Arama

Allah'ın Kelam'ından bir Ayet de siz hediye eder misiniz? - Sayfa 25

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 21 Temmuz 2013 Gösterim: 89.206 Cevap: 251
YALINKILIÇ - avatarı
YALINKILIÇ
Ziyaretçi
15 Mart 2009       Mesaj #241
YALINKILIÇ - avatarı
Ziyaretçi
Kur’ân’da Uzayda Hayat -1- Uzayda hayat var
Sığınıyorum Allâh’a taşlanmış şeytandan
Sponsorlu Bağlantılar

Adıyla Allâh’ın, merhametiyle kuşatanın, gereğince merhamet edenin.



Uzayda hayat varmı sorusunun en güvenilir cevâbı , hiç şüphesiz,
Mûcize olduğu kanıtlanmış olan, kendisinden başka tanrı olmayan allâh’ın kitabı kur’ân’dadır .

iki âyette açıkça bildirilmiştir, uzayda hayat vardır .
1-Kur’ân’ın 16’ncı sûresi olan nahl sûresinin 49’uncu âyeti :
“ve Allâh’a secde eder ne (var) göklerde ve ne (var) yer(yüzün)de dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve melekler ve onlar büyüklenmezler .”
2-Kur’ân’ın 42’nci sûresi olan şûrâ sûresinin 29’uncu âyeti
“ve O’nun (Allâh’ın) âyetlerinden (belirtilerinden) , yaratılış
(tarz)ı gökler ve yer(yüzünü)n ve ne yaydı o ikisinde dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve o (onların) toplanmalarına dilediğinde kadîr (çok iyi ölçüler koyan) .”

Bu iki âyette bahsedilen gökler, uzaydır . Gökler kelimesi her ikisinde de çoğuldur, bu da bildiğimiz evrende her yerde hayat olduğuna delildir . İkinci âyetteki yaydı kelimesi tozun yayılmasını ifâde eden “besse” fiilidir . Bu fiil ile ifâde edilen yayılma, tozun yayılması gibi, üste, alta, öne, arkaya, sağa, sola, her yöne yayılmayı anlatır . Öyleyse âyette bu fiille anlatılan , göklerde, uzayda yayılmadan anlaşılan, evrenin her bölümünde hayatın varlığıdır .
24’üncü sûre olan nûr sûresinin 45’inci âyetinde, bu iki âyette
Bahsi geçen “dâbbe” kelimesi tarif edilmiştir. Bu âyette anlatılan dâbbe târifi .
1-Her dâbbe (kımıldayan, canlı) su’dan yaratıldı .
(öyleyse uzayda her yerde su var)
2-Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı karnı üzerinde gider, yâni sürüngendir .
3-Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı iki ayağı üzerinde gider .
4-Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı dört üzerinde gider . (dört ayaklılar ve iki ayak, iki kol üzerinde giden maymun türleri gibileri)
Kur’ân’da târif edilen dâbbe (kımıldayan, canlı) târifi budur. Göklerde, uzayda var olan hayat budur. Yâni dünyâdaki hayat gibidir uzaydaki hayat.
Bâzı âlimlerin, tefsircilerin dâbbe ,meleklerdir demeleri, büyük bir hatâ, bu kur’ân âyetlerini inkardır . 16’ncı sûre olan nahl sûresinin 49’uncu âyetinde “ne (var) yer(yüzün)de dâbbeden ve melekler” sözünde “dâbbe” ve “melekler”in ayrı ayrı anılması da “dâbbe” ve “melekler”in farklı varlıklar olduğu anlaşılıyor . Ayrıca meleklerin su’dan yaratılmadığı ışıktan yaratıldığı hakkında hadis vardır .

Böylece hiç şüphesiz anlaşılıyor ki kur’ân, göklerde, yâni uzayda hayatın varlığını bildiriyor .

