Arama

Led Zeppelin

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 1 Nisan 2019 Gösterim: 19.006 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Led Zeppelin


hard rock türünün en önemli temsilcisi olan İngiliz müzik topluluğu.
Sponsorlu Bağlantılar
  • Gitarda Jimmy Page (d. 9 Ocak 1944, Middlesex),
  • vokalde Robert Plant (d. 20 Ağustos 1947, Birmingham),
  • bas gitar ve klavyeli çalgılarda John Paul Jones (d. 3 Ocak 1946, Londra)
  • davulda John Bonham’dan (d. 31 Mayıs 1947, Birmingham - ö. 1980) oluşuyordu.
Topluluk 1968’de, daha önce adını ünlü Yardbirds’le duyurmuş olan Page’in öncülüğünde New Yardbirds adıyla kuruldu ve nemen ardından Led Zeppelin adını aldı. 1968 sonlarında çıkan Lep Zeppelin I albümünden 1971 tarihli Led Zeppelin IV albümüne uzanan ilk dört albümüyle hard rock türünün öncülerinden biri oldu ve blues etkileri taşıyan özgün bir çizgi geliştirdi. “Communication Breakdown”, “Whole Lotta Love”, “Immigrant Song”, “Black Dog” gibi hard rock klasikleri ve topluluğun zaman zaman denediği, müziğinin belirgin özelliği olan gerilimi ve duygusal iniş çıkışları da yansıtan yumuşak parçalarının en güzel örneği “Stainvay to Heaven” bu dönemin ürünleriydi.
Ad:  led zeppelin5.JPG
Gösterim: 525
Boyut:  103.5 KB
Topluluğun parçaları, rock müziğinin en yaratıcı ve yetkin gitarcılarından biri olan Page ile vokal tekniğiyle öne çıkan ve türün en güçlü sesleri arasında yer alan Plant’in imzasını taşıyordu. 1973 tarihli Houses of the Holy albümünü satış rekorları kıran Physical Graffiti (1975) izledi. 1970’lerin ikinci yarısında yeni arayışlar içine giren topluluk, Presence (1976) ve In Through the out Door (1979) gibi çalışmalardan sonra Bonham’ın genç yaşta ölümü üzerine dağıldı. 1982’de eski kayıtlarından oluşan Coda albümü çıktı.

Diskografi

Stüdyo Albümleri
  • 1969 Led Zeppelin
  • 1969 Led Zeppelin II
  • 1970 Led Zeppelin III
  • 1971 Led Zeppelin IV
  • 1973 Houses Of The Holy
  • 1975 Physical Graffiti
  • 1976 Presence
  • 1979 In Through The Out Door
  • 1982 Coda toplama albüm, John Bonham'ın ölümünden sonra
Konser Albümleri
  • 1976 The Song Remains The Same
  • 2003 How the West Was Won
Derlemeler
  • 1990 Remasters/Box Set
  • 1990 Profiled
  • 1993 Box Set II
  • 1993 Complete Studio Recordings
  • 1997 BBC Sessions
  • 1999 Early Days
  • 2000 Latter Days
kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 1 Nisan 2019 19:47
tulse - avatarı
tulse
Ziyaretçi
26 Eylül 2007       Mesaj #2
tulse - avatarı
Ziyaretçi
Led Zeppelin
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Çoğu kişi için Led Zappelin rock müziğin ilahıdır. İngiliz kökenli olan grup tartışmasız olarak Blues’u Hard-Rock’a en iyi şekilde uyarlayan gruptur. İngiltere’de başlayan müzik yaşantılarına Amerika’da devam etmiş ve dünya çapınca br üne kavuşmuşlardır. Günümüzde dahi Led Zeppelin, müzik severler tarafından dünyanın en saygı duyulan grupları içindedir. Albümleri, dünya çapında beğeni görmüş ve şarkıları halen müzik severler için vazgeçilmez şarkılar arasındadır. İşin müzikal yanı bir tarafa bırakılacak olursa, Led Zeppelin müziklerini paylaştıkları topluma aynı zamanda yeni bir hayat felsefesi de sunmuştur.
Ad:  led zeppelin1.JPG
Gösterim: 396
Boyut:  91.3 KB
Müziğe İlk Adım
Led Zeppelin’in oluşum sürecine girmeden önce grup üyelerini daha yakından tanımamızın iyi olacağı kanaatindeyim.

Jimmy Page
9 Ocak 1944 de Heston, Middlesex doğumlu ünlü gitaristi ailesinin tek çocuğuydu. Uzun bir sure amcasının çiftliğinde yaşadıktan sonra okul döneminde müzikle tanıştı ve bunun üzerine ilk gitarını aldı. İlk başlarda Page rock müzikle ilgelenmemişrti taki radyoda duyduğu bir şarkının onu inanılmaz bir şekilde etkilemesine kadar. Bunun üzerine Page, ailesinin yoğun baskı ve itirazarına karşın okulu bıraktı ve bir müzik topluluğunda çalmaya başladı. Daha sonra kendisine profesyonel çalışmalara katılması yönünde tavsiyeler gelince 15 yaşında profesyonel müzik hayatına başladı. Yardsbirds gurbu ile çıktığı ilk turnesi onu hiçbir açıdan tatmin etmedi ve bu turne sonunda Page bas dan gitara geçti.

Robert Plant
20 Ağustos 1948’de West Bronwich’te doğdu. Ailesi, müziğe o kadar katı bakıyorduki, şayet ileride bir gün müzikle ilgilenirse onu evlatlıktan reddedeceklerini söylemişlerdi. Plant’in müzik tutkusu o kadar büyüktü ki herşeyi göze alarak okulu ve evini terketti. Uzun süre çeşitli gruplarla çalıştı fakat kayda değer bir başarı elde etmedi. Page ile haftanın birkaç günü sahne aldığı bir barda tanıştı.

John Paul Jones
3 Ocak 1946’da Londra’da dünyaya gelen Jones’un, Page ve Plant’e göre müzkle tanışması daha kolay oldu. Annesi ve babası zaten müzisyen olan Jones onlarında desteği ile erken yaşlarda müzik hayatına başladı. Çeşitli gruplarla çalıştı ve bir 45 lik çıkardı. Fakat umduklarını bulamayan Jones yeni bir arayış içindeydi.

John Bonham
31 Mart 1947’de Birmingham’da dünyaya gelen John Henry Bonham, bir marangoz ailesinin çocuğuydu. Okul hayatı nerdeyse yok denecek kadar kısa süren Bonham, okuldan ayıldıktan sonra genç yaşta babasının marangoz atölyesinde çalışmaya başladı. Davul çalmaya 5 yaşında başlayan Bonham’s en büyük desteği ona teneke kutularından yaptığı ilk davulunu hediye eden annesiydi.

Bireysel müzik hayatlarında, bir çok farklı projede yer almış bu dört müzisyen, o güne kadar hedefledikleri yere gelememişlerdi. Hiçbirisi istediği gibi bir projede yer alamamıştı. Led Zeppelin'in kurulduğu dönemde başta Jimmy Page olmak üzere, herbiri yeni bir oluşum içinde yer almak için inanılmaz bir istek ve heves duyuyorlardı. Belkide Led Zeppelin kurulduktan sonra ardından gelen başarıda, müziğe olan bu açlığın payı büyüktür.

Jimmy Page, yeni bir grup kurma yönündeki çapalarını hızlandırmış ve etrafında ki arkadaşlarınada kendisine yardımcı olamaları için haber vermişti. Bu arayışlar sonunda grubun diğer 3 üyesine ulaşan Page, artık bi şeyler yapmanın zamanının gelidiğini düşünüyordu. 1968’in Ağustos’unda hepsi Page’in evinde toplandılar. Alışılmışın dışında bir tavırla uzun konuşma ve tanışma fasıllarını geçmişler ve birirlerini tanımak için müzik yapmaya başlamışlardı. Her birisi bu şekilde birbirlerini daha iyi tanıyabileceklerini düşünüyorlardı. Müzik yapmak için bir araya gelmiş bu 4 kişi bu şekilde birbirlerinin müzik zevkini tartıyorlardı. Elvis Presley, Muddy Waters ve Joan Baez gurbun şarkılarını yorumladıkaları ilk isimler oldu. Uzun bir çalışma döneminden sonra ilk turnelerine çıktılar ve turnede New Yardbirds ismini kullandılar. Turne boyunca grup kendisini her anlamda diğer müzik gruplarından ayıran özelliklerini sonuna kadar ortaya koydu. Page in uzun soloları –ki bunların arasında 15-20 dakikayı bulanlar vardı - Bonham ve Jones’un bu enfes sololara hazırladıkları alt yapılar ve Plant’in sesi dinleyenler tarafından büyük beğeni kazanmıştı.
Ad:  led zeppelin3.JPG
Gösterim: 414
Boyut:  98.2 KB
Grup daha sonra yeni bir isim arayışına girdi. Bu dönemde The Who’nun bateristi Keith Moon Lead Zeppelin ismini önerdi ve grup bu ismi çok beğenerek hemen kabul etti. Zeppelin kelimesi balon gibi sönen grupları, Lead kelimesi de kurşun gibi hızı ifade ediyordu. Daha sonra Page Lead kelimesini hatalı olsada Led olarak kullandı ve grup yeni ismine kavuşmuş oldu. Yeni ismine kavuşan grup bir önce ki turnelerinde aldıkları olumlu eleştiri ve beğenilerinde etkileriyle, müzik çalışmalarına hızla devam etti.

Rüyalar Ülkesi Amerika
Uzun bir süre İngiltere’de müzik hayatına devam eden grup, menajer Peter Grant’ın da gruba dahil olamasıyla, yeni hedeflere açılmanın zamanının geldiğini anladı.

Grup Amerika’da önce Los Angeles’taki ünlü Whiskey A Go Go’da sahne aldı. Bu arada Atlantic ile plak anlaşması yaptılar. Sırada ilk albümleri vardı. 30 saatte hazırladılar Led Zeppelin 1’i. İlk albümlerinde kapağa Jimmy’nin seçtiği Hinderburg’un düşmekte olan hava gemisinin siyah beyaz bir illustrasyonunu koydular.

17 Ocak 1969 da Uçmanın tek yolu” sloganı ile piyasaya sürdükleri albümleri tam 73 hafta boyunca listelerden düşmedi. Amerika, onları ve müziklerini beğenmişti ama basın bir türlü sıcak bakmıyordu onlara. Her fırsatta ucuz bir İngiliz grubu olarak değerlendiriyordu Led Zeppelini. Ama bu eleştiriler müzik severlerden pek rağbet görmüyor, grup büyük bir hızla konserlerine devam ediyordu. Yoğun konser temposunun yanında bir yandan da ikinci albüm hazırlıklarını sürdürüyorlardı.

İkinci albüm için grup gözlerden uzak bir kır evinde odun ateşi ve mum ışığı altında bestelerini yapma kararı aldılar. Üçüncü albüm ise Page’in gruptaki genel hakimiyetinin kaybolmaya başladığı ve grup üyelerinin kendi fikirlerini ve bestelerini ortaya koydukları albüm oldu. Led Zeppelin 3, 1970 in Ekim ayında piyasaya sürüldü, tam 4 hafta Bilboard listesinde 1 numarada kaldı. Grup Melody Maker’e verdikleri ilanla müzikseverlere teşekkür ettiler…Led Zeppelin 3, temelini oluşturan blueslarla birlikte hard rock zarfınıda açıyordu. Albümün kapağı Tarot kartlarından esinlenerek hazırlanmış ve üzerinde değişik çaptaki 10 daireden oluşmuştu. Albüm tanıtım konserlerinde grup sahnede şaklabanlık yaparak eğleniyorlardı. Sahnede çaldıkları bir şarkıdan sonra Plant Bonham’a bir muz vermişdi ve bunun üzerine Bonham tepki göstermiş ve seyircilerin önünde yumruklaşaya varan bir tatışma yaşamışlardı.

