Afganistan
Orta Asya'nın güneyindeki büyük bir yaylada kurulmuş bir ülkedir. Güneyinde ve doğusunda Pakistan, batısında İran yer alır. Kuzey komşusu SSCB ile sınırının bir bölümünü Ceyhun Irmağı oluşturur. Hindukuş Dağlan, denize kıyısı olmayan Afganistan'ı kuzeybatıdan güneydoğuya doğru keser. Bu dağların kuzeyinde ülkenin en verimli toprakları uzanır. Güneybatıdaki büyük düzlük ise çöller ve yarı çöllerle kaplıdır.
- Yarı kurak bozkır ikliminin egemen olduğu Afganistan'da kışlar çok soğuk, yazlar çok sıcak geçer. Batıdan doğuya gidildikçe yıllık yağış ortalaması artar.
- Afganistan'ın güneyinde bitki örtüsü çok seyrektir. Batıdaki kıraç bölgelerde ve kum çöllerinde hemen hiç ağaca rastlanmaz.
- Ülkenin kuzeyinde, yağışların da etkisiyle bitki örtüsü sıklaşır. Yükseklerde, iğneyapraklı ağaçların oluşturduğu geniş ormanlar yer alır.
- Afganistan, Asya'nın ortasında dağlık bir tarım ülkesidir. Modern ulaşım olanakları çok sınırlıdır.
- Afganistan nüfusunun yaklaşık yarısı Peştu kökenlidir. Nüfusun geri kalan bölümünü Farsça konuşan Tacikler ile Altay dil ailesinden Türk dillerini konuşan Özbekler ve Hazarlar oluşturur. Peştu dili ile Farsça'nın Dari lehçesi ülkenin resmi dilidir.
- Afganistan halkının hemen hepsi Müslüman'dır ve büyük bölümü köylerde yaşar. Ekilebilir alanların kıt olduğu bölgelerde yaşayanlar tarım ve hayvancılıkla uğraşırlar.
- Yaz aylarında yüksek otlaklara çıkarak kışları geri dönen bu yarı yerleşik tarımcılar, birkaç türde tarımsal üretim yaparlar. Göçebelerin çoğunluğunu Peştu çobanları oluşturur.
- Aşiretler halinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan göçebeler ise yaz aylarında otlaklara inerler. Afganistan ekonomisi tarıma dayanır.
Afganistan’a İlişkin Bilgiler - YÜZÖLÇÜMÜ: 652.225 km2.
- NÜFUS: 15.735.000 (1987).
- BAŞKENT: Kabil.
- YÖNETİM: Cumhuriyet.
- COĞRAFİ YAPI: Dorukları 7.000 metreye ulaşan Hindu-kuş Dağları, ülkeyi kuzey ve güney olmak üzere ikiye böler.
- BAŞLICA İHRAÇ ÜRÜNLERİ: Karakul koyunu postu, halı, kabuklu yemişler, kuru meyveler, doğal gaz ve dokuma.
- BAŞLICA KENTLER: Kabil, Herat, Kandehar, Mezar-ı Şerif.
- EĞİTİM: 7-14 yaş arası çocuklar için ilköğrenim zorunludur.
- Bir bölümü yurtdışına satılan pamuk da önemli tarımsal ürünler arasındadır. Et ve süt ürünleriyle yerel tüketimi karşılayan hayvancılık, deri ve yün ihracatıyla da önemli bir gelir kaynağı oluşturur.
- Afganistan'da modern sanayi henüz kuruluş aşamasındadır. Ülkede çok az sayıda fabrika olduğu için sanayi ürünlerinin çoğu dış ülkelerden gelir.
- En gelişmiş sanayi dalı pamuklu dokumadır; bunu çimento, şeker, yünlü dokuma ve bitkisel yağ sanayileri izler. Halıcılık başta olmak üzere geleneksel el sanatları ülkenin ihracatında önemli yer tutar.
- Afganistan'da, ulaşım güçlükleri nedeniyle doğal kaynakların tümünden yeterince yararlanılamamaktadır. Yeraltı kaynaklarının başında zengin doğal gaz yatakları gelir.
- Doğal gaz bir boru hattıyla SSCB'ye, bir başka boru hattıyla da Mezar-ı Şerifteki termik santrale ve gübre fabrikasına iletilir.
- Hindukuş Dağlarının kuzey yamaçlarında kömür havzaları, Kabilyakınlarında zengin demir yatakları, Kunduz yakınlarında bakır, çinko ve kurşun yatakları vardır.
- Afganistan'da halkın büyük bölümü Hindukuş Dağiarı'nın güneyinde yaşar. Gene bu kesimde, Kabil Irmağı'nın iki yakası üzerine kurulmuş olan başkent Kabil Hindistan'dan Orta Asya'ya uzanan eski ticaret yolları üzerindedir.
- İlköğretimin zorunlu ve her düzeydeki eğitimin parasız olmasına karşılık, Afganistan'da okuryazar oranı ancak yüzde 20'yi bulur.
- Demiryolları ve ulaşıma elverişli ırmakları olmayan Afganistan'da yeni karayolları yapılmaktadır. Kabil'den kuzeye uzanan karayolu üzerinde, Hindukuşlar'ı geçen bir tünel açılmıştır. Kabil ve Kandehar kentlerinde havalimanları vardır.
Afgan Tarihi
Bugünkü Afganistan Devleti'nin topraklan, binlerce yıl Ortadoğu, Orta Asya, Güney Asya ve Uzakdoğu kültürlerinin karşılaştığı yer olmuştur. İslam kaynaklarında Afganlardan ilk kez 982 yılında söz edilir.
İÖ 6. yüzyılda bu bölgede Persler egemendi. Daha sonra Büyük İskender, Moğol, Türk, İslam ve Hint istilaları birbirini izledi. Afganlar yaklaşık 200 yıl öncesine kadar gerçek bir ulus olamadılar. İlk bağımsız Afgan Devleti'ni 18. yüzyılın ortalarında Ahmed Şah Abdali kurdu.
Büyük bir ordu kurarak topraklarını Meşhed'den Keşmir ve Delhi'ye, Ceyhun Irmağı'ndan Umman Denizi'ne kadar genişleten Ahmed Şah'ın ölümünden sonra, bir yandan aşiret ve sülale kavgaları, öte yandan Çarlık Rusyası ile İngiltere'nin bu bölgeyi denetimleri altına alma çabaları imparatorluğun dağılmasında etkili oldu.
19. yüzyılda İngiltere, çıkarlarını savunmak amacıyla Hindistan'da büyük bir güç oluşturmuştu. Çarlık Rusyası'nın Orta Asya'nın güneyindeki toprakları ele geçirme isteğinden tedirgin oluyor ve Afganistan'ın Ruslarla giriştiği iyi ilişkileri hoş karşılamıyordu.
Bu nedenle 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında İngiltere ile Afganistan arasında üç kez savaş çıktı. Sonunda, 1919'daki Ravalpindi Antlaşmasıyla Afganistan bağımsızlığını kazandı. 1919'da yönetimi ele geçiren ve 1926'da tahta çıkan Emanullah, Afganistan'ı çağdaş bir ülke yapmak amacıyla bir dizi reforma girişti.
Tutucu din çevrelerinin bu reformlara karşı çıkması üzerine 1928'de iç savaş başladı. Emanullah 1929'da tahttan çekildi. Yerine geçen Nadir Şah'ın 1933'te öldürülmesi üzerine oğlu Muhammed Zahir Şah tahta çıktı. Emanullah'tan sonraki hükümdarlar ılımlı reform uygulamalarını sürdürdüler.
1964'te hazırlanan anayasayla Afganistan meşruti krallık oldu ve parlamenter bir hükümet kuruldu. 1973'te Zahir Şah bir darbeyle tahttan indirildi ve krallığa son verilerek cumhuriyet ilan edildi. Darbeyi gerçekleştirerek yönetimi ele alan Davud Han, yalnızca kendi akrabaları ile eski krallık ailesinin üyelerinden oluşan bir hükümet kurunca, 1978'de sol partiler yeni bir darbe düzenledi.
Davud Han devrilerek Afganistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu. Gene de siyasal karışıklıkların ardı kesilmedi ve yer yer ayaklanmalar baş gösterdi. Afgan ordusu ayaklanmaları bastırmakta yetersiz kalınca, Başbakan Hafızullah Amin daha önce SSCB ile imzalanmış antlaşmaya dayanarak bu ülkeden askeri yardım istedi.
1979'da SSCB askerleri Afganistan'a girdi. Hafızullah Amin öldürülünce yerine Babrak Karmal geçti. Dinsel önderler ve bazı bölgesel gruplar birleşerek hükümete ve SSCB askerlerine karşı silahlı mücadeleye giriştiler. "Mücahid" olarak adlandırılan bu silahlı güçlerin direnişleri 1984'te ABD ve Pakistan'ın destek ve yardımlarıyla yoğunlaştı. 1986'da görevden uzaklaştırılan Karmal'ın yerine Muhammed Necibullah geçti.
1987'de yedinci yılına ulaşan savaş bir yandan şiddetle sürerken, öte yandan barış görüşmelerine doğru önemli adımlar atıldı. 1987'nin mart ve eylül aylarında Birleşmiş Milletler aracılığıyla Afganistan ve Pakistan dışişleri bakanları arasında resmi olmayan görüşmeler yapıldı. 15 Haziran 1987'de Afganistan hükümeti, 15 Ocak 1988'e kadar sürecek olan tek yanlı bir ateşkes ilan etti; ama "Mücahid" saldırıları giderek yoğunlaştı.
Çatışmaların dönem dönem şiddetlenerek sürmesine karşın barış girişimleri sürdürüldü. 1987 Kasım'ında Afganistan hükümeti, SSCB askerlerinin Şubat 1988'de başlamak üzere 12 aylık bir program içinde Afganistan'dan ayrılacaklarını bildirdi. SSCB'nin askeri güçleri, belirlenen programa uygun olarak 1988 yılı içinde çekilmeye başladı.
kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica