Arama

Allah'ın Kelam'ından bir Ayet de siz hediye eder misiniz? - Sayfa 15

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 21 Temmuz 2013 Gösterim: 89.245 Cevap: 251
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
9 Eylül 2006       Mesaj #141
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
muhammed2033 34
Sponsorlu Bağlantılar
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #142
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
iHLAS20Suresi jpg
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #143
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Neml Suresi: Ayet (45-53)
Hicaz ile Sam arasinda Semud Kavmi yasiyordu. Bu toplumun yasadigi bölgenin adi ise Hicr idi...
Üzerinde yasadigimiz yeryüzü hiçbir zaman ne iyilerden, ne de kötülerden bos kalmamistir. Kendilerini yaratan Yüce Allah'in katindan gelen hükümleri inkar ederek, ruh ve vicdanlarini boslukta birakmis hiçbir topluluk huzur ve refah görmemistir... Buna ilaveten su aci gerçegi de biliyoruz ki, kitle psikolojisi çok defa aklin ve idrakin yolunu degil, his ve duygularinin yolunu seçer.
Iste Hicr bölgesinde yasayan Semud toplumu, bir putun etrafinda dönüp dolasarak hayat sürüyordu... Serre rizasi olmayip, hayra rizasi olan Yüce Allah (cc) bu topluma irsadci, kurtarici olarak seçtigi ve sevdigi Salih Peygamberi gönderdi... Kalbinin derinliklerinden gelen davet, sevgili Peygamber'in ilk sözü oldu.
- "Bu puta ibadet edilmez, itaat edilmez... Allah'a itaat edin."
Iste ne olduysa bundan sonra oldu... Semud toplulugu iki ana gruba ayrildi. Biri Hz. Salih'in davetine "evet" dedi, büyük çogunluk karsi çikti... Tabii is bununla kalmadi...Ülkenin (bölgenin) kaderinde söz sahibi olduguna inanan dokuz kisilik bir çete grubu bir araya geldi... Bunlar halk üzerinde siyasi, iktisadi ve ilmi açidan nüfuz sahibiydiler...
Kapali kapilar arkasinda toplaniyor ve gece baskini düzenleme projeleri agirlik kesbediyordu. Isbu dokuz kisilik komitenin kurdugu komplonun iki ayagi vardi: 1. Gece karanlik basinca Hz. Salih ve etrafindakilere baskin yapmak,
2. Sonra da "Biz öldürmedik" diyerek inkar etmek...
Ve dügmeye basildi. Önce toplulugun karsisina geçerek menfi propagandaya basladilar. Salih isimli kisinin (Hz. Salih'in) ugursuz oldugunu, mevcut olan birlik ve beraberligi bozdugunu, baba ile ogulun, kari ile kocanin, amca ile yegenin arasini açtigini, bunlar yetmiyormus gibi ugursuzluklari sebebiyle kurakligin geldigini ve böylece huzur ve güvenin kalmadigini halk arasinda yaymaya basladilar... Bu yönteme günümüzde "kamuoyu olusturmak" denmektedir...
Böyle bir ortami hazirladiktan sonra, ikinci ve son planlarina geçtiler. O da Hz. Salih'i ve çevresindeki yakinlarini ortadan kaldirmakti...
Dokuz kisilik bu komplocu heyet elini kolunu sallaya sallaya, genis bir rahatlik içerisinde ve tereyagindan kili çekercesine bu isi basaracaklarina inaniyorlardi... Ne var ki azgin komiteciler ve onlarin destekleyicilerinin durumu çok vahimdi. Çünkü onlar, inkar, azginlik ve ahlaksizliklarini zulümle birlestirmis ve bütünlestirmislerdi. Böyle bir topluma azabin gelmesi ise hakti.
Dokuz kisilik çetenin kurdugu tuzak, Hz. Salih ve yakinlarini öldürmek, Allah'in kurdugu tuzak ise, onlarin bilemiyecegi bir taraftan yok olmalariydi.
Iman ve amellerinde direnmis, hiçbir zaman geri adim atmamis olan sikintidaki mü'minleri ferahlatici bir havanin esmesi söz konusu idi...
Çünkü hilenin, tuzagin neticesi felaket, akibeti ise hüsrandir. Rabbimiz kudsi hadisinde mealen söyle buyurur:
"Allah'tan korkani, Allah, korkulacak seylerden kurtarir. Onda iki korkuyu bir araya toplamaz."
Rabbimizin degismeyen yasalarindan biri de, zorba ve taskinlara karsi uyguladigi yasasidir... Ve ceza, herkese ameli cinsinden gelir, kötü düzenler ancak sahiplerinin baslarina geçer...
9 kisilik zorba komite son hazirliklarini yapar, birbirlerini ele vermeme konusunda kendi aralarinda son kez yeminlesir ve gece baskini için beklemeye baslarlar...
Ne var ki daha yerlerinden kalkmadan, Yüce Allah (cc) onlari ve tabilerini toptan helak eder... Rivayete göre Hz. Salih ve 4000 kisilik Müslümanlar kurtulmus olur... Semud toplulugunun sahte kurtaricilari ise helak olmustur artik.
Peki, Rabbimizin iman eden mü'minlere karsi verdigi bu destegin, yaptigi bu yardimin altinda yatan nedir? 9 kisilik çete haril haril çalisirken, mü'minler de horul horul uyudular mi acaba? Yahut yapmasi gereken vazifeleri ihmal mi ettiler? Rabbimiz, adeta mü'min kullarin kurtarilmalarini, onlarin hakettigi hüviyetine baglamakta ve önemli bir noktaya dikkatimizi çekmektedir:
"Iman edip, Allah'a karsi gelmekten sakinanlari kurtardik" Neml: 53
"Görülüyor ki Mehdi'nin yapacagi vazife ile, Müslümanlar'in yapmakla mükellef oldugu vazilfeleri karistirmamak lazimdir... Istikballerini ve zaferlerini Mehdi'nin gelmesine baglayanlar, kurtulamazlar ve kurtaramazlar...
Meshur zalim Yusuf Sakafi (Haccac-i Zalim) Bagdat valisi iken, zulmetmis kan akitmis, zorbalik yapmis... Sehrin ileri gelenlerinden bir grup esraf:
- Ey Yusuf (Haccac-i Zalim), niye ceddin Ömer gibi halkina adil ve insafli olmuyorsun? Bu kan, gözyasi, zulüm, nereye varacak? dediklerinde, Haccac der ki;
"Tebezzeru eteammar leküm - Yani Siz Ebuzer'lesin, ben de size karsi Ömer'leseyim..." Müslümanlar Ebu Zer gibi zühd ve takva üzere olurlarsa, Allah da baslarina Ömerler'i nasib eder... Galiba kurtulus reçetesi de bu olsa gerek.
Not: Muhterem okuyucularimiz. Neml suresinin 45-53.ayetlerini tefsirlerden okursaniz, daha genis bilgi alabilirsiniz. Allah, akibetimizi hayretsin.
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #144
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
MEARiC208 10 jpg
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #145
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bs daire
KUREYS SÛRESI
Kur'ân-i Kerim'in yüz altinci suresi. Âyetlerin sayisi Hicazlilara göre bes, digerlerine göre dörttür. On yedi kelime ve yetmis üç harften ibarettir. Âyetlerin sonlarina ahenk veren fâsilalari, te, sîn ve fe harfleridir. Sûre adini Ilk âyette geçen, "Kureys" kelimesinden almistir.
Dahhâk ve Kelbî, bu sûrenin Medenî oldugunu söylemislerdir. Ama müfessirlerin çogunlugu sûrenin Mekke'de nâzil oldugu üzerinde müttefiktirler. Sûrenin Mekkî olduguna "rabbe haze'l-beyt" âyeti delil gösterilmistir. Seleften bazilari bu sûrenin içeriginden dolayi Fil suresinin devami gibi göründügünü söylemis ve bu Iki sûreyi tek sûre olarak kabul etmislerdir. Fakat ashabin çogunlugunun kanaati ve Hz. Osman'in Islâm dünyasinin merkezlerine gönderdigi mushaflarda da bu Iki sûre arasinda Besmele'nin konulmasi, bunlarin Iki ayri sûre olduguna kesinlik kazandirmistir (Elmalili Hamdi Yazir, Hak Dini Kur'ân Dili, VII, 6146 vd; Mevdudî, Tefhîmü'l Kur'ân terc. Heyet, Istanbul 1988 s. 274 vd.).
Bu sûre muhteva olarak Fil suresinin bir devami mahiyetindedir. Allah (c.c.)'in Kureyslilere Fil olayindaki ihsâni hatirlatildigi gibi, bu sûrede de kisin ve yazin yaptiklari seyahat nimeti ve elde ettikleri bol kazançlari hatirlatilmaktadir. Kureyslilerin yasadiklari yerler çorak ve verimsiz arazilerdir. Ama Kâbe'nin kudsiyeti Kureysliler için bir özellik tasimaktaydi. Bu yüzden önlerine genis rizik kapilari açildigi, huzur ve emniyet içerisinde riziklarini elde ettikleri ima edilmektedir. Kis ve yaz yapilan bu ticarî seyahatlere alistiklari ve âdeta bir gelenek haline getirdikleri vurgulanmaktadir. Ilk âyette geçen "îlâf", sevmek, dagildiktan sonra bir araya gelmek, bir seyi âdet haline getirmek manâsini tasir. Ticarî iliskilerinden dolayi, çevredeki kabileler ve devletler, Kureyslilere "ashâb-i îlâf" (ülfet iliskisi olanlar) demekteydiler.