Üçüncü albüm grubun en az satan albümü olmuştu. Baştan beri onları sevmeyen medya bu durumu fırsat bilerek, grup hakkında kendilerini şeytana sattıkları ve grup elemanlarının şeytana taptıkları yönünde haberler yayınladı.Led Zeppelin bu performansı ile hayal kırıklığı yaratmış olsada 4 albümle tam bir geri dönüş yaptılar. Led Zeppelin 4 rock müzik tarihinin tartışmasız en önemli albümlerinden birisidir. Kapakta grup elemanlarının kedi seçimleri olan ve onları temsil eden dört mistik görüntü yer alıyordu. Plak firması başta buna sıcak bakmasada sonunda kabul etmek zorunda kaldı. Albüm piyasaya çıktıktan sonra listelere 1 numaradan girdi ve 62 hafta boyunca yerini korumayı başardı. Albüm Led Zeppelin’e müzik hayatlarında ki en büyük başarıyı getirmişti. Çoğu insana göre rock müzik tarihinin gelmiş geçmiş en iyi şarkısı olarak tanımlanan Stair Way to Heaven ‘da bu albümde yer alıyordu. Bu şakının sözlerinin kendi ruhunu şeytana satan bir kadını anlattığı gerekçesiyle Led Zeppelin başta kilise olmak üzere Amerikada yaşayan ortodoks kitle tarafıdan bir kez daha hedef gösteriliyordu. Bunun yanında kim ne derse desin, Stair Way to Hevan bu bile dünyanın en çok dinlenen şarkıları arasındadır.
Ad:  led zeppelin6.JPG
Gösterim: 848
Boyut:  91.5 KB
1972 yılında piyasaya çıkan Led Zeppelin 5 albümü yine yoğun bir ilgi gördü. Bu albüm sonunda verdikleri konserler sonucunda daha önceden Beatles grubunun elinde bulundurduğu en çok seyirciye konser verme rekorunuda 57.000 kişilik Tapma koseriyle ellerine geçirdiler.

Müzikal alanda gelen başarı yanında kayde değer de bir servet getirmişti. Grup bu dönemde yılda 30 milyon dolara yakın bir para kazanıyrodu ve bu para, gruba yönelecek olan yeni eleştiri oklarının çıkış noktası olacaktı. Bu servet içinde Jones dışındaki grup elemanları kendilerini, şöhrete aşırı kaptırmışlar ve hayatları nerdeyse alt üst bir hale gelmişti. Bunun üzerine başından beri düzgün bir aile yaşantısı yaşyan Jones gruba kendilerini en kısa zamanda toplamaları yönünde bir ikazda bulundu. Bundan sonra grup yeni albüm hazırlıkları için studyoya kapandı ve yein albümleri Physical Grafiti’yi cok kısa bir sürede piyasaya sürdüler. Kapağında, bir yaşlılar evi resmi kullanılan albümünün iç sayafalarında, grup üyelerinin kadın kıyafetlerinden maço tiplemelere kadar bir çok faklı foroğrafları bulunuyordu.

1975 yılı grup için olumsuz bir sene olmadı. Plant’in bu yılda Rodosta geçirdiği ve ciddi bir şekilde yara aldığı araba kazası, grubun müzikal çalışmalarını bir süre erteliyordu. Bu mecburi ara ardından grup Nisan 1976 da Presence isimli albümlerini piyasaya sürdüler ve albüm piyasaya çıktığı ilk gün altın plak ödülünü aldı. Bunu, Madison Square Garden konserinin görüntülerini içeren The Sonds Remains Same izledi..

Led Zeppelin bırakıyor!
Efsana davulcu Bonham, son dönemde kendisini iyice alkole vermişti. Alkol o kadar büyük bir sorun haline gelmişti ki, Bonham bir konser sırasına baygınlık geçirdi. Bunun üzerine grup Bonham’a bir ders vermek için bir konserliğine başka bir davulcuyla çalıştı ama bunu izleyen diğer konserde yine aynı olay yaşanıyordu. Ama bu konserin onların birlikte çıktıkları son konser olacağını kimse tahmin edemezdi.

Yeni albüm hazırlıkları için çalıştıkları bir gün Bonham içmeye sabahtan başlamıştı. Günün sonunda ayakta duramayan Bonham’ı yatağa götürdüler. Bonham birdaha hiç uyanmadı. Bunun üzerine grup dağılma kararı aldı. Önceye dayanan anlaşmaları gereğince geri kalan elemanlar Coda albümünü yayınladı. Son derece hazin bir sonla veda etmişti Led Zeppelin müzikk dünyasına. O gnden sonra bir çok kez tekrar toplandıkları yönünde haberler çıkmı olsada hiçbirisi gerçeği yansıtmıyordu. Çünkü onlar Bonham olmadan Led Zeppelin’in eskisi gibi olamıyacağını biliyorlardı. Bıraktıklarında gerek bireysel, gerekse grup olarak zaten efsaneler arasında yerlerini çoktan almışlardı.

Yeniden bir araya gelmeleri yönünde çıkan haberlere verdikleri bu yanıt sanırsam ki onların neden bu kadar başarılı olduklarını bir parçada olsa özetliyebilir;

“Gerçekten imkansız artık devam etmemiz… Bütün bu yaşadıklarımızın ışığında şarkılarımızı bir öyle, bir böyle değiştirir,söylerdik. Ancak bir başka davulcu ile olamazdı bu.. Geçmişte de şimdi olduğu gibi birbirimize büyük saygımız vardı ve böyle sürmeliydi..”

İşte bu sözler bir devri kapatıyordu. Fakat devrin kapatılması kesinlikle unutulması nanlamına gelmiyordu. Bıraktıktan sonra bile hayran kitleleri her geçen gün katlanarak arttı. Bugun bile şarkılarını dinlerken, anlatılamaya sadece hissedilen bir duygu seli sarıyor insanları. İster istemez dinliyorsunuz.

Son düzenleyen Safi; 1 Nisan 2019 20:24
A.Arda - avatarı
A.Arda
VIP VIP Üye
7 Ekim 2007       Mesaj #3
A.Arda - avatarı
VIP VIP Üye
Led Zeppelin, müziğin öncü dörtlüsü, Ekim 1968’de İngiliz gitarist Jimmy Page (d. James Patrick Page, 9 Ocak 1944, Heston, Middlesex, İngiltere) tarafından, önceki grubu Yardbirds’ü dağılmasından sonra kuruldu. John Paul Jones (d. John Baldwin, 3 Haziran 1946, Sidcup, Kent, İngiltere; bas, klavye), tanınmış besteci ve müzisyen, çekirdek kardrodaki Chris Dreja’nın yerini aldı. Birlikteliğe Terry Reid’i de vokalist olarak katmak istiyorlardı, ama o alçakgönüllü bir tavırla Robert Plant’i (d. 20 Ağustos 1948, West Bromwich, West Midlands, İngiltere) tavsiye etti. O zamanlar Hobbstweedle’da olan Plant de sonradan, davula John Bonham’ı çağırdı (d. 31 Mayıs 1948, Birmingham, İngiltere, ö. 25 Eylül 1980) asıl çağırılan B.J. Wilson’ın Procol Harum ile kalacağını söylemesinden sonra. "New Yardbirds" ismiyle bir süre idare ettikten sonra, Led Zeppelin ismini aldılar. Beklentileri ve becerilerini tartışırken acımasızca gelen "muhtemelen kurşun bir zeplin gibi dibi boylayacaksınız" sözü üzerine seçilmişti bu isim...
Ad:  led zeppelin2.JPG
Gösterim: 405
Boyut:  65.2 KB
Atlantic Records ile masaya oturmanın verdiği heyecanla bir anda hiç beklenmedik bir atağa geçtiler. Amerikayı turladılar. İlk çalışmaları Led Zeppelin, "Good Times, Bad Times", "Communication Breakdown", "Dazed And Confused", "How Many More Times?" ve "You Shook Me" gibi sıradışı çalışmaları da içeriyordu. Page’in dehası Plant’in davetkar sesiyle birleşiyordu. Led Zeppelin II fazla gecikmeden çıktı. Topluluk Amerika’da şimdiden en çok konuşulanlar arasındaydı. Bu son albümleri de yerlerini pekiştirdi.
Tanıtım parçası "Whole Lotta Love", -Willie Dixon ’in "You Need Love" parçasının biraz değiştirilmişiydi- bir klasik oluvermişti. "Livin’ Lovin’ Maid" ve "Moby Dick", Bonham’ın da katkılarıyla grubun ilk başlardaki repertuvarının büyük kozlarındandı. Ayrıca "Thank You" ile "What Is And What Should Never Be" Led Zeppelin III’te daha çok karşımıza çıkacak olan bir tarzın habercisiydi. "That’s The Way", "Tangerine", "The Immigrant Song", "Gallow’s Pole" Led Zeppelin’i düyanın önde gelen müzisyenleri arasına katmaya yetti, bununla da kalmadı.
Konserlerde Plant’in seksi pozları Adonisvari tavırları, Page’in efendi, uslu hareketleriyle tam bir zıtlık oluşturuyordu. Gitaristin ve solistin uyumu da bununla birleşince -belirtmek gerek ki sahneyi çok iyi paylaşıyorlardı- izleyenlere ayrı bir keyif veriyordu. Led Zeppelin IV, diğer isimleriyle "Dört Simge", "Runes Albümü" ya da "ZOSO" (albümün adı kelimelerden oluşmuyordu, dört simge vardı, bu yüzden bu kadar çok ismi var), "Stairway To Heaven" parçasını içeriyordu... O şarkı ki hala ödüller kazanmaya devam ediyor. Led Zeppelin’in gerçekten tanındığı albüm olarak nitelendirilebilir. "Stairway To Heaven", albümdeki diğer şarkıları geri plana itmişti, evet, ama "When The Levee Breaks", "Black Dog", "Rock ’N’ Roll", "The Battle Of Evermore" (sonuncusu Sandy Denny’nin katkılarıyla) geç de olsa ilgi toplamayı başardı.

ZOSO (bu isim en çok yakıştırılan olsa gerek) Mart ’96 itibariyle onaltı milyon adet satmıştı. Nedense bu albümü beğenenler, "Houses Of The Holy" gelince sustular. Eleştirmenler yine iyi notlar veriyorlardı ama tatmin olmamış gibiydiler. Amerika turnesi bütün rekorları altüst etti. Ordan gelen parayla 1976’da "The Song Remains The Same" isimli bir konser filmi de yapıldı. Topluluk kendi plak şirketini kurdu: Swan Song. "Bad Company", "The Pretty Things" ve "Maggie Bell" de hemen katıldılar bu yeni şirkete.
Böylece Led Zeppelin "Custard Pie" ve "Sick Again"de görülen sert müzik ile "Kashmir"deki deneysellik arasında kendi istediği gibi gelip gidebiliyordu, yaratma özgürlüğü kazandı. "Trampled Underfoot" ve "In My Time Of Dying"e gösterilen ilgi çok büüyktü. Blues müziğinde ilerleme anlamına geliyordu bu çalışmalar. Bunu sahne çalışmaları izledi, dünya turuna da çıkılacaktı ama Plant bir araba kazasında bir çok yerinden yaralanınca 1975 Ağustos’unda tur iptal edildi.

Onun bu sıkıntılı günlerinde de yeni bir albüm için çalışmalar sürdü.Öngörülenden geç çıkabilen bu albüm henüz çıkmamışken bile aldığı siparişler ona bir platin kazandırmaya yetiyordu. Ama bu kadarla yetinmek zorundaydı topluluk, İngiltere satışları sonucunda hayal kırıklığına uğramışlardı. On dakikalık "Achilles Last Stand" kayda değer bir çalışmaydı, diğer parçalar ise pek tanınmadı ve başarıyı yakalayamadı. 1977’de beklenen Birleşik Devletler turnesi geldi. Robert Plant’a da acı haber bu sıralarda geldi.

Altı yaşındaki oğlu Karac, kaptığı bir virüs nedeniyle ölmüştü. Grubun dağılacağı yönündeki dedikodular arasında kalan konserler iptal edildi. Bir yıldan fazla bir süre hiç bir şey yapmadılar, ta ki 1978’in sonlarına doğru Abba’nın Stockholm’daki Polar stüdyosuna gidinceye dek. Öncekiler gibi değildi ama "In Through The Out Door" John Paul Jones’un önemli rol oynadığı güçlü bir koleksiyon oldu. İngiltere’nin Knebworth Festival’indeki iki konser topluluğun punk müziğe biraz daha yaklaşacağı bir Avrupa turnesinin ilk adımları oldular.

Bu turne de bir Amerika turnesi için yarıda kesilmişti ki 1980 Eylül’ünde hayranlarını şok edecek bir gelişme olmuştu, Bonham ölü bulunmuştu. Ölüm nedeni aşırı alkol idi. Bu inanılmaz haber topluluğun tarihindeki en önemli olaylardandı elbette. 4 Aralık’ta Swan Song, arşiv niteliğindeki "Coda" piyasaya sürülse de topluluğun resmen emekli olduğunu açıkladı. Jones daha sonraları "Mission" ile çalışarak başarılı bir yapımcı oldu, Plant ise solo geçmişinin üzerinde bir de "Pictures At Eleven" kayıtlarını ekledi. Page "Death Wish 2"yi çekti, Plant ile kısa bir süre için tekrar bir araya geldi. Honeydrippers çalışmasıyla 1984’te Paul Rogers ile yine kısa süreli "Firm" için çalıştı. Daha sonra Atlantic’in düzenlediği "25. Yıl Konseri"nde babasının bıraktığı davula oturacak oğul Jason Bonham ile "Jimmy Page Band"i kurdu.
Ad:  led zeppelin7.JPG
Gösterim: 441
Boyut:  54.6 KB
Topluluğun "Remasters" ile gözler önine serilen yenilenmiş, eskisinden tamamen farklı ilgi alanlarına rağmen birarada kalmak için sarfedilen çaba büyüktü. Bir türlü "buraya kadarmış, herkes kendi yoluna" diyemiyorlardı. Yine de bu kolay olmayacaktı. 1994’te Page ve Plant bu birliktelik için gidilmesi gereken yolun yarısından fazlasını aşarak, ismi nazire yaparcasına "Unledded" konmuş çalışmaya katıldılar, yokluğuyla dikkat çeken John Paul Jones unutulmuş gibiydi...
1998’de ikili yeni işlerini ortaya dökerek bir Page ve Plant albümü çıkardılar. Ticari açıdan sorgulanmayacak kadar başarılı oldular. Led Zeppelin haklı olarak rock tarhini en çok, en derinden etkileyen topluluklar arasında sayılıyor.

Albümleri
Led Zeppelin (album), (1969)
Led Zeppelin II, (1969)
Led Zeppelin III, (1970)
Led Zeppelin IV, (1971)
Houses Of The Holy, (1973)
Physical Graffiti, (1975)
Presence, (1976)
The Song Remains The Same, (1976)
In Through The Out Door, (1979)
Coda, (1982)
Remasters/Box Set, (1990)
Profiled, (1990)
Box Set II, (1993)
Complete Studio Recordings, (1993)
BBC Sessions, (1997)
Early Days, (1999)
Latter Days, (2000)
How the West Was Won, (2003)

Grup Adı Led Zeppelin
Kuruluş Tarihi 1968
Üyeleri

Robert Plant
Jimmy Page
John Bonham
John Paul Jones
Son düzenleyen Safi; 1 Nisan 2019 20:27
king nothing - avatarı
king nothing
Ziyaretçi
28 Ağustos 2008       Mesaj #4
king nothing - avatarı
Ziyaretçi
Led ZeppelinAd:  led zeppelin4.JPG
Gösterim: 464
Boyut:  56.7 KB
Led Zeppelin İngiliz Rock grubudur ve BBC tarafından "Rock çağının en etkili gruplarından birisi" olarak adlandırılmıştır. Led Zeppelin, gitarda Jimmy Page, davulda John Bonham, bas gitarda John Paul Jones ve solist olarak da Robert Plant tarafından dört kişilik bir grup olarak kurulmuştur.
1968 yılında kurulan grup daha çok Hard Rock ve Heavy Metal müzik tarzlarının öncüleri olarak tanınsalar da yaptıkları müzikle Blues, Rockabilly, Soul, Funk, Kelt, Hint, Arap ve hatta Latin müzik de dahil olmak üzere birçok farklı popüler müzik türünü aynı potada erittiler. Popüler ve kolay erişilebilir kalmakla beraber istikrarlı bir şekilde yenilikçi olunabileceğini de kanıtlamışlardır. 1980 yılında John Bonham'ın ölümüyle dağılan grup hâlâ Rock müzik tarihindeki etkileri nedeniyle saygı görmeye devam etmektedir.
Grup, bu güne kadar 100 milyonu Amerika'da olmak üzere dünya genelinde toplam 300 milyon albüm satışına ulaşmıştır (Amerika'da satış sıralamasında The Beatles ve Elvis Presley'in ardından üçüncü sıradadır).
"Stairway to Heaven"ın yanı sıra en popüler parçalarından bazıları: "Rock and Roll", "Black Dog", "Heartbreaker", "Living Loving Maid", "Immigrant Song", "Kashmir", "Dazed and Confused", "Misty Mountain Hop", "Whole Lotta Love", "Communication Breakdown", "Achilles Last Stand", "Fool in the Rain", "Moby Dick", "When the Levee Breaks", "No Quarter", "Good Times, Bad Times" ve "The Song Remains The Same".
Ad:  led zeppelin8.JPG
Gösterim: 360
Boyut:  16.2 KB
Adı bulunmayan Led Zeppelin'in dördüncü albümünün kapağında grup elemanlarının imza olarak kullandığı dört mistik şekil 50px Zososvg bulunmaktadır. John Bonham birbirine bağlı üç çemberden oluşan şekli, John Paul Jones özgüven ve ustalığı tasvir eden Kelt şeklini, Robert Plant Mu uygarlığının bir şeklini ve Jimmy Page de “Zoso” olarak söylenen gizemli şekli. Sözleri İngiliz mistik edebiyatının ünlü kadın yazarlarından Lewis Spence’in “The Magic Arts in Celtic Brain” adlı kitabından etkilenen Robert Plant tarafından yazılan ve elinde mistik güçleri bulunan doğaüstü bir kadının ruhsal arayışlarını içeren ve tüm zamanların en büyük rock şarkılarından biri olarak nitelenen "Stairway to Heaven" şarkısı bu albümde yer almaktadır. Şarkının bir bölümünde backmasking tekniği ile şeytani mesajların gizlendiği rivayet edilir.
Son düzenleyen Safi; 1 Nisan 2019 20:30
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Nisan 2019       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Led Zeppelin - Immigrant Song (Live 1972) (Official Video)


SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Mayıs 2012 / asla_asla_deme Mühendislik Bilimleri
4 Eylül 2014 / Kral_Aslan Mühendislik Bilimleri
11 Ekim 2008 / kompetankedi Taslak Konular
11 Ağustos 2016 / Safi Asker ww
5 Temmuz 2012 / Misafir Soru-Cevap