Mucize bitki soya
Doğu Asya ovalarından tüm dünyaya yayılan mucizevi bitki soya, içerdiği yüksek kaliteli protein ile çocuklar ve yetişkinler için sağlık dağıtıyor.
10 Aralık 2007 Pazartesi
Lezzet Dergisi Hayvansal gıdalara oranla daha az yağ içerdiğinden kalbi koruyor, kolesterol düşüşünde önemli bir rol oynuyor. Son yıllarda sağlık açısından önemi daha iyi ortaya çıkan mucizevi bitki soya fasulyesi, Asya halkının beslenme alışkanlığında vazgeçilmez bir besin olarak yer alıyor. Yaklaşık 5 bin yıl önce Doğu Asya ovalarında keşfedilen soya, bugün sadece vejetaryen beslenme düzeninde değil, dünya mutfaklarında da önemli bir yere sahip. Büyüklük ve şekline göre uzun, yuvarlak, oval olan soya fasulyesi, hafif esmer ya da sarı renklidir. Mayıs ortasında ekilen soya eylül ya da ekim aylarında toplanır. Soya fasulyesini bu derece önemli kılan, zengin bir protein kaynağı olması, insan vücudunun ihtiyaç duyduğu amino asitler açısından mükemmel bir denge oluşturması. Soya proteini hem çocuklar hem de yetişkinler için önemli bir kaynak. Aynı zamanda inek sütüne karşı alerjisi olanlar için de vazgeçilmez bir protein kaynağı. Kolayca sindirilebilen, kolesterol içermeyen soya ürünleri bu özellikleri nedeniyle diyet yapanlara da öneriliyor. İçerdiği B1 vitamini oranının ete nazaran daha yüksek olması; kalsiyum, demir, çinko, fosfor, magnezyum içermesi gibi nedenlerle uzmanlar sağlıklı bir yaşam ve dengeli beslenme için soya ürünlerinin kullanılmasını öneriyor. Sağlık için soya Düşük yağlı ve soya bazlı beslenen Japonlarda kalp hastalıklarının çok az görülmesi, kalp hastalıkları ve soya ilişkisini gündeme getirdi. Soya çeşitlerinin kan lipid seviyeleri üzerindeki etkisi de araştırıldığında soyanın kolesterol seviyesinin düşüşünde önemli bir rol oynadığı ortaya çıktı. Menopoz konusunda yapılan araştırmalar da, soyanın kemiklerin güçlenmesinde etkili olabileceğini gösteriyor. Erkekler açısından da umut veren gelişmeler oldu; soyanın yapısında bulunan 'genistein' adlı bileşenin, prostat tümör hücrelerinin büyümesini önlediği keşfedildi. Soya ürünleri Soya fasulyesinden doğal olarak yararlanıldığı gibi soya filizi, soya sütü, soya eti, soya yağı, soya unu ve tofu olarak da tüketiliyor. Bunların dışında tempeh, miso, soya kepeği ve soya sosu dünya mutfaklarında kullanılan diğer soya ürünleri.
Soya fasulyesinin kavrulup öğütülmesiyle elde edilen soya unu, yüksek nitelikli protein açısından zengin olmakla birlikte; mükemmel bir demir, kalsiyum ve B vitaminleri kaynağı. Nişastası az olduğundan mayalı ürünlerde toplam unun yüzde 20'si oranında un kullanılmalı. Pişirme ve kızartma sırasında hamurun su tutma özelliğini de artırdığından, elde edilen ürünler daha nemli oluyor. İçeriğindeki yağ, lif ve şeker; ortaya çıkan ürünün iç kısmına yumuşaklık veriyor. Yapısındaki çözünür protein, bol yağda kızartılan ürünlerin yağ çekme oranını azaltıyor. Keklerde soya unu kullanıldığında yumurta ve süt miktarını azaltmak gerekir. Soya unu muhallebi, pasta, kek ve erişte yapımında kullanılabilir. Çin ve Japonya'da taze olarak tüketilen soya sütü yüzlerce yıldan beri uygulanan basit bir teknikle elde ediliyor. Islatılıp pişirilen soya fasulyelerinin öğütülüp bastırılarak sütünün çıkarılması yoluyla günlük olarak hazırlanıyor. Siz de aynı yöntemle soya sütü elde edebilirsiniz ve içecek olarak tüketebileceğiniz gibi milk shake, dondurma ve kremalı çorbalarda kullanabilirsiniz.
Ülkemizde de yaygın olarak kullanılan soya filizi genellikle çiğ olarak tüketiliyor. Soya filizi alırken fasulyesi kopmamış olanları seçin ve kısa sürede tüketin. Son yıllarda özellikle vejetaryenlerin tercih ettiği soya eti, soya ya da tofudan elde edilir. Büyük aktarlarda bulabileceğiniz soya etini, kırmızı ve beyaz ete alternatif olarak tüketebilirsiniz. İdeal bir bitkisel yağ olan soya yağı, hafif tatlı ve kokusuz bir yağdır. Duman verme ısısı (230 derece) yüksek olduğundan yüksek ısılarda kızartma yapmak için uygundur.
Soya loru olarak da bilinen 'tofu', nagari adlı bir maddenin soyayla karıştırılmasıyla elde edilir. Tofu, donmuş yağ açısından fakir olup kolesterol içermez. Genel olarak ne kadar yumuşaksa, yağ oranı da o denli düşüktür. Sodyum kısıtlaması olan diyetler için iyi bir alternatiftir. Vakumlu paketlerde aldığınız tofuyu yemeden önce bir müddet suda bekletin ve 1 hafta içinde tüketin. Diğer soya ürünlerinden tempeh, haşlanmış soya fasulyesi ile pirinç ya da darının karıştırılmasıyla hazırlanır. 24 saat bekletilen karışım aslında geleneksel bir Endonezya yemeğidir. Miso; soya fasulyesi, pirinç ya da arpa, tuz ve bir çeşit bakteri kültüründen oluşur. Miso çorbası Japonya'da özellikle kahvaltı ve öğle yemeklerinde içilir. Son yıllarda çok fazla tükettiğimiz soya sosu ise mayalanma işlemi sonucu elde edilir. Mayalanma 'köji' adı verilen bir bakteri ile başlar. Soya sosundan özellikle tavuk ve kırmızı et yemeklerinde yararlanacağınız gibi bazı sosların yapımında da kullanabilirsiniz. Patates yemekleri ve türlü gibi çeşitlere de farklı bir lezzet katar. 100 gr üründe ortalama protein miktarı (gr)
100 gr üründe ortalama protein miktarı (gr)
Patates 2
Süt 5
Pirinç 8
Ekmek 10
Unlu mamuller 12
Yumurta 12
Et 18
Balık 25
Peynir 25
Soya unu 50 Yarım fincan pişirilmiş
soya fasulyesinin içeriği
Kalori 149
Protein (gr) 14.3
Toplam yağ (gr) 7.7
Doymuş yağ (gr) 1.1
Doymamış yağ (gr) 6.6
Karbonhidrat (gr) 8.5
Ham fiber (gr) 1.8
Kalsiyum (gr) 88.0
Demir (mg) 4.4
Çinko (mg) 1.0
Thiamine (mg) 0.1
Riboflavin (mg) 0.3
Niasin (mg) 0.3
Vitamin B (mg) 0.2
Folacin (mg) 46.2
Besinlerin etiketlerine dikkat!
Etiket üzerinde gördüğünüz ifadelerin yazılabilmesi için yandaki tabloda bildirilen değerleri karşılaması gerekiyor.
10 Aralık 2007 Pazartesi
Dilara Koçak Markette dolaşırken en sevdiğim şeylerden birisi besinlerin etiketlerini okumak ve bir porsiyondaki kalori ve yağ değerini incelemektir. Bazı firmalar bu bilgileri öyle minik yazıyorlar ki maalesef büyüteç ile bile zor okunuyor. Merak ediyorum acaba saklamak istedikleri bir şeyler mi var diye? Yiyecek paketleri üzerindeki bu kutu içinde bir sürü yazı, sayı ve yüzdeler gözünüze mutlaka çarpmıştır. Bunlar ürünün içinde bulunan besin öğeleri hakkında (kaloriden kolesterole kadar) bilgi verir. Peki, besin etiketleri neden önemli? Üzerine yazılması gerekenler zorunlu mu? Dikkat edilmesi gereken noktalar nedir? Kim tarafından ve ne zaman akıl edildi besinlere etiket koymak?
Besinlere etiket yazılması 19. yüzyılda başladı, çünkü o döneme kadar buna gerek duyulmamıştı, o dönemde yaşayan kişiler için sadece besinlerinin lezzetli olması yeterliydi. Fakat 20. yüzyılda, Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) besinlerin etiketlenmesi konusunda birçok kural ortaya koydu. 1924den beri, FDA kendisi tarafından onaylanmayan sağlık iddialarına ve insanları aldatıcı besin etiketlerine izin vermemektedir. Bunun sonunda, besinlerin net ağırlıkları,isimleri ve besinleri üreten ve dağıtan firmaların isim ve adresleri ayrıca içindekiler kısmı da etiketlerin üstünde yer almaktadır. 1973ten beri vitamin ve mineraller hakkındaki bilgiler de etiketlerde listelenmektedir. Ülkemizde besin etiketleri Türk Gıda Kodeksine göre düzenlenmektedir. Etiket üzerinde gördüğünüz ifadelerin yazılabilmesi için aşağıdaki tabloda bildirilen değerleri karşılaması gerekiyor. Yani bir ürün üzerinde ''kolesterolsüz'' yazıyor ise tabloya göre bu ürünün 100 gramında 0,005 gramdan az kolesterol olması gerekiyor. Ürün üzerinde ''doymuş yağ içermez'' ifadesi varsa satın aldığınız 100 gram katı veya 100 mililitre sıvı gıdada 0,1 gramdan daha az doymuş yağ vardır. Akıllı seçimler yapabilmek için tüm etiket bilgileri gözden geçirilmelidir. İçeriğindeki besin etiket açıklamaları, kalori değerleri, porsiyon miktarı, günlük alım yüzdesi, vitamin ve mineralleri, diğer besin öğeleri ve yağ yüzdesi dikkatlice incelenmelidir. Mc Donalds firmasını kutluyorum Dünyada ilk defa bir fast food zinciri ürünlerine ait kalori yağ ve protein değerlerini ambalaj üzerinde açıkladı. Bu uygulama tüketiciyi doğru bilgilendirmek için önemli bir adım ve sorumluluk. Obeziteyle ilgili neredeyse tüm haberlerde görmeye alışık olduğumuz hamburgerin yaklaşık 250 kalori olduğuna eminim siz de şaşıracaksınız. Çift kaşarlı tosttan daha az yağ ve kalori içeren Mc Donalds hamburgerinin ve merak ettiğiniz diğer tüm ürünlerin kalori ve yağ değerlerini öğrenmeniz artık çok kolay. Bu noktada herkes sorumluluğu kendi üzerine almalı. Günlük aldığınız kaloriyle harcadığınız kalori eşit değilse yediğiniz besinin adı ve çeşidi ne olursa olsun kilo alırsınız. Bu sebeple besinleri ve yediklerinizi daha yakından tanımaya gayret edin. Etiket okuma alışkanlığınızı geliştirin. Üretici firmalara bu konuda soru sormaktan çekinmeyin. Ne yediğinize, ne kadar yediğinize, ne sıklıkta yediğinize, ne kadar kalori harcadığınıza her zaman dikkat edin.
Son düzenleyen Safi; 7 Mart 2016 19:25