HELİKOPTER Bir uçağın havada tutunabil-rnesini sağlayan etken, içinde bulunduğu hava kütlesinin uçağın sabit kanatlarına uyguladığı kaldırma kuvvetidir.
Helikopterde ise hava için böyle bir yüzey oluşturabilecek sabit kanatlar yoktur ve aracı havada tutan kaldırma kuvveti bir rotorla sağlanır. Bu rotor, helikopterin tepesine yatay konumda yerleştirilmiş olan ve bir motorla döndürülen uzun kanatlı dev bir pervaneden başka bir şey değildir. Uçaktaki sabit kanatların görevini üstlenen bu döner kanatların (rotor palalarının) bir kaldırma kuvveti yaratabilmesi için aracın mutlaka ileri doğru hareket etmesi gerekmez. Bu nedenle helikopter düşey olarak yükselip alçalabilir ve havada belirli bir noktada asılı durabilir. Bir vidanın bir tahta parçası içinde dönerek ilerlemesi gibi, helikopter de rotorun her dönüşünde havada bir dönüş adımı kadar yükselir ya da alçalır. Nitekim bu aracın adı da "burgu kanat" anlamındaki Yunanca sözcüklerden türetilmiştir.
Büyük İtalyan sanatçı ve mucit Leonardo da Vinci 15. yüzyılın sonlarına doğru helikoptere benzeyen bir makinenin çizimlerini yapmıştı. Çok büyük bir pervanenin yeterince hızlı döndüğünde bu makineyi havaya yükseltebileceğine inanıyordu. Ama o çağda böyle bir pervaneyi istenen hızda döndürebilecek güçte motorlar henüz yapılmamış olduğundan bu düşünce geliştirilemedi. Sonraki üç yüzyıl boyunca birçok benzer tasarım yapıldı. Ne var ki, hemen hepsi tek pervaneli olan bu tasarımlar da başarılı olamadı. Çünkü pervane bir yönde dönerken aracın gövdesi de ters yönde fırıldak gibi dönüyordu.
1784'te iki Fransız, ters yönlerde dönen iki pervaneyle donatılmış küçük bir helikopter modeli sergilediler. İngiliz Sir George Cayley 1792'de bu modelin bir kopyasını yaptı; 1843'te de gene ters yönlerde dönen iki pervaneyle donatılmış motorlu bir helikopter tasarladı. Ama o yıllarda, pervaneyi döndürmek üzere buhar makinesinden daha hafif bir motor bulma şansı yoktu. Hem yeterince hafif, hem de helikopteri yerden kaldırabilecck kadar güçlü olan içten yanmalı motorlar ancak 20. yüzyılda ortaya çıktı. Nitekim, birbirlerinden habersiz olarak ilk kez bu motorları deneyen Paul Cornu ve Louis Breguet adlı iki Fransız'ın 1907'de yaptığı helikopterler havada birkaç metre yükselerek birkaç saniye uçabildi.

Sonradan ABD yurttaşlığına geçen Rus mühendis Igor Sikorsky 1908'de helikopterler üzerinde çalışmaya başladı ve 1910'da yerden havalanabilen bir helikopter yapmayı başardı. Stefan Petroczy ve Theodor von Karman adlı iki Avusturyalı da yere bağlı askeri gözetleme platformu olarak kullanılacak başka bir araç yaptılar. Bu aracın pilotsuz olarak bir saatten fazla havada kalabildiği bildirilmişti. ABD'de de Emile ve Henry Berliner birkaç dakika uçabilen iki helikopter yaptılar. 1920-23 arasında gene ABD'den George de Bothezat dört pervaneli bir helikopter geliştirdi. Bu helikopter birçok uçuş yaptı, ama hiçbir zaman 2 metreden fazla yükselemedi.
Denetimli bir uçuşla aşağı, yukarı ve ileri doğru hareket edebilen ilk helikopterin yapımcısı Corradino d'Ascanio adlı bir İtalyan' dır. 1930'da yapılan bu helikopter sekiz dakikadan fazla havada kalmayı başardı. Ama bir uçuş aracı olarak kullanılabilecek ilk helikopteri yapma başarısını 1936'da Almanlar gösterdiler. Gövdesinin iki yanından yukarıya doğru uzanan kollar üzerine oturtulmuş iki pervanesi olan bu Focke-Achgelis FW-61 helikopterini Alman pilot Ffanna Reitsch 1938'de Berlin Spor Sarayı'nın içinde uçurarak halka tanıttı. FW-61, saatte 122 km hız, 3.395 metreye tırmanma ve 230 kilometrelik uçuş gibi uluslararası rekorlar da kırdı.
Bu arada ABD'ye yerleşmiş olan Igor Sikorsky 1939'da VS-300 helikopterini yaptı. Bu aracın tepede büyük bir pervanesi, arkada da küçük bir kuyruk pervanesi vardı. Kuyruğun yanına düşey konumda yerleştirilmiş olan bu ikinci pervane gövdenin fırıldak gibi dönmesini engelliyordu. VS-300 1941'de 92 dakikalık bir uçuşla yeni bir rekor kırdı. 1942'de ise gene Sikorsky'nin yaptığı XR-4 helikopteriyle ilk kez seri üretime geçildi ve askeri amaçla helikopter kullanan ilk ülke ABD oldu.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra helikopterlerin önemi hızla ve giderek arttı. Birçok askeri hizmetin yanı sıra uçak yolcularını havalimanı ile kent merkezleri arasında taşıma, havadan keşif yapma, tohum ekme, can kurtarma, posta taşıma gibi çeşitli alanlarda da helikopterlerden yararlanılabileceği anlaşılmıştı. Özellikle ABD, SSCB ve Avrupa ülkelerinde çok değişik modellerde helikopterler yapıldı. Tek pervaneli, iki kişilik hafif helikopterlerden, birçok yolcu ve ağır yük taşıyabilen büyük nakliye helikopterlerine kadar birçok helikopter tipi geliştirildi.
SSCB'nin büyük Mİ-12 askeri helikopterleri 40 tona kadar yük taşıyabilir. Büyük helikopterlerin çoğu tek pervanelidir; ama Boeing-Vertol gibi bazı büyük helikopterlerde gövdenin ön ve arka ucunda birer pervane bulunur.
İlk helikopterlerde rotoru döndürmek için pistonlu motorlar kullanılıyordu. Sonradan helikopter tasarımcıları gaz türbinlerine daha çok ilgi gösterdiler. Çünkü hafif gaz türbinleri hem araçta az yer kaplar, hem de hemen hemen titreşimsiz çalıştığı için fazla gürültü yapmaz. Helikopterlerin en büyük kusurlarından biri hızlarının uçaklarınkinden çok daha düşük olmasıdır. Ama gaz türbiniyle çalışan yeni model helikopterler saatte 500 km hız yapabilir.
Bütün ülkelerin silahlı kuvvetlerinde keşif, birlikleri taşıma ve arama-kurtarma çalışmalarında helikopterler yaygın olarak kullanılır. Savaşan birlikleri desteklemek için ağır silahlarla donatılmış hızlı helikopterler de vardır. Deniz kuvvetlerinde de düşman denizaltıları-nı avlamak üzere radar ve sonarla donatılmış helikopterlerden yararlanılır. Helikopter denizde olduğu kadar karadaki kurtarma çalışmaları için de çok elverişli bir araçtır.
Helikopterlerin ticari amaçlarla kullanımı da hızla artmaktadır. Dünyanın her yerinde, özellikle kara ulaşımının güç olduğu bölgelerde helikopterle yolcu taşıyan yüzlerce şirket vardır. Yere doğru iyice alçalabilen ve hareketsiz durarak ya da yavaş yavaş ilerleyerek havada asılı kalabilen helikopterler, hava fotoğrafçılığının ve başta televizyon belgeselleri ile haber filmleri olmak üzere film yapımcılığının gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur.
Otojir
1920'lerin başlarında döner kanatlı hava taşıtlarındaki en önemli gelişme Juan de la Cierva'nın yaptığı otojirdir. İspanyol uçak tasarımcısı Cierva, uçuş sırasında yeterli hızı koruyamayan uçakların düşme tehlikesini önlemek amacıyla çalışmalar yapıyordu. Cierva' nın vardığı sonuca göre, hava taşıtlarında döner kanatlar kullanıldığında, havanın kaldırma kuvveti taşıtın ileriye doğru hareketinden bağımsız olacağı için düşme tehlikesi ortadan kalkacaktı. 192()'de, taşıt ileriye doğru yo! alırken rotor kanatlarının motor gücüne gerek kalmadan sürekli dönebilmesi ve aracı havada asılı tutabilmesi için havanın kanatlara hangi açıyla gelmesi gerektiğini hesapladı. Cierva'nın bu çalışmalarının ürünü olan otojirde havada tutunmayı rüzgârla kendi kendine dönen bir rotor, ileriye doğru hareketi ise öndeki itici pervane sağlar. 1920-23 arasında Cierva'nın deneme amacıyla tasarımlayıp yaptığı dört otojirden sonuncusunda pervane kanatları ortadaki rotor başına menteşelerle bağlanmıştı. Bu sistem başarılı oldu; çünkü böylece her kanat dönerken en uygun konumu alabiliyordu.
Otojirin havalanması için rotor önce belirli bir hıza ulaşıncaya kadar motor gücüyle döndürülür. Sonra rotorla bağlantısı kesilen motor bu kez uçaklarda olduğu gibi pervaneyi döndürür. Yerde kısa bir süre yol aldıktan sonra, havanın rotor kanatlarına gelme açısı ya da dönüş adımı artırılarak otojirin oldukça dik bir doğrultuda havalanması sağlanır. Rotor iyice yavaşlamadan önce kanatlar rüzgârda kendi kendine dönebilecek konuma getirildiği için, motorla bağlantısı kesildikten sonra da kanatlar döner ve otojir havada yol alır.
Otojirler ABD'de büyük bir ilgi uyandırmış ve yere indiğinde rotor kanatları geriye katlanarak otomobil olarak da kullanılabilen çok küçük otojirler yapılmıştır.
Günümüzde çok başarılı helikopterler yapıldığı için 1950'den bu yana otojir üretilmiyor. Ama Cierva'nın otojirleri helikopterlerin gelişmesini çok hızlandıran birer aşama olarak gene de havacılık tarihinde büyük önem taşır.
MsxLabs & TemelBritannica