Ziyaretçi
Melanur (Oblada Melanura)
Sponsorlu Bağlantılar
Akdeniz, Ege ve Marmara'da bulunan melanur Sparidae familyasından olup bilimsel adı Oblada melanura'dır.
Ortalama boyları 25 cm.'dir. 40-45 cm. olanlarına da rastlanır. Mercan ve karagöz balıkları gibi kırmalık, taşlık diplerde ve kovuklarda yaşar. Kuyruk yüzgeci çatallı olup kuyruğunun dibinde siyah bir lekesi vardır. Sırtı koyu kurşuni renkte, yanları mavimsi gümüş renginde olup gri paralel çizgiler taşır. Karnı beyazdır. Pulları derisine iyice intibak etmiştir. Melanur, karagöz ve mercan için kullanılan çift köstekli takımla ve dip sürütmesi takımlarıyla avlanır. Aynı familyadan olan diğer balıklara oranla daha kıvrak ve süratlidir. Su üstü gezdiği zaman, hareket halinde parlak olan her şeye hamle yapar. Bu yüzden sıfır numara kaşıkla, dibinde parlatılmış küçük bir kıstırma olan beyaz, parlak, çıplak iğneyle bile yakalanır. Avında yem olarak sulina, midye, deniz solucanı ve karides kullanılır.
Eti beyaz ve lezzetlidir. Tulumu çıkarılıp, eti iki yanından yaprak halinde kesilip, küçük parçalara bölündükten sonra zeytinyağı, bol limon suyu, sarımsak, karabiber ve tuz içinde dört saat kadar dinlendiril irse çiğ olarak yenir. Izgarası ve tavası da yapılır.
Avlamak icin gereken araç ve yem; kalınlığı en fazla 0,20 numara en ince 0,15 numara olan sağlam ve kaliteli bir misina bir makara ve iki tane 5 numara kaliteli ama çabuk açılabilen galvaniz olta ve parmak büyüklüğünde mümkün ise kabuklu ve daha şoklanmamış taze karides. misinayı makaraya sarmadan önce makaranın misina açılacak tarafını ince bir zımpara ile en ufak pürüz kalmayacak şekilde temizlemek lazımdır. bunda amaç yemi denize doğru fırlatırken kurşunsuz atacagımız için misina açılırken kenardaki pürüzlere takılmaması içindir. misina makaraya boşaltıldıktan sonra en uç bölgesi ikiye katlanarak düğüm atılır ve bir kol uzun bir kol kısa kalacak şekilde bu bölüm kesilerek her iki ucada birere adet olta bağlanır. karideslerin kabuğunu hemen o an çıkarmak gerekirki fosforunu muhafaza edebilsin ve suya düştügü zaman mavimsi bir ışık versin. avlanma saatleri için en uygun zaman akşam güneş batınca ve karanlık çökmeye başladığı zaman ile saat 23-24 ve sabah hava aydınlanmaya başlamadan güneşin tamamen çıkışına kadar olan zamandır ve kayalık kıyılarda kayaların üzerinden avlanmak en idealidir.
Bu saatleri ve avlanma yerini seçtikten ve her iki oltamızada parmak güyüklüğünde ki karideslerden birer tane taktıktan sonra misinayı yere açmadan (yere açarsak zaten kayalar üzerinde ve gece avlandığımız için kayaların ve yerin pürüzlerine takılan ince misnamız dolaşacak ve karanlıkta zor anlar geçirmemize hatta avımızın gecikmesine sebep olacaktır) direk makaranın üzerinden boşalacak şekilde denize yollayabiliriz. çok fazla uzaga gitmesine gerek yoktur. bazen kayaların ve yerin durumuna göre 2-3 metre ile 10-15 metrelik mesafeler zaten bu balık için ideal mesafelerdir (eger bu mesafeler içinde mmenanur oltanıza takılmaz ve attım çekmesem ne olur derseniz çekmeyin iyi olur. zeminden menanurdan daha iri ve daha zor bir balık olan sargoz alacaksınız). buraya kadar her şey yolunda gitti ise şimdi arada sırada bir misinanın boşluğunu hafifça alarak beklmeye başlamak lazımdır. kurşun olmadığı için yemin tabana oturması hayli zaman alacaktır ve bu zaman da zaten minanırın yemi görmesi ve takılması için ona yeterince zaman verecektir. minanır genel olarak yemi hep yüzeyden 1 metre altta ve zeminden 1 metre üstte olan mesafelerde kapar ve kapması öyle pat diye olmaz. balığın yeme vurmaya başlamasından yakalanım kıyıya alınmasına kadar çok zevklidir ve çok dikkat ister. balık yeme vururken birisi sanki gömleginizin kolundan hafif hafif çekiyormuş gibi bir his verir. bu noktada hemen balığı oltaya takmaya çalışmamak lazımdır. o çektiği zaman onun çekişine hafifçe çekerek yada direnç göstererk tepki vermek lazım ve sonra ona geri bırakmak lazımdır. bu noktada sizin yerinize o kendisi telaşlanacak ve yemi hızlla yutacaktır ve kaçmaya çalışacaktır. bunu hissettiğiniz an hafif bir direç daha gösterin ve misinayı elinizden yavaş yavaş kaydırmasına bir süre izin verdikten sonra balığınızı artık sudan alabilirsiniz. tabi bazen zorlayacaktır o zamanlarda biraz izin verin gitsin. nasıl olsa o koca balık sizin. ben ve arkadaşlarım bu yöntem ile kovalar dolusu balık avları yaptığımızı ve finikeden gazipaşaya kadar bu balığı avlamak için gitmediğimiz yer bırakmadığımızıda belirtmek isterim. iyi eğlenceler başarılar ve en önemlisi iyi şanslar.
Alıntıdır
Ortalama boyları 25 cm.'dir. 40-45 cm. olanlarına da rastlanır. Mercan ve karagöz balıkları gibi kırmalık, taşlık diplerde ve kovuklarda yaşar. Kuyruk yüzgeci çatallı olup kuyruğunun dibinde siyah bir lekesi vardır. Sırtı koyu kurşuni renkte, yanları mavimsi gümüş renginde olup gri paralel çizgiler taşır. Karnı beyazdır. Pulları derisine iyice intibak etmiştir. Melanur, karagöz ve mercan için kullanılan çift köstekli takımla ve dip sürütmesi takımlarıyla avlanır. Aynı familyadan olan diğer balıklara oranla daha kıvrak ve süratlidir. Su üstü gezdiği zaman, hareket halinde parlak olan her şeye hamle yapar. Bu yüzden sıfır numara kaşıkla, dibinde parlatılmış küçük bir kıstırma olan beyaz, parlak, çıplak iğneyle bile yakalanır. Avında yem olarak sulina, midye, deniz solucanı ve karides kullanılır.
Eti beyaz ve lezzetlidir. Tulumu çıkarılıp, eti iki yanından yaprak halinde kesilip, küçük parçalara bölündükten sonra zeytinyağı, bol limon suyu, sarımsak, karabiber ve tuz içinde dört saat kadar dinlendiril irse çiğ olarak yenir. Izgarası ve tavası da yapılır.
Avlamak icin gereken araç ve yem; kalınlığı en fazla 0,20 numara en ince 0,15 numara olan sağlam ve kaliteli bir misina bir makara ve iki tane 5 numara kaliteli ama çabuk açılabilen galvaniz olta ve parmak büyüklüğünde mümkün ise kabuklu ve daha şoklanmamış taze karides. misinayı makaraya sarmadan önce makaranın misina açılacak tarafını ince bir zımpara ile en ufak pürüz kalmayacak şekilde temizlemek lazımdır. bunda amaç yemi denize doğru fırlatırken kurşunsuz atacagımız için misina açılırken kenardaki pürüzlere takılmaması içindir. misina makaraya boşaltıldıktan sonra en uç bölgesi ikiye katlanarak düğüm atılır ve bir kol uzun bir kol kısa kalacak şekilde bu bölüm kesilerek her iki ucada birere adet olta bağlanır. karideslerin kabuğunu hemen o an çıkarmak gerekirki fosforunu muhafaza edebilsin ve suya düştügü zaman mavimsi bir ışık versin. avlanma saatleri için en uygun zaman akşam güneş batınca ve karanlık çökmeye başladığı zaman ile saat 23-24 ve sabah hava aydınlanmaya başlamadan güneşin tamamen çıkışına kadar olan zamandır ve kayalık kıyılarda kayaların üzerinden avlanmak en idealidir.
Bu saatleri ve avlanma yerini seçtikten ve her iki oltamızada parmak güyüklüğünde ki karideslerden birer tane taktıktan sonra misinayı yere açmadan (yere açarsak zaten kayalar üzerinde ve gece avlandığımız için kayaların ve yerin pürüzlerine takılan ince misnamız dolaşacak ve karanlıkta zor anlar geçirmemize hatta avımızın gecikmesine sebep olacaktır) direk makaranın üzerinden boşalacak şekilde denize yollayabiliriz. çok fazla uzaga gitmesine gerek yoktur. bazen kayaların ve yerin durumuna göre 2-3 metre ile 10-15 metrelik mesafeler zaten bu balık için ideal mesafelerdir (eger bu mesafeler içinde mmenanur oltanıza takılmaz ve attım çekmesem ne olur derseniz çekmeyin iyi olur. zeminden menanurdan daha iri ve daha zor bir balık olan sargoz alacaksınız). buraya kadar her şey yolunda gitti ise şimdi arada sırada bir misinanın boşluğunu hafifça alarak beklmeye başlamak lazımdır. kurşun olmadığı için yemin tabana oturması hayli zaman alacaktır ve bu zaman da zaten minanırın yemi görmesi ve takılması için ona yeterince zaman verecektir. minanır genel olarak yemi hep yüzeyden 1 metre altta ve zeminden 1 metre üstte olan mesafelerde kapar ve kapması öyle pat diye olmaz. balığın yeme vurmaya başlamasından yakalanım kıyıya alınmasına kadar çok zevklidir ve çok dikkat ister. balık yeme vururken birisi sanki gömleginizin kolundan hafif hafif çekiyormuş gibi bir his verir. bu noktada hemen balığı oltaya takmaya çalışmamak lazımdır. o çektiği zaman onun çekişine hafifçe çekerek yada direnç göstererk tepki vermek lazım ve sonra ona geri bırakmak lazımdır. bu noktada sizin yerinize o kendisi telaşlanacak ve yemi hızlla yutacaktır ve kaçmaya çalışacaktır. bunu hissettiğiniz an hafif bir direç daha gösterin ve misinayı elinizden yavaş yavaş kaydırmasına bir süre izin verdikten sonra balığınızı artık sudan alabilirsiniz. tabi bazen zorlayacaktır o zamanlarda biraz izin verin gitsin. nasıl olsa o koca balık sizin. ben ve arkadaşlarım bu yöntem ile kovalar dolusu balık avları yaptığımızı ve finikeden gazipaşaya kadar bu balığı avlamak için gitmediğimiz yer bırakmadığımızıda belirtmek isterim. iyi eğlenceler başarılar ve en önemlisi iyi şanslar.
Alıntıdır