Ziyaretçi
Fikriye Hanım'ın mezarı nerede?
Fatih Bayhan, Fikriye Hanım'ın sır ölümünü yazdı..
Atatürk’le ilişkisi ve hayatı bir sır perdesi olan Fikriye Hanım hakkındaki en önemli tartışmalar, nasıl öldüğü ve nereye gömüldüğü sorularında düğümleniyor. “Latife Hanım’ın Kağıtları” adlı kitabın yazarı Fatih Bayhan, bu hafta piyasaya çıkacak “Fikriye Hanım” adlı yeni kitabında bu soruların yanıtlarını aradı. Kitapta, Fikriye Hanım’ın ağabeyi Ali Enver’in oğlu olan Abbas Hayri Özdinçer’in “Halamla ilgili söylenmeyen tek şey mezar yeri ve otopsi raporudur” sözlerine de yer verildi.
Yazar Bayhan, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyesi Mehmet Akif Işık ile yaptığı görüşmeler çerçevesinde Fikriye Hanım’ın mezarına nerede olduğunu da işaret etti. Bayhan’a göre Fikriye Hanım, bugün üzerinde bankaların bulunduğu Ankara’nın Ulus semtindeki eski mezarlıkta yatıyor.
Bayhan, kitabında Fikriye Hanım’ın intihar etmediğini de savunarak, önemli bir iddiada daha bulunuyor. Paşa’nın Latife Hanım ile evlenmesine içerleyen ve Çankaya Köşkü’ne giremeyen Fikriye Hanım’ın, intihar etmeyip Atatürk’ün bilgisi dışında öldürülmüş olabileceğini ileri süren Bayhan, “Elde ettiğim bilgi ve belgeler bunu gösteriyor” diyor.
Yazar Bayhan, vurulmanın ardından hemen ölmeyen Fikriye Hanım’ın, bir süre Memleket Hastanesi’nde (bugünkü Numune Hastanesi) tedavi gördüğünü ve Atatürk’ün Fikriye Hanım’ın kurtarılması için doktorlara talimat verdiğini de vurguluyor. Fikriye Hanım’ın doktorların çabasına karşın kurtarılamayarak, 21 Mayıs 1924 tarihinde öldüğünü belirten Bayhan, “Ancak Ali Enver Bey, kız kardeşi Fikriye Hanım’ın cesedini görmek isteyince kendisine defnedildiği söylenmiş” diyor. Bayhan, Fikriye Hanım’ın yeğeni Özdinçer’in, “Halamın ölümünden sonra Atatürk, babam Ali Enver’e haber göndererek, ‘suçlular cezasını çekti, içiniz rahat olsun’ demiş. Bunu bizzat babamdan dinledim” iddiasına da yer veriyor.
İşte yazar Fatih Bayhan’ın, yeni tartışmalara neden olacak “Fikriye Hanım” adlı kitabında yer alan iddialar:
MEZAR TARTIŞMASI:
Bir iddiaya göre Fikriye Hanım, Etnografya Müzesi’ndeki Atatürk heykelinin altına gömülmüştür. Bir diğer iddiaya göre ise Fikriye Hanım, bugünkü Kuğulu Park’ın olduğu yere yakın bir yere gömülmüştür. Ancak Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Üyesi Mehmet Akif Işık’la konuyla ilgili yaptığım görüşmede, kendisi bu civarda bir mezarlık kaydının bulunmadığını doğrulamıştır. M. Akif Işık, ‘Ankara’nın o yıllardaki mezar yeri Ulus civarındadır. Bugünkü İş Bankası’nın bulunduğu yer ve civarıdır’ dedi. Bana göre de muhtemelen Fikriye Hanım’ın mezarı da bugün üzerinde bazı bankaların bulunduğu Ulus’taki eski mezarlıktadır.
FİKRİYE HANIM KİM?
Fikriye Hanım, Atatürk’ün üvey babası Ragıp Bey’in kız kardeşi Vasfiye Hanım’ın kızıdır. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, Ragıp Bey ile evlenince Fikriye Hanım ile Mustafa Kemal akraba olurlar. Gazi Mustafa Kemal, Harp Okulu’nda okuduğu sırada hafta sonları, Fikriye Hanım’ın ailesinin evine gitmeye başlar. Bu sırada Fikriye Hanım ile tanışır. Savaş yıllarında zor günler yaşayan Fikriye Hanım’ı Atatürk, Ankara’ya davet ederek Çankaya Köşkü’nde kalmasını ister.
KÖŞK’TE ÜÇ GÜN KALDI:
Fİkrİye Hanım, Ocak 1923 yılında verem olduğu için Münih’teki sanatoryuma gönderiliyor. Atatürk’ün evlendiğini duyar duymaz İstanbul’a dönüyor ancak Ankara’ya gelmesi yasaklanıyor. Bir süre Gelibolu ve İstanbul’da kalan Fikriye Hanım, daha sonra 1924 Mayıs’nın ortasında Çankaya Köşkü’ne geliyor ve burada üç gün kalıyor.
ÇANTASINDAKİ SİLAH:
“Fikriye Hanım, daha sonra Ankara’daki Karaoğlun Oteli’nde kalıyor. Ancak tekrar Köşk’e gidiyor Gazi’nin odasına doğru ilerleyen Fikriye Hanım, Ata’nın yaveri Muzaffer Kılıç tarafından randevusuz olduğu için durduruluyor. Latife Hanım da hemen dışarı atılmasını istiyor. Bu sırada tuvalete giden ve uzun süre çıkmayan Fikriye Hanım, tekrar uyarılırken çantasındaki silah fark edilip çıkartılıyor.
HASTANEDE 9 GÜN:
“Atatürk’ün yaveri Ali Kılıç, ‘Araba, Köşk’ten ayrılırken, Fikriye Hanım belki de Gazi’ye veya Latife Hanım’a yönelteceği tabancayı kalbi hizasına getirip ateş edip yığılıp kalmıştır’ diyor. Atatürk’ün emri ile Memleket Hastanesi’ne kaldırılan Fikriye Hanım yaşam mücadalesinin 9’uncu günü hayata gözlerini yumuyor.
SIR ÖLÜM:
“Fikriye Hanım’ın yeğeni Özdinçer Bey’in anlatımına göre, Fikriye Hanım’ın abisi Ali Enver, işin peşini bırakmıyor. Cenazenin aileye verilmesini veya mezar yerinin gösterilmesini istiyor. Ancak olaya bakan mahkemenin hakimi, ‘Enver Bey bu konuyu kapatın, üzerinde durmanız sizin açınızdan fayda olmaz’ diyor. Gazi, aylar sonra Ali Enver’e haber gönderek, ‘Suçlular cezasını çekti, içiniz rahat olsun’ diyor.
SÜRPRİZ TANIKLAR:
“Enver Bey kardeşinin ameliyata alındığı gün hastanede kalan Hüseyin adlı bir çobanı bulur. Çoban Enver Bey’e, ‘O gece bir avrat getirdiler, sabaha kadar, ‘Alçaklar katiller vurdular beni’ diye bağırdı’ der. Adını açıklamayan görevli de Enver Bey’e, ‘Kurşun kardeşinizin sırtındaydı’ der.”
Fatih Bayhan, Fikriye Hanım'ın sır ölümünü yazdı..
Sponsorlu Bağlantılar
Atatürk’le ilişkisi ve hayatı bir sır perdesi olan Fikriye Hanım hakkındaki en önemli tartışmalar, nasıl öldüğü ve nereye gömüldüğü sorularında düğümleniyor. “Latife Hanım’ın Kağıtları” adlı kitabın yazarı Fatih Bayhan, bu hafta piyasaya çıkacak “Fikriye Hanım” adlı yeni kitabında bu soruların yanıtlarını aradı. Kitapta, Fikriye Hanım’ın ağabeyi Ali Enver’in oğlu olan Abbas Hayri Özdinçer’in “Halamla ilgili söylenmeyen tek şey mezar yeri ve otopsi raporudur” sözlerine de yer verildi.
Yazar Bayhan, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyesi Mehmet Akif Işık ile yaptığı görüşmeler çerçevesinde Fikriye Hanım’ın mezarına nerede olduğunu da işaret etti. Bayhan’a göre Fikriye Hanım, bugün üzerinde bankaların bulunduğu Ankara’nın Ulus semtindeki eski mezarlıkta yatıyor.
Bayhan, kitabında Fikriye Hanım’ın intihar etmediğini de savunarak, önemli bir iddiada daha bulunuyor. Paşa’nın Latife Hanım ile evlenmesine içerleyen ve Çankaya Köşkü’ne giremeyen Fikriye Hanım’ın, intihar etmeyip Atatürk’ün bilgisi dışında öldürülmüş olabileceğini ileri süren Bayhan, “Elde ettiğim bilgi ve belgeler bunu gösteriyor” diyor.
Yazar Bayhan, vurulmanın ardından hemen ölmeyen Fikriye Hanım’ın, bir süre Memleket Hastanesi’nde (bugünkü Numune Hastanesi) tedavi gördüğünü ve Atatürk’ün Fikriye Hanım’ın kurtarılması için doktorlara talimat verdiğini de vurguluyor. Fikriye Hanım’ın doktorların çabasına karşın kurtarılamayarak, 21 Mayıs 1924 tarihinde öldüğünü belirten Bayhan, “Ancak Ali Enver Bey, kız kardeşi Fikriye Hanım’ın cesedini görmek isteyince kendisine defnedildiği söylenmiş” diyor. Bayhan, Fikriye Hanım’ın yeğeni Özdinçer’in, “Halamın ölümünden sonra Atatürk, babam Ali Enver’e haber göndererek, ‘suçlular cezasını çekti, içiniz rahat olsun’ demiş. Bunu bizzat babamdan dinledim” iddiasına da yer veriyor.
İşte yazar Fatih Bayhan’ın, yeni tartışmalara neden olacak “Fikriye Hanım” adlı kitabında yer alan iddialar:
MEZAR TARTIŞMASI:
Bir iddiaya göre Fikriye Hanım, Etnografya Müzesi’ndeki Atatürk heykelinin altına gömülmüştür. Bir diğer iddiaya göre ise Fikriye Hanım, bugünkü Kuğulu Park’ın olduğu yere yakın bir yere gömülmüştür. Ancak Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Üyesi Mehmet Akif Işık’la konuyla ilgili yaptığım görüşmede, kendisi bu civarda bir mezarlık kaydının bulunmadığını doğrulamıştır. M. Akif Işık, ‘Ankara’nın o yıllardaki mezar yeri Ulus civarındadır. Bugünkü İş Bankası’nın bulunduğu yer ve civarıdır’ dedi. Bana göre de muhtemelen Fikriye Hanım’ın mezarı da bugün üzerinde bazı bankaların bulunduğu Ulus’taki eski mezarlıktadır.
FİKRİYE HANIM KİM?
Fikriye Hanım, Atatürk’ün üvey babası Ragıp Bey’in kız kardeşi Vasfiye Hanım’ın kızıdır. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, Ragıp Bey ile evlenince Fikriye Hanım ile Mustafa Kemal akraba olurlar. Gazi Mustafa Kemal, Harp Okulu’nda okuduğu sırada hafta sonları, Fikriye Hanım’ın ailesinin evine gitmeye başlar. Bu sırada Fikriye Hanım ile tanışır. Savaş yıllarında zor günler yaşayan Fikriye Hanım’ı Atatürk, Ankara’ya davet ederek Çankaya Köşkü’nde kalmasını ister.
KÖŞK’TE ÜÇ GÜN KALDI:
Fİkrİye Hanım, Ocak 1923 yılında verem olduğu için Münih’teki sanatoryuma gönderiliyor. Atatürk’ün evlendiğini duyar duymaz İstanbul’a dönüyor ancak Ankara’ya gelmesi yasaklanıyor. Bir süre Gelibolu ve İstanbul’da kalan Fikriye Hanım, daha sonra 1924 Mayıs’nın ortasında Çankaya Köşkü’ne geliyor ve burada üç gün kalıyor.
ÇANTASINDAKİ SİLAH:
“Fikriye Hanım, daha sonra Ankara’daki Karaoğlun Oteli’nde kalıyor. Ancak tekrar Köşk’e gidiyor Gazi’nin odasına doğru ilerleyen Fikriye Hanım, Ata’nın yaveri Muzaffer Kılıç tarafından randevusuz olduğu için durduruluyor. Latife Hanım da hemen dışarı atılmasını istiyor. Bu sırada tuvalete giden ve uzun süre çıkmayan Fikriye Hanım, tekrar uyarılırken çantasındaki silah fark edilip çıkartılıyor.
HASTANEDE 9 GÜN:
“Atatürk’ün yaveri Ali Kılıç, ‘Araba, Köşk’ten ayrılırken, Fikriye Hanım belki de Gazi’ye veya Latife Hanım’a yönelteceği tabancayı kalbi hizasına getirip ateş edip yığılıp kalmıştır’ diyor. Atatürk’ün emri ile Memleket Hastanesi’ne kaldırılan Fikriye Hanım yaşam mücadalesinin 9’uncu günü hayata gözlerini yumuyor.
SIR ÖLÜM:
“Fikriye Hanım’ın yeğeni Özdinçer Bey’in anlatımına göre, Fikriye Hanım’ın abisi Ali Enver, işin peşini bırakmıyor. Cenazenin aileye verilmesini veya mezar yerinin gösterilmesini istiyor. Ancak olaya bakan mahkemenin hakimi, ‘Enver Bey bu konuyu kapatın, üzerinde durmanız sizin açınızdan fayda olmaz’ diyor. Gazi, aylar sonra Ali Enver’e haber gönderek, ‘Suçlular cezasını çekti, içiniz rahat olsun’ diyor.
SÜRPRİZ TANIKLAR:
“Enver Bey kardeşinin ameliyata alındığı gün hastanede kalan Hüseyin adlı bir çobanı bulur. Çoban Enver Bey’e, ‘O gece bir avrat getirdiler, sabaha kadar, ‘Alçaklar katiller vurdular beni’ diye bağırdı’ der. Adını açıklamayan görevli de Enver Bey’e, ‘Kurşun kardeşinizin sırtındaydı’ der.”
Son düzenleyen NeutralizeR; 6 Haziran 2016 09:37