatır. Evet, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar mâkul, lâzım ve kat’î ise; haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kat’iyettedir!
Cenâb-ı Hak, gecesini ebedî olarak aydınlattığı kulları zümresine cümlemizi ilhak eylesin! Âmin!
Teheccüt namazı nasıl ve kaç rek'at kılınmalıdır?
Teheccüd namazının en azı iki rek'attir. Sünnet olan, dört selamla sekiz rek'at kılmaktır. Dört selam kaydı imameynin görüşüdür. Teheccüdün en azının dört rek'at olduğunu ifade eden rivayetler de vardır . İbn-ü Âbidîn (rahimehullah):''Bu durumda teheccüdün en azı iki rek'at, ortası dört rek'at daha çoğu ise sekiz rek'attir diye söylemek gerekir,'' demiştir.
Gece ve gündüz nâfilelerinin kılınışı konusunda müctehit imamlar arasında değişik görüşler ortaya çıkmıştır. İmam Mâlik, İmam Şafii, İmam Ahmed bin Hanbel ve Hanefîlerden İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed, gece namazlarının ikişer rek'atda bir selâm vermek suretiyle kılınacağına kâil olmuşlardır. Delilleri, Abdulah İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)'dan rivayet edilen şu hadis-i şeriftir. Abdullah demiştir ki:''Birisi Peyğamber (sallallahü aleyhi vesellem)'den sordu, ben de o esnada Peygamber ile soran kimsenin aralarında bulunuyordum. O zat:Yâ Rasulallah! Gece namazı nasıl (kılınacak) dır? Diye sordu. Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem):''İkişer ikişer (kılınır). Sabahın girmesinden endişe ettiğin zaman bir rek'at (daha) kıl. (Böylece) kılmış olduğun namazların sonunu vitir (tek) yap!'' buyurdular. (30)
Gündüz nâfilelerine gelince, Hanefiyye imamlarından İmam Muhammed ve Ebû Yusuf'a göre, onlarda dört rek'atda selâm verilir. İmâm-ı A'zam'a göre; gece ve gündüz nâfilelerinin tamamında dört rek'atda bir selâm verilir. İmâm Şafii, gece ve gündüz nâfilelerinde ikişer rek'atda bir selâm verileceğine kâil olmuştur.
Bu konuda İmâm-ı A'zam'ın delili; Ebû Dâvud'un Süneninde tahric ettiği Hz. Âişe hadis-i şerifidir. Hz. Âişe (radıyallahü anha) ya Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem) efendimizin gece namazından sorulduğunda:''Peygamber (sallallahü aleyhi vesellem) yatsı namazını cemaatla kılar sonra evine dönerek dört rek'at namaz kılar; sonra döşeğine uzanırdı.'' (31) cevabı vermiştir.
Buharî'nin Hz. Âişe (radıyallahü anha)'dan rivayetinde ise Hz Âişe Peygamber aleyhisselam'ın Ramazan'da gece namazından sorulduğunda şöyle cevap vermiştir:''Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem) ne Ramazan'da ne de Ramazan'ın gayri (geceler) de on bir rek'at üzerine ziyâde etmiş değildir. Rasul-ü Ekrem (başlangıçta) dört (rek'at) kılardı. (Artık) o rek'atlerin güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! Sonra Rasul-ü Ekrem (sallallahü aleyhi vesellem) dört (rek'at daha) kılardı. Bunların da güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! Sonra üç (rek'at) kılardı…) (32)
Peygamber aleyhisselam'ın gece namazı hakkında gelen rivayetler; O'nun gece namazının on bir veya on üç rek'at olduğu şeklindedir. On üç olması halinde; sekiz rek'at teheccüd, üç rek'at vitir ve iki rek'at sabah namazının sünneti şeklinde açıklanmıştır. Başka bir rivâyette, gece namazı on rek'at, bir rek'at vitir, iki rek'at sabah namazının sünneti; tamamı on üç rek'at olarak da rivâyet edilmiştir. Nitekim Hz. Âişe (radıyallahü anha) Urve'ye haber vermiştir ki; Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem)'in gece namazı, sabah namazının sünneti ile beraber on üç rek'attir.
Müslim'in rivayet ettiği hadis-i şerifte Hz. Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir:''Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem) (insanların ateme dedikleri) yatsı nazmını kılıp ayrıldıktan sabah namazına kadarki arada on bir rek'at namaz kılardı. Her iki rek'at arasında selâm verir; bir rek'atle de vitir yapardı. Sabah namazında müezzin (ezanı okuyup) sustuğu, sabahın olduğunu iyice anladığı ve kendisine (haber vermek için) müezzin geldiği vakit kalkar; hafif iki rek'at namaz kılardı. Sonra ikâmet için müezzin gelinceye kadar sağ tarafına yaslanırdı.'' (34)
Nevevî bu hadis-i şerifin açıklamasında Hz Âişe'nin:''bir rek'atle de vitir yapardı'' sözünde:''Bu vitir namazının en azının bir rek'at olduğuna ve tek bir rek'atin sahih bir namaz olduğuna delildir. Bu görüş mezhebimizin ve cumhurun mezhebidir. Ebu Hanife:''tek rek'atle vitir kılmak sahih olmaz ve tek rek'at (başlı başına) namaz olmaz'' demiştir. Halbuki sahih hadisler onu reddetmektedir,'' demiştir. (35)
Ancak İmam Ebu Hanife'nin görüşünü kuvvetlendiren sahih rivâyetler de vardır. Hakim'in, Buharî ve Müslim'in şartlarına uygun olarak rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Hz. Âişe (radıyallahü anha):''Rasulullah (sallallahü aleyhi ve selem) üç rek'at ile vitir yapar, bunların yalnız sonunda selâm verirdi,'' demiştir. Nesâî'nin yine Âişe (radıyallahü anha)'dan rivayet ettiği hadiste, Hz. Âişe:''Peygamber (sallallahü aleyhi vesellem) vitrin iki rek'atinde selâm vermezdi,'' demektedir. (36)
Hz.Aişe (radıyallahü anhâ)'nın diğer bir rivayetinde:"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın gece namazı on rek'atti. Bir rek'at de tek kılardı. Sabahın sünnetini iki rek'at kılardı. Böylece hepsi on üç rek'at olurdu.'' (37) demiştir.
Müslim'in Ebû Seleme'den rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte, Ebû Seleme şöyle demiştir:''Ben, Âişe'ye gelerek:''Ey anne! Bana Rasulullah sallallahü aleyhi vesellem'in namazını haber ver!'' dedim. Hz. Âişe (radıyallahü anha) : ''Rasulullah sallallahü aleyhi vesellem'in namazı, Ramazan'da olsun, başka zamanlarda olsun gecede on üç rek'at idi. Sabah namazının iki rek'at sünneti de bunlardandı… cevabını verdi.'' (38)
Devamı için....
30-Müslim, Kitabü salâti'l Musafirîn ve Kasrihâ, 148 (749)
31-Ebû Davud'da şu ziyade var:''...sonra dilediğin kadar uzat'', Müslim, Müsafirîn 198 (768) Ebû Davud, Salât 313 (1323-1324) Bk. Kütüb-ü Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi. İbrahim Canan, C:9, S:31
32-Bk. Sahih-i Buhârî Muhtasarı, Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi; Kâmil Miras, C.4, S.118
33-Müslim, 124 (737)
34-Müslim, 121 (736)
35-Bk. Sahih-i Müslim Bi Şerh-i Nevevî, C.3, S.275
36-Bk. Sahih-i Müslim tercüme ve Şerhi, Ahmed Davudoğlu, C.4, S:215, Nesêî, Kıyamu'l Leyl, 36 (3-235) Buharî, Vitir, 1, Muvatta, Salatu'l Leyl, 20 (1-125)
37-Buhârî, Teheccüd, 10, Müslim, Müsafirîn, 121, 124 (736-737) Muvatta, Salatu'l Musafirîn, 8, (1-120) Ebû Davud, Salat, 316 (1334-1341-1361, Tirmizî, Salât, 325 (439-445) Neseî, Kıyamu'l Leyl, 30-35-36-44-53 (3,230, 233, 234, 239) Bu metin Müslim ve Ebû Davud'da gelmiştir.
38-Müslim, Kitabu'l Müsafirîn, 127 (738)
Ömer Naci Zeybek: “Teheccüt namazı tam olarak ne zaman kılınır ve nasıl niyet edilir? Ayrıca yatsı namazını kıldıktan sonra vitr-i vacibini teheccüd namazından önce mi yoksa sonra mı kılmak gerekli ve eğer vitr-i vacibi kılmadığım an (geceye bıraktığım an) tesbihatı yapmalı mıyım? Yoksa onu da mı teheccütün ardına bırakmalıyım?
Sponsorlu Bağlantılar
Teheccüt namazı, yatsı namazından sonra geceleyin kılınır. Bir süre uyuduktan sonra kalkılarak kılındığı için teheccüd denmiştir. Yorgunluk sebebiyle gece kalkamayacağından korkan kimsenin uykudan önce kılması da mümkündür. İki, dört veya sekiz rekât olarak kılınabilir. Çok faziletlidir ve ümmete sünnettir. Cenâb-ı Hak Peygamber Efendimiz’e (asm) bu namazı şu âyetle emretmiştir: “Ey Resûlüm. Gece vakti de uyanıp, sadece sana mahsus fazladan bir ibadet olarak teheccüd namazını kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makam olan en büyük şefaat makamına çıkarır.”
Teheccüt namazına, “Niyet ettim Allah rızası için teheccüt namazını kılmaya” diye niyet edilir.
Eğer gece teheccüt namazına kalkacak isek vitir namazını geciktirip teheccüdün ardından gecenin son namazı olarak kılmamız daha faziletlidir. Vitir namazı gecenin son namazı olarak teşrî kılınmıştır. Gece kalkmak konusunda problem yaşayanlar için bu namaz gene yatmadan önceki son namaz olmalıdır. Yani teheccüdü bu namazdan önce kılmalıdır. Teheccüt ve vitir namazları geceye bırakıldığı zaman, namaz tesbihatını yatsı namazından sonra yapmak gerekir. Vitir namazından sonra ayrıca muhtelif duâlar ve virdler yapılabilir.
Teheccüt namazı, gece boyunca fecrin doğuşuna kadar kılınabilir. Peki, fecir doğduğunda hâlâ kılınmamışsa?
Hazret-i Âişe (ra) diyor ki: “Resûlullah Efendimiz (asm) ağrı, sızı veya başka bir sebeple gece namazını kılamadığında, gündüzün on iki rekât kılardı.”
Bir diğer rivayet de Hazret-i Ömer’den (ra): Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Kim devam ettiği gece ibadetini veya virdini yapmadan uyuya kalırsa, onu sabah namazı ile öğle namazı arasında ifa ettiğinde, geceleyin ifa etmişçesine sevap yazılır.”
Hazır söz geceden açılmışken, geceleyin dileklerin kabul edildiği bir saatle ilgili bir hadîsi de buraya almadan geçmeyelim. Cabir (ra) rivayet etmiştir ki: Allah Resulü (asm) şöyle buyurmuştur: “Gecede bir saat vardır ki, bir Müslüman o saate rastlar da Cenâb-ı Allah’tan dünya ve âhiret işinden bir hayır isterse, Allah o kimsenin dileğini muhakkak verir. Bu her gece böyledir.”
Hem kışı, hem kabri, hem berzah âlemini hatırlatan gece vaktinin, ruhumuzun Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine ne derece muhtaç olduğuna bir ihtar ve uyarı hükmünde bulunduğunu beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, geceleyin kılınan teheccüt namazının da, kabir gecesi ve berzah karanlığı gibi en muhtaç olduğumuz bir zamanda, en lüzumlu ve en vazgeçilmez bir ışık olduğunu kaydeder.
Hiç şüphesiz her sabah da, haşir sabahını hatırlatır. Evet, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar mâkul, lâzım ve kat’î ise; haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kat’iyettedir!
Cenâb-ı Hak, gecesini ebedî olarak aydınlattığı kulları zümresine cümlemizi ilhak eylesin! Âmin!
Teheccüt namazı nasıl ve kaç rek'at kılınmalıdır?
Teheccüd namazının en azı iki rek'attir. Sünnet olan, dört selamla sekiz rek'at kılmaktır. Dört selam kaydı imameynin görüşüdür. Teheccüdün en azının dört rek'at olduğunu ifade eden rivayetler de vardır . İbn-ü Âbidîn (rahimehullah):''Bu durumda teheccüdün en azı iki rek'at, ortası dört rek'at daha çoğu ise sekiz rek'attir diye söylemek gerekir,'' demiştir.
Gece ve gündüz nâfilelerinin kılınışı konusunda müctehit imamlar arasında değişik görüşler ortaya çıkmıştır. İmam Mâlik, İmam Şafii, İmam Ahmed bin Hanbel ve Hanefîlerden İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed, gece namazlarının ikişer rek'atda bir selâm vermek suretiyle kılınacağına kâil olmuşlardır. Delilleri, Abdulah İbn-i Ömer (radıyallahü anhüma)'dan rivayet edilen şu hadis-i şeriftir. Abdullah demiştir ki:''Birisi Peyğamber (sallallahü aleyhi vesellem)'den sordu, ben de o esnada Peygamber ile soran kimsenin aralarında bulunuyordum. O zat:Yâ Rasulallah! Gece namazı nasıl (kılınacak) dır? Diye sordu. Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem):''İkişer ikişer (kılınır). Sabahın girmesinden endişe ettiğin zaman bir rek'at (daha) kıl. (Böylece) kılmış olduğun namazların sonunu vitir (tek) yap!'' buyurdular. (30)
Gündüz nâfilelerine gelince, Hanefiyye imamlarından İmam Muhammed ve Ebû Yusuf'a göre, onlarda dört rek'atda selâm verilir. İmâm-ı A'zam'a göre; gece ve gündüz nâfilelerinin tamamında dört rek'atda bir selâm verilir. İmâm Şafii, gece ve gündüz nâfilelerinde ikişer rek'atda bir selâm verileceğine kâil olmuştur.
Bu konuda İmâm-ı A'zam'ın delili; Ebû Dâvud'un Süneninde tahric ettiği Hz. Âişe hadis-i şerifidir. Hz. Âişe (radıyallahü anha) ya Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem) efendimizin gece namazından sorulduğunda:''Peygamber (sallallahü aleyhi vesellem) yatsı namazını cemaatla kılar sonra evine dönerek dört rek'at namaz kılar; sonra döşeğine uzanırdı.'' (31) cevabı vermiştir.
Buharî'nin Hz. Âişe (radıyallahü anha)'dan rivayetinde ise Hz Âişe Peygamber aleyhisselam'ın Ramazan'da gece namazından sorulduğunda şöyle cevap vermiştir:''Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem) ne Ramazan'da ne de Ramazan'ın gayri (geceler) de on bir rek'at üzerine ziyâde etmiş değildir. Rasul-ü Ekrem (başlangıçta) dört (rek'at) kılardı. (Artık) o rek'atlerin güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! Sonra Rasul-ü Ekrem (sallallahü aleyhi vesellem) dört (rek'at daha) kılardı. Bunların da güzelliğinden ve uzunluğundan sorma! Sonra üç (rek'at) kılardı…) (32)
Peygamber aleyhisselam'ın gece namazı hakkında gelen rivayetler; O'nun gece namazının on bir veya on üç rek'at olduğu şeklindedir. On üç olması halinde; sekiz rek'at teheccüd, üç rek'at vitir ve iki rek'at sabah namazının sünneti şeklinde açıklanmıştır. Başka bir rivâyette, gece namazı on rek'at, bir rek'at vitir, iki rek'at sabah namazının sünneti; tamamı on üç rek'at olarak da rivâyet edilmiştir. Nitekim Hz. Âişe (radıyallahü anha) Urve'ye haber vermiştir ki; Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem)'in gece namazı, sabah namazının sünneti ile beraber on üç rek'attir.
Müslim'in rivayet ettiği hadis-i şerifte Hz. Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir:''Rasulullah (sallallahü aleyhi vesellem) (insanların ateme dedikleri) yatsı nazmını kılıp ayrıldıktan sabah namazına kadarki arada on bir rek'at namaz kılardı. Her iki rek'at arasında selâm verir; bir rek'atle de vitir yapardı. Sabah namazında müezzin (ezanı okuyup) sustuğu, sabahın olduğunu iyice anladığı ve kendisine (haber vermek için) müezzin geldiği vakit kalkar; hafif iki rek'at namaz kılardı. Sonra ikâmet için müezzin gelinceye kadar sağ tarafına yaslanırdı.'' (34)
Nevevî bu hadis-i şerifin açıklamasında Hz Âişe'nin:''bir rek'atle de vitir yapardı'' sözünde:''Bu vitir namazının en azının bir rek'at olduğuna ve tek bir rek'atin sahih bir namaz olduğuna delildir. Bu görüş mezhebimizin ve cumhurun mezhebidir. Ebu Hanife:''tek rek'atle vitir kılmak sahih olmaz ve tek rek'at (başlı başına) namaz olmaz'' demiştir. Halbuki sahih hadisler onu reddetmektedir,'' demiştir. (35)
Ancak İmam Ebu Hanife'nin görüşünü kuvvetlendiren sahih rivâyetler de vardır. Hakim'in, Buharî ve Müslim'in şartlarına uygun olarak rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Hz. Âişe (radıyallahü anha):''Rasulullah (sallallahü aleyhi ve selem) üç rek'at ile vitir yapar, bunların yalnız sonunda selâm verirdi,'' demiştir. Nesâî'nin yine Âişe (radıyallahü anha)'dan rivayet ettiği hadiste, Hz. Âişe:''Peygamber (sallallahü aleyhi vesellem) vitrin iki rek'atinde selâm vermezdi,'' demektedir. (36)
Hz.Aişe (radıyallahü anhâ)'nın diğer bir rivayetinde:"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın gece namazı on rek'atti. Bir rek'at de tek kılardı. Sabahın sünnetini iki rek'at kılardı. Böylece hepsi on üç rek'at olurdu.'' (37) demiştir.
Müslim'in Ebû Seleme'den rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte, Ebû Seleme şöyle demiştir:''Ben, Âişe'ye gelerek:''Ey anne! Bana Rasulullah sallallahü aleyhi vesellem'in namazını haber ver!'' dedim. Hz. Âişe (radıyallahü anha) : ''Rasulullah sallallahü aleyhi vesellem'in namazı, Ramazan'da olsun, başka zamanlarda olsun gecede on üç rek'at idi. Sabah namazının iki rek'at sünneti de bunlardandı… cevabını verdi.'' (38)
Devamı için....
30-Müslim, Kitabü salâti'l Musafirîn ve Kasrihâ, 148 (749)
31-Ebû Davud'da şu ziyade var:''...sonra dilediğin kadar uzat'', Müslim, Müsafirîn 198 (768) Ebû Davud, Salât 313 (1323-1324) Bk. Kütüb-ü Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi. İbrahim Canan, C:9, S:31
32-Bk. Sahih-i Buhârî Muhtasarı, Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi; Kâmil Miras, C.4, S.118
33-Müslim, 124 (737)
34-Müslim, 121 (736)
35-Bk. Sahih-i Müslim Bi Şerh-i Nevevî, C.3, S.275
36-Bk. Sahih-i Müslim tercüme ve Şerhi, Ahmed Davudoğlu, C.4, S:215, Nesêî, Kıyamu'l Leyl, 36 (3-235) Buharî, Vitir, 1, Muvatta, Salatu'l Leyl, 20 (1-125)
37-Buhârî, Teheccüd, 10, Müslim, Müsafirîn, 121, 124 (736-737) Muvatta, Salatu'l Musafirîn, 8, (1-120) Ebû Davud, Salat, 316 (1334-1341-1361, Tirmizî, Salât, 325 (439-445) Neseî, Kıyamu'l Leyl, 30-35-36-44-53 (3,230, 233, 234, 239) Bu metin Müslim ve Ebû Davud'da gelmiştir.
38-Müslim, Kitabu'l Müsafirîn, 127 (738)
Son düzenleyen perlina; 7 Aralık 2016 14:29
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....