Arama

Hangi Balık Nasıl Avlanır? - Sayfa 3

Güncelleme: 14 Şubat 2012 Gösterim: 109.387 Cevap: 21
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
30 Mayıs 2008       Mesaj #21
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Melanur (Oblada Melanura)

Sponsorlu Bağlantılar




melanurobladamelanura1sin5



melanurobladamelanura2sdz6


Akdeniz, Ege ve Marmara'da bulunan melanur Sparidae familyasından olup bilimsel adı Oblada melanura'dır.

Ortalama boyları 25 cm.'dir. 40-45 cm. olanlarına da rastlanır. Mercan ve karagöz balıkları gibi kırmalık, taşlık diplerde ve kovuklarda yaşar. Kuyruk yüzgeci çatallı olup kuyruğunun dibinde siyah bir lekesi vardır. Sırtı koyu kurşuni renkte, yanları mavimsi gümüş renginde olup gri paralel çizgiler taşır. Karnı beyazdır. Pulları derisine iyice intibak etmiştir. Melanur, karagöz ve mercan için kullanılan çift köstekli takımla ve dip sürütmesi takımlarıyla avlanır. Aynı familyadan olan diğer balıklara oranla daha kıvrak ve süratlidir. Su üstü gezdiği zaman, hareket halinde parlak olan her şeye hamle yapar. Bu yüzden sıfır numara kaşıkla, dibinde parlatılmış küçük bir kıstırma olan beyaz, parlak, çıplak iğneyle bile yakalanır. Avında yem olarak sulina, midye, deniz solucanı ve karides kullanılır.

Eti beyaz ve lezzetlidir. Tulumu çıkarılıp, eti iki yanından yaprak halinde kesilip, küçük parçalara bölündükten sonra zeytinyağı, bol limon suyu, sarımsak, karabiber ve tuz içinde dört saat kadar dinlendiril irse çiğ olarak yenir. Izgarası ve tavası da yapılır.

Avlamak icin gereken araç ve yem; kalınlığı en fazla 0,20 numara en ince 0,15 numara olan sağlam ve kaliteli bir misina bir makara ve iki tane 5 numara kaliteli ama çabuk açılabilen galvaniz olta ve parmak büyüklüğünde mümkün ise kabuklu ve daha şoklanmamış taze karides. misinayı makaraya sarmadan önce makaranın misina açılacak tarafını ince bir zımpara ile en ufak pürüz kalmayacak şekilde temizlemek lazımdır. bunda amaç yemi denize doğru fırlatırken kurşunsuz atacagımız için misina açılırken kenardaki pürüzlere takılmaması içindir. misina makaraya boşaltıldıktan sonra en uç bölgesi ikiye katlanarak düğüm atılır ve bir kol uzun bir kol kısa kalacak şekilde bu bölüm kesilerek her iki ucada birere adet olta bağlanır. karideslerin kabuğunu hemen o an çıkarmak gerekirki fosforunu muhafaza edebilsin ve suya düştügü zaman mavimsi bir ışık versin. avlanma saatleri için en uygun zaman akşam güneş batınca ve karanlık çökmeye başladığı zaman ile saat 23-24 ve sabah hava aydınlanmaya başlamadan güneşin tamamen çıkışına kadar olan zamandır ve kayalık kıyılarda kayaların üzerinden avlanmak en idealidir.

Bu saatleri ve avlanma yerini seçtikten ve her iki oltamızada parmak güyüklüğünde ki karideslerden birer tane taktıktan sonra misinayı yere açmadan (yere açarsak zaten kayalar üzerinde ve gece avlandığımız için kayaların ve yerin pürüzlerine takılan ince misnamız dolaşacak ve karanlıkta zor anlar geçirmemize hatta avımızın gecikmesine sebep olacaktır) direk makaranın üzerinden boşalacak şekilde denize yollayabiliriz. çok fazla uzaga gitmesine gerek yoktur. bazen kayaların ve yerin durumuna göre 2-3 metre ile 10-15 metrelik mesafeler zaten bu balık için ideal mesafelerdir (eger bu mesafeler içinde mmenanur oltanıza takılmaz ve attım çekmesem ne olur derseniz çekmeyin iyi olur. zeminden menanurdan daha iri ve daha zor bir balık olan sargoz alacaksınız). buraya kadar her şey yolunda gitti ise şimdi arada sırada bir misinanın boşluğunu hafifça alarak beklmeye başlamak lazımdır. kurşun olmadığı için yemin tabana oturması hayli zaman alacaktır ve bu zaman da zaten minanırın yemi görmesi ve takılması için ona yeterince zaman verecektir. minanır genel olarak yemi hep yüzeyden 1 metre altta ve zeminden 1 metre üstte olan mesafelerde kapar ve kapması öyle pat diye olmaz. balığın yeme vurmaya başlamasından yakalanım kıyıya alınmasına kadar çok zevklidir ve çok dikkat ister. balık yeme vururken birisi sanki gömleginizin kolundan hafif hafif çekiyormuş gibi bir his verir. bu noktada hemen balığı oltaya takmaya çalışmamak lazımdır. o çektiği zaman onun çekişine hafifçe çekerek yada direnç göstererk tepki vermek lazım ve sonra ona geri bırakmak lazımdır. bu noktada sizin yerinize o kendisi telaşlanacak ve yemi hızlla yutacaktır ve kaçmaya çalışacaktır. bunu hissettiğiniz an hafif bir direç daha gösterin ve misinayı elinizden yavaş yavaş kaydırmasına bir süre izin verdikten sonra balığınızı artık sudan alabilirsiniz. tabi bazen zorlayacaktır o zamanlarda biraz izin verin gitsin. nasıl olsa o koca balık sizin. ben ve arkadaşlarım bu yöntem ile kovalar dolusu balık avları yaptığımızı ve finikeden gazipaşaya kadar bu balığı avlamak için gitmediğimiz yer bırakmadığımızıda belirtmek isterim. iyi eğlenceler başarılar ve en önemlisi iyi şanslar.

Alıntıdır

Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
18 Haziran 2008       Mesaj #22
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Balık Ve Balıkçılığa Ait Bütün Terimler

Sponsorlu Bağlantılar
A

Akış Yapmak : Av mahallinde teknenin sularla akması.

Akşam suyu : Balığın akşam av vermeye başladığı zaman

Akşam yemlisi : Genellikle lüfer için yapılan yemli akşam avı

Akyem : İzmarit, istavrit ve zargana gibi balıklardan yaprak biçiminde kesilmiş yem.

Algarna : Üçgen biçiminde demirden yapılmış ve ağzında file bir torba bulunan tekneden denize atılıp dibi taramak suretiyle midye avında kullanılan alet

Anafor suyu : Denizde girdaplar oluşturan akıntı

Anavasya : Balıkların Marmara'dan Karadeniz'e çıkışları(Rusça)

Azmak : Denize açık tatlı su ağzı



B

Balığı aykırıdan tutmak : İğnenin balığı ağzının dışında bir yerine batarak yakalaması.

Balığı boğmak : Üst üste, çok miktarda balık tutmak

Balığı kıskandırmak : Yemi beğendirip, balığın saldırma olasılığını arttırmak için oltanın hafifçe elle çekilmesi.

Balığı kullanmak : Av sırasında kah misinaya yol verip, kah çekerek balığın oltayı koparmasını önlemek

Balığın sürmesi : Küçük balıkların kıyıları yalayarak büyük balıklardan sürü halinde kaçmaları

Balığın tav yapması : Av sırasında balığın üst üste av vermesi

Bank : Sığlık

Beden : Olta takımının kösteklerinin bağlandığı bölüm.

Bedene puntalamak : Oltanın bedenine düğümlemek.

Bırakma : Denize şamandıraya bağlı olarak bırakılmış yemli olta takımı.



C

Canavar : Saldırgan balık

Cürüm kepçesi : Kıyıdan süratle geçen balık sürülerini yakalamak için kullanılan kepçe



Ç

Çakar : Deniz feneri

Çalınmak : Oltayı bir anda hızla çekip iğnenin balığın ağzına girmesini sağlamak.

Çapari : Çok köstekli ve iğnelerine tüy bağlı olta takımı



D

Dipli bakmak : Balığı dipte aramak



F

Fırdöndü : Çelikten yapılmış iki ucu delikli ve kendi etrafında dönebilen, oltanın gam yapmasını(karışmasını)önleyen küçük av aleti.

Fişeklemek : Balığın ağzından iğneyi atmak için büyük bir süratle suyun yüzeyine yükselmesi

Frişka rüzgar : Teknenin minumum yelkenle kullanılabileceği hafif rüzgar



G

Gece yemlisi : Gece yapılan yemli av.



H

Hamlacı : Kürekçi

Hırsız iğnesi : Yeme gömülen ve görünmeyen ikinci iğne

Hırsızlı sülük zoka : Sülük biçimindeki zokanın iğnesine ikinci bir iğne bağlanması

Hrisof : Çıpranın büyüğü



I

Irgat : Teknenin karaya çekilmesini sağlayan alet.

Işığa kabarmak : Balığın aydınlatılmış suyun yüzeyine yükselmesi



İ

İskandil : Oltaya takılan ağırlık(kurşun)



K

Kafa atmak : Yakalanan balığın tekneye çekilirken oltaya sert biçimde kafa vurması

Kakıç : Ucunda kancası bulunan, balığı tekneye alabilmek için kullanılan saplı alet.

Kalama vermek : Av sırasında misinada boşluk bırakmak

Kalması beklenen rüzgar : Dinmesi beklenen rüzgar.

Kanal : Akdeniz'den Karadeniz'e doğru akan su akıntısı (İstanbul Boğazı için).

Kar suyu : Balıkların kırgın yemelerine neden olan soğuk su

Kaşık : Ucunda 3'lü iğnesi olan nikelajlı, parlak kaşık biçiminde yapay balık.

Katavasya : Balıkların Karadeniz'den Marmara'ya inişleri.(Rusça)

Kazıkbağı : Bir tür düğüm.

Kepçe : Uzun veya kısa gönderli demir çember ve buna takılı ağdan bir torbası olan av aleti.

Kerteriz : Balık tutarken genelde balığın bulunduğu belli bir yeri belirlemek için tespit edilen işaret noktaları.

Kırgın : Boğaz'da genellikle şubatın ilk haftasında gündoğusu rüzgarları eser ve balıkların vücut ısılarına eşit ısıda bulunan kanal sularına üst akıntının soğuk suları karışır.Bu ısı farkı balıklara şok etkisi yapar ve karaya vururlar.Balıkçılar bu olayı kırgın diye adlandırırlar.

Kıyılamak : Balığın iyice kıyıya yaklaşması.

Kıyıya sıkmak : Suların tekneyi kıyıya doğru yönlendirmesi.

Kolçak : Palamut, kofana, torik çaparisinde elle kullanılan bölümden sonra gelen kısım.

Koruk lüferi : İstanbul Boğazı'nda boğaza ilk giren küçük boydaki lüferler.

Köstek : Olta takımının bedenine bağlı, ucunda iğnesi bulunan misina.

Kuyruk altı : Balığın anüs yüzgecinden kesilen küçük parçayı yem olarak kullanıp suda yüzdürerek yapılan av

Kuzular : Küçük dalgaların üzerinde oluşan beyaz köpükler.



L

Lipari : Uskumru balığına yağlıyken verilen isim.

Livar : Balığı canlı saklamak için yapılmış telden sepet(tel livar) yada sandalda havuz biçiminde yapılmış küçük, içi su dolu bölme

Lüfer suyu : Lüfer avının yapılacağı yer ve zaman



M

Mavriko : Karadeniz'den Marmara'ya en son göç eden uskumrular

Mavruka : İki yanı delik, bir tarafına telle iğne bağlanmış, kurşundan yapay balık biçiminde av aleti

Mayıs suyu : Mayıs ayında Boğaz'da oluşan kuvvetli akıntılar.

Mazgallamak : Kurşundan dökülmüş zoka, seğirtme, yüksük ve yünlü gibi av aletlerinin çubuk biçiminde bir camla satıhlarının düzeltilmesi.

Meramet : Ağ tamiri

Methal : Giriş yeri

Migrasyon : Göç

Mola etmek : Balık sürüsü tespit edildikten sonra ağların suya bırakılması.



O

Oltanın apikoda kalması : Oltanın dik olarak suda durması

Orkos : Kuvvetli lodos rüzgarları estiği zaman Karadeniz'e doğru oluşan akıntı



P

Palamut yemlisi : Yemle tutulan palamut

Paraketa : Genellikle dibe döşenen, cansız yem takılan çok iğneli olta.



R

Rapala : Norveç'te imal edilen yapay balıkların markası.



S

Sabah suyu : Balığın av verdiği sabahın ilk saatleri

Seğirtme : Ucunda tek yada üçlü iğne bulunan, balık biçiminde kurşundan dökülmüş parlak yapay yem.

Serpme : Elle atılan balık ağı

Sırtı çekmek(kaşık çekmek) : Hareket halindeki motorlu tekneden denize, ucunda yapay yem olan takım bırakıp oltanın suda yüzmesini sağlamak.

Sıya üstünde durmak : Akıntıda kürekleri ileri doğru iterek teknenin suda durmasını sağlamak.



Ş

Şak-şak yem : Balığın iki yanından kesilip omurgasının çıkarılması sonucu elde edilen yem.

Şamandıra yapmak : Buğulama balığın suyuna ekmek banmak.



T

Tasma atmak : İğnenin balığın ağzına girmesini sağlamak için misinayı kısa ve sert bir hareketle çekmek.

Tor : Kepçenin ucundaki torba biçimindeki ağ



U

Uçkurluk : Ucuna ilmek biçiminde ip bağlı uzun saplı sopa.

Uzun olta : Genellikle lüfer avında canlı yemle kullanılan, kalın bir tel veya misinaya tutturulmuş, iki adet büyük sabit, bir adet küçük hareketli iğne bağlanmış olta takımı.Akya, levrek, sinarit avında da kullanılır.


Y

Yanlamak : Kıyılamak

Yarbaşı : Sığ sulardan derin sulara inen deniz dibi.

Yatak yapmak : Yemini altına alan yada yemini bulan balık sürüsünün bir süre aynı yerde kalması.

Yemliye oturmak : Yemli oltayla balık tutmak.

Yukarı akıntı : Kuzeye doğru akan akıntı.

Yünlü : Oltaya bağlanan kurşundan dökülmüş, ucu iğneli, ortasında bir tüy takılı olan balık biçiminde av aleti.


Z

Zoka : Balık tutmakta kullanılan küçük balık biçiminde ucu iğneli kurşun parçası.

Zoka kestirmek(çalmak) : Zokanın oltaya bağlı olduğu misinanın lüferin keskin dişleriyle kesilmesi


Benzer Konular

16 Eylül 2014 / wenclik Soru-Cevap
20 Temmuz 2017 / Misafir Cevaplanmış
24 Nisan 2011 / Misafir Soru-Cevap
11 Eylül 2011 / tamtur Soru-Cevap
13 Nisan 2012 / HerHangiBiri Taslak Konular