Arama

İslam'da Mal ve Mal Edinmek

Güncelleme: 11 Nisan 2011 Gösterim: 4.722 Cevap: 0
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
11 Nisan 2011       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İslam'da Mal ve Mal Edinmek
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Çoğulu "emval" olan bu kelime tekil ve çoğul halde Kur'an-ı Kerim'de birçok defa geçmekedir. Mal eko­nomide, "İhtiyaçları karşılayan her şey maldır" diye tanımlanıyor. Mal Arapça kökeni itibariyle, "sürekli de­ğişen ve ölümsüz olmayan değer" an­lamına geliyor. Hanefi fakihleri (hukukçular) malı, "Kişinin sahip oldu­ğu ve kendisinden yararlandığı her şey" diye tanımlamıştır.
Mal, Kur'an ve hadiste çok sık, fakat çoğunlukla menfi olarak ele alı­nır. Yani saptırıcı, Allah yolundan uzaklaştırıcı niteliği vurgulanır. İs­lâm'da mal edinmek, zengin olmak yasak değildir. Mal mülk sahibi olma­ya bir sınır da konmamıştır. Ama ma­lın insanın hırslarını tatmin aracı olarak görülmesinden, başkalarına kar­şı kibir, kaşıntı, hatta zulüm ve baskı sebebi yapılmasından çekinilmiştir. Bu yüzden sık sık malın mülkün ge­çiciliği, uçuculuğu, güvenilmezliği vurgulanmıştır. İslâm'a göre mülkün gerçek sahibi Allah'tır ve gerçek dayanılması, güvenilmesi gereken de O'dur.
"O dilerse bir kimseyi maddi ve manevi bakımdan aziz eder, dilerse yerin dibine batırır, rezil eder." (Kuran, Âl-i İmran sûresi 26).
Kur'an-ı Kerim'de malın bir fitre (imtihan sebebi) olarak ele alınması da dikkat çekicidir. Buna göre sade­ce mal yığmanın Allah katında hiçbir değeri yoktur. Ancak onun nasıl ka­zanıldığı ve hangi yolda harcandığı önemlidir.
"İyi biliniz ki, mallarınız ve evlâtlarınız sizin için ancak bir fit­ne (imtihan)dır. En büyük mükâfat ise Allah katındadır" (Kuran, Enfal sûresi 28).
Mal konusunda Peygamberimiz şu ilginç sözleri söylemiştir:
"Her ümmetin bir sapıklık konu­su vardır, benim ümmetimin sapıklık konusu ise maldır."
"İnsan ihtiyarlar, bedeni arıklaşır da kalbi iki şeye karşı genç kalır: Ömür uzunluğu, mal sevgisi".
Müslümanlıkta önemli olan mal sevgisinin kalbi kaplamamasıdır. Mal insana değil, insan mala egemen ol­malıdır. Onu gerektiği zaman gözü­nü kırpmadan harcamayı bilmelidir. Mal sahibi için en tehlikeli şey hasis­liktir. Hz. Ebubekir de buna dikkati çekmiştir:
"Mal, hasislerde; silah, korkaklarda; otorite zayıflarda olur­sa işler bozulur."
Hülâsa mal, İslâm'da Allah'a ulaşmada bir vasıta olmalıdır, putlaştırılacak bir nesne değil. Malı verenin Allah olduğu gibi, alanın da O ola­cağının bilincinde olmak İslâmi bir tu­tumdur. Çalışıp kazanmak meşrudur. Kazandığını Allah için her an elinden çıkarmaya hazır olmak ise İslâmi terbiyedendir. Mala mülke kul olmamak önemlidir. Hz. Peygamber bunun için "Altına, gümüşe, kumaşa, abaya kul olan helak olmuştur" buyurmuştur.

İ
mâm-ı Azam'ın Mal Sahipliği
Büyük fıkıh (hukuk) bilgini, Ha­nefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin (8. yüzyıl) il­mi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul zengin bir zat olduğu çokla­rınca malumdur. Bu büyük insan gündüz öğleye kadar mescitte talebe­lerine ders verir, öğleden sonra da ti­cari işleri ile uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam mescidin ka­pısından seslendi:
—Ya imam, gemin battı (İmanın ticari mal taşıyan gemileri mevcuttu).
İmam-ı Azam bir anlık tereddüt­ten sonra,
—Elhamdülillah dedi.
Bir müddet sonra aynı adam ye­niden gelip haber verdi:
—Yâ imam, bir yanlışlık oldu, ba­tan gemi senin değilmiş.
İmam bu yeni habere de,
—Elhamdülillah, diyerek muka­bele etti. Haber getiren kişi hayrete düştü:
—Yâ imam, gemin battı diye ha­ber getirdik, "Elhamdülillah" dedin. Batan geminin seninki olmadığını söyledim, yine "Elhamdülillah" de­din. Bu nasıl hamdetme böyle?
İmam-ı Azam izah etti:
—Sen gemin battı diye haber getir­diğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının yok olma­sından, elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah'a hamdettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğin­de de aynı şeyi yaptım. Dünya malı­na kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına karşı bu ilgisizliği bağışladığı için Allah'a şükrettim.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

19 Nisan 2018 / Ziyaretçi Cevaplanmış
19 Nisan 2018 / Misafir X-Sözlük
22 Şubat 2008 / asla_asla_deme Hukuk
23 Şubat 2014 / Misafir Cevaplanmış