Arama

Vitaminler ve Beslenmedeki Önemi

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 28 Haziran 2017 Gösterim: 98.739 Cevap: 12
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
15 Eylül 2006       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

VİTAMİNLER

Ad:  vit1.jpg
Gösterim: 60581
Boyut:  140.7 KB

Vücudun büyümesi ya da metabolizma için zorunlu olan ve normal yiyeceklerle alınması gereken özgül besin maddeleri.

Sponsorlu Bağlantılar
Vitaminler yaşam için gerekli organik maddelerdir. Bedenlerimizin normal fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gereklidir. Birkaçı hariç vücudumuz tarafından üretilemezler.
Vitaminler büyüme ve canlılığın devamı için gereklidir. Tüm doğal besinlerde bulunurlar. Vitaminleri besinlerden ya da diyet ürünlerden mutlaka almalıyız. Bütün gerekli vitaminleri almadan yaşamı sürdürebilmek imkansızdır.

Vitaminler Ne Değildir?


  • Vitaminler besinlerin yerine geçmez.
  • Hiçbir kalori içermezler.
  • Protein, yağların, karbonhidratların yada başka besinlerin yerine geçmezler. Yani yemeyi durdurarak sadece vitamin alarak sağlıklı yaşamayı bekleyemeyiz.

Vitaminler Ne Yapar?


Vitaminlerin yüzlerce değişik fonksiyonu vardır.
  • Metabolizmayı hareket ettirir.
  • Metabolizmayı düzenler.
  • Kanama olduğunda pıhtılaşma sağlar.
  • Hücre büyümesini sağlar.
  • Siyah beyaz yerine renkleri görmemizi sağlar.

Vitamin Eksikliği Nedir?


Vücudumuz yeterli vitamin alamadığında vitamin eksikliği başgösterir. Bazı vitamin eksiklikleri o vitamini içeren besinler alınarak giderilebilir. Fakat bazıları hastalıklara yolaçar ve iyileşmesi zor komplikasyonlada neden olabilir.

Suda Eriyen Vitamin Ne Demektir?


Suda içinde eriyen vitaminlere suda eriyen vitaminler denir. Vücut dokularında depolanamayan, fazla alındığında fazlası idrar ile atılan vitaminlerdir. Günlük ihtiyaç mutlaka besinler veya besin takviyeleri ile alınmalıdırlar. Bu gurupta B kompleks vitaminleri olarak bilinen, isimleri B harfi ve bir sayıdan oluşan vitaminler ( B1, B2, B3, B5, B6, B8 , B9 ,B12,B17 ) yer alır. B kompleks vitaminleri vücuttaki enzim sistemlerindeki görevleri ve bir birleriyle olan ilişkileri nedeni ile bir bütün olarak isimlendirilmişlerdir. Her B vitaminin birde kimyasal adı vardır.
B vitamin kompleksi, vücutta enerji eldesinde ve metabolik aktivitelerde koenzim olarak görev alırlar. Başta cilt,göz sağlığımız olamak üzere bir çok organ sağlığımızda, kasların gerginliğinin sağlanmasında, beyin ve karaciğer fonksiyonlarında B kompleks vitaminlerine ihtiyaç duyarız.
Depresyon, stres ve fobiler ile savaşımdada B komplex vitaminleri önemli bir yer alırlar.

Yağda Eriyen Vitamin nedir?


Yağda eriyen vitaminler karaciğerlerde ve vucütta yağ hücrelerinde depolanabilen vitaminlerdir. Vücut ihtiyaç duyduğunda depolanmış vitamini kullanır.
A, D, E ve K vitaminleri yağda eriyen vitaminler olup vücutta 6 aya kadar depolanabilirler.

A vitamini (retinol, C20H29OH), epitelin bütünselliği için gerekli bir vitamindir. Aynı zamanda ağtabakanın pigmenti olan rodopsinin de temel maddesidir. Eksikliği, deri, göz ve mukoza zarı bozukluklarına, fazlalığı ise beyinde ve birçok sistemde kronik hastalıklara yol açar.

B grubu vitaminleri arasında başlıcaları B1 (tiamin, C12H17ON4SCL), B2 (riboflavin, C17H20N4O6), niasin, B6 (piridoksin, C8H11NO3), folik asit ve B12 (siyanokobalamin, C63H90CON14O14P)dir. B1, karbonhidrat metabolizmasında bir eş enzim olarak görev yapar. Pirinçle beslenen toplumlarda ve alkoliklerde görülen B1 vitamini eksikliği, beriberi ve beyin hastalıklarına yol açar. Benzer bir görev yapan B2 de yükseltgenme tepkimelerinde önem taşır.

Eksikliği, epitel bozukluklarına yol açar. Niasin, her ikisi de karbonhidrat metabolizmasında bir eş enzim olan nikotinik asit ile nikotinamit için kullanılan ortak bir addır. Beslenmesi akdarı ya da yoncaya dayalı popülasyonlarda görülen niasin eksikliği, pelagra hastalığının nedenidir. B6 vitamini, enerji depolanmasında önem taşıyan bir enzim sağlar. Eksikliği, çeşitli hastalıkların yanı sıra kansızlık da yapar. Folik asit, nükleik asit metabolizmasında yer alan asli bir ögedir. Özellikle hamilelik sırasında ya da çeşitli ilâçlara bağlı olarak meydana gelen folik asit eksikliği, karakteristik bir kansızlık yapar.

B12 vitamini her tür hücrenin temel ögelerindendir. Kan hücreleriyle gastroentestinal epitel ve sinir sistemi fonksiyonları, B12 eksikliğinden özellikle etkilenir. B grubunun öteki vitaminleri pantotenik asit, biotin, kolin, inositol ve para-amino benzoik asittir.

C vitamini (askorbik asit, C6H8O6), birçok metabolik süreçte yer alır ve özellikle soluk almada, kan hücrelerinin oluşumunda, kemik ve doku büyümesinde önem taşır. Eksikliği, iskorbüt hastalığına yol açar.

D vitamini (D2: kalsiferol, C28 H43OH, D3: C27H43OH, D4: C28H45OH), kalsiyum metabolizmasında kritik bir rol oynar, kemiklerin büyümesini ve yapılaşmasını sağlar. Eksikliği raşitizme, fazlalığı da çeşitli hastalıklara neden olur.

E vitamini (tokoferol, C20H50O2), kan hücreleriyle sinir sistemi dokularında önem taşır. E vitamini eksikliğine pek rastlanmaz ve yararlı etkileri genellikle abartılmıştır.

K vitamini (K1: C31H46O2, K2: C41H56O2), karaciğerdeki belirli pıhtılaştırıcı faktörlerin üretimiyle ilgili eş faktörleri sağlar. Kimi pıhtılaşma bozukluklarını tedavide, özellikle prematüre bebeklerde görülen bu türden bozukluklara karşı kullanılır.

A vitamini hayvansal ve bitkisel dokulardan, B vitaminleri de yeşil sebzelerden alınır. B12 vitamini ise yalnızca hayvansal besinlerde (örneğin karaciğerde) bulunur. Ekşi meyveler C vitamini bakımından zengindir. D vitamini hayvansal dokularda bulunur. Balıkyağı bu bakımdan zengindir. E ve K vitaminlerine çok sayıda biyolojik maddede rastlanır.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 26 Mayıs 2016 09:37
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #3
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  vit1.jpg
Gösterim: 5466
Boyut:  42.4 KB

Vitaminler


Vitaminler hücresel metabolik reaksiyonlar için çok az miktarları yeterli olan, eksikliklerinde bazı sorunlara neden olan organik bileşiklerdir. İnsan vücudu tarafından ya hiç yapılamamakta ya da yeterli miktarda yapılamadıkları için besinlerle dışarıdan sağlanmaları gerekir. Kendi isimleri olmasına karşın daha kolay anlaşılmaları için alfabenin harfleri ile anılırlar. Bir kısım vitaminler besinlerde aktif şekilde, bazıları da pro-vitamin olarak bulunur. Pro-vitaminler vücutta aktif hale dönüşürler. Genelde vitaminler erime özelliklerine göre yağda ve suda eriyen olarak iki gruba ayrılır. Bu pratik açıdan pişirme sırasında vitamin dayanıklılığını etkiler. Suda eriyenler; C ve B grubu vitaminler toksik değillerdir ve idrar yolu ile atılırlar. Vücutta depolanmaları az olduğu için gereksinim fazladır. Yağda eriyenler; A, D, E, K toksik olabilirler ve depolanabilirler. Bazı dokuların bu vitaminlere kesin ihtiyaçları vardır. Sağlıklı bir birey 4 besin grubundan ( süt ve süt türevi, et ve et türevi, unlu gıda, sebze ve meyve ) ve biraz da yağ içeren yiyecekler yemesi ile ihtiyaçlarını karşılayabilir.

Emilim ve dolaşım


Yağda eriyenler yağlarla birlikte emilir, taşınır ve atılırlar. Yağların diyette az veya hiç olmaması, safra veya pankreas salgılarının eksikliği, barsaklardan emilimi engelleyen anatomik veya fonksiyonel bozukluklar bu grup vitaminlerin eksikliğine yol açar. Suda eriyenlerin emilimi daha sorunsuz olmaktadır.

Depolama ve atılım


Yağda eriyen vitaminlerin fazlası idrarla atılamaz, depolanır. Bu işlem yeri de karaciğerdir. E vitamini dışındaki yağda eriyenler uzun süre, gereğinden fazla alınması sonucunda toksik etki yapabilirler. Suda eriyenler yüksek miktarlarda depolanamazlar, kullanılan miktarın fazlası idrarla atılır. Bu nedenle bunların eksikliklerine daha sık rastlanır fakat bazı B grubu vitaminleri istisnadır, karaciğer de uzun süre (3-5 yıl) korunabilirler.

Besinlerdeki dayanıklılık


Yağda eriyen vitaminler pişirmeye dayanıklıdırlar, B ve C vitaminleri kolay bozulurlar. Uygun olmayan koşullarda saklanma sonucu her iki gruptaki vitaminler bozulabilir.

Etkileri


Genel anlamda vücuttaki bileşiklerin bir parçası olmaktan ziyade düzenleyici fonksiyon gösterirler. Bu yönleri ile hormonlara benzerler. Metabolik olaylarda katalizör rolü oynarlar.
Vitaminler genel anlamda yukarıda yazıldıkları gibidir. İlaç üreticisi firmalar, doktorların katkıları ve insanların da eksik ve yanlış bilgileri ile günümüzde adeta bir vitamin çılgınlığı yaşanmaktadır. Bir konu üzerine yorum yapabilmek ve bir takım uygulamaları gerçekleştirmek için öncelikle bilgi sahibi olunmalıdır. Vitaminler konusu hakkında en güncel bilgileri yazabilmek için oldukça kapsamlı bir araştırma yaptım. Herkesin anlayabileceği bir ifade tarzı kullanmaya çalıştım. Günümüzde vitamin olarak kabul edilen tüm maddeleri içeren detaylı bir yazı oldu. Okuyanlar anlayamadıkları veya üzerinde soru sormak istedikleri konuları bildirirlerse gerekli düzeltmeler ve bilgiler yine de sunulacaktır. Vitaminler konusu içersinde anlatılan konu başlıkları şunlardır.
  • A Vitamini - Retinol
  • D Vitamini - Kalsiferol
  • E Vitamini - Tokoferoller
  • K Vitamini - Naftakinon
  • B1 Vitamini - Tiamin
  • B2 Vitamini - Riboflavin
  • B3 Vitamini - Niasin, PP Vitamini
  • B5 Vitamini - Pantoteneik Asit
  • B6 Vitamini - Piridoksin
  • B11 Vitamini - Folik Asit
  • B12 Vitamini Siyanokobalamin
  • C Vitamini - Askorbik Asit
  • H Vitamini - Biotin
  • P Vitamini - Bioflavonoidler
  • Kolin
  • İnositol
  • Karnitin

A Vitamini


Sağlıklı gözler, deri, saç, mukoza zarı kaynağı, balık karaciğeri yağı, böbrek, Beta-karotena(koyu, yeşil yapraklı sebzelerde olur), sarı ve turuncu meyve ve sebzeler.
Enfeksiyonlara karşı direnci arttırır normal büyüme, üreme, kemik ve diş gelişimi, görme için gereklidir. Cildin tırnakların ve saçların sağlıklı kalmasını sağlar. Diş ve dişetleri için büyük önem taşır .
Kaynağı: Kayısı,kuşkonmaz,maydanoz,ıspanak, havuç,kereviz, marul, portakal, erik, domates

B1 Vitamini


Sağlıklı kalp, beyin ve sinir sistemi. Normal kırmızı kan hücrelerinin seviyesini korur
Kaynağı: Tahıllarda, buğday tohumu ve hayvan ciğeri.
Buğday, kepek, bira mayası, taze sebze meyve, koyun eti, sığır eti, balık eti, yumurta, süt
B1 vitamini Kasların ve sinir sisteminin faliyeti için gereklidir.Yetersizliğinde iştahsızlık, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması görülür.

B2 Vitamini


Sağlıklı gözler ve tırnak ve saç.
Kaynağı: Avokado, süt ve süt ürünleri, sakatat, maya,
Karaciğer, böbrek, buğday unu, patates, et, yumurta, peynir, kepek, yeşil sebzeler, havuç, fındık, yer fıstığı, mercimek
B2 vitamini Eksikliğinde dilde kızarma, yanma hissi, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, yanma hissi, katarakt oluşumu, saçların dökülmesi, çocuklarda büyüme yavaşlaması, kilo kaybı, sindirim sorunları oluşur .

B3 Vitamini


Sağlıklı sinir sinir sistemi, dolaşım sisitemi, protein ve karbonhidrat metobolizması, enerji üretimi için gerekli
Kaynağı: Tavuk, fıstık, yumurta, badem, som balığı,
Bira mayası, kepek, yer fıstığı, sakatat, kırmızı et, balık, buğday, baklagiller, un, yumurta, süt, limon, kabak, incir, portakal, hurmaB3 vitamini Yetersiz beslenme sonucu deriyi sinir sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar. Hücrelerin oksijeni kullanabilmeleri için gereklidir. Midede sindirimin temel taşları olan asitlerin üretimini sağlar.

