Arama

Niğbolu Muharebesi

Güncelleme: 25 Eylül 2016 Gösterim: 4.315 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Mart 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Niğbolu Savaşı

Ad:  Niğbolu Muharebesi1.jpg
Gösterim: 1244
Boyut:  44.4 KB

Haçlı kuvvetleri karşısında Osmanlıların zaferiyle sonuçlanan savaş (25 Eylül 1396). Balkanlar’da Osmanlı egemenliğinin pekişmesini sağlamıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

I. Bayezid’in (Yıldırım) Konstantinopolis’i (İstanbul) kuşatması (1395) üzerine, Bizans imparatoru II. Manuel Palaiologos (hd 1391-1425) AvrupalI Hıristiyan hükümdarlardan yardım istedi. Temmuz 1396’da Fransa, Burgonya, İngiltere, Almanya ve Felemenk’ten gelen şövalyeler Buda’da Macar kralı Sigismund’a katıldılar. OsmanlIları Balkanlar’dan çıkarmayı, ardından Anadolu ve Suriye üzerinden Kudüs’e ilerlemeyi amaçlayan Haçlı ordusu, Vidin ve Rahova’daki (Orehovo) garnizonları ele geçirdikten sonra, OsmanlIların Tuna Irmağı kıyısındaki ana üssü olan Niğbolu’yu (Nikopolis) kuşattı.

I. Bayezid Konstantinopolis önlerinden hareket ederek, Niğbolu’nun birkaç kilometre yakınındaki bir tepede karargâh kurdu. Osmanlı süvari ve piyadesinin ön hatlarını yararak karargâha doğru saldırıya geçen Haçlı kuvvetleri sert bir direnişle karşılaştı ve çok geçmeden bitkin düşerek dağıldı. Osmanlı süvarileri Haçlı ordusunun büyük bölümünü kılıçtan geçirdi, geriye kalanını da Tuna’nın ötesine sürdü. Kaçmayı başarabilen askerlerden sağ kalanların çoğu tutsak edildi.

Niğbolu zaferi OsmanlIlara karşı yeni bir Avrupa ittifakı kurulmasını önlemenin yanı sıra Konstantinopolis üzerindeki baskıyı da artırdı. 1402’deki Ankara Savaşı yenil gisine karşın, OsmanlIların Balkanlar’dan sökülüp atılmamasının zeminini hazırladı.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen NeutralizeR; 25 Eylül 2016 01:23
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
18 Mart 2010       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Ad:  Niğbolu Muharebesi2.jpg
Gösterim: 959
Boyut:  85.3 KB

Niğbolu savaşı


Bayezit l'in komutasındaki türk ordusuyla Bourgogne dükü Jean de Nevers komutasındaki haçlı ordusu arasında cereyan eden meydan savaşı (25 eylül 1396).
Sponsorlu Bağlantılar

Türkler'in Balkanlar'ı kontrolleri, altına almasından, özellikle de Bizans impara-, torluğu'nun başkenti İstanbul'u kuşatmış olmalarından kaygıya düşen Macaristan kralı Sigismond, Papa Bonifatius IX'un da desteğiyle Türkler'i Avrupa kıtasından atmak amacıyla büyük bir ordu topladı. Fransız, İngiliz, İtalyan, İspanyol ve leh şövalyeleriyle eflak, erdel ve macar kuvvetlerinden oluşan haçlı ordusu, Vidin ve Rahova'yı ele geçirip venedik ve rodos donanmalarının da katılmasıyla Niğbolu kalesini kuşattı. Bu sırada Bizans surları önünde bulunan Bayezit I, Evrenos Bey'i öncü olarak gönderdikten sonra kendisi de ordunun başında Niğbolu’ya geldi. Tarihsel kaynaklardaki bilgiler birbirini tutmamasına karşın türk ordusunun 50 ile 60 bin dolayında, haçlı ordusununsa 100 bin dolayında askerden oluştuğu genellikle kabul edilmektedir.