Ayrıca göklerde, uzayda hayatın varlığına dâir hadisler var. Bu da ayrı bir delil olarak kur’ân’la uyumludur. Böylece bu konudaki hadislerin kur’ân’a uygun olduğu kesinleşir . Örnek bir hadis :
bilim süreyyâ’da (ülker takım yıldızları’nda) olsa, onunla birbirine kavuşur fars oğullarından (îranlılardan) adamlar”


(hadîsin kaynağı: (1)ahmed bin hanbelin müsnedi, (2 (297-420-422-469))
( hadisdeki “bilim” kelimesi yerine “îmân” kelimesi kullanılan aynı hadîs’in diğer bir naklinin kaynağı :tirmizî , tefsîr bölümünde 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70 )
(hadisdeki “birbirine kavuşur” kelimesi yerine “elbet ona kavuşur” kelimesi kullanılan diğer bir naklinin kaynağı : buhârî, tefsîr bölümü 62 (1) . Müslim , sahâbenin fazîletleri bölümü 231. Tirmizî, tefsîr bölümü 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70 .ahmed bin hanbel 2 (417) )

Hadisteki “süreyyâ” (türkçede, “ülker”, “yedi kız kardeş” adları ile bilinir . Ayrıca farsça “peren”, “pervin”. Yunanca “pleiades”. Japonca “subaru”.) Adları ile bilinir. Uluslar arası gök bilim adlandırmasında “m 45” olarak bilinir.

boğa burcundadır , dünyâdan uzaklığı 440 ışık yılı (135 parsek). Âletsiz bakıldığında yedi yıldızı görünür .

Yüce allâh’a ve (salat ve selam ona) yüce allâh’ın elçisi muhammede inanan, güvenen her müslümana gereken buna inanmak, güvenmektir . Kur’ân ve kur’ân’a uygun güvenilir hadislere rağmen, başkasına inanan, güvenenler bu bilgiden sonra tevbe etmeliler . Tevbe etmeyenlerin durumu 9’uncu sûre olan tevbe sûresinin, 31’inci âyetinde ve tefsîrinde bildirildiği gibidir . İlgilenenler bu âyeti tefsîr eden (salat ve selam ona) yüce allâh’ın elçisi muhammed’in sözü bulunan tefsîri (seyyid kutub’un fî zılâlil kur’ân ve elmalılı hamdi yazırın hak dîni kur’ân dili adlı tefsirlerinden) okuyabilirler .

Sonuç, kur’ân uzayda hayat var diyor. “ve sağolsun kim uydu (gerçeğe) iletene.”( kur’ân, sûre 20, âyet 47)
“övgü Allâh’a düzenleyeni evrenlerin.” (kur’ân, sûre 1,âyet 1)


Ali kenan Aydın


Son düzenleyen ahmed; 15 Mart 2009 14:47
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Şubat 2010       Mesaj #242
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HZ MUHAMMEDİM İNSANLARI AYDNLATMAK VE UYARMAK GÖREVİYLE 2 AYET MEALİ
LÜTFEN ÇABUK OLUN
Sponsorlu Bağlantılar
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Şubat 2010       Mesaj #243
Avatarı yok
Yasaklı
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

HZ MUHAMMEDİN İNSANLARI AYDINLATMAK VE UYARMAK GÖREVİYLE 2 AYET MEALİ
LÜTFEN ÇABUK OLUN

''O halde (Resulüm) öğüt ver;Çünkü sen ancak öğüt vericisin.Onların üzerinde bir zorba değilsin.''

''(Resulüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O,hidayete erenleri de çok iyi bilir.''

''Kendileri için nelerin helal kılındığını sana soruyorlar;de ki:Bütün iyi ve temiz şeyler size helal kılınmıştır.Allah'ın size öğrettiğinden öğretip,avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın(besmele çekin).Allah'tan korkun.Allah'ın hesabı pek çabuktur.''
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mayıs 2010       Mesaj #244
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Allahın Kelamında belirtilen hakikat kendi hükmünü hiçbir zaman kaybetmez. Allahın Dostu, İbrahimin imanı, Musanın, Davudun ve İsanın diniydi. Hz. Muhammedin günlerinde Tevrat Arapçaya tercüme edilmemişti. El-Ahkaaf Suresinde şöyle der:
‘’Ondan önce bir rahmet ve rehber olarak Musa’nın kitabı vardır. Bu da, zülmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara müjde olmak üzere Arap lisanıyla indirilmiş, doğrulayıcı bir kitaptır.’’********
BARANARON - avatarı
BARANARON
Ziyaretçi
18 Temmuz 2010       Mesaj #245
BARANARON - avatarı
Ziyaretçi
HZ.İSA EVLENMİŞTİR kutsal kase doğrudur ve Onun SOYU Yaşamaktadır,

Hamd O ALLAH'a ki KURANI KERİM' DE hiç bir şeyi eksik bırakmamıştır.

İşte delil;

(RA'D suresi 38. ayet) (Resmi: 13/İniş:87/Alfabetik:85)

Yemin olsun, biz senden önce de resuller gönderdik, onlara da eşler ve evlatlar verdik. Hiçbir resul, Allah'ın izni olmadıkça herhangi bir mucize getiremez. Her süre için bir yazı vardır.

Âyetin Tefsiri

38: Senden önce de değerli peygamberler gönderdik Onlara kadınlar ve çocuklar verdik Bu âyet, çok kadınla evlenmesinden dolayı peygamber (sav)'i ayıplayan kimseleri reddeder Onlar şöyle diyorlardı: Muhammed gerçek peygamber olsa, zühde dalar, dünyayı ve kadınları terkederdi İşte Yüce Allah, onların bu sözlerini reddetti ve HzMuhammed (sav)'in bu hususta yeni bir şey ortaya koymadığını, bilakis onun önceki peygamberler gibi davrandığını açıkladı Hiçbir peygamber kavmine, Allah kendisine izin vermedikçe bir mucize getiremez Bu âyet, HzPeygamber (sav)'in mucize getirmesini teklif edenlere bir cevaptır, Belirlenen her müddetin, Allah'ın Levh-i Mahfuz'da yazdığı bir yazısı vardır Her şey onun katında bir ölçü iledir Taberî şöyle der: Allah'ın hükmettiği her şeyin yazdığı bir yazısı vardır O yazı, kendi katındadır

(MÂİDE suresi 75. ayet) (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)

Meryem'in oğlu Mesih, bir resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Onun annesi de özü-sözü doğru biriydi. İkisi de yemek yerlerdi. Bak nasıl açıklıyoruz onlara ayetleri! Sonra bak, nasıl gerisin geri çevriliyorlar!

HZ.İSA HAKKIN'DA...

30 yaşında peygamber olan HZ.İSA 33 yaşında göğe alınıyor,

Kuranı Kerimde SÖZE 30.AYET İLE BAŞLAYIP 33.AYET İLE BİTİRİYOR.


(MERYEM suresi 30. ayet)

Sabi dedi: "Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yaptı."

(MERYEM suresi 31. ayet)

"Beni, bulunduğum her yerde kutsal ve bereketli kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı önerdi."

(MERYEM suresi 32. ayet)

"Anneme iyilik etmemi önerdi. Beni zorba bir eşkıya yapmadı."

(MERYEM suresi 33. ayet)

"Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün."
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Ekim 2010       Mesaj #246
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
“Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir. (Allah’tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah’ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir. (Şeytan’ın) Kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar.” (Araf Suresi, 201-202)


