Arama

Mimar Sinan - Sayfa 2

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 20 Temmuz 2016 Gösterim: 189.091 Cevap: 16
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
2 Mayıs 2014       Mesaj #11
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Mimar Sinan ve Büyük Aşkı Mihrimah Sultan

Ad:  Sinan (MİMAR)6.jpg
Gösterim: 547
Boyut:  56.2 KB

Bir çoğumuz Mimar Sinan hayatı ve eserleri hakkında yazılar okumuşuzdur, bugün mimar sinanın belkide hiç duymadığınız bir anısını anlatmak istiyorum sizlere Mimar Sinan ve büyük aşkı Mihrimah Sultan, Osmanlı’nın büyük cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın ve büyük aşk’ı Hürrem Sultan’ın bir kız çocuğu gelir Dünya’ya.
Sponsorlu Bağlantılar

Efsane bir ask’ın meyvesidir bu çocuk ve bu yüzden belki efsane aşkların en temeline en masalsı olanına ithafen ismi Mihrimah konulur Mihr-ü Mah Farsça da Güneş ve Ay demektir.

Zaman hızla geçmiş Mihrimah Sultan büyümüş 17 yaşına gelmiştir ki o zamanlar için evlendirilmesi uygun olan bir yaştadır. İki talibi olur biri Diyarbakır valisi Rüstem Paşa dırdiğeri ise saray’ın baş mimarı Mimar Sinan.
Padişah biricik kızını Rüstem paşa ile evlendirir Sinan evlidir ve 50 yaşındadır ama bilinen odur ki Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır.

Mimar Sinan o derece derin bir tutku ile aşık olduğu Mihrimah Sultan’a kavuşamamıştır fakat o’na olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.
İstanbul’un en güzel yerlerinden birine Üsküdar’a Mihrimah Sultan adına bir cami yapması istenir kendisinden.1540 yılında inşa etmeye başladığı cami’yi 1548 yılında tamamlar.Cami inşa edilirken bir yandan kendi aşkını anlatır hiç şüphesiz ve eserine sanki “eteklerini giymiş bir kadın” siluetini verir ayrıca cami için mimari olarak esinlendiği örnek aldığı yer ise bir başka aşka kutsal bir aşka adanmış bir şaheserdir; Ayasofya.

Bahsi geçen bu cami 2 Minareli olup padişah fermanı ile yaptırılan bir eserdir ama Sinan’ın söyleyecekleri bununla bitmemiş olacak ki bu eserden 14 yıl sonra o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı da surların yakınına pek kimsenin ilgilenmediği ıssız yalnız ama İstanbul’ un en yüksek tepesi olan bir yere sanki aşkının gizliıssız ve yalnızlığını ama bir o kadar büyüklüğünü haykırmak istermişcesine ikinci bir eser yapmaya koyulur.

Mihrimah Sultan’a ithafen


Derler ki; cami Mihrimah sultanın o duru gösterişsiz ve bir o kadar asil güzelliğine istinaden küçücüktür ve sadece 38 mt bir minareye sahiptir. Bir adet incecik kubbesinin üzerindeki 161 pencere ise iç güzelliğinin ne kadar aydınlık ve berrak olduğunu temsil eder bu sayede gün ışığının her köşede adeta dans ettiği kadınsı edalı. ( o tarihte bu açıklıktaki ve bu kalınlıktaki bir kubbeye o kadar pencere dünya üzerinde sadece Mimar Sinan tarafından yapılabilirdi) cami içindeki pandatiflerde ve minare kenarlarındaki upuzun işlemelerde de Mihrimah Sultan’ın o çok güzel ayak topuklarını döven upuzun saçları tasvir edilmiştir.
Ve yine denir ki Mihrimah Sultan’ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami.

Ama Sinan aşk‘ını öyle sihirli bir tılsımla mühürlemiştir ki bu sırra şaşırmamak o sevdaların naifliğine imrenmemek elde değil. Sinan Usta’nın aşk’ının vesikasıdır sanki iki caminin de yeri özenle seçilmiştir. Güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış camilerdir. Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii’ni aynı anda görebileceğiniz bir yer tespit edin. Günbatımında (elbette yılın sadece bir gününde ki o gün 21 Mart gece ile günün birbirinre eşit olarak kavuştuğu gün’dür daha enteresanı o gün Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür) göreceğiniz muhteşem manzara şudur:
Edirnekapı Camii’nin tek minaresinin arkasından güneş batarken Üsküdar’daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır! “Bu nasıl bir hesaplama bu nasıl bir estetik anlayışıdır!”
Son düzenleyen Safi; 16 Temmuz 2016 23:43
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Temmuz 2016       Mesaj #12
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Mimar Sinan'ın eseleri


Şehzade Mehmet Camii


Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  Şehzade Mehmet Camii.jpg
Gösterim: 3646
Boyut:  36.7 KB
Kanuni Sultan Süleymanın oğlu Şehzade Mehmet için yaptırdığı Şehzade Mehmet Camii İstanbulun vefa bölgesinde yer almaktadır. Mimar Sinanın yaptığı camiler arasında Çıraklık eseri olarak anılan bu camiinin yapımına Mimar Sinan 1543 yılında başlamış 1548 yılında tamalamıştır. Şehzade Külliyesinin önemli bir parçası olan Şehzade Camii yanı sıra Külliye bünyesinde bulunan Türbeler, Medrese, İmaret ve Tabhane bulunmaktadır. Türbeler camii haziresinde ve arka sokakta yer almaktadır. Şehzade Mehmetin ölümünden sonra Babası Sultan Süleymanın emriyle yapılan Şehzade Mehmet Türbesi yanı başına birde camii yapılmasını istemiştir. Bu Camii Şehzade Camiidir. 18.42 metrelik dev kubbe 4 büyük yarım kubbeye dayanan caminin Şadırvanıda 16 kubbeli olarak inşa edilmiştir. İki minaresi bulunan Camiinin her iki minaresindede iki adet şerefe bulunmaktadır. Osmanlı çini işçiliğinin en nadide örneklerine Camii içersinde bulabilirsiniz. Şehzade Mehmet türbeside Taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Erken yaşta ölen Şehzade Mehmet için yaptırılan Camii Osmanlı Mimarsinden günümüze, özgünlüğünü koyuyarak gelmiş görkemli görüntüsüyle görenlerin beyenisini kazanmaktadır.

Barbaros Hayrettin Paşa Hamamı-Çinili Hamam


Ad:  Barbaros Hayrettin Paşa Hamamı-Çinili Hamam.jpg
Gösterim: 776
Boyut:  37.7 KB
İstanbul İli Fatih ilçesinin Zeyrek semtinde çinili hamam sokak ve itfaiye caddesinin kesiştiği noktada bulunan Barbaros hayrettin Paşa (Çinili) Hamamı Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılın ortalarında (1534-1546) inşa edilmiştir. Mimar Sinan’ın yaptığı hamamlar arasında en büyük boyutlara sahip olan Çinili hamam banisindeki yazıya göre Kaptan paşa yada Hayrettin Paşa hamamı olarak ta bilinmektedir. Zeyrek’te bulunmasından dolayı hamama Zeyrek hamamı da denilmektedir. Kadın ve erkek olarak iki bölümden oluşan hamamın her iki girişi de ön cephede olup plan şemaları da birbirinin aynısıdır.

Haseki Hürrem Sultan Darüşşifası


Ad:  Haseki Hürrem Sultan Darüşşifası.jpg
Gösterim: 890
Boyut:  43.5 KB
İstanbul İli Fatih ilçesi Haseki Hastanesinin hemen arka bölümünde yer alan Haseki Hürrem Sultan Darüşşifası Mimar Sinan tarafından 1550 1551 yılları arasında Hürrem Sultanın isteği üzerine inşa edilmiştir. Hürrem Sultan Külliyesinin bölümlerden biri olan Darüşşifa Külliyenin kuzey bölümünde yer almaktadır. Günüzmüde ulaşıncaya kadar pek çok onarım çalışması geçiren yapıya 2011 yılında tekrar kapsamlı bir Restorasyon çalışmasına başlatılmıştır. Diyanet işleri Başkanlığının mülkiyetinde olan Darüşşifaya ziyaret kapalıdır dışarıdan görmek isterseniz. Ulaşım için Haseki hastanesinden geçen otobüsler ve Tramvay kullanabilirsiniz.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 4 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Temmuz 2016       Mesaj #13
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Sokullu Mehmet Paşa Camii Kadırga


Ad:  Sokullu Mehmet Paşa Camii Kadırga.jpg
Gösterim: 495
Boyut:  50.8 KB
İstanbul Fatih ilçesi Kadırda semti Şehit Mehmet Paşa yokuşunda bulunan Sokullu Mehmet Paşa Camii Mimar Sinan tarafından 1571 1572 yılları arasında Kanuni Sultan Süleymanın Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşaya ithafen sıpr asıllı eşinin isteğiyle inşa edilmiştir. Sokullu Mehmet Paşa 3 padişaha Sadrazamlık yapmıştır. Kabeden getirtilmiş olan Hacerülesvet isimli taşın bu Camidede 3 parçası kullanılmıştır. Hacerülesvet taşı Mimar Sinan tarafından sadece bir kaç camiide kullanılmıştır. Cami Sokullu Mehmet Paşa kulliyesinin bir parçasıdır. Büyük bir avlusu bulunan camiinin bahçesinde mermer bir şadırvan yer almaktadır. Avlu etrafında medresenin odacıkları yer almaktadır. Sokullu Mehmet Paşa Camii Mimar Sinanın Sadrazamlar için yaptığı en büyük ve gösterişli camiilerden biridir. Camide bulunan iznik çinileri ve kalem işleri Osmanlı el işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Sokullu Mehmet Paşa adına yapılan 4 tane camii bulunmaktadır. Bunlardan biri istanbul Beyoğlunda bulunanSokullu Mehmet Paşa Camii Azapkapı‘da galata köprüsünün galata ayağında yer almaktadır.

Semiz Ali Paşa Medresesi


Ad:  Semiz Ali Paşa Medresesi.jpg
Gösterim: 552
Boyut:  63.7 KB
Medrese İstanbul ili Fatih ilçesinde bulunmaktadır. Osmanlı vaziriazamlarından Semiz Ali Paşa (Cedid Ali Paşa)’nın Mimar Sinan’a yaptırdığı Medrese Mimar Sinanın inşa ettiği diğer medreselerin aksine, bir külliyeden bağımsız olarak inşa edilmiştir. Süleymaniye medresesi plan şemasına benzeyen medresenin odaları dikdörtgen planla medresenin avlusu etrafında u şeklinde dizilmiştir. Medrese hücreleri toplamda 15 oda olarak yapılmıştır. Duvarları almaşık duvar örgüsüyle yapılmış çatı bölümü kurşun kaplamadır. Eski orjinal girişi değiştirilen medreseye fevzi paşa caddesine bakan yeni bir giriş açılmıştır. Semiz Ali Paşa Medresesi günümüze ulaşana kadar çok sayıda onarım çalışması geçirmiştir. Bu çalışmalar sonucu Medrese özgün plan şemasını yitirmiştir. Vakıfların mülkiyetinde olan Semiz Ali Paşa Medresesi İstanbul Verem Savaş dispanseri olarak hizmet vermektedir. Medreseye ulaşım Edirne kapı yolundan Fatih güzergahına gidiş hattı üzerinde olup. Fatih Sultan Mehmet Camii’ne gelmeden 150m önce yolun sol bölümünde yer almaktadır.

Kılıç Ali Paşa Camii


Ad:  Kılıç Ali Paşa Camii.jpg
Gösterim: 446
Boyut:  36.2 KB
İstanbul ili Beyoğlu ilçesinin Tophane mevkiinde yer alan Kılıç Ali Paşa Camii Tophane tramvay durağının hemen karşısında deniz kıyısında yer almaktadır. Kılıç Ali Paşa’nın İtalyan kökenli bir devrişme olduğu bilinmektedir. Kaptan-ı Derya (Kılıç Ali Paşa)’nın Mimar Sinana inşa ettirdiği yapılar topluluğu türbe, hamam, çeşme, medrese ve Camiiden meydana gelen Kılıç Ali Paşa Kulliyesini oluşturmaktadır. Kubbenin iki yanındaki yarım kubbeler, diğer iki yanındaki kemerler ve destek duvarlarıyla Camii Ayasofya Camii’nin küçük bir benzeri olması büyük dikkat çekmektedir. 1580 yılında tamamlanan camii ince mermer işçiliği ilede Osmanlı taş işçiliğinin güzel bir örneğidir. Mihrap tarafındaki çiniler İznik’in parlak döneminin ürünüdür.
Yapının Ayasofya Camiine benzerlik sebebinin yazalara göre açıklaması Kılıç Ali Paşa’nn geçmişi veya Camiinin gayrimüslim bir mahallede Galata’nın hemen önünde yarattığı gösterişli görünümüyle ilişkilendirilir. 2011 yılında geçirdiği Restorasyon sırasında çıkan yangın Caminin etrafındaki tahta iskeleye sıçramıştır, Boyalarında daha yeni olması sebebiyle boya maddelerinin de etkisiyle bir anda büyüyen Alevler son cemaat yerinde mihrabı ve orta kubbeyi sardı. Yapı restorasyonu günümüzde tamamlanmış ve Kılıç Ali Paşa Camii ibadete açılmıştır. Camii Namaz saatleri dışında kapadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 4 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Temmuz 2016       Mesaj #14
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Sinan Paşa Camii Beşiktaş


Ad:  Sinan Paşa Camii Beşiktaş.jpg
Gösterim: 580
Boyut:  51.7 KB
İstanbul ili beşiktaş ilçesinde bulunan yapı Beşiktaş vapur iskelesinin tam karşısında yer almaktadır. Mimar Sinan tarafından 1550 yılında yapımına başlanan Sinan Paşa Camii Osmanlı Donanmasının Kaptan-ı Deryası olarak bilinen Sinan paşanın isteği üzerine yapılmıştır. Sinan paşa Sadrazam Rüstem Paşa’nında kardeşidir. Sinan Paşanın ölümü izerine Camii inşaatı durdurulmuştur. (1553) Bu sebeple Sinan paşanın Üsküdar iskelesinin tam karşısında bulunan yine Mimar Sinanın Mihrima Sultana yaptığı Mihrimah Sultan Camiinin haziresine gömülmüştür. Sinan Paşa Camiinin inşaatı 1555 yılında tamamlanmıştır. Yapı dikrötgen plan şemasına sahiptir. Ana kubbe ve iki yanda bulunan iki kubbedenin altına sütunların üzerine konulmuş kemerlerle destek olunmuştur. Osmanlı Sanatının en nadide içşiliklerinden bir örnek olan yapı günümüze kadar pek çok Restorasyon çalışmasından geçirilmiştir. Son olarak yapının minaresinin 17 Ağustos depreminde zarar görmesi sonucu 2003 yılında ihaleye çıkarılarak Restorasyon çalışmaları başlatılmıştır, fakat bu Restorasyon tartışmalara yol açmıştır. Restorasyon sırasında yapılan motiflerin aslına uygun olmadığı öne sürülmektedir. Restorasyon sırasıdna yapılan hatalar sebebiyle yapının orjinalinin bozulduğunu ifade eden uzmanlar bir Osmanlı Sanatının yok olduğunu söylemektedir.

Sokullu Mehmet Paşa Camii Azapkapı


Ad:  Sokullu Mehmet Paşa Camii Azapkapı.jpg
Gösterim: 1156
Boyut:  41.3 KB
İstanbul Beyoğlu ilçesinin Unkapanı mevkiinde Unkapanı köprüsünün beyoğlu ilçesi ayağının hemen sağ tarafında yer almaktadır. Yapı Mimar Sinan tarafından 1578 yılında Sokullu Mehmet Paşa adına yapılan eserlerden biridir. Plan şeması Selimiye Camiine benzeyen yapının Minaresi yapıdan ayrı olarak Camiinin sol bölümünde yapılmıştır. Bunun sebebi ise yapının denize çok yakın yapılmasıdır. Camiinin avsulu yoktur. Giriş kapısı galata köprüsüne bakan yapının daha önce bir Külliye olduğu ve avlusunda bir mescit ve ikide çeşme olduğu bilinmektedir. 1807 yılında meydana gelen yangın sonrasında yapının kısmen zarar görmesi sebebiyle onarım geçirmiştir. 1. Dünya savaşı ve Balkan savaşları zamanında Camiinin onarımı durdurulmuştur. Uzun yıllar kullanılmayan Azap Kapı Sokullu Mehmet Paşa Camii 1938 yılında başlatılan ve 1941 yılında tamamlanan Restorasyon sonrasında tekrar ibadete açılmıştır. Yapı 2011 yılında tekrar bir Restorasyona girmiştir. 2 milyon 515 bin TL fiyatla çıkarılan ihale kapsamında Restorasyon çalışmalarının 2012 ekim ayında bitirileceği belirtilmiştir.

Kavuk Eğri Kemer


Ad:  Kovuk Eğri Kemer.jpg
Gösterim: 499
Boyut:  39.1 KB
Kavuk (Eğri) Kemer İstanbulun Eyüp ilçesinin Kermerburgaz mevkiinde yer almaktadır. Mimar Sinan tarafından inşa edilen su kemerinin yapımı 1554 yılında başlanmış 1564 yılında tamamlanmıştır. Bizans Dönemi altyapıları kullanılarak inşa edilmiştir. Yapının altından geçen asfalt yol sayesinde ulaşım çok kolaydır fakat Su Kemerinin bitişiğinde yapılan Hamidiye su fabrikası sebebiyle tamamı gezilememektedir. Eğri kemer isminin sebebi 90 derecelik açıyla köprünün iki yana açılmasıdır. Yapı mülkiyesi iskiye aittir. Kemer günümüzde yıpranmış durumda olsada özgünlüğünü tam anlamıyla yitirmemiştir. Mimar Sinanın İstanbul’da inşa ettiği toplam 5 adet kemeri bulunmaktadır. Günümüzde İstanbul suları çekildiği için kemerlerin çoğu kullanılmamaktadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 4 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Temmuz 2016 21:05
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Temmuz 2016       Mesaj #15
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Kanuni Sultan Süleyman Türbesi


Ad:  Kanuni Sultan Süleyman Türbesi.jpg
Gösterim: 386
Boyut:  50.1 KB
İstanbul Eminönü ilçesi Süleymaniye camiinde bulunan Kanuni Sultan Süleyman Türbesi Eşi Hürrem Sultanın Türbesinin hemen yanında Süleymaniye camiinin avlusunda bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar Seferinde Zigetvar kalesinin Fethedilişi sırasında 6-7 Eylül 1566 tarihinde vefat etmiştir. Kalenin düşmesinden bir kaç saat önce vedat eden Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar kalesinin fethedilişini görememiştir. Sokullu Mehmet Paşa Kanuninin şehit olduğunu askerler arasında karışıklığa yol açmamak için ordusundan saklamıştır. Kanuninin iç organları şehit olduğu yere gömülmüştür. Sefer dönüşü sırasında Belgratta Kanuninin vefatı askerlere söylenmiş Belgratta kılınan cenaze namazı sonrası 400 kişilik bir tabur asker eşliğinde, Vezir Ahmet Paşa’ nın kamutasında Kanuni Sultan Süleymanın naaşı istanbula getirtilmiştir. İstanbul’da Süleymaniye camiinde tekrar kılınan cenaze namazı sonrası Süleymaniye camii mihrabının tam önüne gömülmüştür. Süleymaniye camiinin avlusunda Eşi Hürrem Sultan dışında oğlu Sultan II Selim, II Ahmed ve Hasekisi Rabia Sultan, Kızı Mihrimah Sultan, II Ahmedin kızı Asiye Sultan, II Süleyman ve Annesinin türbeleri yer almaktadır. Süleymaniye Camiinin 2009 yılında kapsamlı Restorasyon çalışmaları sırasında hepsi özgün halinde restore edilerek gelecek nesillere aktarılması konusunda büyük bir çalışma yapılmıştır.

Şehzade Mehmet Türbesi


Ad:  Şehzade Mehmet Türbesi.jpg
Gösterim: 382
Boyut:  45.1 KB
İstanbul Eminönünde bulunan Şehzade mehmet türbesi Şehzade Mehmet Külliyesi haziresinde bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleymanın 23 yaşındayken Manisa valisi olan oğlu Şehzade Mehmet için yaptırdığı bilinmektedir. Şehzade Mehmetin ölümünden sonra Mimar Sinan’a oğlu Mehmet için görkemli bir Türbe yapmasını ve türbenin yanındada bir cami yapmasını istemiştir. İnşaasına 1544 yılında başlanan Külliyenin içersinde türbe ve cami dışında sıbyan mektebi, medrese, imaret tabhane gibi yapılar mevcuttur. Türbe Klasik Osmanlı türbe mimarisinin üslubunda yapılmıştır. Yapı dış süslemeleri ve içersindeki çinilerin hepsi en ince işçiğin eseridir.

Hürrem Sultan Hamamı


Ad:  Hürrem Sultan Hamamı.jpg
Gösterim: 298
Boyut:  50.7 KB
Hamamın tarihi Romalılara kadar uzanır. Vezüv yanardağının patlamasından sonra küller altında kalan Pompeii şehrinde yapılan kazılar, Romalılar’ın kullandıkları hamamları ortaya çıkarmıştır. Bu hamamların yalnız temizlik için değil, zevk ve eğlence için de yapıldığı anlaşılmaktadır. Romalılarda sınıf farkı olduğu için, hamamlarda kölelerle asillerin giriş kapıları ve yıkandıkları yerler ayrılmıştı. Roma hamamlarında ayrıca buhar banyosu yeri, soğuk ve sıcak su havuzları da vardı.
Osmanlılar, İstanbul’u maddi anlamda fethetmişler, ama Roma’dan devraldığı zengin mirasın etkilerini yansıtan Bizans da, diğer pek çok şeyi gibi, hamamlarıyla Osmanlıları fethetmiştir. İmparatorluğun en görkemli döneminde, şehrin her mahallesinde sıcak ve soğuk banyoları, çeşmeleri, kubbeli mermer odalarıyla, haftanın belirtili günlerinde de sadece kadınlara açık olan bir hamam mutlaka bulunurdu.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 4 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Temmuz 2016       Mesaj #16
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Ayasofya Camii


Ad:  Ayasofya Camii.jpg
Gösterim: 346
Boyut:  80.1 KB
Dünyanın 7.harikası. M.S.6.yüzyılda bu görünümü aldığında dünyanın en büyük yapısıydı.Ancak bin yıl sonra daha büyüğü yapılabildi. Çok büyük bir kubbenin altında çok büyük bir mekan oluşturulmuştur.3.Ayasofya, Justinianus döneminde, iki mimar Isidoros ve Artemios tarafından yapılmıştır.İmparator her pazar Büyük Saray’dan Ayasofya’ya özel bir yoldan gelirdi.Konstantinapolis en eski megapoldür. 6.yüzyıldan itibaren dünyada ilk kez Konstantinapolis’te çok katlı sosyal konutlar yapılmıştır.

Ayasofya’nın en eski restorasyonu Mimar Sinan’a aittir. Bugüne kadar ayakta kalmasının sebeplerinden biri budur.Bir diğer sebep de yapının temelinin tamamen suyun içinde oturmasıdır. Su, depremlerin etkisini bir parça azalttığından İstanbul’daki depremlere karşı koyabilmiştir. Yapı, doğu-batı yönünde uzunlamasına gelişir. Kuzey-güney yönünde ise ortadan kesilir. Piramidal biçimde aşağı doğru gelişir. Kubbenin ağırlığı böylece temele iletilmiştir.
Yarım ve çeyrek kubbeler ile payandalar büyük kubbenin ağırlığını taşır. Duvarların içine gizlenen 4 ana taşıyıcı, kemerlerle birleştirilerek pandantifler oluşturulmuştur. Mısır’dan itibaren siyasetler devasa mimarilerle hükümranlıklarının gücünü ortaya koymak istemiştir. Ayasofyada’da aynı mantık var. İnsanı ezen, devasa bir mekan. Destek paydaları Mimar Sinan tarafından ilave edilmiştir. Mimari yapının içi mükemmele ulaşırken, dış estetikten kayıplar verilmiştir (uçan payandalar yüzünden). Ancak uçan payandalar Batı’da yüzyıllar sonra Gotik sanatına girecek ve estetikte pozitif etkiler yaratacaktır.
  • İç mekanda sütun başlıkları ve ajurlu motifler ışığa göre farklı efektler ortaya çıkarır.
  • Büyük Konstantin, İstanbul’un, Justinianus ise Ayasofya’nın maketini Meryem’e sunarken (10.yüzyıl).
  • Büyük bir beşik tonozla örtülü üst kat galerisine rampayla çıkılıyor.
  • Üst kat galerisinde yer alan ”Deisis” mozayiği (12.yüzyıl): İsa (ortada), Meryem (solda), ve
  • Vaftizci Yahya (sağda). Bazı sanat tarihçileri Rönesans’ı bu resimle başlatır.Çünkü yüz ifadeleri çok yetkin.
  • Apsisteki meleklerden biri. Elinde bir küre tutuyor. Bu da kozmik yapıyla, evrenler bağlantılı.
  • Melekte geç Helenistik etkiler görülüyor. Kurdelesi de yine bu dönemle bağlantılı.
  • Sanatsal anlamda pagan dünyasından tamamen kopulmamış olduğu görülüyor.
  • Apsisteki Meryem Ana ve Çocuk İsa.
  • Üst katta Konstantin Monomakus, Kraliçe Zoe ve İsa.Zoe’nin İsa’ya bağışını gösteriyor.
  • Yohannes Komnanes (solda), Meryem Ana ve bebek İsa (ortada), İrene (sağda).
  • Büyük Saray’ın mozayikleri.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Temmuz 2016       Mesaj #17
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Selimiye Camii


Kalfalığımı İstanbul'daki Şehzade Camii'nde yaptım. Ustalığımı da Süleymaniye Camii'nde tamamladım. Fakat bütün gücümü bu Sultan Selim Han camiinde sarf edip uzmanlığımı ayân ve beyân ettim. (Mimar Sinan)
53165d1469043261 edirne selimiye camii1

Selimiye Camii (Edirne) II. Selim'in emri üzerine Mimar Sinan tarafından Kıbrıs'ın fethiyle elde edilen ganimetlerle eski sarayın Baltacılar koğuşunun bulunduğu yerde yapılan cami. 1568 - 1575 yıllarında tamamlanan Selimiye Camii Osmanlı-Türk mimarisinin en büyük eseridir. Üçer şerefeli dört minaresi vardır. Her minarenin yüksekliği 79,89 m.'dir. Kubbesi 31,28 m. çapında olan Selimiye Camii'nin harim tarafındaki minarelerin şerefelerine ayrı merdivenlerden çıkılabilmektedir.

Osmanlı hükümdarı II. Selim tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan Selimiye Camii, zamanın başkenti olan Edirne'de, şehrin en yüksek noktasında Yıldırım Bayezıt'ın yaptırdığı Baltacılar Koğuşu'nun kalıntıları üzerine yapılmıştır. Yapımına 1569'da başlanmış ve 1575'de tamamlanmıştır. Osmanlı-Türk sanatının en muhteşem eseridir. Mimar Sinan, Selimiye için "ustalığımın eseri" demiştir. Açık havalarda Rodop Dağları'ndan ve Uzunköprü'nün Süleymaniye Köyü'nden görülebilmektedir.

DEVAMI Edirne
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

7 Temmuz 2010 / Tiglon Eğitim Bilimleri
25 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış
3 Mart 2010 / moonface99 Soru-Cevap
27 Ocak 2015 / _EKSELANS_ Mimarlık