Arama

Sırpsındığı Savaşı (Sırpsındığı Zaferi)

Güncelleme: 26 Eylül 2016 Gösterim: 17.580 Cevap: 6
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Mayıs 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Sırpsındığı Savaşı

Ad:  SIRPSINDIĞI SAVASI1.jpg
Gösterim: 1584
Boyut:  65.6 KB

Osmanlıların Meriç Irmağı kıyısında Haçlı ordusunu bozguna uğrattığı çarpışma (1364).
Sponsorlu Bağlantılar

Osmanlılar Gelibolu Yarımadasını aldıktan sonra Rumeli’de ilerlemeyi sürdürerek 1362-63’te Edirne ve Filibe’yi (Plovdiv) de ele geçirdi. Osmanlı ilerlemesini durdurmak için Papa V. Urbanus’un çabalarıyla Sırp, Macar, Bulgar, Ulah ve Bosnalılardan oluşturulan Haçlı ordusu Edirne’ye doğru yola çıktı.

Rumeli beylerbeyi Lala Şahin Paşa, Hacı İlbey komutasındaki birkaç bin kişilik bir birliği keşfe gönderdi. Hacı İlbey Meriç Irmağını geçen Haçlı ordusunu, gece için konaklamasından yararlanarak düzenlediği baskınla bozguna uğrattı. Haçlıların bir bölümü Meriç Irmağında boğuldu.

Osmanlı birliklerinin parlak zaferiyle sonuçlanan bu baskın Osmanlıların Rumeli’deki egemenliğinin başlangıcı oldu. Baskının gerçekleştirildiği yere Osmanlılarca Sırpsındığı (ya da Sırpsınduğu) dendi.


Son düzenleyen NeutralizeR; 26 Eylül 2016 02:15
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ocak 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  SIRPSINDIĞI SAVASI2.jpg
Gösterim: 807
Boyut:  59.1 KB

Sırpaındığı savaşı


Murat I döneminde akıncı beylerinden Hacı İlbey komutasındaki Türklerle Macaristan kralı Lajos l'in yönetiminde birleşmiş olan macar, sırp bosna, eflak askerlerinden oluşan haçlı ordusu arasında Edirne yakınlarında yapılan çarpışma (1364).
Sponsorlu Bağlantılar

Papa Urbanus V’in özendirmesiyle Balkan devletleri ve prenslikleri Macaristan kralı Büyük Lajos l’in başkanlığında anlaşarak birleştiler. Böylece Lajos, BizanslIlarla Bulgarlar dışında öteki balkan kralları ve prenslerinin buyruğuna verdiği 60 bin kişilik bir orduyla Edirne üzerine yürüyüşe geçti.

Haçlılar'ın Edirne üzerine yürümelerinden kaygıya kapılan Rumeli beylerbeyi Lala Şahin Bey, Anadolu'da bulunan Murat I' den yardım istediği gibi, Hacı İlbey'i de 12 bin kişilik bir kuvvetle keşif hareketine gönderdi. Düşman ordusunun gece hiçbir güvenlik önlemi almaksızın Sırpsındığı'nda konakladığını gören Hacı İlbey, sıradan bir keşifle yetinmeyerek ani bir baskın hareketine girişti. Karanlıkta şaşkına dönen ve birbirini kırarak kaçışan haçlı ordusu askerlerinin büyük çoğunluğu Meriç'te boğulurken, bazı prenslerle komutanlar da kılıçtan geçirildiler.

Bu panik ve bozgun ortamı içinde Lajos, her nasılsa canını kurtarıp ülkesine dönmeyi başardı. Ancak, Hacı llbey'ln kazandığı bu zaferin başarısını çekemeyen Rumeli beylerbeyi Lala Şahin Bey, onu zehirleterek öldürdü. Böylece Balkanlar'da türk egemenliğinin temellerini atan bu parlak zafer, bir cinayetle son bulmuş oldu.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 25 Eylül 2016 23:26
Alvarez Ocean - avatarı
Alvarez Ocean
Ziyaretçi
28 Kasım 2009       Mesaj #3
Alvarez Ocean - avatarı
Ziyaretçi

Sırpsındığı Savaşı


Osmanlı İmparatorluğu kuvvetleriyle Macar, Bulgar, Sırp, Eflak ve Bosna birleşik kuvvetleri arasında Edirne yakınlarında meydana gelen savaş (1364).