Yukarıdaki ayetlerde, Allah insanları şeytandan gelebilecek olan kışkırtmalara, vesveselere karşı uyarmakta ve insanı şeytandan gelebilecek olan kışkırtmalara karşı koymak için düşünmeye çağırmaktadır. Çünkü bir insanın Allah’ın ayetleri ve çevresini saran yaratılış mucizeleri üzerinde derin derin düşünmesi onu boş düşüncelerden, vesveseden çıkarmaya yetecektir.
Şeytan müminlerin zihnini boş düşüncelerle oyalamaya çalışır. Amacı, iman eden kimseleri meşgul edip, Allah’ın rızasını kazanabilecekleri faydalı işler yapmalarını engellemektir. Müminler, her an Allah’ın hoşnutluğunu aramaya yönelik bir gayret içerisindedirler. Mümin, yaptığı her işi, “imkanım, aklım, gücüm, sağlığım yerindeyken en iyisini yapayım ki Allah’ın rızasını kazanabileyim” diye düşünerek yapar. İşte şeytan, bu hayırlı işlerden alıkoyabilmek için çeşitli vesveselerle müminin aklına girmeye çalışır. Bu vesveseler genellikle ahireti unutup, dünyevi detaylara dalma eğiliminde olan kişilerde daha etkili olur. Çünkü şeytan gurur, kıskançlık, hırs, enaniyet gibi tamamen dünyaya yönelik hislerle insanı kandırır.
Halbuki Allah rızası için salih amellerde bulunan ve ahireti hedefleyen bir insanın enaniyet veya hırs yapması çok anlamsızdır. Bu tip hisler tamamen şeytanın oyunudur. Mümin böyle bir vesveseye karşı hemen şeytandan Allah’a sığınmalıdır. Ardından Allah’ın ayette bildirdiği gibi iyice düşünüp, Allah’ı zikretmelidir.
Ayette geçen “sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir” sözleriyle Rabbimiz, böyle bir ahlak göstermenin müminin aklını ve vicdanını açacağını bildirmektedir. Allah’ın Kuran’da gösterdiği bu kesin çözüme uymayıp bile bile Allah’a sığınmaktan kaçınan ve ısrarla vesvesenin içine dalan kişiler ise, yine ayette bildirildiği gibi şeytanın peşine takılıp, doğru yoldan uzaklaşırlar.
İnsanın, şeytanın bu oyununu görmesi ve buna Kuran ahlakı ile karşı koyması son derece önemlidir. Aksi halde kendisini bile bile dünyada ve ahirette zarar uğratacak bir sistemin içerisine sokmuş olur. Bunun yerine Allah’ın bildirdiği çözüme uyması ve şeytanın tuzağını geçersiz hale getirmesi ise çok kolaydır. Bu ahlak Allah’ın izniyle kişiye dünyada ve ahirette hem Allah’ın rızasının hem de tüm nimetlerin kapısını açacaktır.
Ayetin sonunda şeytanın vesveselerine ve kışkırtmalarına uyan insanların ise şeytanın kardeşleri olduğu, samimi olarak düşünmeyen, Allah’ı anmayan bu insanların, şeytan onu nereye sürüklerse oraya gideceği bildirilmektedir.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
2 Temmuz 2011       Mesaj #247
nicely - avatarı
VIP VIP Üye
had  s
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove
kosovalı hulya - avatarı
kosovalı hulya
VIP VIP Üye
27 Ağustos 2011       Mesaj #248
kosovalı hulya - avatarı
VIP VIP Üye
Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” Bakara Sûresi: 2. 286.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
29 Ağustos 2011       Mesaj #249
Avatarı yok
Yasaklı
[''Allah'ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.''](Bakara Suresi,174.Ayet)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
adsız - avatarı
adsız
VIP VIP Üye
30 Temmuz 2012       Mesaj #250
adsız - avatarı
VIP VIP Üye
Çürümüş
Kemikleri
KİM
Diriltecek?

Sen, de;
Kim onları bidayeten
İnşa edip hayat vermiş ise,
O diriltecek. (yasin suresi 78-79)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
ömr-ü bahar

Benzer Konular

2 Ekim 2014 / Misafir Soru-Cevap
26 Temmuz 2013 / Misafir Müslümanlık/İslamiyet
1 Temmuz 2014 / Josie Soru-Cevap
15 Ocak 2010 / Misafir Taslak Konular