Arama

Felix Mendelssohn

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 27 Nisan 2009 Gösterim: 12.685 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Felix Mendelssohn (1809-1847)
Ad:  mendelssohn.jpg
Gösterim: 1005
Boyut:  9.8 KB
Sponsorlu Bağlantılar
3 Şubat 1809 yılında Hamburg’da doğmuş, 4 Kasım 1847 yılında Leipzig’de ölmüştür.
Mendelssohn’a hayran kalan ve gıpta eden çağdaşları onu Latincede mesut manasına gelen “Felix” adıyla andılar. Gerçekten her türlü başarıya kavuşan Mendelssohn mesut bir hayat geçirmiştir. Tanınmış bir filozofun torunu olan Mendelssohn, harika çocuk olarak ihtiyar şair Goethe’ye piyano çaldığı andan, kızkardeşinin genç yaşta vefat etmesinden duyduğu acının sebep olduğu vakitsiz ölümüne kadar mesut olmuştu. Bu şair onun için Latincede liyakatlı manasına gelen “meritis” tabirini kullanmıştır. Filhakika o zaman umumi bir faaliyet haline gelmiş bulunan Alman ve Avrupa müzik hayatının içinde bugünkü manada büyük orkestra şefi, ayrıca da öğretmen ve teşkilatçı olan Mendelssohn’un yaptığı hizmetler büyüktür. Hepsi kusursuz bir güzellikte, mükemmel bir form arz eden eserlerinden bazılarının bugün için daha ziyade kendi zamanının zevkine bağlı kaldığı görülmektedir. Fakat Mozart’a meftun olan ve harika çacuk durumundan çıkıp Goethe’nin fikir dünyası içinde hakiki kültüre sahip bir sanatkar haline gelen Mendelssohn’un tarihi önemini belirtmek için şu üç olayı saymak yetişir: birincisi, Mendelssohn’un 17 yaşında kemale erip Shakespeare’in “Yaz Gecesi Rüyası” uvertürü gibi bir şaheseri yazabilmesidir. Ikincisi, Leipzig konservatuarını kurmasıdır. Onun bu teşebbüsü sayesinde Bach’ın şehri o asrın müzik hareketlerini ve müzik pedagojisini geliştiren en önemli yerler arasına girmiştir. Üçüncü olay, ilk icrasından tam 100 yıl sonra Bach’ın “Matthaeus Passion”unun Berlin’de yeniden icrasıydı. Bu icradan tam bir Bach cereyanı doğdu. Daha önce Bac’ın ihyası için emek sarfeden ve Goethe’nin dostu olan Zelter’in öğrencisi Mendelssohn bu hareketiyle sadece mütehassıslarca tanınan Thomas kilisesi kontorunun ismini dünyaya tanıttı ve kökleştirdi. Bundan doğan heyecanlı Bach sevgisi ve bağlılığı yaratıcı ve araştırıcı hareketlere tesir etti; neticede meydana gelen Bach bilgisi yirminci asrın müzik hakkındaki telakkilerinin temeli oldu.
Devrin son derece hareketli fikir ve sanat hayatının çeşitli cereyanları içinde Mendelssohn’u romantiklerin klasiği ve terakkisever bir çevre içinde muhafazakarların başı haline getiren bu Bach zihniyeti, onun fikir aleminin desteği oldu. Bu zihniyetin tarafları -Schumann’dan Reger’e kadar- Mendelssohn’un etrafında toplanmış bulunuyorlardı.
Mendelssohn’un bu durumunu gösteren, fakat daha az tnınan bir tarafını da zikredelim: Resim çizen bir insan gibi büyük bir itina ve titizlikle öğrettiği kuralların hepsine mutlaka riayet ederek her eserine çekidüzen vermeye çabalıyordu. Bunun için, isyankarane hamleler yapan Hector Berlioz’a anlayış göstermedi; sağduyuya ve şekil vuzuhuna aykırı görünen her teşebbüse düşman oldu. Çağdaşlarının cüretli hedeflerinden ziyade geleneklere bağlı kaldı. Edebiyat ve estetik alanında ince bir kültüre sahip olan, fakat iyi kalpliliğine rağmen biraz soğuk olduğu iddia edilen Mendelssohn’un öğretmenliği ve Bach taraftarlığı bu halinden doğmuştur.
Mendelssohn’da romantik sayılan hususlar şüphesiz daha fazla yanılmış ve tesirli olmuştur. Düzenli bir forma döktüğü “sözsüz şarkılar”ın melodik tatlılığı, keman konçertosunun parlak canlılığı, oda müziği eserleri, orgun kullanılmadığı bir zamanda org sonatları ve asrın koro sevgisiyle tazelenen oratoryoları, senfonileri, koroları bu karakterdedir.
“Mesut” Mendelssohn’un hayatı pek mücadelesiz geçmedi. Daha ziyade hislerine uyarak romantizmi temsil edenlere karşı duyduğu antipatiye, karşı taraftan da mukabele edildi. Bu kaçınılmaz münakaşalarda, başka yollardan yürüyen muhaliflerden ziyade, fazlasıyla şekilperest davranan kendi taraftarları ona zarar verdiler.
Hem ihtiyar Goethe’nin, hem çağdaşı Wagner’in rol oynadığı hayatı büyük bir hızla geçti. Paris’te büyük Cherubini Mendelssohn’u himaye etti. Daha öğrenci iken harikulade bir piyanist olan Mendelssohn besteci olarak da dikkati çekti. Bach’ın havarisi olarak tanındı. Sonra eserleriyle, İngiltere’de şöhret kazandı. İtalya’ya seyahat yaptı. Düsseldorf’ta parlak bir başarı gösterdi. Sonra Leipzig’de “Gewandhaus Konserleri”nin orkestra şefi olarak başarıdan başarıya koştu. Berlin’de de çok seviliyordu. Zamanın hareketlerine faal bir şekilde katılan Mendelssohn’un hayatı aralıksız başarılarla dolu olarak geçmiştir.

Biyografi Konusu: Felix Mendelssohn nereli hayatı kimdir.
RoSSoRoSe - avatarı
RoSSoRoSe
Ziyaretçi
6 Temmuz 2008       Mesaj #2
RoSSoRoSe - avatarı
Ziyaretçi
mendelssohn2

Sponsorlu Bağlantılar
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Nisan 2009       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Felix MENDELSSOHN (1809 1847)
MsXLabs.org & Temel Britannica
Mü­zikte Romantizm Akımf nın önde gelen adla­rından olan Alman besteci, piyanist ve orkes­tra şefi Felix Mendelssohn'un tam adı Jakob Ludwig Felix Mendelssohn Bartholdy'dir.
Varlıklı bir Yahudi ailenin oğlu olarak Hamburg'da dünyaya gelen Mendelssohn, Fransızlar'ın Hamburg'u işgal etmesi üzeri­ne iki yaşındayken ailesiyle birlikte Berlin'e ta­şındı. Orada ilk piyano derslerini annesinden ve dönemin ünlü müzik öğretmeni Karl Fried­rich Zelter'den aldı. Dokuz yaşında ilk konse­rini verdi; 11 yaşında beste yapmaya başladı. Erkek ve kız kardeşleriyle birlikte müzik çalışan Mendelssohn, kız kardeşi Fanny'yle birlikte bestelediği parçaları piyanoda çalıyor, Rebecka sesiyle, Paul da viyolonseliyle onlara eşlik ediyordu. 12 yaşındayken ünlü yazar Goethe'yle tanıştırılmak üzere Weimar'a gö­türüldü. O yıllarda bestelediği oda müziği türündeki Si Minör Üçüncü Dörtlü'sünü ona adadı. Mendelssohn en güzel bestelerinden biri olan Bir Yaz Gecesi Rüyasını 17 yaşın­dayken yazdı. Uzun yıllar sonra bu yapıtına, aralarında Düğün Marşı'nda bulunduğu parçalar ekledi.
Mendelssohn en önemli bestelerini Düsseldorf'ta ve Leipzig'de orkestra şefliği yaptığı yıllarda gerçekleştirdi. Aynı dönemde İtalya' ya ve İskoçya'ya yaptığı gezilerin ardından İskoç Senfonisini (1842), Fingal Mağarası adıyla da bilinen Hebridler Uvertürü'nü (1832) ve İtalyan Senfonisini (1833) bestele­di. Yetenekli bir piyanist olan Mendelssohn, Buckingham Sarayı'nda Kraliçe Victoria ile Prens Albert'in huzurunda resital vermek amacıyla sık sık İngiltere'ye gitti. Son orator­yosu olan Elijah sanatçının ölümünden kısa bir süre önce 1846'da düzenlenen Birming­ham Festivali'nde seslendirildi. Bugün en çok tanınan ve sevilerek dinlenen besteleri Ke­man Konçertosu (1844) ile 1842'de tamamla­dığı Bir Yaz Gecesi Rüyasidır.
Oratoryo, senfoni ve oda müziği gibi deği­şik türlerde yapıtlar veren Mendelssohn'un müziği saf, açık ve duygusal melodilerden oluşur. Mendelssohn besteci, orkestra şefi ve piyanistliğin yanı sıra iyi bir ressam, şair, bilardo ve satranç oyuncusuydu.
Mendelssohn'un yoğun ve yorucu çalışma temposu sağlığını olumsuz yönde etkilemekte gecikmedi. Sanatçı çok sevdiği kız kardeşi Fanny'nin ölümünden birkaç ay sonra 38 yaşında öldü.
Son düzenleyen Safi; 24 Ekim 2015 01:56
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

15 Ekim 2012 / Jumong Spor ww
22 Eylül 2015 / Safi Bilim ww
18 Eylül 2015 / Safi Edebiyat ww
30 Haziran 2015 / Safi Sanat ww
17 Ağustos 2015 / Safi Bilim ww