Arama

Film Tanıtımları ve Hikayeleri - Sayfa 3

Güncelleme: 15 Haziran 2013 Gösterim: 23.607 Cevap: 29
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
15 Şubat 2012       Mesaj #21
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Viva Zapata (Yaşasın Zapata)
2r8cv

Viva Zapata 1952 ABD yapımı biyografik dramatik western filmdir. Filmin adı İspanyolca'da Yaşasın Zapata anlamına gelmektedir. Film Türkiye'de ilk kez Aralık 1953'te sinemalarda, son olarak da 4-19 Nisan 2009 tarihleri arasında yapılan 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde gösterilmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar
Senaryosunu Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödüllü Amerikalı yazar John Steinbeck'in, Edgecumb Pinchon'ın 1941 yılında yayımladığı Zapata the Unconquerable (Yenilmez Zapata) adlı biyografik kitabına dayandırarak yazdığı (bu durum jenerikte belirtilmemiştir) filmi Elia Kazan yönetmiş başlıca rollerinde Marlon Brando, Jean Peters ve Anthony Quinn oynamışlardır. Yapımcılığını Darryl F. Zanuck'un üstlendiği filmin özgün müziğini Alex North bestelemiş, siyah beyaz görüntülerini ise Joseph MacDonald çekmiştir.
Film 1910'dan 1917'ye kadar süren Meksika Devrimi'nin en önemli kişiliklerinden biri olan köylü lider Emiliano Zapata'nın, Meksika'nın gaddar diktatörü Porfirio Díaz'ın yozlaşmış ve baskıcı rejimine karşı başlattığı mücadelenin öyküsünü anlatmaktadır. Filmin tanıtım sloganı şöyledir: "Efsane olmuş bir haydut!... Meksika'nın beyaz atlı kaplanının kükreyen öyküsü"
1953'te Anthony Quinn'in "en iyi yardımcı aktör" Oscar'ını kazandığı Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi töreninde film 4 dalda daha ödüle aday gösterilmişti. Bunlar "En iyi aktör" (Marlon Brando), "en iyi senaryo" (John Steinbeck), "en iyi müzik" (Alex North) ve "en iyi dekor" ödülleriydi. Marlon Brando'ya ayrıca Cannes Film Festivali ve BAFTA "en iyi aktör" ödülleri verildi.

Konusu
1909 yılında aralarında Emiliano Zapata (Marlon Brando)'nın da bulunduğu bir grup Meksikalı köylüden oluşan heyet, yaşadıkları bölgedeki adaletsizlikleri aktarmak üzere Meksika'nın devlet başkanı Porfirio Diaz (Fay Roope)'ın huzuruna çıkarlar. Üzerleri hakaret edilircesine aranarak huzura kabul edilen bu pejmürde kıyafetli insanlar oldukça ezik tavırlar içindedirler. Hükümete yakın toprak ağaları tarafından verimli topraklarına el konmuş ve çorak kayalık bir bölgede yaşamaya zorlanmışlardır. Çekinerek arzettikleri bu şikayetleri Diaz tarafından kulak ardı edilir. Bu duruma heyettekilerden bir tek Zapata itiraz eder ama bu karşı gelmesi Diaz tarafından mimlenmesinden başka işe yaramaz.
Yasal yollardan haklarını alamayınca Emiliano Zapata, kardeşi Eufemio Zapata (Anthony Quinn) ile birlikte Meksika'nın güneyinde bir isyanı başlatırlar. Meksika'nın kuzeyinde de aynı şekilde Pancho Villa (Alan Reed) ayaklanmıştır. Her iki isyancı da naif reformcu Francisco Madero (Harold Gordon)'nun liderliği altında güçlerini birleştirirler. Sonunda Diaz ülkeyi terketmek zorunda kalır ve yerine Madero geçer. Madero iyi niyetli ve inançlı bir reformcudur ama işleri kısa sürede çözecek gibi gözükmemektedir. Zayıf karakterli bu lider Zapata'nın köylülerinin toprak sorununa köklü bir çözüm getiremediği gibi hemen General Huerta (Frank Silvera)'nın etkisine girer. Durumdan hoşlanmayan ve kendine sunulan nimetleri de geri tepen Zapata güneye, bölgesine geri döner. Bir darbeyle Madero'yu öldürüp idareyi ele alan General Huerta Zapata'nın peşine düşer ama Zapata'ya yenilir.
Artık General rütbesi almış olan iki devrimci, Zapata ve Pancho Villa merkezde buluşurlar. Zapata'ya saygı duyan ve onun gerçek bir lider olacağına inancı tam olan Villa, ülkenin başına geçmekte çekimserdir. Pancho Villa'nın ısrarı ile bir süreliğine ülke yönetimini alan Zapata'nın, mevcut rejimin de en az öncekiler kadar yozlaşmış olduğunu anlaması uzun sürmez. Politik veya askeri gücü eline geçirenlerin, uğruna savaştıkları halkı unutup, tıpkı devirdikleri despot liderler gibi halka zulmetmeyi sürdürdüklerine şahit olur. Kendi bölgesinden gelen bir köylü heyetini kabul ettiğinde onlardan kardeşi Eufemio Zapata'nın bölgesinde diktatör kesildiği ve kendi kanunlarını uyguladığını, köylülerin topraklarına ve hatta kadınlarına el koyduğunu öğrenir. Bıkkın bir şekilde sorunla ilgileneceğini söyleyip köylüleri başından savmaya çalışırken filmin başındaki Diaz gibidir. Hatta köylülerden biri (Henry Silva) de tıpkı onun yıllar önce yaptığı gibi ısrarcı davranınca köylünün adını tıpkı Diaz'ın yıllar önce kendisine yaptığı şekilde kalemle işaretlerken birden kendine gelir. Herşeyi olduğu gibi bırakarak bölgesine döner ve kardeşinden hesap sorar. Kardeşi karısını elinden aldığı köylü tarafından gözlerinin önünde öldürülür. Kardeşinin haksız olduğunu bilen Zapata buna ses çıkarmaz.
Köylülere kendi topraklarını kendi silahlarıyla savunmalarını, bunu yaparken de sadece kendilerine güvenmelerini, asla liderlerden veya kurtarıcılardan medet ummamalarını salık veren Zapata mücadelesine kaldığı yerden devam ederken yalnız başına gittiği bir köyde kendisine tuzak kurulur ve delik deşik edilerek öldürülür. Tanınmaz hale gelmiş cesedi ibret için kendi köyünün meydanına bırakılır. Ancak köyün sağduyulu yaşlıları bu cesedin tanınmayacak durumda olduğunu ve Zapata'ya ait olmadığını yayarlar. Önemli olanın kişiler değil bir inanç sistemi olduğu yönündeki Zapata'nın öğretilerinin böylelikle hayata geçmiş olduğu anlaşılır.

Oyuncu kadrosu
Aktör/Aktrist
Marlon Brando
Jean Peters
Anthony Quinn
Alan Reed
Joseph Wiseman
Arnold Moss
Margo
Harold Gordon
Lou Gilbert Pablo
Frank Silvera
Florenz Ames
Richard Garrick
Fay Roope
Mildred Dunnock Señora Espejo
Henry Silva
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
15 Şubat 2012       Mesaj #22
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Babel - Babil

Sponsorlu Bağlantılar
2r8zs

Babil, Meksika'lı yönetmen, Alejandro González Iñárritu yapımı (2006) film. Orijinal adı: Babel
Senaryo yazarı, 'Paramparça Aşklar Köpekler (2000), ve '21 Gram (2003), filmlerin de, yine yönetmen Iñárritu ile birlikte çalışan senarist, Guillermo Arriaga. Başlıca rolleri,Brad Pitt, Cate Blanchett, Gael Garcia Bernal, Adriana Barraza, Kôji Yakusho paylaşır. Üç ayrı kıtada, dört farklı konuyu birbirine bağlayan filmin ana teması, iletişimsizlik. ABD, Meksika ortak yapımı filmin türü dram. Altın küre, 2006 Cannes film festivali ve Palm Springs Uluslararası film festivalinde birçok ödüller alan film, 79. Akademi Ödüllerinde de yedi dalda adaydır.

