Arama


nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
14 Eylül 2008       Mesaj #2
nünü - avatarı
Ziyaretçi
ASPENDOS, Antalya'nın Belkıs köyü yakın­larında, Roma döneminden kalan tiyatrosu ile ünlü bir eskiçağ kentidir. Coğrafyacı Stra-bon kentin Mopsos öncülüğündeki Argoslular tarafından kurulduğunu söyler. Ancak kentin çok daha eski dönemde kurulduğu ve 1200 yıllarında Yunanistan Yarımadası'ndan bura­ya göçen Argoslular'ca ele geçirildiği daha güçlü bir olasılıktır. Kazılarda ele geçen İÖ 5. ve 4. yüzyılda basılmış metal paralarda kentin Estvediya adını taşıdığı görülür. Bu adın Yunanlılar'dan önceki yerli bir Anadolu dili­ne ait olması bu olasılığı daha da güçlendir­mektedir.

Aspendos 5. yüzyılda komşusu Side'nin yanı sıra kendi adına para basan büyük ve zengin bir kentti. Önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunan kent Helenistik ve Roma dönemlerinde zenginleşerek bir kültür mer­kezi olmuştu. Burada bulunan tümü Roma döneminden kalma yapılar bunu vurgulamak­tadır. Aspendos'ta kazı yapılmadığı için daha öncesine ilişkin yapılar ortaya çıkarılma­mıştır.

Başlangıçta biri büyük biri küçük iki tepe üzerine kurulan kent daha sonra gelişerek eteklerdeki düzlüklere yayılmıştır. Helenistik dönemde yapılan Aspendos Surları Roma ve Bizans dönemlerinde onarım görmüştür. Kentin merkezini oluşturan Büyük Tepe ile Tiyatro Tepesi arasındaki vadileri izleyen yollar surlarla çevrilidir. Büyük Tepe'ye çıkıl­dığında, "kentin yukarı bölümü" anlamına gelen Akropol ile karşılaşılır. Akropol'ün or­tası pazar yeri, eski adıyla agora'du. Pazar yerinin hemen kıyısında 105 metre uzunlu­ğunda, bazilika (çarşı, mahkeme salonu, top­lantı yeri olarak kullanılan üstü örtülü yapı) kalıntıları vardır. Bazilikanın kuzeyinde bü­yük mermerlerden yapılmış anıtsal bir çeşme (nymphaion), çeşmenin arkasında ise bir ka­palı konser salonu (odeon) bulunur. Büyük Tepe'nin kuzeyinde, günümüze oldukça sağ­lam kalabilmiş sukemerleri görülür. Ama hepsinden önemlisi, küçük tepenin doğu ya­macında olanca görkemi ve güzelliğiyle duran ünlü Aspendos Tiyatrosu'dur. İS 161-180 ara­sındaki Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde yapılan tiyatro, Anadolu'daki Roma tiyatrolarının günümüze sahnesiyle bir­likte ulaşan en sağlam örneğidir. Tiyatronun iki katlı sahne bölümünün iki yanına ek yaptıran Alaeddin Keykubad (1220-1237) bu­rayı saray olarak kullanmıştır. Günümüze sağlam kalışının nedeni, bu dönemde bakım görmüş olmasıdır. Kent kalıntıları içinde ayrı­ca, iyi korunmuş durumda bir stadyum ile hamam, çeşme, tapınak ve mezarlar da bu­lunur.

Kentin kalıntılarının görkeminden geçmişte çok canlı bir ticaret merkezi olduğu anlaşıl­maktadır. Denizden Köprü Suyu'na giren yelkenli gemiler kente kadar gelir yüklerini boşaltır, Aspendos'tan tuz, yağ, yün, buğday, çeşitli dokumalar ve kereste yüklerlerdi. Ken­tin pazar yerinde günlük alışveriş yapılırken bazilikadaki dükkânlarda kentler arası ve denizaşırı mal ticareti yapılırdı.

Stadyumda düzenlenen yarışmalar, tiyatro­daki gösteriler Aspendoslular'ı ve kente tica­ret için gelen tüccar ve gemicileri eğlendirirdi. Kentte ayrıca arena olmadığından Roma ve Bizans dönemlerinde gladyatör dövüşleri de tiyatronun sahne ile seyirci bölümü arasındaki alanda yapılırdı. Aspendos Tiyatrosu 15 bin kişi alabilen büyüklüğüyle günümüzde de kullanılmaktadır.

"Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica"