Safiyü'd-Din Urmevî veya kısaca Safiyüddin, Türk müziğinin bilinen ilk bestecisi ve müzikologudur. Tam adı Safiyüddin Abdülmümin bin Yusuf bin Fahir'dir.
Doğum tarihi değişik kaynaklarda farklı farklı bildirilmekle beraber (1224,1237) Yılmaz Öztuna tarafından 1217 olarak belirtilmektedir. Güney Azerbaycan'da Urmiye (eski adı "Rızaiye") şehrinde doğmuştur. Eğitimini büyük ihtimalle Bağdat'ta tamamlayan Urmevî, müzik, hat (güzel yazı) ve edebiyat gibi sanatlarla birlikte devrinin pozitif bilimlerinde de donanıma sahiptir.
Bu eğitimin ardından Bağdat'ta son Abbasi halifesi Mutasım'ın sarayında baş müzisyen, kütüphane müdürü ve nedim olarak görev yaptı. 1258'de Bağdat'ı alan Hulagû, Urmevî'yi kendi hizmetine aldı.
Urmevî, yalnızca bir besteci ya da icracı değildir. O, kendisinden 136 yıl sonra gelecek olan ve Türk musıkîsinin pîri sayılan Abdülkadir Meragi'nin de bağlı olduğu Sistemci okulun kurucusu kabul edilir. Kendinden önce gelen bütün müzikologlar eski Yunan müzikologlarını takip ve tekrar ederken O, bir sekizlide 17 aralık ve 18 ses belirledi ve bu sistemi oturttu. Bu sistem kendisinden sonra asırlarca etkisini sürdürmüş ve hatta 20.yy Türk müzikologlarına kadar yaşatılmış ve yaşatılmaktadır.
Kaynaklar, O'nun Isfahan'da bulunduğu sıralar nüzhe ve mugnî adlarında iki çalgı icat ettiğini yazarlar. Bunlar bugün her ne kadar unutulmuşsa da günümüze ulaşmış iki büyük eseri çağlar ötesinden bizleri selamlamaktadır: Risâletü'ş-Şerefiyye fi'n-Nisabi't-Telifiyye ve Kitab'ül-Edvar. Bu eserler devrin genel icabı olarak Arapça yazılmışlardır. Belki bunlardan da önemlisi Urmevî'nin günümüze ulaşan Nevruz Beste'sidir. Bu eser, Türk musıkîsinin elimizde bulunan ilk eseri olmak önemini taşır, eser seslendirilmemiştir.
28 Ocak 1294 yılında Isfahan'da hayata vedâ etmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar
Bu eğitimin ardından Bağdat'ta son Abbasi halifesi Mutasım'ın sarayında baş müzisyen, kütüphane müdürü ve nedim olarak görev yaptı. 1258'de Bağdat'ı alan Hulagû, Urmevî'yi kendi hizmetine aldı.
Urmevî, yalnızca bir besteci ya da icracı değildir. O, kendisinden 136 yıl sonra gelecek olan ve Türk musıkîsinin pîri sayılan Abdülkadir Meragi'nin de bağlı olduğu Sistemci okulun kurucusu kabul edilir. Kendinden önce gelen bütün müzikologlar eski Yunan müzikologlarını takip ve tekrar ederken O, bir sekizlide 17 aralık ve 18 ses belirledi ve bu sistemi oturttu. Bu sistem kendisinden sonra asırlarca etkisini sürdürmüş ve hatta 20.yy Türk müzikologlarına kadar yaşatılmış ve yaşatılmaktadır.
Kaynaklar, O'nun Isfahan'da bulunduğu sıralar nüzhe ve mugnî adlarında iki çalgı icat ettiğini yazarlar. Bunlar bugün her ne kadar unutulmuşsa da günümüze ulaşmış iki büyük eseri çağlar ötesinden bizleri selamlamaktadır: Risâletü'ş-Şerefiyye fi'n-Nisabi't-Telifiyye ve Kitab'ül-Edvar. Bu eserler devrin genel icabı olarak Arapça yazılmışlardır. Belki bunlardan da önemlisi Urmevî'nin günümüze ulaşan Nevruz Beste'sidir. Bu eser, Türk musıkîsinin elimizde bulunan ilk eseri olmak önemini taşır, eser seslendirilmemiştir.
28 Ocak 1294 yılında Isfahan'da hayata vedâ etmiştir.
Son düzenleyen KisukE UraharA; 2 Mart 2009 08:08
Biyografi Konusu: Safiyüddin nereli hayatı kimdir.
Gerçekçi ol imkansızı iste...