Arama

Giuseppe Verdi

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 7 Temmuz 2015 Gösterim: 11.110 Cevap: 5
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
24 Kasım 2006       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
10 Ekim 1813, İtalya – 27 Ocak 1901, İtalya ) 19. yy. İtalyan Operası Ekolünden gelen en ünlü İtalyan besteci. Tüm dünyada eserleri en çok sahnelenen opera bestecilerinden birisidir.

Sponsorlu Bağlantılar
Hancılık yapan yoksul bir ailenin ikinci çocuğu olarak 10 Ekim 1813'te, Kuzey İtalya’daki La Roncole Köyü’nde, günümüzde müze olarak kullanılan evde doğdu. Kilise orgcusundan ilk müzik derslerini aldı. Geçmişinde hiç müzisyen olmayan ailesi, oğullarının müzik eğitimi için büyük çaba harcadı, ona eski bir piyano aldıkları gibi yakındaki Busetto kasabasına göndererek oradaki sanatsal ortamdan yararlanmasını da sağladılar. Busetto’da aile dostu bir tüccar olan Antonio Barezzi’nin evinde kalarak Latince ve müzik dersleri alan Verdi, İtalya’da Busetto’lu Kuğu olarak da bilinir. Milano Konservatuarı’na girmek isteyen Verdi, piyano tekniği zayıf olduğu için konservatuar sınavlarını kazanamadı; ancak La Scala Tiyatrosu’nun şefi Vincente Lavigna’dan 2 yıl boyunca özel ders alma fırsatı buldu. Masraflarını Barezzi’nin karşıladığı bu özel dersler sayesinde opera müziği hakkında bilgisini arttırdı.

Verdi, Busetto’ya döndüğünde şehir orkestrasının şefliğini yürütmeye başladı; Barezzi’nin kızı ile evlendi, ard arda bir kızı, bir oğlu oldu. 1838’de ilk bestesi yayınlandı, orkestra şefliği görevinden ayrılarak Milano’ya yerleşti; Avrupa’nın önde gelen müzik editörlerinden Giovanni Ricordi, eserlerinin telif haklarını satın aldı ve bu iş ilişkisi ölümüne kadar sürdü. 1838’de yazdığı Oberto adlı ilk operası Milano'da dönemin ünlü sanatçıları tarafından başarıyla sergilendi. Aynı yıl iki çocuğunu ve karısını 2 ay gibi kısa bir sürede hastalıklar nedeniyle ardı ardına yitiren Verdi; yaptığı bir sözleşme gereği bir komik opera bestelemek zorunda olduğundan ilk komik operası Bir günlük Kral’ı yazdı. Bu eser, La Scala’da başarısız olunca yaşadığı ruhsal bunalım üzerine Busetto’dan ayrılarak Milano’ya yerleşti ve artık beste yapmamaya karar vermdi. İtalyan besteci ve liberetto yazarı Temistocle Solera’nın yazdığı liberetto’yu okuyunca fikrini değiştirdi. Yahudiler’in Babil’den sürgün edilmelerini konu alan Nabucco adlı eseri bestelemeyi 1841’de tamamladı. Nabucco, Verdi’ye ilk büyük başarısını getirdi.

Nabucco operasının La Scala’da sahnelendiği 1842 yılında Abigaille rolündeki soprano Giuseppina Strepponi ile tanışan Verdi, 55 yıl süren yeni bir birlikteliğe başladı. Ancak 1859’da evlenebildiği Giuseppina ile geçirdiği yılları onun en verimli dönemi oldu. Evlilikleri, eşinin 1897’de ölümüne kadar sürdü.

Nabucco’dan sonra peşpeşe Lombardi(Lombardlar), Ernani, I due Foscari operalarını yazan Verdi büyük üne kavuştu. Nabucco ve I Lombardi’nin koro bölümleri sokaktaki halkın ve İtalyan vatanseverlerin dilinden düşmüyordu. Ernani operası, ise ona İtalya dışında da ün kazandırdı. Ernani, Victor Hugo’nun Hernai oyunundan operaya aktarılmştı. Opera eserlerinin müzikal yönüne ağırlık veren, dramatik yönünü pek önemsemeyen İtalyan opera geleneğine bir yenilik getirerek, oyunun dramatik yönüne ağırlık verdiği bu eserin başarısı üzerine ardı ardına opera siparişleri almaya başladı. I due Foscri eserinde ise ilk defa karakterleri temsil eden ve duyulduklarında onları hatırlatan temalar kullanmaya başladı.

Bir anlaşmazlık nedeniyle artık operalarını Milano’da sahnelemekten vazgeçince Alzira, Atilla, Macbeth diğer İtalyan şehirlerinde; I Masnadieri Londra’da sahnelendi. Konusu Voltaire’in aynı adlı eserinden alınan Alzira operası, Verdi’nin bile hiç sevmediği “gerçekten korkunç” olarak nitelediği tek operası olarak ün yapmıştır. Atilla Operası, Verdi’nin Soleraile yaptığı işbirliğinin son ürünüdür ve çok başarılı bir operadır. Macbeth operasının liberettosunu Shakespeare hayranı olan Verdi düzyazı olarak kendisi yazmış ve şiire dönüştürülmesini Piave’den istemişti. Başrolü bir tenora değil, baritona vermek; kötü karakterli kişileri eserin kahramanı yapmak; eserde tek bir aşk öyküsünü değil, yükselme hırsı, vicdan huzursuzluğu gibi konuları işlemek bu eserde getirdiği yeniliklerdir.

1848’de, Milano’un Avusturyalılar tarafından fethedilmesi üzerine Verdi Il Corsaro(Korsan), La Battaglia di Legnano(Legnano Savaşı), ve Luisa Miller operalarını yazdı. Il Corsaro, bir borcunu ödemek üzere alelacele yazdığı kötü bir eserdi. La Battaglia di Legnano, milliyetçi cümleler ve sahnelerle dolu bir eserdir. Luisa Miller’in konusu Friedrich Schillerin Hile ve Aşk adlı eserinden alınmıştır. İlk defa soyluları değil, halktan insanların canlandırıldığı bu opera eserde orkestra yalnızca esere eşlik eden bir araç olmaktan çıkmış, güçlü bir anlatım aracı haline gelmişti. Bu eser, birkaç yıl sonra bestelenecek La Travaiata ile birlikte Gerçekçilik akımının öncüsü oldu.

1851’de Verdi’nin “en iyi eserim” dediği Rigoletto Venedikl’te, 1853’de, Il Trovatore Roma’da büyük başarı kazandı. Rigoletto, konusunu Victor Hugo’nun Kral Eğleniyor adlı eserinden almıştı. Il Trovatore, konusu karışık ve anlaşılması güç bir operadır. Şarkıcıların doğal ses olanaklarına göre beste yaratmak yerine, onları seslerini geliştirmeye yöneltecek nitelikte bir eserdir. Aynı yıl (1853) en popüler eseri olan La Travaita Venedik’te sahnelendi. İlk sahnelenişi fiyasko ile sonuçlansa da zamanla en sevilen operalardan birisi oldu. Verdi’nin Alexsandre Dumas’ın Kamelyalı Kadın romanından esinlenerek yazdığı La Traviata, edebiyata dayalı operanın en tanınmış örneklerindendir; Carmen ile birlikte gerçekçilik okulunun öncülerinden birisidir.

Bu dönemde bestelediği diğer ünlü operaları şunlardır: I Vespri Siciliani (Sicilya’nın Akşam Ayinleri), Aroldo, Simon Boccanegra, ve Un Ballo in Maschera (Maskeli Balo).

Verdi, 1859’da Parma Meclisi’ne Busetto temsilcisi olarak girdi. 1861’de ise İtalyan Parlamentosu’na seçildi. Parlementer olarak yaptığı ilk katkı, İtalya’nın müzikal kurumlarının koordine edilmesi ve devletle olan ilişkilerinin saptanması konusunda önerilerdi. 1865’de parlamentodan çekildi.

1862’de La Forza del Destino (Talihin Kudreti) operasını St. Petersburg’da sahneledi. 5 yıl opera yazmaya ara verdikten sonra, 1867’de Don Carlos operasını yazdı.

Mısır Hidiv’inin siparişi üzerine bestelediği Aida operası Kahire’deki İtalyan Opera binasının açılışında sahnelendi. Aida, Mısır ile Habeşistan arasında yüzyıllar boyunca sürüp giden çatışmalardan İ.Ö. 10.yüzyılda yer alanı sırasında geçen olaylar üzerine kurulmuş bir aşk, baba sevgisi ve vatan sevgisi arasındaki bocalamayı işliyordu. Avrupa premiyeri 1872’de La Scala’da gerçekleşti. O kadar beğenildi ki besteci tam 32 kez sahneye çağrıldı. Eser, Verdi’nin en güzel operası olarak kabul edildi.

15 yıl opera yazmayan Verdi, herkesin besteciliğe veda ettiğini düşündüğü sırada, 1887’de Othello operası ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Othello, Verdi’nin ses ve orkestra arasındaki dengeyi bulduğu en olgun eseridir. İtalyan operasınının bir "aryalar dizisi" olmaktan kurtulmasını sağlayan eserdir.

6 yıl sonra, 77 yaşındayken 1893’te ikinci komik operası ve son eseri olan Falsaff’ı besteledi ve büyük başarı kazandı. Eserin ilk gösterimi Roma’da gerçekleşti; Verdi’ye Roma şehrinin onur hemşehrisi unvanı verildi.

Falsaff’ı besteledikten sonra yalnızlığa çekilerek 11 yılını herkesten uzakta geçirdi. 1895’de yaşlı müzisyenler için bir barınak olarak tasarladığı Casa di Riposo’yu inşa ettirmeye başladı; yapı 1899’da tamamlandı. 21 Ocak 1901’da Milano’da hayatını kaybetti. Verdi, vasiyetinde sadece 20 kişinin ve küçük bir askeri birliğin katıldığı sessiz ve müziksiz bir cenaze töreni istemişti. İsteğine uygun bir cenaze töreni yapıldı ancak; bir ay sonra eşi Giuseppina’nın ve kendisinin tabutları Milan’daki bir mezarlıkta bulunan geçici mekanlarından alınarak Casa di Riposo’ya büyük bir törenle nakledildi. İtalyan Kraliyet ailesi üyelerinin, milletvekillerinin, diplomatların da katıldığı bu törende binlerce kişi Nabuco operasındaki ünlü ilahiyi görülmemiş bir koro halinde söyledi.

Eserleri hakkında
Verdi, eserleriyle tiyatroyu geniş halk kitlelerine tanıtmış bir sanatçıydı. Bu başarısının arkasında tiyatronun olanaklarını çok iyi bilmesi ve onun gereksinimlerini karşılayacak tarzda eserler vermesi yatar. Operalarına konu bulmada çok titiz davranmış ve halkın hoşlanacağı türden güncel konuları ele almıştır. La Travaita operasında ilk defa toplum psikolojisiyle ilgili güncel bir konuyu işleyerek opera tarihçilerine göre o güne kadar kimsenin cesaret edemediği bir uygulamanın öncüsü oldu.

Verdi, bir yandan operaya İtalyan halk sanatının ezgilerini getirirken bir yandan da halkın sokaklarda söyleyebileceği yeni ezgiler yarattı. Bu nedenle eserleri hem sahnede, hem de sokaklarda söylenen bir sanatçı oldu ve müziği yeniden halkın hizmetine sunmayı başardı.

Verdi ve İtalyan Milliyetçiliği
Verdi, İtalyan milliyetçiliğinin de önemli isimlerinden biridir. Nabucco operasındaki Va Pensiero adlı ilahinin İtalyan milli marşı olması sıklıkla gündeme gelmiştir. Verdi’nin isminin Vittorio Emanuele Re D'Italia (İtalyan Kralı Vittorio Emanuele) ifadesinin ilk harflerinden oluşması da ilgi çekicidir. Milano Avusturya işgalinde olduğu ve Vittorio Emanuele İtalyan birliğini sağlamaya çalıştığı dönemde milliyetçiler, o sırada Verdi operalarının çok popüler olmasından da esinlenerek Viva Verdi (Çok Yaşa V.E.R.D.İ) ifadesini seferberlik için bir kod adı olarak kullanmışlardı. Böylece Verdi adı, İtalyan milliyetçiliği ile özdeşleşti.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen KisukE UraharA; 1 Mart 2009 13:09
Biyografi Konusu: Giuseppe Verdi nereli hayatı kimdir.
Gerçekçi ol imkansızı iste...
RoSSoRoSe - avatarı
RoSSoRoSe
Ziyaretçi
6 Temmuz 2008       Mesaj #2
RoSSoRoSe - avatarı
Ziyaretçi
VERDI2

Sponsorlu Bağlantılar
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Mayıs 2009       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Giuseppe VERDİ (1813-1901)
MsXLabs.org & Temel BritannicaGiuseppe Fortunino Francesco Verdi, 19. yüzyıl İtalyan opera bestecilerinin en büyüğüdür. Kuzey İtalya'da, Busseto yakınlarındaki, Le Roncóle' de doğdu. Babası yoksul bir hancıydı. Verdi' nin çocukluğu güçlükler içinde geçti. Küçük yaşta şarkı söyleyip org çalmayı öğrenen Verdi daha 13 yaşındayken, çoğu kilise ve yöresel müzik toplulukları için olmak üzere, çeşitli türde besteler yapmaya başladı. 18 yaşında müzik eğitimi görmek üzere Milano Konservatuvarı'na başvurdu. Yaşı geçmiş ol­duğu için kabul edilmediyse de, Verdi'nin müzik yeteneğiyle yakından ilgilenen Bussetolu tüccar Antonio Barezzi, sanatçının Mila­no'da özel öğrenim görmesini sağladı.
Verdi, ilk operası olan 'San Bonifacio Kon­tu Oberto'yu 1836'da besteledi. Yapıtın Mila­no'nun büyük opera salonu La Scala'da sağla­dığı basan üzerine, opera yöneticisi genç besteciden ikinci bir opera yazmasını istedi. 1840'ta sahnelenen 'Bir Günlük Kral' adlı bu opera ise hiç tutulmadı. Bunun üzerine Verdi opera yazmamaya karar verdi. Ne var ki, La Scala yöneticisi 1842'de sanatçıdan Babil Kra­lı Nabukadnezar'ın yaşam öyküsünü konu alan bir librettoyu bestelemesini istedi. Aynı yıl 'Nabucco' adıyla sahnelenen opera büyük basarı kazandı. Babil kralının Kudüs'ü işgal etmesi sonucu gelişen olayları konu alan yapıtın en tanınmış bölümü olan "Esirler korosu", İtalyanlarca özgürlük şarkısı olarak benimsendi. Nabucco'yu, Birinci Haçlı Seferi'nde Lombardlar (1843), Ernani (1844), Macbeth (1847) ve Luisa Miller (1849) adlı operalar izledi.
Verdi 37 yaşında, kendisine dünya çapında ün kazandıran operası Rigoletto'yu (1851) besteledi. Bunu Trovatore (1853) ve La Traviata (1853) adlı öteki ünlü operalan izledi.
Verdi sonraki birkaç yılda Simon Boccanegra (1857; 1881'de librettosunu yeniden gözden geçirdi), Maskeli Balo (1859) ve Talihin Kudreti (1862) operalarını yazdı. Sa­natçı yaşamı boyunca toplam 27 opera beste­ledi.
İtalya'nın tek bir ulus olarak birleşme çabası içinde olduğu bir dönemde yaşayan Giuseppe Verdi ülkesinin siyasal yaşamında da etkinlik gösterdi. 1860'ta ilk İtalyan parla­mentosuna seçildi. Ama, iki yıl sonra görevin­den aynlarak kendini yeniden beste çalışmalarına verdi. 1867'de Paris'te sahnelenen Don Carlos operasını yazdı. Bu opera İspanya Kralı II. Felipe'nin oğlunun yaşam öyküsünü konu alıyordu. Eski Mısır tarihinden esinle­nerek yazdığı Aida operası 1871'de, Süveyş Kanalı'nın açılışı onuruna Kahire'deki yeni opera binasında sahnelendi. Bu opera Verdi' nin bugün de en çok sevilen bestelerinden bi­ridir.
Verdi yaşlılık yıllarında kent dışında yaşa­maya karar verdi. Operalarından kazandığı servetinin büyük bir bölümünü yoksullar için harcadı. Herkes onun beste yapmaya son verdiğini sanarken, 70 yaşını aştığı bir dönem­de, en büyük yapıtlanndan biri olan Otello operasını besteledi. Shakespeare'in Othello'suna dayanan bu operanın librettosunu İtal­ya'nın en büyük yazarlarından biri olan Arrigo Boito yazdı. Opera, 1887'de La Scala'da sahnelendi. Verdi opera sona erdikten sonra sokağa çıkıp arabasına bindiğinde, izleyiciler büyük bir coşkuyla sanatçının arabasının atlarını çözüp onu oteline kadar çektiler. Altı yıl sonra, 80 yaşındayken, gene librettosunu Boito'nun Shakespeare'in Windsor'un Şen Kadınları ve IV. Henry oyunlarından esinle­nerek yazdığı Falstaff adlı komik opera La Scala'da büyük bir basarı kazandı. Son bestesi koro ve orkestra için yazdığı Dört Dinsel Parça (1898) idi. Verdi 87 yaşında Milano'da öldü.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 7 Temmuz 2015 03:36
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
17 Haziran 2011       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Giuseppe Verdi

(1813 Roncole/Parma-1901 Milano), İtalyan opera bestecisi.

Yoksul bir aileden gelen Verdi ilk müzik eğitimini doğduğu kasabada aldı. On bir yaşında köyünün kilisesine orgcu oldu. Yeterli müzik bilgisi olmadığından 1831'de Milano Konservatuvarı'na giremeyince Vincenzo Lavigna'dan özel kontrpuan ve armoni dersleri aldı. Milano'da 1839'da oynanan ilk operası "Oberto, Conte di San Bonifacio" pek fazla ilgi görmedi.

Fakat 1838 ve 1840'da karısı ve iki çocuğunun ölümünden sonra bestelediği
  • "Nabucco" (1842),
  • "İ Lombardi Alla Prima Crociata" (1843)
  • ve "Ernani" (1844) operalarında parlak dehası ortaya çıkmaya başladı.
Bazı önemli yapıtlarını ikinci döneminde besteledi.
  • (Rigoletto" (1851),
  • "İl Trovatore" (1853),
  • "La Traviata" (1853),
  • "Un ballo ini Maschera" (Maskeli Balo, 1859)
  • ve "La Forza del destino" (Talihin Kudreti, 1867)
operalarıyla Verdi, sahne ve müzik tekniklerinin en üst düzeyine çıktı. Son dönemindeyse
  • "Don Carlos" (1867),
  • "Aida" (1871), "Otello" (1886)
  • ve "Falstaff" (1893) operalarıyla "Requem" (1874)
gibi dinî yapıtlar besteleyen Verdi, canlı ve renkli orkestralaması ve yarattığı kuvvetli karakterlerle opera sanatının Wagner ile birlikte en büyük adı olarak bilinir.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 17 Haziran 2011 16:10
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
10 Ekim 2011       Mesaj #5
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
giuseppeverdiclassicalm
  • Adı soyadı: Giuseppe Verdi
  • Doğum tarihi: 10.Ekim.1813
  • Doğum yeri: Parma, İtalya
  • Meslek: Besteci
  • Ölüm tarihi: 27.Ocak.1901
  • Ölüm yeri: Milano, İtalya
Roncole ilçesinde küçük bir otel işleten Carlo Verdi ile bir köylü kızı olan Marianni’nin ilk çocukları Giuseppe 1813 yılında Parma'da dünyaya geldi. Anne ve babası müzikle uğraşmadığı gibi ataları arasında da müzikle uğraşan yoktu. Ancak Verdi’nin inanılmayacak kadar müziğe düşkün olması herkesi şaşırtıyordu.

Roncole’nin kilise orgcusundan ilk müzik derslerini aldı. Köyün bağlı olduğu Busseto kasabasında orkestra üyelerinin desteği ile genel müzik eğitiminin ilk adımlarını attı. On yaşında kilisede pazar günleri org çaldı.

Kasabanın Filarmoni Derneği’nin başkanı olan Antonio Barezzi, yetenekli Verdi’ye Latince ve müzik dersleri verilmesini sağladı. Yine kent halkı ve Barezzi, Verdi’nin okul giderlerini karşılayarak Milano Konservatuarı’na gönderdi. Ama genç müzikçi giriş sınavını kazanamadı.
Oradaki öğretmenler onu özel ders almaya yönelttiler. Scala Orkestrası’nın şefi Lavigna’dan özel dersler aldı. Böylelikle opera müziğini tanıdı, Milano’daki sanat ortamında yetişti.

Milano’da orkestra şefi Lavigna, Haydn’ın “Yaradılış” oratoryosunun çalışmalarını Verdi’ye verdi. Konser başarılı geçti. Filarmoni Derneği’de Verdi’ye bir opera ısmarladı öylece genç bestecinin sanat hayatında yeni bir devre başladı.

1838’de Barezzi ailesinin küçük kızı, piyano arkadaşı Margherita ile evlendi.
1839’da ilk operası “Ormerto”yu tamamladı.Bu opera fazla başarı kazanmadı ama Filarmoni Derneği, Verdi’ye iki opera siparişinde daha bulundu.

Verdi bu operaları bestelemeye başladığı sıralarda maddi sıkıntılar yaşadı, sağlığı bozuldu bunlar yetmiyormuş gibi oğlu ve kızını kaybetti. Çocuklarının ölümüne dayanamayan karısı da beyin kanamasından öldü.

Pers İmparatoru Nabucco’nun librettosunu halk üslubu ile hareketli bir melodi ile besteledi. Bu opera büyük bir başarı kazandı. Ünü İtalya sınırlarının dışına yayıldı. 1851’den sonra bestecilik yaşamında yeni bir dönem başladı. Halkın en çok sevdiği Rigoletta, La Traviata, İl Travatore adlı üç önemli operasıyla olgunluk devresine girdi.

Opera şarkıcısı soprano Giuseppina ile evlendi. Daha sonra Maskeli Balo, Talihin Kudreti ve Don Carlos gibi başarılı operalar besteledi. 1871’de Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın isteği üzerine Aida operasını besteledi ve büyük başarı kazandı. Besteci 77 yaşında son operası Falstaff’ı yazdı. Bu son operasında müziği sahnelere ayırma yöntemini getirdi.

Verdi, hem İtalya’da hem de yabancı ülkelerde hükümetler tarafından takdir edildi ve kendisine Parma’da ulusal meclis üyeliği, İtalya Parlemanto’sunda milletvekili ve senato üyeliği, güzel sanatlar akademisi muhabir ve üyeliği, Fransa’nın Lejion Donör ve Grand Officier nişanları, Rusya’nın ilk kez bir sanatçıya verdiği Stanislav nişanı ile onurlandırıldı. Ünlü sanatçı Verdi 88 yaşındayken 27 Ocak 1901 tarihinde Milano’da hayatını kaybetti.

Eserleri>
  • Rigoletto
  • Kaderin Gücü
  • Otello
  • Falstaff
  • Maskeli Balo
  • Emani
  • Simon Boccanegra
  • Don Carlos
  • Macbeth
  • Luisa Miller
  • Nabucco
  • Rigoletto
  • Aida
  • Un Balo in Maschera
  • La Traviata
  • İl Lombardi
  • İl Travatore
  • İl Masnadieri
🌘 🚀
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Temmuz 2015       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  giuseppe-verdi.jpg
Gösterim: 750
Boyut:  98.8 KB


VERDİ
(Giuseppe), İtalyan besteci (Roncole, Busseto yakınında, Parma eyaleti, 1813-Milano 1901). Yerel orgcu don Pietro Baistrocchi ve Busseto katedrali capella yöneticisi Ferdinando Provesi’nin yanında yetişti; ilk yapıtlarını bu kentin Filarmoni derneği hesabına besteledi ve kentin sanat koruyucusu Antonio Barezzi’den eğitimini Milano'da sürdürmesini sağlayan bir burs aldı. Konservatuvar'ın piyano sınıfında başarı kazanamadı, bununla birlikte Paisiello'nun öğrencisi Vincenzo Lavigna' dan ders aldı ve Haydn’ın Yaratılış senfonisini yönetti. 1836'da koruyucusunun kızıyla evlendi ve Oberto operasını bestelemeye girişti. 1839’da bu yapıt, Scala di Milano'da büyük bir başarı kazandı. Bir acı ve kararsızlık dönemine rağmen (1840' ta karısı ölürken, Un giorno di regno adlı operası da başarısızlığa uğradı), Verdi'nin büyük başarısı sürdü. Nabucco (Milano, 1842) ve I Lombardi (Milano, 1843) operalarıyla, bağımsız bir İtalya’nın sözcüsü durumuna geldi ve ateşli, coşkun romantizmi ve kendiliğinden bir sevecenlikle herkesi etkiledi. Bunun üzerine, kısa sürede çok eşitsiz nitelikte tüm bir dramatik yapıtlar dizisi besteledi ve kendini tüm Avrupa'da tanıttı. 1847’de Ernani ve i Masnadieri, sırasıyla Venedik ve Londra'da, Jerusalem (i Lombardi’nın ikinci değişkesi) Paris’te başarı kazanırken Macbeth (Floransa, 1847), özellikle recitativolar ve ruhbilimsel gerçekçilik düzeyinde, yapıtında son derece belirgin bir ilerlemeyi ortaya koydu. Yorumcusu Giuseppina Strepponi ile, sonunda (1859) evlenmelerine yol açan bir ilişki, Busseto yakınında aldığı bir kır evine çekilmesine yol açtı. Schiller’in yapıtından bestelediği Luisa Miller' den (Napoli, 1849) sonra, V. Hugo’nun Le roi s’amuse (Kral eğleniyor) adlı yapıtından bestelediği Rigoietto’ (Venedik, 1851), il Trovatore’ (Roma, 1853) ve oğul Alexandre Dumas’nın Kamelyalı Kadın (la Dame aux camölias) adlı yapıtından bestelediği la Traviata" (Venedik, 1853) gibi en sevilen üç operasını bu kır evinde hazırladı, işledi ve ortaya koydu. 1855'te, Dünya sergisi çerçevesinde Paris operası ona les VĞpres siciliennes adlı yapıtını ısmarlarken, Venedik ve Roma'da sırasıyla ■ Simon Boccanegra (1857) ve Un ballo in maschera (Bir maskeli balo) sahnelendi. Bu dönemde Verdi'nin, "Vittorio Emanuele Re di İtalia”nın (İtalya kralı Vittorio Emanuele) baş harflerini oluşturan adı, 'İtalyan birliğinin simgesi durumuna geldi. Bağımsızlık savaşından sonra Verdi, ilk İtalyan parlamentosu’nda (1861-1865) milletvekilliği yaptı. Ünü ulusal sınırların çok ötesine yayılırken, Boito ve Ghislanzoni gibi değerli librettoculara başvurdu. Bir yandan orkestraya, Bellini'de olduğu gibi genellikle basit bir eşlikçi rolüne indirgendiği ilk yapıtlarında olduğundan daha büyük bir önem verirken, bir yandan da dikkatini pes seslere yöneltti ve recitativoyla arioso arasında çeşitli değişikliklere uğrayan ezgi çizgisi, daha özgür ve daha sürekli bir duruma geldi. 1862'de Petersburg’da Talihin kudreti (La Forza del destino) oynanırken, Paris'te Macbeth'ın düzeltilmiş değişkesi (1865), ardından Don Carios‘ (1867), Kahire’de Aida oynandı (1871). Shakespeare tiyatrosuna karşı duyduğu ilgiyle, son iki başyapıtı olan Otello" (Milano, 1887) ve Falstaff ’ (1889) operalarını bestelemeye yöneldi. 1893'te Falstaff, Scala di Milano sahnesinde büyük bir başarı kazandı.
içgüdüsel bir dramaturg olarak Verdi, orkestra ve söylemin sürekliliği bakımından etkisinde kaldığı VVagner'in germenciliğine karşı Bellini, Rossini ve Donizet- ti’den aldığı İtalyan geleneğini savundu. Dolaysız romantizmi, psikoloji duygusu ve 1842'de daha Nabucco’da ortaya koyduğu koroyu kullanmaktaki ustalığı onu, XIX. yy. İtalyan müziğinin söz götürmez simgesi durumuna getirdi. Aida'nın yaratılmasıyla Otello'nun yaratılması arasındaki on beş yıl boyunca Verdi, kendini Simon Boccanegra'nın yeniden elden geçirilmesine (1881), Don Carios'un İtalyanca değişkesine verdiyse de, dinsel yapıtların (1874’te Manzoni'nin anısına Ftequiem; 1880'de soprano ve telli çalgılar için Pater noster ve Ave Maria) ve bir telli çalgılar dörtlüsünün (1873) bestelenmesiyle de uğraştı. Son yapıtı bir motetler derlemesiydi (Ouattro pezzi sacri) ve Ave Maria (1889), iki koro için Te Deum (1896), Sta- bat Mater (1897) ve kadınlar korosu için Laudi alla Vergine Maria (1898) motetlerıni içeriyordu.


Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

18 Kasım 2014 / ali araycı Soru-Cevap
10 Kasım 2012 / Mira Sanat
4 Mart 2013 / _Yağmur_ Sanat
7 Temmuz 2015 / Safi X-Sözlük