Bu hâdîse sûrede söyle anlatilmaktadir.
"(Eger Allah'in baska ni'metlerinden dolayi kulluk etmiyorlarsa hiç degilse) Kureys'in (güvenini saglayip) onlari kis ve yaz yolculuguna alistirdigi için (ibadet etsinler)" (1, 2).
Sûrede Allah'in bu lutfu hatirlatildiktan sonra, onlarin bu ni'mete sükretmeleri gerektigi belirtilerek söyle devam edilmektedir: "Bu evin Rabbine ibadet etsinler. Ki O, kendilerini açliktan kurtarmis ve korkudan da emin kilmistir" (3, 4).
O evin sahibi ve Rabbi, onlari açliktan kurtarip doyurmus ve korkudan da emin kilmistir. Allah onlara emniyet ve ruhsat nimetini verdiginden dolayi yalniz O'na ibadet etmeleri ve ondan baska ilahlari O'na ortak ve denk kabul etmemeleri gerektigi anlatilmaktadir. el-Ankebût suresinin altmis yedinci âyetinde o zamanki asâyisi ve Kureys'in durumu söyle belirtilmektedir: "Çevrelerinde insanlarin zorla kapilip götürülmesine ragmen orayi harem yaptigimizi onlar görmediler mi?" Cahiliyye döneminde hiç bir kabilenin korkudan emin olmadigi bir ortamda, Kureys kabilesi her türlü tehlikeden korunmus bir sekilde yasamlarini sürdürdüklerini kendileri de biliyorlardi. Kureys'in tasidigi "Kâbe'nin hizmetçileri" sifatindan dolayi, hiç kimse onlara dokunmazdi. Herhangi bir saldiri esnasinda; Kureyslilerin "Biz Haremliyiz" veya "Biz Allah'in haremindeniz" demeleri saldirgani durduruyordu. Tüm bu ni'metlerden dolayi Kâbe'nin Rabbine ibadet etmeleri Istenmektedir.
Kureys suresinin faziletiyle ilgili bir hadis-i serifte Rasûlüllah (s.a.s) söyle buyurmustur: "Allah Teâlâ Kureyslileri yedi özellikle üstün kilmistir? Ben onlardanim; nübüvvet onlardadir; Mekke'nin hâcibligi onlardadir; Mekke'nin su dagitma islemi (sikâye) onlardadir; Allah, fil ordusuna karsi onlari muzaffer kilmistir; onlar, kendilerinden baskasi Allah'a ibadet etmezken, sürekli Allah'a ibadet etmislerdir; Allah onlar hakkinda Kur'ân'da bir sure indirmistir" Rasûlüllah sonra Kureys suresini okumustur. (Ibn Kesir, Tefsîru'l Kur'âni'l-Azîm, terc. Bekir Karliga, Bedrettin Çetiner Istanbul 1987, XV, 8603-8685).
Böylece Kureys suresi'nde; Rasûlüllah (s.a.s) gönderildigi zaman herkes tarafindan bu olaylar bilindigi için ayrica açiklamaya gerek duyulmamistir. Onun için dört kisa âyetle bu beytin (Kâbe) putlara degil, sadece Allah'a ait olduguna inandiklarina, Allah'in bu Beyt'e, dolayisiyla kendilerine emân bagislayip ticarette ilerleme lütfettigine ve açliktan kurtararak refah nasib ettigine göre; Kureys'in sadece bu Beyt'in Rabbine ibadet etmeleri gerektigi beyan edilmistir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #146
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
besmele1

anim1 Ayet-i Kerime: allah0

"Allah katinda en kiymetliniz, takva'da en ileri olaninizdir." (Hucurât, 49/13)
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #147
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
insan2027
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
12 Eylül 2006       Mesaj #148
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
<<"Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir.
Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi.">>

[Ankebût Sûresi, 64. Âyet]




بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
<<"Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız
yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.">>


(Şûrâ Sûresi, 30. Âyet)
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
12 Eylül 2006       Mesaj #149
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
CiN2023 jpg
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
12 Eylül 2006       Mesaj #150
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
MUCADELE207 jpg

Benzer Konular

2 Ekim 2014 / Misafir Soru-Cevap
26 Temmuz 2013 / Misafir Müslümanlık/İslamiyet
1 Temmuz 2014 / Josie Soru-Cevap
15 Ocak 2010 / Misafir Taslak Konular