Film üzerine
Altın küre ödüllü (21 Gram / en iyi yönetmen) yönetmen Iñárritu, film çekildikten sonra adını, konusuna uygun olarak; Kitab-ı Mukaddes'in, (İncil) ilk bölümü Tekvin'de ki yaradılış efsanesinden (Babil efsanesi) (Genesis) esinlenerek koyduğunu açıklamıştır. Efsaneye göre: Kendisini, her yönden gelişmiş ve ilerlemiş gören insanoğlu, göğün en yükseklerine ulaşma, Tanrı'yı görme, Cennete varma arzusu ile birleşerek, 'babil kulesi, olarak adlandırılan. göğe doğru yükselen bir yapı inşa etmeye başlarlar. Bu kibirlerinden dolayı öfkelenen Tanrı, bu insanları cezalandırmak için, aynı dili konuşabilme özelliklerini yok eder ve her birine ayrı bir lisan verir. Artık birbirleriyle iletişim sağlayamayan insanlar kule yapımını bırakmak zorunda kalırlar. Anlaşamamazlık zamanla sevgisizlik ve huzursuzluğu da bereberinde getirince dünyanın dört bir tarafına dağılırlar.
[kaynak belirtilmeli] Iñárritu'ya göre: -(Gerçekte sınırlamalar insanın, kendi iç dünyasında yaşadığı düşüncelerdir. Mutluluğumuzu oluşturan şeyler toplumsal yapıya göre değişkenlik gösterirken, çaresizlik içinde ise hepimiz din, dil, ırk farketmeksizin aynı duyguları yaşıyoruz. Babil, bizi ayıran değil, bizi birleştiren duygular üzerine bir film oldu.)
Film de, yaşadığı toplum tarafından, diğer toplum breyleri hakkkında empoze edilen düşünceler, kültürel iletişimsizliğin yanında, aynı dili konuşup, aynı evrensel yapıya sahip insanların, birbirlerini anlayamama sorununu da işlenmektedir.Farklı bir kültürden gelerek ,faklı ülkelerde çalışan Meksika'lı yönetmen, Alejandro González Iñárritu, konusunun geçtiği dört ülkenin dilinin kullanıldığı Babil'i, çocuklarına adayarak filme verdiği önemi göstermektedir.

Konusu
Fas'ın, çöllük arazide kurulu bir köyünde, keçi sürüsü çobanlığı yapan iki kardeş, Ahmed (Said Tarchani) ve Yusuf (Ebubekir el Ceyd), babalarının yeni aldığı tüfeği denemek için bir kaç atış yaparlar. Atış konusunda daha deneyimli olan küçük kardeş Yusuf, satıcının dediği gibi, tüfeğin menzilinin 3 km. olup olmadığını kontrol etmek için yüksek bir tepeye çıkar. Tepenin aşağısındaki yoldan geçen yolcu otobüsüne nişan alıp ateş etmek gibi, hatalı bir seçim yapar. İsabet ettiremediğini düşünerek abisiyle birlikte evlerine geri dönerler. Fakat bu çocuklar, yaptıkları yanlış seçimle, ardında bıraktıkları dramın farkında değildirler. Zira, mermi otobüsün camından içeri girerek, kocası Richard (Brad Pitt) ile seyahat için ABD'den gelen Susan'nın (Cate Blanchett), boynuna isabet etmiştir. Otobüste bulunan herkes bir anda paniğe kapılır. Richard çaresizlik içinde etrafındakilerden yardım ister. Fakat, sadece yayın organlarında ABD'lileri işgalci, barbar olarak tanıyan yolcular çifte yardım etmek istemez. Richard'ın ısrarı üzerine ambulans gelene kadar bir saat otobüsün beklemesini kabul ederler.
Richard, acil yardımın yapılacağı yerlerden uzak oldukları için Susan'ı alarak en yakındaki köye götürür. Hataları yüzünden bir çocuklarını kaybetmiş çift, kötüye giden evliliklerini kurtarma için yolculuğa çıkmışlardır. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşunun Amerika'lı çiftlerden Susan'ı yaralaması haberi üzerine, Fas'ın ABD konsolosluğu devreye girerek tüm dünyada terör saldırısı alarmı verilir. ABD, vatandaşlarının terörist saldırıya uğradığını düşünmektedir.
Susan ve Richard, yolculuğa çıkarken çocukları Debbie (Elle Fanning) ve Mike'ı (Nathan Gamble) ABD'deki evlerinde daimi bakıcıları, Meksika'lı Amelia'ye (Adriana Barraza) bırakmışlardır. Richard evi arayıp başlarından geçen olayı bildirir. Fakat Amelia'nin, Meksika'da oğlunun düğünü vardır ve gitmek zorundadır. Çocuklara bakacak kimseyi bulamayınca, onları da yanına alarak sınır ötesindeki Meksika'ya gider. Meksika'nın tehlikeli olduğu düşüncesi ile büyüyen çocuklar tedirgindirler. Düğün bittikten sora, ABD'ye geri dönüşte Amelia'nın yanında yeğeni Santiago'da (Gael García Bernal) vardır. Sınırdan geçişte ABD polisi sorun çıkarır. Asi bir ruha sahip genç Santiago, polisten kaçmaya çalışınca durumu daha da zora sokar.
Dünyanın diğer ucu Japonya'da, Yasojiro'nun (Koji Yakusho) yakın zamanda karısı ölmüş, tüm sevgisine rağmen sağır ve dilsiz kızı Chieko (Rinko Kikuchi) ile bir türlü iletişim sağlayamamanın sıkıntılarını çekmektedir. Annesinin intihar etmesinden de derin bir şekilde etkilenen Chieko, insanlarla iletişim sağlamak için bedensel bir çözüm arayışı içerisine girmiştir. Bunun yanı sıra Japon polisi, faklı ülkelere giderek av yapmayı seven işadamı Yasojiro'yu, üzerine kayıtlı bir tüfekle suç işlendiği gerekçesiyle aramaktadır.

Oyuncular
Fas / Morocco
Brad Pitt - (Richard)
Cate Blanchett - (Susan)
Said Tarchani - (Ahmed)
Ebubekir el Ceyd - (Yusuf)
Meksika
Adriana Barraza - (Amelia)
Gael García Bernal - (Santiago)
Elle Fanning - (Debbie Jones)
Nathan Gamble - (Mike Jones)
Japonya
Rinko Kikuchi - (Chieko)
Koji Yakusho - (Yasujiro)
Satoshi Nikaido - (Dedektif Kenji)

Eleştiriler
Farklı mekânlarda farklı konulara değinen filmin kurgusu, zaman ve mekân arasında mekikler dokuyarak bağlantılar yapar. Iñárritu ve Arriaga ikilisi, kaos, çaresizlik, yoksulluk, önyargılar ve iletişimsizlik temasının içinde, hiç konuşmadan yaralı bir insana yardım eden Fas'lı yaşlı kadın figürü ile iletişime niyetin yüce değerini de ortaya koyar. Egemen güçlerin benimsetmeye çalıştığının aksine; Terör diye nitelendirilen aslında, bir çocuğun hatalı bir seçimi oluşu, iç içe geçmiş önyargılar ile filmin çekildiği bölgelerin kültürel yapısını dürüst bir şekilde yansıtan yönetmen Alejandro González Iñárritu, eleştirmenler tarafından övgüye değer bulunmuştur. Başarılı oyuncular Brad Pitt ve Cate Blanchett'in yanında, Meksika'lı dadıyı oynayan Adriana Barraza, sağır, dilsiz Chieko'yu oynayan Rinko Kikuchi, performanslarıyla kendilerinden söz ettirmiştir. Bazı sahnelerinde abartının hakim olduğunu da yapılan eleştiriler arasında görmek mümkün.2006 Cannes Film Festivalinde, en iyi yönetmen, Altın küre de ise en iyi film seçilen Babil başarılı bir yapım olarak gösterilmektedir. Yönetmen Iñárritu ve senarist Arriaga, yaptığı bir ortak açıklamada, artık aynı projede yer almayacaklarını söylemişlerdir.Aralarında bir sürtüşme yaşandığını ileri sürenler olsada, bir anlaşmazlığın olduğu henüz tarafların doğruladığı bir bilgi değildir. Birlikte çalıştıkları bu üçüncü film babil, beğenilen finali ile sinema klasikleri arasına girecek gibi görünmektedir.
Son düzenleyen GüNeSss; 15 Şubat 2012 14:02 Sebep: sayfa düzeni
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
18 Şubat 2012       Mesaj #23
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Serpico
Vikipedi, özgür ansiklopedi
  • Yönetmen Sidney Lumet
  • Yapımcı Martin Bregman
  • Dino De Laurentiis
  • Senarist Waldo Salt
  • Norman Wexler
  • Peter Maas (kitap)
  • Oyuncular Al Pacino
  • John Randolph
  • Tony Roberts
  • Müzik Mikis Theodorakis
  • Görüntü yönetmeni Arthur J. Ornitz
  • Kurgu Dede Allen
  • Stüdyo Artists Entertainment Complex
  • Produzioni De Laurentiis International Manufacturing Company
  • Dağıtıcı Paramount Pictures
  • Cinsi Sinema filmi
  • Türü Dram, suç, biyografik
  • Renk Renkli (Technicolor)
  • Yapım yılı 1973
  • Çıkış tarih(ler)i 5 Aralık 1973, New York
  • Süre 129 dakika
  • Ülke ABD
  • İtalya ortak yapımı
  • Dil İngilizce, İtalyanca, İspanyolca
  • Devam filmi Serpico: The Deadly Game (1976) TV filmi
  • "Serpico" TV dizisi (1976-1977)
  • Diğer adları Sérpico (İspanya)

2ts5n

Serpico 1973 ABD - İtalya ortak yapımı dramatik suç filmdir.
1970'lerin başında yozlaşmış New York Polis Teşkilatı'nda görevli dürüst bir polis memurunun gerçek hikâyesine dayanan filmin senaryosunu Peter Maas'ın 1973 yılında yazdığı aynı adlı çok satan biyografik kitabından [1] Waldo Salt ve Norman Wexler birlikte uyarlayıp yazmışlardır. Sidney Lumet'in yönettiği filmin başrolünde Al Pacino oynamıştır. Filmin müzikleri Mikis Theodorakis'e aittir.
New York Polis teşkilatına yeni katılmış olan devriye polisi Serpico (Al Pacino) meslektaşlarının çoğunun aksine artık sıradanlaşmış olan rüşvet olayına bulaşmak istemez, hatta rüşvet çarkının büyüklüğü karşısında dehşete kapılarak amirlerine başvurur ama beklediği ilgiyi göremez, artık teşkilatta herkesi karşısına alarak yalnız kalmıştır. İnatçı çabaları bir meclis komisyonunun dikkatini çeker ve onların desteği ile yozlaşmış polisler aleyhine tanıklık yapınca artık kendi hayatını da tehlikeye atmış olur. Filmin tanıtım sloganı da zaten şöyleydi: "İş arkadaşlarının birçoğuna göre o yaşayan en tehlikeli insandı, yani dürüst bir polisti."
En iyi erkek oyuncu (Al Pacino) ve en iyi uyarlama senaryo dallarında Oscar'a aday gösterilen film Al Pacino'ya Altın Küre ve David di Donatello ödüllerini kazandırmıştı.
1976 yılında televizyon için Serpico: The Deadly Game adında bir devam filmi çekildi. 1976- 1977 yılları arasında da her biri 60'ar dakika olan 15 bölümlük aynı adlı (Serpico) bir televizyon dizisi yapıldı.

Oyuncu Kadrosu
Al Pacino ... Polis memuru Frank Serpico
John Randolph ... Şef Sidney Green
Tony Roberts ... Bob Blair
Jack Kehoe ... Tom Keough
Biff McGuire ... Müfettiş Yüzbaşı McClain
Barbara Eda-Young ... Laurie
Cornelia Sharpe ... Leslie Lane
John Medici ... Pasquale
Allan Rich ... Bölge savcısı Herman Tauber
Norman Ornellas ... Don Rubello
Edward Grover ... Insp. Lombardo
Albert Henderson ... Peluce
Hank Garrett ... Malone
Damien Leake ... Joey
Joseph Bova ... Potts
Gene Gross ... Yüzbaşı Tolkin

Film Hakkında Notlar
Film gerçekten yaşanmış bir olaya dayanmaktadır. Frank Serpico (Francisco Vincent Serpico, d.1936) New York Polis Teşkilatı'ndan emekli olmuş bir polis memurudur ve 1971 yılında yozlaşan teşkilattaki rüşvetçi polisler aleyhinde şahitlik yapmış ve onları mahkûm ettirmişti. Kendisine teşkilatın en yüksek nişanı olan "Şeref Madalyası" verildikten sonra 1972 yılında emekli oldu ve İsviçre'ye yerleşti. 1980'de tekrar New York'a döndü.
1973 yılında Amerika'lı gazeteci ve yazar Peter Maas Serpico'nun bir biyografisini yayınladı. Kitap hemen en çok satanlar listesinin başına yerleşti ve 3 milyon adet sattı. Filmin senaryosu bu biyografi kitabından uyarlanmıştır.
Çekimlerden önce ve çekimler sırasında Franc Serpico kendisini filmde canlandıran Al Pacino ile sıklıkla bir araya geldi ve ona danışmanlık yaptı.
Al Pacino'nun bu filmdeki oyunculuğu Amerikan Film Enstitüsü (AFI)'nin "100 Yılın 100 Kahramanı ve 100 Kötü Adamı" listesinde 40.cı sırada yer almıştır. Ayrıca "100 Yılın 100 Alkışı: Amerika'nın En Çok İlham Veren Filmleri" listesinde de 84.sırada yer almıştır.
Al Pacino ilk çıkışını yaptığı Baba (The Godfather) (1972) filminden sonra "Serpico" ile sinemadaki yerini sağlamlaştırdı. Bir yıl sonra da Baba'nın 2.ci bölümününde oynayacaktır. Al Pacino tıpkı Serpico filminde olduğu gibi Baba filmindeki rolü için de Oscar'a aday gösterilmiş ama kazanamamıştı.
Serpico filmi kara film'lerin en revaçta olduğu 1940 ve 1950'lerden beri polis teşkilatındaki yozlaşma sorununa el atan ender filmlerden biri olmuştur. Aynı zamanda o yıllarda çevrilmiş olan Kanunun Kuvveti (The French Connection)(1971) ve Dirty Harry (1971) gibi cesur polisiye filmlerle de biçimsel bir sinerji yaratmıştı.
Bu filmden 2 yıl sonra 1975'te Yönetmen Sidney Lumet ve Al Pacino yine gerçek hayattan uyarlanmış bir New York hikâyesi olan Köpeklerin Günü (Dog Day Afternoon) filminde tekrar birlikte çalışma fırsatını buldular.
57muhammet57 - avatarı
57muhammet57
Ziyaretçi
29 Eylül 2012       Mesaj #24
57muhammet57 - avatarı
Ziyaretçi
Deney Filmi

Clive ve Elsa, genetik mühendisliği dünyasının yıldızları olan iki bilim adamıdır. İkili, özellikle hayvan DNA’larını birleştirerek oluşturdukları yeni ve garip melez yaratıklarla yaptıkları çalışmalarıyla tanınmaktadır. Bu karizmatik çift, işin içine insan DNA’sını da karıştırarak yeni melezler oluşturmayı planlamaktadır. Çalışmalarını finanse eden ecza firması ise bu deneylerin kısa vadeli kârıyla ilgilenmektedir.

naberkana


Clive ve Elsa deneylerini gizlice yürütür. Sonuç fiziksel ve ruhsal anlamda beklenmedik bir gelişme gösteren hayret verici bir yaratık olan DREN ’dir.. Dren, onların en vahşi hayallerinin ve daha da kötüsü en korkunç kabuslarının bile ötesindedir.

naberkana2

iceslush - avatarı
iceslush
VIP ETC
4 Ekim 2012       Mesaj #25
iceslush - avatarı
VIP ETC
JAWS 1
yyyyb
HİKAYE:
Sahil halkı köpekbalığı tehlikesinin içindedir.Şef brody durumun farkındadır ve Quint ve bir köpekbalığı araştırmacısı ile köpekbalığı avına çıkar.Köpekbalığını hava tüpüne ateş ederek öldürürler ve mutlu sona ulaşırlar.


http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic813898_4.gif
iceslush - avatarı
iceslush
VIP ETC
18 Kasım 2012       Mesaj #26
iceslush - avatarı
VIP ETC
KURTLAR VADİSİ GLADİO

glaido

Bir derin devlet ajanının, yıllar boyu hizmet ettiği Gladio ile hesaplaşma hikâyesi.
İskender Büyük, derin devlet adına sayısız eylemde bulunmuş emekli bir istihbaratçıdır.
Karanlık geçmişi nedeniyle sanık sandalyesine oturtulduğunda, yanında, baronun gönderdiği genç ve tecrübesiz avukat Ayşe’den başka kimse yoktur. Yargılanmasına göz yumanlarla hesaplaşmaya karar veren İskender Büyük, tüm bildiklerini bir bir anlatmaya başlar. İskender’in karanlık geçmişinin sayfaları arasında, ülkeyi yerinden sallayacak gerçekler gizlidir. Bu şok gerçeklerin işaret ettiği tek adres ise ‘Gladio’dur.
İfadeleri ülkede her gün yeni bir gündem yaratırken, içindeki intikam duygusu da giderek büyümektedir. Elinde kalan son kartı oynamaktan başka şansı yoktur: Anlattıklarıyla, Gladio’nun ikinci adamı Fuat Aras’ı saklandığı yerden çıkarmak!
Ancak bu yolun sonunda İskender Büyük’ü hiç tahmin etmediği başka bir sürpriz beklemektedir. Yine bir oyunun parçası olmuştur… Üstelik bu kez oturtulduğu yer, konuşma şansının olduğu bir sanık sandalyesi dahi değildir.
http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic813898_4.gif
kerberosss - avatarı
kerberosss
VIP cambaz
10 Nisan 2013       Mesaj #27
kerberosss - avatarı
VIP cambaz
dovus kulubu 269

Filmin Özeti

Oregon Üniversitesinde yüksek lisansını yapan Chuck Palanhiuk'un uzak olmayan bir gelecekte geçen ve kafası karışık genç bir erkeği konu alan romanından yola çıkılarak çekilen Fight Club'da filmi anlatan, ünlü bir otomobil firmasında iyi bir işe sahiptir. Tek düze yaşamı kronik uykusuzluk sorunuyla çekilmez bir hale gelmiştir. Ailesi ve yakın bir arkadaşı olmayan Jack doktorunun tavsiyesi üzerine kanserli hastaların terapi grubuna katılır. Bu toplantılar esnasında Marla'yla tanışır o da genç adam gibi hasta olmadığı halde grubun toplantılarına katılmaktadır. Jack'in ve Marla'nın çabaları tüketici kültürünün anlamsızlığına karşı bir duruştur adeta kariyer sahibi ama yanlız insanların bir tepkisi. Jack'ın jenerasyonu ölü bir jenerasyondur. Bir yolculuk sonrası evinin yanmış olduğunu gördüğünde arayabileceği tek kişinin yolculuk sırasında tanıştığı sabun satıcısı Tyler Durden olmasıda adeta bunun bir kanıtıdır. İçilen birkaç biranın ardından park yerinde Tyler, kahramanımızı kendine vurması için kışırtacaktır. Aralarında başlayan bu kavga Jack'in hayatını değiştirecektir. Bir süre sonra Jack Tyler'ın yanına taşınır. Tyler'ın liderliğinde bir dövüş kulübünün kuruluşuyla bu kulübde sayıları elliyi aşmamak kaydıyla genç erkekler birbirleriyle dövüşmeye başlayacaklardır. Kısa sürede popüler hale gelen kulüp ve Tyler Durden hızlı bir şekilde bu ölü jenerasyonun mesihi haline gelir.




Yapım:1999 - ABD , Almanya
Tür: Dram
Süre:139 dakika
Yönetmen: David Fincher
Oyuncular:Brad Pitt, Edward Norton, Helena Bonham Carter, Jared Leto, Meat Loaf
Senaryo:Jim Uhls,
Yapımcı:Art Linson, Arnon Milchan,
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"Kendi yaralarını kendin dikebilirsin." dedi tanrı ve bana bir iğne verdi...
kerberosss - avatarı
kerberosss
VIP cambaz
19 Nisan 2013       Mesaj #28
kerberosss - avatarı
VIP cambaz
duvara karsi gegen die wand head on film izle afis resim picture movie poster


Film Konu: Duvara Karşı filminde Cahit 40 yaşında almanyada yaşayan biridir genç sibel ile ortak yanları ikiside ölümün eşiğinden dönmüştür. Bu ölümden dönmeleri ise intihardan vazgeçmeleridir. Sorunlarını Cahit bir psikolog ile azaltmış yenmiştir ve Sibelede yardım etmeye karar vermiştir. Sibel kurtuluşu aslında evlenmeye bağlamış ve çokta tanımadığı cahit ile evlenir. Bu durumdan sonra ikiside çok iyi bir yakınlaşmaya tanık olur ve film böylece başlar.

Yapım: 2004 – Almanya, Türkiye,
Tür: Dram, Romantik,
Süre: 121 dakika
Yönetmen: Fatih Akın,
Oyuncular: Meltem Cumbul, Güven Kıraç, Sibel Kekilli, Birol Ünel, Selim Erdoğan, Mehmet Kurtuluş, Adam Bousdoukos, Tim Seyfi, Feridun Koç, Catrin Striebeck, Demir Gökgöl, tulga serim, Hermann Lause, Batuhan Or, Stefan Gebelhoff, Ralph Misske, Francesko Fiannaca, Cem Akın, Philipp Baltus, Orhan Güner, Aysel İşcan,
Müzisyen : Mercan Dede, Alexander Hacke, Klaus Maeck,
Görüntü Y.: Rainer Klausmann, Herve Dieu,
Senaryo: Fatih Akın,
Senaryo (Kitap): Fatih Akın,
Yapımcı: Mehmet Kurtuluş, Andreas Thiel, Ralph Schwingel, Stefan Schubert,
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"Kendi yaralarını kendin dikebilirsin." dedi tanrı ve bana bir iğne verdi...
_Ceyda_ - avatarı
_Ceyda_
Ziyaretçi
27 Nisan 2013       Mesaj #29
_Ceyda_ - avatarı
Ziyaretçi
karlar kralicesi 1363176884
Karlar Kraliçesi
  • ‎Animasyon/Fantastik‎‎ - Dublajlı‎
Oyuncular: Anna Ardova, Lyudmila Artemyeva, Doug Erholtz, Erin Fitzgerald, Wendee Lee, Marianne Miller, Dmitriy Nagiev, Ivan Okhlobystin, Cindy Robinson, Anna Shurochkina, Christopher Smith, Yuriy Stoyanov, Jessica Straus, Kirk Thornton

Konusu:
Kuzey Kutbu’nun Kraliçesi insanları dondurucu soğuğu ile onları dondurmak ve karanlığa gömmek ister. Ancak Kraliçe’nin sihirli aynası onu Vegard isimli bir cam ustasından gelecek bir tehdit için uyarır. Çünkü Vergar insanların ruhlarını dış dünyaya yansıtan aynalar yapmaktadır.

Ünlü Danimarkalı yazar Hans Christian Andersen’in kaleminden çıkmış olan ünlü masal The Snow Queen’den uyarlanan çocuk filmi Karlar Kraliçesi, 3 boyutlu olarak tüm çocukları büyüleyecek. Rus yapımı olan Karlar Kraliçesi’nin yönetmen koltuğunda Vlad Barbe ve Maksim Sveshnikov oturuyor.
Son düzenleyen _Yağmur_; 29 Nisan 2013 10:32
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
15 Haziran 2013       Mesaj #30
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi
Babadan Oğula - The Place Beyond The Pines

d1cs


Vizyon Tarihi: 07 Haziran 2013
Yapımı : 2012 - ABD
Tür : Dram , Suç
Süre: 140 Dak.
Yönetmen : Derek Cianfrance
Oyuncular : Eva Mendes , Bradley Cooper , Ryan Gosling , Rose Byrne , Ray Liotta
Senaryo : Derek Cianfrance , Ben Coccio , Darius Marder
Yapımcı : Ryan Gosling , Sidney Kimmel

Konu

Luke (Ryan Gosling), kasaba kasaba gezerek gösterilere çıkan profesyonel bir motosikletçidir. New York’un kuzeyindeki Schenectady kasabasından geçerken eski sevgilisi Romina’nın (Eva Mendes) yeni doğan bebeğinin kendisinden olduğunu öğrenir. Oğluna bakabilmek için banka soygunculuğuna bulaşan Luke’un yolu çaylak polis memuru Avery (Bradley Cooper) ile kesiştiğinde şiddetli bir çatışma her ikisinin de yaşamını değiştirir. On beş yıl sonra, bu karşılaşmadan habersiz olan genç oğulları, hepsini kuşaklara yayılan bir kan davasına sürükleyecektir. Parlak kadrolu, yüksek bütçeli, heyecanla beklenen bu dramatik gerilim, babalar ve oğulların, hırsızlar ve polislerin, kahramanlar ve kötü adamların, intikam ve pişmanlığın kesiştiği bir dünyayı gözler önüne seriyor.

Oyuncular

Ryan Gosling

Eva Mendes

Rose Byrne

Ray Liotta

Bruce Greenwood

Bradley Cooper

Harris Yulin

Ben Mendelsohn

Emory Cohen

Olga Merediz

Robert Choessy

Greta Gerwig

Nicole Signore

Dane Dehean

Benzer Konular

26 Şubat 2018 / BlueNighT Telefon
2 Ekim 2015 / mertcan_gfb Forum Oyunları
29 Kasım 2016 / AlCoLiC Forum Oyunları
11 Temmuz 2013 / Intersect Bilgisayar