Ziyaretçi
Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı
KEMAN SANAT DALI
Ses renginin etkileyici güzelliğiyle keman, en yaygın ve en sevilen çalgılardandır. Değişen ruh durumlarını ya da doğa güzelliklerini ayrıntılı bir biçimde canlandırabilir. Duygusal anlatım zenginliği onu ‘solo çalgı’ yapmıştır. Tınısındaki sıcaklık ve yorum olanaklarının çeşitliliğiyle keman, usta bir anlatıcıdır. Çalgının Oda müziğindeki ve orkestradaki rolü büyük değer taşır.
Keman yalın bir çalgıdır. Genel görünümüyle içi boş bir rezonans kutusu üzerinde gerilmiş dört telden ve uzunca bir saptan oluşur. Gövde uzunluğu 38 cm dir. Yapımında ince oranlarla ve akustik hesaplamalarla belirlenmiş 70 parça kullanılır.
Notaları sol anahtarıyla yazılan kemanın telleri sırasıyla ‘Sol, Re, La, Mi’ olarak akort edilir. Teller ‘tam beşli’ arlıklarla tınlar. Her telin kendine özgü bir ses rengi vardır.. En ince sesleri veren ‘Mi’ teli, parlak bir ses rengine sahiptir. La ve Re tellerinin sesi yumuşak ve tatlıdır. Duygusal anlatımlar, bu iki tel üzerinde derin etki yaratır. Sol telinin tınısı ise insan sesindeki ‘alto’ ya benzer. Bu tel üzerinde yumuşak ve kuvvetli sesler, koyu ve dolgun tınılar, elde edilir...
Keman çalma tekniği son derece zengindir. Arpejler, geçitler, diziler, flajöleler ve pizzicatolar çalgıya sınırsız teknik olanak sağlar.
Orkestra içinde kemanlar, ‘birinci ve ikinci keman’ olarak iki guruba ayrılırlar. Birinci kemanlar, genelde yaylı çalgıların en üst partisini seslendirirler.
Eserde ana temalar, daha çok birinci kemanlara verilir. İkinci kemanlar ise birinci kemanlara eşlik görevi yaparlar, bazen de ana temayı duyurma görevini üstlenirler. Onların da işlevi önemlidir.
VİYALO SANAT DALI
Keman ailesinin ikinci ailesi viyola (Fr. viole ya da alto, İt. viola, İng. viola, Alm. Bratsche), görünüşte kemandan biraz daha büyüktür. Gövde uzunluğu 41 – 45 cm’dir. Notaları üçüngü çizgi ‘do’ anahtarıyla yazılır. İnce seslerde ‘sol’ anahtarı kullanılır. Yapı olarak kemandan pek farkı bulunmayan viyolanın da dört teli vardır ve tam beşli aralıklarla DO, SOL, RE, LA olarak akort edilir.
Viyola teknik açıdan kemana çok benzer. Parmak ve yay tekniği, pozisyonlar ve değişik ses renklerini elde etme yöntemleri kemandan farksızdır. Ancak viyolanın genelde koyu, derin ve gizemli bir ses rengi vardır. Tellerin herbiri kendine özgü bir kişilik taşır. La telinden elde edilen sesler, tatlı ve ılımlı duyulur. Re telinin gösterişsiz ama yumuşiak bir rengi vardır. Sol teli çok zengin tınılar üretir, en alttaki Do teli, özgün ses rengiyle, ciddi ve egemen bir yol göstericidir. Hoşgörüyü ve güven veren duyarlılığı anımsatır....
Derinden gelen alto sesiyle viyola acıyı, hüznü ve sevdayı anlatmakta etkilidir. Kimi zaman sertliğe varabilen ince seslerle, ürkütücü çığlıkları duyururken, kimi zaman tatlı bir öğütçülüğe yönelir.... Bu özellikleri içeren viyolaya, orkestrada armoni eşliğinin orta partilerini seslendirme görevi verilir. Çünkü viyolanın ses alanı, orkestranın ses alanının tam ortasındadır. Kimi zaman özelliklerinden faydalanmak için bu çalgıya karakteristik ezgileri seslendirme görevi de verilir.
VİYOLONSEL SANAT DALI
Hem solo çalgı olarak hem de eşlikte olağanüstü başarı gösteren viyolonselin notaları dördüncü çizgi ‘fa’ anahtarıyla yazılır. İnce sesler için dördüncü çizgi ‘do’ anahtarı, daha ince sesler için sol anahtarı kullanılır. Bu çalgının telleri viyoladan bir oktav daha kalın ses verir. Pizzicato çalındığında keman ve viyoladan daha dolgun tınlar.
Kemandan oldukça büyük olan viyolonselin yay tekniği keman ve viyoladan değişiktir. Kemanla aynı aileden geldiği için yine dört telli bir çalgıdır. En ince tel olan La teli, yoğun renk özelliklerine sahiptir.Tutkulu, coşkulu ve dokunaklı melodiler, bu tel için yazılır. Re teli; daha yumuşak, kırgın ve içe dönük tınılar üretir. Sol ve Do tellerinin ise birbirine yakın görkemli ve olgun tınıları vardır.
Orkestrada viyolonsel gurubunun öncelikli işlevi, genelde kontrabasla birlikte bas partisini seslendirmektir. Bu olağanüstü tını zenginliğindeki çalgıyı yalnızca bir bas çalgısı olarak algılamak yanlıştır. Temalar, eşlik figürleri ve orkestraya canlılık katan hızlı ve teknik güçlükte her çeşit pasaj, viyolonselin görev alanındadır. Etkili tınısına duyulan güvenç dolayısıyla viyolonsel gurubuna ana temayı duyurma görevi de verilir. Viyolonsel grup şefi tarafından yorumlanan solo partilere de sıkça verilir.
Bir eserin ana temasını dile getirmekte hiçbir çalgı, viyolonsel kadar insan sesine yakın olamaz.
Çalgıların hiçbiri, yürekten gelen sesleri onun gibi içtenlikle anlatamaz. Viyolonsel, insan sesinin üç türünü de ses alanında toplamıştır. Tenorla gençliği, baritonla olgunluğu, basla ciddiyeti ve egemenliği yansıtır. İnce sesleri veren la telinin, yükselen duyguları belirten soluklu bir anlatımı vardır. Ortadaki iki tel, içtenlikli sesiyle ılımlı duyguları anlatır. Do teli ise gizemli ezgiler taşıyan tınısıyla son derece etkileyicidir.
KONTRABAS SANAT DALI
Kontrbas, keman ailesinin en kalın sesli çalgısıdır. Çalgısal dokuya büyük derinlik ve zenginlik kattığı için orkestradaki yeri yaşamsaldır. Zaman zaman orkestrada, bağımsız partileri de seslendirir. Solo kontrbas için çeşitli formlarda birçok eser yazılmıştır.
Bu kalın sesli çalgının donuk bir tınısı olmasına karşın, donukluk ona ayrı bir tat verir. Caz müziğinde pizzicato tekniğiyle (teli parmakla çekerek) kontrbastan değerli tınılar elde edilir. Bu şekilde, bir yandan ritmik hareket pekişirken bir yandan da müziğin akışı sağlanmış olur.
Günümüzde dört telli ve beş telli olmak üzere iki çeşit kontrbas vardır. Keman ailesinin öteki üyelerinde teller tam beşli aralıklarla akortlanırken kontrbasta tam dörtlü aralıklarla akort edilir. (Mi, La, Re, Sol)
Kontrbasın dış görünüşü biraz farklıdır; omuzları düşüktür, akort kulakları ise mekaniktir. Kontrbas notası, viyolonselde olduğu gibi fa anahtarıyla yazılır. Ancak aktarımlı bir çalgı olduğu için notalar bir oktav aşağıdan duyulur. İnce sesler için sol anahtarı kullanılır.
Yaylı çalgılardaki her çeşit renk ve etkiyi kontrbas da sağlayabilir. Yayla yapılan tremoloya sıkça başvurulur. Çalgının telleri uzun olduğu için pizzicato tekniği sıkça uygulanır. Kontrbastan elde edilen doğal doğuşkanlar dolgun, hoş bir etki yaratır.
Kontrbasın orkestra içindeki genel görevi, armonideki bas sesleri vermektir.
Şimdi de kısaca ‘yay’ (Fr. arche, Alm. Bogen, İng. bow) üzerinde duralım. Yay, yaylı çalgıların ayrılmaz parçasıdır. Sert ağaçtan yapılmış hafif eğik bir çubuğun iki ucu arasına gerilmiş atkuyruğu demetinden oluşur. Yay; alt baştan sağ elle tutularak çalınır. Bu alt başa ‘topuk’, üst başa ise ‘uç’ ya da ‘tepe’ denir. Yayların uzunlukları 70 ile 75 cm arasında değişir. Yay iki şekilde tutulur, birincisi avuç içi aşağıya gelecek şekilde üstten – ki buna Fransız stili yay denir. İkinci ise avuç içi yukarıya gelecek şekilde alttan – buna da Alman stili diyoruz. Yalnızca kontrbas yayı Alman stiliyle çalınır. Diğer çalgılarda yay Fransız stilinde tutulur.
KEMAN SANAT DALI
Sponsorlu Bağlantılar
Ses renginin etkileyici güzelliğiyle keman, en yaygın ve en sevilen çalgılardandır. Değişen ruh durumlarını ya da doğa güzelliklerini ayrıntılı bir biçimde canlandırabilir. Duygusal anlatım zenginliği onu ‘solo çalgı’ yapmıştır. Tınısındaki sıcaklık ve yorum olanaklarının çeşitliliğiyle keman, usta bir anlatıcıdır. Çalgının Oda müziğindeki ve orkestradaki rolü büyük değer taşır.
Keman yalın bir çalgıdır. Genel görünümüyle içi boş bir rezonans kutusu üzerinde gerilmiş dört telden ve uzunca bir saptan oluşur. Gövde uzunluğu 38 cm dir. Yapımında ince oranlarla ve akustik hesaplamalarla belirlenmiş 70 parça kullanılır.
Notaları sol anahtarıyla yazılan kemanın telleri sırasıyla ‘Sol, Re, La, Mi’ olarak akort edilir. Teller ‘tam beşli’ arlıklarla tınlar. Her telin kendine özgü bir ses rengi vardır.. En ince sesleri veren ‘Mi’ teli, parlak bir ses rengine sahiptir. La ve Re tellerinin sesi yumuşak ve tatlıdır. Duygusal anlatımlar, bu iki tel üzerinde derin etki yaratır. Sol telinin tınısı ise insan sesindeki ‘alto’ ya benzer. Bu tel üzerinde yumuşak ve kuvvetli sesler, koyu ve dolgun tınılar, elde edilir...
Keman çalma tekniği son derece zengindir. Arpejler, geçitler, diziler, flajöleler ve pizzicatolar çalgıya sınırsız teknik olanak sağlar.
Orkestra içinde kemanlar, ‘birinci ve ikinci keman’ olarak iki guruba ayrılırlar. Birinci kemanlar, genelde yaylı çalgıların en üst partisini seslendirirler.
Eserde ana temalar, daha çok birinci kemanlara verilir. İkinci kemanlar ise birinci kemanlara eşlik görevi yaparlar, bazen de ana temayı duyurma görevini üstlenirler. Onların da işlevi önemlidir.
VİYALO SANAT DALI
Keman ailesinin ikinci ailesi viyola (Fr. viole ya da alto, İt. viola, İng. viola, Alm. Bratsche), görünüşte kemandan biraz daha büyüktür. Gövde uzunluğu 41 – 45 cm’dir. Notaları üçüngü çizgi ‘do’ anahtarıyla yazılır. İnce seslerde ‘sol’ anahtarı kullanılır. Yapı olarak kemandan pek farkı bulunmayan viyolanın da dört teli vardır ve tam beşli aralıklarla DO, SOL, RE, LA olarak akort edilir.
Viyola teknik açıdan kemana çok benzer. Parmak ve yay tekniği, pozisyonlar ve değişik ses renklerini elde etme yöntemleri kemandan farksızdır. Ancak viyolanın genelde koyu, derin ve gizemli bir ses rengi vardır. Tellerin herbiri kendine özgü bir kişilik taşır. La telinden elde edilen sesler, tatlı ve ılımlı duyulur. Re telinin gösterişsiz ama yumuşiak bir rengi vardır. Sol teli çok zengin tınılar üretir, en alttaki Do teli, özgün ses rengiyle, ciddi ve egemen bir yol göstericidir. Hoşgörüyü ve güven veren duyarlılığı anımsatır....
Derinden gelen alto sesiyle viyola acıyı, hüznü ve sevdayı anlatmakta etkilidir. Kimi zaman sertliğe varabilen ince seslerle, ürkütücü çığlıkları duyururken, kimi zaman tatlı bir öğütçülüğe yönelir.... Bu özellikleri içeren viyolaya, orkestrada armoni eşliğinin orta partilerini seslendirme görevi verilir. Çünkü viyolanın ses alanı, orkestranın ses alanının tam ortasındadır. Kimi zaman özelliklerinden faydalanmak için bu çalgıya karakteristik ezgileri seslendirme görevi de verilir.
VİYOLONSEL SANAT DALI
Hem solo çalgı olarak hem de eşlikte olağanüstü başarı gösteren viyolonselin notaları dördüncü çizgi ‘fa’ anahtarıyla yazılır. İnce sesler için dördüncü çizgi ‘do’ anahtarı, daha ince sesler için sol anahtarı kullanılır. Bu çalgının telleri viyoladan bir oktav daha kalın ses verir. Pizzicato çalındığında keman ve viyoladan daha dolgun tınlar.
Kemandan oldukça büyük olan viyolonselin yay tekniği keman ve viyoladan değişiktir. Kemanla aynı aileden geldiği için yine dört telli bir çalgıdır. En ince tel olan La teli, yoğun renk özelliklerine sahiptir.Tutkulu, coşkulu ve dokunaklı melodiler, bu tel için yazılır. Re teli; daha yumuşak, kırgın ve içe dönük tınılar üretir. Sol ve Do tellerinin ise birbirine yakın görkemli ve olgun tınıları vardır.
Orkestrada viyolonsel gurubunun öncelikli işlevi, genelde kontrabasla birlikte bas partisini seslendirmektir. Bu olağanüstü tını zenginliğindeki çalgıyı yalnızca bir bas çalgısı olarak algılamak yanlıştır. Temalar, eşlik figürleri ve orkestraya canlılık katan hızlı ve teknik güçlükte her çeşit pasaj, viyolonselin görev alanındadır. Etkili tınısına duyulan güvenç dolayısıyla viyolonsel gurubuna ana temayı duyurma görevi de verilir. Viyolonsel grup şefi tarafından yorumlanan solo partilere de sıkça verilir.
Bir eserin ana temasını dile getirmekte hiçbir çalgı, viyolonsel kadar insan sesine yakın olamaz.
Çalgıların hiçbiri, yürekten gelen sesleri onun gibi içtenlikle anlatamaz. Viyolonsel, insan sesinin üç türünü de ses alanında toplamıştır. Tenorla gençliği, baritonla olgunluğu, basla ciddiyeti ve egemenliği yansıtır. İnce sesleri veren la telinin, yükselen duyguları belirten soluklu bir anlatımı vardır. Ortadaki iki tel, içtenlikli sesiyle ılımlı duyguları anlatır. Do teli ise gizemli ezgiler taşıyan tınısıyla son derece etkileyicidir.
KONTRABAS SANAT DALI
Kontrbas, keman ailesinin en kalın sesli çalgısıdır. Çalgısal dokuya büyük derinlik ve zenginlik kattığı için orkestradaki yeri yaşamsaldır. Zaman zaman orkestrada, bağımsız partileri de seslendirir. Solo kontrbas için çeşitli formlarda birçok eser yazılmıştır.
Bu kalın sesli çalgının donuk bir tınısı olmasına karşın, donukluk ona ayrı bir tat verir. Caz müziğinde pizzicato tekniğiyle (teli parmakla çekerek) kontrbastan değerli tınılar elde edilir. Bu şekilde, bir yandan ritmik hareket pekişirken bir yandan da müziğin akışı sağlanmış olur.
Günümüzde dört telli ve beş telli olmak üzere iki çeşit kontrbas vardır. Keman ailesinin öteki üyelerinde teller tam beşli aralıklarla akortlanırken kontrbasta tam dörtlü aralıklarla akort edilir. (Mi, La, Re, Sol)
Kontrbasın dış görünüşü biraz farklıdır; omuzları düşüktür, akort kulakları ise mekaniktir. Kontrbas notası, viyolonselde olduğu gibi fa anahtarıyla yazılır. Ancak aktarımlı bir çalgı olduğu için notalar bir oktav aşağıdan duyulur. İnce sesler için sol anahtarı kullanılır.
Yaylı çalgılardaki her çeşit renk ve etkiyi kontrbas da sağlayabilir. Yayla yapılan tremoloya sıkça başvurulur. Çalgının telleri uzun olduğu için pizzicato tekniği sıkça uygulanır. Kontrbastan elde edilen doğal doğuşkanlar dolgun, hoş bir etki yaratır.
Kontrbasın orkestra içindeki genel görevi, armonideki bas sesleri vermektir.
Şimdi de kısaca ‘yay’ (Fr. arche, Alm. Bogen, İng. bow) üzerinde duralım. Yay, yaylı çalgıların ayrılmaz parçasıdır. Sert ağaçtan yapılmış hafif eğik bir çubuğun iki ucu arasına gerilmiş atkuyruğu demetinden oluşur. Yay; alt baştan sağ elle tutularak çalınır. Bu alt başa ‘topuk’, üst başa ise ‘uç’ ya da ‘tepe’ denir. Yayların uzunlukları 70 ile 75 cm arasında değişir. Yay iki şekilde tutulur, birincisi avuç içi aşağıya gelecek şekilde üstten – ki buna Fransız stili yay denir. İkinci ise avuç içi yukarıya gelecek şekilde alttan – buna da Alman stili diyoruz. Yalnızca kontrbas yayı Alman stiliyle çalınır. Diğer çalgılarda yay Fransız stilinde tutulur.