B5 Vitamini


Sağlıklı sinir sistemi
Kaynağı: Avokado, beyin ve tahıllar,
Karaciğer, kırmızı et, tavuk, yumurta, ekmek, sebzeler
B5 vitamini Doğada bol olduğu için eksikliğine rastlanmaz. Ayrıca bir miktar bağırsaklarda da yapılmaktadır. Eksikliği kan şekerinde düşme, ellerde titreme, kalp çarpıntıya neden olur .

B6 Vitamini


Sağlıklı sinir sistemi, beyin ve üreme işlevleri.
Kaynağı: Bira mayası, yumurta sarısı, yulaf ezmesi ve sakatat.
Karaciğer, böbrek, kırmızı et, balık, yumurta, ekmek, sebzeler
B6 vitamini Sinir sistemi ve hormonların çalışmasını düzenler.Vücudun savunmasında antikor ve akyuvar oluşumunda rol oynar. Eksikliğinde migren tipi baş ağrısı, kansızlık, ciltte kuruluk, görme problemleri, uyuşukluk, adele zayıflığı ve krampları oluşur .

B11 vitamini


Kırmızı kan hücreleri ve sinir dokularının oluşumunda aktif rol oynar. Hücre bölünmesi için gereklidir. Bu etkisi ile büyümeyi de sağlar. Anne karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi için de gereklidir. Eksikliğinde iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, unutkanlık, çarpıntı gibi bazı kalp sorunları oluşabilir .
Kaynağı: Karaciğer, böbrek, kırmızı et, ıspanak, marul, yumurta, ekmek, portakal, muz

B12 Vitamini


Normal kası korur.
Kaynağı: Ciğer, böbrek, beyin, et, yumurta sarısı, arkadaş iç-bakteriler tarafından sentezlenir.
Karaciğer, yürek, böbrek, kırmızı et, tavuk, balık, süt, peynir, yumurta
B12 vitamini Besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir. Eksikliğinde dilde hassasiyet, şişme, kızarma, hayal görme, depresyon, adalelerde kasılmalar, sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşur .

Folik asit


Sağlıklı saç ve deri.
Kaynağı: Lifli yeşil sebzeler, brokoli, lahana, portakal, tahıl, kuşkonmaz.

Kolin Bitartarat


Karaciğer, böbrek ve safra kesesinin sağlığını korur.
Kaynağı: Tahıl, fındık, fıstık, tohumlar ve narenciye meyvaları.

C vitamini


Sağlıklı bağışıklık sistemi kollagen üretimi, sağlıklı kemikler, dişler ve kıkırdak.
Kaynağı: Naranciye, biberiye, çiğ lahana, ananas, patates ve maydanoz.
Siyah üzüm, narenciye, çilek, kavun, karpuz, yeşil biber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye
C vitamini Vücudumuz C vitaminini üretemez bitkiler ve bazı hayvanlar bu vitamini üretebilmektedir. Besinlerle alınan vitamin 2 saat içersinde kullanılır 4 saat sonunda kandan uzaklaşır. Yaraların iyileşmesini, damarların sağlıklı olamalarını sağlar.Vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi vardır. Histamin yapımını azaltarak allerjik olayların şiddetini düşürür. Eksikliğinde diş eti kanamaları ve çekilmeleri olur.
  • Yaraları, yanıkları ve kanayan diş etlerini iyileştirir.
  • İdrar yolları enfeksiyonu tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini artırır.
  • Ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırır.
  • Birçok viral ve bakteriyel enfeksiyonun önlenmesine ve genellikle bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
  • Kansere neden olan maddelerin oluşmasına karşı koymada yardımcı olur.
  • Damarlardaki kan pıhtılaşmasını düşürür.
  • Soğuk algınlığının tedavisinde ve önlenmesinde yardımcıdır.
  • Protein hücrelerini bir arada tutarak yaşamı uzatır.

E vitamini


Antioxidant, vücut hücrelerinin sağlığı, sağlıklı dolaşım sistemi, kalp dolaşım sistemi, kalp fonksiyonları.
Kaynağı: Mısır, sığır eti, badem, yumurta sarısı, fındık, ayçiçeği tohumu, buğday tohumu
, soya fasülyesi yağı, arı sütü, ceviz, marul, tere, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana, mısır yağı, mısır, yulafta
E vitaminiAntioksidan etkilidir. Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatıyor Yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar .
  • Hücresel yaşlanmayı yavaşlatarak daha genç görünmenizi sağlar.
  • Daha fazla dayanma gücü vermek için vücuda oksijen sağlar.
  • A vitaminiyle birlikte çalışarak akciğerleri hava kirliliğinden korur.
  • Çeşitli kanserleri önlemeye yardım eder.
  • Kan pıhtılaşmasını önler ve çözer.
  • Yanıkların iyileşmesini hızlandırır.
  • Kan basıncını düşürür.
  • Düşüğün önlenmesine yardımcı olur.
  • Kalp hastalığı ve felç riskini azaltır.

K vitamini


Karaciğere gelen Kvitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır. Kvitamini takviyesi yanlızca kanamalı hastalarda verilir.
Kaynağı: Ispanak,kabak, marul, yeşil domates, yeşil biber, inek sütü, peynir, tereyağı, yumurta, kırmızı et, pirinç, karaciğer, mısır, muz, şeftali, çilek

D vitamini


İnce bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur, kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlar .
Kaynağı: Balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzeler, güneş
  • Güçlü kemik ve dişler için kalsiyum ve fosforu kullanır.
  • A ve C vitaminleriyle birlikte alındığında soğuk algınlığını önler.
  • Konjonktivitin tedavisine yardımcı olur.
  • Doğal kaynakları:
  • Balık ciğeri yağı, sardalya, ringa, somon balığı, ton, süt ve süt ürünleri ile güneş ışığı.
Kalsiyum
Sağlıklı ve güçlü kemikler ve dişler, normal kalp fonksiyonları kasları, kasların ve sinir sisteminin sağlıklı çalışmaması.
Kaynağı: Badem, sütü ürünleri, yumurta sarısı, soya-fasulyesi ve sardalye balığı.

Krom
Vücudun şeker kullanımını düzenler, kandan hücrelere glikoz transferi sağlar.
Kaynağı: Yumurta sarısı, istiridye, yer fıstığı, üzüm suyu, peynir, buğday ve maya.

Demir
Oksijen kan yolu ile vücut hücrelerine taşır.
Kaynağı: Karaciğer, istiridye, sığır eti, helvacı kabağı.

Magnezyum
Sağlıklı kaslar, damarlar, kemikler, kalbin düzenli çalışması, sinir sistemi, enerjui üretiminde katalizör.
Kaynağı: Badem, soya fasulyesi, yabani havuç.

Magnanez
Sinir sistemi sağlığı, beyin, sinirler ve kaslar arasında koordaniasyon.
Kaynağı: Ayçiçeği tohumu, Hindistan cevizi, badem, mısır, ceviz, zeytin.

Potasyum
Sinir sistemi kan ve dokular asit-alkali dengesi.
Kaynağı: Bütün sebzeler, kayısı, muz, patates, fındık, sardalye, avokado, narenciye meyvesi.

Silica
Sağlıklı saçlar, deri ve tırnaklar.
Kaynağı: Atkuyruğu bitkisi, köklü sebzeler, yulaf, arpa.

Çinko
Sağlıklı üreme, deri ve bağışıklık sistemi.
Kaynağı: İstiridye, sığı eti, karaciğer, zencefil, süt ayçiçeği, helvacı kabağı tohumu, Ringo balığı.


Vitaminler En Çok Hangi Besinlerde Bulunur


Elma
Elma doğal şeker, lif içeren kan kolestrolü ve glukoz seviyesini düşüren bir besin kaynağıdır. Taze elmadaki C vitamini, hücrelerin bozulmasını önleyici antioksidan etkiye sahiptir. C Vitamini ayrıca, koruyucu etkisiyle kılcal ve kan damarlarını korur, demirin emilimine yardımcı olur.

Badem
Badem diğer kabuklu ceviz, fındık gibi yiyeceklerle aynı guruptadır. Lif, magnezyum, demir, kalsiyum, riboflavin içerir. Gerçekte badem diğer kabuklu yiyecekleren daha çok C vitamini içerir. 23 bademde 70 mg C vitamini blunur. Diyetisyenin izin verdiği miktarda ve vücudunuza gereken kadar E vitamini içerir. Diğer tüm kabuklu yiyecekler gibi kalbinize yararlı protein kaynağıdır. Doymamış yağ oranı daha düşük olduğu için kalbe en yararlı yağ içeren besindir.

Ahududu
Ahududu zengin bitkisel besinler içerir. İdrar yolu enfeksiyonlarından korur, hafızaya yardımcıdır, zinde yaşamı destekler. Özündeki C vitamini ve lifler sayesinde düşük kalori içerir. Bir kase taze ahudududa 83 kalori, 3.5 gram lif ve 14 mg C vitamini bulunur.

Brokoli

Brokoli kalp, şeker, bazı kanser türleri gibi kronik rahatsızlıklardan koruyucu, kalsiyum, potasyum, folik asit, lif ve bitkisel besinler içerir. Bunun yanı sıra brokolide, hücrelerin bozulmasını ve zarar görmesini engelleyici A ve C vitamini bulunur.

Barbunya
Barbunya, fasulye, börülce gibi böbrek şeklindeki besinler, demir, magnezyum, potasyum, fosfor, bakır içerir. Diyetisyenler tarafından önerilen lif bakımından zengin, düşük yağlı, kalorili besinlerdir. Kronik kalp hastalıkları, kanser gibi hastalıklara karşı da koruyucudur.

Somon
Somon omega-3 yağ asitleri içeren mükemmel bir besindir. Omega-3 kalp krizi risklerini önler, kalbe bağlı ani ölümleri, kan basıncı yükselmelerini önler. Somon ayrıca, kolesterol için doymamış yağ oranı düşük yağ ve protein içerir.

Ispanak
Ispanak yüksek seviyede A ve C vitamini içerir. Bunu yanı sıra ıspanakta, B-6, kalsiyum, demir ve magnezyum da bulunur. Bağışıklık sistemini destekler, cilt ve saç sağlığını korur.

Patates
Turuncu ve sarı karışımı koyu renkli patateste, yüksek miktarda beta karoten oksidant bulunur. A vitamini ve beta karoten bazı kanser risklerinden korunmada etkilidir. Patates yrıca, fiber, folik asit, potasyum ve diğer tüm sebzeler gibi düşük kalori ve yağa sahiptir. Bir patateste sadece 54 kalori bulunur.

Bitki Çayları ve Diğer Sebze Suları
Bitki çayları en çok vitamin, mineral ve diğer besleyici yiyeceklere sahiptir. Beslenme listenize eklediğinizde diyetinizi olumsuz etkilemezler. Domates suyu gibi sebze sularının antioksidant etkileri kalp krizi riskinden korur, prostat kanserini ve diğer kanser türlerinden krounmada etkildir. Domates suyu ve diğer sebze sularında ayrıca, çok yüksek sodyum bulunur.

Buğday Taneleri
Buğday tahılların en önemlisi. Buğday lif, folik asit, E vitamini, magnezyum, fosfor, biraz yağ, protein potasyum, demir, çinko gibi oldukça zengin besleyiciler içerir.
Son düzenleyen Safi; 3 Haziran 2016 11:14
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Eylül 2006       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Doğal Vitaminler ve Hastalıklar


İlaçlar gün geçtikçe tıbbi bir malzemeden çok sanki "hızlı tüketim ürünü" imişcesine pazarlanıyor. Her yıl yeni antibiyotikler ve ağrı kesiciler çıkıyor. Eskileri yeni ambalajlar ve görünümler kazanıyor. Bu oldukça tehlikeli bir gelişme. Zira gerçekten gerekmedikçe ilaç paketlerinin albenisine kapılarak ilaç tüketmek bedenimiz için son derece zararlı bir şeydir. Son yıllarda "alternatif tıp" da denilen doğal bitki ve sebzelerden hareketle sağlık sorunlarının giderilmesine yönelikçabalar oldukça popüler oldu. Bununla birlikte, bu türden sebze ve meyvelerin de bilinçsizce kullanımı tıpkı aşırı ilaç kullanımı gibi benzer sonuçlar doğurur.
  • ADAÇAYI Gaz giderici
  • AHUDUDU Kan temizleyici, idrar söktürücü
  • ANASON Hazımsızlık
  • ASMA Sarılık ve ishal
  • AVOKADO Hücre koruyucu
  • AYVA İshal ve dizanteri
  • BADEM Bedensel ve ruhsal yorgunluk
  • BAKLA İdrar yolları rahatsızlıkları
  • BAMYAHalsizlik
  • BEZELYE Sinirsel rahatsızlıklar
  • BROKOLİ Kanser önleyici
  • BUĞDAY Kanser önleyici
  • ÇAM FISTIĞI Verem ve Akciğer Hastalıkları
  • ÇİLEK Boşaltım sistemi
  • ÇÖREKOTU İştah kaybı
  • DEFNE Ateş düşürücü
  • DOMATES Kanser önleyici
  • DUT İdrar söktürücü
  • EBEGÜMECİ Göğüs ağrıları
  • ELMA Kabızlık
  • ENGİNAR Üre ve Kolesterol
  • FESLEĞEN Öksürük
  • FINDIK Bedensel ve ruhsal yorgunluk
  • GREYFURT Kolesterol
  • HAVUÇ Kalp
  • ISIRGAN Kanamalar
  • ISPANAK Kanser önleyici ve göz
  • İNCİR Barsak Sorunları
  • KARANFİL Dezenfektan
  • KEKİK Barsak iltihabı
  • KIRMIZI BİBER Bağışıklık sistemi
  • KİRAZ Ağrı kesici
  • KİVİ Sindirim sorunları ve kabızlık
  • KUŞBURNU Raşitizm
  • KUŞKONMAZ Hazımsızlık
  • LAHANA Kanser önleyici
  • MANTAR Bağışıklık sistemi
  • MARUL Kemik erimesi
  • MAYDANOZ İdrar söktürücü
  • MISIR Enerji verici
  • MUZ Adet sancısı
  • NAR İshal
  • NOHUT Süt üretici
  • PATATES Kabızlık ve halsizlik
  • PIRASA İdrar söktürücü
  • PORTAKAL Kanser önleyici
  • SALATALIK Deri ve Kabızlık
  • SAHLEP Öksürük
  • SOĞAN VE SARIMSAK Yüksek Tansiyon ve Kalp
  • SOYA Hücre yenileme
  • TARÇIN Ruhsal sıkıntılar
  • TEREİştah kaybı
  • TURP Böbrek ve karaciğer
  • ÜZÜM Kan temizleyicisi
  • VİŞNE İshal
  • YER ELMASI Kabızlık
  • YOĞURT Bağışıklık Sistemi
  • ZENCEFİL Barsak Bozukluğu, İştah Kaybı
  • ZEYTİN Karaciğer, Yüksek Tansiyon

B1 Vitamini


(~Thiamin)
Neden Gerekli : Hücre oluşumu, dolaşım sistemi ve sinir sistemimiz için gereklidir.
Nasıl Bir Vitamin : Suda eriyen bir vitamindir.
Nelerde Bulunur : Kuru fasulye, yumurta, süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler
Eksikliği : iştah kaybı, görme bozukluğu, sinir hastalıklarına neden olabilir.
Günlük Gereksinim : 1,5 mg.

B2 Vitamini


(~Riboflavin)
Neden Gerekli : Besinlerdeki enerjinin açığa çıkmasında etkendir.
Nasıl Bir Vitamin : Suda eriyen bir vitamindir. (Bedenimiz depolayamaz.)
Nelerde Bulunur : Badem, Buğday, Peynir
Eksikliği halinde : Kaşıntı, gözlerde yanma ya da ışığa duyarlılık
Günlük Gereksinim : Yetişkinlerde 1.7 mg.

B3 Vitamini


(~Niasin)
Neden Gerekli : Sinir ve sindirim sistemi için gereklidir.
Nelerde Bulunur : Brokoli, Havuç, Peynir, Mısır Unu, Süt, Patates ve Domates
Eksikliği halinde : Sinir sisteminde fonksiyon bozukluğu
Günlük Gereksinim : Yetişkinlerde en fazla 1.000 mg.

B5 Vitamini


(~Pantotenik Asit)
Neden Gerekli : Besinlerin enerjiye çevrilmesinde kullanılır.
Nasıl Bir Vitamin : Suda eriyen bir vitamindir. (Bedenimiz depolayamaz.)
Nelerde Bulunur : Yumurta, Peynir, Fasulye, Tahıllar, Bezelye, Patates, Mısır, Kuru Yemişler.
Eksikliği halinde : Sinir ve solunum bozuklukları
Günlük Gereksinim : 10-1000 mg.

B6 Vitamini


(~Pyridoxine)
Neden Gerekli : Bağışıklık sistemini korur ve kalbin işlevine destek olur.
Nasıl Bir Vitamin : Suda eriyen bir vitamindir. (Bedenimiz depolayamaz.)
Nelerde Bulunur : Muz, Patates, Ispanak, Bezelye, Havuç, Yumurta, Hububatlar
Eksikliği halinde : Sinir bozukluğu, kaşıntı, bağışıklık sisteminde zayıflama
Günlük Gereksinim : 2 mg.

B12 Vitamini


(~Kobalamin)
Neden Gerekli : Sinir hücrelerinin büyümesi ve tüm hücrelerin tamirinde etkendir.
Nasıl Bir Vitamin : Yağda eriyen bir vitamindir. Karaciğerde depolanır.
Nelerde Bulunur : Hayvansal gıdalarda bulunur
Eksikliği halinde : Uyuşukluk, unutkanlık, sabahları yataktan yorgun kalkma
Günlük Gereksinim : 1-10 mg.

A Vitamini


(~Retinol)
Neden Gerekli : Özellikle deri, saç ve diş eti sağlığı için gereklidir.
Nasıl Bir Vitamin : Suda eriyen bir vitamindir. (Bedenimiz depolayamaz.)
Nelerde Bulunur : Yeşil ve sarı sebzelerde, tahıllarda bulunur
Eksikliği halinde : Gece körlüğü, diş ve dişeti rahatsızlıkları, eklem ağrıları
Günlük Gereksinim : 800-1000 mg.

D Vitamini


(~Ergokalsiferol)
Neden Gerekli : Kemik ve deri gelişimi için gereklidir.
Nasıl Bir Vitamin : Yağda eriyen bir vitamindir.
Nelerde Bulunur : Balık yağı ve yumurta sarısı (yoğun olarak)
Eksikliği halinde : Raşitizm
Günlük Gereksinim : 5-10 mcg.

E Vitamini

Neden Gerekli : Bağışıklık sistemi, göz sağlığı için gereklidir.
Nasıl Bir Vitamin : Yağda eriyen bir vitamindir.
Nelerde Bulunur : Bitkisel yağlar ve buğday tanesi
Eksikliği halinde : Göz bozuklukları, sinirlilik hali, kanser riskinde artış

K Vitamini


Neden Gerekli
: Kanın pıhtılaşmasını sağlar.

Nasıl Bir Vitamin : Yağda eriyen bir vitamindir
Nelerde Bulunur : Lahana, Karnıbahar, Ispanak, Soya ve Tahıllar
Eksikliği halinde : Kontrolsüz kanamalar
Günlük Gereksinim : 60-85 mg.
Son düzenleyen Safi; 26 Mayıs 2016 08:30
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
15 Şubat 2007       Mesaj #5
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi

VİTAMİNLER

Ad:  v1.jpg
Gösterim: 5128
Boyut:  47.2 KB

Aslında basit anlamıyla vitaminler, normal yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan, yiyecekler içerisinde doğal olarak bulunan basit yapılı bileşiklerdir. Vücut fonksiyonunun düzenlenmesinde ve devamlılığında önemli rol oynarlar. Yağda ve suda eriyenler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Yağda eriyenler A - D - E - K vücutta depolandığı için hergün almaya gerek yoktur. Suda eriyenler B - C ise depolanmazlar, fazlası dışarı atılır.
Vücudumuza hergün yeteri kadar vitamin alamazsak, kendimizi yorgun, halsiz ve bitkin hissederiz. Ayrıca bağışıklık sistemimizde meydana gelebilecek güçsüzlükler, hastalıklara karşı daha da savunmasız bir hale gelmemize neden olabilirler. Tükettiğimiz besinlerde, özellikle taze sebze ve meyvelerde günük vitamin ihtiyacımızı karşılamamıza yetecek kadar vitamin bulunur. Ancak besinlerdeki vitaminler, kimi zaman yanlış pişirme, kimi zaman da yanlış muhafaza yöntemleri nedeniyle kayba uğrar. Vitamin kalıplarını önlemek için, besinleri uzun süre pişirmemeye, pişirdikten sonra fazla bekletmeden tüketmeye özen göstermemiz gerekir.
Besinlerde bulunan doğal vitaminlerin dışında, sentetik yoldan labratuvarlarda üretilen vitaminler olduğunu da biliyoruz. Ancak, besinlerden alman doğal vitaminler labratuvarlarda alınan sentetik vitaminlerden her zaman daha güçlüdür, bu nedenle de, vitaminlerin doğal yollardan alınmasında fayda vardır.

A vitamini (retinol veya akseroftol)


Yalnızca hayvanlarda bulunan ve yağda eriyen doymamış bir alkoldür.Sütte, yumurta sarısında, ton ve morina balıklarının karaciğer yağında (balıkyağı) bulunur.Havuç ve havuç benzeri sarı-turuncu renkli sebzelerde A vitamininin ön maddeleri vardır.
A vitamini eksikliğinde gözde ve deride keratoz, kseroftalmi (göz akı ve korneanın parlaklığını kaybederek kuruması), foliker hiperkeratoz ( deri hastalığı) ve gece körlüğü görülür.
  • Bulgu ve endişeler: Görme yeteneğini korur, katarakt riskini azaltır. Ancak fazlası kemiklere zarar verebilir.
  • Dozu: 31+: erkeklerde 3000 IU (uluslararası birim), kadınlarda 2333 IU
  • Kaynaklar: Havuç, tatlı patates ve mango.

D vitamini


Daha etkili olduğundan tedavide daha çok kullanılan D2 vitamini (ergokalsiferol) ve D3 vitamini (kolekalsiferol) olmak üzere iki tipi vardır.Molekül yapısı steroidlerle aynıdır.D2’ nin kaynağı deridir; derideki 7- dehidrokolestrol, mor ötesi ışınların etkisiyle vitamin D2’ ye dönüşür. D3 vitamininin kaynağı besinlerdir; daha çok et, süt ve yumurta sarısında bulunur.
Normal olarak güneş ışığı alan insan vücudunda D vitamini yeterince üretilir. Ama yenidoğanlarda, büyüme çağındaki çocuklarda, gebelik ve süt emzirme dönemlerindeki kadınlarda besinlerle dışardan daha fazla miktarda alınması gerekir.
D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalazi (kemik yumuşaması) gelişir.
  • Neye yarar?: Kalsiyumla birlikte alındığında kemik kırılmasına karşı korur. Yüksek dozda alındığında kolon, meme ve yumurtalık kanserini önlemeye yardımcı olur.
  • Dozu: 31-50 yaş: günde 200 IU 51-70 yaş: 400 IU
  • Kaynak besinler: Süt ve tahıl, balık ve margarin.

E vitamini (alfa-tokoferol)


Başta tahıl olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbreküstü bezi kabuğunda depolanır. Fazla olan bölümü idrar ve dışkıyla atılır. Antioksidan özellik gösterir.
E vitamini eksikliği son derece ender görülür ve kansızlık biçiminde ortaya çıkar.
  • Neye yarar?: Hücrelere zarar veren molekülleri etkisiz hale getirir. Prostat kanserine ve Alzheimer'a karşı korur.
  • Dozu: 31+: Doğal kaynaklardan 22 IU veya 33 IU sentetik E vitamini.
  • Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler, bitkisel yağlar ile tahıllar.

K vitamini


Sebzelerin yeşil bölümünde, ıspanakta, kabakta, marulda, yeşil domateste, çam ignesinde, yeşil biberde bol bulunur. K vitamini insan bağırsağındaki bir grup bakteri tarafındanda üretilir. K vitamininin tamamına yakını kullanılır, yanlızca küçük bir bölümü karaciğerde depolanır.
K vitamini eksikliği son derece nadirdir ve kafada, sindirim sisteminde, idrar yollarında, akciğerlerde ve deride kanamalara yol açar. K vitamini yanlızca kanamalı hastalarda eksikliğini gidermek için kullanılır.
  • Neye yarar?: Kan pıhtılaşması için gereklidir, kemikleri korur.
  • Dozu: 31+: Günde 90-120 mcg (mikro gram).
  • Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünleri, yumurta, tahıllar ve karaciğer.

B vitamini
Suda eriyebilen, molekül yapılarında bir azot atomu bulunan, bazı enzim sistemlerinin etkinliğini arttırıcı koenzimler olarak işlev gören 15’ e yakın değişik maddeden oluşan bir vitamin gurubudur.

B1 vitamini (tiyamin)


Buğday başağı, kepek, bira mayası, sebzeler gibi bir çok besinde bol miktarda bulunur. Memelilerin karaciğer, böbrek, kalp, beyin ve bağırsaklarında az miktarda bulunur. Sebzelerin pişirilmesi, sütün kaynatılması ve sterilize edilmesi (mikroptan arındırılması) çok miktarda tiyamin kaybına yol açar. Tiyamin ince bağırsaklardan etkin taşınma mekanizmasıyla emilir. Vücutta depolanmaz ve kullanılmayan bölümü yemekten üç saat sonra böbrekler yoluyla tamamen dışarı atılır.
B1 vitamini yetersizliğine bağlı olarak gelişen hastalık tablosunda depresyon, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması, hipotoni (kas gevşekliği) ve anoreksi (iştahsızlık) yer alır.

B2 vitamini (riboflavin)


Hayvansal besinlerde, bira mayası, buğday başağı, yeşil sebzeler, havuç, enginar, fındık, yerfıstığı ve mercimek gibi bitkisel besinlerde bol miktarda bulunur.
B2 vitamini eksikliğinde protein oluşması azalır ve deride yaralar, sinirsel bozukluklar ve göz bozuklukları biçiminde ortaya çıkar.

B3 vitamini (nikotinamid veya PP vitamini)


Hayvansal besinlerin yanısıra kabuklu buğday, limon, kabak, soya, domates, patates, bira mayası, hurma, incir, portakal gibi bitkisel besinlerde bol miktarda bulunur.
B3 vitamini eksikliğinde deriyi, sinir sistemini ve sindirim sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar.

B5 vitamini (pantotenik asit)


Doğada çök yaygındır.Yumurta, karaciğer, kalp, süt, bal, bira mayası, kabak, tahıllar, sebzeler, havuç, portakal, mantar ve taze meyvelerde bolca bulunur.
B5 vitamini eksikliği çok enderdir. Bu durumda hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü), anemi (kansızlık), lökopeni (kanda alyuvarların az olması), dermatit (deri iltihabı), mide-bağırsak rahatsızlıkları, kas krampları, hareketlerde uyumsuzluk, asteni, uyku bozuklukları ve iştahsızlık ortaya çıkar.

B6 vitamini (piridoksin)


Hayvansal ve bitkisel besinlerde düşük dozda bulunur.
B6 vitamini eksikliği son derece enderdir.Bu durumda deri, sindirim sistemi rahatsızlıkları ortaya çıkar.
  • Neye yarar?: Damarlara zarar veren 'homocysteine' isimli kimyasalın seviyesini düşürür.
  • Dozu: 31-50 yaş: günde 1,3 mg 51+: Günde 1,5-1,7 mg
  • Kaynaklar: Baklagiller, et, balık, turunçgiller, muz, karpuz.

B8 vitamini (biyotin ya da H vitamini)


Karaciğerde, yumurta sarısında, bira mayasında, pirinç kabuğunda ve yeşilliklerde bulunur.
Eksikliği yanlızca uzun süre çiğ yumurta beyazı tüketiminde ya da bağırsak florasını ortadan kaldıran sülfamitlerin ve antibiyotiklerin çok fazla alınmasından sonra görülür.Bu durumda dermatit (deri iltihabı), iştahsızlık, zayıflama, depresyon ve kas ağrıları ortaya çıkar.

B9 vitamini (folik asit)


Bitkilerin yeşil bölümlerinde, kabakta, lahanada, ıspanakta, yeşil sebzelerde, patateste, havuçta, bira mayasında, sütte, yumurtada, peynirde ve karaciğerde bol miktarda bulunur.
Gelişmiş ülkelerde eksiklik sendromuna hiç rastlanmaz.Bu tablo yanlızca emilim bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Folik asit eksikliğinde megaloblastik anemi denen bir kansızlık biçimi gelişir. Emilim bozukluğunda ise kansızlığa, glossit (diz iltihabı), stomatit (ağıziçi iltihabı) ve ishal eşlik eder.
  • Neye yarar?: Hamilelikte alınırsa doğumdan gelen kusurları önler, kolon kanseri ve Alzheimer'a karşı koruyucudur.
  • Dozu: 31+: Günde 400 mcg. Hamilelerde: 600 mcg.
  • Kaynak besinler: Ekmek, makarna ve kahvaltılık gevrekler, baklagiller, ıspanak, brokoli ve portakal suyu.

B12 vitamini (kobalamin)


Karaciğerde, sütte, yumurta akında, peynirde, balıkta, ette ve karideste bol miktarda,bitkilerde ise son derece az miktarda bulunur.
B12 vitamini eksiklği, folik asit eksikliğinde olduğu gibi, alyuvar yapısında biçim bozukluğuna yol açarak persinyöz ya da megaloblastik anemi denen kansızlığa neden olur.Ayrıca sindirim sistemi düzeyinde ve epitel dokunun beslenmesinde bazı etkileri görülür. Kansızlığın yanı sıra hafif sarılık, iştahsızlık, ishal, parestezi (karıncalanma) ve uyuşma gibi duyumsama bozuklukları, ataksi, işitme siniri iltihabı ve zihinsel bozukluklar ortaya çıkabilir.
  • Neye yarar?: Sinir hücrelerini korur. Hafızayı güçlendirir.
  • Dozu: 31+: günde 2,4 mg.
  • Kaynak besinler: Et ve süt gibi hayvansal ürünler, güçlendirilmiş tahıllar.

C vitamini (askorbik asit)


İnsanlar tümünü dışardan almak zorundadır.Turunçgillerde bol miktarda, ayrıca taze sebzelerde, maydonozda, kabakta, soğanda ve domatesde bulunur.
C vitamini eksikliğinde skorbüt denen ve kıl diplerinde kanamalı döküntüler, dişeti kanamalarıyla belirlenen hastalık ortaya çıkar.
  • Neye yarar?: Katarakt ile meme ve mide gibi bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltır.
  • Dozu: 31+: 75-90 mg
  • Kaynak besinler: Turunçgiller, brokoli, dolmalık biber, lahana, çilek.

P vitamini


Doğada bol bulunur.Bir çok P vitamini faktörü kanamalı skorbüt tedavisinde C vitaminiyle sinerjik (arttırıcı) etki gösterir.Ayrıca hepsi direncin artmasında ve kılcal damar geçirgenliğinin azalmasında önemli rol oynar.

KALSİYUM


Bulgu ve endişeler: Kemikler için çok önemlidir. Ancak bazı araştırmalar, çok yüksek dozda alınan kalsiyumla prostat kanseri arasında bağlantı olduğunu gösterdi.
Dozu: 31-50 yaş: günde 1000 mg 51+: günde 1200 mg
Kaynak besinler: Süt, peynir, yoğurt, brokoli, lahana ve portakal suyu.

MAGNEZYUM


Neye yarar?: Kalbi korur ve kan basıncını düşürür.
Dozu: 31+: Erkeklerde 420 mg, kadınlarda 320 mg.
Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, fıstık, ceviz, tam tahıllardan yapılan spagetti, tahıllar ve baklagiller.

POTASYUM


Neye yarar?: Hipertansiyon riskini azaltır, kemiklerin mineral yoğunluğunu artırır.
Dozu: 31+: günde 4700 mg
Kaynak besinler: Kırmızı ve beyaz et, balık, süt, bamya, muz, domates, dolmalık biber ve portakal.

DEMİR


Neye yarar?: Kandaki oksijen akışını sağlar. Vejetaryenlerin ekstra demire ihtiyacı olabilir.
Dozu: 31-50 yaş: Erkeklerde günde 8 mg, kadınlarda 18 mg.
Kaynak besinler: Et, tahıllar, yumurta, kabak çekirdeği, kepek ve ıspanak.

SELENYUM


Neye yarar?: Bazı kanser türlerinden korur. Özellikle prostat kanseri riski taşıyan erkeklere faydalıdır.
Dozu: 31+: Günde 55 mcg
Kaynaklar: Deniz ürünleri ve karaciğer.
Son düzenleyen Safi; 27 Mayıs 2016 14:33
zorbey_27 - avatarı
zorbey_27
Ziyaretçi
3 Aralık 2008       Mesaj #6
zorbey_27 - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  v2.jpg
Gösterim: 5748
Boyut:  85.0 KB
Sağlıklı saçlar için A, ışıldayan bir cilt için B3, kanserden korunmak için E, kemikleriniz için K, iyileşmeyen yaralar için D vitamini… Sağlığınızı ve güzelliğinizi korumanın yolu vitaminlerden geçiyor.

Peki hangi vitamin ne işe yarıyor, eksikliği ne tür rahatsızlıklara yol açıyor?
Suadiye Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Oya Yüksek, “Vitaminlerin faydaları” hakkında bilgi verdi.
Vitaminler, “Yağda Eriyen Vitaminler” ve “Suda Eriyen Vitaminler” olmak üzere iki alt gruba ayrılırlar. A, D, E ve K vitamininden oluşan yağda eriyen vitaminler; sentezleri için kolesterol gerektiren, yağ dokusunda depolanabilen ve ihtiyaç anında salınabilen vitaminlerdir.
B vitamin kompleksleri ailesinden ve C vitamininden oluşan suda eriyen vitaminler ise; vücutta depolanamazlar ve her gün belirli miktarlarda dışarıdan alınmaları gerekmektedir.

A VİTAMİNİ


A vitamini yağda eriyen vitaminlerdendir. Karaciğerde depolanan bu vitamin ısıya ve pişirmeye dayanıklıdır.
Yararları:
Sağlıklı deri ve saçlar için gereklidir. Diş, dişeti ve kemik gelişiminde önemli rol oynar. Normal görme ve gece görme de etkilidir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Akciğer, mide, üriner sistem ve diğer organların koruyucu epitelinin düzeninde rol oynar. Kanser, damar sertliği ve katarakt gibi hastalıkları önlediği yolunda önemli bulgular elde edilmiştir. Bu vitamin ayrıca protein bileşimine katılır ve tümörlerde görülen hücrelerin kontrolsüz biçimde çoğalmasını önler. Yaşlılıkta etkinliği çok artan kolajenaz enziminin indirgeyici etkisini önlediği saptanmıştır.
Hangi besinlerde bulunur?
Sütte, yumurta sarısında, ton ve morina balıklarının karaciğer yağında (balık yağı) bulunur. Ayrıca tereyağı ve peynirde de bulunur. Havuç ve havuç benzeri sarı-turuncu renkli sebzelerde A vitamininin ön maddeleri vardır(alfa karoten). Sonradan A vitaminine dönüşecek olan Beta Karoten ve diğer karotenoidler ise yeşil yapraklı ve sarı sebzelerde ve tahıllarda bulunur.
Eksikliği nelere yol açar?
A vitamini eksikliğinde gözde ve deride keratoz, kseroftalmi (göz akı ve kormeanın parlaklığını kaybederek kuruması), foliküler hiperkeratoz (bir deri hastalığı) ve gece körlüğü görülür. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, enfeksiyonlara elverişli hale gelme, akne (sivilce) oluşumunda artış, yorgunluk, diş, dişeti ve kemiklerde deformiteler A vitamini eksikliğinin yol açabileceği diğer şeylerdir.

D VİTAMİNİ


D vitamini yağda eriyen vitaminlerdendir. İki şekilde bulunur. Aktif ergosterol, kalsiferol ve D2 vitamini gibi adlarla da bilinen ergokalsiferol ışınlanmış mayalarda bulunur. Aktif 7-dehidrokolesterol ve D3 vitamini gibi adlarla da anılan kolesalsiferol ise insan derisinde güneş ışığı ile temas sonucu meydana gelir ve daha çok balık yağında ve yumurta sarısında bulunur. Isıya ve pişirmeye karşı dayanıklıdır.
Yararları:

İnce bağırsaklardan kalsiyum ve fosforun emilimini düzenleyerek kemik büyümesi, sertleşmesi ve tamiri üzerinde etkili olur. Raşitizmi önler. Böbrek hastalıklarında düşük kan kalsiyumu seviyesini düzenler. Kas kasılmalarını önler. Kalsiyumla birlikte kemik gelişimini kontrol eder. Bebekler ve çocuklarda kemik ve dişlerin normal gelişme ve büyümesini sağlar. Güneş ışığı bakımından yetersiz bölgelerde yaşayan çocuklar, yetersiz gıda alan ve fazla kalori yakan kişiler, 55 yaşın üzerindekiler, özellikle menopoz sonrası kadınlar, emziren ve hamile kadınlar, alkol veya uyuşturucu kullananlar, kronik hastalığı olanlar, uzun süredir stres altında olanlar, yakın geçmişte ameliyat geçirmiş olanlar, mide-bağırsak kanalının bir kısmı ameliyat ile alınmış olanlar, ağır yaralanma ve yanığı olan kişilerin D vitaminine özellikle ihtiyaçları vardır.
Hangi besinlerde bulunur?
Süt ve süt ürünleri, ringa balığı, uskumru fileto, somon balığı, tuna balığı, balık yağı
Eksikliği nelere yol açar?
Raşitizm (Çocuklarda D vitamini eksikliği ile oluşan hastalık): Çarpık bacaklar, kemik veya eklem yerlerinde deformasyonlar, diş gelişiminde gerilik, kaslarda zayıflık, yorgunluk, bitkinlik. Osteomalazi (yetişkinlerde D vitamini eksikliği ile oluşan hastalık) kaburga kemiklerinde, omurganın alt kısmında, leğen kemiğinde, bacaklarda ağrı, kas zayıflığı ve spazmları, çabuk kırılan kemikler.

E VİTAMİNİ


Yararları:
En iyi antioksidandır. Serbest radikallerin oluşmasını engelleyerek kanser gibi dejeneratif hastalıkların oluşmasını engeller. Hücre zarı ve taşıyıcı moleküllerin lipid kısmını stabilize ederek hücreyi serbest radikaller, ağır metaller, zehirli bileşikler, ilaç ve radyasyonun zararlı etkilerinden korur. Bağışıklık sisteminin aktivitesi için gereklidir. Timus bezini ve alyuvarları korur. Virütik hastalıklara karşı bağışıklık sistemini geliştirir. Göz sağlığı için hayati önem taşır. Retina gelişimi için gereklidir. Serbest radikallerin katarakt yapıcı etkilerini önler. Yaşlanmaya karşı koruyucudur. Serbest radikallerin; dokular, deri ve kan damarlarında oluşturduğu dejenaratif etkiyi önler. Yaşlanmayla ortaya çıkan hafıza kayıplarını da önleyici etkisi vardır.
Hangi besinlerde bulunur?
Başta tahılllar olmak üzere yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. Badem, ayçiçeği yağı, soya yağı, balık yağı, mısırözü yağı ve buğday tanesi en iyi kaynağıdır.
Eksikliği nelere yol açar?
E vitamini eksikliği ender görülür. Kansızlığa neden olabilir. E vitamini eksikliğinde kalp hastalıkları ve kanser riski artar. Çocuklarda hemolitik anemi ve göz bozuklukları, yetişkinlerde dengesiz yürüme, konsantrasyon bozukluğu, düşük tiroid hormonu seviyesi, sinir harabiyeti, uyuşukluk, anemi, bağışıklık sisteminde zayıflama görülebilir.

K VİTAMİNİ


K Vitamini yağda eriyen vitaminlerdendir. Genellikle vücutta bağırsak bakterileri tarafından sentezlenir.
Yararları:
Kan pıhtılaşmasında önemli rol oynar. Bazı çalışmalar özellikle yaşlılarda kemikleri güçlendirdiğini göstermektedir.
Hangi besinlerde bulunur?
Lahana, karnabahar, ıspanak ve diğer yeşil sebzelerde, soya fasulyesi ve tahıllarda bulunur.
Günlük ihtiyacınız nedir?
Genellikle sebzelerle alınan günlük 60-85 mg. herhangi bir eklemeye gerek kalmadan yeterli olmaktadır.
Eksikliği nelere yol açar?
Kontrolsuz kanamalara neden olan K vitamini eksikliği malabsorbsiyon hastaları hariç ender görülür. Doğumdan sonraki ilk 3-5 gün içerisinde bağırsak florası henüz tam gelişmemiş olduğundan K vitamini eksikliği vardır.

B1 VİTAMİNİ: TİAMİN


Yararları:
Vitamin B1 ya da Tiamin, diğer B grubu vitaminlerle birlikte vücudun, özellikle beynin, enerji üretiminimde gerekli bir vitamindir. Bu vitamin öncelikle şeker hastalığı, doku sertleşmesi, sinirsel hastalıklar önlenmesinde kullanılır ve yaşlı insanların zihinsel fonksiyonların sürdürebilmesine yardımcı olur. Merkezi sinir sistemi sağlığını korumakta önemli bir rol oynar. B1 vitamini kan hücrelerinin oluşumu ve sağlıklı bir dolaşım sistemi için gerekli olan hidroklorik asidin üretiminde rol oynar. Ayrıca karbonhidratlardan enerji üretiminde, kalp ve sindirim sistemi kaslarının tonusunun korunmasında anahtar rolü vardır.
Hangi besinlerde bulunur?
Buğday başağı, kepek, bira mayası, sebzeler gibi birçok besinde bol miktarda bulunur. Sebzelerin pişirilmesi, sütün kaynatılması yada sterilize edilmesi çok önemli miktarda tiamin kaybına neden olur, bu nedenle pastörize olmuş sütte az bulunur. Kuru fasulye, yumurta, bütün hububatlar, kahverengi pirinç ve deniz ürünleri B1 kaynaklarıdır. Süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler B1 açısından çok zengin kaynaklar olmasalar da yüksek miktarlarda tüketildiklerinde yeterli B1 vitamini sağlayabilir.
Eksikliği nelere yol açar?
B1 vitamini eksikliği durumunda “Wernicke-Korsakoff” sendromu hastalığı görülür. Ciddi bir beyin hastalığı olan bu sendrom alkol kullanımı ve tiamin eksikliği birleşiminde görülür. Hafif dereceli tiamin eksikliği ise yorgunluk ve depresyon ile sonuçlanır. B1 düzeylerindeki yetersizlik ise; gözlerde güçsüzlük, zihin bulanıklığı ve fiziksel koordinasyonda bozukluğa sebep olur. Ayrıca iştah azalması, sindirim bozukluğu, kabızlık, yorgunluk, başağrısı, sinir ve dolaşım sistemi hastalıkları, kas krampları, ödem gibi sorunlara yol açabilir.
B1 vitaminin uzun süre eksikliklerinde “Beriberi” adı verilen ve merkezi sinir sistemini yıkıcı ve bazen ölümcül derecede etkisi olan bir hastalık oluşabilir. Beriberi’ye beslenme düzeyleri yeterli olan ülkelerde pek rastlanmaz. Ancak uzun süreli alkolizm vakalarında bu hastalığa ratlanabilmektedir. B1 düzeylerini ağızdan alınan antibiotikler, sulfa grubu ilaçlar, antiasitler ve doğum kontrol hapları da etkileyebilir. Ayrıca karbonhidratı yüksek diyetle beslenen kişilerde B1 ihtiyacı artabilmektedir.

B2 VİTAMİNİ: RİBOFLAVİN


B2 suda eriyen bir vitamindir ve vücutta depolanmaz.
Yararları:
Biboflavin olarak da adlandırılan B2 vitamini enerji üretimi, enzim fonksiyonu, normal yağ asidi ve aminoasit sentezi için önem taşımaktadır. Besinlerden enerjinin serbest bırakılmasında rol oynar. A vitamini ile birlikte kullanıldığında solunum, sindirim, dolaşım ve boşaltım sisteminin mukozasının sağlıklı olmasını sağlar. Sinir sistemi, deri ve gözleri korur. Normal büyüme ve gelişmeye yardımcı olur. Enfeksiyon, alkolizm, yanık, mide ve karaciğer hastalıkları tedavisine yardımcı olur. Migren, katarakt, orak hücreli anemi tedavisinde kullanılır.
Yetersiz kalorili diyet alanlar, beslenme bozukluğu olanlar veya kalori ihtiyacı artmış kişiler. Gebe veya emziren kadınlar, alkol veya diğer madde bağımlıları, kronik hastalığı olanlar, uzun süreli stres altında olanlar, yakın geçmişte operasyon geçirmiş kişiler, sporcular ve beden işçileri, sindirim sisteminin bir bölümü operasyonla alınmış olanlar, ağır yanık veya yaralanması olan hastalar, doğum kontrol hapı veya östrojen kullananlar yoğun B2 vitamini ihtiyacı duyarlar.
Hangi besinlerde bulunur?
Açık yeşil sebze ve meyvelerde bulunur. Diğer B2 kaynakları: badem, bira mayası, peynir, tavuk, sığır eti, böbrek, buğday.
Eksikliği nelere yol açar?
Ağır B2 eksikliğine nadir olarak rastlanır. Alkol bağımlılarında görülebilir. Ancak çok ağır olmasa da tehlikeli düzeyde riboflavin eksikliği yaşlıların yaklaşık yüzde 33′ünde görülebilmektedir. 2 eksikliği ağız kenarlarında çatlaklar, dil ve dudaklarda iltihaplanmalar, ışığa duyarlı gözler, ciltte kaşıntı, sersemlik, uykusuzluk, öğrenme güçlüğü, gözlerde yanma ve kaşıntı ve kornea hasarına yol açabilir.

B3 VİTAMİNİ: NİASİN


Niasin, Niasinamid veya Nikotin Amid olarak da adlandırılan B3 vitamini; protein, yağ ve karbonhidrat metabolizması için gerekli olan bir vitamindir.
Yararları:
3 vitamini kan dolaşımını düzenler, sağlıklı bir deri sağlar ve santral sinir sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Beyin ve hafızanın ileri fonksiyonlarının denetlemesinden dolayı şizofreni ve diğer zihinsel hastalıklarda tedavi edici rol oynar. Son olarak yeterli B3 düzeyinin insülin ile östrojen, progesteron ve testesteron gibi cinsiyet hormonlarının sentezi için hayati rol oynadığı gösterilmiştir. Son zamanlarda kan kolesterolünü ve trigliseritini yan etki olmadan emniyetle düşürebildiği için doktorlar tarafından bu amaçla sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak B3 vitamininin kullanımında doz ayarlaması mutlaka doktor tarafından yapılmalıdır.
Hangi besinlerde bulunur?
B3 vitamini içeren doğal yiyecekler sığır eti, brokoli, karnabahar, havuç, peynir, mısır unu, yumurta, balık, süt, patates ve domatestir. Ette bol miktarda vardır. Vücut, süt ve yumurtadaki proteinlerden de niasin üretebilir.
Eksikliği nelere yol açar?
B3 vitamini eksikliğinde “pellegra” adı verilen ve sinir sisteminde fonksiyon bozukluğu, mide bağırsak sistemi bozukluğu, ishal, zihin bulanıklığı, depresyon ve ağır dermatit ve çeşitli cilt lezyonlarına neden olan bir hastalık oluşur.

B5 VİTAMİNİ: Pantotenik Asit


Pantotenik Asit olarak da adlandırılan B5 vitamini hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklarda bulunabildiğinden Yunanca “heryer” anlamına gelen “pantos” sözcüğünden kökenini almıştır. Vücutta depolanmayan ve suda eriyen bir vitamindir.
Yararları:
Depresyonla savaşmakta olan faydasının yanı sıra mide bağırsak sisteminin normal çalışmasına yardımcı olur; kolesterol, D vitamini, kırmızı kan hücreleri ve antikorların üretimi için gereklidir.
Normal büyüme ve gelişmeyi destekler. Yiyeceklerin enerjiye dönüştürülmesine yardım eder. Birçok vücut materyalinin sentezine yardımcı olur. Böbrek üstü bezinin fonksiyonunu destekler, enerji metabolizmasında gereklidir. Çeşitli böbrek üstü bezi hormonları, steroidler ve kortizonun oluşumunda hayati rol oynadığı için antistres vitamini olarak da tanımlanır. Ayrıca şunlara iyi gelir: yara iyileşmesi, stress, depresyon, alerji, alkolizm, karaciğer sirozu, kabızlık, yorgunluk, mide ülserleri, osteoartrit, romatoid artrit vs…
Hangi besinlerde bulunur?
Dana eti, karaciğer, balık, tavuk, yumurta, peynir, fasulye, tüm tahıllar, hububatlar, karnabahar, bezelye, avakado, patates, mısır, kuru yemişler de bolca bulunur.
Eksikliği nelere yol açar?
Doğrudan B5 vitamini eksikliğine bağlı insanlarda oluşan hiçbir hastalık belirtilmemiştir. Bunun sebebi her türlü besinde bolca bulunmasıdır. Ancak B5 vitamini eksikliğine bağlı bazı belirtilerin oluşabileceği kanıtlanmasa da varsayılmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır: sinir harabiyetleri, solunum problemleri, cilt problemleri, artrit, alerji, doğumsal bozukluklar, zihinsel yorgunluk, baş ağrısı, uyku bozukluğu, kas spazmları, kramplar.

B6 VİTAMİNİ: Pyridoxine


Pyridoxine olarak da adlandırılan B6 vücutta depolanmayan ve suda eriyen bir vitamindir. Diyetle veya ek vitamin olarak mutlaka alınmalıdır. Üç farklı formu vardır. Alkol, aldehit ve amin. Hayvansal ve bitkisel besinlerde düşük yoğunlukta bulunur.
Yararları:
Vücutta diğer birçok vitaminden daha fazla hayati fonksiyonları destekleyici rol oynar. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında yer alır. Hormonlar, kırmızı kan hücreleri, sinir hücreleri ve enzimlerin oluşumunda rol oynarlar. Ayrıca B6 vitamini iştahımızı, ağrıya karşı duyarlılığımızı, uyku düzenimizi, ruh durumumuzu etkileyen serotonin adlı maddenin yapımında da etkili olmaktadır. B6 vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir, kolesterol birikimine engel olarak kalbi korur, böbrek taşı oluşumunu engeller. karpal tunel sendromu, adet öncesi gerginlik sendromu, artritler, alerjiler, geceleri oluşan bacak kramplarının tedavisinde de kullanılır. B6 vitamini birçok enzimin oluşumuna katılır. Örneğin, demirin hemoglobin yapısına katılmasını sağlayan enzimlerin içinde de bulunurlar. Ensefalopati ve polinevrit gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde B6 vitamini etken madde olarak kullanılır.
Hangi besinlerde bulunur?
Başlıca Vitamin B6 kaynakları arasında muz, avakado, tavuk eti, patates, ıspanak, bezelye, bira mayası, havuç, yumurta, balık ve bütün hububatlar gelmektedir. Tavuk, balık, ıspanak, patates, muz, kepekli ekmek, kuruyemiş diğer önemli kaynaklarıdır.
Eksikliği nelere yol açar?
B6 vitamini eksikliği son derece enderdir. Bu durumda deri, sindirim sistemi ve sinir sistemi rahatsızlıkları ortaya çıkar. Dudak ve dil çatlaması, egzama gibi fiziksel belirtiler görülür. B6 vitamini eksikliğinde ani uykusuzluk ve santral sinir sisteminin çalışmasında bozukluklar oluşmaktadır. Eksikliğinde depresyon, kusma, anemi (kansızlık), böbrek taşları, dermatitler, uyuşukluk, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak sık hastalanma görülebilir. Yeni doğanlarda B6 vitamini eksikliğine bağlı olarak aşırı sinirlilik, huysuzluk; bazende kasılma nöbetleri görülebilir.
Son düzenleyen Safi; 27 Mayıs 2016 14:33
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Aralık 2008       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Vitaminlerin eksikliği nelere neden olur?


Vitaminler büyümemiz, hücrelerimizin yenilenmesi ve enerji üretimimiz için zorunlu maddeler.
İnsan vücüdu vitaminleri kendiliğinden üretemez. Bu yüzden sağlığımız için gerekli olan vitaminleri ya yediğimiz yiyeceklerden veya çeşitli ilave vitamin preparatlarından sağlamamız gerekir.
Vitaminler yağda eriyen vitaminler ve suda eriyen vitaminler olmak üzere iki alt gruba ayrılırlar.
A, D, E ve K vitamininden oluşan yağda eriyen vitaminler sentezleri için kolesterol gerektiren, yağ dokusunda depolanabilen ve ihtiyaç anında salınabilen vitaminlerdir.
B vitamin kompleksleri ailesinden ve C vitaminin den oluşan suda eriyen vitaminler ise vücutta depolanamazlar ve hergün belirli miktarlarda dışarıdan alınmaları gerekmektedir.
Sağlığımız kadar gençlik ve güzelliğimizin de temel taşlarını oluşturan vitaminlerin eksiklikleri bir çok sorunu da beraberinde getiriyor.

A VİTAMİNİ


Vücudun enfeksiyonlara karşı direncini arttıran ve hücre yenilenmesini sağlayan A vitamini yeşil sebzeler, domates, tahıllar, bitkisel yağlar, havuç, lahana, bal ve kuruyemişlerde bol bulunuyor.
Eksikliğinde görme bozuklukları, yüksek tansiyon, saçta ve tırnaklarda kırılmalar, ciltte kuruma, halsizlik ve enfeksiyonlara karşı dirençsizlik görülebiliyor.

B1 VİTAMİNİ


Sinir sisteminin sağlığını korumada önemli bir rol oynuyor. Kan dolaşımını düzene sokuyor. Peynir, yumurta, balık ve tahıllarda bol miktarda bulunuyor.
B1 vitamini eksikliği sinir ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları, sindirim sistemi bozuklukları ve yorgunluğa sebep olabiliyor.

B6 VİTAMİNİ


Kan hücreleri üretimini sağlıyor. Kalbi güçlendiriyor, böbreklerin düzenli çalışmasına ve kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Yumurta, tavuk, havuç ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor.
Eksikliğinde böbrek taşları, sinir sistemi hastalıkları, kansızlık ve halsizlik görülüyor.

B12 VİTAMİNİ


Hücrelerin kendini yenilemesini sağlıyor. Sinir sistemini güçlendiriyor. Proteinlerin vücut tarafından kullanılmasını kolaylaştırıyor. Çocukların sağlıklı gelişiminde önemli rol oynuyor. Sakatat ürünleri, peynir ve sütte bol miktarda bulunuyor.
B12 vitamininin uzun süreli eksikliği Alzheimer gibi kalıcı sinir sistemi hastalıklarına ortam sağlayabiliyor. Uyuşukluk, kolay hastalanma, çocuklarda iştahsızlık ve gelişimini tamamlayamama gibi durumlara sebep oluyor.

C VİTAMİNİ


Kan dolaşımınını düzenleyen, hücrelerin kendini yenilemesini sağlayan, diş etlerinin güçlenmesini sağlayan C vitamini, yeşil biber, çilek, maydanoz, yeşil sebzeler, domates, kırmızı lahana ve turunçgillerde bulunuyor.
Yeterli miktarda C vitamini almayanlarda kas zayıflığı, romatizma, dolaşım sistemi rahatsızlıkları, diş çürümeleri, selülit ortaya çıkabiliyor.

D VİTAMİNİ


İskelet sisteminin gelişmesinden ve güçlenmesinden sorumlu olan D vitamini en çok yeşil sebzelerde, balıkta ve zeytinyağında bulunuyor. Güneş de en önemli D vitamini kaynaklarından biri.
D vitamini eksikliğinde raşitizm hastalığı, çocuklarda büyüme bozuklukları, diş çürümeleri ve diş eti hastalıkları, ilerleyen yaşlarda kemiklerde deformasyon görülebiliyor.

E VİTAMİNİ


Antioksidan özelliği sayesinde kansere karşı doğal bir koruyucu görevi görüyor. Hücrelerin kendini yenilemesini sağlayarak yaşlanmayı geciktiriyor. Sağlıklı bir cinsel yaşam için de önemli olan E vitamini bitkisel yağlar, tahıllar, badem, ceviz, ayçekirdeği ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunuyor.
Yeterli E vitamini almayanlar daha erken yaşlanabiliyor. Ayrıca kısırlık, iktidarsızlık gibi çeşitli cinsel rahatsızlıklara rastlanma olasılığı da artıyor.

K VİTAMİNİ


Yaralanmalarda kanın pıhtışmasını sağlayarak, fazla miktarda kan kaybı olmasını engelliyor. İçerdiği antioksidan maddelerle vücudu kansere karşı koruyor. Hücre yenilenmesini sağlıyor. Kemik yapısını da güçlendiren K vitamini karnabahar, lahana, brokoli ve brüksel lahanası gibi sebzelerde bulunuyor.
Eksikliğinde vücudun bağışıklık sistemi zayıf düşerek hastalıklara yakalanması kolaylaşıyor. Kesikler ve yaralar daha geç iyileşiyor. Vücudun daha erken yaşlanmasına sebep olabiliyor.

GEREKLİ OLAN VİTAMİNLERİ BESİNLERDEN ALABİLİRİZ


Karbonhidrat, protein ve yağ gibi ana besin öğelerini yeterli miktarda içeren besinlerle yapılan dengeli beslenme, bazı özel durumlar hariç vücudun günlük gereksinimine yetecek kadar vitamin sağlar. Ancak, günlük beslenmeniz sebze, meyve, hububat, süt ürünleri, et-yumurta gibi protein açısından zengin besinlerden herhangi birini içermiyor ya da az miktarda içeriyorsa, ihtiyacınız olan vitaminlerin tümünü besinlerden sağlanamayacağından vitamin takviyesi gerekir. Vitamin eksikliği çok çeşitli belirtiler verebilir ve başka pek çok hastalığa öncülük edebilir. Dengeli ve yeterli beslenme ile vitamin eksikliği önlenebilse de bu oldukça zordur. Bunun için hergün 3 porsiyon süt ve süt ürünleri, 2 porsiyon et, balık, yumurta, 3 porsiyon meyve, 4 porsiyon sebze, 9 porsiyon ekmek ve tahıl ürünleri yenilmelidir.
Son düzenleyen Safi; 2 Haziran 2016 22:37
HayaLPeresT - avatarı
HayaLPeresT
VIP VIP Üye
27 Aralık 2012       Mesaj #8
HayaLPeresT - avatarı
VIP VIP Üye
Hangi vitamin neden ne kadar alınmalı?
MsXLabs.org

Vitaminler, vücutta metabolik gereksinimler için vazgeçilmez olan organik maddelerdir. Bir kısmının vücutta üretilebilmesine karşın, çoğu vücutta üretilemez. Bu nedenle dışarıdan, bazı yiyeceklerle alınmaları gerekir.
Temel olarak iki çeşit vitamin vardır: Yağda Eriyen Vitaminler ve Suda Eriyen Vitaminler .

Yağda eriyen vitaminler
  • A vitamini
  • D vitamini
  • E vitamini
  • K vitamini
Suda eriyen vitaminler
  • B1 vitamini
  • B2 vitamini
  • B3 vitamini
  • B5 vitamini
  • B6 vitamini
  • B8 vitamini
  • B9 vitamini
  • B12 vitamini
  • C vitamini
  • P vitamini


Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği araştırdı, Newsweek açıkladı. İşte 'Hangi rahatsızlıkta, hangi yaşta, hangi vitamin, ne kadar kullanılmalı?' sorularının yanıtları...
Newsweek dergisi, son sayısının kapağını beslenme şeklinin sağlık üzerindeki etkilerine ayırdı. Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği'nin hazırladığı dosyada, vücudu sayısız hastalığa karşı koruyan vitaminlerin hangi besinlerde olduğu, ne dozda alınması gerektiği incelendi. İşte o sonuçlar:

B6 VİTAMİNİ
Neye yarar?: Damarlara zarar veren 'homocysteine' isimli kimyasalın seviyesini düşürür.
Dozu:
31-50 yaş: günde 1,3 mg
51+: günde 1,5-1,7 mg
Kaynaklar: Baklagiller, et, balık, turunçgiller, muz, karpuz.

B12 VİTAMİNİ
Neye yarar?: Sinir hücrelerini korur. Hafızayı güçlendirir.
Dozu: 31+: günde 2,4 mg.
Kaynak besinler: Et ve süt gibi hayvansal ürünler, güçlendirilmiş tahıllar.

C VİTAMİNİ
Neye yarar?: Katarakt ile meme ve mide gibi bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltır.
Dozu: 31+: 75-90 mg
Kaynak besinler: Turunçgiller, brokoli, dolmalık biber, lahana, çilek.

FOLİK ASİT
Neye yarar?: Hamilelikte alınırsa doğumdan gelen kusurları önler, kolon kanseri ve Alzheimer'a karşı koruyucudur.
Dozu: 31+: günde 400 mcg.
Hamilelerde: 600 mcg.
Kaynak besinler: Ekmek, makarna ve kahvaltılık gevrekler, baklagiller, ıspanak, brokoli ve portakal suyu.

A VİTAMİNİ
Bulgu ve endişeler: Görme yeteneğini korur, katarakt riskini azaltır. Ancak fazlası kemiklere zarar verebilir.
Dozu: 31+: erkeklerde 3000 IU (uluslararası birim), kadınlarda 2333 IU
Kaynaklar: Havuç, tatlı patates ve mango.

D VİTAMİNİ
Neye yarar?: Kalsiyumla birlikte alındığında kemik kırılmasına karşı korur. Yüksek dozda alındığında kolon, meme ve yumurtalık kanserini önlemeye yardımcı olur.
Dozu:
31-50 yaş: günde 200 IU
51-70 yaş: 400 IU
Kaynak besinler: Süt ve tahıl, balık ve margarin.

E VİTAMİNİ
Neye yarar?: Hücrelere zarar veren molekülleri etkisiz hale getirir. Prostat kanserine ve Alzheimer'a karşı korur.
Dozu: 31+: Doğal kaynaklardan 22 IU veya 33 IU sentetik E vitamini.
Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler, bitkisel yağlar ile tahıllar.

K VİTAMİNİ
Neye yarar?: Kan pıhtılaşması için gereklidir, kemikleri korur.
Dozu: 31+: günde 90-120 mcg (mikro gram).
Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünleri, yumurta, tahıllar ve karaciğer.

KALSİYUM
Bulgu ve endişeler: Kemikler için çok önemlidir. Ancak bazı araştırmalar, çok yüksek dozda alınan kalsiyumla prostat kanseri arasında bağlantı olduğunu gösterdi.
Dozu: 31-50 yaş: günde 1000 mg 51+: günde 1200 mg
Kaynak besinler: Süt, peynir, yoğurt, brokoli, lahana ve portakal suyu.

MAGNEZYUM
Neye yarar?: Kalbi korur ve kan basıncını düşürür.
Dozu: 31+: Erkeklerde 420 mg, kadınlarda 320 mg.
Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, fıstık, ceviz, tam tahıllardan yapılan spagetti, tahıllar ve baklagiller.

POTASYUM
Neye yarar?: Hipertansiyon riskini azaltır, kemiklerin mineral yoğunluğunu artırır.
Dozu: 31+: günde 4700 mg
Kaynak besinler: Kırmızı ve beyaz et, balık, süt, bamya, muz, domates, dolmalık biber ve portakal.

DEMİR
Neye yarar?: Kandaki oksijen akışını sağlar. Vejetaryenlerin ekstra demire ihtiyacı olabilir.
Dozu: 31-50 yaş: Erkeklerde günde 8 mg, kadınlarda 18 mg.
Kaynak besinler: Et, tahıllar, yumurta, kabak çekirdeği, kepek ve ıspanak.

SELENYUM
Neye yarar?: Bazı kanser türlerinden korur. Özellikle prostat kanseri riski taşıyan erkeklere faydalıdır.
Dozu: 31+: Günde 55 mcg
Kaynaklar: Deniz ürünleri ve karaciğer.


SORU - CEVAP
Sağlıklı yaşam için hangi besinler gereklidir?
Besinlerin dört ana öğesi olan proteinler, yağlar, karbonhidratlar ve yemek tuzu gibi makro besleyiciler saf olarak alındıklarında, yeterli miktarlarda vücuda girseler bile, sağlıklı durumun sürdürülmesini sağlayamazlar. Bunlarla birlikte vitaminlerin ve demir, çinko, bakır, iyod, krom, magnezyum, manganez, molibden, vanadyum, ve silisyum gibi esansiyel minerallerin de alınması gereklidir.

Vücudumuz için gerekli olan vitaminlerin tümünü besinlerden alabilir miyiz?
Evet. Karbonhidrat, protein ve yağ gibi ana besin öğelerini yeterli miktarda içeren besinlerle yapılan dengeli beslenme, bazı özel durumlar hariç vücudun günlük gereksinimine yetecek kadar vitamin sağlar. Ancak, günlük beslenmeniz sebzemeyve, hububat, süt ürünleri, et-yumurta gibi protein açısından zengin besinlerden herhangi birini içermiyor ya da az miktarda içeriyorsa, ihtiyacınız olan vitaminlerin tümünü besinlerden sağlanamayacağından vitamin takviyesi gerekir.

Besinler beklediğinde vitamin kaybına uğrarlar mı?
Besinler pişirme, saklama ve ısıtma sırasında vitamin kaybına uğrayabilirler. Besinler içindeki yağda çözünen vitaminler ısı hava ve ışıktan pek etkilenmezler. Tıamin (B1 vitamini), folik asid, pantotenik asid (B5 vitamini) ve özellikle askorbik asit (C vitamini) gibi suda çözünen vitaminler ise, besin maddelerinin kaynatma ve kızartılmaları sırasında kısmen parçalanırlar. Yemek suyunun atılması da, besinler içindeki suda-çözünen bir kısım vitaminlerin yitirilmesine neden olur.

Kadınlar, erkeklere oranla beslenme bozukluklarına daha mı duyarlıdırlar?
Kadınların çoğunun kalori gereksinimi ve aldıkları kalori miktarı, erkeklerden azdır. Bu nedenle, yeterli vitamin ve mineral alımını sağlayabilmek için, besinsel içeriği yoğun bir diyet uygulamaları gerekir. Kadınların kalsiyum ve demir gereksinimi erkeklerden fazladır. Gebelik, laktasyon ve oral kontraseptif kullanımı da vücudun vitamin dengesini bozar; vitamin eksikliği, bazı kadınların yakındığı premenstrüel şikayetlere de neden olabilir.

Gebe ve emziren kadınların hangi vitaminlere gereksinimi vardır?
Gebelik ya da süt verme süresince gerek anne gerekse fetus veya bebeğin, A, C, B1, B6, B12, folik asit vitaminlerinin yanı sıra, demir, kalsiyum gibi mineral gereksinimleri artar ve bu ihtiyacı karşılayabilmek için vitamin preparatlarına başvurmak gerekebilir.

Kalsiyumun vücut için önemi nedir?
Kalsiyum; doğumdan yaşlılığa kadar, kemik, diş ve tırnakların sağlıklı oluşumunu ve devamını sağlamanın yanında kemik kaybının önlenmesi için gereklidir. Yaş ilerledikçe kalsiyum emilimi azalır.

30 yaşın üzerinde kadınların vitamin + kalsiyum takviyesine neden ihtiyacı vardır?
Özellikle 30 yaşından sonra kadınlar daha fazla kalsiyum kaybetmeye başlarlar. Menapoz'la birlikte bu kayıp hızlanır ve osteoporoz belirtileri (kemiklerde zayıflama, ağrı) görülebilir. Kalsiyumun emilmesi ve vücut tarafından tam olarak kullanılabilmesi için D vitamini ve genel sağlığın korunmasında vitaminler önemlidir. Kadınlar, 30'lu yaşlardan sonra, süt ve süt ürünlerini daha çok tüketmeli, güneş ışığından daha fazla yararlanmalı ve egzersize önem vermelidirler.

Demirin insan vücudu için önemi nedir?
Kanın en önemli fonksiyonel komponentini oluşturan demir, dokuya oksijen taşınması ve böylece dokudaki oksidasyon olaylarının sürdürülmesi için gereklidir. Demir eksikliğine bağlı olarak kansızlık, yorgunluk ve çalışma kapasitesinde azalma görülür.

Kadınların erkeklerden daha fazla demire ihtiyacı var mıdır?
Erkeklerin demir ihtiyacı günde 10 mg, kadınların 15 mg'dır. Kadınlarda her ay adet (menstruasyon) dönemlerinde kan kaybı olduğundan, ayrıca gebelik ve emzirme dönemlerinde bebeğin demir ihtiyacını da anne karşıladığından demir gereksinimi artar. Buna karşın kadınların demir depolama kapasitesi düşük olduğundan demir takviyesine özellikle ihtiyaç duyarlar.

Adet öncesi gerginlik (Premenstrüel sendrom) belirtileri nedir?
Adet öncesi gerginlik olarak da bilinen premenstrüel sendrom (PMS) kadınlarda adetten 5 ile 11.gün önce başlayan belirtiler topluluğudur. Halsizlik, uyku bozuklukları, huzursuzluk, ağrı gibi birçok belirtisi bulunur.

Adet öncesi gerginlik (Premenstrüel sendrom) nasıl önlenir?
Bu tip şikayetleri önlemek için egzersiz yapmalı, özellikle bu dönemlerde beslenmeye özen gösterilmelidir. Çay, kahve, sigarayı kesip sebze, meyve yenmeli ve bol su içilmelidir. Ayrıca B6, E, C ve D vitamini, kalsiyum ve magneryum alımının bu şikayetleri azalttığı görülmüştür. Evening Primrose bitkisinin tohumlarından elde edilen yağın (EPO) kullanımı sonucu PMS (premenstrüel sendrom) belirtilerinde anlamlı düzelmeler (karın şişkinliği ve göğüslerdeki duyarlılıkta %95, huzursuzlukta %80 gibi) görülmüştür.

Vitamin hapları günün hangi saatinde alınır? Belli saatlerde almanın önemi var mıdır?
Vitamin hapları günün herhangi bir saatinde alınabilir. Ancak, diş fırçalamak gibi her gün düzenli olarak aynı saatte yapılan bir iş olarak görülmesinin, ilacı almayı hatırlama açısından yararı vardır.

Vitamin hapları uzun süre kullanılabilir mi?
Evet. Özellikle Avrupa Gıda Konseyi tarafından kabul edilen RDA değerlerine (önerilen günlük alım miktarı) uygun vitamin ve mineral haplarını sağlığınızı korumak için alabilirsiniz. Ancak hapların A ve D vitamin içeriğinin çok yüksek olmamasına dikkat edilmelidir. A vitamininin 5000 ünite, D vitamininin 500 ünite düzeyinin üstünde ve sürekli kullanımı zararlı olabilir.

İklim ve coğrafi bölge vitamin gereksinimini etkiler mi?
İklim ve coğrafi bölge koşullarına göre D vitaminine olan gereksinim değişebilir. Güneşli bir çevrede, açık havada yaşıyanlarda ciltte yeterli derecede vitamin sentez edildiği için bu vitamine gereksinim azalır. D vitamininin en önemli kaynağı cilttir. Kuzey ülkeleri ve derin vadi içlerindeki yerleşme yerleri gibi az güneşli yerlerde yaşayanlarda veya mesleki nedenlerle gündüz vaktini kapalı yerlerde geçirenlerde D vitamini gereksinimi artar. Güneşli ortamda yaşadığı. halde geleneksel nedenlerle fazla örtünen kadınlarda da aynı durum sözkonusu olabilir.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Temmuz 2015       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM

VİTAMİN


a. (fr. vitamine; lat. vita, yaşam, ve ing. amine, amin’den). Organizma tarafından sentezlenemeyen ve onun gelişmesi ve iyi işlemesi için çok az miktarda gerekli olan etkin, yaşamsal organik madde. (Başlıca vitaminler şunlardır: A vitamini [akseroftol ya da retinol de denir]; B, vitamini [anörin ya da tiamin de denir]; B2 vitamini [riboflavin ya da laktoflavin de denir]; B5 vitamini ya da pantotenik asit; B6 vitamini [pridoksal, pirdoksin ya da pridoksamin de denir]; B7 vitamini ya da mezoinozitol; B12 vitamini [ekstrensek etmen ya da siyanokobalamin de denir]; Bl2b vitamini ya da hidroksokobalimin; C vitamini ya da askorbik asit; D2 vitamini [ergokalsiferol ya da kalsiferol denir]; D3 vitamini ya da kolekalsiferol; E vitamini [üretkenlik vitamini ya da tokoferol de denir]; [özellikle linoleik ve linolenik asitleri içeren] F vitamini; H vitamini ya da biyotin; K vitamini ya da kanamayı önleyici vitamin; K2 vitamini ya da menakinon; K3 vitamini ya da menadiyon; P ya da C2 vitamini [epikatekol de denir]; PP vitamini ya da nikotinamit.)

—Ted. Vitamin tedavisi, vitaminlerin tedavi amacıyla kullanılması.

—ANSİKL. “Vitamin" (yaşam için gerekli amin) terimi 1912'de Casimir Funk tarafından ortaya atıldı. Organizmanın her vitamine günlük gereksinimi birkaç mikrogramla birkaç miligram arasında değişir. Organizma için yapı ya da depo öğeleri olan besin maddelerinin tersine, vitaminler katalizör işlevi görür: başlıca besin öğelerinin yapım ve yıkımını sağlar ve böylece metabolizmayı yönlendirirler. Vitaminlerin metabolizma içindeki işlevleri çok özgüldür; eksiklik durumunda, özel belirtiler veren bozukluklar gözlenir.
Diğer etkin maddelerin (örneğin hormonlar) tersine, (D vitamini dışında) vitaminler organizmaya zararı dokunmaksızın yüksek miktarda alınabilirler.

YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER.


Bu grupta A, D, E ve K vitaminleri bulunur.

A vitamini. Bazı balık karaciğeri yağlarında, memelilerin karaciğerinde, süt ve süt ürünlerinde özellikle boldur Provitamin (karaten) şeklinde bitkilerde bulunur. Karanlıkta görme mekanizmasında önemli bir işlevi vardır. Eksikliği insanda gece körlüğü ve kseroftalmiye neden olur. A vitamini retinoik asit şeklinde akne tedavisinde etkilidir ve epitelyum hücrelerinin mitozlarıyla ilgili özelliklerinden dolayı A vitamini türevlerinin ileride deri hastalıklarının tedavisinde çok yararlı olabileceği düşünülmektedir. (RETİNOİT.)

D vitamini. Doğal ve etkin biçim olan Do vitamini balık karaciğeri yağlarında, yağlı dokularda, yumurta, süt ve süt ürünlerinde bulunur Kalsiyumun bağırsak mukozasından soğurulmasını iyileştirir ve fosfatlarla birlikte kemiğe oturmasını hızlandırır. D vitamini yetersizliği, çocuklarda raşitizme ve erişkinlerde osteomalasiye varabilen kireçlenme bozukluklanna yol açar.

E vitamini. En önemli kaynakları tahıl tohumları, yağlı tanelerin çoğu ve bitkilerin yeşil organlarıdır. Özellikle hücre içi yağda eriyen yükseltgenme önleyici (A vitaminin korunması, doymamış yağ asitlerinin sabitleştirilmesi, alyuvar zarlarının korunması) ve üreme olaylarında (döllenme ve gebelik) işlevi vardır. Organizmada E vitamini tüm dokularda bulunur. Eksikliği erkekte atmık oluşumunda duraklamaya ve dişide erken doğuma yol açar.

K vitamini. İki doğal K vitamini (K, ve K2) yeşil bitkilerde ve karaciğer yağlarında bulunur fakat organizmaya gerekli tüm K vitamini bağırsaklarda normal olarak bulunan mikroplar tarafından sentez edilebilir. Protrombin, prokonvertin, Stuart etmeni ve antihemofilik B etmeni kanın pıhtılaşması için gereklidir. Yenidoğanda ya da bağırsak mikroplarının dengesini değiştiren bir tedaviden sonra eksikliği kanamalar şeklinde ortaya çıkar. Dikumarin türevleri gibi K vitamini karşıtları pıhtılaşmayı önleyici etkiye sahiptirler.

SUDA ERİYEN VİTAMİNLER.


Bu grupta, B, PR C ve P vitaminleri bulunur.
. B vitaminleri

a) B1 vitamini. Hemen hemen tüm canlı dokularda bulunur ve pirafosforik ester şeklinde görülür. Pentoz- fosfat çevriminde alfa-keto asit dekarboksilazların ve transketolazın koenzimidir. Eksikliği, başta sinir ve kalp hücreleri olmak üzere beslenmeleri için özellikle glukoza gereksinim duyan hücrelerde metabolizma bozukluğuyla sonuçlanır ve beriberiye neden olur.

b) B2 vitamini. Fosforik ester şeklinde hidrojen taşıyan enzimler olan flavinli enzimlerin (flavin mononükleotit ya da F.M.N. ve flavin adenin dinükleotit ya da F.A.D.) bileşimine girer. Hemen hemen tüm hayvan dokularında bulunur. Eksikliği ağız kenarında çatlaklara ve dil iltihabına yol açar.

c) B5 vitamini. Pantotenik asit denen bileşiktir. (insanda nadir olan) eksikliği gelişmede bir duraklama, deri ve sindirim sistemi mukozalarında değişim, nörolojik bozukluklar ve üretkenlikte bir azalma oluşturur.

d) B6 vitamini.
Genellikle pridoksin ya da B6 vitamini olarak adlandırılan üç bileşiğin (pridoksal, pridoksin, pridoksamin) toplamıdır. B6 vitamini besinlerde yaygın olarak bulunur: et, süt tahıl vb. Aminli asitlerin metabolizmasında pridoksal fosfat şeklinde çok önemli bir işlevi vardır; aminli asitlerin transaminasyon, dekarboksilasyon, dezaminasyon, desülfürasyon, yıkım ya da sentezini kataliz eden bir dizi enzimin tümünün koenzimi olarak etki gösterir Eksikliği genel durumda bir bozulmanın yanı sıra, derimukoza ve sinir sistemi belirtilerine yol açar.

e) B12 vitamini. Besinsel kaynakları karaciğer, böbrek ve yumurta sarısıdır. Bağırsaktan emilimi “entrensek etmen" aracılığıyla gerçekleşir.
(Çekirdek asitlerinin ana yapı taşları olan) pürin ve primidin bazlarıyla sayısız proteinin biyosentezinde rol oynar. B12 vitamini eksikliği bir kansızlık (Biermer hastalığı) ve (miyelin sentezinde bir anomaliye bağlı) çeşitli sinirsel bozukluklar şeklinde ortaya çıkar.PP vitamini. Nikotinamit denen bileşiktir. Eksikliğinde deride değişiklikler (insanda pellagra eritemi), sindirim sistemi mukozalarında lezyonlar ve sinirsel kökenli bozukluklar belirir.

C vitamini. Askorbik asit denen bileşiktir; başlıca kaynağı taze meyveler, sebzeler ve karaciğerdir Hücre metabolizmasının önemli bir redoks maddesi olarak tüm dokularda bulunur. Kolajen sentezine, tirozin, demir (demirin plazmayla depo organları arasında taşınması), böbreküstü bezi hormonları metabolizmasına katılır ve organizmanın savunma tepkimelerini uyarır. Eksikliği iskorbüte ve enfeksiyonlara duyarlığın artmasına neden olur.

P vitaminleri. Bunlar "kılcal damar çatlamasını önleyici ve toplardamar güçlendirici” ilaçları oluşturan “vitamin etkili” maddelerdir. Bu özelliğe sahip üç madde vardır: tüm meyvelerde (limon, üzüm, erik) bulunan sitrin, rutin ve eskülozit. (-* VİTAMİNSİZLİK, HİPERVİTAMİNOZ.)

—Ted. Vitamin tedavisi vitaminsizlikten korunmada (örneğin sütçocuğunda D vitamini), vitaminsizliklerin düzeltilmesinde (İskorbüt, beriberi, raşitizm vb.), çok yüksek dozlarda vitamin gerektiren ve vitamin verilince düzelen vitaminsizlikler dışı hastalıklarda (nevralji ve nevritlerin tedavisinde B,, B6, B12 vitaminleri, deri hastalıklarının tedavisinde A vitamini vb.) kullanılır.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 26 Mayıs 2016 09:34
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Mayıs 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM

VİTAMİNLER


  • Hayvansal, bitkisel ve mikrobiyal hayatın biyokimyasal ve fizyolojik sistemlerinin temel komponentleridir.
  • Biyolojik materyallerde çok az miktarlarda bulunmaktadır.
  • Dokularda vitaminlerin eksikliği (diyette eksik olması nedeniyle veya absorplanmasında sorun olması nedeniyle) spesifik hastalıklara neden olur.
Ad:  v1.jpg
Gösterim: 4981
Boyut:  47.7 KB
Vücutta ihtiyaç duyulan her vitaminin sentezlenmesi mümkün olmadığı için, yeterli ve dengeli bir beslenmede vitaminlerin gıdalar ile alınması zorunludur. Ancak bazı vitaminler uygun ortam bulunması halinde sindirim kanalında mevcut mikroflora tarafından sentezlenebilmektedir. Özellikle bağırsaklarda sentezlenen bu vitaminlerden vücudun faydalanma derecesi tam olarak bilinmediği için ihtiyacın ne kadarının bu yolla karşılanabildiği pek bilinmemektedir.
İnsanlar tarafından vitaminlere duyulan ihtiyaç yaş, gebelik gibi durumlara bağlı olarak değişmektedir. Vitamin ihtiyacının karşılanamadığı durumlarda çeşitli eksiklik belirtileri görülür. İhtiyaçtan fazla miktarda vitamin alınması halinde ise bazılarının vücutta depo edilmesi söz konusudur. Vitaminlerin depolandığı en önemli organ karaciğerdir.
Ad:  v2.jpg
Gösterim: 5469
Boyut:  69.2 KB Ad:  v3.JPG
Gösterim: 5110
Boyut:  81.6 KB
Vitaminler tüm bitkisel ve hayvansal gıdalarda düşük düzeyde bulunmasına karşılık her bir hayvansal ve bitkisel ve bitkisel yiyeceğin içerdiği vitamin miktarı ve çeşitleri değişmektedir. Hiçbir gıda bütün vitaminleri tam ve yeterli miktarda ihtiva etmez. Ancak her vitamin en çok bulunduğu, yani o vitaminin başlıca kaynağı olan besinler vardır. Vitamin miktarları gıdaların yalnızca çeşidine göre değil, aynı zamanda bir gıdanın muhtelif kısımlarına, olgunluk derecesine, yetiştirilme ve üretilme şartlarına ve gıdalara uygulanan işlemlere göre değişmektedir. Gıdaların işlenmesi, hazırlanması, pişirilmesi ve muhafazası gibi işlemler vitamin miktarlarını etkilemektedir.

Yağda Çözünen Vitaminler:


Bu vitaminler balık karaciğeri, süt yağı, tahıl embriyosu gibi yağlı kaynaklarda bulunurlar. Suda çözünen vitaminlerden daha uzun süre vücutta depolanabilirler ve vücutta birikirler. Bu yüzden insan vücudunda, dokularda fazlaca birikmeden dolayı yağda çözünen vitaminlerin toksik reaksiyon oluşturma ihtimali vardır.

A Vitamini:


En iyi kaynakları balık karaciğeri, karaciğer, süt yağı, süt mamulleri, yumurta sarısı ve deniz ürünleridir. Bitkisel besinlerde A vitamini etkinliği olan maddeler ise karotenlerdir. Bitkisel besinlerde iyi karoten kaynakları sarı, yeşil sebzeler ve meyvelerdir (havuç, ıspanak, lahana, yeşilbiber, marul, kayısı, şeftali). A vitamini hastalıklara direnç kazandıran, büyümede, göz ve epitelyum dokunun sağlığında rolü olan vitamindir.
Ad:  v4.JPG
Gösterim: 4970
Boyut:  19.6 KB
Ad:  v5.JPG
Gösterim: 5042
Boyut:  36.3 KB

D Vitamini:


Sağlıklı bir kemik ve diş teşekkülü için önemli bir vitamindir. D Vitamini Ca ve P minerallerinin sindirim sisteminden vücuda absorbsiyonu ve bu minerallerin metabolizmasını düzenleyerek ve dişlerde yerleşmesini sağlamaktadır.
En zengin D vitamini kaynağı balık yağıdır. Ayrıca karaciğer, yumurta sarısı, süt, tereyağı ve krema D vitaminin önemli kaynaklarıdır. Gelişmiş ülkelerde margarinlere, süt ürünlerine, bebek mamalarına D ve A vitamini katılmaktadır. Bazı ülkelerde süt ültraviyole ışınlamaya tabi tutularak D vitamini provitamini (7-dehidrokolesterol) D vitaminine çevrilmektedir.
D vitamini vücuda deriden ve ağızdan alınabilmektedir. Deriden alınması güneş ışınlarının deriye değmesi ile deri altındaki provitamin 7-dehidrokolesterolü D vitaminine çevrilmesiyle olmaktadır. Deride oluşan vitamin sonra kana karışmaktadır. D vitamini vücutta karaciğer, akciğer, böbrek ve yağ dokusunda depolanır. İhtiyaçtan fazla D vitamin alımı uzayan kemik uçlarında Ca ve P birikmesine, dolayısıyla kemiklerde sertleşmeye neden olarak büyümeyi yavaşlatır. Böbrek, kalp ve damarlarda Ca birikimini artırır ve bu ölüme kadar gidebilir.

E Vitamini:


En çok buğday embriyosunda bulunur. Yağlı tohumlar (soya, ayçiçeği, pamuk, mısır özü, fıstık, buğday embriyo yağı), yeşil sebzeler, tahıl, kuru baklagiller iyi birer E Vitamini kaynağıdır. Genellikle insanlarda E vitamini yetersizliği görülmez. E vitaminin antioksidan özelliği vardır. A vitaminin ve doymamış yağ asitlerini oksitlenmeye karşı korur, alyuvarların parçalanmasını önler. Vücudun enzim sisteminde etkindir. Yetersizliği hayvanlarda üreme organlarında bozukluklara neden olur. E vitamini sağlıklı bir kas ve kırmızı kan hücresi yapımı için esastır.
Ad:  v6.JPG
Gösterim: 5004
Boyut:  21.5 KB

K Vitamini:


K vitamini insanlar ve hayvanlarda bağırsaklarda bakteriler tarafından sentezlenir. Suni olarak da elde edilmektedir. Kanın pıhtılaşması için gerekli olan protombin maddesinin sentezinde kullanılır. Bu bakımdan ameliyatlardan önce gıda katkısı olarak kullanılır.
Günlük ihtiyacın yaklaşık yarısı bağırsakta sentezlenir, yarısı da dışarıdan besinler ile alınır. Günlük ihtiyaç 1–2 mg/kg vücut ağırlığıdır. Fazla alınmasının toksik etkisi vardır. K vitamini bitkisel besinlerde daha çok olmak üzere, bitkisel ve hayvansal besinlerde bulunur (şalgam, karnabahar, marul, yeşil çay, peynir, yağ, süt, karaciğer ve et).
Ad:  v7.JPG
Gösterim: 4792
Boyut:  20.0 KB

Suda Çözünen Vitaminler:
C Vitamini:


Diş, kemik ve damar sağlığı için önemli olan, çeşitli hastalıklara karşı direnç sağlayan C vitamini, insan vücudunda sentezlenemez, bu yüzden gıdalar ile dışarıdan alınması gereklidir. Suda çok, alkolde az çözünür. Isı, ışık, O, Cu, Fe gibi minerallere ve alkaliye karşı hassastır. Süratle oksidasyona uğrayarak etkinliğini kaybeder. Dolayısıyla C vitamini içeren meyve ve sebzeler kesildiği, ezildiği, soyulduğu zaman zedelenen dokularda bulunan oksidaz enzimlerince C vitamini oksidasyona uğrayarak etkinliğini kaybeder. Ayrıca pişirme sonucu önemli oranda C vitamini kaybı ortaya çıkar. Bu nedenle C vitamince zengin meyve ve sebzelerin işlenmesinde dikkatli olmak gerekir. Başlıca C vitamini kaynakları taze meyve ve sebzelerdir. Kuşburnu, kuşüzümü, maydanoz, yeşil ve kırmızıbiber, lahana, ıspanak, domates, çilek ve turunçgiller önemli kaynaklardır. Bu nedenle günlük beslenmede yeşil yapraklı meyve ve sebzelerin fazlaca yer alması önemlidir. Kuru baklagiller, tahıllar ve sütte bulunmaz, taze fasulye, patates, yeşil soğan, beyin, yürek ve böbrekte az bulunur.

B Grubu Vitaminler:


Suda çözünen ve sıcaklığa kısmen dayanıklı vitaminler olup, canlı hücrede cereyan eden metabolizma olaylarında önemli rol oynarlar.

B1 Vitamini (Tiamin):


Sindirim sisteminin sağlığı için gerekli olup, vücuttaki karbonhidrat metabolizmasında önemli role sahiptir. Ayrıca protein, amino asit ve nükleik asit metabolizmasında, kalp ve diğer dokularda ödem oluşmasının önlenmesinde etkilidir. Başlıca kaynakları bitkisel olarak; kuru baklagiller, tahıllar, fındık, fıstık, hayvansal olarak; yürek, böbrek ve karaciğer gibi organ etleridir.

B2 Vitamini (Riboflavin):


Göz sağlığında, sindirim sisteminde ve büyümede önemlidir. Yetersizliğinde deri, yüz ve dudaklarda çatlaklık, burun ve göz kenarlarında yaralar ve iltihaplar görülür. Süt, yumurta, peynir, karaciğer, böbrek, çeşitli etler, kuru baklagiller, turunçgiller, yeşil sebzeler başlıca kaynaklarıdır. Normal olarak proteince zengin gıdalarda fazlaca bulunur. Dolayısıyla beslenmede yeteri kadar hayvansal ürünlerin ve proteince zengin besinlerin bulunmaması halinde Riboflavin eksikliği ortaya çıkar. Bazı ülkelerde başta ekmek olmak üzere kimi ürünlere ilave edilmektedir.

Niasin (Nikotinik Asit, Nikotinamit, P.P Faktörü):


Deri, sinir ve sindirim sisteminde etkilidir. Noksanlığında Pellegra hastalığı (elde, yüzde, boyunda ve ayaklarda yanığa benzer yara) görülür. Mide ve bağırsak hareketlerini artırıcı, kan damarlarını genişletici, kandaki kolesterol ve lipit seviyesini düşürücü etkidedir. Başlıca kaynakları et, balık, karaciğer, böbrek, yürek, kuru baklagiller, yağlı tohumlar (fıstık ve ceviz gibi), kepeği ve embriyosu alınmış buğday ve ürünleridir.

B6 Vitamini (Pridoksin, Pridoksal):


Bu vitamin proteince zengin gıdalarda fazlaca bulunur. En iyi kaynakları karaciğer, böbrek, etler, kuru baklagiller ve yağlı tohumlardır. Tahılların kepek ve embriyo kısımlarında da bolca bulunur.

Pantotenik Asit:


Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında, kolesterol sentezinde, hemoglobin ve fosfolipitlerin oluşumunda rol alan bir vitamindir. Besinlerde yaygın olarak bulunur.

Biotin:


Birçok bitkisel ve hayvansal gıdada yaygın olarak bulunan (karaciğer, yumurta sarısı, böbrek, karnabahar, domates) bu vitamin bağırsakta bulunan bakteriler tarafından sentezlenmektedir. Karbonhidratların yıkımında ve yağ asitlerinin sentezinde rol oynar.

Kolin:


Yaşayan bütün hücrelerde bulunan, suda çözünen ve sıcaklığa hassas bir vitamindir. Yağın karaciğere taşınmasında ve sindirim sisteminde etkilidir. Kolin yetersizliğinde karaciğer yağlanması ve büyüme bozuklukları görülür. Kolince en zengin hayvansal ve bitkisel kaynaklar yumurta sarısı, karaciğer, kuru baklagiller, kepek unu, et ve süt ürünleridir.

İnositol:


Kan şekerini düzenlemede ve kanda kolesterol seviyesinin düşmesine yardım eder. Büyüme, üreme, yağ metabolizması ve aminoasit taşınmasında rol oynar. Besinlerde yaygın olarak bulunduğundan ve vücutta sentezlendiğinden insanlarda noksanlığı pek görülmez. Karaciğer, böbrek, baklagilleri tahıllar, sebze ve meyvelerde bulunur.

B12 Vitamini (Kobalamin, Siyanokobalamin):


Yapısında kobalt ve siyan bulunan, suda ve alkolde çözünen bir vitamindir. Gıdaların pişirilmesi sırasında çok az kayba uğrar. Sinir ve sindirim sisteminde, lipid ve karbonhidrat mekanizmasında yardımcıdır. Noksanlığında kansızlık, yorgunluk, sinir sistemi bozuklukları, sindirim arızaları görülür. Bu vitamin bitkisel besinlerde bulunmaz, en iyi kaynaklar ise karaciğer, böbrek, yürek ve deniz ürünleridir.

Folikasit:


DNA-RNA yapımında önemli rol oynar. İnsan vücudunda bağırsaklarda bakteriler tarafından sentezlenebilmektedir. Bu vitaminin eksikliği özellikle az gelişmiş ülkelerde bir problemdir. Yetişkinler için günlük gerekli miktar 200 mg, hamile bayanlar için 400 mg dır. En iyi kaynaklar karaciğer ve diğer organ etleri, ıspanak, marul, lahana gibi yeşil yapraklılar, baklagiller ve turunçgillerdir.

Gıdalar taşıma, muhafaza, ön hazırlık, ön işleme ve işleme esnasında doldurma, kutulara koyma, paketleme sırasında çok yönlü faktörlere maruz kalırlar. Gıdalardaki vitaminler bu etkilere karşı farklı duyarlılık gösterirler.
Ad:  v8.JPG
Gösterim: 4784
Boyut:  71.1 KB

Vitamin kayıpları üzerine etkili faktörler


Ad:  v9.JPG
Gösterim: 5027
Boyut:  31.5 KB
Ad:  v10.JPG
Gösterim: 4800
Boyut:  75.4 KB
Gıdaların hazırlanması, pişirilmesi ve saklanması sırasında en çok kayba uğrayan besin ögeleri vitaminlerdir. Bu nedenle yiyecek hazırlamada şu kurallara uyulmalıdır:
  • Gıdalar bekletilirken hava ile teması kesilmeli, serin yerde tutulmalıdır.
  • Kaynama noktasının üzerinde uzun süre pişirme, kızartma vitamin kaybını artırır.
  • Özellikle sebze ve meyveler çok ince kıyılmamalı, marul gibi yapraklı sebzeler bıçak kullanılmadan elle parçalanmalıdır.
  • Yiyecekleri pişirmeye hazırlarken ayıklama →yıkama →doğrama→sıcak karışıma atma sıralamasına dikkat edilmelidir.
  • Yiyecek maddeleri gölgede kurutulmalıdır. Güneşte yapılan kurutmada vitamin kaybı çok olur.
  • Özellikle sebzeleri pişirme sırasında az su kullanılmalı, pişme suları dökülmemelidir.
  • Gıdalar mümkün olduğunca kabuğu ile haşlanmalıdır.
  • Yoğurdun suyu atılmamalıdır.
  • Mayalı ve esmer ekmek tercih edilmeli, ince dilimlenerek kızartılmamalıdır.
  • Yiyecekler pişirildikten sonra bekletilip tekrar ısıtıldığında vitamin kaybı artar. Bunu önlemek için; fazla miktarda pişirilmemeli, bekletmeden tüketmelidir.
  • Kızartmada kullanılan yağlarda vitamin kaybı çok olduğundan, kızartılmış yiyecekler fazla tercih edilmemelidir.


Gıda Kimyası
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

24 Mayıs 2016 / Misafir Sağlıklı Yaşam
25 Mayıs 2016 / ThinkerBeLL Sağlıklı Yaşam
11 Temmuz 2012 / asla_asla_deme Taslak Konular
19 Ocak 2017 / Mira Kimya
28 Temmuz 2009 / biruni Taslak Konular