Edirne'nin Osmanlıların eline geçmesi ve Osmanlı kuvvetlerinin Balkanlar'da hızla ilerlemesi üzerine, Macarlar, Sırplar, Eflaklılar, Bosnalılar, Bulgarlar ve diğer Balkan ulusları Osmanlılara karşı birleştiler ve ortak bir ordu oluşturdular. Bu müttefik ordu doğrudan Edirne üzerine hareket etti. O sıralarda Osmanlı Padişahı I. Murat Bursa'da, Lala Şahin Paşa da Edirne'de bulunuyordu.

Lala Şahin Paşa keşif için kumandanlarından Hacı İlbey'i müttefik ordu üzerine gönderdi. Hacı İlbey, düşmanın tedbirsizliğinden yararlandı ve yanında bulunan az sayıdaki kuvvetle müttefik orduya âni bir baskın yaparak ağır bir yenilgiye uğrattı.

MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 25 Eylül 2016 23:04
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
22 Mart 2010       Mesaj #4
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
İslâm memleketlerine yönelen ve "Haçli Seferleri" diye anilan tecâvüz hareketleri, bir asra yakin zamandan beri durmustu. Fakat, Osmanli Türkleri'nin Bati Trakyayi elde etmeleri ve Bulgaristan ortalarina kadar sokulmalari, Haçlilik ruhunun hortlamasina sebebiyet verdi.

Filibe'nin zapti sirasinda kaçan ve Sirbistan'a siginan Rum kumandani, vakit geçirmeden Türkler üzerine yürünmesini tavsiye ediyor, devamli tahriklerde bulunuyordu. Ancak, Sirplar'in da Bulgarlar'in da bu macerayi göze alabilecek kuvvet ve cesaretleri yoktu. Türkler'i geri püskürtmeye çalisirken, ellerindeki topraklan kaybedebilirlerdi. Ayrica, Balkan kavimleri, kendilerine din, can, mal ve kazanç hürriyeti getiren İslâm idaresinden memnundular; tekrar eski kötü jönlere dönmeyi istemiyorlardi. Denizci bir devlet olan Venedikliler ise, Dogu'daki ticarî menfaatlerinin haleldar olacagi korkusuyla, tarafsiz kalma siyasetinden ayrilmiyorlardi.

Osmanlilar'a karsi çikabilecek tek devlet Macaristan'di. Balkanlar'i da hâkimiyeti altina alma sevdasina düsen Macar Krali Layos, böylece hazirlanmaya basladi.

İste o siralarda, Papa V. Urban da, Macar ve Sirp krallari ile Eflâk (Romanya) ve Bosna prenslikleri arasinda askeri ittifak kurulmasina önayak oldu. Tarihlerimizde umumiyetle 60 bin kisi olarak gösterilen Haçlilar, Macar Krali Layos kumandasinda Edirne'ye dogru yürüdüler.

Sultan Murad, o sirada Bursa'da bulunuyordu ve Türk ordusunun büyük kismi Anadolu'da idi. Rumeli Beylerbeyi Lala Sahin Pasa, bir taraftan padisaha haber yollarken, bir taraftan da Haci İlbeyi kumandasindaki 10 bin kisilik akinci kuvvetini, kesif gayesiyle göndermisti.
Herhangi bir mukavemet görmeden ilerleyen Haçli ordusu, Meriç nehrini geçtikten sonra, Edirne'nin birkaç kilometre ötesinde durakladi. Taarruza geçtikleri anda, bu sehri zaptedecekleri ve Trakya'nin güneyine sarkacaklari muhakkakti. Çünkü, Bursa'dan yola çikacak Osmanli ordusu, kisa zamanda oraya erisemezdi.

Haci İlbeyi, konak yerinde eglenceye dalan ve müstakbel zaferlerin tadini simdiden çikarmaya kalkan Haçlilar'a karsi, bir gece baskini düzenlemeyi kararlastirdi. Kimseden talimat almamisti ve bu tehlikeli tesebbüsten zararli çikilirsa, kendi elleriyle idam fermanini hazirlamis olacakti. Fakat, gece karanliginda hücuma geçen 10 bin Türk akincisi, düsmani tam gaflet halinde bastirdilar. "Koyun sürüsüne dalan kurt gibi" neye ugradiklarini sasiran Haçli askerlerini kiliçtan geçirdiler. Kaçabilenlerin çogunlugu da Meriç sularinda boguldu. Kral Layos ise, canini güçlükle kurtararak memleketine dönebilmisti. Osmanlilar'in, müttefik Hiristiyan ordularina karsi elde ettigi bu zafer, tarihlerimizde "Sirp Sindigi" olarak anilir.

Öte yandan, Sultan İ. Murad Bursa'dan hareket etmis, Gelibolu'ya geçmeden önce, Katalanlar elinde bulunan Karabiga'nin fethini kararlastirmisti. Çünkü, ordusunun arkasini emniyete almak istiyordu. Sirp Sindigi Zaferi'nin haberi ulasinca, denizden ve karadan yaptigi taarruzun siddetini arttirdi ve nihayet kaleyi düsürerek, Marmara'nin güney sahillerindeki Türk hâkimiyetini tamamladi. Bu arada, Gazi Evrenos Serez'i fethetmisti.

Sirp Sindigi Zaferi, devlet merkezinin Bursa'da tutulmasinin mahzurlu olacagini göstermisti. Çünkü, Osmanlilar'a yönelecek tehlikeler, simdilik sâdece Hiristiyan dünyâsindan geliyordu. Ayrica, devletin istikbâli de, Rumeli'de tutunmasina bagli idi. Bu sebeple, Edirne sehri askeri merkez haline getirildi.

Bizans İmparatoru V. loannes Paleologos, Türkler'in Rumeli'de kazandigi topraklan istirdada çalismayacagini ve Türk düsmanlari ile ittifak kurmayacagini taahhüt etmisti ama, el altindan bunun aksi faaliyette bulunmaktan vazgeçmiyordu. Nitekim, gizlice Macaristan'a gitmis ve kendisine yardim edilirse, Ortodoks mezhebini birakip Katolik olacagina söz vermisti. Fakat, memleketine dönerken, Bulgar Krali İvan Sisman, onu yakalatarak Nigbolu kalesine hapsetmisti.

O sirada, Macar Krali Layos, Papa nezdindeki tesebbüslerine hiz vermisti. Böylece, bir taraftan Papa'nin Türkler aleyhindeki tahrikleri, bir taraftan da Bizans imparatoru'nu kurtarmak maksadiyla, Savua Kontu Vİ. Amadeo, 15 kadirga ile yola çikti. Ugradigi Agriboz ve Midilli adalarindan yardimci kuvvetler alip Çanakkale Bogazi'na girdi ve 1366'da Gelibolu'yu zaptetti. Türklerin donanmalari bulunmadigi için, bu isgali önleyememislerdi. Ancak, 1367 Haziran'inda Bizans'a birakilan Gelibolu, kisa bir müddet sonra tekrar Türk topraklarina katilacaktir.

MsXLabs.org & OT
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 25 Eylül 2016 23:06
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
18 Haziran 2010       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Sırp Sındığı Savaşı:


(1364)
  • Osmanlı Devleti ile Haçlılar arasında olmuştur. (Osmanlı­larla - Haçlılar arasındaki ilk savaştır)
  • Osmanlılar bu savaşla Rume­li'ye kesin olarak yerleşmiş­lerdir.
  • Bulgarlar, Osmanlı Devletine vergi vereceklerdi.
  • Çoğunluğu Sırplardan oluşan Haçlı Ordusu 1371'de Çirmende bozguna uğratılmış.
  • Osmanlılar Balkanların bir kısmını ele geçirmiştir.
  • Germiyanoğullarından Kütahya, Emet, Tavşanlı ve Simav kaleleri alındı (Çeyiz olarak)
  • Hamitoğulları tehdit edilerek para karşılığı bir kısım toprak alındı.
  • Manastır ve Pirlepe alınarak Arnavutluk ve Bosna'ya akın yapıldı.
  • Sofya fethedildi.
  • Niş alındı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 25 Eylül 2016 23:05
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
26 Kasım 2012       Mesaj #6
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye

SIRPSINDIĞI SAVASI


Edirne'nin fethi Türklere Balkan fetihlerinin yolunu açtı. Lala Şahin Paşa, Bulgaristan'a girerek Filibe'yi, komutanlarından Evrenos Bey ise Serez'i aldılar (1363). Yeni fethedilen yerlere Türkler yerleştirildi. Edirne ve Filibe'nin fethi bir haçlı seferinin düzenlenmesine neden oldu.

Papa V. Urban'ın teşvikiyle Sırplar ve Bulgarlar başta olmak üzere Macar, Bosna ve Eflaklılar, büyük bir haçlı ordusu hazırlayarak Edirne üzerine harekete geçtiler. Osmanlı komutanlarından Hacı İlbey, ordusu ile beraber Meriç vadisi boyunca düzensiz bir şekilde ilerleyen düşmanların bu durumundan yararlandı. Kuvvetlerini üçe ayırarak bir gece baskını düzenleyen Hacı İlbey, büyük bir zafer elde etti (1364).

Tarihe 'Sırp Sındığı Savaşı' olarak geçen bu zaferle, Rumeli'deki Türk hakimiyeti kesinleşti ve ilk Haçlı Ordusu etkisiz hale getirildi. Osmanlı birlikleri Sırp Sındığı Savaşından sonra Bulgaristan'a girdiler ve yukarı Bulgaristan'ı fethettiler. Karşı koyamayacağını anlayan Bulgar Kralı Yuvan Şişman, Osmanlı Hakimiyetini kabul etti ve kız kardeşi Maria'yı Murad Hüdavendigar'a verdi (1369).

Osmanlı Ordusu Makedonya üzerine yürüdü. 1371 yılında kazanılan Çirmen Zaferi ile Makedonya Osmanlı topraklarına katıldı.

Sırp Kralı Lazar da, Bulgaristan Kralı gibi Osmanlı hakimiyetini kabul etti ve yıllık vergiye bağlandı.

Çandarlı Hayreddin Paşa komutasındaki Türk birlikleri Selanik Zaferini kazandı (1374), Niş (1375), İştip, Manastır, Pirlepe (1382) fethedildi. Osmanlı birlikleri Arnavutluk ve Bosna-Hersek içlerine akınlar düzenledi. 1385 yılında Ohri fethedildi. Aynı yıl Arnavutluk'da Savra zaferi kazanıldı. Bir yıl sonra Sofya'nın fethi gerçekleştirildi.

1381 yılında Şehzade Bayezid'ın Germiyan Hükümdarı Süleyman Şah'ın Kızı Devlet Hatun'la evlenmesi dolayısıyla, Kütahya, Simav, Eğrigöz ve Tavşanlı Osmanlılara verildi.

Aynı yıl, Hamidoğulları Beyliği'nden altı şehir parayla satın alındı. Balkanlardaki fetihler devam ederken, Murad Hüdavendigar bir yandan da Anadolu taraflarına yöneldi. 1386 yılında Konya Ovası'nda ilk Osmanlı Karaman Savaşı yapıldı.
Son düzenleyen Safi; 25 Eylül 2016 23:06
Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
25 Eylül 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Sırpsındığı Zaferi


Sırp Sındığı Muharebesi veya Çirmen Muharebesi, 1364 yılında, 20.000 Sırp, Macar, Bulgar ve Eflaklıdan oluşan Haçlı İttifakı'nın, Osmanlılar'ı Balkanlar'dan atmak için başlattıkları bir savaştır.

Osmanlıların Edirne'yi 1362'de ele geçirdikleri zaman Konstantinopolis'ten Avrupa'ya giden stratejik ana yol kesilmişti. Türk göçmenler çok sayıda ve çok hızla Trakya'ya yerleşmeye başlamışlardı. Osmanlıların 1363de Filibe (şimdi Plovdiv)'i ele geçirmeleri sırasında kaçan ve Sırbistan'a sığınan Bizans kumandanı Osmanlılar üzerine yürünmesini devamlı olarak tavsiyede bulunuyordu. Balkanlarda bulunan Hıristiyan devletler olan Macar ve Sırp kralıkları ile Eflâk ve Bosna prenslikleri birleşik olarak bir Haçlı seferi yapmaya karar verdiler ve Osmanlı devletine karşı ilk kez Haçlı ittifakı oluşturuldu.

1364 yazında Macar Kıralı I. Lajos, Prilep bölgesinin Sırp kökenli beyi Vukašin Mrnjavčević, İvan Ugleşa, Eflak Prensi ve Bosna Prensi idaresindeki birliklerden oluşan 20.000 kişilik [1] bir Haçlı ordusu kurulup Macaristan Kralı Lajos komutasında Edirne üzerine yürümeye başladı.

Trakya'daki Osmanlı birlikleri Lala Şahin Paşa idaresinde olup 12.000'i geçmiyordu. Osmanlı hükümdarı olan Murad Bey Karabiga kalesini ellerinde bulduran, kendilerini Anadolu'ya getirten Bizanslılara isyan etmiş Katalan Paralı Asker Birliği kalıntıları ile uğraşmaktaydı. Murad Bey Lala Şahin Paşa'ya Haçlı ordusunun ilerleyişini yavaşlatma emri vermişti. Lala Şahin Paşa ise Hacı İlbeyi emrine 10.000 kişilik akıncı birliği verip Haçlı ordusunun Meriç Irmağı'ni geçişini durdurmakla görevlendirmişti.

Fakat Haçlı ordusu Meriç Nehrini İslimye'de geçmiş ve Edirne'ye iki günlük rahat yürüyüşle gidilebilecek mesafede olan bir mevkide Meriç Irmağı kıyısında kampa girmiş ve Edirne hemen ellerine geçeceğini umarak rahatlarına bakmaya düşmüşlerdi. 26 Eylül 1364 gecesi Hacı İlbeyi komutasındaki daha çok hafif süvari, akıncı, şeklinde olan Osmanlı kuvvetleri gece karanlığından yararlanarak Meriç Irmağı'nı çevreleyen bataklıkları aşarak Haçlı kampına saldırdı. Bu gece saldırışını beklemeyen çoğu uykuda veya akşamki eğlenceleri dolayısıyla içkili olan Haçlı ittifakı askerlerinin çoğu geldikleri yola doğru kaçıp çekilmeye çalıştılar. Fakat bu geri çekilme bir paniğe dönüşdü. Birçoğu sel suları ile yüklü geniş ve derin Meriç Irmağı'nı yüzerek karşı tarafa geçmek isterken boğuldu. Binlerce boğulan Haçlı askerleri arasında Haçlı ordusu komutanlarından Prilep hükümdarı Valkaşin'de bulunuyordu.

Sırp Sındığı Savaşı'nın kazanılmasıyla, Edirne ve Batı Trakya, Osmanlı için daha güvenli hale geldi. Meriç Irmağı, Osmanlı kontrolüne geçti. Balkanlardaki Macar üstünlüğü kırıldı. Bulgaristan vergiye bağlandı. Osmanlı ilk kez Haçlı ordusunu yendi. Balkanlara geçiş kolaylaştı.

Sırpsındığı Zaferi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 13 Kasım 2016 17:23
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

23 Haziran 2010 / GusinapsE Türkiye Cumhuriyeti
10 Haziran 2012 / GusinapsE Osmanlı İmparatorluğu
11 Nisan 2018 / GusinapsE Osmanlı İmparatorluğu
17 Ocak 2017 / Misafir Osmanlı İmparatorluğu
31 Mayıs 2008 / GusinapsE Osmanlı İmparatorluğu