Arama

Komedi

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 4 Aralık 2006 Gösterim: 9.061 Cevap: 1
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Ekim 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kişilerin,olay ve âdetlerin gülünç,eglendirici,yönlerini göstermek amaciyla ders vermeyi ve hoşça vakit geçirtmeyi hedef edinen tiyatro çeşididir.
Dalkavukluk (çıkar sağlamak için birine aşırı saygı gösteren kimse), korkaklık, cimrilik, dalgınlık, ukalalık gibi insanlar için birer kusur olan huy ve alışkanlıklar dev aynasında büyütülerek ve abartılarak seyirciyi güldürecek tarzda sahneye konulur. Bu kusurlar derece derece pek çok insanda bulunduğundan bir bakıma seyirciyi kendi kendine güldürmüş olur. Böylece seyirciye ince bir ders vermek istenir.
Sponsorlu Bağlantılar
Komedilerde de konu, çevre, zaman birliği (üç birlik kuralı)benimsenmiştir. Konuları günlük hayattan alınan komedilerde kahramanlar rasgele kişilerdir. Çevre belli bir yerdir. Trajedilerin aksine kaba şakalar,kelime oyunları, kötüleyici imalar önemli yer tutmuştur.Molier'in komedileri üslup bakımından daha topludur.



Türk tiyatrosunda yeni klasik tarzda ilk oyun..

Hazırcevap kahramanlar, laf cambazı oyuncular, zekaya dayanan, hep bir fikir ifade eden diyaloglar, kinaye dolu konuşmalar..
Tiyatroda hiçbir oyunda bu kadar iğneleme, taşlama, sataşma görülmedi..
AB yandaşlarının da en az AB karşıtları kadar izlemesi gereken bir oyun.

Komedi tiyatrosunun sahneye konulacak ilk oyunu Shakespeare'in bugüne dek gözden kaçmış, tiyatro için önemli sayılacak bir buluşunu temel alıyor. "Tiyatronun asıl amacı dünyaya ayna tutmaktır" diyen bu büyük yazarın, "Komedinin amacı çağımız insanlarındaki kusurları ortaya sermektir" diyen Moliere'in tiyatro anlayışlarına uygun bir nitelik taşıyor. Onların belagattan uzak üsluplarını yeniden canlandırıyor, kurgu ve harekete dayanıyor. Cesaretiyle ise sahnelerimizi sarsma iddiasını taşıyor. Bu yolla ölmekte olan tiyatromuzun hayatını kurtarma ve onu tekrar eski parlak günlerine döndürme hedefini güdüyor.



TANRISAL KOMEDİ

İnsanın ne kadar iyi olursa olsun öldükten sonra bile kurnazlıktan vazgeçmediğini, her türlü entrikayı çevirebileceğini, iyi ruhların da cehenneme atılabileceğini gösteren, ölüm sonrası yolculuğu eğlenceli hale getiren, tiyatroda kurgunun ne olduğunu göstermesi bakımından önemli, zebaniler, melekler, şeytanlarla dolu, Tanrı'nın da arada bir kendini belli ettiği, şaşırtıcı, felsefi, olağanüstü bir komedi. Bu güldürü her ne kadar Dante'nin klasik eserinin ismini taşısa da bir uyarlama değildir; kurgusu, konusu, kişileri bakımından farklıdır, hiçbir alıntı taşımamaktadır. Ama Dante'nin eserinin düzeyine ulaşmaya çalışan, ona benzeyen bir güldürü olmak iddiasındadır.

'ARAF'
Birinci Perde
Mezar
İkinci Perde
Araf


'CEHENNEM'
Birinci Perde
Cehenneme giriş
İkinci Perde
Cehennem


'CENNET'
Tek perdelik komedi

"Komedide entrika, oyunun iskeletini, kurgu bu iskeleti bir arada tutan eklem yerlerini temsil eder. Oyunun özü, eserin ruhu olurken, diyaloglar bu iskeleti saran bedeni olurlar. Entrika, komediye hareket kazandırır; kurgu ise bu hareketin belli yönde seyretmesini sağlar. Her şeyi derli toplu tutarak oyunun dağılmasını önler. Ancak böylesi oyunlar izleyicinin dikkatini bir noktada tutmayı başarır. Çünkü ancak o zaman, her şey ahenk içinde bir arada bulunur, ilgi çekmenin tek koşulu budur.."

"İnanıyorum ki, bu oyun bu tarife uygun düşen eserlerden biri olacaktır. Özellikle yönetmenine düş gücünü sergilemesi bakımından büyük imkanlar sunacaktır. Eğer bir trajedi, dram olsaydı ilgi çekmezdi, bence tüm çekiciliği komedi olmasında. Cüreti ona Tanrı katında geçen bir güldürü olma sıfatını kazandırıyor. Kimi yerde Shakespeare'den bu yana, onun üslubuna en çok yaklaşan bir üslup sergiliyor. Dogmaların insandan beklentileriyle insanın asli yapısının birbiriyle nasıl uyuşmadığını, çatıştığını, bundan nasıl bir komedinin doğduğunu gösteriyor. Böylece dünyanın her yerinde sahnelenebilecek bir oyun ortaya çıkıyor."


SUNNYQUEEN - avatarı
SUNNYQUEEN
Ziyaretçi
4 Aralık 2006       Mesaj #2
SUNNYQUEEN - avatarı
Ziyaretçi
güzel bir haberde benden olsun bu köşe için.....

Sponsorlu Bağlantılar
ATATÜRK DİRİLDİ
Türk tiyatrosunda yeni klasik tarzda ilk oyun..

Hazırcevap kahramanlar, laf cambazı oyuncular, zekaya dayanan, hep bir fikir ifade eden diyaloglar, kinaye dolu konuşmalar..
Tiyatroda hiçbir oyunda bu kadar iğneleme, taşlama, sataşma görülmedi..
AB yandaşlarının da en az AB karşıtları kadar izlemesi gereken bir oyun.

Komedi tiyatrosunun sahneye konulacak ilk oyunu Shakespeare'in bugüne dek gözden kaçmış, tiyatro için önemli sayılacak bir buluşunu temel alıyor. "Tiyatronun asıl amacı dünyaya ayna tutmaktır" diyen bu büyük yazarın, "Komedinin amacı çağımız insanlarındaki kusurları ortaya sermektir" diyen Moliere'in tiyatro anlayışlarına uygun bir nitelik taşıyor. Onların belagattan uzak üsluplarını yeniden canlandırıyor, kurgu ve harekete dayanıyor. Cesaretiyle ise sahnelerimizi sarsma iddiasını taşıyor. Bu yolla ölmekte olan tiyatromuzun hayatını kurtarma ve onu tekrar eski parlak günlerine döndürme hedefini güdüyor.


TANRISAL KOMEDİ

İnsanın ne kadar iyi olursa olsun öldükten sonra bile kurnazlıktan vazgeçmediğini, her türlü entrikayı çevirebileceğini, iyi ruhların da cehenneme atılabileceğini gösteren, ölüm sonrası yolculuğu eğlenceli hale getiren, tiyatroda kurgunun ne olduğunu göstermesi bakımından önemli, zebaniler, melekler, şeytanlarla dolu, Tanrı'nın da arada bir kendini belli ettiği, şaşırtıcı, felsefi, olağanüstü bir komedi. Bu güldürü her ne kadar Dante'nin klasik eserinin ismini taşısa da bir uyarlama değildir; kurgusu, konusu, kişileri bakımından farklıdır, hiçbir alıntı taşımamaktadır. Ama Dante'nin eserinin düzeyine ulaşmaya çalışan, ona benzeyen bir güldürü olmak iddiasındadır.

'ARAF'
Birinci Perde
Mezar
İkinci Perde
Araf

'CEHENNEM'
Birinci Perde
Cehenneme giriş
İkinci Perde
Cehennem

'CENNET'
Tek perdelik komedi
"Komedide entrika, oyunun iskeletini, kurgu bu iskeleti bir arada tutan eklem yerlerini temsil eder. Oyunun özü, eserin ruhu olurken, diyaloglar bu iskeleti saran bedeni olurlar. Entrika, komediye hareket kazandırır; kurgu ise bu hareketin belli yönde seyretmesini sağlar. Her şeyi derli toplu tutarak oyunun dağılmasını önler. Ancak böylesi oyunlar izleyicinin dikkatini bir noktada tutmayı başarır. Çünkü ancak o zaman, her şey ahenk içinde bir arada bulunur, ilgi çekmenin tek koşulu budur.."

"İnanıyorum ki, bu oyun bu tarife uygun düşen eserlerden biri olacaktır. Özellikle yönetmenine düş gücünü sergilemesi bakımından büyük imkanlar sunacaktır. Eğer bir trajedi, dram olsaydı ilgi çekmezdi, bence tüm çekiciliği komedi olmasında. Cüreti ona Tanrı katında geçen bir güldürü olma sıfatını kazandırıyor. Kimi yerde Shakespeare'den bu yana, onun üslubuna en çok yaklaşan bir üslup sergiliyor. Dogmaların insandan beklentileriyle insanın asli yapısının birbiriyle nasıl uyuşmadığını, çatıştığını, bundan nasıl bir komedinin doğduğunu gösteriyor. Böylece dünyanın her yerinde sahnelenebilecek bir oyun ortaya çıkıyor."

............Bedrettin Şimşek

KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ O TOZLU SAHNEDEN.. SİZCE PERDE KAPANDIMI ONLAR İÇİN YOKSA BİTMEYEN OYUNUNUN OYUNCULARIMI ARTIK ONLAR...ONLAR İÇİN EN BÜYÜK ACI UNUTULMAK OLSA GEREK....

savasbasar
SAVAŞ BAŞAR

1938'de Tarsus'da doğdu. Edebiyat öğretmeni olan babasının sakıncalı sayılması nedeniyle, ilk ve orta öğrenimini Anadolu'nun çeşitli okullarında, çoğu zaman yatılı okudu. Konservatuar viyolonsel bölümündeki ağabeyi ve aynı mahallede oturduğu Devlet Tiyatrosu Sanatçısı İlyas Avcı'nın teşvikiyle 1957'de girdiği konservatuardan 1958'de disiplinsiz bulunduğu için atıldı. Kendisiyle aynı durumdaki Baykal Saran, Nurtekin Odabaşı, Fikret Tartan, Beyhan Saran gibi sanatçılarla birlikte Çocuk Tiyatrosu'nda oynarken, Muhsin Ertuğrul tarafından, 1959 yılında, Devlet Tiyatrosu'nda çalışabilecek kapasite ve kabiliyette bulunduklarından, topluca kuruma alındılar.

İstisnasız her ilde oyun oynamış, Anadolu'nun en olmadık yerlerinde tanınan ve sevilen bir oyuncuydu. Ayrıca dost meclislerinin çok aranan neşeli, şakacı, hoş sohbet ve dost canlısı adamı idi.

1979 yılında oyunlaştırdığı, yönettiği ve oynadığı 'Öykülerden Oyunlar', sahnedeki oyuncunun, dekor ve aksesuar olarak bir tek sandalyeyi kullanıp onu çeşitli şekillere sokarak oynaması ile modern meddah olarak adlandırılmış ve tiyatro sanatına yeni bir stil getirmiştir. Ne yazık ki yalnızca çok güçlü oyuncuların uygulayabileceği bu stil zamanında dikkatli izlenmemiş ve ileri götürülememiştir.

Çirkin Dünya, Devlerin Aşkı, Sevimli Frankeştayn, İffet, 79. Dosya adlı sinema filmlerinde önemli roller üstlenen sanatçı, kendisiyle özdeşleşen ve hala hatırlanan 'Komiser Colombo', 'Kaygısızlar' ve 'Mc Coy' dizilerinin seslendirmelerini de yapmıştır.

1985'de Ankara'da hayata gözlerini yuman sanatçının
Devlet Tiyatrosu'nda rol aldığı oyunları görmek için tıklayınız

kamuranusluer
KAMURAN USLUER
1937 - 2004

İzmir'de doğdu. Şehir Tiyatroları'nda önemli roller oynadı, önde gelen seslendirme sanatçılarındandı. Şehir Tiyatroları'ndan 2002 yılında emekli olan Usluer, aralarında ‘'Eşkiya'', ‘'Gelin'', ‘'Salkım Hanımın Taneleri'' ve ‘'Kanal''ın da bulunduğu çok sayıda filmde rol aldı. 1973 yılında 5. Adana Altın Koza Film Şenliği'nde ‘'Gelin'' filmindeki rolü ile ‘'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu'', 2000 yılında da 12. Ankara Film Festivali'nde ‘'Salkım Hanımın Taneleri'' filmindeki rolüyle ‘'En İyi Erkek Oyuncu'' ödüllerinin sahibi oldu.


nurbartu
NUR BARTU

1917'de İstanbul'da doğdu. 1937'de girdiği konservatuardan 1942 yılında mezun oldu. Rol aldığı eserler:
Gülünç Kibarlar, Denize Giden Atlılar, Jül Sezar, Müfettiş, Yanlışlıklar Komedyası, Köşebaşı, Bizim Şehir, Paydos, Onikinci Gece, Küçük Şehir, Antigone, Tüccar, Peer Gynt, Hamlet, Eski Şarkı, Kadının Fendi, Branda Bezi, Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası, Anton Usta, Yanlış Yanlış Üstüne, Bir Piyes Yazalım, Çığ, Fatih, Avanak, Tanrıdağı Ziyafeti, Çayhane, Bir Umut İçin, Oğuzata, Harputta Bir Amerikalı, Genç Osman, Son Durak, Trafik Cezası, Bu Gece Başka Gece, Üçüncü Selim, Kleopatranın Mezarı, Günah Gecesi, Ekmek Parası, Caligula, Kocaoğlan, Ay Herkese Gülümser, Çalıkuşu, Sur Dibinde, Topuzlu, Doğum Günü, Onikinci Gece, Kördüğüm, Evlere Şenlik, Ölen Hangisi, Atçalı Kel Mehmet, Kaşıkçılar, Küçük Şehir, Chaillotdaki Deli, Akın

oguzbora
OĞUZ BORA

1921'de Bostancı, İstanbul'da doğdu. 1939'da girdiği konservatuardan, 1944'de son sınıfta ayrıldı. 1949 yılına kadar İzmir Şehir Tiyatrosu'nda, Ankara Radyosu'nda ve kendi kurduğu bazı tiyatro topluluklarında çalıştı. 1949'da açılan bir sınavla Devlet Tiyatrosu'na girdi. 1952'de Sadi tek ve Raşit Rıza tiyatrolarında, 1957'de Ankara Beşinci Tiyatro'da, 1964'de ise Adana Şehir Tiyatrosu'nda roller aldı, rejisörlükler yaptı. Oynadığı eserler: Jül Sezar, Peer Gynt, Eski Şarkı, Pembe Evin Kaderi, Öteye Doğru, Branda Bezi, Yanlış Yanlış Üstüne, Ölü Kraliçe, Ramak Kaldı, Vatan İsterse, Fatih, Mario Stuart, Güzel Helena, Tanrıdağı Ziyafeti, Tanrılar ve İnsanlar, Othello, Oğuzata, Genç Osman, Son Durak, Korku, Dört Albayın Aşkı, Gelin, Büyük Jüstinyen, Kocaoğlan, Koçyiğit Köroğlu, Hamlet, Don Juan, Göç, Hamdi Hamdi, Size Öyle Geliyorsa Öyledir, Yedinci Köpek, Akadın Yayı, Orda Bir Köy Var Uzakta, Han, Hırsızlar Balosu, Kör Kadı, Kahvehane, Küçük Tilkiler, Taş Parçası, Batak, Hırçın Kız.


melekokte
MELEK ÖKTE

1919'da Kastamonu'da doğdu. İstanbul Kız Lisesi'nin 10. sınıfından, 1935 yılında Ankara Musiki Mektebi'ne geçti. Burada Edip Sözen'den viyolonsel dersi aldı. 1936 yılında girdiği konservatuarı 1941 yılında bitirdi. İlk mezunlardandır. 1975 yılında hayata gözlerini yumdu.

Rejisörlüğünü yaptığı oyunlar:

Evlat Evlattır, Polyanna, Gelin, Kahvede Şenlik Var, Bütün Gün Ağaçlarda

Rol aldığı oyunlardan bazıları:

Gülünç Kibarlar, Evin İçi, Denize Giden Atlılar, Minna Von Barnhelm, Kibarlık Budalası, Bizim Şehir, Faust, Müfettiş, Bay Tunç ile Bayan Billur, Yazılan Bozulmaz, Köşebaşı, Kadınlar Arasında, Cimri, Size Öyle Geliyorsa Öyledir, Paydos, Onikinci Gece, Anton Usta, Büyükbaba, Hekimliğin Zaferi, Bir Komiser Geldi, Peer Gynt, Altı Şahıs Yazarını Arıyor, Hamlet, Hile ve Sevgi, Eski Şarkı, Satıcının Ölümü, Tersyüz, Yanlış Yanlış Üstüne, Vatan İsterse, Şemsiyeli Adam, Gelin, Avanak, Keçiler Adası, Altın Kuş, Tanrılar ve İnsanlar, Yaslı Aile, Çayhane, Şatoya Davet, Finten, Bu Gece Başka Gece, Çöpçatan, Haftabaşı, Dön Bana, Oturma Odası, Evlat Evlattır, Ekmek Parası, Arzu Tramvayı, Bernarda Albanın Evi, Bütün Gün Ağaçlarda vs.


sahapakalin
ŞAHAP AKALIN

1916'da İstanbul'da doğdu. İlk ve orta eğitimini İstanbul ve Antalya'da bitirdikten sonra 1938'de konservatuara girmiş ve 1943'de mezun olmuştur.

Rol aldığı eserler:

Antigone, Kral Oidipus, Kibarlık Budalası, Kahvehane, Yanlışlıklar Komedyası, Bizim Şehir, Anasının Kuzusu, Faust, Köşebaşı, Cimri, Size Öyle Geliyorsa Öyledir, Paydos, Büyükbaba, Küçük Şehir, Hekimliğin Zaferi, Bir Komiser Geldi, Peer Gynt, Hile ve Sevgi, Fareler ve İnsanlar, Pembe Evin Kaderi, Miras, Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası, Tersyüz, Gölgeler, Ölü Kraliçe, Sahne Dışındaki Oyun, Fatih, Batak, Avanak, Onikinci Gece, Akif Bey, Genç Osman, Nora, Meraki, Zor Nikahı, Finten, Yağmurcu, Devlet İşleri, Çemberler, Günah Gecesi, Onikinci Gece, Cadı Kazanı, Kral Lear, Hürrem Sultan, Cephede Piknik, Gergedan, Hamlet, Jül Sezar, Vanya Dayı, Kireçli Bahçe, My Fair Lady, 4. Henri, Mançalı Donkişot.

ragiphaykir
RAGIP HAYKIR

1917'de Trabzon'da doğdu. 1944 yılında Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünden mezun olarak Devlet Tiyatrosu'na katıldı. 50'nin üzerinde oyunda rol aldı.

Yönettiği oyunlar:

Avanak (1954), Şatoya Davet (1955), Hile ve Sevgi 81955), Ruhlar Gelirse (1955), Korku (1956), Kibarlık Budalası (1960), Cengiz Hanın Bisikleti (1962), Lütfen Dokunmayın (1962), Tilki (1963), Dünkü Çocuk (1964), Düşman Çiçek Göndermez (1964), Papatya Falı (1966), Aya Bir Yolcu (1967), Han (1969), Çocuğum (1972), Bir Tavsiye Mektubu (1972), Yaslı Aile (1973), Çil Horoz (1974), Mutluluk (1975)

saimalpago
SAİM ALPAGO

1918'de Tokat'ta doğdu. İlk tiyatro denemelerini Halkevi Sahnesi'nde yaptıktan sınra 1937'de konservatuara girdi; 1942'de mezun oldu. 1962'de Devlet Tiyatrosu'ndan ayrılarak Aksaray'da Tiyatro Alpago'yu kurdu. Daha sonra tekrar Devlet Tiyatrosu'na katılan sanatçı, 1977'de hayata gözlerini yumdu.

Rol aldığı eserler:

Evin İçi, Gülünç Kibarlar, Denize Giden Atlılar, Antigone, Jül Sezar, Müfettiş, Köşebaşı, Şamdancı, Size Öyle Geliyorsa Öyledir, Paydos, Tartuffe, Eskisi Gibi, Faust, Yalancı, Bir Komiser Geldi, Dünya Gözüyle, Hile ve Sevgi, Fareler ve İnsanlar, Satıcının Ölümü, Öteye Doğru, Köşebaşı, Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası, Tersyüz, Gölgeler, Ölü Kraliçe, Vatan İsterse, Çığ, Fatih, Tanrıdağı Ziyafeti, Tanrılar ve İnsanlar, Çayhane, Bir Ümit İçin, Oğuzata, Harputta Bir Amerikalı, Dünkü Çocuk, Trafik Cezası, Su Kızı, Samanyolu, Dön Bana, Onikinci Gece, Klinik Vaka, Hacıyatmaz, Köşebaşı, Ecinniler, Bizim Şehir, Candide, Zoraki Tabip, Kör Kadı, Kahvehane, Samanyolu, Ebekaya, Yanlışlık.

mehmetulusoy
MEHMET ULUSOY

Mehmet Ulusoy’un, Galatasaray Lisesi’nde başlayan tiyatro yolculuğu, Ulvi Uraz Tiyatrosu, Fransa’da Giorgio Strehler’in asistanlığı, 1968’de İstanbul’a dönüp kendi tiyatrosunu kurması, köylerde, meydanlarda sokak tiyatroları kurmasıyla devam etmişti.

Kendi rejisi olan ilk oyunu “Gelecekten Destanlar”ı 1972’de Gerard Philippe de Saint-Denis tiyatrosunda sahneleyen Ulusoy, daha sonra Paris’te kendi tiyatro grubunu kurmuş, ayrıca Sorbonne Üniversitesi’nde tiyatro hocası da olmuştu.

Macbeth, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Kafkas Tebeşir Dairesi, Sevdalı Bulut, Patronun Ölümü, Kibarlık Budalası, Woyzeck, Topor Parti, Şeytanlar gibi zihinlerden silinmeyecek pek çok eser veren Ulusoy, aynı zamanda: “Osveta”, “Comme Un Poisson Hors De L'eau”, “Kız Kulesi Aşıkları”, “Le Marginal”, “Gloria Mundi” gibi filmlerde de rol almıştı.

Pek çok tiyatrocu yetiştiren dahi yönetmen, Nazım Hikmet’in “Benerci Kendini Niçin Öldürdü?” oyununun Paris turnesinde akciğer kanseri teşhisiyle kaldırıldığı Saint Joseph Hastanesi’nde 7 Haziran gecesi kalbine yenik düştü.

mustafaarslan
MUSTAFA ARSLAN

1955-2006
Tokat Reşadiye’de doğdu. 1966 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na girdi. Bugüne kadar, birçok oyunda görev aldı: Ağrı Dağı Efsanesi, Aslolan Hayattır, Özgürlüğün Bedeli, İbiş’in Rüyası, Yedi Kocalı Hürmüz, Sarıpınar 1914, Gelin İle Kaynana bunlardan bazıları.

Yönettiği oyunlar: İsmail Kaygusuz’un Silvanlı Kadınlar’ı; Ali Göçer’in “Bir Gece Bekçisi Daha”sı; Cengiz aytmatov'un “Gün Uzar Yüzyıl Olur” adlı romanından “Gün Uzar Yüz Yıl Olur – Mankurt”u, Cahit Atay’ın “Sultan Gelin’i ve Nurhan Karadağ’ın “Tembel Memiş”i...

Ağustos Böceği İle Karınca (1992 Akademi Kitabevi En İyi Çocuk Yazını Ödülü), Kuş Cenneti, Kargadan Çıktık Yola, Akıllı Köse, Oyuncağım Sevgi Olsun, Keloğlan’ın Fendi, Yuvasını Kaybeden Ayı ve Hoca Nasreddin isimli çocuk oyunlarının da yazarı olan sanatçı, televizyon için çok sayıda projede çalıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda yönetim kurulu üyeliğinde bulunup, Genel Sanat Yönetmen yardımcılığı yaptı.


mehmetakan
MEHMET AKAN

1939-2006
Kendi anlatımıyla : “1939 Urfa-Bilecik doğumluyum. Ortaokulu Bilecik'te liseyi Haydarpaşa Lisesi'nde okudum. Çocukluğumdan beri tiyatroya meraklıydım. Ailemin bazı üyeleri benim tiyatrocu olmamı istememişlerdi. Hala da yadırgarlar. Babam ölene kadar profesyonel olduğum halde 3-4 sene tiyatrocu olduğumu saklamışımdır. Teknik Üniversitesi Sanat Bölümü'nde tiyatroya başladım. O sırada "Genç Oyuncular"la tanıştım. İlk oyunları olan Ayyar Hamza'yı görür görmez çarpıldım. Ergun Köknar'ı buldum ve beni de aralarına almalarını söyledim.”

Yazarlık, oyunculuk, koreografi, yönetmenlik çalışmalarına "Genç Oyuncular" topluluğunda başladı. Tiyatrocu kimliği bu toplulukta oluştu. Çalışmalarını "Gülriz Sururi ve Engin Cezzar" ve "Ulvi Uraz" tiyatrolarında sürdürdü. 1969 da beş arkadaşı ile birlikte Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu. Uzun yıllar bu toplulukta çalıştı. Ayrıca Ankara Sanat Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda konuk oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. 80'li yıllardan bu yana oyunculuğunu sinema ve televizyonda sürdürüyordu.Kendi anlatımıyla : “1939 Urfa-Bilecik doğumluyum. Ortaokulu Bilecik'te liseyi Haydarpaşa Lisesi'nde okudum. Çocukluğumdan beri tiyatroya meraklıydım. Ailemin bazı üyeleri benim tiyatrocu olmamı istememişlerdi. Hala da yadırgarlar. Babam ölene kadar profesyonel olduğum halde 3-4 sene tiyatrocu olduğumu saklamışımdır. Teknik Üniversitesi Sanat Bölümü'nde tiyatroya başladım. O sırada "Genç Oyuncular"la tanıştım. İlk oyunları olan Ayyar Hamza'yı görür görmez çarpıldım. Ergun Köknar'ı buldum ve beni de aralarına almalarını söyledim.”

Yazarlık, oyunculuk, koreografi, yönetmenlik çalışmalarına "Genç Oyuncular" topluluğunda başladı. Tiyatrocu kimliği bu toplulukta oluştu. Çalışmalarını "Gülriz Sururi ve Engin Cezzar" ve "Ulvi Uraz" tiyatrolarında sürdürdü. 1969 da beş arkadaşı ile birlikte Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu. Uzun yıllar bu toplulukta çalıştı. Ayrıca Ankara Sanat Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda konuk oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. 80'li yıllardan bu yana oyunculuğunu sinema ve televizyonda sürdürüyordu.

baykalsaran
BAYKAL SARAN 1937-2006

Kütahya’da doğan sanatçı, Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden 1960 yılında mezun oldu. 1958 -1960 Yılları arasında Adana Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda sanatçı olarak görev aldıktan sonra, 1961 yılında Devlet Tiyatroları ailesine katıldı.
49 Oyunda oyunculuk ve 6 oyunda rejisörlük görevi üstlenen Baykal Saran’ın oynayıp-yönettiği oyunların bazıları şunlardır: ALTIN KUŞ, OYUNCAKÇI DEDE, GENÇ OSMAN, KÖROĞLU, SUAVİ EFENDİ, AŞK VE BARIŞ, KOCAOĞLAN, DON JUAN, ANDORRA, VİŞNE BAHÇESİ, JULIUS CAESAR, LİLİOM, TOHUM VE TOPRAK (Alemdar Paşa), SAVUNMA, YABANLAR, AYAKTA DURMAK İSTİYORUM, BİR BEBEK EVİ (Nora), GÖKTAŞI, BÜTÜN GÜN AĞAÇLARDA, ÖLEN HANGİSİ, SOKRATES’İN SAVUNMASI, YERYÜZÜ CENNETİ, KAŞIKÇILAR, ÇARK, GÖMÜ, ÇIĞ, KÜÇÜK TİLKİLER, FATİH, BİR TAVSİYE MEKTUBU, MAYMUN DAVASI, YUNUS EMRE, LODOS, KOCA SİNAN, ERKEK SATI, ESKİ TOPRAK, YABAN ÖRDEĞİ, YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE, ALTINGÖL, ACILI TOPRAK, HÜZZAM, AKÜMÜLATÖRLÜ RADYO, SOKOLLU, FİL ADAM, SORUŞTURMA, KIZ DOĞDU, BİR ADAM YARATMAK, GÜRÜLTÜLÜ PATIRTILI BİR HİKAYE, KUVAYİ MİLLİYE KURUTULUŞ SAVAŞI DESTANI, LIOLA, ZİYARETÇİ, SON AYLAR, DELİ EMİNE, ALTONA MAHPUSLARI
.


zekaimuftuoglu
ZEKAİ MÜFTÜOĞLU 1949-2006

Bandırma’ da doğdu. Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’ nden mezun oldu. 1970 yılında Devlet Tiyatroları’ nda göreve başladı. MSÜ Devlet Konservatuarında uzun yıllar öğretim görevlisi olarak çalıştı. Oyunculuk ve yönetmenliğinin yanında seslendirmeleriyle de tanınıyordu.

cahitirgat
Cahit Irgat
1916-1971


avnidilligil
Avni Dilligil
1903-1971

agahun
Agah Hün
1918-1990
cahidesonku
Cahide Sonku
1919-1981

obenguney
Oben Güney
1938-1993

osmangorgen
Osman Görgen
1954-1992
gurdaltosun
Gürdal Tosun
1967-2000
bediamuvahhit
Bedia Muvahhit

hazimkormukcu
Hazım Körmükçü
(1898 - 1944)

soneagin
Soner Ağın
1942 - 2002
adilenasit
Adile Naşit

altanerbulak
Altan Erbulak
borankaya
Boran Kaya

muammerkaraca
Muammer Karaca


saadettinerbil
Saadettin Erbil

sukrangungor
Şükran Güngör

yildirimonal
Yıldırım Önal

keremyilmazer
Kerem Yılmazer
kerimafsar
Kerim Afşar
(1930-2003)

ismailhakkisunat
İsmail Hakkı Sunat
(1967-2005)


Son düzenleyen BrookLyn; 27 Şubat 2012 15:29 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi

Benzer Konular

10 Temmuz 2013 / sempaty Soru-Cevap
15 Mart 2009 / Gabriella X-Sözlük
21 Ocak 2012 / UnknowN Soru-Cevap
4 Mart 2016 / Baturalp X-Sözlük