Savaş başlamadan önce, Türkler'in savaş yöntemlerini iyi bilen macar kralının önerdiği plan müttefiklerce benimsendi.
Kendilerine büyük güven duyan ve Türkler’i çabuk bozguna uğratacaklarına inanan transız şövalyeleri gelişigüzel saldırıya geçtiler. Bayezit, cephenin ön kısmına piyade azaplarla akıncı süvarileri dizmiş, onların sağ ve sol kanatlarına kapıkulu süvarilerini, uçlara da Anadolu ve Rumeli süvarilerini yerleştirmişti, Oransızlar, tepelere doğru çekilen türk birliklerini kovalarken, sağ ve sol kanatlar ilerleyerek kıskacı kapadılar.

Macar kralı Sigismond çemberi yarmayı denediyse de başarı sağlayamadı ve Eflak prensinin savaş alanını terk etmesi üzerine, o da Tuna'daki bir Venedik gemisiyle İstanbul’a kaçmak zorunda kaldı. Güneş batarken birçok haçlı şövalyesi ve soylusu tutsak alınmıştı. Bunların arasmda Bourgogne dükü Jean de Nevers, Philippe d'Artois gibi, Batı’nın gözde komutanları da bulunuyordu. Kosova zaferinden (1389) sonra elde ettiği bu ikinci zaferle Baklanlar'daki durumunu sağlamlaştıran Yıldırım Bayezit, bu tutsakları büyük fidyeler karşılığında ülkelerine geri gönderdi.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 21 Eylül 2016 17:15
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
18 Haziran 2010       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Yeni Bir Haçlı İttifakı ve Niğbolu Savaşı

Ad:  Niğbolu Muharebesi3.jpg
Gösterim: 1155
Boyut:  72.2 KB

Osmanli sinirlarinin Macaristan'a kadar dayanmasi, Macar Krali Sigismond'u korkutmaktaydi. Zira Sigismond, ufuktan azametle yuvarlanip gelmekte olan Osmanli dalgasinin, er geç kendi ülkesini de basacagini görmekteydi. Tek basina altindan kalkamayacagini bildigi bir tehlikeye karsi gece rüyalarini, gündüz hülyalarini tutan ümid, her seye ragmen yine de bir Haçli ordusunun yardiminda görüyordu. Fakat imdadina çagirabilecegi devletlerden Venedik, bu Katolik dindasina müzaheret eder görünmekle beraber, Sigismond'un zaferinin Balkanlarda bir Macar hegemonyasina yol açacagindan da endiseleniyordu. Cenevizliler ise siyasî ve iktisadî hayatlarinin saglikli bir sekildeki devamini Osmanlilarin teveccühünü kazanmakta gördüklerini gizlemiyorlardi.

Sigismond, Osmanli tehlikesini bertaraf etmek ve hatta Kudüs'e kadar gidebilmek için Avrupa'nin muhtelif memleketlerine elçiler göndererek yeni bir Haçli ittifakinin kurulmasini istiyordu. Bu ittifakin kurulmasi için Papalik makami da, yogun bir faaliyete giriserek kiliselerde Müslüman Türkler aleyhinde vaazlar verdirmeye basladi. Bu tesebbüsler, hedef Türkler oldugu için kisa bir süre içinde olumlu bir sonuç verdi. Böylece Sigismond ile isbirligi yapan Avrupa, heyecan ve ümid içinde idi. Yalniz Fransizlar degil, Ingiltere, Iskoçya, Lehistan, Avusturya, Italya, Isviçre ve Güneydogu Avrupa ülkelerinden gelen kuvvetler, Bulgaristan'da Sigismond 'un komutasi altinda toplanmaya basladi. Avrupa'nin her kösesinden süzülüp gelen cengaver, cesur ve tecrübeli sövalyeler, Osmanli ordusunu aramaya basladi.

Birlesik Avrupa kuvvetlerinden meydana gelen bu birlikler, Sigismond'un kendilerine bildirdigi gibi, karsi tarafta bir tecavüz hareketi göremeyince, arastirmaya basladilar. Onlar, bu salib (haç) düsmanini bulup tepelemek istiyorlardi. Onlara göre bunu yapmak bir zaruret idi. Zira bu bir haç seferi idi. Ona tapmayani ezmek yolunda gecikmek olmazdi. Üstelik Eflak Voyvodasi Mirçe ile Bizans Imparatoru da Osmanlilar ile olan ittifaklarini bozmus, gizli gizli hazirliklarini tamamlamislardi.

Papanin destegi ile tertiplenen bu Haçli seferine batili bütün sövalye ve asilzâdelerin katildiklari görülmektedir. Osmanlilara karsi büyük bir kin ve nefret hissi ile dolu olan Haçlilar, Avrupa'yi bunlardan (Müslüman Osmanlilar'dan) temizlemek istiyorlardi. Bunun temini için de her sey yapilabilirdi. Büyük bir birligin toplanmasi gerekiyordu ki bu da gerçeklesmisti. Nitekim, maiyetinde 1000 Fransiz sövalyesi ile 7000 civarinda yardimci ve ücretli asker bulunan Burgonya dukasi Jean de Nevers basta olmak üzere birçok asilzâdenin maiyetindeki Alman, Ingiliz, Italyan, Ispanyol ve Polonyali sövalyeler oldugu gibi, 1394 seferinin intikamini almak isteyen Eflâk Voyvodasi Mirçe ve bir kisim Erdel kuvvetlerinin istiraki ile mevcudu 100.000'i (Sükrüllah, Behçetu't-Tevârih 130.000 kisi) bulan ve Türkleri Avrupa'dan sürmek gayesini güden bu Haçli ordusu, Tuna boyunca ilerleyerek Vidin ve Rahova'yi aldiktan sonra 12 Eylül 1396'da Nigbolu önüne gelmisti. Venedik ve Rodos gemilerinden mütesekkil bir donanmanin da yardimi ile kaleyi muhasaraya basladilar.

Osmanli tarihi bakimindan önemli olan bu zaferi, kaynaklarin müsterek dili ile kisa ve ana hatlari ile buraya almak istiyoruz. Nigbolu kalesini kusatma altina alan Haçli ordusuna karsi kale muhafizi Dogan Bey, siddetli bir müdafaada bulunur. 15 gün devam eden bu kusatma esnasinda Istanbul önlerinde bulunan Sultan Bâyezid, Haçlilarin hareketini duyar duymaz, muhasara manciniklarini yakip, Sucaeddin Evrenos Bey'i ileri göndermisti. Kendisi de Islâm âlemine müracaat edip durumu bildirdikten sonra yaninda bulunan 10.000 askerle yola çikar. Anadolu ve Rumeli kuvvetlerinin Kara Timurtas ile sehzadelerin komutasinda sür'atle toplanip Edirne'de kendisine ulasmalari üzerine 60.000 kisiden meydana gelen Osmanli ordusunun basina geçen Sultan Bâyezid, sür'atle Sipka geçidini asmis ve Timova'da Stephan Lazaroviç ile birlestikten sonra Osma vadisinde Nigbolu ovasina hakim bir tepede ordugâhini kurar. Kaynaklarin verdigi bilgilere göre kalenin erzak ve mühimmat durumunu bizzat tesbit eden Bâyezid, 25 Eylül 1396 pazartesi günü (Osmanli kaynaklarinda Cuma) Nigbolu önünde meydana gelen savasta mahirâne bir manevra ile iki kisma ayirdigi ordusunun yaya askerini yani yeniçerileri merkeze koyup onlarin etrafinda kapikulu süvarilerini tesbit ile sag ve sol kollara timarli sipahileri koymustu. Arkada da ihtiyat kuvvetleri bulunuyordu. Osmanli ordusunun harb nizami hilâl veya agzi açik kerpeten seklinde idi.

