Arama

Osmanlı Padişahları - Sultan Birinci Ahmed

Güncelleme: 3 Temmuz 2015 Gösterim: 25.879 Cevap: 5
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
17 Şubat 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
SULTAN BİRİNCİ AHMED
21 Aralık 1603 - 1617
.

Sponsorlu Bağlantılar
Babası : Sultan Üçüncü Mehmed
Annesi : Handan Sultan
Doğumu : 18 Nisan 1590
Ölümü : 21-22 Kasım 1617
Saltanatı : 21 Aralık 1603 - 1617
Osmanlı Padişahları - Sultan Birinci Ahmed
BİRİNCİ AHMED
HAYATI
Sultan Birinci Ahmed 18 Nisan 1590 günü Manisa'da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Mehmed, annesi Handan Sultan'dır. Çok mükemmel bir tahsil gördü. Arapça ve Farsça'yı mükemmel derecede konuşurdu. Ok atmak, kılıç kullanmak, ata binmek gibi savaş ve askerlik alanlarında çok usta olan Sultan Birinci Ahmed, ava ve cirit oyununa çok düşkündü. Çok sade giyinirdi. Babası Sultan Üçüncü Mehmed'in vefatı üzerine 21 Aralık 1603'te Eyüb Sultan'da kılıç kuşanarak tahta geçti. Sultan Birinci Ahmed, Kanuni Sultan Süleyman'dan sonraki padişahlar içinde devlet işleriyle yoğun şekilde uğraşan ilk padişahtı. Çocuk denecek yaşlarda bile mükemmel kararlar alırdı. Daima ilim ve irfan sahibi büyük kişilerle birlikte olur ve onlara akıl danışırdı.

Sultan Birinci Ahmed'in hayatında 14 sayısının önemli bir yeri vardır. Çünkü, on dört yaşında padişah olmuş, on dört yıl saltanat sürmüş ve Osmanlı padişahlarının on dördüncüsüdür. Dinine çok bağlı olan Sultan Birinci Ahmed'in Hz.Muhammed'e (S.A.V) olan bağlılığı o kadar ilerledi ki, onun ayak izlerinin resmi içine bir şiir yazmış ve o şiiri kavuğunda ölünceye kadar taşımıştır. O şiir şudur:

"N'ola tacım gibi başımda götürsem daim
Kadem-i resmini ol Hazreti Şahı Rusülün
Gül-i Gülzarı Nübüvvet, o kadem sahibidir
Ahmeda durma yüzün sür kademine ol gülün"


Sultan Birinci Ahmed yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamayarak 21 Kasım'ı 22 Kasım'a bağlayan gece 1617 yılında 28 yaşında vefat etti.

Erkek Çocukları: İkinci Osman, Dördüncü Murad, Sultan İbrahim, Bayezid, Süleyman, Kasım, Mehmed, Hasan, Selim, Hanzade, Ubeyde
Kız Çocukları: Gevherhan Sultan, Ayşe Sultan, Fatma Sultan, Atike Sultan

İRAN İLİŞKİLERİ
Sultan Birinci Ahmed tahta geçtiği sırada, Osmanlı İmparatorluğu batıda Avusturya, doğuda İran ile savaş halindeydi. Osmanlı ordusu Sinan Paşa komutasında Nahcivan üzerinden Revan'a yürüdü. İranlılar Osmanlı ordusunun geçeceği güzergahtaki gıda maddelerini yok ediyorlardı. Yeniçeriler de Van'a dönülmesini istiyorlardı. Osmanlı ordusu kışı Van'da geçirdi.

Tebriz'i geri almak için yapılan savaşta Osmanlı ordusu, Şah Abbas'ın ordularını Selmas yörelerinde yendi. Ancak, Erzurum Beylerbeyi Sefer Paşa'nın çekilen düşman kuvvetlerini izleyip asıl ordudan ayrılmasını fırsat bilen Şah Abbas, ordu merkezine ani bir saldırıda bulundu. Yenilgiye uğrayan Sinan Paşa önce Van'a, daha sonra da Diyarbakır'a çekildi. Şah Abbas Şirvan, Şemahi ve Gence'yi kolaylıkla ele geçirdi. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'da devam eden Avusturya Savaşı ve iç isyanlarla uğraştığı için İran cephesinde başarılı olamıyordu. Sadrazam Nasuh Paşa, Şah Abbas'ın barış önerisini kabul etti.

1612 yılında yapılan Nasuh Paşa antlaşmasıyla dokuz yıl süren Osmanlı İran Savaşı sona erdi. Yapılan antlaşmayla, İran Osmanlı Devlet'ine iki yüz deve yükü ipek vermeyi kabul etti. 1615 yılına kadar süren barış dönemi Şah Abbas'ın antlaşmayı bozması üzerine sona erdi. Yapılan savaşlarda Osmanlılar çok kayıp verdi. Sultan İkinci Osman (Genç Osman) döneminde, Nasuhpaşa antlaşması temel alınarak yapılan Serav antlaşması ile barış tekrar sağlanacaktır (26 Eylül 1618).

CELALİ İSYANLARI
Yavuz Sultan Selim döneminde binlerce taraftarı ile ayaklanan Yozgatlı Celal, Osmanlı Devleti için büyük problem olmuştu. Bu isyanlar bastırıldı ise de Anadolu'da meydana gelen iç isyanlar ve karışıklıklara yine Celali İsyanları denildi. Sultan Birinci Ahmed döneminde Celali İsyanları tekrar patlak verdi.

Bunların en önemlileri;
- Tavil Ahmed
- Canbolatoğlu
- Kalenderoğlu
- Deli Hasan ayaklanmalarıdır.

Bu sırada Sadrazam olan Kuyucu Murad Paşa son derece sert bir askerdi. Acıma nedir bilmezdi. Bunları bastırmak için çok şiddet gösteriyor, hatta şuçlu ile suçsuz ayırımı yapmadan "ibret osun" diye masumları da öldürtüyordu.

Öldürttüklerini açtığı kuyulara attırmak gibi bir alışkanlığı olduğundan kendisine "Kuyucu" lakabı takıldığı söylenir. Kuyucu Murad Paşa'nın ısrarlı ve sert politikaları sonunda Celali İsyanları zor da olsa bastırıldı.

ZİTVATOROK ANTLAŞMASI
Sultan Birinci Ahmed tahta geçtiği sırada Avusturya Savaşı devam ediyordu. Osmanlı kuvvetleri Belgrad'dan Budin'e doğru ilerlemekteydi. Peşte (25 Eylül 1604) ve Hatvan kaleleri savaş yapılmadan kolaylıkla ele geçirildi. Osmanlı ordusu ilerleyerek Budin'in kuzeyinde bulunan Vaç kalesini ele geçirdi (16 Ekim 1604). Osmanlı Ordusu, Sultan Birinci Ahmed'in buyruğu üzerine Belgrad üzerinden Budin'e yürünü. 29 Ağustos 1605'de Estergon kalesi kuşatıldı ve Ciğerdelen kalesi fethedildi. 8 Eylül'de Vişigrad, 19 Eylül'de Saint Thomas (Tepedelen) kaleleri fethedildi. 3 Ekim 1605'de ise Estergon kalesi teslim alındı.

Osmanlılar da, Avusturyalılar da ard arda yapılan bunca savaştan dolayı sosyal ve ekonomik yönden çok yıpranmışlardı. Daha önce yapılan barış görüşmelerinden bir sonuç çıkmamıştı. Ancak 11 Kasım 1606'da Estergon-Komorin arasında, Zitva suyunun Tuna Irmağına döküldüğü yerde imzalanan Zitvatoruk antlaşmasıyla barış sağlandı.

Antlaşmaya göre Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlılarda , Rop ve Koman kaleleri Avusturyalılarda kalacaktı. Avusturya bir kereye mahsus olmak üzere 70.000 altın savaş tazminatı ödeyecekti. Osmanlı padişahı Avusturya İmparatoruna Roma İmparatoru (Cesar) ünvanıyla hitap edecek, her üç yılda bir karşılıklı armağanlar gönderilecekti. Avusturya'nın Macaristan için ödemekte olduğu yıllık 30.000 altın vergi kaldırılacaktı.

Zitvatoruk Antlaşması Osmanlıların lehine gibi görünse de Osmanlı Devleti artık eski gücünde değildi. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin Avusturya karşısındaki kat'î üstünlüğü sona ermiş, siyasi dengeler Osmanlı aleyhine bozulmaya başlamıştır.

MİMARİ ESERLER
4 Ocak 1610'da altı büyük minareli ve 16 şerefeli Sultanahmed Camii'nin temel atma merasimi yapıldı. Dinine bağlı bir insan olan Sultan Birinci Ahmed, caminin temelleri kazılırken eteğinde toprak taşıdı ve amele gibi çalıştı.

9 Haziran 1617'de inşaatı biten Sultanahmed Camii ibadete açıldı.
Ayrıca Şehzadebaşı Kuyucu Murad Paşa Külliyesi,
İstanbul Mesih Paşa Camii,
Piyale Paşa Camii,
Elmalı Ömer Paşa Camii yaptırılan önemli mimari eserler arasındadır.

tugra14
BİRİNCİ AHMED
h09


I. Ahmed zamanında Osmanlı Devleti'nin sınırları


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Kasım 2007       Mesaj #2
nünü - avatarı
Ziyaretçi
sultaniahmedhanqm3


Sponsorlu Bağlantılar

Sultan Birinci Ahmed 18 Nisan 1590 günü Manisa'da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Mehmed, annesi Handan Sultan'dır. Çok mükemmel bir tahsil gördü. Arapça ve Farsça'yı mükemmel derecede konuşurdu. Ok atmak, kılıç kullanmak, ata binmek gibi savaş ve askerlik alanlarında çok usta olan Sultan Birinci Ahmed, ava ve cirit oyununa çok düşkündü. Çok sade giyinirdi. Babası Sultan Üçüncü Mehmed'in vefatı üzerine 21 Aralık 1603'te Eyüb Sultan'da kılıç kuşanarak tahta geçti. Sultan Birinci Ahmed, Kanuni Sultan Süleyman'dan sonraki padişahlar içinde devlet işleriyle yoğun şekilde uğraşan ilk padişahtı. Çocuk denecek yaşlarda bile mükemmel kararlar alırdı. Daima ilim ve irfan sahibi büyük kişilerle birlikte olur ve onlara akıl danışırdı.

Sultan Birinci Ahmed'in hayatında 14 sayısının önemli bir yeri vardır. Çünkü, on dört yaşında padişah olmuş, on dört yıl saltanat sürmüş ve Osmanlı padişahlarının on dördüncüsüdür. Dinine çok bağlı olan Sultan Birinci Ahmed'in Hz.Muhammed'e (S.A.V) olan bağlılığı o kadar ilerledi ki, onun ayak izlerinin resmi içine bir şiir yazmış ve o şiiri kavuğunda ölünceye kadar taşımıştır. O şiir şudur:

"N'ola tacım gibi başımda götürsem daim
Kadem-i resmini ol Hazreti Şahı Rusülün
Gül-i Gülzarı Nübüvvet, o kadem sahibidir
Ahmeda durma yüzün sür kademine ol gülün"

Sultan Birinci Ahmed yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamayarak 21 Kasım'ı 22 Kasım'a bağlayan gece 1617 yılında 28 yaşında vefat etti.

Erkek Çocukları: İkinci Osman, Dördüncü Murad, Sultan İbrahim, Bayezid, Süleyman, Kasım, Mehmed, Hasan, Selim, Hanzade, Ubeyde
Kız Çocukları: Gevherhan Sultan, Ayşe Sultan, Fatma Sultan, Atike Sultan
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
15 Ocak 2010       Mesaj #3
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
I. Ahmet

Vikipedi, özgür ansiklopedi

150px Sultan ahmed I

I. Ahmet (Osmanlı Türkçesi: احمد اول Ahmed-i evvel) (d. 18 Nisan 1590, Manisa – ö. 22 Kasım 1617). 14. Osmanlı padişahı, 79. İslam Halifesi.
Babası Sultan III. Mehmed, annesi Handan Sultan'dır. Babasının vefatı üzerine 21 Aralık 1603'te Eyüp Sultan'da kılıç kuşanarak tahta geçti. Sultan I. Ahmet, Kanuni Sultan Süleyman'dan sonraki padişahlar içinde devlet işleriyle yoğun şekilde uğraşan ilk padişah olarak kabul edilir. Sultan I. Ahmet yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamayarak 21 Kasım'ı 22 Kasım'a bağlayan gece 1617 yılında 27 yaşında vefat etti ve Sultanahmet Camii yanındaki türbesine defnedildi.
Saltanatında, hanedan veraset sistemini değiştirip kardeş katli yasasını kaldırmıştır. Yerine ailenin aklı başındaki en büyük üyesi padişah olur sistemini getirmiştir. Bu yeni yasanın, şehzadeler arasındaki rekabetin ve taht kavgalarının, taht için gerçekleştirilen kardeş katillerinin önlenmesi açısından Osmanlı tarihinde çok büyük önemi vardır.

Padişahlık Öncesi

Babası III. Mehmed'in üç oğlundan ikincisi olarak dünyaya gelmiştir. Ağabeyi Mahmud, babası tarafından boğdurulmuştur. Küçük kardeşi Mustafa'nın akıl sağlığını bu olay sonrasında kaybetmesi kuvvetle muhtemeldir. Askeri ve idari işlerle ilgili bir şehzade olarak bilinen Mahmud, bir rivayete göre babasının askeri işleri ele alış şeklini eleştirmiş ve bunun üzerine öldürülmüştür. Ahmed ise ağabeyine nazaran daha sessiz ve ağırbaşlı bir şehzade olarak kabul edilmektedir. Ahmed 13 ya da 14 yaşında babasının vefatı üzerine padişah olmuştur. Ancak bu yaşına rağmen henüz sünnet edilmemiştir. Babasının pek de ilgili olmaması nedeniyle sünneti gecikmiş ve sünneti ancak padişah olduktan sonra yapılmıştır.

Saltanatı

Zitvatorok Antlaşması

Sultan I. Ahmet tahta geçtiği sırada Avusturya Savaşı devam ediyordu. Osmanlı kuvvetleri Belgrad'dan Budin'e doğru ilerlemekteydi. Peşte (25 Eylül 1604) ve Hatvan kaleleri savaş yapılmadan kolaylıkla ele geçirildi. Osmanlı ordusu ilerleyerek Budin'in kuzeyinde bulunan Vaç kalesini ele geçirdi (16 Ekim 1604). Osmanlı Ordusu, Sultan I. Ahmet'in buyruğu üzerine Belgrad üzerinden Budin'e yürüdü. 29 Ağustos 1605'de Estergon Kalesi kuşatıldı ve tam karşısındaki Ciğerdelen kalesi fethedildi. 8 Eylül'de Vişegrad, 19 Eylül'de Saint Thomas (Tepedelen) kaleleri fethedildi. 3 Ekim 1605'de ise Estergon Kalesi teslim alındı.
Osmanlılar da, Avusturyalılar da ardarda yapılan bunca savaştan dolayı sosyal ve ekonomik yönden çok yıpranmışlardı. Daha önce yapılan barış görüşmelerinden bir sonuç çıkmamıştı. Ancak 11 Kasım 1606'da Estergon-Komorin arasında Zitva suyunun Tuna Irmağına döküldüğü yerde imzalanan Zitvatorok Antlaşmasıyla barış sağlandı.
Antlaşmaya göre Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlılarda , Raab (Yanıkkale) ve Komarom kaleleri Avusturyalılarda kalacaktı. Avusturya bir kereye mahsus olmak üzere 70.000 altın savaş tazminatı ödeyecekti. Osmanlı padişahı Avusturya İmparatoruna Roma İmparatoru (Cesar/Kaiser) unvanıyla hitap edecek, her üç yılda bir karşılıklı armağanlar gönderilecekti. Avusturya'nın Macaristan için ödemekte olduğu yıllık 30.000 altın vergi kaldırılacaktı. Avustuya Arşidükü protokolde Osmanlı Padişahına eşit sayılacaktı. Bu madde ile Osmanlı Devleti Avusturya'ya karşı olan üstünlüğünü kaybetmiştir. Zitvatorok Antlaşması Osmanlıların lehine gibi görünse de Osmanlı Devleti artık eski gücünde değildi. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin Avusturya karşısındaki üstünlüğü sona ermiş, siyasi dengeler Osmanlı aleyhine bozulmaya başlamıştır.

Önemli Olaylar

Anadolu beyliklerinin en uzun ömürlülerinden birisi olan Ramazanoğulları Beyliği, Yavuz Sultan Selim döneminde 1510 yılından sonra ise Osmanlılar'a tabi olmuştu. I. Ahmet dönemine denk gelen 1609 yılından sonra Adana'nin Haleb'e; Sis ve Tarsus'un da Kıbrıs Beylerbeyiliğine bağlanmasıyla Ramazanoğulları Beyliği sona ermiştir. I. Ahmet, böylece Ramazanoğulları Beyliği'ne resmen son verdi.

Safevilerle ilişkiler

Sultan I. Ahmet tahta geçtiği sırada, Osmanlı İmparatorluğu batıda Avusturya, doğuda Safevi devleti ile savaş halindeydi. Osmanlı ordusu Sinan Paşa komutasında Nahçıvan üzerinden Revan'a yürüdü. Bu arada yeniçeriler Van'a dönülmesini istiyorlardı. Osmanlı ordusu kışı Van'da geçirdi.
Tebriz'i geri almak için yapılan savaşta Osmanlı ordusu, Şah Abbas'ın ordularını Selmas yörelerinde yendi. Ancak Erzurum Beylerbeyi Sefer Paşa'nın çekilen düşman kuvvetlerini izleyip asıl ordudan ayrılmasını fırsat bilen Şah Abbas, ordu merkezine ani bir saldırıda bulundu. Yenilgiye uğrayan Sinan Paşa önce Van'a, daha sonra da Diyarbakır'a çekildi. Şah Abbas Şirvan, Şemahi ve Gence'yi kolaylıkla ele geçirdi. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'da devam eden Avusturya Savaşı ve iç isyanlarla uğraştığı için İran cephesinde başarılı olamıyordu. Sadrazam Nasuh Paşa, Şah Abbas'ın barış önerisini kabul etti.
1612 yılında yapılan Nasuh Paşa Antlaşmasıyla 9 yıl süren Osmanlı-Safevi Savaşı sona erdi. Yapılan antlaşmayla, Safeviler Osmanlı Devletine 200 deve yükü ipek vermeyi kabul ettiler. 1615 yılına kadar süren barış dönemi Şah Abbas'ın antlaşmayı bozması üzerine sona erdi. Yapılan savaşlarda Osmanlılar çok kayıp verdi. Sultan II. Osman (Genç Osman) döneminde, Nasuh Paşa Antlaşması temel alınarak yapılan Serav Antlaşması ile barış tekrar sağlanacaktı. (26 Eylül 1618).

Celali isyanları

Yavuz Sultan Selim döneminde binlerce taraftarı ile ayaklanan Bozoklu Celal, Osmanlı Devleti için büyük problem olmuştu. Bu isyanlar bastırıldı ise de Anadolu'da meydana gelen iç isyanlar ve karışıklıklara yine Celali İsyanları denildi. Sultan I. Ahmet döneminde Celali İsyanları tekrar patlak verdi. Tavil Ahmed, Canbolatoğlu, Kalenderoğlu ve Deli Hasan ayaklanmaları bunlardan en önemlileridir. Bu sırada Sadrazam olan Kuyucu Murat Paşa son derece sert bir askerdi. Acıma nedir bilmezdi. Öldürttüklerini açtığı kuyulara attırmak gibi bir alışkanlığı olduğundan kendisine "Kuyucu" lakabı takıldığı söylenir. Kuyucu Murat Paşa'nın ısrarlı ve sert politikaları sonunda Celali İsyanları zor da olsa bastırıldı.

Islahatlar

Yeni Veraset Sistemi

220px Blaue moschee 6minarette magnify clip
I. Ahmet döneminde yapılan Sultanahmet Camii


Yıldırım Bayezid döneminde başlayıp, Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) döneminde kanunlaşan kardeş katli yasasını kaldırmıştır. Yerine ekber ve erşet (ailenin aklı başında olan en büyük üyesi) sistemini getirmiştir. Böylece oğullarından üçü padişah olmuştur. Bunlar sırası ile; Genç Osman, IV. Murad ve İbrahim 'dir. Ayrıca kardeşi Mustafa'yı da önceki padişahlar gibi katletmemiş, yaşamasına izin vermiştir. Nitekim kardeşi Mustafa da padişah olmuştur. Bu yeni kanun, kardeş katlini ve kanlı tahta geçişleri önlemesi açısından Osmanlı tarihi açısından büyük öneme haizdir. Bununla beraber uzun yıllar zindanda bekleyen şehzadelerin, akli yönden sağlıkları bozulmuş ve bu dönemden sonra "deli padişahlar" görülmeye başlanmıştır.

Mimari çalışmaları

4 Ocak 1610'da altı büyük minareli ve 16 şerefeli Sultanahmet Camii'nin temel atma merasimi yapıldı. Dinine bağlı bir insan olan Sultan I. Ahmet, caminin temelleri kazılırken eteğinde toprak taşıdı. 9 Haziran 1617'de inşaatı biten Sultanahmet Camii ibadete açıldı. Ayrıca Şehzadebaşı Kuyucu Murat Paşa Külliyesi, İstanbul Mesih Paşa Camii, Elmalı Ömer Paşa Camii onun zamaninda yaptırılan önemli mimari eserler arasındadır.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Nisan 2011       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

I. Ahmet

Doğumu: 1590, Manisa
Ölümü: 1617, İstanbul
Osmanlı padişahı.

1603'te babası III. Mehmet'in ölümü üzerine tahta çıktı. Şehzade olup da sancak beyliğine gönderilmeyen, Topkapı Sarayı'nda büyüyen ve tahta çıkan ilk Osmanlı padişahıydı. Kendinden önceki padişahların aksine kardeşi şehzade Mustafa'yı öldürtmedi.

Döneminde içte ve dışta Osmanlı Devleti'nin zayıflığı iyice gözler önüne serildi. 1603 yılında başlayan Osmanlı-İran savaşları Osmanlı Devleti'nin başarısızlığıyla sürerken Osmanlı-Avusturya savaşlarına 1606 yılında Zitvatorok Antlaşması ile son verildi. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti Avusturya'ya karşı eski üstünlük iddialarından kesinlikle vazgeçti. Avusturya İmparatorluğu'nu kendine eşit bir devlet olarak kabul etti.

I. Ahmet devrinde Osmanlı Devleti ve Osmanlı toplumu için asıl felâketli sonuçlar doğuran Celâlî isyanları oldu. Kuyucu Murat Paşa Anadolu'ya geçerek Celâlîlerle çok kanlı savaşlar yaptı. I. Ahmet zamanında kendinden önce Fransa, İngiltere ve Venedik'e verilen kapitülâsyonlar yenilendi. Buna benzer haklar Hollanda'ya da tanındı. 1609-1616 yılları arasında İstanbul'da kendi adıyla anılacak olan cami yapıldı.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Osmanlı Padişahları - Sultan Birinci Ahmed

Son düzenleyen Safi; 23 Eylül 2016 23:06
fatmanur - avatarı
fatmanur
Ziyaretçi
26 Kasım 2011       Mesaj #5
fatmanur - avatarı
Ziyaretçi
Bilgiyi gönderen kişiye teşekür ederim. bilgi için sagol
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Temmuz 2015       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı
AHMET I (Manisa 1590 - İstanbul 1617), Türk padişah (1603-1617). lll. Mehmet'in Handan Sultan’dan olan oğlu Babasının yerine tahta çıktı. Kardeş katli geleneğine son vererek kardeşi şehzade Mustafa’yı öldürtmedi ve Osmanlı hanedanının en büyük erkek evladının padişah olması kuralını koydu. III. Murat ve III. Mehmet dönemlerinde devlet yönetimine olumsuz etkileri olan büyükannesi Safiye Sultan’ı saraydan uzaklaştırdı Tahta çıktığında Osmanlı Devleti doğuda İran, batıda Avusturya ile savaş durumundaydı. Doğu Cephesi'ne Cigalazade Sinan Paşa'yı, Batı Cephesine sadrazam Malkoç Yavuz Ali Paşa'yı serdar atadı. Kışı Karabağ'da geçirmek isteyen Sinan Paşa, ordu ileri gelenlerinin zorlamasıyla, askerini dağıtarak Van'da konakladı Bundan yararlanan Şah Abbas I, Van'a saldırınca Erzurum'a çekilmek zorunda kaldı. Daha sonra, Selmas’ta İran kuvvetleri karşısında bozguna uğradı (1605). Yavuz Ali Paşa, Belgrad’da ölünce sadrazamlığa atanan Lala Mehmet Paşa, Peşte, Vaç (Waıtzen) kalelerini (1604) ele geçirdi. 1595'te yitirilen Estergon geri aldı(1605). Uyvar, VVeszprım, Polata kaleleri Türkler'ın eline geçti. Doğu serdarlığına atanan Lala Mehmet Paşa bu görevine başlamadan İstanbul’da öldü Yerine Derviş Mehmet Paşa getirildi. Batı Cephesi serdarı Kuyucu Murat Paşa, Avusturya ile Zitvatoruk Antlaşması’nı yaptı (11 Kasım 1606).

I. Ahmet, Avusturya ile savaş sona erince iç sorunlara döndü. Anadolu’yu kasıp kavuran Celali ayaklanmalarına karşı sadrazamlığa getirdiği Kuyucu Murat Paşa ile Tiryaki Haşan Paşa'yı görevlendirdi Ayaklanmacıların büyük bölümü ortadan kaldırıldı, elebaşılardan Canbulatoğlu Ali Paşa ve Kalenderoğlu sindirildi. I. Ahmet kendisine sığınan Canbulatoğlu’nu bağışlayıp Tameşvar’a atadı, sonra da öldürttü. Kalenderoğlu ise İran’a kaçtı. İran Seferi'yle görevlendirilen Murat Paşa ölünce, yerine getirilen Nasuh Paşa kanlılarla Osmanlı devletine yılda 200 yük ipek vermeleri koşuluyla bir antlaşma yaptı (1611). Donanmanın güçlenmesine önem veren I. Ahmet, on yeni kadırga yaptırdı.

Kaptanıderya Halil Paşa Akdeniz'in güvenliği için Malta ve Floransa korsanlarıyla başarılı savaşlar yaptı, Malta kıyılarını yağmaladı, Trablusgarp’ta Sefer Dayı'yı cezalandırdı. Donanmanın Akdeniz'de bulunmasından yararlanan Kazaklar, Slnop’a baskın yaptılar. Nasuh Paşa' nın yaptığı antlaşmaya uymayan İran'a savaş açıldı (1615). I. Ahmet, Sadrazam Damat Mehmet Paşa’yı İran Seferi'yle görevlendirdi, Revan’dakı başarısızlığı üzerine de, yerine Halil Paşa’yı atadı. I. Ahmet, uzun süren bir mide hastalığından sonra öldü. Hüküm sürdüğü dönemde güçlü bir yönetim kurdu. Ayaklanmaları şiddetle bastırdı; sadrazamları Derviş Mehmet ve Nasuh paşaları idam ettirmekten çekinmedi. Dindardı, II. Selim’in kaldırdığı içki yasağını yeniden koydu. Şiirlerinde Ahmet Han ve Bahtı mahlaslarını kullandı Ayasofya karşısında Mimar Mehmet Ağa'ya yaptırdığı 6 minareli camii (Sultan Ahmet Camii) ile çevresindeki semt onun adını taşır.


Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

30 Mart 2011 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
29 Mart 2011 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
20 Ağustos 2013 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
6 Temmuz 2012 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
10 Haziran 2013 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu