Arama

Şeyh Said İsyanı

Güncelleme: 9 Eylül 2012 Gösterim: 5.400 Cevap: 4
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
21 Haziran 2010       Mesaj #1
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Şeyh Said İsyanı

Sponsorlu Bağlantılar
Vikipedi, özgür ansiklopedi





Şeyh Said İsyanı, (dönemin adıyla Genç Hâdisesi, Şubat - Nisan 1925), Doğu Anadolu'da merkezi yönetime karşı girişilen geniş çaplı ayaklanma.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında uygulanan politikalar ve özellikle Mart 1924'te Hilafet'in kaldırılması Doğu Anadolu'da çeşitli muhalefet odakları doğurmuştu. Bu muhalefet odaklarından Kürt İstiklal Komitesi'nin çalışmaları açığa çıkarıldıktan sonra, örgütün önde gelen yöneticilerinin çoğu tutuklandı.
Şeyh Said'e bağlı kişilerin Diyarbakır'ın Eğil nahiyesine bağlı Piran köyünde arama yapan bir jandarma müfrezesiyle çatışmaya girmeleri (13 Şubat 1925), kısa sürede genişleyecek yaygın bir ayaklanmanın kıvılcımını oluşturdu. Genç vilayetinin merkez kazası Darahini'yi basarak (16 Şubat) valiyi ve öteki görevlileri esir alan Şeyh Said, halkı İslam dini adına ayaklanmaya çağıran bir bildiriyle hareketi tek bir merkez altında toplamaya çalıştı. Bu bildiride 'din uğruna savaşanların lideri' anlamına gelen mührünü kullandı ve herkesi din uğruna savaşa çağırdı. Mistan ve Botan aşiretlerinin desteğini aldıktan sonra Genç ve Çapakçur (bugün Bingöl) üzerinden Diyarbakır'a yöneldi. Maden, Siverek ve Ergani'yi ele geçirdi. Şeyh Abdullah'ın yönettiği başka bir ayaklanma kolu da Varto üzerinden Muş'a doğru harekete geçti. Varto'yu ele geçiren isyancılar, Muş'a ilerledilerse de halktan toplanan yardımcı kuvvetlerle Murat Köprüsü civarında mağlup edilip, Varto'ya geri çekilme­leri sağlandı. Gelişmeler üzerine hükümet doğu vilayetlerinde sıkıyönetim ilan etti (21 Şubat). Ayaklanmacıların üzerine gönderilen ordu birlikleri Kış Ovası'nda Şeyh Said kuvvetleri karşısında tutunamayarak Diyarbakır'a çekilmek zorunda kaldı (23 Şubat). Ertesi gün Elazığ'a giren Gökdereli Şeyh Şerif yönetimindeki başka bir ayaklanma kolu kenti kısa süre de olsa denetim altına aldı. 7 Mart'ta Şeyh Said'in emrindeki 5000 kişilik bir kuvvet Diyarbakır'a saldırdı.
Olayın başlangıcında Mustafa Kemal ciddiyeti anlayıp, Heybeliada'da rahatsızlığı nedeniyle dinlenen İsmet İnönü'yü acilen Ankara'ya çağırdı. İnönü ve ailesini bizzat Ankara Garı'nda karşılayan Mustafa Kemal, olayları anlatmak için İsmet Paşa'yı Çankaya'ya götürdü. Çankaya'da, İsmet Paşa'ya "Doğuda din elden gidiyor bahanesiyle İngiliz destekli provokatif ama ciddi bir ayaklanmanın başladığını" söyledi. İsmet Paşa'nın Ankara'ya gelmesi dedikoduların başlamasına neden oldu. Ali Fethi Bey'in görevden ayrılacağı, yeni hükümeti İsmet İnönü'nün kuracağı ve önlemleri onun alacağı konuşulmaya başlanmıştı. Ayrıca Ali Fethi Okyar ile İsmet İnönü'nün arası açıktı. Ali Fethi Bey olayı isyan olarak tanımlamamış ve sıkıyönetimle durdurulacağına inanıyordu. Ancak, olayların hızla tırmanması karşısında Başbakan Ali Fethi Okyar'ın istifasını isteyen Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü'yü yeni bir hükümet kurmakla görevlendirdi (3 Mart). Bir gün sonra TBMM hemen Takrir-i Sükun Kanunu'nu kabul ederek hükümete olağanüstü hal yetkileri tanıdı. Ayaklanmayla ilgili yayınlara konan yasak daha sonra başka önlemleri de kapsayacak biçimde genişletildi. Ayrıca Ankara ve Diyarbakır'da İstiklal Mahkemeleri kurulması kararlaştırıldı. Bu sırada Diyarbakır'ı kuşatma altına alan Şeyh Said kuvvetleri, hükümet kuvvetleri tarafından püskürtülerek geri çekilmeye başladı. Geniş çaplı bir sevkıyatın ardından toplu saldırıya geçen (26 Mart) ve bir bastırma harekatıyla ayaklananların çoğunu teslime zorlayan askeri birlikler, İran'a geçmeye hazırlanan ayaklanma önderlerini Boğlan'da (bugün Solhan) sıkıştırdı. Şeyh Şerif ve yanındaki bazı aşiret reisleri Palu'da yakalanırken, Şeyh Said de Varto yakınlarında yakın bir akrabasının ihbarıyla Carpuh Köprüsü'nde ele geçirildi (15 Nisan 1925).
Ayaklanmayı destekleyen eski Şuray-ı devlet reislerinden Kürt Teali Cemiyeti reisi Seyit Abdülkadir ve 12 arkadaşı İstanbul'da tutuklanarak yargılanmak üzere Diyarbakır'a getirildiler. Yargılanma sonucunda Seyit Abdülkadir ve 5 arkadaşı ölüme mahkûm olarak, idam edildiler (27 Mayıs 1925).
Diyarbakır'daki Şark İstiklal Mahkemesi önceden verilen emre itaaten Şeyh Said ve 47 ayaklanma yöneticisi hakkında da ölüm cezası verdi (28 Haziran). Cezalar, başta Şeyh Said olmak üzere, ertesi gün infaz edildi.
Şeyh Said Ayaklanması'nın bastırılması Cumhuriyet yönetiminin Doğu Anadolu'da denetimi sağlamasında önemli bir dönüm noktası oldu. Öte yandan ayaklanmayla ortaya çıkan gelişmeler, bir süre önce çok partili yaşama geçiş yönünde atılan adımların kesintiye uğramasına yol açtı. Ayaklanmaya karıştığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, çok geçmeden hükümet kararnamesiyle kapatıldı.
Kaynaklar

  • Metin Töker, Şeyh Sait ve İsyanı, İkinci bakım, Bilgi Yayınları, Ankara, Temmuz 1994.
  • Uğur Mumcu, Kürt - İslam Ayaklanması 1919-1925, Tekin Yayınları, İstanbul, 1991.
  • Ahmet Mumcu, Tarih açısından Türk Devriminin Temelleri ve Gelişimi, ISBN 9751005272
  • Faik Bulut, Devletin Gözüyle Türkiye'de Kürt İsyanları, Yön Yayıncılık, İstanbul, 1991.
  • Tahsin Sever, 1925 Kürt Hareketinin Yapısı ve Hedefleri, Payamaazadi, 2006
  • Tahsin Sever, 1925 Hareketinin Yapısı ve Hedefleri, Peyamazadi.com sitesindeki PDF dosyası
  • Ergün Baybars, İstiklal Mahkemeleri, 1975

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
21 Haziran 2010       Mesaj #2
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
ŞEYH SAİT AYAKLANMASI
(13 Şubat 1925)

Sponsorlu Bağlantılar
* Şeyh Sait; Piran, Genç, Elazığ, Ergani ve Diyarbakır'a kadar olan yerlerde "din elden gidiyor" diye ayaklandı.
* Bu arada Musul'u almak isteyen İngilizler ayaklanmalara destek oldular.
* TBMM "Takriri Sükun Kanunu"
çıkardı. (4 Mart 1925) Buna bağlı olarak biri Ankara, diğeri doğu illerinde olmak üzere İstiklal Mahkemeleri kurarak ayaklan­ma çıkaranları cezalandırdı.
* Olayın kaynağı olarak görülen Terakkiperver Cumhuriyet Parti-si'ni 1925'te kapattı.
* Bu ayaklanma mevcut düzeni değiştirmeye yöneliktir.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
barayev - avatarı
barayev
Ziyaretçi
2 Haziran 2012       Mesaj #3
barayev - avatarı
Ziyaretçi
osmanlının yıkılmasına cumhuriyete tepki ayaklanmaları bunlar..
Osmanlıyı İngilizler yıktı ve yerine kurulan Cumhuriyetin içinde Organize oldular. M.Kaynak eski MİT Müsteşarı....hadi buyrun..
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Burak47 - avatarı
Burak47
Ziyaretçi
2 Haziran 2012       Mesaj #4
Burak47 - avatarı
Ziyaretçi
Yahu hanımlar beyler artık yalan tarihi siz bir kenara atmadınızmı, yoksa sizler çok kolay yalana inananlardanmısınız? Bu ve bunun benzeri olayların çoğu Müslümanları sevmeyen ve yönetim içinde güçlü durumda bulunan Gayri Müslimler tarafından tezgahlandığını ve milletin aldatıldığını öğrenmekmi istemiyorsunuz, lütfen biraz araştırın ve gerçekleri öğrenin. Saygılarımla...
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
9 Eylül 2012       Mesaj #5
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Şeyh Said İsyanı
MsXLabs.prg & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Doğu Anadolu'da Cumhuriyet döneminin başında ortaya çıkan ayrılıkçı ve dinci isyandır. Amacı Şeyh Sait'in önderliğinde dinî temele dayalı bir Kürt devleti kurmaktı. Hareket, İngilizlerin kışkırtması ve İstanbul'daki Kürt Teali Cemiyeti'nin desteğiyle gerçekleşti. Nakşibendî şeyhi olan Şeyh Sait, Hınıs yöresinde gerekli hazırlıkları yaptı. İsyan, Elazığ'ın Piran Köyü'ndeki asker kaçaklarını yakalamaya gelen jandarmalara ateş açılmasıyla başladı (13 Şubat 1925) ve hızla genişledi. İsyancı kuvvetler ilk olarak Genç ilinin merkezi Drahni'yi ele geçirdiler (16 Şubat). Şeyh Sait, kendisine katılan dört aşiretin kuvvetleriyle birlikte Çapakçur, Muş ve Diyarbakır cephelerini kurdu. Hani, Lice ve Palu'yu ele geçirdi. Ardından Elazığ ve Muş'ta yağmaya girişti. Ayaklanmanın üstüne gönderilen kuvvetler önce başarılı olamadı. Şeyh Abdullah'ın yönetimindeki isyancılardan bir kısmı Muş cephesinde Varto'yu alarak Erzurum üstüne yürüdü.

Şeyh Sait de emrindeki 5.000 kişilik arada hükümet doğuda sıkıyönetim ilân etti. Fethi Okyar çekildi, yerine İsmet Paşa başbakan oldu. Hükümet kuvvetleri Diyarbakır'ı yerli halktan da yardım görerek şiddetle savundu ve isyancıları bozguna uğratarak takibe başladı (8 Mart). Bu tarihten itibaren hükümet kuvvetleri geniş bir temizlik harekâtıyla birlikte isyancıların elindeki yerleri geri almaya başladı. Şeyh Sait, maiyetiyle birlikte Varto'nun güneyindeki Carpuh köprüsünde sıkıştırılarak yakalandı (15 Nisan). Şeyh Sait İsyanı'nı elaltından destekleyen Kürdistan Teali Cemiyeti başkanı eski Şûrayıdevlet (Danıştay) reislerinden Seyit Abdülkadir de İstanbul'da ele geçirilerek 12 arkadaşıyla birlikte yargılanmak üzere Diyarbakır'a getirildi. Abdülkadir ve 5 arkadaşı yargılanarak idam edildiler (27 Mayıs). Şeyh Sait ve 47 kişi Şark İstiklâl Mahkemesi tarafından idama mahkûm edildi. Karar Diyarbakır'da Siverek Kapısı'nda yerine getirildi (29 Haziran 1925).
theMira

Benzer Konular

9 Eylül 2012 / The Unique Türkiye'den
29 Nisan 2010 / asla_asla_deme Taslak Konular
25 Haziran 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular
9 Haziran 2010 / _Yağmur_ Tarih