Iki ordu, Nigbolu kalesi yakininda karsilastilar. Galibiyet serefini kazanmak isteyen Fransiz süvarileri, baslangiçta Bâyezid'in merkezde yeniçerilerin önündeki ilk kademede bulunan ve Azep denilen hafif yaya kuvvetleri üzerine yüklenip onlari maglub ve imhaya basladilar. Fransizlar, teslim olanlari bile öldürdüler. Bundan sonra da Azeplerin gerisindeki Yeniçeri kuvvetleri üzerine yüklendiler. Fakat Yeniçerilerin ok yagmuruna tutularak epey telefat verdiler. Ayni zamanda da sol kanatta Anadolu askerine komuta eden Sehzade Mustafa kuvvetlerinin yandan taarruzuna ugradilar. Fakat, bunlari da bertaraf ederek ilerlediler. Plân geregince Osmanli merkez kuvveti bir miktar geri alindi. Bu çekilmeden cesaret alan Fransizlar, daha da ileri giderek kiskacin içine girdiler. Onlar, Osmanli plânini bilen Sigismond tarafindan ileri gitmemeleri ve kiskacin içine girmeyip beklemeleri hakkinda verilen emri dinlemediler. Bu defa plân geregi Osmanlilarin üçüncü hatti da ikiye ayrildi. Böylece Fransizlar tepeyi isgal etmis ve muharebenin Türklerin maglubiyeti ile neticelendigini zannettikleri sirada bizzat pusudan çikan Bâyezid'in komutasindaki kuvvetlerle karsilasinca sasirdilar. Fakat fazla zayiat vermemek için daha önce atlardan inmis ve yaya olarak harb eden Fransizlar, geri dönüp atlarina binmek istedilerse de kaçacaklari kapinin kapanmis oldugunu görerek sasirdilar. Bunlari kurtarmak için Sigismond'un gönderdigi kuvvetler ilerleyemeyerek geri çekilmek zorunda kaldilar. Tuzaga düsmüs olan kuvvetler kismen imha ve kismen esir edildiler.

Osmanli ordusunun merkezine hücum eden Fransiz kuvvetleri ile olan muharebe, üç saat kadar sürmüstür. Eflâk Voyvodasi Mirçe, muharebenin gidis seklini görünce neticeyi kestirerek hemen memleketine dönmüstü. Muharebenin en tehlikeli olan ilk safhasi bittikten sonra Türk kuvvetleri, derhal ve siddetle Sigismond'un kuvvetlerine hücum etmislerdi. Ihtiyat kuvvetlerini bile muharebeye sokmus olan Macar Krali, hiçbir basari elde edemedi. Sonunda kesin sonucun alinma zamaninin geldigini gören Yildirim Bâyezid, kendi ihtiyat kuvvetlerini taarruza geçirmek suretiyle Haçlilari müthis bir panige ugratti. Sigismond, maiyetindeki bazi adamlarin yardimi ile Tuna nehrine gelip kendini bir balikçi kayigina zor atti. Nehirdeki Venedik amirali Mocenigo'nun kadirgalarindan birine yanasarak Karadeniz yolu ile Istanbul'a gelebildi. Oradan da Marmara ve Çanakkale Bogazindan geçip Modon limanina ugradiktan sonra Dalmaçya'ya çikarak memleketine gidebildi.

Nigbolu muharebesinde Haçli ordusuyla gelen prens ve asilzâdelerden bir kismi öldürülmüs bir kismi da esir alinmisti. Muharebe sonunda savas meydanini gezen Yildirim Bâyezid, kendi hudud muhafizlarinin ve teslim olmalarina ragmen bir kisim esirlerin insafsizca öldürüldüklerini görünce fevkalâde müteessir olup gözlerinden yaslar akmisti. Kendi esirlerine yapilan bu muameleyi gören Bâyezid, buna karsilik olmak üzere düsmandan ele geçirilen esirlerin bir kismini öldürttü. Harbe istirak etmeden kaçmis olan Eflâk kuvvetleri ile Hirvat askerlerinden baska, diger bütün düsman kuvveti ya imha edilmis veya kaçarken nehirde bogulmustu.

Nigbolu'da esir düsenlerden bir kismi önce Edirne'ye oradan da Gelibolu'ya götürülüp Haçli donanmasi ile bogazdan geçmekte olan Sigismond ve maiyetindekilere teshir edildikten sonra Bursa ve Mihaliç'e nakledilmislerdi. Bunlardan bir kismi da Memlûk sultani el-Meliku'z-Zahir Ebu Said Berkuk'a gönderilmisti. Nigbolu'da esir düsen asilzâdeler, sonradan Macaristan, Fransa ve Kibris krallarinin tesebbüsü ve Midilli prensinin kefaleti ile 200.000 altin florin fidye karsiligi serbest birakilmislardir.
Nigbolu'da elde edilen parlak zaferden sonra daha önce düsmanin eline geçmis olan kaleler geri alindigi gibi Osmanli himayesinde bulunan Vidin Bulgar kralligina da son verilmisti. Bundan sonra Macaristan'a büyük bir akin yapilarak külliyetli miktarda esir alinmisti. Bu savastan sonra Garp dünyasi bir anda en seçkin asilzâdelerini kayb etmis, süngüden kurtulan veya Tuna'da bogulmayan kiliç artiklari ise bassiz, idaresiz ve perisan kafileler halinde geldikleri yerlere dogru daglara düsmüslerdi.
Öte yandan Nigbolu muzafferiyetinden elde edilen ganimet ve fidyelerden alinan hisseler ile Anadolu ve Rumeli'de birçok hayrat yaptiran Bâyezid'in Nigbolu'da ismine izafe edilen camii de bu sirada yaptirmis olmasi muhtemeldir.

Savasi müteakip, akinci ve sekbanlar yerlestirilmek suretiyle uç beylerinin faaliyet merkezi haline getirilen Nigbolu, serhad livasi olarak Osmanli idaresinde mühim bir rol oynamistir. Genellikle Tuna geçitlerine hakim bir noktada, Eflâk'i tehdid eden bir üs özelligini tasiyan Nigbolu, Osmanli hükümdarlarinin zaman zaman Eflâk ve Macaristan seferlerine çiktiklari bir yer olarak Eflâk ve Macar krallarinin taarruzlarina hedef olmustu.

MsXLabs.org & OT
Son düzenleyen Safi; 21 Eylül 2016 17:15
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Eylül 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Niğbolu Savaşı:


(1396)
Osmanlı Devleti Orta Avrupa'yı işgalleri altına almak istiyordu.
Macarlar Osmanlılarla başedemeyeceğini anlayarak Papa'nın yardımıyla Haçlı Ordusu kurdular.

Bu Haçlı Ordusunun amacı :
  • Türkleri Balkanlardan püskürt­mek.
  • Bizansı kuşatmadan kurtarmak
  • Bulgaristan'ı işgal etmekti.
  • Yapılan savaş sonunda Osmanlı Devleti Haçlı Ordusunu bozguna uğrattı.
  • Osmanlılar Avrupa'da yeni yerler aldı.
  • Yunanistan fethedildi.
Tarih 25 Eylül 1396
Bölge Niğbolu, Bulgaristan
Sonuç Kesin Osmanlı zaferi

Taraflar
  • Osmanlı Devleti
  • Sırbistan Despotluğu Macaristan Krallığı,
  • Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu,
  • Fransa
  • Eflak Prensliği
  • Lehistan Krallığı
  • İngiltere
  • İskoçya
  • Bulgaristan
  • İsviçre
  • Alman Şövalyeleri
  • Venedik Cumhuriyeti
  • Ceneviz Cumhuriyeti
  • Saint Jean ŞövalyeleriRodos)
Kumandanlar
  • I. Bayezid,
  • Çandarlı Ali Paşa,
  • Stefan I (Sırbistan Despotu)
  • İmparator Sigismund Macar), Jean de Bourgogne (Fransız)
Güçler ~ 20-25.000; 15. yüzyıl
Osmanlı tarihçisi Şükrüllah'ın Behçetü't-Tevârihte kaydettiğine göre muhtemelen 60.000 civarında.
  • 6-8.000 Macar,
  • 10.000 Fransız, İngiliz ve Burgundiyalı,
  • 6.000 Alman,
  • 15.000 Hollandalı, Bohemyalı, İspanyol, İtalyan, Polonyalı, Bulgar, İskoç ve İsviçreli,
  • 25-27.000 Cenovalı, Venedikli ve Rodoslu Senjan Şövalyeleri;
Kayıplar
10.000
Niğbolu Muharebesi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 4 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 24 Eylül 2016 00:13
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Haziran 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular
18 Haziran 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular
18 Haziran 2010 / _Yağmur_ Osmanlı İmparatorluğu
18 Haziran 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular